Gücü Harflere Yeten Bir Cümle Aciziyim.
Gücü harflere yeten bir cümle aciziyim. Neye yarar hiç okunmayacak romanı yazmış olsam. Yada hiç olmasam! Kelimelerimi yiyen bir kurtken hüzün, dilimi cümleye yaslayamam. Bu yüzden hep devrilir kelimelerim. Ağır aksak bir dil sürçmesi bulur hikayemi ve kalem en çok bu yazgıya yenilir.
Kimseler bilmez aslını. Zordur kırmızı ışıkların durmamak için varolduğu bir şehirde, soluklanacak cümle kurmak. Birbirini ezerek koşan harfler,sayfada hep aynı bağırışlarda, ''neden geldim''!..
Cevabı olmayan soruları yalanlayan en büyük doğrudur. yirmi dokuzu da birbirine anlamsız bakan alfabe. Sen nerden geldin der gibi bakarlar anlamını anlayamadıkları cümlelerle beraberliklerine.
Bazen olur. Bülbül susar, gül kokusunu için(m)de tutar.
Ucu sivrilen kalemin neden kırıldığını anlayamaz yazar. Mürekkebi kan olur ,yazmak en soğuk duruş yüzünde.Ve küser ölüm, cansız bir kalemde tekrar edilen eceline.
Altı çizili yazmak vardı,önemli notlar düşmek soluk sayfalara.
Yaşamak vardı silginin kendi bozuğunu düzeltemediği soru işaretsiz bir imlada.
Ama olmadı... Kalem kustukça içindekini, sızlandı harfler. Ne gariptir önü kesik cümleler uzun zamandır hep bu hal üzereler...
Ben anlattım bunları. Geç kalınmış gecelerde, göğe esir ay'ın izinde.
Bilseydim sıra bana gelecek, hüznü malum duruşlarda keserdim kelamın bileğini. Ardına üç nokta koyduğum yazgımda silerdim, inadıma acı yazan kalemin alfabesini
Kaldırım üstü düşlerimi yazdım sayfalara. Kederi yaktım, elde var hüznü düş tacirlerine sattım. Konuşurken çıkmayan sesimi kalemimle kalabalık gösterilere bağırdım....
Bela aşkın ta kendisi!
Kundaklanan cümlelerle yazılıyor devrik romanım.Bana kalan nizamı bozuk bir sayfayken, acıyı cümleme ayraç yaptım..
Dil, bilgisinden sınandı.Alfabe eksik var mı sorgusunda harflerinden.
Hepsi tamamdı ..
Ve lakin bir tek gariplik vardı..
Yazılanlar yazıcıdan çokça uzaktaydı..