KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 İSTİAZE

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6727
Rep Gücü : 10015177
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

İSTİAZE Empty
MesajKonu: İSTİAZE   İSTİAZE Icon_minitimePerş. Haz. 16, 2022 12:07 pm

https://dualarvezikirler.com/istiaze.html

İSTİAZE

Mahmud Sami Ramazanoğlu -hazretlerinin- “Dualar ve Zikirler” adlı kitabında ki “Duâ Âdâbı” bölümü başlığı altında yer alan “İstiaze” kısmı…
İstiaze, bir işe başlarken ve herhangi bir münasebetle “Euzü billahi mine’ş-Şeytani’r-racîm”, yani; “Kovulmuş (iyilikten uzaklaştırılarak, lânetlenmiş) olan şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım ” cümlesini söylemek.
Ebû Hüreyye radıyallahu anh-’ın rivayet eylediğine göre Nebiyy-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem– buyurmuşlardır ki:
İSTİAZE Istiaze
“Allah’ım! Kabir azâbından sana sığınırım. Cehennem azâbından Sana sığınırım. Hayatın ve ölümün fitnelerinden sana sığınırım. Deccâlin fitnelerinden sana sığınırım.” (Buhârî, Ezan, 149)
Sa’d bin Ebî Vakkas radıyallahu anh-’dan rivayet olunduğuna göre Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem– Hazretleri şöyle istiâze ederlerdi:
İSTİAZE Istiaze-1“Allahım! Cimrilikten sana sığınırım. Korkaklıktan sana sığınırım. Erzel-i ömre2 bırakılmaktan sana sığınırım, dünyâ fitnesinden: Yani Deccal fitnesinden sana sığınırım, kabir azâbından sana sığınırım.” (Buhârî, Tefsîr, Sûre: 16)
Peygamberimiz –sallallahu aleyhi ve sellem-: “Ve sizden erzel-i ömre bırakılanlar da vardır” (Nahl sûresi, 70) mealindeki âyet-i celîle nazil olduktan sonra Allah’a erzel-i ömürden de sığınmaya başladı.
Hazret-i Aişe radıyallahu anha’dan rivayet olunduğuna göre Rasûl-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem– şöyle istiâze ederlerdi:
İSTİAZE Istiaze-2
“Allahım, tenbellikten, bunaklık vâkî olacak derecede ihtiyarlıktan, ihtiyarlık çöküntüsünden, ma’sıyet mahallerinde bulunmakdan, borçluluktan, kabir fitnesinden, kabir azâbından, cehennemin fitnesinden, cehennemin azâbından ve zenginlik fitnesinden sana sığınırım. Fakîrliğin fitnesinden de sana sığınırım. el-Mesîhu’d-Deccâl’in fitnesinden de Sana sığınırım. Allah’ım hatâlarımı kar ve dolu suyu ile yıka. Beyaz bir elbiseyi kirlerden temizlediğin gibi kalbimi de hatâlardan temizle. Benimle hatâlarımın arasını, maşrıkla mağribin arasını uzak kıldığın gibi uzak kıl.” (Buhârî, Deavât, 39)
Buhârî’nin İbn-i Abbasradıyallahu anhüma-’dan rivayet ettiğine göre Nebiyy-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem– şöyle istiâze etmişlerdir:
İSTİAZE Istiaze-3
“Ya Rabb! Senin îzzet ve kudretine sığınırım ki, senden başka hiç bir ilâh yoktur. Ve sen ölmezsin. Cin ve insanlar ise ölürler.” (Buhârî, Eymân, 13; Tevhîd, 7; Müslim, Zikr, 68)
Cabir radıyallahu anh-dan rivayete göre Nebiyy-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem– Efendimiz:
Kur’ân’dan:
“Ey Habîbim de ki Allah Teâlâ Hazretleri sizin üzerinize Nuh tufanı ve Kavm-i Lût’a taş yağdırdığı gibi sizin de üzerinize bir azâb göndermeğe kâdirdir.” (En’âm sûresi, 65) meâlindeki âyet-i celîle nâzil olduğu zaman:
اَعُوذُ بِوَجْهِكَ “Yâ Rabb! Böyle bir azâbdan zât-ı pâk-i ülûhiyyetine sığınırım!” buyurdu.
“Altınızdan, âl-i Fir’avn’in boğulması ve Karun’un yere geçirilmesi gibi size azâb etmeye kadirdir” (En’âm sûresi, 65) mealindeki nazm-ı celîlin kırâetinde yine:
اَعُوذُ بِوَجْهِكَ “Yâ Rabb! Böyle bir azâbdan zât-ı pâk-i ülûhiyyetine sığınırım!” buyurdu.
“Yahud Fırkalar ihtilâfıyla mukatele ve muharebe zaruretlerine ve biriniz diğerinizin kılıncıyla katlolunmasına kâdirdir’ (En’âm sûresi, 65) mealindeki nazm-ı celîlin kırâetinde هٰذَا اَهْوَنُ اَوْ اَيْسَرُ “İşte bu bir dereceye kadar ehvendir, yahud biraz daha kolaydır” buyurdu.” (Buharî, Tefsîr, 6/2)
Başka bir hadîs-i şerîfde Rasûl-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem– Hazretleri:
“Ben Allah Teâlâdan ümmetimden dört şeyin kaldırılmasını istedim. Allah Teâlâ Hazretleri ikisini kaldırdı, ikisini kaldırmadı. Ümmetimi kavm-i Lût gibi semâdan taş yağdırarak ve Karun’a yaptığı gibi yere geçirmekle helak etmemesi için duâ ettim. Cenâb-ı Hak bu iki duâmı kabul buyurdu. Fakat fırkalar ve hizibler ihtilafıyla aralarında mukatele ve muharebe ihtilâfının ve yekdiğerinin kılıncıyle katil ve helak edilmeleri cihetinden de ref’ ve izâlesi için duâ ettim, kabul buyurmadı” demişlerdir. (Bkz. Ali el-Müttakî, XI, 174/31101)
Yani insanlar arasında ilâ yevmi’l-kıyam fırkalar ihtilafıyla veya ecnebi düşmanların tasallutuyle aralarında muharebe ve mukatele eksik olmayacak demekdir.
“İblîs yeryüzüne inince Allah’a şöyle dedi;
– Ya Rabbi, beni yeryüzüne indirdin ve kovulmuş birisi yapdın. Öyle ise bana bir ev ver. Allah Teâlâ:
Hamam, dedi.
– Bana bir de meclis ver, dedikde;
Çarşılar ve yol kavşakları, dedi.
– Bana içecek ver, dedi.
Her sekir veren şey, dedi.
– Bana müezzin ver, dedikte:
Çalgıcılar, dedi.
– Kitap ver dedikte:
İnsanların vücudlarına yaptırdıkları dövmelerdir, dedi.
– Bana bir söz ver, dedikde:
Yalan sözler senin sözlerindir, dedi.
– Bana bir peygamber ver dedikte;
Kâhinler, dedi.
– Tuzak ver, dedikde:
Kadınlardır” dedi. (Râmûzû’l-ehâdis, s. 332)
“İblis’in, köpeğin hortumu gibi bir hortumu vardır. Onu Ademoğlunun kalbine sokar ve durmadan şehvetleri, lezzetleri hatırlatır ve Rabbi hakkında şüpheye düşürmek gayretiyle vesvese verir. Kul:
İSTİAZE Istiaze-4
deyince şeytan kalbinden hortumunu çeker.” (Ali el-Müttaki, I, 251/266)
Süleyman bin Surad -radıyallahu anh- şöyle dedi:
Bir gün Nebi –sallallahu aleyhi ve sellem-’in yanında oturuyordum. İki kişi birbirine sövüp duruyordu. Bunlardan birinin yüzü öfkeden kıpkırmızı olmuş, boyun damarları şişmiş, dışarı fırlamıştı. Bunu gören Rasûlullâh –sallallahu aleyhi ve sellem– şöyle buyurdu:
“Ben bir söz biliyorum, eğer bu kişi onu söylerse, üzerindeki bu kızgınlık hâli geçer. Eğer o:
İSTİAZE Istiaze-5«İlâhi rahmetten kovulmuş şeytandan Allaha sığınırım» derse, üzerindeki hâl kaybolur.”
Oradakiler Nebî –sallallahu aleyhi ve sellem-’in ona “İlâhî rahmetten kovulmuş şeytandan Allah’a sığın!” tavsiyesinde bulunduğunu ilettiler… (Buhârî, Bed’ü’l-halk 11, Edeb 44, 76; Müslim, Birr 109)
“Şöyle de: «Ey Rabbim! Kulağımın şerrinden, gözümün şerrinden, dilimin şerrinden, kalbimin şerrinden ve menimin şerrinden sana sığınırım.” (Neseî, İstiâze, 4)
“Gecenin evvelinde ve gündüzün evvelinde şu duâ ile duâ eden kulu Allah Teâlâ İblîs ve askerlerinden korur:
İSTİAZE Istiaze-6“Şânı yüce, burhanı büyük, kudreti şiddetli Allah’ın adıyla. Allah ne dilerse o olur. Şeytandan Allah’a sığınırım.” (Ali el-Müttakî, II, 225/3862)
“Belânın sizi ezmesinden, şekavetin çukuruna düşmekten, kötü kazaya uğramaktan ve düşmanların şamatasından Allah’a sığının!” (Buhârî, Kâder, 13)
“Cehennemden Allah’a sığınınız. Kabir azâbından Allah’a sığınınız. Mesîh Deccâl’in fitnesinden Allah’a sığınınız. Hayatın ve ölümün fitnesinden Allah’a sığınınız.” (Râmûzû’l-ehâdis, s. 255)
“Allah’a sığınanların sığınma vâsıtalarının efdalini söyleyeyim mi? Felâk ve Nâs sûreleridir.” (Râmûzû’l-ehâdis)
“Şu yaptığım tavsiyeyi işitmene hiç de bir mâni’ yokdur: Sabah ve akşama çıktığında de ki:
İSTİAZE Istiaze-7
“Ey Hayy u Kayyum olan Rabbim! Rahmetine tevessül ederek bana yardım etmeni istiyorum. Benim her hâlimi ıslâh eyle. Göz açıp yumuncaya kadar da olsa beni kendime (nefsime) bırakma!” (Hâkim, I, 730/2000)


Alıntı :
عَنْ أَنَسٍ رَضِيَ اللَّه عَنْهُ ، قَالَ : كَانَ رسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : يَقُولُ : اللَّهُمَّ إِنِّـي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْعجْزِ والكَسَلِ وَالجُبْنِ وَالهَرَمِ ، وَالْبُخْلِ ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ القبْرِ ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ المَحْيا وَالمَمَاتِ  وفي رِوايةٍ : « وَضَلَعِ الدَّيْنِ وَغَلَبَةِ الرِّجَالِ »

Enes radıyallahu anhden rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dua ederdi:

“Allâhümme innî eûzü bike mine’l-aczi ve’l-keseli ve’l-cübni ve’l-heremi ve’l-buhl, ve eûzü bike min azâbi’l-kabr, ve eûzü bike min fitneti’l-mahyâ ve’l-memât."

"Allah'ım! Acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, ihtiyarlayıp ele avuca düşmekten ve cimrilikten sana sığınırım. Kabir azâbından sana sığınırım. Hayat ve ölüm fitnesinden sana sığınırım.” (Müslim, Zikir 50; bk. Ebu Davud, Vitir 32; Nesai, İstiaze 7)

Diğer bir rivayete göre, “...ve dalai’d-deyni ve galebeti’r-ricâl: Borç altında ezilmekten ve zâlimlerin başa geçmesinden” buyurdu. (Nesai, İstiaze 8; bk. Buhari, Daavat 36)



Resûl-i Ekrem Efendimizin ümmetine ta'lîm ettiği duâlardan biri de şudur :




‏ اللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْبُخْلِ  وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الْجُبْنِ وَأَعُوذُ بِكَ أَنْ أُرَدَّ إِلَى أَرْذَلِ الْعُمُر

Allahümme innî e'ûzü bike mine'l-buhli ve e'ûzü bike mine'l-cübni ve e'ûzü bike en uredde ilâ erzeli'l-umur.

Allahım, cimrilikden sana sığınırım, korkaklıkdan sana sığınırım, erzel-i ömürden sana sığınırım.






_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

İSTİAZE Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
 
İSTİAZE
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: İslami ilimler ve dini kültür :: Dua Bölümü-
Buraya geçin: