Zindanın kokusu zihnimi açar Üzülme bu dersi işleriz üstad Ne kolum kırıktır ne hâlim naçar Bir olup şeytanı taşlarız üstad
Ahirette açar dalda solanlar Gözlerden süzülür kalbe dolanlar Ne yazıp çizdiyse âlim olanlar Sileriz, en baştan başlarız üstad
Kul olan kul gayrı kula meyletmez Fezâya erene âsuman yetmez Bir lokma ekmeğe eyvallâh etmez Aç kalır dağları dişleriz üstad
Bırak da zâlimler yanlış bilsinler Kalplerden hakîkat mührü silsinler Arza sücûd edip, salâat kılsınlar Biz yalnız cenneti düşleriz üstad
Gönlümüz mecnundur, cana vurulur Her yanı vefadan iple örülür Dört elle sımsıkı hakka sarılır Geride ne varsa boşlarız üstad
Ayhan’ım hak yağmur bâtıla yağmaz Zannetme bu güneş zindana doğmaz Özgürlük dediğin mekâna sığmaz Gerekse zindanda kışlarız üstad
(04,10,2007 Adana)
Ayhan Yavuz Açıkgöz
_________________ Elif gibi yalnızım, Ne esrem var, ne ötrem. Ne beni durduran bir cezmim, Ne de bana ben katan bir şeddem var. Ne elimi tutan bir harf, Ne anlam katan bir harekem... Kalakaldım sayfalar ortasında. Bir okuyan bekledim, Bir hıfzeden belki... Gölgesini istedim bir dostun med gibi… Sızım elif sızısı...