KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Zarafet..İsk.Pala

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6717
Rep Gücü : 10015153
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

Zarafet..İsk.Pala Empty
MesajKonu: Zarafet..İsk.Pala   Zarafet..İsk.Pala Icon_minitimeCuma Ara. 03, 2010 9:28 am

Zarafet
Zarafet..İsk.Pala G_88


Zarafet kelimesinin içini doldurabilecek özellikler nelerdir? Acaba hiç düşündünüz mü, zarif insan kime denir?

Zarif kelimesi zarf kelimesi ile aynı köktendir. Zarf, 'içine bir şey konulan kap' anlamını taşır. Mektup zarfı gibi. O halde zarif insan da, 'içinde latif ve hoş şeyler bulunan kişi' anlamına gelecektir. Soru şu:
Zarafetin içini dolduran bu latif ve hoş seyler acaba nelerdir? ! ..

Zarif olmanın ilk şarti hiç şüphesiz nazik olmaktir. Nazik olmanin ilk şartı da hatayı kendinde aramak. Konfüçyüs, insaniyeti tanımlarken
'Kendine hakim olmak ve nezaketli olmak.' der. Bu bir bakıma zarafetin de
tanımıdır. Çünkü zarif kişi hiç kimseye zararı dokunmayan, bilakis kendisinden çevresine güzellik ve iyilik yansıyan kişidir. Zarafeti olmayan, nezaketle terbiye edilmeyen bütün varlıklar, gitgide canavarlaşır. O halde zarafet haddi aşmamak da demektir. Haddi aşan her şey çevresine zarar verir çünkü.

Rüzgar, saba yeli yahut meltem iken güzeldir de haddini aşıp şiddetlenince
fırtınaya, boraya, kasırgaya durur. Dalgalar belli bir ahenkle sahile vururken hoşa gider de şiddetini artırınca çevresini yıkmaya başlar. Sevgi belli ölçülerde erdemdir de haddi aşınca adı ask olur, cinnete varır.
Yerinde bir öfke edep içindir de haddi aşınca insanı katil eder. Şakanın
normali nükte ve mizahtır; ama aşırısı maskaralık olur. Velhasil zarafet
bir itidaldir. Hani mevsimler içinde bahar gibi. Kış ve yaz haddi aşan
hava şartlarıyla vardır; ama baharda sıcak ile soğuğun, gece ile gündüzün,
belki tabiattaki ölüm ile canlılığın eşit ve dengeli oldugu görülür. Bunun
insan ruhuna yansıması da aslında insanin itidali, fıtratın en beğenilen
yüzüdür. İnsan ruhu iyilik ve güzellik ile gerçek kimligine kavuştuğuna göre, bir bahar zarafeti de insana en uygun olan tavrı sunar. Ne buyrulduğunu biliriz: 'İşlerin hayırlısı, orta hallice olanıdır. 'Bu düstur, derinine bakıldığında, aşırılıktan kaçmaktan öte zarafeti bize telkin etmektedir.

Her tavrın bir zarafeti vardır. Oturmanın, kalkmanın, iş görmenin, eşyaya
bakmanın, sosyal ilişkilerin, çalışmanın, dinlemenin ve tabii söz söylemenin... Gönüllerdeki zarafet dışa yansıdıkça hayat güzelleşir ve kalite kazanır. Söz gelimi sanat eserleri ancak zarif bir duyuş, zarif bir bakış ile ortaya çıkabilir. Sözün zarafeti şiir, rengin zarafeti resim, taşın zarafeti mimari, sesin zarafeti beste olarak dışa yansıdığı vakit eşya da zarafet kazanır ve sanat olur. O halde sanatın kullandığı yöntem, baştan başa bir zarafetten ibarettir. Ortaya çıkan şey edepten sıyrılmış olsa bile yöntemin zarafetine halel getirmez.

Eşyanın zarafeti insanın ona yükledigi anlam ile ölçülür. Çivi, iğne, çengel, giyotin, mengene, kerpeten vb. eşya bir zindanda da bulunabilir, bir cilt evinde de. Zindanda aynı eşya ile işkence yapılır ama cilt evinde onlar bir sanat eseri için vardır. Yani birisi nezaket ve zarafet adına kullanılır, diğeri nezaketsizlik ve zulüm adına. Birinden estetik, diğerinden kötülük çıkar. Bunlardan ilki insan tabiatina uygun olan, diğeri onu insanlıktan çıkaran tavırlar olduğuna göre insanlığın da ölçüsü zarafete vabeste kalır. İnsaniyetli olmak demek, önce zarif olmak demektir.

Zarif kişide bulunmasi gereken özellikler arasında yüzün aydınlığı, vücut
ve elbisenin temizliği, güzel koku sürünme, görünümün iç açıcı oluşu,
konuşmanın düzgün ve akıcılığı, fikirlerin mantık ve akıl çerçevesinde
olması, müstehcenlikten kaçınma ve pis şeylerden uzaklasma gibi özellikler
vardir.*
Buna gülümseme, kararlılık, samimiyet, tek yüzlülük, sevgi, takdir hissi vs. de eklenebilir. Ama bizce hepsinden önemlisi sözün güzel olmasıdır. Sözün güzel olmasından kasıt, onu düzgün ve akıcı ifade etmekten, süslemekten ziyade içinin dolu olması, değerli bir fikri ifade etmesi, yüksek anlamlar taşıması, yapıcı olması, gönül almasıdır. Yerinde bir teşekkür, uygun bir selamlaşma, gerektiginde özür dileyiş, takdir ve sevgiyi ifade gibi. Bunlar yoksa mutluluk yoktur çünkü. Yani ki söz, candan ibarettir.
Ve canın tek gıdası zarafettir.

Prof. Dr. Iskender Pala

_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

Zarafet..İsk.Pala Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
 
Zarafet..İsk.Pala
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Gül Düşleri _ İskender PALA
» Fakirliğin ihtişamı İ.PALA
» Akıl ile nefis..İsk..Pala
» İskender Pala~~Aşk/Röportaj
» Nezaket İslamiyettir İSKENDER pALA

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: Din Kültürü Dersi-Eğitim Öğretim :: Güzel Ahlakla İlgili Konular-Adab-ı Muaşeret-
Buraya geçin: