KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 NABİ - BAĞ-I DEHRİN HEM HAZANIN HEM BAHARIN GÖRMÜŞÜZ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Limoni
Co-Admin
Limoni


Mesaj Sayısı : 6111
Rep Gücü : 14922
Rep Puanı : 44
Kayıt tarihi : 27/05/09

NABİ - BAĞ-I DEHRİN HEM HAZANIN HEM BAHARIN GÖRMÜŞÜZ  Empty
MesajKonu: NABİ - BAĞ-I DEHRİN HEM HAZANIN HEM BAHARIN GÖRMÜŞÜZ    NABİ - BAĞ-I DEHRİN HEM HAZANIN HEM BAHARIN GÖRMÜŞÜZ  Icon_minitimePerş. Mayıs 03, 2018 4:35 pm

NABİ - BAĞ-I DEHRİN HEM HAZANIN HEM BAHARIN GÖRMÜŞÜZ

GAZEL
Bağ-ı dehrin hem hazânın hem baharın görmüşüz
Biz neşâtın da gamın da rüzgârın görmüşüz
 
Çok da mağrur olmak kim meyhâne-i ikbâlde
Biz hezâran mest-i mağrurun humarın görmüşüz
 
Top-ı âh-ı inkisara pâydâr olmaz yine
Kişver-i câhın nice sengin hisarın görmüşüz
 
Bir hurûşiyle eder bin hâne-i ikbâli pest
Ehl-i derdin seyl-i eşk-i inkisarın görmüşüz
 
Bir hadeng-i can-güdâz-ı âhtır sermâyesi
Biz bu meydanın nice çâbük-süvârın görmüşüz
 
Kâse-i deryûzeye tebdil olur câm-ı murad
Biz bu bezmin Nâbiyâ çok bâdehârın görmüşüz


Biz dünya bahçesinin hem güzünü, hem baharını görmüşüz. Neşenin de üzüntünün de gelip geçtiği zamanı görmüşüz.
Makam, mevki meyhanesinde fazla gururlanma. Biz binlerce mağrur sarhoşun sersemliğini görmüşüz.
İtibar ülkesinde "ah" sesinin güllesine dayanmayıp yıkılan nice yıkılmaz kaleler görmüşüz.
Bir vuruşuyla binlerce ikbal evini yok eder: Dert sahiplerinin beddualı gözyaşlarının selini görmüşüz.
Can eriten bir "ah" okuyla yere düşmüştür. Biz bu meydanın nice süvarilerini görmüşüz.
Gün gelip eşik önünde el bağlayıp durmuşlardır. Biz başköşede oturup caka satanların nicesini görmüşüz.
İçtikleri kadeh dilenci çanağına dönmüştür. Ey Nabi biz bu mecliste şarap içenleri görmüşüz
Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
 
 
Metin incelemesi:
Biçim Yönünden:
Biçimi: Nazım.
Nazım biçimi: Gazel.
Nazım birimi: Beyit.
Ölçüsü: Aruz.
Fâ i lâ tün / fâ i lâ tün / fâ i lâ tün / fâ i lün
Bağı deh rin/hem ha za nın/hem ba ha rın/gör mü şüz
Türü: Didaktik şiir.
Konusu: Yüksek mevkilere gelen kişilerin gu­rurlanmamaları gerektiği, gururlu davrananların yan­lış yollara saparak kendilerini kötü durumlara düşebilecekleri, her yükselmenin bir de inişi bulundu­ğu anlatılıyor.
Ana düşünce: Gururlu davrananlar, haksızlık ettikleri kişilerin "ah ve beddualarıyla" günün birin­de her şeylerini yitirebilirler, o nedenle ölçülü dav­ranmalıdırlar.
Kafiye şeması: aa/ba/ca/da/ea.
Kafiyeli dizelerin sonlarında yinelenen "görmü­şüz" sözcükleri ile "bahâr-ın/rüzgâr-ın/humâr-ın/hisâr-ın/inkisâr-ın/süvâr-ın/bâdehâr-ın" sözcüklerinde­ki "-IN" iyelik ekleri rediftir. Kalan bölümlerin son­dan ikişer sesleri "AN" ortak kafiye sesleri ise tam kafiyedir.
 
Dil Özellikleri:
a) Divan şiirinde didaktik (öğretici) şiir dalının büyük ustalarından olan Nâbî, bu şiirinde, içerik yö­nünden gösterdiği başarıyı, anlatım (üslûp) yönünden gösterememiştir. Anlatım fazla, süslü, dil ağdalıdır.
b) Yabancı söz ve tamlamalara çok yer ver­miştir: Hazân, neşât, humar, kişver-i canan, kâse-i der yüze vb.
c) "Baharın,  rüzgârın,   humarın,   hisarın vb." sözcüklerde "-İ" hal eki söylenmemiştir. Bu, Divan şiiri dilinde çök yaygın bir tutumdur.
d) "Kim" sözcüğü "ki" bağlacı anlamındadır.
e) Mecazlı anlatıma yer verilmiştir.

Söz Sanatları:
Beyit: 1- "Hazan" sözcüğü, kötülükler; "bahar" sözcüğü, iyi ve mutlu günler anlamında kullanılarak mecaz sanatı yapılıyor. Dünya bir bahçeye benzetili­yor. İlk dizedeki "hazan"a karşılık ikinci dizede "gam"; "bahar"a karşılık "neşat" sözcüğü bir simetri için­de kullanılarak "leff ü neşir" sanatı yapılmış oluyor. Zaman, çağ, devir anlamlarına gelen "rüzgâr" sözcü­ğünde tevriye sanatı düşünülebilir.
Beyit: 2- Yüksek mevkiler, insana güç veren ve onur kazandıran rütbeler meyhaneye benzetiliyor.
Beyit: 3- "Ah ve gönül kırgınlıkları" topa; yüksek mevki ise taş duvarlı bir binaya (kaleye); mevkilerin tümü de ülkeye benzetilerek teşbih sana­tı yapılıyor.
Beyit: 4- Dertlilerin gözyaşları sele benzeti­lerek abartma sanatı yapılıyor.
Beyit: 5- "Ah" sözü, uzayıp giden özelliğinden dolayı ok'a benzetiliyor.
Beyit: 6- "Arzu kadehi", dilenci kâsesine ben­zetilerek teşbih sanatına yer veriliyor.
 
 
İçerik Yönünden:
•Biz, dünya bahçesinin hem güzünü, hem de ilk­baharını görmüşüz,
Biz, sevincin de kederin de yaşandığı günleri görmüşüz.
 
•Çok da gururlanma ki, bu talih meyhanesinde biz,
Gururdan sarhoş olan binlercesinin uyuşuk hali­ni görmüşüz.
 
•(Ve) yine gücenmişlik ahinin topuna dayana­mayan,
Yüksek mevki ülkesinin taştan kalesini görmü­şüz.
 
•Bir beddua ile bin talih evini yıkıp giden
Dertlilerin sel gibi akıttıkları gözyaşlarını gör­müşüz.
 
•Biz, yere yıkılması bir can alıcı ah okuna bağlı,
Bu meydanın nice usta binicilerini görmüşüz.
 
•Ey Nâbî! En sonunda istek kadehi dilenci kâ­sesine dönen,
Biz, bu eğlence meclisinin nice sarhoşlarını görmüşüz.
 
Araştırmalar:
1. Gazelde düşünceler ortaya konulurken, okuyu­cuya hayat ve insan davranışları konusunda birtakım öğütler vermek amacı güdülüyor. Onlara belirli bir görüş kazandırılmak isteniyor. Şair, kendinde bulduğu öğüt verme yetkisini en iyi biçimde ilk beyitte an­latıyor.
2. Şair, bu beyitte doğanın niteliğinden yola çı­karak, yaşadığı olayların bir değerlendirmesini yapı­yor. Bir bahçeye benzettiği dünyada biz de neşenin ve kederin ettiklerini gördük, diyor. İnsan yaşamının maddi-manevi yönden mutlu-mutsuz, acı-tatlı, kederli-neşeli, sevinçli-üzüntülü dengesi üstüne kuruldu­ğunu belirtiyor. Böylece kendisinin birtakım dene­yimlerden geçtiğini, hayatı tanıdığını, gözlem ve de­neylerinden başkalarını da yararlandırmak amacıyla bu şiiri yazdığını vurgulamış oluyor.
3. Şiirde geçen "meyhâne-i ikbal" tamlaması, söz­lük anlamından çok mecazi anlamda kullanılıyor. Şa­ir, tamlamayı meyhaneye benzeyen baş döndürücü yüksek mevki anlamında kullanıyor. Diğer bir deyiş­le tamlama, insana talih yolunu açan, mevki kazan­dıran hayat, dünya anlamına geliyor. Şaire göre belirli yerlere gelenler elde ettikleri güçle çoğu kez kendilerinden geçerler. Meyhanede içki içerek sarhoş olan ve dengesini yitiren insanlara dönerler Bunun gibi,    tüm gazel boyunca benzer benzetmelere yer verilmiştir. Örneğin ilk beyitte "bâğ-ı dehr" tamlamasında dünya bir bahçeye; beşinci beyitte "meydan" sözü dünya ve hayata; altıncı beyitte "bezm" sözcüğümde yine dünya ve hayata benzetilmiştir.
4. Şair, üçüncü beyitte geçen "top-ı âh-ı inkisar" tamlamasıyla, yüksek mevki kalelerinin gücenmeden doğan ah ve beddua topuyla yıkılacağını söylüyor. Dördüncü beyitte yer alan "seyl-i eşk-i inkisar" tam­lamasıyla, dertlilerin kırgınlığından doğan gözyaşları­nın selini, mevki (talih) evlerini yerle bir eden bir neden olarak gösteriyor. Beşinci beyitte geçen "hadeng-i can güdâz-ı âh"  tamlamasıyla da dünyada başarılı olan gururlu insanların, dertlilerin ahlarından sakınmaları gerektiğini dile getiriyor, mevki sahiple­rini adaletli olmaya çağırıyor. Şair, bunları gururlu kişilerin düşmelerine birer sebep olarak sayıyor. Tamlamalarda görülen benzetmeler, "söz sanat­ları" bölümünde açıklanmıştır.
5. Gazelin tümünde belli bir düşünce, bir düzen içinde geliştiriliyor. Bütünlük, gazelin "yek-ahenk" özelliğinden ileri geliyor. Şair, gazelin ilk beytinde, kendisinin zengin bir hayat deneyimine sahip olduğu­nu belirtiyor. Diğer beyitlerde gururun kötülüğünü sergiliyor. Şiirin ana düşüncesini şöyle belirtiyor: Gurura kapılanlar haksızlık ettikleri kişilerin "ah ve "beddualarıyla" günün birinde her şeylerini yitirebilir­ler,  unun için, dünyanın geçiciliğini bilmelidirler, âdaletli iş görmelidirler.
 
N. KARTAL, BİRSEN Y. 1990
 
 https://www.liseedebiyat.com/metn-ncelemes/2217-nab.html
İLGİLİ İÇERİK
NABİ HAYATI ve ESERLERİ
NABİ – BİR DEVLET İÇÜN ÇERHE TEMENNADAN...
NABİ –BİR DEVLET İÇÜN ÇERHE TEMENNADAN USANDIK
NABİ – BEYİTLER AÇIKLAMASI
HAYRİYYE ÖZET BİLGİ - NABİ
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
NABİ - BAĞ-I DEHRİN HEM HAZANIN HEM BAHARIN GÖRMÜŞÜZ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» şair Nabi'yi ağlatan şiir
» Şair nabi'yi ağlatan şiir...SAKIN TERK-İ EDEPTEN

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: EDEBİYAT-TARİH- SANAT :: Şiirler-
Buraya geçin: