KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Yaman Dede

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
minikalem

minikalem


Mesaj Sayısı : 454
Rep Gücü : 1027
Rep Puanı : 9
Kayıt tarihi : 03/01/10

Yaman Dede Empty
MesajKonu: Yaman Dede   Yaman Dede Icon_minitimePerş. Mayıs 26, 2011 9:32 am

<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="468"><tr><td class="detail" style="padding: 10px 0pt;">
Yaman Dedeyi Tanır mısınız?
Mesnevi
okumayı tamamladığım günlerdi. Yakın akrabalarımdan bir hanımın evine
konuk olduk. Söz Mevlana ve Mesneviden açılınca:”Mesnevi aşığı bir
insanın hayatını okuyorum şimdilerde. Siz de mutlaka okumalısınız” dedi
ve masada duran roman kalınlığında kitabı elime verdi. Mustafa
Özdamar’ın kaleme aldığı adlı eseri
birkaç gün içinde okudum. İncelenen hayat;müthiş bir İslamî dönüş
hikâyesiydi ve canlı tanıklarının dilinden aktarılıyordu. Beni çok
etkileyen bu Hak aşığını siz değerli kardeşlerime bir nebze
tanıtabilirsem kendimi bahtiyar addederim.




Yaman Dede YamandedeKim Bu Yaman Dede?

Kayseri’inin
Talas ilçesinde Rum esnaflardan iplik tüccarı Yuvan Efendi ile Afurani
Hanımefendinin oğlu Diyamandi 1887 yılında dünyaya gelir. Henüz on aylık
iken ailesi Kastamonu’ya göç eder. İlk tahsilini Rum Ortodoks
Mektebinde yapan küçük Diyamandi,1901de Kastamonu İdadisi(lise)ne girer.
Yedi yıllık idadiyi birincilikle tamamlar. İdadide arkadaşları
kendisine “Yamandî Molla” lakabını takarlar. Bir Rum çocuğuna neden
molla lakabı takılmış, gelin Yaman Dedenin kendi ağzından dinleyelim:


Dönüşün Kapısı Farsça Dersi

Rüştiye
birinci sınıfta iken 13 yaşımda idim. Bu sınıfta Arapça ve Farsça
dersleri başlar. Bütün dersleri sevmeme karşın Türk Edebiyatı ile
birlikte Arapça ve Farsça’ya pek düşkündüm. Rüştiye ikinci sınıfta ders
yılının ortalarındayız. Farsça Hocamız, Şeyh Sadi’nin Gülistan’ını
okuturdu. Arada sırada başka manzumeler de yazdırırdı. Bir gün siyah
tahtaya yazdığı birkaç beyit kalbimi tutuşturmaya yetti. O beyitleri
bugün gibi hatırlıyorum. Mesnevi’nin ilk beyitleri idi:

Bişnev in çün şikayet mî küned/Ez cüdâyîhâ hikayet mî küned



Kez neyistân ta mera bübrideend / Ez nefirem merd ü zen nalideend

Dinle neyden ki hikayet etmede

Ayrılıklardan şikayet etmede

Tahtaya yazılan ismi
bana pek tatlı geldi. Okunan beyitler beni derinden sarstı. Son beyit
ise içimi yaktı. O an içimde yanmaya başlayan aşk ateşini kelimelere
dökmekte aciz kalıyorum.


Farkında Olmadan Mümin Olmak

Farsça
dersinde başta Mesnevi olmak üzere Şark İslam Klasiklerinden beyitler
ezberleyen,Din Dersinden gayrimüslim talebeler muaf olduğu halde sınıfta
oturan ve bir Müslüman gibi İlmihal bilgilerini,Rasulullah’ın
hayatını,inanç esaslarını öğrenen Diyamandi, farkında olmadan içindeki
aşk ile mümin olmuştur. İslam’a duyduğu sevgi gün geçtikçe artmakta,bir
taraftan tıpkı Farsça edebi metinler gibi aruz kalıpları ile
rubailer,gazeller yazmaya çalışmaktadır. Ancak toplum,okul,arkadaş ve
aile çevresinde halen Hıristiyan olarak tanınmaktadır.


Arapça
metinlerle birlikte hadisi şerif ve bazı ayetleri de ezberlemeye
başlar. Yazdığı beyitler, edebiyat hocasının gözünü doldurur. Hocası bir
şiirini şu mısralarla övecektir:


Aferin yavrum güzel,hem de pek güzel,.................Aferin yavrum güzel gerçekten çok güzel
Manevi sûrî füyuzun berter etsin Lemyezel ..........Manevi sevinç ve ilhamlarını artırsın Allah


Liseyi
birincilikle bitiren Diyamandi,Arapça ve Farsça hocalarından özel
dersler de alır. Üniversite tahsili için İstanbul’a hareket eder.

Genç Bir Avukat


İstanbul’da
Hukuk mektebine giren Yamandi Molla,fakülteyi bitirdikten sonra devlet
kademesinde görev alır. Bu esnada özel hocalardan edebiyat ve İslamî
ilimler okumaya devam eder. Kendi ifadesine göre artık hidayet
bulmuş,lisana dökemese bile kalpten Kelime-i Şehadeti çoktan kabul etmiş
ve gizli Müslüman olarak yaşamaya başlamıştır. Meşhur mevlevi
dedelerinden Ahmed Remzi Dede’den Mesnevî okur. Mesnevide Mevlana’nın
mikrobu,serumu haber verdiğini görünce aşkı ve hayranlığı kat kat artar.
Hatta Mevlana’nın hayata gözlerini yumacağı tarihi bir beyitte ebced
hesabı ile ifşa ettiğine hayretle şahit olur. Mesnevi ve
şerhlerini(açıklamalarını) kısa sürede okur.




Bir yandan devlet kademesinde görevine devam ederken diğer yandan şiir çalışmaları sürmekte,
Ankara
Radyosunda çeşitli Mevlevi büyüklerinin hayatını anlatan sohbet
programı yapmaktadır. Bu programlar, devrin gazete yazarları ve
ediplerinin dikkâtini çeker. Kısa sürede edebiyat ve ilim çevrelerinde
yer edinir.

Aşıklar Kâbesi
Mevleviler
arasında Konya; Aşıklar Kâbesidir. Yaman Dede de kırklı yıllarda sık
sık Konya’ya sefer eder. Şeb-i Arus törenlerinin özel davetlilerindendir
artık. Biri İstanbul’a gelse ve “Ben Konya’dan geliyorum” dese Yaman
Dede “Demek Sultanımızın şehrindesiniz” der; alır,yedirir,içirir ikram
eder!... Konya ve Mevlana onun için özel aşk bestesinin vazgeçilmez iki
notasıdır.



Müslümanlığını İlanı
1942
yılından itibaren, başta azınlıklara mensup kız ve erkek liseleri olmak
üzere çeşitli okullarda Türk Edebiyatı ve Farsça okutan Yaman Dede,
devlet hizmetinden ayrılmış, eğitimciliğin yanı sıra serbest avukatlık
yapmaya başlamıştır.




Anadolu’nun
çeşitli vilayetlerinde Mevlana konulu konferanslar verir. Ancak halen
gizli bir mümindir. Namazını en kuytu semtlerin küçük mescitlerinde
kılmakta,Ramazanda gizli oruçlar tutmaktadır. Kızı ve eşi inancından
habersizdir. “Tam kırk yıl bazen sahursuz bazen iftarsız oruçlar tuttum,
ama ailem bunu hiç bilmedi!..” der hatıratında. Avukatlıktan çok
zamanını lise derslerine, gençliğin manevi aşkı tanımasına
ayırmaktadır.


15
Şubat 1942 de ismini değiştirir ve Mehmet Abdülkadir KEÇEOĞLU adını
alarak nüfus idaresine ismini ve yeni dini İslam’ı tescil ettirir. Bu
sırada 55 yaşındadır. Kırk yıldır sakladığı yeni kimliğini kuşanmış, ama
o saatten sonra da aile içi sancı başlamıştır.


Ceketi Alıp Çıkmak

Üsküdar’daki
evinde bir kış gecesi durumu kızı ve eşine açar. Karısı ve kızı o an
feryadı basarlar. Haber Patrikhaneye kadar ulaşır. Dönemin Hıristiyan
din adamları, ya Hıristiyanlığa dönmesi ya da karısından boşanması
konusunda baskı yaparlar. Karısı bu ikilem karşısında kararlı bir tutum
sergileyemez. Yaman Dede, zor ama cesur bir karar alır. Evden ayrılacak,
yalnız yaşayacaktır.


Yerde
dizlere kadar kar, havanın keskin ayaz olduğu bir Şubat gecesi ailesini
toplar ve:“Aşkımın bedeli bu yaşananlar. Sizler sakın üzülmeyiniz. Aşk,
ıstırapsız olmaz. Size acı vermeye hakkım yok. Bu ev ve içindekiler
size kalsın. Elveda!..”


Ceketini
alıp çıkmıştır artık. Üsküdar, Selamsız Yokuşundan iskeleye iner. Sabah
ezanına kadar o soğukta sokakları ve sahili arşınlar. Sabah karşıda,
Karaköy’deki avukatlık bürosuna geçer. Birkaç gece burada yatıp kalkar.
Dostlarının,öğrencilerinin evlerine misafir olur bazı geceler. Kendi
ifadesi ile dür artık.

Hocaların Hocası
Azınlık
okulları yanı sıra İstanbul İmam Hatip Okulu ve Y.İslam Enstitüsünde de
Farsça derslerine girer. Bugün her biri kendi branşında otorite olan
Prof.Dr.Hayreddin Karaman, Prof.Dr.Bekir Topaloğlu, Prof.Dr.Emin
Işık,İstanbul Eski Müftüsü Selahaddin Kaya,Osman Nuri Topbaş gibi pek
çok öğrenci Farsça’yı ondan öğrenir. Mevlana’yı onun gözyaşları içinde
verdiği derslerden tanırlar. Allah,Rasülullah, Mevlana, Konya,Aşk
deyince hüzün çöken,hemen ağlamaya başlayan ikinci bir kişinin
görülmediği bu zatların beyanlarından anlaşılmaktadır.




İkinci Evliliği ve Vefatı
Dostlarının
teşvik ve tanıştırması ile ilkokul öğretmenliğinden emekli Hatice
Hanım’la hayatını birleştiren Yaman Dede, eski karısı ve kızını zaman
zaman telefonla arayarak hediye ve ikramlarda bulunmayı ömür boyu ihmal
etmemiştir.


1962
yılına gelindiğinde çok hasta olmasına karşın Acıbadem’deki evinden
Bağlarbaşı’ndaki Yüksek İslam Enstitüsüne derslere gelmeye devam eder. O
artık paltosu içinde zayıf, ceset gibi solgun,75 yaşın yorgunluğuyla
bedenini sürüyerek yürümektedir.3 Mayıs 1962 Perşembe günü “Ölüm asûde
bir bahardır” diyerek Hakka yürür. Öğrencileri ve yüzlerce seveninin
omzunda Karacaahmet Mezarlığına defnedilir.


Bir İstirham
Karacahmet
mezarlığının Küçük Selimiye Camii karşısındaki kapısından girişte yatar
Yaman Dede. İstanbul’da yaşama bahtiyarlığına erenler,ya da yolu bir
gün düşeceklere sesleniyorum:


Bu
Hak aşığını mutlaka ziyaret ediniz. Küçük Selimiye Camii kapısını
arkanıza alıp Karacaahmete girdiğinizde 15 adım yürüyünüz. Durduğunuz
zaman solunuzda asırlık bir servinin altında karısı Hatice Hanımla yan
yana yatan Yaman Dedeyi göreceksiniz. Siyah,yosun kaplı mezar taşı
üzerinde şunları okuyacaksınız:


HuvelBaki
Mevlana Aşıkı Yaman Dede
Hakk’a kavuşmak için ircii emrine etti itaat.1304-3.5.1962


Bütün Hak aşıklarına binlerce Fatiha...



Yaman Dede’den Özdeyişler,İlginç Özellikleri ve Şiir Örnekleri
Naatları-Şiirleri


Kalbindeki
yangını mısralara dökmede ustadır Yaman Dede. Sıradan bir şair olmayıp
edebi antoloji ve ansiklopedilerde hayatına yer verilecek kadar önemli
bir kişiliktir. Yakın dostu Yahya Kemal, onu şu mısra ile övecektir:




Yüz sürdü gerçi pâyine çok Müslüman Dede

Mollâ-yı Rûm görmedi bundan Yaman Dede.
(Gerçi –Peygamberin-ayağının izine çok Müslüman dede yüz sürdü, ama Anadolu mollaları bundan daha yaman bir dede görmedi.)


Bugün mevlidhan ve tasavvuf musikisi sanatçılarının büyük bir vecd ile söyledikleri meşhur “Yanan Kalbe Devasın Sen” isimli naat onundur. İşte o naattan birkaç dörtlük:

Gönül hûn oldu şevkinden boyandım ya Rasûlallah

Nasıl bilmem bu nîrana dayandım ya Rasûlallah

Ezel bezminde bir dinmez figandım ya Rasulallah

Cemalinle ferahnak et ki yandım ya Rasulallah



Yanan kalbe devasın sen,bulunmaz bir şifasın sen

Muazzam bir sehasın sen,dilersen runumasın sen

Habibi Kibriyasın sen Muhammed Mustafasın sen

Cemalinle ferahnak et ki yandım ya Rasulallah



Mevlana’ya ve neye olan tutkusu ile de meşhur Ney şiirini kaleme alır:

İçi boş benzi sararmış ona aşıktır maye

Derdi hicran ile inler eder ah leylaye

Arz eder hıçkırarak aşkını hep Mevlaye

Bak neler söyletiyor Hazreti Mevlanaye!..



Bu cihanın ötesinden geliyor nağmeleri

Kanatır sineyi,kalbi,deler elbet ciğeri

Erişir mi buna kudret,buna insan hüneri

Bak neler söyletiyor Hazreti Mevlanaye!..

(Bak
neler söyletiyor Hazreti Mevlanaye derken iki anlam vardır. Birincisi
neyin Hz.Mevlana’ya söyletmesi,ikinci ve daha derini Mevlanın,yani
Allah’ın neye söyletmesi.)


Başka bir naatta Rasulullah’a şöyle seslenecektir:

Rahmeyledi alemlere gönderdi seni Hak

Nur etti nigâhın gazabı nar-ı Muhammed

Ümmi iken ümmetleri hayretlere saldın

İlmin edebi kutb-ı şerefbarı Muhammed



Sen havfı recanın ne büyük rehberi oldun

Kalbin en ulu vakıf-ı hüşyarı Muhammed

Aşıkların ah eyleyerek sine döverler

Hun oldu güneş, gördü de ruhsar-ı Muhammed



Gül yüzlü, güneş yüzlü Muhammed, meh-i taban

Çak oldu görüp pertev-i didarı Muahmmed

Derdinle senin handenuma derde bu gönlüm

Aşkın ile yak sen dil-i bimarı Muhammed

Cananımın Harîminde (Sevgilimin Özel Odasında) başlıklı şiiri muhtemelen Mevlana Türbesini ziyaretlerinden birinde,Konya’da kaleme alınmıştır:

Geldim sana kan ağlayarak,sızlayarak bak

Aşkınla yanan benliğime durma, hemen ak

Ak,sönmesin ateş, alevim dinmesin ancak

Ağlat beni, inlet beni, ta haşre kadar yak



Artır, ne olur, ateşini bağrımı dağla

Yansın bu vücudum, fakat eksilmesin asla

Hicran ile yak, vasl ile yak,aşkına bağla

Ağlat beni,inlet beni,ta haşre kadar yak!...

Ağlatma Beni başlıklı şiir ise aşk yarasının çok farklı bir ifadesidir:

Yak sinemi ateşlere, efgânıma bakma

Ruhumda yanan ateşe nîrânıma bakma

Hiç sönmeyecek aşkıma imanıma bakma

Ağlatma da yak, hal-i perişanıma bakma!...



Yaşlar akarak belki uçar zerresi aşkın

Ateşle yaşar, yaşla değil yaresi aşkın

Yanmaktır efendim biricik çaresi aşkın

Ağlatma da yak, hal-i perişanıma bakma!..

İlginç Davranışları

Çoğunlukla
içe dönük bir hayat süren Yaman Dede, çevresi ile haberleşmede daha çok
mektubu kullanır. Büyük fikir adamları ve sanatçılarla olduğu
kadar,ders verdiği azınlığa mensup öğrenciler,liseli gençlere de
mektuplar yazmıştır. Bunlar edebi ölçüde kıymetli nasihat ve söz
sanatları yüklü metinlerdir.


Her
hafta Pazartesi günleri akşam namazları ile Cuma namazlarını Eyüp
Sultan’da kılmayı adet edinmiştir. Cumadan sonra “Haftalık haccımı eda
ettim” diyecek kadar Eyüp ziyaretine önem verir.


