KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Sanat Müziği - Aletleri Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6736
Rep Gücü : 10015190
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Empty
MesajKonu: Sanat Müziği - Aletleri Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği   Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Icon_minitimePaz Ağus. 30, 2009 4:17 pm

Müzik konusunda araştırma yapan uzmanların görüşüne göre müzik, konuşmadan önce de var idi. Konuşma için gerekli olan soyut kavramlar, hafıza, semboller, çağrışımlar, analojik bağlantılar insanla beraber gelişmiş ve olgunlaşmıştır. Tabiatın her zerresinde ise büyük bir nizam ve ahenk içinde devam eden ritim ve melodi beraberliği bulunmaktadır. Kuş seslerindeki ahenk ve ritim mükemmelliğinde; elektronların, atomların, galaksilerin hareketleri ile vücudumuzdaki sıvıların dolaşımlarının büyütülen seslerinde müziğin varlık alemiyle ilgi ve ilişkisini gözlemleyebilmekteyiz.

Dünyada müzik ve müzikterapi tarihi anlayışı bizi antropoloji, tarih, ethnoterapi, ethnomedicin, psikoloji, pedagoji, sosyoloji, spiritüalite, parapisikoloji gibi bilimlerle işbirliğine götürmektedir.

Tarih açısından konuya girdiğimizde çok eski yıllara yolculuk yapmamız gerekir :

Azerbaycan’da Gobustan Kayalıklarında görülen dans eden insan şekilleri, 12 - 14 bin yıllık müzik ve hareket gerçeğini ortaya koymaktadır. Uygur Türklerine ait Hoten şehri Çerçen kazası yakınında Mülçe ırmağı kenarında bulunan Mingyar kaya resimleri 6-8 bin yıllık bir geçmişten haber vermektedir.

Çok eski zamanlara bizi ulaştıran tarih ve kültür birikimi, Proto Türk kültürü ile gözlendiğinde, Alman bilim adamı Dr. Wolfram Eberhard tarafından yazıya geçirilmiş bilgiler önem taşımakta olup, Türk kültürünün M.Ö. III bin yıllarında Çin kültürüne; müzik, dans seramik, tiyatro, hayvan terbiyesi v.b. konularındaki etkileri belgelenmektedir. Fransız araştırıcı Maurice Curan’ın Çin kaynaklarına dayanarak Lavinniac müzik ansiklopedisinde neşredilen verilere göre, Eski Türk müzik enstrümanları ve pentatonik (beş sesli) müzik icra şekli Çin kültürünü geniş biçimde etkilemiştir. Bu konuda Eduard Chavannes, Bela Bartok, Robert Lach isimli araştırıcılar ve büyük Türk Etnomüzikologları Mahmut Ragıp Gazimihal ile Ahmet Adnan Saygun, Ferruh Arsunar araştırmalar yapmışlar, Türk müzik kültürünün Orta Asya - Anadolu bağlantısını ve Çin kültürüne etkisini belgelerle ortaya koymuşlardır. Bu araştırmalara göre Proto Türk kültürünün önemli merkezleri, Sensi ve Kansu eyaletleridir. Hakas ve Tuva kültürü, Altay Türk kültürü bizi M.Ö. 3000 yılları ile buluşturmaktadır. XX . yüzyılın başında Sovyet araştırıcılar Rudenko ve Griaznov, Altay’lardaki Pazırık Vadisinde buzların altında ”Çeng” adı verilen bir enstrüman buldular. Rudenko, bu enstrümanın ait olduğu Proto-Türk kültürü tarihini 3700 yıl önceye götürmektedir.

Türk tarihi ve kültüründe önemli bir yeri olan müzik ve dans ve bunlarla yapılan tedavi konusunda; pentatonik müzik formu ve Baksı-Kam tedavi geleneğinin yanısıra olgunlaşıp yerleşen makam müziği ile tedavi’ günümüz tıbbında yeniden güncelleşmiş bulunmaktadır. Bin yıldan daha önceki zamanlarda Orta Asya’da, Horasan ve Uygur bölgelerinde gelişerek yayılan makam musikisi hakkında Farabi, İbn-i Sina, Ebu Bekir Razi, Hasan Şuri, Hekimbaşı Gevrekzade Hafız Hasan Efendi, Haşim Bey eserler yazmışlar ve makamların duygular ve organlarla ilişkilerini tasniflerle belirtmişlerdir. Pentatonik müzik Türk illerinde gelişmeye devam ederken, yedili sistem olan ve bir tam sesin dokuz komadan oluşması esasına dayalı makam sistemi, takriben dört yüzü geçen makam zenginliği ile kültür ve sanatımıza büyük katkıda bulunmuştur.

M.S. 834-932 yıllarında yaşamış olan müslüman Türk bilginlerinden Ebu Bekir Razi, melankoliklerin tedavisi üzerine yazdığı bir eserinde şöyle diyor: “... melankolik hasta kesinlikle meşguliyetle tedavi edilmelidir. ... melankolik hasta balık tutma veya avlanma gibi eğlenceli işlerden biri ile uğraşmalıdır. Mümkünse çeşitli oyunlara alıştırılmalıdır; huyunu, ahlakını, davranışlarını beğendiği ve sevdiği kimse ile buluşup görüşmeli özellikle güzel sesle okunan şarkılar dinlemelidir.”

Büyük Türk Bilgini Farabi (870-950) makamların ruha etkisini şöyle sınıflandırır:

1. Rast makamı: İnsana sefa(neşe, huzur) verir.
2. Rehavi makamı: İnsana beka (sonsuzluk fikri) verir.
3. Küçek makamı: İnsana hassasiyet ( duyarlılık ) verir.
4. Büzürk makamı: İnsana havf ( çekinme, sakınma duygusu) verir.
5. İsfahan makamı: İnsana hareket kabiliyeti ve güven hissi verir.
6. Neva makamı: İnsana lezzet ve ferahlık verir.
7. Uşşak makamı: İnsana gülme ’dilhek’ verir.
8. Zirgüle makamı: İnsana uyku ’nevm’ verir.
9. Saba makamı: İnasana şecaat (cesaret, kuvvet) verir.
10. Buselik makamı: İnsana kuvvet verir.
11. Hüseyni makamı: İnsana sulh ( sükunet, rahatlık) verir.
12. Hicaz makamı: İnsana tevazu (alçak gönüllülük ) verir.


Büyük islam bilgin ve filozoflarından İbn-i Sina ( 980-1037), musikinin tıpta oynadığı rolü şöyle tanımlamaktadır: “...tedavinin en iyi yollarından, en etkililerinden biri, hastanın akli ve ruhi güçlerini arttırmak, ona hastalıkla daha iyi mücadele için cesaret vermek, ona en iyi musikiyi dinletmek , onu sevdiği insanlarla bir araya getirmektir...”

İbn-i Sina, Farabi’nin eserlerinden çok yaralandığını ve hatta musikiyi de ondan öğrenerek Tıp mesleğinde uygulamaya koyduğunu söylemektedir. Arapça yazdığı Kitap’ün necat ve Kitab’ün Şifa’daki oniki fasıl tamamen musikiye ayrılmış olduğundan, bu kısım Baron Rodolph Dearlangar tarafından Fransızca olarak ’La musique Arap’ adıyla yayınlanmıştır.

Eski Türk hekimlerinden Şuuri’nin ’Tadil-i Emzice’ adlı eserinde müzik ile tedavi hakkında geniş bilgi vardır. Şuuri, ’Tadil-i Emzice’de belirli makamların günün belirli zamanlarında etkili olduğunu belirtmektedir. Ona göre:


* Rast ve Rehavi makamları: Seher zamanları etkilidir.
* Hüseyni makamı: Sabahleyin etkilidir.
* Irak makamı: Kuşlukta etkilidir.
* Nihavend makamı: Öğleyin etkilidir.
* Hicaz makamı: İki ezan arası etkilidir.
* Buselik makamı: İkindi zamanı etkilidir.
* Uşşak makamı: Gün batarken etkilidir.
* Zengüle makamı: Gurubdan sonra etkilidir.
* Muhalif makamları: Yatsıdan sonra etkilidir.
* Rast makamı: Gece yarısı etkilidir.
* Zirefkend makamı: Gece yarısından sonra etkilidir.


Şuuri’ye göre musikinin meclis adamlarına olan etkileri de birbirlerinden farklıdır.

* Ulema ( Alimler ) Meclisine: Rast ve Tevabii makamları
* Ümera ( Emirler ) Meclisine: Isfahan ve Tevabii makamları
* Dervişler Meclisine: Hicaz ve Tevabii makamları
* Sufiler Meclisine: Rehavi ve Tevabii makamları etkilidir.

Günümüzden 900 sene önce Selçuklu Sultanı Nureddin Zengi tarafından Şam’da yaptırılan Nureddin Hastanesi’nde musiki makamları tedavi amacıyla kullanılmıştır. Sonraki dönemlerde 700 senedenberi Amasya, Sivas, Kayseri, Manisa, Bursa, İstanbul (Fatih Külliyesi) ve Edirne şifahanelerinde 100 sene önceye kadar musiki ile tedavi uygulanmıştır. Evliya Çelebi seyahatnamesinde şöyle yazılıdır: “””Merhum ve mağfur Bayezid Veli ... Vakıfnamesinde hastalara deva, dertlilere şifa, divanelerin ruhuna gıda ve def’i sevda olmak üzere on adet hanende ve sazende gulam tahsis etmiştir ki, üçü hanende biri neyzen, biri kemani, biri musikari, biri santuri, biri udi olup, haftada üç kere gelerek hastalara ve delilere musiki faslı verirler...”

Anlaşıldığına göre, Horasan kaynaklı Türk Sanat musikisi ve Horasan-Anadolu musiki makamlarımızın olgunluğu ile gelişen pasif-receptiv müzik terapi geleneği icrası sırasında hastalar rahat bir şekilde oturarak veya uzanarak dinlenme halinde idiler. Bu tedavi şeklinde amaç, hastaların emosyonel (duygu) durumlarını değiştirerek onları rahatlatmak ve kendine güvenlerini kazanmalarına yardımcı olmak idi.

Günümüzde tarafımızdan uygulanan teknikte bu esaslara sadık kalınmıştır. Hasta istirahat pozisyonunu alır, bir seans süresince geniş ve rahatlatıcı bir ritim ve su sesi eşliğinde, Ney, Rebab, Çeng, Ud, Dombra ve Rübab ile emprovize (ritimli taksim) yapılır ve uygun makamlar üzerinde çalışılır. Bu şekilde bir icra sırasında, otizm’den ve psikolojik çocuk hastalıklarından Geriatri’ye kadar çeşitli psikolojik ve fizik hastalıklarda olumlu değişmeler ve iyileşmeler gözlenmektedir. Bu konuda Dr. L. Gutjahr ve Prof. V. Mechleid tarafından EEG ölçümleri yapılmış ve en az 1000 yıllık bu gelenek bugünün labarotuvarında doğrulanmıştır. 400’den fazla olduğu bilinen bu makamlardan önemli olan 15 tanesi üzerinde uygulamalardan sonra tedavide kullanılacak kaset ve CD’ler tarafımızdan vücuda getirilmiştir.

Viyana’da Meidling Rehabilitasyon Merkezi’nde komada bulunan hastalara Türk musikisi makamları dinletilerek terapi uygulamaları yapılmakta olup, beyinde alfa ve teta dalgalarının değiştiği tespit edilmiştir ve bir çok hastanın müzik terapi seansları ile komadan çıktıkları gözlenmiştir.
(alıntı)

Tümata – Medical Park müzik terapi çalışmaları
Tümata ile müzik terapi Medical Park Hastahanelerinde:
Avrupa´nın ve Amerika´nın önde gelen bazı hastanelerinde ameliyat stresine, cerrahi müdahale ve doğum sonrasında ortaya çıkan ağrılara karşı uygulanan Müzikle Terapi, Türkiye´de de Medical Park Sağlık Grubu tarafından başlatılmıştır. Medical Park Bahçelievler Hastanesi´nde 22 Ekim Pazartesi günü, gerçekleştirilen basın toplantısında Medical Park Sağlık Grubu Müzikle Terapi Projesi tanıtılmıştır.

Medical Park Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Usta ve Müzikle Terapi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Oruç Güvenç´in katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda, Medical Park Bahçelievler Hastanesi´nde fizik tedavi ve rehabilitasyondan nörolojiye, kalp-damar cerrahisinden onkolojik bilimlere kadar birçok branşta hastalara Müzikle Terapi´nin ücretsiz uygulanacağı belirtilmiştir.

Müzik terapi seansları Yrd. Doç. Dr. Oruç Güvenç´in kurucusu ve başkanı olduğu Türk Müziğini Araştırma Grubu (TÜMATA) tarafından uygulanmaktadır. Müzikle Terapi Seansları ney, ud, rebap, çeng gibi otantik Türk müziği çalgılarıyla icra edilmektedir. Bin yıl önce Orta Asya´da temelleri atılan Müzikle Terapi uygulanırken su sesinin rahatlatıcı etkisinden de faydalanılmaktadır. Aktif ve pasif olmak üzere iki aşamadan oluşan Müzikle Terapi seansları yaklaşık iki saat sürmektedir.

(alıntı)

_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Sdfghj15


En son @bdulKadir tarafından Salı Tem. 20, 2010 4:34 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6736
Rep Gücü : 10015190
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Empty
MesajKonu: Geri: Sanat Müziği - Aletleri Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği   Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Icon_minitimePaz Ağus. 30, 2009 4:20 pm

REBAB: üç telli bir müzik aletidir. Bu tellerden ikisi ipek üzerine metal sarım, bir tanesi ise at kuyruğundan yapılmıştır. Ağırlıklı olarak at kuyruğundan yapılan telden çalınır.
Yayla icra edilen bir sazdır. Yay da yine at kuyruğundan yapılmaktadır.
Gövdesi hindistan cevizinden yapılır ve erkseriyetle yayın balığı derisiyle kaplanır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstrebab

NEY: Kamıştan yapılır. İçi boş olup yedi deliği vardır. Üflenerek çalınır. Değişik akortlar için değişik boyda neyler kullanılır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstney

UD - KOPUZ: Onbir telli, mızrapla çalınan bir enstrümandır. Kısa saplı ve geniş gövdelidir. Asya kökenlidir. Daha küçük gövdeli ve üzeri deri kaplı olanına Kopuz denir.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstudkopuz

TANBUR: Uzun saplı, yedi tellidir. Kaplumbağa kabuğundan bir mızrapla çalınır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Ensttanbur

ÇENG: Asya kökenli, ondört ila yirmidört telli olabilen, diz üstüne dik olarak tutularak iki elle çalınan bir enstrümandır. Arp’ın atası sayılır. Eskiden mevlevi musikisinde ve klasik musikide kullanılırdı.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstceng

KANUN: Yetmişbeş telli, mızrapla çalınan, Asya kökenli bir enstrümandır. Dizler üzerine konularak çalınır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstkanun

SAZ, BAĞLAMA, CURA: Yedi telli, uzun saplıdır. Mızrapla çalınır. Halk musikisinin en önemli enstrümanıdır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstkanun

DOMBRA (DUTAR): İki telli, arpejle çalınan, bilhassa baksılar tarafından kullanılan bir enstrümandır. Orta Asya’nın hemen her bölgesinde kullanılmaktadır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstdombradutar

KILKOPUZ: İki telli, telleri at kuyruğundan yapılan, gövdesinin bir kısmı deri kaplı ağaç olan ve at kuyruğundan yapılmış bir yayla çalınır. Asya şaman ve baksılarının en önemli enstrümanlarındandır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstkilkopuz

RÜBAB (KOÇKARCA): Beş telli, mızrapla çalınan, uzun saplı, ağaç gövdesinin üzerine deri gerilerek yapılmış, sapla gövdenin birleştiği yerde koç boynuzu gibi parça bulunan bir enstrümandır. Özbek, Uygur ve Tacik Türklerinde çalınır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstrubab

TAR: 11 telli, iki bölmeli ve dut ağacından oyularak yapılmış gövdesinin üstü deri kaplı, uzun saplı, mızrapla çalınan bir enstrümandır. Azerbaycan ve Özbekistan Türklerinin en önemli enstrümanlarındandır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Ensttar

MİSKAL: Yanyana birleştirilmiş değişik boylardaki kamış parçalarından meydana gelmiş, üflenerek çalınan, Asya kökenli bir enstrümandır. Uygur duvar fresklerinde de görülmektedir. Osmanlı’nın son dönemine kadar Türk musikisinde kullanılmıştır. Güney Amerika ve Romanya’da Panflüt olarak isimlendirilmektedir.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstmiskal

GUBUZ (ŞAN KOPUZ): Tel bir çember içine takılan çelik yayın ağız boşluğunda çalınması ile ses verir. Bütün Türk boylarında kullanılmaktadır. Yakutistanın milli enstrümanıdır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstgubuzsankopuz

BALABAN (MEY): Ağaçtan yapılan, kavala benzeyen gövdeye kamıştan yapılmış parçaya üflenerek çalınır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstmeybalaban

KABAK KEMANE (GIÇEK, KEMENÇE): Gövdesi su kabağından veya oyma ağaçtan yapılır, üzerine deri gerilir. Kısa saplı , üç veya dört tellidir. Yayla çalınır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstkabakkemanegicekkem

KAVAL: Ağaçtan yapılır, Uzun ve kısa, dilli ve dilsiz çeşitleri vardır. Üflenerek çalınır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstkaval

KORAY: Koray bitkisinden yapılan, beş delikli, dişe takılarak ve üflenerek çalınan bir enstrümandır. Başkurtistan enstrümanıdır. Tatar korayı ise yedi delikli, dilli bir enstrüman olup üflenerek çalınır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstkoray

SIBIZGI: Kazak ve Kırgız Türkleri enstrümanıdır. Dişe takılarak üflenip çalınır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstsibizgi

MAZHAR (BENDİR): Tahta kasnağa deri gerilerek yapılır. Elle vurularak çalınır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstmazharbendir

KUDÜM: Toprak veya döğme bakır gövde üzerine deri gerilerek yapılmış, çift gövdeli, zahme adı verilen ağaç çubuklarla vurularak çalınan bir enstrümandır. Uygur ve Özbek Türklerinde Çifte nagara ismi verilir.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstkudum

HALİLE: İki büyük zilden yapılır. Ritim için kullanılır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Ensthalilezil

MURİNHUR: Moğolistan ve Tuva enstrümanıdır. At başlı olup at kuyruğundan tellidir. Yayla çalınır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstmurinhur

NEFİR: Dağ keçisi boynuzundan yapılır. Eski tasavvuf musikisi enstrümanlarındandır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstnefir

ÇETİGEN (YATUGAN): Orta Asya kökenli, diz üstünde ve parmakla çalınan bir enstrümandır.

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Enstcetigen

_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6736
Rep Gücü : 10015190
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Empty
MesajKonu: Geri: Sanat Müziği - Aletleri Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği   Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Icon_minitimePaz Ağus. 30, 2009 4:21 pm

Müziğin tıp alanında kullanılması yeni değil, “notaların mucizevi özellikleri” Osmanlı dönemine kadar dayanıyor. Bu konuda en ciddi adım, 1488 yılında II.Beyazıd döneminde atıldı.

Sultan II. Bayazıt 1484′de Edirne’de bir “DARÜŞ-ŞİFA” yapılmasını emretti. Mimarbaşı Hayrettin Ağa dört yılda külliyeyi tamamladı. Bu külliyenin Darüş-şifa bolümü bir tıp fakültesi ve akıl hastalarının tedavi gördüğü hastane bölümünden oluşuyordu.

Kurum, bilimsel metotların yanı sıra, en etkili araç olarak Türk müziği makamları kullandı. Henüz Avrupa’nın ruhsal sorunları hastalık olarak görmediğı ve bu türden hastalara cinli , “ruhunu şeytana satmış” gibi horlayıcı yaklaştığı bir dönemde, Edirne Darüş-şifa’sında akıl hastalıkları için çok yönlü ve ileri sayılacak iyileştirme yöntemleri uygulanıyordu. Bu yöntemler, ilaçla, meşguliyetle, telkinle, su sesi ve müzikle tedaviydi.

Kubbeli, büyükçe ve ortasında fıskiyeli havuzlarından akan su şırıltısının hiç eksik olmadığı odalarda “toplu tedavi yöntemi” uygulanır, Evliya Çelebi‘nin anlattıklarına göre “haftada 3 gün, 10 kişilik musiki grubu hastalara deva, dertlilere şifa, divanelerin ruhuna gıda ve def’i sevda” amacıyla fasıl geçerlerdi.

Gerçekten de Türk musikisi makam ve ritm özellikleri açısından dinleyenler üzerinde rahatlatıcı bir etki bırakır. Rast, segah, nihavend gibi pek çok makamı, ney, tambur, kemençe gibi çalgılar, kudümün hoş tınısı apaçık bir dinlendirici etki sağlar. Peşrevler, saz semaileri, karlar, besteler, şarkılar hep dingin bir ruh halinin, hülya dolu bir iç huzuruna varışın hazırlayıcılarıdır.

Makamlar ve örnekleri

Ruh ve beden sağlığı konusuna girmeden önce makamlarla ilgili örnekleri kısaca sıralarsak;

Buselik ve nihavend makamı (örnek: Gel Gönlümü Yerden Yere Vurma Güzel Ne Olursun – Bir Akşam Son Defa Seni Görmeden – İçimde Özleyiş Gönlümde Sızı)
Uşşak makamı (Örnek: Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine – Gözlerin Doğuyor Gecelerime – Yalnız Bırakıp Gitme Bu Akşam)
İsfahan makamı (Örnek:Yarab Kime Feryad Edeyim – Sende mi Hala Esiri Zülfü)
Rast makamı (Örnek:Eski dostlar, eski dostlar – Zeki Müren’den ‘Yasemen’ – Yemin Ettim Bir Kere Dönmem Bir Daha)
Ruh ve beden sağlığı için… Burçlar ve Müzik Terapi..

Astroloji, Organ Tesiri, Zaman bağlantısı, Tedavi Etkileri:

1- RAST MAKAMI: Koç Burcu; Ateş tabiatlı, kuru-sıcak tabiatlı makam. Gece yarısı ve seher zamanları etkilidir. Soğuk organlar olan kemik, beyin ve yağlara etkilidir. Fazla uyumayı engeller. Düşük nabzın yükselmesine yardımcı olur. Özellikle çocuk bünyesinde nem hakim olduğu için; bu nedenle oluşan dengesizlikleri düzeltir. Akıl hastalıklarına iyidir. Sarı safra bağlantılıdır. Erkek karakter gösterir. Gündüz, Salı günleri etkisi fazladır. Oğlak burcu ve su ile ilişkilidir. Tedavi değeri yüksek olan dört esas makamdan birisidir. Sefa, neşe, iç huzuru ve rahatlık verir. Felç illetine devadır. Başa ve göze etkilidir. Kaslara tesiri vardır. En eski makamlardandır. Farsça “doğru” “dosdoğru” “sağ” ve “gerçek” demektir. Spazmı çözücü özelliği nedeniyle spastik ve otistik hastaların tedavisinde yararlıdır. Mars gezegeni ile bağlantılıdır.

2- IRAK MAKAMI: Boğa Burcu; Venüs bağlantılıdır. Toprak tabiatlıdır. Kuşluk ve ikindi vakti etkilidir. Kuru-soğuk karakterdedir. Kara safra ile ilişkilidir. Karakteri dişi olup, etkisi Cuma günü ve geceleri fazladır. Menenjit, beyin ve akıl hastalıklarına faydalıdır. Omuz, kol, sol kol ve ellere etkilidir. Başın üst tarafına etkisi belirtilmektedir. Lezzet verir, düşünme ve kavrama konusunda etkilidir. Korku gidericidir. Saldırganlığı önleyici ve nevrotik hastaları tedavi edici etkisi vardır. Tarih olarak en az 7 asırlıktır. Spiritüel tesiri görülür. Irak-ı Acem’den gelmektedir.

3- ISFAHAN MAKAMI: İkizler Burcu (Yengeç Burcu); Hava tabiatlı, ikindi ile yatsı arası etkilidir. Su bağlantısı vardır. Soğuk ve nemlidir. Beyaz balgam ile ilgilidir. Dişi, gece karakterli, Pazartesi bağlantılıdır. Soğuk tabiatlı olduğu gibi, ateşli hastalıklardan vücudu koruyucu özelliği vardır. Ense, boyun, omuzlar ve sol dirsek için etkilidir. Güven hissi, uyum sağlama, hareket yeteneği, zihin açıklığı, gönül yenileme, düzgünlük verme, zekayı açma ve hatıraları tazeleme özelliği vardır. En az yedi asırlık bir makamdır.

4- ZİREFKEND MAKAMI: Yengeç Burcu. Merkür; su tabiatlıdır. Uyku vakti etkilidir. Sıcak- nemli özelliğe sahiptir. Kan, erkek ve gündüz bağlantıları vardır; günü Çarşamba’dır. Sırt, mafsal ağrılarına ve kulunca faydalıdır. Beyinle ilgili ağız çarpılmasına, kalp, ciğer, göğüs, kalça ve sağ omuza etkilidir. Meclisin neşesini arttırır, derin duygu hissi verir. Farsça “ döşek ( yatak)” demektir. XIII. asırdan önceye aittir.

5- BÜZÜRK MAKAMI: Aslan Burcu. Ateş, Güneş. Soğuk ve sıcak-kuru tabiatlıdır. Fecirden kuşluk vaktine kadar etkili olmaktadır. Kara safra, dişi ve gece bağlantılı olup,

Merkür gezegeni ve Çarşamba günü ile ilgilidir. Zihni temizler, vesvese ve korkuyu def eder. Fikre yön verir. Kulunç ve beyin hasarı ile ortaya çıkan şiddetli hastalıklara yararlıdır. Güç kazandırır. Boyun, boğaz, göğüs, ciğer ve kalp ve yan böğür (basen) için etkilidir. Farsça “büyük” demektir. Yedi-sekiz asırlık bir makamdır.

6- ZENGULE MAKAMI: Başak Burcu ( Terazi Burcu). Venüs etkisi. Toprak tabiatlı, sıcak ve nemli. Günbatımından sonra etkilidir. Hava bağlantılıdır. Kan, erkek, gündüz ve Cuma günü ilişkisi vardır. Kalça eklemleri ve bacak içleri ile ilgisi bulunur. Kalp hastalıklarına, menenjit ve beyin hastalıklarına etkilidir. Beyin hastalıkları ve ruh hastalıklarının tedavisi için mide ve karaciğer ateşini yok eder. XIII. asırdan önce Hicaz makamından ayrılarak oluşmuştur. Hayal ve sırlar telkin eder, uyku verir masal duygusu verir. Farsça “çıngırak, def pulu, zil” demektir. İran mitolojisinde bir Türk kahramanın adıdır.

7- REHAVİ MAKAMI: Terazi Burcu. Rüzgar tabiatlı. Sıcak ve kuru. Seher zamanı ve ikindiyle yatsı arası etkilidir. Aslan Burcu, Güneş ve Pazar günüyle ilgilidir. Nemli ve kuru, sarı safra, erkek, sağ omuz, baş ağrıları, burun kanamaları, ağız çarpıklığı ve balgamdan gelen hastalıklara, akıl hastalarına faydalıdır. Doğuma yardımcı olur. Göğüs, mide ve yan böğür (basen) için faydalıdır. Sonsuzluk ve yer çekiminden kurtulma duygusu verir. Urfalı; Urfaya ait demektir. X.Yüzyıldan önceye giden bir geçmişi vardır. İbn-i Sina ve Evliya Çelebi’de bahsi çok geçer. Sonraları Rast makamı, Rehavi makamının yerini almıştır. Diğer adı Ruhavi’dir.

8- HÜSEYNİ MAKAMI: Akrep Burcu ( Kova Burcu). Su tabiatlıdır. Satürn etkilidir. Nemli ve sıcak. Sabah ve gün ağarırken etkilidir. Sabah- öğlen arası etkisi fazladır. Cumartesi özel gündür. Güzellik, iyilik, sessizlik, rahatlık verir ve ferahlatıcı özelliği vardır. Karaciğer, kalp ve ruhların iltihabını söndürür ve yok eder. Mide hararetini giderici özelliği vardır. Büyük erkeklerde görülen gizli ateşli nöbeti ve günde bir kere gelen ateşli nöbetin giderilmesinde faydalıdır. Sol omuza etkilidir. Sıtma hastalığına iyidir. Barış duygusu verir. İç organlara etkilidir. Tabiat ile birleştirir. İçindeki, gizli pentatonik yapı sebebiyle, kendine güven ve kararlılık duygusu verir; bundan dolayı otistik ve spastik hastalara faydalıdır. En eski makamlardan biridir. En az altı asırlıktır.
Mert bir ifadesi vardır. Kalp, karaciğer ve mide için faydalıdır. “Küçük sevgili” ve “ Hüseyin ile ilgili” demektir.

9- HİCAZ MAKAMI: Yay Burcu. Ateş tabiatlı. Sıcak özellik gösterir. Jüpiter bağlantılıdır. Yatsıdan sabaha kadar olan zamanda etkisi fazladır. Kuru- soğuk nedenli hastalıklar için faydalıdır. Kemiklere, beyne ve çocuk hastalıklarına tedavi edici etkisi vardır. Üro-genital sisteme ve böbreklere etki gücü fazladır. Alçakgönüllülük duygusu verir. Düşük nabız atımını yükseltir ve göğüs bölgesi diğer önemli etki alanıdır. En eski makamlardandır. Zengüle ve Zirgüle makamları ile yakınlık gösterir. Adını Arabistan’daki Hicaz bölgesinden almıştır.

10- BUSELİK MAKAMI: (Bkz: Nihavend makamı)

11- NİHAVEND MAKAMI: Oğlak Burcu (Yay Burcu). Satürn, Jüpiter. Toprak- Ateş tabiatlı. Sıcak-kuru yapıdadır. Öğleden sonra (ikindi) zamanı etkisi fazladır. Sarı safra, gündüz ve erkek bağlantılıdır. Kan dolaşımı, karın bölgesi, kalça, uyluk ve bacak bölgelerine etkilidir. Kulunç, bel ağrısı ve tansiyon rahatsızlıklarına faydalıdır. Kuvvet ve barış duygusu verir. Akıl hastalıklarına etkili olduğu konusunda önemli bilgiler vardır. En eski makamlardandır. Ebu-selik kelimesinden geldiği söylenmektedir (Güzel yazma ve söyleme yeteneği).

12- NEVA MAKAMI: Kova Burcu (Oğlak Burcu); Satürn. Hava tabiatlı, kuru-soğuk özellik gösterir. Kara safra bağlantılıdır. Dişi özellik gösterir. Gece ve kuşluktan ikindiye kadar olan zamanda etkisi fazladır. Göğsün sağ tarafına, böbreklere, omurilik, kalça ve uyluk bölgelerine etkisi vardır. Üzüntüyü giderir ve lezzet verir. Gönül okşayan makam adıyla bilinir. Kötü fikirleri kovduğu, cesaret ve yiğitlik verdiği, gönül sevinci oluşturduğu ileri sürülür. Kuvvet ve kahramanlık duyguları meydana getirir. Akıl hastalıklarının tedavisinde faydalıdır. En eski makamlardandır. Buluğ çağındaki kız çocuklarının kadın hastalıklarına tedavi etkisi vardır. “Ses, seda, makam ve ahenk” demektir.

13- UŞŞAK MAKAMI: Balık Burcu. Su tabiatlı. Soğuk-nemli. Jüpiter. Fecirden kuşluk vaktine kadar ve günbatımında etkisi fazladır. Beyaz balgam, gece ve dişi bağlantılı olup; Perşembe günü özellik gösterir. Kalp, ayak rahatsızlıkları, nikriz (damla) ağrılarına faydalıdır. Gülme, sevinç, kuvvet ve kahramanlık duyguları verir. Çocukların bütün organlarını etkileyen kuru ve sıcak yellerde ve büyük erkeklerde görülen ayak ağrılarına faydalıdır. Derin aşk ve mistik duyguların ifade vasıtasıdır. En eski makamlardandır. “Aşıklar” demektir. Uyku ve istirahat için faydalıdır, gevşeme hissi verir.

14- ACEMAŞİRAN MAKAMI: Ateş tabiatlıdır. Kuru-sıcak makamdır. Fecirden kuşluk vaktine kadar etkilidir. Kemiklere ve beyne etkilidir. Vücutta yağ dengesine yardım eder. Yaratıcılık duygusu ve ilham verir. Durgun düşünce ve duyguları canlandırır. Hanımlarda doğumu kolaylaştırır. Anne karnındaki çocuğun yanlış duruşlarının düzelmesine yardım eder. Ağrı giderici ve spazm çözücü özelliği vardır. Lezzet verir, gevşemeye yardımcı olur. En eski şed makamlardandır.

15- SEGAH MAKAMI: Su ve toprak tabiatlıdır. Soğuk makamdır. Kuşluktan ikindiye kadar olan zamanda etkilidir. Hararetten meydana gelen şişmanlık, uykusuzluk, yüksek nabız, kalp, ciğer ve kas rahatsızlıklarına faydalıdır.

Beyin nöronlarına etkisi vardır. Mistik duygular oluşturur. XIV. Yüzyıldan eskidir.

16- PENTATONİK MELODİLER: Pentatonik müzik, Asya kökenli Türk musikisinin en önemli ve karakteristik özelliğidir. Bir gam içindeki 7 sesten ikisinin azalması ile, 3 adet tam ve 2 adet 1,5 sesten olmak üzere 5 sesten oluşmuştur. Kendine güven ve kararlılık verir,rahatlık sağlar. Çocuklara, 9-10 yaşına kadar sadece pentatonik müzik dinletilmesi tavsiye edilmektedir.

_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6736
Rep Gücü : 10015190
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Empty
MesajKonu: Geri: Sanat Müziği - Aletleri Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği   Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Icon_minitimePaz Ağus. 30, 2009 4:23 pm


_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

Sanat Müziği - Aletleri  Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
 
Sanat Müziği - Aletleri Ve Terapi(hangi rahatsızlıklara iyi geldiği
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: KÜLTÜR DÜNYASI :: Sağlık Ve Şifalı Bitkiler-Gıda-
Buraya geçin: