Beraatimiz Olsun!
12:53, 15.05.2016 AHLÂK
http://zaman.bg/beraatimiz-olsun/
Üç ayların ikincisi olan Şaban ayının on beşinci gecesidir. Berâat gecesinde, beşerin kader programı nev’inden bir İlâhî icraat yapıldığı için, bu gece Kadir gecesi kudsiyetindedir ve bütün senenin bir çekirdeği hükmündedir. Bu gece mahlukatın bir sene içindeki rızıklarına, zengin veya fakir, aziz veya zelil olacaklarına, yaşayıp yaşamayacaklarına, ecellerine ve hacıların sayılarına dair Allah tarafından meleklere malumat verileceği beyan olunmaktadır.
Manası
Beraat, “iki şey arasında ilişki olmaması; kişinin bir yükümlülükten kurtulması veya yükümlülüğünün bulunmaması” anlamına gelir. Sahih hadîslerin beyanına göre: Şaban ayının on beşinci gecesi tevbe eden mü’minler, Allah’ın af ve mağfireti ile günahlarından ve dolayısıyla Cehennem’den beraat edecekler, kurtulacaklardır. Şaban’ın ortasındaki geceye Beraat isminin dışında; mânen verimli, feyizli, bereketli ve kutsi bir gece olduğu için Mübarek Gece; iyi değerlendirildiği takdirde günahlardan arınma ve suçlardan temize çıkma imkânı Allah tarafından verildiği için Sâk (Berâat, Ferman, Kurtuluş Belgesi) Gecesi; Lütf u ihsanı aşkın, afv ü merhameti engin olan Allah’ın ikram ve iltifatlarına erişildiği için Rahmet Gecesi de denilmiştir.
Berâat Gecesi’nin Özellikleri
Berâat gecesinin mübarekliği ve özellikleri hakkında sahih hadîs-i şerîflerden bir-ikisi şöyledir: “Allah Tealâ, Şaban ayının onbeşinci (Berâat) gecesinde -rahmetiyle- dünya semasına iner, orada tecelli eder ve Kelb Kabîlesi’nin koyunlarının tüyleri sayısından daha çok sayıda günahkârı affeder.” Başka bir rivayete göre de Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem: “Şaban’ın ortasındaki (Berâat kandili) geceyi ibadetle ihya ediniz, gündüzünde de oruç tutunuz. Allah Tealâ o akşam güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen, onu affedeyim. Yok mu benden rızık isteyen, ona rızık vereyim. Yok mu bir musibete uğrayan, ona afiyet vereyim. Yok mu şöyle, yok mu böyle!’ der.”buyurmuştur. Bir diğer hadîste ise, Berâat kandilinde yapılacak duaların geri çevrilmeyeceği müjdesi verilmiştir.
Bir kısım âlimlerin, kıblenin Kudüs’teki Mescid-i Aksa’dan Mekke’deki Kabe-i Muazzama istikametine çevrilmesinin Hicret’in ikinci yılında Berâat gecesinde vuku bulduğunu kabul etmeleri de geceye ayrı bir önem kazandırmaktadır.
Bazı müfessirlerin “Biz Onu (Kur’ân’ı) kutlu bir gecede indirdik. Çünkü biz haktan yüz çevirenleri uyarırız. O öyle bir gecedir ki, her hikmetli iş, tarafımızdan bir emir ile o zaman yazılıp belirlenir.” (Duhân Suresi, 44/3-6) âyetinde belirtilen gecenin Berâat gecesi olduğunu söylemeleri de bu gecenin ehemmiyetini ortaya koymaktadır.
Rasûlulllah (sas): “Allah Tealâ bütün şeyleri Beraat gecesinde takdir eder. Kadir gecesi gelince de bu şeyleri sahiplerine teslim eder.” buyurmuştur.
İslâm kaynaklarında Beraat gecesinde beş hasletin varlığından bahsedilmektedir:
[list="text-align: left;"]
[*]
Her önemli işin bu gecede hikmetli bir şekilde ayrımı ve seçimi yapılır.[*]
Bu gece yapılan ibadetin (kılınan namazların, okunan Kur’ân’ların, yapılan dua ve zikirlerin, tevbe ve istiğfarların), gündüzünde tutulan oruçların fazileti çok büyüktür.[*]
İlâhî ihsan, feyiz ve bereketle dopdolu bir gecedir.[*]
Mağfiret (bağışlanma) gecesidir.[*]
Rasul-i Ekrem’e şefaat hakkının tamamı (şefaat-ı tamme) bu gece verilmiştir.[/list]
Bu gece her tarafı kaplayan rahmet, merhamet ve lütuftan tevbe etmedikleri takdirde şu kimseler istifade edemezler:
[list="text-align: left;"]
[*]
Allah’a ortak koşanlar.[*]
Kalpleri düşmanlık hisleriyle dolu olup insanlarla zıtlaşmaktan başka bir şey düşünmeyenler.[*]
Müslümanların arasına fitne sokanlar.[*]
Akraba bağını koparanlar.[*]
Gurur ve kibir sebebiyle elbiselerini yerde sürüyenler.[*]
Anne ve babalarına isyanda devam edenler.[*]
Devamlı içki içenler.[/list]
Nasıl değerlendirilmeli?
Hz. Peygamber’in Şaban ayına ve özellikle bu ayın içindeki Beraat gecesine ayrı bir önem vererek onu ihya ettiğine dair diğer rivayetleri göz önüne alan çoğu âlimler bu geceyi namaz kılarak, Kur’ân okuyarak ve dua ederek geçirmenin çok büyük sevaba vesile olacağını söylemişlerdir. Beraat gecesi kılınacak namaza Salâtü’l-Hayr/Hayır Namazı denilmiştir. Bu namaz birçok rivayete göre yüz rekattır. Her rekatında fatiha suresinden sonra on (veya on bir) kere ihlâs suresi okunur. Bir rivayet göre ise on rek’attir; ve her rek’atinde fatiha’dan sonra yüz İhlas suresi okunur.
Bediüzzaman Hazretleri talebelerine yazdığı bir Berâat Kandili tebrikinde bu gecenin değeri ve değerlendirilmesi ile alâkalı şöyle demektedir: “Elli senelik ibadetle dolu bir ömrü inananlara kazandıran Beraat gecenizi ruh u canımızla tebrik ederiz.” “Beraat Gecesi, bütün senenin kutsî bir çekirdeği ve insanlığın kaderinin programı olması açısından, Kadir gecesi gibi mukaddestir. Kadir gecesinde her bir amelin, okunan Kur’an’ın her bir harfinin sevabı otuz bin olduğu gibi, Beraat gecesinde de yirmi bine kadar çıkar… Bu geceler, elli senelik bir ibadet hükmüne geçebilir. Onun için elden geldiği kadar Kur’ân’la, istiğfar ve salavatla meşgul olmak büyük bir kârdır.
Kandilinizi tebrik eder, bu gece vesilesiyle Alem-i İslam’a hayır, huzur, dirlik, düzen, İslam’ı yaşama heyecanı, dua aşkı, ibadet tutkusu, çalışma şevki ve bereket vermesini Rahmeti Sonsuz Rabbimizden dileriz.
Bediüzzaman Hazretleri üç ayları nasıl değerlendiriyordu?
Bütün bir hayatını ibadet ve taat üzere geçiren Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, talebelerine de aynı şekilde davranmayı tavsiye eder, özellikle üç aylarda hassaten de Ramazan’da ibadet ve duasını artırırdı. Kendileri, konu ile ilgili bir değerlendirme yaparken şu ifadeleri kullanıyor: “Duaları, evradları (devamlı okunan dualar, zikirler) mübarek gecelerde, özellikle, Regâib Gecesi ve Miraç Gecesi ve Berat Gecesi, Kadir Gecesi ve Cuma geceleri gibi vakitlerde okuyoruz.” Bu aylarda coşkun rahmetin müminlerin önlerine ne paha biçilmez hazineler koyduğuna dikkat çeken Bediüzzaman Hazretleri bu konuda da şunları söylüyor: “… Beş günden sonra çok mübarek ve çok sevaplı ibadet ayları olan üç aylar gelecekler. Her hasenenin (iyiliğin) sevabı başka vakitte on ise, Recep ayında yüzden geçer, muazzam Şâban ayında üç yüzden daha fazla ve mübarek Ramazan’da bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere ve Kadir Gecesinde otuz bine çıkar.” (On Dördüncü Şua’dan)