Konyalı
Dr. Ali Kemal Belviranlı, ahbaplarından birkaç kişi ile Yaman Dedeyi
hasta yatağında ziyaret eder. Dedeye, “Yanan Kalbe Devasın Sen” naatını
bestelediğini söyler Ali Kemal Bey. Dede pek memnun olur ve misafirler
koro halinde bu naatı okurlar. Önce hıçkırıklara boğulan dede,birden
yatağından fırlar,cezbeye gelerek,semazenler gibi dönmeye başlar. Eşi
Hatice Hanım içeri girerek:
”Lütfen okumayın...N’olur kesin...Yakında kalp krizi geçirdi. Bu cezbeyi kaldıramaz.” diye rica etmek zorunda kalır.


Bir
dönem sevgi kavramını kullanan Mason teşkilatına üye olur Yaman Dede.
Kendisinden herhangi bir konuda ilmi rapor hazırlaması istenir. O da
safça tutar İslamiyet’in üstünlüklerini anlatan bir rapor yazar. Ertesi
gün dedeyi locadan ihraç ederler!...

Özdeyiş ve Tespitleri


Mektupları ve sohbetlerinden derlediğimiz dedeye ait özlü cümleler ve tespitleri şöyle özetleyebiliriz:



-Kur’an’ı o kadar çok sev o kadar çok sev ki;sevgi kavramı bile bu sevgine gıpta etsin!..
-Namaz kılanların tamamı büyük bir cemaattir. İmamları mı? Allah!...
-Okuduklarımı okumakla kalmaz,kadeh kadeh içerek ruhuma sindiririm.
-Saadetin ölmez çiçekleri gözyaşları ile sulanırsa büyür.
-Aldatıcı
sağlık, hastalıktan daha kötüdür. Mütevazı görünen öyle kimseler vardır
ki;kendilerini herkesten üstün görürler de tevazuu lütuf gibi etrafa
saçarlar.
-Allah hep lütfeder. Kahır gibi görünmesi bizim bakışımızın kötülüğündendir.
-Okyanusa
atılmak için şüphelerden,niçinlerden,akıldan,fikirden soyunmak gerek.
Akıldan soyunursan baştan ayağa akıl olursun. İşte o an kovayı atar,
okyanusa hortum salar, kana kana içersin hakikati.
-Nasip ve kısmet varsa, imkân kendi kendine ortaya çıkar.
-Istırapta nice nimetler gizli. Istırap vermişse bil ki nimeti gelecektir. Gökyüzü ağlamayınca çimenler gülmez der Mevlana.
-Aykırı görmek bize yakışmaz. Biz “illallah” demeyiz her şeye “eyvallah” deriz.
-
İnsanların hedefi genellikle damladır. Din ve Tasavvuf ise kişiye deryayı bağışlar. Uyanıklar, dine ve tasavvufa yönelir.
-Doktorun
ustalığına güvenirsek verdiği ilaç acı da olsa, tatlı da olsa alırız.
Allah’ın nimetlerini seviyor, belalarına kızıyorsak Ona güvenmiyoruz
demektir!....
-
Yeni olacak hiçbir şey yok. Her şey ezelde olmuş ancak, şimdi görüntü perdeye yansıyor.
-Onun rızasını kazanma ümidi içinde yaşamak;azabı zevke,cehennemi cennete çevirir.
-Allah
baha (değer) Allah’ı değil, bahane Allah’ıdır. Yaptıklarımız küçük ve
değersiz diye düşünmeyiniz. Olabilir ki, o küçük iyilikler rahmetine
bahane olur.
-Her şeyin Hak’tan geldiğini bilince üzülmeye imkân kalır mı?..
-Namaz kılmak!...Aman Allah’ım o ne büyük nimettir! Kanımla, gözyaşımla abdest alabilsem,
kızgın saç üstünde namaz kılabilsem. Yanarak,kavrularak namaz kılabilsem. Namaz kanadını açmadıkça hakikate uçamazsınız!..
-Namazın bir saniyesi yanında tüm kainat bir saman çöpü bile olamaz.
-Eyüp
Sultan, Allah’ın cennetinden bir parçadır. Ruhlar kaynar orada.
Akşamları mermer mezar taşları ve yeşil serviler nurdan birer sütun
olur Eyüp’te. Orası akşamları tamamen ahiretleşir.

-Hakk’a bağlılığımız ölçüsünde ondan gelen her şeye derece derece razı oluruz.
-Mısralarım, gözyaşlarımın kelimelere dönüşmüş halidir.
-Sevgi
ve bağlılık iki uçludur. Bir ucu mutlaka sevilendedir. Seviyorsanız,
bilin ki seviliyorsunuzdur. Allah’ı seviyorsanız Onun da sizi
sevdiğinden şüphe etmeyin.
-Vücut babamız Hazreti Adem,Ruh babamız Hazreti Muhammed’dir.
-Yokluk ve fakirliğin baskısı arttıkça ruhun neşe ve zevki de artar.
-İlahi aşkın verdiği yakınlık, kan bağından daha üstündür.
-Halini şikayet etmek,nimetine küfürdür. Onun için derdimi kimseyle paylaşamam. Neden günaha gireyim ki?!..
-Tasavvuf bilmek işi değil;duymak ve olmak işidir.
-Köprü
altında aç-açık yatan bile zil takıp oynamalıdır. Ondan gelen her şey
hoştur ve tatlıdır. Çileler,lütufların habercisidir. Çilenin şiddet ve
büyüklüğü gelecek nimetin büyüklüğünü müjdeler
.
-Büyük
eserleri büyük aşıklar verir. İnsan, yandığı ölçüde yükselir. Ebediyet
sırları ile Rabbani aşk arasında kuvvetli bir bağ vardır.

-Mevlana’yı çocuklarımıza tanıtmak milli bir görevdir.
-Dinlerin
hakikâtine inenler, Allah’a yaklaşırlar. Hıristiyan ve Yahudiler
dinlerini iyi inceleseler yolları mutlaka Aşk-ı Muhammedi’ye çıkar.




Mehmet Doğramacı

</td>
</tr>
</table>
Yaman Dede Lg_05
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="150">
<tr>
<td align="right">Yaman Dede Lg_06</td>
</tr>
</table>



<table style="border-left: 1px solid rgb(153, 153, 153);" cellpadding="0" cellspacing="0" height="100%" width="149">
<tr>
<td style="padding: 0pt 0pt 20px;"><table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr>
<td>Yaman Dede Uye_girisi</td>
</tr>
<tr>
<td bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr>
<td style="padding: 5px 0pt;" align="center">
Diğer Yazarlarımız
İsmail Yakıt
Mehmet Demirci
Cuma Mektupları
M. Faik Özdengül
Muhsin İlyas Subaşı
Tarihten Bir Yaprak
İsmail Güleç
M. Sait Karaçorlu
H. Nur Artıran
Lokman D. Solmaz
Cihan Okuyucu
Cemalnur Sargut
Misafir Yazar
Nuri Şimşekler
Mahmut Erol Kılıç
Sezai Küçük
Yakup Şafak
Ö. Tugrul İnançer
Emine Yeniterzi
Editör'ün Seçimi
Esin Çelebi Bayru
A.Selâhaddin Çelebi
Mehmet Fatih
Emin Işık
Adnan K.İsmailoğlu
İbrahim Emiroğlu
Sadık Yalsızuçanlar
Nezih Uzel
Mehmet DOĞRAMACI
Bilal Kemikli
Meryem IRMAK

</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Ismail-yakit-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">MEVLÂNA’NIN MİLLİYETİ-V</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">İsmail Yakıt</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Mdemirci-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">GÖRDÜM Kİ SEN İÇİMDESİN</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17"> Mehmet Demirci</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Cuma-mektuplar</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">Allah nâmına başla</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Cuma Mektupları</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Faik-kucuk</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">USULCA!</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">M. Faik Özdengül</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Subasi-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">MEVLÂNÂ ve ÇEVRESİNDEKİLER </td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Muhsin İlyas Subaşı</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Refii-cevat-ulunay-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">Mevlevî Hatıraları</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Tarihten Bir Yaprak</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Ismail-gulec-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">Tilki ile Karga hikayesi</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">İsmail Güleç</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Karacorlu-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">Tahtadan Kılıç</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">M. Sait Karaçorlu</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Nur-aritan-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">HERŞEY CANLI !</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">H. Nur Artıran</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Lokman-derya-solmaz_resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">MEHMET DEDE’DEN MEKTUP VAR</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Lokman D. Solmaz</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Cihanokuyucu-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">AŞKA DAİR</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Cihan Okuyucu</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Cemalnur-Sargut-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">Tevekkül</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Cemalnur Sargut</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Misafir-yazar-01</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">Gönül gözü gönül dili </td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Misafir Yazar</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Nuri-simsekler-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">VUSLAT’TAKİ İRŞÂD</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Nuri Şimşekler</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Yazar-resim-2</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">Ezoterizm</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Mahmut Erol Kılıç</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Sezai-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">Söyleşi</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Sezai Küçük</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Ysafak-resim_20060617193647</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">VELED ÇELEBİ’DEN HATIRALAR</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Yakup Şafak</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Tinancer-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">Aşk Üzerine</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Ö. Tugrul İnançer</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Yeniterzi-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">DOST YÜZLÜ DÜŞMAN</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Emine Yeniterzi</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Misafir-yazar-01_20060118164924</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">Ya Hz. Mevlana Tut elimizden...</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Editör'ün Seçimi</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Ecelebi-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">EDEB YOLU MEVLEVÎLİK</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Esin Çelebi Bayru</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Ahidayet</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">ŞEMS Ü MEVLÂNÂ</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">A.Selâhaddin Çelebi</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Mfatih-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">Bendeniz...</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Mehmet Fatih</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Yazar-resim-4</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">Hoşgörü Özlemi</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Emin Işık</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Akaraismailoglu-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">MESNEVÎ'DE OLGUN İNSAN</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Adnan K.İsmailoğlu</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Emiroglu-small</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">MEVLÂNÂ'da NEFİS EĞİTİMİ</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">İbrahim Emiroğlu</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Yazar-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">Hz. Mevlâna’yı Okumak</td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Sadık Yalsızuçanlar</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr height="60">
<td width="46">Yaman Dede Nezih-uzel-resim</td>
<td background="images/yazar/yazar-bck.jpg" width="103"> <table cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%">
<tr>
<td height="43">Tekke Eğitimi </td>
</tr>
<tr>
<td class="newsSpot" height="17">Nezih Uzel</td>
</tr>
</table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0"><tr><td style="padding: 0px;">
Yaman Dede Join
Semazen Yahoo Groubs


Asitâne Mevlevi Kültür Dergisi</td></tr></table><table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr>
<td height="22">Yaman Dede Roportaj</td>
</tr>
<tr>
<td width="100%">Yaman Dede Okuyucu1
Prof. Dr. Cihan Okuyucu ile Ropörtaj
"Çocukların
gözü cevizin kabuğundadır ama olgun insan için ceviz demek, cevizi
kırmak ve içindeki özü yemektir. Ama sen çocuğa içi boş bir ceviz
versen, onu ceviz içi vermekten daha çok sevindirirsin. Çünkü o şekline,
takırtısına, tukurtusuna takılmıştır.

</td>
</tr>
<tr>
<td bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr>
<td height="24">Yaman Dede Foto_galeri</td>
</tr>
<tr>
<td height="217">Yaman Dede Foto_galeri</td>
</tr>
<tr>
<td bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>

<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr>
<td height="24">Yaman Dede Mevlanadan_canli</td>
</tr>
<tr>
<td height="162">Yaman Dede Mevlana_live</td>
</tr>
<tr>
<td bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>

<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr>
<td height="24">Yaman Dede Semazen_radyo</td>
</tr>
<tr>
<td height="138">Yaman Dede Radyo</td>
</tr>
<tr>
<td bgcolor="#ffffff" height="5">
</td>
</tr>
</table>

<table cellpadding="0" cellspacing="0" width="149">
<tr>
<td height="24">Yaman Dede Semazen_ecard</td>
</tr>
<tr>
<td height="138">Yaman Dede Ecard</td>
</tr>
<tr>
<td bgcolor="#ffffff" height="5">
</td></tr></table></td></tr></table>
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yaman Dede
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Meğer Ne Yaman Serüvenmiş Hayat..! Can Yücel
» İmsak Vaktinin Başlangıcı Yazan: Prof. Dr. Ahmet YAMAN
» İSMAİL DEDE EFENDİ
» DEDE OLARAK HAZRETİ PEYGAMBER (S.A.V)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: Komik-MÜZİK -Eğlence-Oyunlar :: Ses Dosyaları...Müzik-
Buraya geçin: