@bdulKadir Adminstratör
Mesaj Sayısı : 6727 Rep Gücü : 10015177 Rep Puanı : 97 Kayıt tarihi : 17/03/09 Yaş : 61 Nerden : İzmir
| Konu: Hangi kansere hangi bitki? Paz Ekim 31, 2010 4:35 am | |
| Hangi kansere hangi bitki?
Kanser, çağımızın en korkutucu hastalıklarından biri. Aynı zamanda, bilim adamlarının üzerinde en çok araştırma yaptığı konuların başında geliyor. Bu hastalığın tedavisiyle ilgili 'yeni bir yaklaşım' her zaman önemseniyor.
Kanser tedavisinde alışılmış yöntemlerin dışındaki bilimsel alternatiflere ilgi her geçen gün artıyor. İşte modern tıbbın son yıllarda dikkate almak zorunda kaldığı gerçeklerden biri; 'bitkilerin kanser tedavisindeki gücü'... Özetle, günümüzde kanser hastaları, 'ameliyat-kemoterapi-radyoterapi' üçlüsünün dışında güvenebilecekleri ve fayda sağlayabilecekleri tamamlayıcı tedavi yöntemlerine sahip.
Ege Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı ve Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Canfeza Sezgin, uzun yıllardır kanser hastalarının tedavisi ile ilgileniyor. 10 yılı aşkın zamandır yaptığı araştırmalar ve gözlemler sonucunda vardığı sonuç şu: Bitkiler ve diğer tamamlayıcı yöntemler kanser tedavisinde etkili ve faydalı.
Sezgin'in alternatif arayan kanser hastaları için hazırladığı "Hangi Kansere Hangi Bitki?" kitabı Hayy Kitap'tan çıktı. Kitap, en güncel bilimsel kaynaklardan elde edilmiş en yeni bilgileri içeren, bugünkü en kapsamlı çalışma. Kitapta, şu soruların cevapları veriliyor; Hangi bitki hangi kanserden koruyor, hangisini tedavi ediyor? Kanser hücrelerini öldüren 79 bitki hangileri? Bitkilerin içinde gizlenen kanser düşmanı etkin maddeler neler? Kimler hangi bitkileri kullanmalı, hangilerini kesinlikle kullanmamalı? Vitamin, mineral ve hormon takviyeleri, akıl-vücut teknikleri, psikolojik destek ve elektromanyetik tedavi gibi tamamlayıcı yöntemler nasıl kullanılmalı? Duanın gücü niçin azımsanmamalı?
Brokoli
İdrar yolları ve idrar torbası, kalınbağırsak ve meme kanserine faydalıdır. Ayrıca kalınbağırsak, idrar yolları ve idrar torbası kanserlerine karşı koruyucudur. Brokoli, son yılların en gözde besinlerinden birisi. Taze veya dondurulmuş gıda halinde bekletilmeden tüketilmelidir, böylelikle besin değerini kaybetmez. Çiğ olarak veya buharda pişirilerek tüketilmelidir. Çiğ brokolinin tadı biraz acıdır. Acılığı, anti-kanser özellik taşıyan maddelerden kaynaklanır.
Sarı kantaron
Akciğer, beyin, idrar yolları ve idrar torbası, karaciğer, lösemi, meme, mide, rahim ağzı ve yumurtalık kanserlerine faydalıdır. Depresyon ve iltihabi hastalıkların tedavisinde etkili olduğu gösterilmiş geleneksel tedavilerin başında gelir. Ayrıca, yorgunluk, uykusuzluk, ağrı, çocuklardaki gece idrar kaçırmalarında ve yara yerlerinin iyileşmesi için de kullanılmaktadır.
Zencefil
Akciğer, kalınbağırsak, karaciğer, lenfoma, lösemi, malign melanom, meme, mide, pankreas ve yumurtalık kanserlerine faydalıdır. Zencefilin en sık görülen yan etkileri mide yanması ve dermatittir. Aşırı miktarlarda alınırsa merkezi sinir sistemini baskılayabilir ve kalpte ritim bozukluğuna neden olabilir. Pıhtılaşmayı azaltan ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır, kanamaya neden olabilir. Tansiyon düşürücü ilaçlarla kan şekerini azaltan ilaçların etkisini artırabilir.
Biberiye
Akciğer, cilt, kalın bağırsak, lösemi ve meme kanserine faydalıdır. Ayrıca kansere karşı koruyucudur. Kanser gelişiminin önlenmesinde yararlı olduğu gösterilmiş bitkilerin başında gelir. Sıklıkla çay olarak kullanılabilir. Bir çay kaşığı kurutulmuş yaprak, 1 fincan kaynamış suda 15 dakika demlenerek tüketilir. Kapsül olarak da günde 2-3 defa 400 mg alınması yeterlidir.
Nar
Baş-boyun, kalınbağırsak, lösemi, meme ve prostat kanserlerine faydalıdır. Ayrıca kansere karşı koruyucudur. Nar, binlerce yıldır kullanılan bitkisel ürünlerin başında gelmektedir. Günde 50 mililitre nar suyunun uzun süreli kullanılması ile yarar elde edilmektedir.
Çörekotu
Akciğer, baş-boyun, kalınbağırsak, karaciğer, karın zarı, lösemi, lenfoma, meme, pankreas, prostat ve yumuşak doku kanserlerine faydalıdır. Tansiyon düşürücü ve kan şekerini düşürücü etkilerinin olması nedeni ile şeker ve tansiyon düşürücü ilaçların etkisini artırabilir. Bölgesel uygulamalarda alerjik reaksiyon oluşabilir.
ZAMAN Türkan UYMAZ _________________ Elif gibi yalnızım, Ne esrem var, ne ötrem. Ne beni durduran bir cezmim, Ne de bana ben katan bir şeddem var. Ne elimi tutan bir harf, Ne anlam katan bir harekem... Kalakaldım sayfalar ortasında. Bir okuyan bekledim, Bir hıfzeden belki... Gölgesini istedim bir dostun med gibi… Sızım elif sızısı... | |
|
@bdulKadir Adminstratör
Mesaj Sayısı : 6727 Rep Gücü : 10015177 Rep Puanı : 97 Kayıt tarihi : 17/03/09 Yaş : 61 Nerden : İzmir
| Konu: Geri: Hangi kansere hangi bitki? C.tesi Kas. 20, 2010 6:51 am | |
| Kanseri önleme özelliği olan kayısının, yapılan deneyler sonucu kalbi koruyucu özelliği olduğu ve kalp krizi riskini de azalttığı belirlendi. İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Dekanı Prof Dr. Ramazan Özdemir, yaptığı açıklamada, Turgut Özal Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı ile Histoloji Anabilim Dalı'nın fareler üzerinde yapmış olduğu deneyler sonucunda kayısının kalbi koruyucu özelliği olduğunu ve kalp krizi riskini en aza indirdiğinin saptandığını belirtti. Kayısının aynı zamanda ritm bozukluklarına da iyi geldiğinin ortaya çıktığını aktaran Özdemir, şu bilgileri verdi: ''Kayısıyla ilgili farele üzerinde bir deney yaptık. 9 ile 12'şerli 3 grup halinde yaptığımız deneyde, düzenli olarak her gün bir grup fareye az miktarda, bir grup fareye daha yoğun miktarda kayısı yedirilirken, diğer gruba da hiç kayısı verilmedi. Bir süre sonra kesilen farenin ve bağlanan damarına kriz uygulandı. Laboratuvar ortamında kayısı yiyen ve yemeyen fareler arasındaki kriz riski kıyaslandı. Kayısı yemeyenlerde kriz riski fazlayken, yiyenlerin bu riski çok daha az taşıdığı görüldü. Çalışmamız A grubu dediğimiz en üst düzeydeki bir bilimsel dergide, incelendikten sonra yayınlandı. Aslında bu hayvan deneyi olmasına rağmen büyük bir gözlemsel çalışmaydı. Aynı zamanda bu grupta ritm bozukluğu da takip edildi. Kayısı yiyen grupta yemeyen gruba göre ritm bozukluğunun daha az olduğu belirlendi.'' Kayısının içermiş olduğu bazı elementlerin hücre koruyucu özelliği olduğuna işaret eden Özdemir, şunları anlattı: ''Kayısı, tıpkı bir ilaç gibi mi etkili oluyor, tabi ki hayır. Ancak kayısının içerdiği bazı önemli elementler var. Özellikle meyvede bulunan potasyum içeriği çok fazla. Kayısının şeker miktarı gerçekten çok güzel bir düzeyde. Antioksidan içeren kayısı, damar tıkandığı zaman oluşan hipopsiyi (beslenme bozukluğu) en aza indirecek özelliğe sahip. Bu özelliklerine baktığımız zaman kalp krizinden daha az etkilenme olayını da doğrulamış oluyoruz zaten.'' -''GÜNDE 3-5 KAYISI YENMELİ''- İnsanlara günde en az 3 ile 5 kayısı yemelerini önerdiklerini belirten Özdemir, kayısının aynı zamanda iyi bir enerji kaynağı olduğunu kaydetti. Özdemir, ''Kayısı, betokaroten denilen madde içerdiği için göz sağlığı açısından da önemli. Kayısı bağırsakları yumuşatıp, cildi de güzelleştiriyor. Her gün abartmamak şartıyla kayısı yemek insanların sağlığını önemli ölçüde etkileyecektir'' dedi. _________________ Elif gibi yalnızım, Ne esrem var, ne ötrem. Ne beni durduran bir cezmim, Ne de bana ben katan bir şeddem var. Ne elimi tutan bir harf, Ne anlam katan bir harekem... Kalakaldım sayfalar ortasında. Bir okuyan bekledim, Bir hıfzeden belki... Gölgesini istedim bir dostun med gibi… Sızım elif sızısı... | |
|