KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Hizli Okumak... Profesyonel Anlayarak

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6727
Rep Gücü : 10015177
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

Hizli Okumak... Profesyonel Anlayarak Empty
MesajKonu: Hizli Okumak... Profesyonel Anlayarak   Hizli Okumak... Profesyonel Anlayarak Icon_minitimeC.tesi Kas. 14, 2009 1:38 am

Profesyonel Anlayarak Hizli Okumak
Teşekkür


Bazı İnsanlar Kişisel ve kurumsal gelişim yolculuğu na çıkmazlar.
Bazı insanlar kişisel ve kurumsal gelişim yolculuğu na çıkarlar fakat yetersiz partnerlerle...
Ama bazı insanlar var ki kişisel ve kurumsal gelişim yolculuğuna çıkarlar ve bunu iyi partnerlere yaparlar.
Bu kitabın yazımı sırasında benden desteklerini esir gemeyen, kitaba önemli katkılarda bulunan, düşünceleri ve görüşleri iie kitabı zenginleştiren ve katkı sağlayan Eğitim Müdürümüz Dr.Ebru ŞİMŞEK Hanıma, Eğitim ko ordinatörlerimiz Onur GAGA ve Hakan GÜLTEN beye fendilere,Öğrencilerime ve gelişim sürecimde hayatımda yer alan herkese teşekkürü bir borç bilirim.
Ertan Şimşek
esimsek@vizvoner-ed.com

Profesyonel Hızlı Okumak Günümüzde Neden Daha Önemli


! Giderek büyüyen bilgi akışı sizin de yazı masanızın üzerini taşırıyor mu?
! Zaman darlığı çekiyor musunuz?
! Sıkıntıya giriyor musunuz?
İki asır öncesine kadar az çok eğitimli bir insan mevcut olan tüm bilgiler hakkında genel fikir sahibi ola bilirken, bugün en büyük dahiler bile bilginin hızına ye tişmekte zorlanıyor.
Bilgi Güçtür kim demiş tam hatırlamıyorum ama gü nümüzde kralların gücünün bilgi olduğunu kabul ediyo rum.
Bilgi toplumunda bilgi toplama ve hafızaya almaktan daha önemli olan bazı sorular vardır.Bu sorulara vereceğimiz cevaplar neden profesyonel hızlı okumak gerek tiğini bize daha iyi açıklayacaktır.
Bu kadar çok bilgi akışında kontrolü nasıl sağlayabilirim?
Bilgilen en iyi ve en hızlı nasıl seçebilirim?
Önemli ve önemsiz bilgi arasındaki farkı nasıl bulabilirim?
farklı bilgiler arasında birbirinden bağımsız a-lanlarda ve farlı bilim konularında bağlantıyı nasıl kurabilirim?
Bu soruları cevaplayabilmek biraz maharet ister. Çünkü basılı ürünler arttıkça bilgi akışı da sürekli artmıştır.19.yy sonlarına doğru dünyada sadece 90-95 bi limsel dergi varken, günümüzde bunların sayısı
110.000'den fazla bir rakama ulaşmıştır. Her yıl yakla şık bir milyon bilimsel yayın çıkmakta ve kitap dağlan giderek büyümekte.
Kitapların dergilerin ve yayınların yanı sıra internet gibi sınırsız bir bilgi kaynağı ile bilgiler saniyeler içinde tüm dünyaya aktarılmakta ve herkes bunlara ulaşabil mekte. Bu baş döndürücü ortamda eğer internetten bahsediliyorsa e-mail nasıl kullanılır,chat nasıl yapılır bunlarıda bilmek gerekiyor.Estetikten bahsediyorsanız Botoks ne işe yarar bilmek gerekiyor.Eğer yeni bir A-nayasa oluşturmaya çalışıyorsanız her bölgenin farklı faktörlerini 3 düşüncelerinize katmak zorundasınız.
Bir çok insanın, giderek hızlı büyüyen bilgi akışı ile birleşen bu meydan okumaya karşı gittikçe çaresiz kal dığına şaşırmamak gerekir. Hemen korkmayın ve he men pes etmeyin.Eğer böyle bir eyleme geçerseniz da ha kötü sonuçlara avuç değil kucak açarsınız. Bir çok konu hakkında fikriniz olmaz, tamamen bağlantınız ko par ve mesleki ve özel hayatta tamamen dışarıda kalır sınız.
Klasik okuma alışkanlıklarımızı aşmalıyız Okulda öğ rendiğimiz okuma yeterli diyenlerdenseniz her gün ar tan ve çığ gibi büyüyen bilgi kütlelerinin üstesinden gelmeniz ne mümkün ne de yeterlidir. Öyleyse ne ya pılmalıyız"?
Beynin çalışma ilkelerini kullanarak dünyadaki tüm devlet başkanları ve üst düzey yöneticiler altıkları eği timle okum,anlama ve öğrenme düzeylerini yükseltmiş lerdir.


Neden Sizler Yükseltmeyesiniz Ki...


Profesyonel ve yeni okuma türü olan hızlı okumayı deneyin: Bu yöntem ile en kısa süre içinde şu ana kadar bilinmeyen bilgiyi edinerek işleyebilirsiniz.
Böylelikle başka programlara da zaman ayırabilirsi niz.
Okurken Nelerden Sıkılıyoruz Ve Neleri Seviyoruz?

Keşfedilmeyi bekleyen Organımız:Gözler
İnsanın multi medya çağında bile edindi ği bilginin %85ini okuyarak algıladığını biliyor musunuz?


Böyle Miyiz?


Osman Semih pazar sabahı saat 8.30'da uyandı. Cuma günü okuldan gelirken "bu hafta sonu önceki haftalardan farklı olacak. Kalan derslerimi tamamlayacağım ve önümdeki hafta içindeki sınavlara iyi hazırlanacağım diye karar vermiş ti. Bu sebeple cuma akşamüstünü ve geceyi çok iyi geçirdi. Televizyon seyretti, müzik dinledi, uzun uzun telefonla gö rüştü ve gece oldukça geç saatte yattı. Çünkü ders çalışması için daha önünde uzuuun uzuuun iki gün ve iki gecesi vardı. Cumartesi günü arkadaşlarıyla beraber oldu. Biraz dolaştılar her zaman gittikleri yere gittiler. Sohbet ettiler sohbete o kadar çok dalmışlardı ki zamanın nasıl akıp geçtiğini fark et medi bile. Ders çalışmadığı için zaman zaman biraz rahatsız lık duyduğu oldu ancak içinden gelen bu huzursuzluğu" daha önümde koskoca bir pazar var" diyerek bastırdı.
Pazar sabahı, işte bu şartlar altında 9.00' da uyandı. Ön ce güzel bir sabah kahvaltısı yaptı. Sonra sabah gazetelerini şöyle bir gözden geçirdi. Ders çalışmak için sabah azimliydi. Saat 10.30 olmuştu. Şöyle bir televizyona göz atıp odasına geçmek istedi fakat film öyle heyecanlıydı ki bir türlü tele vizyonun başından kalkamıyordu. Önünde daha koskoca bir Pazar günü olduğunu düşünerek bu filmi izlemesinde bir sa kınca olmadığına karar verdi. Film bittiğinde saat 12.00'yi geçiyordu. Hafta içi günlerde bu saatte yemek yemeğe ahş-kın olduğu için karnı acıktı. Annesinin Özenle hazırlamış
olduğu yemekleri yerken evdekilerle koyu bir sohbete girdi, /emekten sonra yine çalışma odasına yönelmişti ki televiz yonda maç yayını başlamıştı. Haftanın en Önemli maçıydı. Bu maçı seyretmek için insanların birbirini çiğneyip, dünyanın harasını verdiklerini düşününce ayağına kadar gelen bu maçı Seyretmemenin büyük kayıp olacağını düşündü.
Tüm hafta bu maç konuşulacaktı maç biter bitmez (nasıl lolsa 90dak.) sıkı bir şekilde çalışmaya başlamaya karar vere-ek maçı izlemeye koyuldu. Maç bittiğinde hafta sonu yaşadıklarını düşünmeye başlamıştı ki annesi içeriden çayın hazır olduğunu duyurdu. O da çayı içip ders başına geçmenin doğru olacağına karar verdi çay bittiğinde üzerine bir ağfrlık çökmüştü. Haftanın yorgunluğu, maçın gerginliği, sınav stres-eri ve çayla birlikte yenilenler... onu iyice gevşetmişti " nasıt Isa şimdi çalışamam" diye düşündü ve dinlendikten sonra (çalışmaya karar verdi.
Saat 19.00 sıralarında içindeki huzursuzluğu bastırmaya ayret ederek çalışma masasına yönelmişti ki en sevdiği ar kadaşıyla, ailesi onlara misafirliğe geldi. Misafir varken de irs çalışılmazdı ya ... birlikte sevdikleri diziyi seyrettiler. Artık kalan zamanında sadece en önemli iki dersi çalışırım di-e düşünüyordu. Fakat yavaş yavaş uyku bastırmaya başla mıştı. Eğer uyumazsa yeni başlayan haftaya yorgun ve uyku-uz girecekti. Bu sebeple kendi kendine şöyle dedi." bugün alışamadım. AMA YARIN SÖZ OKUMAMI YAPIP ÇOK ÇA-IŞACAĞIM". Yarı sıkıntılı yarı huzurlu odasının yolunu son ez tuttu. Ancak çalışmak için değil, uyumak için...


Okurken Nelerden Sıkılıyoruz Ve Neleri Seviyoruz?


İster evde olun ister okulda isterseniz büronuz-da:açılmayan kitaplarınız defterleriniz,günlük gazete, dergi, kitapçıklar, raporlar... Tüm bu dersleri,ödevleri, yazıları nasıl ve ne zaman okuyacaksınız? Ayrıca ders programınız veya randevu defteriniz dolu: Müşteri gö rüşmeleri, dahili toplantılar, telefon görüşmeleri... Bu nedenle sadece en gerekli olanları yapıyorsunuz, günlük postayı açarak geri kalan kağıt destesini bir kenara itiyorsunuz.
Ama kendinizi suçlu hissediyorsunuz. Belki okunma yan yazılar arasından sizi sadece hatalardan koruyacak ve belki de kariyerinizi geliştirebilmekte yardımcı ola rak özellikle önemli olan bilgiler vardır. Ama ertelenmiş iptal edilmiş değildir diyerek kendi vicdanınızı rahatlatı yorsunuz. Ama okunmayan malzeme yığını her gün büyüyor, aynı sizin sıkıntınız gibi.
Mutlu ve Başarılı okuyucu: Sanki Hz. Musa asasını vurmuşçasına tüm dersleriniz, Ödevleriniz yapıldı veya tüm evrak yığınları kayboldu. Ama daha önce yaptığınız gibi çekmeceye tıkarak değil. Elbette okuma hızınızın size sağladığı destek ile oldu. Hatta bunları yapmak si zin için bir zevk haline geldi. Günlük gazetelerdeki Önemli bilgiler derhal öğrenmenizi sağladı.Bunlar:
Eğer Öğrenci iseniz:saatler süren ders çalışma programınız kısaldı
Eğer Çalışıyorsanız:Günlerce okunması devam eden teknik yazılan İncelemek yarım saat gibi bir süre nizi aldı
Kısa zaman zarfı içinde en zor içerik gerektiren teknik yazıları kolayca kavradınız.
Hızlı okuma sadece iş hayatınızı değil, özel ha yatınızı da pozitif olarak etkilemektedir.
Tekrar sadece zevk için okumaya başlayabilirsiniz. Tamamen zorlanmadan ve rahat bir şekilde.
Yine zamanınız var. Aileniz,arkadaşlarınız, hobile riniz ve sadece zaman geçirmek için.


Hızlı Okumanın Tarihçesi:

Hızlı okumanın tarihçesi,ne ilköğretim okullarında ne de üniversite amfilerinde başlamadı. I. Dünya harbinde başlamış ve şekillenmiştir. O zamanlar, İngiliz Royal Air Force, bazı pilotların belli mesafelerden farklı düşman uçaklarını ayırt edemediklerini fark etmiştir. Bu nedenle bazı zeki strateji uzmanları Takimetreyi icat etmiştir; bu cihaz, farklı kısa aralıklarla resimleri duvara yansıtan bir çeşit slayt projektörüdür. Büyük bir resimden başlaya rak, projeksiyon süresi giderek kısaltılarak ve format ve bakış açısı küçültülerek ve değiştirilerek devam edilmiş tir. Ve birkaç çalışmadan sonra pilotlar beş salise içinde farklı uçak tiplerini ayırt edebildiler.
Bu demektir ki, insan gözü inanılmaz kısa süre içinde bilgiler algılayabilir. Bu bilgi birinci dünya savaşından sonra hızlı okuma kurslarında da uygulanmaya başlandı. Başarılı olarak: Katılımcılar beş salise içinde duvara yan sıtılan kelimeleri okuyabildiler. Sonuç: Kişiler, okuma hızlarını dakikada ortalama 200 kelimeden 400 kelimeye çıkardı; bu da ilk okul öğrencisi ve akademisyen arasın daki fark kadardır. Ancak Takimetre eğitimcileri büyük bir potansiyeli kullanmamıştır. Çünkü gözümüz beş sali se içinde bir kelime okuyabiîiyorsa, teorik olarak bir da kika içinde 30.000 kelime! okuyabilmeli.
Ayrıca kurs sırasında artırılmış verim, takimetre yönteminden çok öğrencilerin motivasyonu ile ilgiliydi. Tabi ki katılımcıların okuma hızı tekrar başlangıç seviye sine düşmüştür. Altmışlı yılların başında bilim adamları insanların olağanüstü verimli olabileceklerini keşfetmiş tir: Sadece gözler özel eğitim sayesinde şimşek gibi hız lı hareketlere tepki vermekle kalmıyor, beynimiz de da kikada 400den fazla kelime hafızaya alabiliyor. "Dina mik okuma okullarında" dakikada 1000 kelime, bazı özel eğitimli insanlar tarafından 3850 kelimeye ulaşılabil di.


Meşhur Olmuş Hızlı Okuyanlar Listesi:


Bu konuda yabancı kaynaklar örneklerimizin çoğunu oluşturuyor.
Antonio di Marco Magliabechi
Floransalı bir manavda başlayan inanılmaz bir hika ye: Bu manav dükkanında çırak Magliabechi (1633 -1714) meyvelerin paketlenmesinde kullanılan eski ga zeteleri okumaya çalışıyordu. Bu ilgisi yerel kitapçının dikkatini çekmiştir. Antonio'yu dükkanına götürerek ona okumayı öğretmiştir. Çok büyük bir başarı ile: Kısa sü rede Maglicabechi hızlı okuma ve hafızası ile ünlenmiş-tir. Ayrıca çok önemli bir testte başarılı olmuştur: Şüphe ile yaklaşan kişilerin hayretli bakışları karşısında, çok kısa bir süre göz gezdirdiği bir metini noktasına virgülü ne kadar doğru olarak kağıda dökmüştür. Bu kadar da değil. O zamana kadar okuduğu tüm kitaplar hafızasın-daydı ve kelimesi kelimesine kadar okuyabiliyordu.
John Stuart Mili
İngiliz filozof ve ulusal ekonomist (1806 - 1873). En büyük dahiler hit listesinde 90. sırada yer almaktadır. Üniversite profesörü olan Mill'in babasının beklentileri çok küçük yaşlardan itibaren büyüktü: John Stuart'a bir kitap vererek, yan odaya geçmesini ve kitabı okuması nı, daha sonra kitap hakkında konuşacaklarını söylerdi. Genç Mili için büyük bir motivasyon kaynağı. Daha son ra, kitap sayfalarını bir bakışta okuyarak kitapları res men yuttuğu söylenmiştir.
Frank/in D. Roosevelt
Başlangıçta ortalama okuma hızını, gözlerini dört yerine sekiz kelimeye sabitleyerek hızlandırmıştır. Böy lece Amerikan Başkanı (1933 - 1945) tüm paragrafı bir bakışta ve daha sonraları bir toplantı boyunca bir kitap okumayı başarmıştır.
C. Lowe!I Lees
Ellili yıllarda Utah Üniversitesinde lisan bilimleri baş kanı olarak görev yapmıştır. Dakikada 2500 kelimeye ulaşan hızla Profesör Lees kapsamlı dönem ödevlerini on dakika içinde okuyabiliyordu. Daha sonra tüm ayrın tıları, form hatalarına kadar, biliyordu. Öğrencisi Evelyn Wood, daha sonra hızlı okuma araştırmacısı olarak ve kendi "dinamik okuma okulunu" kuracak kadar bu du rumdan etkilenmiştir.
John F. Kennedy
Herhalde en tanınmış hızlı okuyucu. Amerikan Baş kanı (1960 - 1963) meziyetlerini hiçbir zaman gizleme di. Tam tersine. Konuşmalarında zekasından ve akli po tansiyelinden bahsetmeyi severdi. Bunlara okumak da dahil, ve Kennedy bu alanda çok büyük sürat geliştir miştir. Hızlı okuma eğitimi sayesinde okuma hızını dört misli arttırmıştır: Dakikada 284 kelimeden 1200 kelime.
Sean Adam
Bu Amerikalının hikayesi, anganjmanla nereye va rabileceği gösterilmiştir: Çocuk olarak görme problem leri olmasına rağmen, Adam daha sonra hızlı okumada dünya rekoru kırmıştır: Dakikada 3850 kelime.
Süleyman DEMİREL
Seksen küsur yaşında olmasına rağmen hafızasını çok iyi kullanabilen ve dk.2000 kelime okuyabilen siyasi liderlerden biridir.Cevapları nükteli ve hızlı verir..Yenilen güreşe doymaz misali mücadeleci ve sabırlı bir yapısı vardır.
Adnan KAŞIKÇI
Rahmetli Adnan Kaşıkçı (diğer ismi mucid Adnan) sadece hızlı okumuyordu.Okuduklarını icatlara dökebi lecek bir uygulaması da vardı.Aynı John F. Kennedy gibi meziyetlerini gizlemezdi. Konuşmalarında zekasından ve akli potansiyelinden bahsetmeyi severdi.
Zaman kaybetmeyin Bakış açınızı genişletin Gözlerinizi keskinleştirin Fazla yorulmayın
Gözleriniz hakkında ne biliyorsunuz? Ne kadar hızlı okuyabilirsiniz? Algılayışınız ne kadar iyidir?

Muhteşem Organımız: Gözler


Göz ve beyninizin potansiyelini kullanın
Geri atlamalar ve geri dönmeleri (regresyonları En gellemek için
sabitleme sürenizi bir saniyeden yarım saniyeye indirmeyi deneyin.
Ne kadar hızlı okursanız o kadar iyi anlarsınız.
Gözler, insanların en önemli algılama organlarıdır: Kainatın gerçek mucizesi - ve bizim dünyaya kapımız.
Kainatın bu muazzam sistemini okurken kontrol e-debilirve kendi lehimize kullanabiliriz.
Gözler beynimizin uzantısı olduğu İçin beyin göz sayesinde dış dünyayı görür.


Gözlerimiz:


7-8 gram ağırlığında olduğunu...
80-85 m. uzaklıktaki nesneleri kolayca tanıyabil diğini
Gece 20-27 kilometre uzaklıktaki bir sigaranın a-teşini fark edebildiğini...
130 milyon ışık alıcılarından oluştuğunu ve her bi rinin saniyede en azından beş ışık enerji demetinin aldı ğını ...
On Milyondan fazla renk ayırt edebildiğini...
Milyarlarca bilgi parçacığından oluşan bir sahneyi bir saniyeden kısa bir sürede foto grafik hassasiyetle deşifre edebileceğini ...
Sadece ışığa değil, aynı zamanda duygularınıza da tepki verdiğini biliyor musunuz? Zeki tüccarların bu bilgiyi kullanıyor: Mallarını sunduklarında müşterilerinin göz bebeklerine bakarlar. Göz bebeklerinde büyüme ol duğunda, zeki bir tüccar için bunun anlamı, müşterinin mallarla ilgilendiği ve daha yüksek bir fiyatı kabul ede bileceğidir.
Yavaş ve hızlı okuyucular: .
Okurken gözler bir sayfa üzerinden akarak hareket etmezler, sürekli atlayarak gezerler: Hareket, stop, ha reket, stop, Ne kadar iyi veya kötü okuyucu olduğunuza bağlı olarak, bu sabitleme süresi 0,25 - 1,25 saniye arasıdır. Geri atlamalar (alışkanlıkta kelimeleri iki kez okumak) veya regresyon (bir şeyi anlamadığınızı düşünerek geri gitme) yüzünden tekrar duraklamalar oluşuyor. Satır başına iki kez geri gittiğinizde (her seferinde bir sani ye), sayfa başına yaklaşık 80 saniye kaybedersiniz, 300 sayfalık bir kitapta, yani altı saate toplam 40 dakika değerli zaman.
Ve çoğunlukla fazla bir şey anlamazsınız. Çünkü araştırmacıların tespitine göre: Okuma hızı ne kadar ar tarsa, anlayış o kadar artar.


Gözlerinizi Nasıl Çalıştırabilirsiniz?


Alıştırma 1


Başınızı oynatmadan hızlı bir şekilde, ama zorlan madan, sol göz ucundan sağ göz ucuna ve bunun tersi ne on kez gözlerinizi hareket ettirin.Ayrıca Sol göz u-cundan alına doğru, sağ göz ucuna ve sonra burun ucu na doğru.


Alıştırma 2


Hızlı hareketlerle ama zorlanmadan gözlerinizin şek lini önce saat yönünde sonra aksi tarafa doğru çizin. Bu alıştırmayı on kez tekrarlayın. Bunda zorlanıyorsanız gözünüzle sekiz rakamını çiziniz


Alıştırma 3


Ellerinizle iki kase oluşturun ve gözlerinizi kapatın. Birkaç dakika boyunca sakince karanlığa bakın. Sonra ellerinizi yavaşça açarak gözlerinizin tekrar ışığa alış masını sağlayın.


Alıştırma 4


2 ve 3 numaralı alıştırmayı birleştirin.


Alıştırma 5


Hızlı şekilde gözleriniz ok yönlerinde götürüp getirin


Alıştırma 6


Sakince uzaklara bakın. Sonra yukarıya doğru tut tuğunuz baş parmağınızı gözlerinizden 40 cm mesafede tutarak doğruca parmağınıza bakın. Parmak sade ve net görünür. Sonra tekrar uzaklara bakın. Şimdi parmağınız çift ve bulanık görünmeli. Yedi kez uzak ve yakın bakış arasında değiştirin.


Bir Saniye Lütfen


Gözferinizi hiçbir zaman fazla yormayın!
Hir zaman zorla okumayın! Yorulduğu nuzda durun!
Ara sıra gözlerinizi kırpıştırın! Böylece gözleriniz nemli, dinlenmiş ve algılamaya hazır olur.
Gözlerinize basınç uygulamayın. Gözler kendi başına keskin görebilir.
Bakış açınızı zamanla ve doğal sınırlar içinde genişletin!
iyi okumak isteyen iyi görebilmeli! Düzenli olarak göz doktoruna gidin. Gözlük kullanıyorsanız iki yılda bir gözlerinizi kontrol ettirmelisiniz.


Alıştırma 7


Çizgileri bir çok kez ileri geri takip edin.


Alıştırma 8


Çizgileri bir çok kez ileri geri takip edin,


Alıştırma 9


Çizgileri bir çok kez ileri geri takip edin,


Alıştırma 10


Çizgileri bir çok kez ileri geri takip edin,

Okuma testi I


Yukarıdaki alıştırmaları yeterince yaptığınızı varsa yarak ilk okuma testine geçiyorum.
Aşağıdaki metin İçin
Kronometre veya saniyeli bir saate ihtiyacınız var. Bunları yanınıza koyun ve yalnız başınıza okuyun.
Alışık olduğunuz normal hızla okuyun.
Kendi kendinize baskı uygulamayın sonuç hak kında düşünmeyin. Bu kitabı okudukça gelişmeler de otomatik olarak artacaktır.
Kronometre veya saniyeli saatinizi sıfıra getirin ve okumaya başlayın.
Okumanız bittiği an zamanı durdurun ve okuma testinin altında bulunan süre bölümüne not edin.


Tatlı İnsanı Canlandırır Mı?


Bilim Teknik1 İn editörüne, tatlı ve nişastalı yiyecek lerin insanların "duygu durumu" (mood) üstündeki etki leri hakkında bir yazı hazırladığımı söyleyince, o konuda bir sürü şey yayınladık" dedi. Ama bu, metabolizmadan çok ruhsal durumla ilgili bir yazıydı. Örneğin kadınların âdet Öncesi gerginliklerini gidermek için çikolataya sal dırdıklarını duymuş muydu? Yüzündeki gülüş tanıdık gel di. Bunu biliyor muydun, yeni bir şey değil ki? Konuyla il gili bir tartışma sırasında kimi doktor hanımlar da aynı şaşkınlıkla cehaletimi süzmüşlerdi. Peki, bütün bu tatlı ların etkilerini bilenler, nasıl etkilediğini biliyorlar mıydı bakalım? Sigara tiryakileri bu alışkanlıklarım bıraktıkla rında hızla kilo almaya başlarlar. Sürekli bir şeyler atış tırırlar, buzdolabı kapaklarını sık sık açarlar. Eski tirya kilere, kış ortasında dondurma en hoş ikramlardan biri sayılır. Nişastalı ve şekerli yiyecekler adeta tütünün ye­rine geçer. Pek çok kişi bu durumu ve ağız alışkanlığı nı "bir şeyler arama" İle açıklar, Oral bağımlılık, sigara dan yiyeceğe doğrudan yer değiştirmiş olabilir.
Ama davranış düzeyinde açıklamalar getiren bu gö? rüşler hikayenin tümünü anlatmıyor^ Sigara içenler, ni kotin yoksunluğu belirtilerine karşı şekerli ve nişastah yiyecekleri kullanıyorlar. Şekerli, nişastalı yiyecekleri sadece sigarayı bırakmaya çalışanlar değil; gerginlikle rini gidermeye çabalayan pek çok kişi tercih ediyor. Araştırmacılara göre; karbonhidrattan fakir diyetle beslenenlere kıyasla daha az gergin ve kaygılı oluyor, tütünsüz kalmayı daha kolay başarıyorlar. Eroin bağımlıla rının tedavileri sırasında bol şekerli yiyecekleri tercih etmeleri, alkol bağımlılarının iyileşme sürecine karbon hidratlı diyetlerin katkıda bulunması öq düşündürücü dür,
İlaç, alkol ve tütün bağımlılıklarının temelinde yiye ceklerle ilgili sinir sistemi bölümünde bir "kısa devre" nin roi oynadığı, dolayısıyla verilen yüksek miktar kar bonhidratla bu kısa devrenin iptal edildiği Öne sürülüyor.
Ancak, bağımlılar dışındaki insanların karbonhidrat ları, özellikle şekerli yiyecekleri neden tercih ettiği, bu "kısa devre"nin teorisiyle açıklanamıyor. Adet öncesin deki bir hafta-on gün içinde ve âdet döneminde Özellikle çikolataya düşkünleşen kadınlar sırf hoşlarına gitmeyen bir durumda çikolatayı hak ettiklerini düşündüklerinden çikolata yemiyorlar herhalde!
Karbonhidrattan, Özellikle şekerce zengin diyetle "depresyonlan"nı yatıştıran kişilere bir başka örnek, mevsimsel depresyonu olanlarda şeker iştahının depres yona paralel artışı. Gün ışığının azaldığı mevsimlerle bağlantılı olan bu ruhsal bozuklukta, kişiler parlak ışık -fedaisinden yararlanıp iyileştiklerinde, şeker ve nişas taya olan düşkünlükleri hızla azalıyor.
Şekerli, nişastalı yiyeceklerden oluşan bir yemeğin ardından kandaki insülin düzeyi belirgin Ölçüde yükselir, însülin, beyne ulaşmak için triptofan ile rekabet halin deki aminoasitlerden pek çoğunu saf dışı bırakır. Kar bonhidrat yüklemesi beyne daha çok triptofan ulaşmasağlar. Triptofan, iştah uyku ve "duygu durumunun" düzenlenmesinde etkili olan serotonin ön maddesidir. Triptofanın beyne yüksek miktarlarda ulaşması serolonin miktarını da çoğaltır. Serotonin azlığının dep resyon ve gerginlikle de yakın bağlantılı olduğu tahmin ediliyor. Dolayısıyla şeker ve nişastalı yiyecekleri bolca yiyenlerin gerginliklerinin yatışması, depresif duygular dan arınması için elimizde teorik bir açıklama var.Ama... Bir de işin "ama"sı var. Gerginlikler o denli yatışıyor ki, bir kesim şeker ve nişasta düşkünü kendilerini duygusal olarak depresif hissetmeseler de, yorgunluk ve uykuluk hissi ağır basabiliyor. Özeliikle depresif belirtileri ve gerginliği olmayan bir kişi, bol şekerli bir şeyler yedik ten sonra kendini oldukça yorgun hissedebiliyor, dikka tini işine vermekte güçlük çekiyor. Bu denli "yatışma" genellikle "şekerim düştü herhalde" diye yorumlanır ve kişiye şekerli su içirilir. Oysa bu gibi anlarda kan şekeri Ölçümü yapıldığında kan şekerinin normal düzeyde oldu ğu görülüyor. Tatlı yeme sonrası çöken rehavetin biraz şiddetli şeklini yine triptofan ve serotoninle açıklamak mümkün... Triptofanın beyne ulaşımı artıp, serotonin miktarı (eksik olmadığı halde) artırıcı, fazlalıktan dolayı özellikle Uyuklama ve bitkinlik ortaya çıkmış olabilir, Bu kanıyı destekleyen bîr olgu, salt karbonhidrattan ibaret bir mönüye az miktarda da olsa protein eklendiğinde is tenmeyen etkilerin önüne geçebilmesi.
Hızlı Okuma Çevreyi Koruma Yöntemleri


Tencerelerinizin dip çapı ocağımızla uyum sağlamalı ve ocağa oturmalı. Düz olmayan, ateşe göre çok büyük veya çok küçük tencere dipleri, yüzde 40 enerji kaybına sebep oluyor. Ayrıca çelik tencereler, emaye tencerele re oranla, yemeği daha çabuk pişirir. Çünkü ısıyı yüzde 35 oranındaki azlıkta dışarı verir. Düdüklü tencereler daha da marifetlidir.
Her tencerenin bir kapağı vardır ve mutlaka kulla nılmalıdır. Kapaklı tencere, aynı büyüklükte kapaksız bir tencerenin harcadığı enerjinin dörtte biriyle yetinir.
Elektrikli ocaklar ve fırınları da kullanmasını bilmek gerekir. Kaynamadan sonra, tencereyi ocaktan İndirmek yerine, ısıyı bir iki ayar düşürmelisiniz. yemek pişimin den 10-15 dakika Önce kapatılan ocaklar sayesinde yüz de 15 enerji tasarrufu gerçekleştirmiş olursunuz. Buz­dolabının yeri, fırın veya kalorifer yakınları değildir. Buz dolabı, 25 derecelik bir mutfakta, 20 derecelik bir mutfağa nazaran yüzde 20 daha fazla elektrik tüketir,
60 küovathk ampul yerine, f lüoresan tipi az enerji tüketen, çok verimli olan ampuller, her gece milyonlarca kilovat elektrik tasarrufu sağlar.
Televizyon ve video gibi elektronik cihazlarınızı, tembellik etmeyin, kalkıp kapatın. Kumanda düğmesinden kapatılan "stand by" (sitend bay) sistemi, inanılmayacak oranda elektrik tüketimine sebep oluyor. Ayrıca bu cihazların "stand by" durumundayken röntgen ışınlarıyaydığını ve elektromanyetik alanlar yarattığını unutmay
Çamaşır kurutma makinesi de neyin nesi? Bedava gü neş ve rüzgar varken avuç dolusu para harcamaya ne ge rek var.
Aletlerinizi belirli aralıklarla kireçten arındırın. İmm. kalınlıktaki kireç tabaka yüzde 10 enerji ziyanıdemek.
Bulaşık makinesindeki "tasarruf düğmesi"ni kullan mayı ihmal etmeyin. Bu şekilde en az yüzde .25 enerji tasarrufu yapabilirsiniz.
Kaynatılacak çamaşırları 95 yerine 60 derecede yı kayın. Çamaşırlarınızı 30 derecede yıkarsanız, tükete ceğiniz enerjinin sekizde birini harcarsınız.
Elde çamaşır yıkarken asla suyu devamlı açik bırak mayın. Akrhlan suyun üç dakikası, bir kilovat enerji demektir. Yani bir başka deyişle, bu bir kilovatlık enerji ile hiç ara vermeden 150 saat kaset dinleyebilir veya 17 saat süreyle 60 küovathk bir ampulü yanık bırakabi­lirsiniz.
Kapı ve pencerelerinizin, alt ve kenarlarını iyice izole edin izolasyonun gerekli olup olmadığını İse yanan bir
mumla bulabilirsiniz. İzolasyon için belki çok para harcamazsınız ama yüzde 40 enerji tasarrufu yapabilir siniz.
Kalorifer radyatörlerinizi sık sık temizlemeyi unut mayın. Tozu alınmayan, iyi temizlenmeyen kalorifer radyatörleri, hem ısıyı tam kapasite iletmez hem de eve hoş olmayan bir kokunun yayılmasına sebep olur,
Kış aylarında evlerinizi kısa ama kuvvetli bir hava akımıyla havalandırın. Duvarlarınızı asla soğutmayın.
Damlayan muslukları mutlaka onarın. Damlayan mus luklar, ayda 170 ile 500 litre suyun boşa gitmesine ne den oluyor. Bir başka deyişle 1 İla 3 küvet dolusu su de mek bu.
Çamaşırlarınızı, elektriğin en yoğun kullanıldığı saat lerde yıkamayın, işlerin en yoğun olduğu saatlerde kulla nılan çamaşır makinesi, elektrik santralleri ve su şebe kelerindeki üretimi zorlar. İşin daha az yoğun olduğu saatlerde ise, elektrik santralleri üretim için daha fazla enerjiye gerek duymayacaktır.
Bebeklerin altını bağlamak için yıkanabilen kumaş bezler mi, yoksa atılabilen kağıt bezler mi kullanılmalı? Hangisi çevreye daha az zarar yerir? Çevre temizliği ile ilgilenen bilim adamları son günlerin bu en yoğun tartışı lan konusuna kesin bir cevap vermiyorlar. Kumaş bezleri, yıkarken enerji tüketip, suyu kirletirken, kağıt bezler de ağaç katliamını arttırıyor. Bu durumda, kumaş bezle rin keseyi koruduğu kesin gibi gözüküyor.
Tuvaletlere hoş koku veren çeşitli sprey (sıprey) ve taşlar yar. Ancak bunlar çevre kirliliğine neden oluyor. Oysa tuvalete hoş bir koku yaymanın daha basit bir yolu var. Ampulün üzerine sevdiğiniz bir parfümden sıkarsa nız, her tuvalete girdiğinizde lambayı yaktığınızda, am­pulün ısınmasıyla birlikte parfüm de etkisini göstere cektir,
Bulaşık makineleri, sanıldığından daha az su tüketi yor. Elde yıkama daha çok enerji ve su tüketimine nedenolurken, bulaşık makinesi özellikle kalabalık ailelerde yararlı oluyor..
Alışverişte karton veya pet şişe yerine cam şişeleri tercih edin. Konserveler için de aynısı söz konusu. Cam şişeler tam 50 kez yeniden kullanılabiliyor.
Bir ton kağıt nasıl elde ediliyor biliyor musunuz? Bu nun için 2 ağaç katlediliyor. 240 bin litre su ve 4700 kilovvat saat enerji gerektiriyor. Bu yüzden yeniden de ğerlendirilmiş kağıttan olan mamulleri tercih etmekte
fayda yar.
Bir kez kullanıp, atılan piller yerine, akü veya şarjlı piller kullanın ve bunlarla çalışan teyp, valkman (volkmen) video oyunlarını tercih edin.
Yankı YAZDAN


Okuma Testinin Değerlendirmesi


Siz şu an 1131 kelime içeren bir metin okudunuz. Lütfen okuma sürenizi buraya not edin:saniye
Okuma Hızının Ölçülmesi:
Sizin şu anki okuma hızınızı (dk/kelime) ölçebilmek için, belirtilen şekilde hesaplamalısınız: Örneğin 1131 kelimelik metni okuma süreniz 320 saniye olduğunda
Bir saniyede 1131 : 320 = 3,5 kelime okumuş olur sunuz.
Dolayısıyla sizin dakikada okuma hızınız: 3,5 x 60 = 210 kelimeden oluşur. Bu değer sizi or­talama okuma hızında (200 - 220 dk/kelime) iyi bir okuyucu olarak değerlendirir.
Gerçek okuma hızınızı lütfen buraya not edin
1131 kelime x 60 saniye =(dk/kelime olarak)


Okuma Testi: Sorular


Şimdi de okuduğunuz metnin ne kadarını anladığını za dair sorular var. lütfen metni tekrar okumadan aşa ğıda belirtilen soruları cevaplandırın:
1. Metinde ısrarla anlatılmak istenen konu nedir?
a) Enerji tasarrufu ile çevrenin korunması
b) Enerji tasarrufu ile kesenin korunması
2. Aşagıdakilerden hangisi yemek pişirme için uygun bir uygulama değildir?
a) Tencerenin tabanı ateşe göre büyük olmalı.
b) Emaye tencere yerine çelik tencere tercih e-dilmeli.
3. Buzdolabı nerede bulunmalıdır?
a) Fırın ve kaloriferin uzağında
b) 25 derecelik mutfak ortamında
4. Televizyon ve video gibi cihazlarda kullanılan "stand-by" sistemi elektrik tüketimi için ideal bir sis temdir. Bu ifade için fikriniz:
a) Doğru
b) Yanlış
5-Evde izolasyon gerekip gerekmediğini nasıl anlaya biliriz?
a) Yanan mum kullanarak
b) Termometre kullanarak
6-Bu yazı hangi tarihte yazıldı?
a) 1975
b) 1976
c) 1986
d) Bilgi yok
7- Eroin bağımlıları, tedavileri sırasında bol şekerli yiyecekleri tercih ederler.
a) Doğru
b) Yanlış
8- Şekerli, nişastalı yiyeceklerden oluşan bir yeme ğin ardından kandaki ensülin düzeyi düşer.
a) Doğru
b) Yanlış
9-Şeker ve nişasta düşkünü kişiler kendini
a) Yorgun ve uykulu hissediyor
b) Dinç ve dinlenmiş hissediyor
10- Triptofan (B vitamini) iştahı düzenler.
a) Doğru
b) Yanlış


Okuma Testi: Cevaplar

1-a 2-a 3-a 4-b 5-a
6-d 7-a 8-b 9-a 10-a
Lütfen her doğru cevap için kendinize 10 puan verin (en fazla 100 puana ulaşabilirsiniz).
100 - 90 puan: PEKİYİ
80 - 70 puan: İYİ
60 - 50 puan ORTA
En uygun şartlar Bilgisayarda okuma Okumada yardımcı olan Okumada engelleyen
Nerede,ne zaman venasılokuyorsunuz?
Okumaalışkanlıklarınıznedir?


Okumak Ne Demek?


Okuyabiliyor olmamız, gerçekten okumayı biliyoruz anlamına gelmez.
Okuma eylemini farklı yöntemlerle öğreniyoruz. Derste okumayı öğrenme şeklimiz fonetik yönteme da yanmaktadır: Çocuğa önce alfabe daha sonra da keli melerin seslendirilmesi öğretilir, Bak-ve-oku yöntemin de çocuk, resimlerle doğru kelimeleri eşleştirmeyi öğre nir. Okulda şu ya da bu yöntemin uygulanmasını dikka te almaksınız, çocuk kelimeleri tanıdığında ve sessiz o-larak okumaya başladığında, okumayı öğrendiği varsa yılır. Ama bu sadece başlangıçtır. "Beyin Babast"sı ola rak tanınan Tony Buzan "Çocuğu bu aşamada yetişkin yaşına kadar kendi haline terk etmek, bir bebeğin e-meklemeye başlaması ile birlikte hareket etme kabiliye tinin tamamlandığını varsaymak ile aynı anlamı taşı maktadır" diye açıklamada bulunur.
Okumak, yedi basamaktan oluşur ve çok yönlü bir işlemdir:
Haberleşme
Geri çağırma
Tutma
Dışarıya doğru bağlantı
İçeriye doğru bağlantı
intibak
Alfabeyi tanıma

_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

Hizli Okumak... Profesyonel Anlayarak Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6727
Rep Gücü : 10015177
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

Hizli Okumak... Profesyonel Anlayarak Empty
MesajKonu: Geri: Hizli Okumak... Profesyonel Anlayarak   Hizli Okumak... Profesyonel Anlayarak Icon_minitimeC.tesi Kas. 14, 2009 1:39 am

1. Alfabeyi Tanıma:


Okuma öncesi ilk aşamadır.


2. İntibak


Gözün ışığı yansıttığı fiziksel işiem. Bu yansıtma göz tarafından algılanarak optik sinir ile beyne iletilir.
Görmek istediğimiz nesneler ilk önce gözün ağ ta bakasına uğrar. Retina minik hücrelerden oluşmuştur.Yapısında enerji üreten yaklaşık 130 milyon ışık alı cısı vardır.Bunlar FOTON ismini alır.Enerjisini ışıktan alan bu fotonlar sayesinde görüntü elektronlara dönüşür. Sanıldığı gibi görüntü gözlerimizde değil beyinde oluşur.
3. İçeriye Doğru Bağlantı


(Temel iletişim). Okunan bilginin tüm parçalarının uygun olan diğer parçalarla iletişimini sağlar.


4. Dışarıya Doğru Bağlantı


Şimdiye kadar edinilen bilgiyi okunan ile birleştirir, doğru bağlantıları oluşturur, analiz eder, tartar, eler ve atar.


5. Tutma


Bilgilerin temel olarak hafızaya alınması.
Sanıldığının aksine görüntü gözlerde değil beyinde oluşur. Göz, altı tabakadan oluşur ve her tabakada me sajları algılayan ayrı hücreler bulunur. Görüntüden ge len ışınlar ilk önce saydam tabakadan geçerek ağ taba kaya ters olarak düşer ve hızla beyne doğru yol alır. Beyin görme merkezine varmadan önce ışın, sinir telle rinden (akson ve dentritler) geçer. Bu hücreler ayrıca sıralanmış dikey çubuklarla birbirlerine bağlıdır ve mesajları yönlendirme işlevini görürler.
Elektrik akımı parçacıkları oian iyonlardan oluşan mesajı bu çubuklar vasıtasıyla algılamaya başlayan beyin, sinir hücreleri sayesinde beynin görüntülenme merkezine ulaşır. Böylece algıladığımız nesneyi gör meye başlarız.
CERN Laboratuvarı yetkilileri, gözlerinizin inanılmaz gelişmişliğine eşdeğer bir makine yapabilmek için 68 milyon dolar harcanması gerektiğini; bu mekanik gözün ise küçük bir ev büyüklüğünde olabileceğini belirtiyorlar.
Beynimiz sol fobdaki görüntüleri , sağ gözden; sağ lobdaki görüntüleri sol gözden algılar. Gözlerin algıla ma farkı sayesinde perspektifi seçeriz.
Gözdeki retina tabakası her zaman nemlidir. Bir yıl içindeki gözyaşı sarfiyatı bir kola kutusunu doldurabilir.
Günümüz teknolojisiyle öyle komplike cihazlar ge liştiriliyor ki fonksiyonlarından ancak bir kısmını kulla nıyoruz. Mesela bilgisayarımızda bir programın yüzlerce özelliği bulunurken biz ancak 10-15 özelliğini öğren mek ve kullanmakla yetiniyoruz. Bunun gibi harika beynimizin ancak %2'sini kullanıyor, dünyada eşi ol mayan en önemli duyu organımız gözlerimizin kapasitesinden de tam yararlanamıyoruz. Sonra da beynini ve
gözlerini eğitmiş okuyucu çıktığında bir kitabın sayfa sını resme bakar gibi nasıl anladığına şaşırıyoruz.


6. Tekrar Çağırma


Hafızaya alınan bilginin tekrar çağırılması - ihtiyaç olduğu zaman erişilebilmesi en uygun olanıdır.


7. Haberleşme


Düşünebilme yeteneği dediğimiz bu kısımda bilgile rin aktarılabildiği ,yazılan, konuşulan ve göstergelerin oluşturulduğu ve en önemlisi insani işlem içermektedir.
Eğer potansiyel hızlı okuyucu olmak istiyorsanız gözlerinizi ve hafızanızı geliştirecek teknikleri kullanmak zorundasınız.Bu becerilerinizi kırk gün devam ederek ahşkanlık haline getirmeniz gerekmektedir.


En Uygun Okuma Şartlarını Oluşturmak


Rahat ettiren bir ortam oluşturun: Sadece her şey yolunda olduğunda hızlı ve iyi algılaya cak şekilde okuyabilirsiniz.
Eğer olimpiyatlarda 100 metre yarışlarına hazırlan mış ve başarısız olmuşsanız bahaneleriniz hemen ha zır.Ayağımda ödem vardı,pist ıslaktı üzerimde çok baskı vardı... Hepsi bahane mi? Kesinlikle hayır. Çünkü bir sporcunun tam varış noktasına kadar verimini kullanıp kullanamayacağı gerçekten bir çok etkene bağlıdır.
Günlük formu, sağlık, kendine güven, bedensel ve ruhsal tazelik; uygun yarışma yeri, ...
Okuma da buna benzer. Örneğin kötü bir gribe ya kalandığınızda veya İ6 saatlik bir İş günü geçirdiğinizde en iyisi elinizi gazete ve kitaplara sürmeyin. Zaten böy le olumsuz şartiar altında fazla verimli olamazsınız. Ama kendinizi çok iyi hissettiğinizde ve iyi bir kitap veya ilgin bir dergi okumak için doğru ortamda bulunduğunuz da yüksek okuma hızınız ve anlayış kabiliyetinizle ilgili hayretler içinde kalacaksınız.


Çevre


Yaşadığımız ve çalıştığımız ortamı dağınık hale ge tirmek özel hobimiz olmalı ki bana gelen şikayetlerin çoğu bundan kaynaklanıyor.
Çalışma mekanınız ne olursa olsun başta kendinizi rahat hissedebileceğiniz şekilde mekanınızı düzenleyi niz.
Eğer mekanınız dağınıksa bu mekanınızın değil hafı zanızın dağınık olmasından kaynaklanıyor.Öyleyse şu andan itibaren Eşyalarınızın yerini sabitlerken zihinsel düzenlemelerinizi de sabitlemeye koyulun.Kullanacak eşyanızı teslim etmeniz gereken bir emanetmiş gibi gö rün ve işi bittiğinde asli yerine bırakın


Işık


En iyi okuma verimini gün ışığında elde edersiniz. I-şığın gölge yapmadan sizi engellemeyecek şekilde bir pencere kenarına oturun. Suni aydınlatmada yeterli ve göz almayan aydınlık sağlamaya özen gösterin. Yazı masası veya okuma lambası haricinde tavan lambasını da kullanın.


Vücut Duruşu


Dik oturun. En iyisi ne fazla sert ne de fazla yumu şak olmayan, arkalıklı bir koltuk veya sandalyeye oturun. En İyi oturma şeklinde, ayaklarınız düz olarak ye re basmalıdır. Okuduğunuz metin ve gözleriniz arasın daki en uygun mesafe 25 - 35 santimetredir.


Süre


Gündüz ve gece insanları vardır. Bazıları sabahın al tısında en iyi formuna ulaşırken, diğerleri akşam saatle rinde en iyi formlarına ulaşmaktadır. Mesleki nedenler veya diğer dış etkenler yüzünden belli okuma saatlerine bağlı değilseniz, bir deney yapın: Mümkün olduğu kadar farklı saatlerde okuyun ve konsantrasyon ve algılama yeteneğinizin hangi saatlerde en yüksek seviyede oldu ğunu test edin.


On Pratik Okuma Tavsiyesi


1. Ancak bedensel ve ruhsal dengeniz yerinde olduğun da, konsantre bir şekilde okuyabilirsiniz. Sürekli kafanı zın içinde dolaşan problemler ve uygun olmayan du rumlar dikkatinizi dağıtacaktır.
2. Hiç kimsenin ve hiçbir şeyin rahatınızı bozmasına izin vermeyin. Televizyon ve radyoyu kapatın, telesekreteri açın, gerektiğinde "lütfen rahatsız etmeyin" notunu ka pınıza asın. Çocukların koşturduğu odalar veya kalabalık büro ortamları okumak için uygun olmayan mekanlar dır.
3. Maksadına uygun olarak düzenlenen belge ve metin ler okuma motivasyonunuzu artıracaktır. Sürekli bir şev okumak zorunda olduğunuzda okuma isteğiniz kaybo lur.
4. Fazla güçlü tezatlar okuma dikkatini dağıtır. Ayrıca sürekli farklı ışık ortamlarına uyum sağlama çabalar gözlerinizi yoracaktır. Bu nedenle odanız okuma yerinizden fazla karanlık olmamalıdır.
5. Hareket eden ve dikkatinizi dağıtabilecek olan her şeyi görüş açınızdan çıkarın: sesli çalışan saatler, murr ışığı, vızıldayan sinekler, ...
6. Asla yatarak okumayan. Bu rahatsız bir duruştur ve konsantrasyonunuzu azaltır. Kitap veya dergi uyku ilaç değildir.
7. Metninizi düz olarak masanın üzerine yatırmayın, biraz meyilli yatırarak bir açı oluşturun. Sırtınızı bükerek okumak yorucu olacaktır.
8. Çok iyi gözlükler bile yaklaşık %15 ışık emer. Bu ne denle gözlük kullanıcılarının daha aydınlık ışık kaynaklarına ihtiyacı vardır.
9. Sıkça göz kırpın.
10. Ara sıra okuma molası verin küçük göz yapın.
Bilgisayarda Okuma: Önemli Bir Konu


Bir kitabın ve bir web sayfasının okun ması aynıdır deseniz çok yanılırsınız.
25-30 yıl öncesine kadar 'x gazetesindeki veya der gisindeki yazarın yazısını okudunmu diye sorduklarında anlaşılası gereken şey basılı yayının yazar ve yazısıydı. Ancak nerdeyse bilgisayarsız evin kalmayacağı günümüzde Bilgisayar lüks olmaktan çıkmış günlük kullanı­lan kitle aleti haline gelmiştir.
Böylece bilgi edinimi imkanları devrimi de başlatıl mıştır. Web sayfaları, veri bankaları ve online-haberler kitap ve güzel, eski günlük gazeteye rakip oluyor. Özel likle genç nesilde (ama sadece onlar değil). Tabi ki o-kuma davranışı ve okuma alışkanlığında da değişiklikler oluşturan bir gelişme.
Ama aynı zamanda tehlikeli de. Bilgisayar kullanımı ne kadar basit görünüyorsa da, sebep olabileceği sağlık sorunları da bir o kadar büyük olabilir. Karlsruhe'de bu lunan Çalışma ve Sosyal Hijyen Enstitüsü'nün araştırmaları şok edici sonuçlar elde etmiştir: 15.000den fazla ekrarili iş yerlerinden sadece %10 u kabui edilebilir du rumdaydı - kalanı kesin ve sadece sağlığa zararlı diyedeğerlendirilmiştir. Bu nedenle okumak veya sörfyapmak için bilgisayarınızın karşısına geçtiğinizde aşa ğıda belirtilen listeyi gözden geçirmenizde fayda var. Çünkü bazı temel kurallara uyarak gözlerinizin yükünü hissedilir derecede azaltabilirsiniz.
Ekran


Ekran ve gözlerinizin arasında en uygun mesafe as gari 50 cm olmalıdır ve üst metin satırı göz hizasında olmalıdır.
Göz almayan ve titreşim yapmayan cihazlarla çalışın (75 Hertz ve daha fazla ekran frekansı).
Aydınlık ve kontrast basit bir şekilde ayarlanabilme-li, böylece ekranınızı değişen ışığa göre ayarlayabilirsi niz. .
Beyaz zemin üzerinde siyah yazı gözler için en uy gun olanıdır. Ekrandaki yazı büyüklüğü en azından üç milimetre (on punto) olmalıdır.


Aydınlatma


Evde veya İş yerindeki bilgisayarınız sürekli aynı aydınlıkta bulunan bir ortamda ve ekran pencereye pa ralel olara duracak şekilde kurulmalıdır. Buna rağmen pencereden rahatsız edici yansımalar olduğunda, per desini çekin.Hava karardığında yazı masası lambasınınharicinde tavan aydınlatmasını da kullanın. Aksi tak dirde gözlerinin sürekli olarak değişen ışığa uyum sağ lamaya çalışacaktır. Tavan aydınlatmaları doğrudan ek ranın üzerinde veya hemen arkasında kurulduğunda ışık yansıması fazla olmaz..


Vücut Duruşu


Dik oturun ve omurunuzu yormayın.
Oturma pozisyonunuzu düzenli olarak değiştirin. Bu nedenle vücut yapısına uygun yazı masası koltuğu yaylı bir arkalık ile donatılmalıdır ve devrilmeye karşı koru malı olmalıdır.
Sağ açıya dikkat edin: Üst ve alt kol ve ayrıca üst ve alt bacak.
Masa başı çalışanlar için önemli; Sık sık ayağa kal kın ve birkaç metre yürüyün.


Klavye


Klavye ekrandan ayrı kurulmalı, masaya yatar şekil de olmalı ve masa üzerinde hareket etmemelidir.
Avuçlarınızı masaya dayayabilmek için yeterli boş alana sahip olduğunuzdan emin olun.


Mouse


Mouse el şekline uygun ve yeterince uzun kabloyasahipse, doğru "hayvancığı" seçmişsiniz. Çünkü Mouse
ile altı saat sürekli çalışmada eliniz, 40 kilometre yol yürüyen bacaklar kadar ağır yük altında kalır.


Yazı Masası


Belki bulunduğunuz yerin standartlarına uygun ol mayacak ama masanızın büyük olmasına dikkat e-din.Ölçü vermemi isterseniz: 150-160 cm uzunluğunda, 80-85 cm genişliğinde olmalıdır. Konsantrasyonunuzu bozacak ve sizi sürekli kalmak zorunda bırakacak çalış ma malzemelerinizi uzanabileceğiniz ve sabit tutabile ceğiniz masaya yakın yerlere koyun
Sürekli ihtiyacınız olan malzemeleri uzanacak kadar yakın mesafede bulundurun ve boş kahve fincanları ve dergi yığınlarını masanızdan uzaklaştırın.
Birazda Jimnastik(Dengenizi sağlar)
ilkönce beynin en çok ihtiyaç duyduğu oksijeni ala rak başlayın.
Kollarınızı arada bir yukarı ve arkaya doğru gererek sırt ve boyun kaslarınızı gevşetebilirsiniz.
Başınız için düzenli olarak mola verin ve birkaç da kikalığına iş yerinden uzaklasın.
Göz kırpmayı unutmayın.


Profesyonel Hızlı Okuma Engelleri:


Önemli bir önyargı Seminer ve eğitimlerimde çok sık sorulan sorulardan bir tanesi de !' Ertan Bey okurken sağ işaret parmağımı sık kullanıyorum bun da hatalımı davranıyorum'


Okuma Yardımı


Okumayı öğrenen bir çocuğu hiç gözlemlediniz mi? İşaret parmağını o anda okuduğu kelimenin tam altında koyar. Neden? Çünkü çocuk bu basit yardım ile kon santrasyonunu ve dikkatini artırıyor.
Yetişkinlerin çoğu da telefon rehberinde bir , numa ra aradıklarında veya ansiklopedide bir kelime aradığın da parmak, kalem veya cetvel kullanıyor. Sadece okur ken bu tür görsel yardım kullanma alışkanlığı terk ettik. Çünkü okurken parmaklarını kullanan insanlar bizde negatif çağrışımlar yapıyor: ilkokul öğrencisi, heceleme, düşük zeka seviyesi.
Ama kesinlikle haksız yere. Çünkü insan gözü görsel hareketleri İşe takip etmek üzere yaratılmıştır. Çünkü okuma yardımları gözlerin çalışma çabasını asgariye in dirdiğinden, bu yardımcılarla aynı zamanda daha iyi anlamayı sağlayabilirsiniz. Ama bunu yaparken parmak yerine kalem, çubuk veya bir şiş kullanmalısınız. Çünkübu aletler metnin okunmasını engellemezler. Okuma
yardımını en etkili kullanma şekli, bir satırın altında gezdirerek ve sayfanın orta kısmında aşağıya doğru ha reket ettirmektir.


Hecelemek


Benim kuşak iyi bilir yani 70 li kuşaktan olanlar.İlk öğretimde okuma sistemi tümevarım yani parçadan bü tüne şeklindeydi.Şimdi ise tümdengelim yani basitten zora doğru cümle içinde bir bütün içinde öğretiliyor. Or ta parmak gibi hecelemek de okumayı yeni öğrenenleri desteklemektedir. Ama okuma yardımcılarının tersine, yetişkin olarak bu yardımı kullanmamalısınız.
Bir taraftan bu tarzda okuma çok zaman alıcıdır, çünkü bir kelime oluşturabilmek için her bir harfi teker teker resim olarak algılamalısınız. Diğer taraftan hece lemek genel anlayışı zorlaştırır
Okumaya biraz alışkınsanız, heceleme işinden prob lem olmadan vazgeçebilirsiniz. Çünkü o zaman bir met nin bir kısmını gördükten sonra bunun tümünü oluştur mak sizin için yeterli olacaktır. Örneğin: h rf veya y tm harflerinden "harf" ve "yöntem" kelimelerinin oluştuğu nu anlayacaksınız. Bakış açınızı normal boyutlara geti rin:
Bir bakış bin kelimeden daha çok şey anlatır: Sesli
okuma hızlı okumanızı engeller, ancak bilinç altı ko nuşma engellenemez


Kelime Kelime Okuma


Yavaş çekimde bir film izlediğinizi düşünün. Başlan gıçta ve bazı sahnelerde bu durum çekici gelebilir ama kısa bir süre sonra sıkıcı olmaya başlayacaktır. Beyniniz
çalışmaya zorlanmadığı için kendini kapatır, bir şey anlamaz ve yorulur. Kelimesi kelimesine okumakta da benzer. Genelde bir kelime fazla bilgi içermez, ancak diğer kelimeier ile birleştiğinde anlamlı bir metin ortaya çıkar ve okunan ilginç olmaya başlar.
Örneğin, okumaya fazla alışık olmayan bir kişi aşa ğıda belirtilen cümleyi kelime gruplarına bölecektir;
"100 yıl/öncesine kadar/çok fazla/çalışmayan in san/mümkün olan/bilmesi gereken bilgilerle/beynelmi-nel düşünme sahipleri/var olurken/haü hazırda/dahiler için/bile bir oranı/hesaplanması/zorluk oluşturmakta dır."
Buna karşılık okumaya alışık bir kişi daha az kesinti lerle okuyacaktır:
"100 yıl öncesine kadar/çok fazla çalışmayan/ onca insan mümkün olan/bilmesi gereken bilgilerle/ beynelmilel düşünme sahipleri/var olurken hali hazırda/ dahiler
için bile bir oranı hesaplanması zorluk oluşturmaktadır."
Siz kendinizi daha büyük kelime gruplarını oluştura cak kadar hazır hissetmiyor musunuz? Tabi ki hazırsı nız! Gözleriniz neredeyse inanılmaz bir
potansiyele sahip: Ağ tabakasından bulunan 260 milyon ışık alıcılarının sadece %20si doğrudan veya merkezi görme yetisi İçin kullanılır. Şaşılacak bir durum ama 208 milyon ışık alıcısı, yani %80 kapasite perifer veya kenar bakış gücü için kullanılmaktadır.
Tahmin ettiğinizden daha geniş bir bakış açısına sa hipsiniz. Bazı insanlarda kolları açıkken bir elin parmak uçlarından diğer elin parmak uçlarına kadar uzanmak tadır. Bir nesneye olan mesafe kısaldıkça, bakış açısı da o kadar daralır. Okuma yetisine aktardığımızda: 30 cm mesafeden bir kelimeye baktığınızda, gözleriniz sadece bu kelimeyi görmüyor aynı zamanda bunun 10 cm ça pındaki alanı da algılıyor.
Bakış açınızı normalleştirme ve genişletme yöntem lerini bu bölümün sonunda öğreneceksiniz.


Seslendirme


Bu yöntem de okuma hızını aşın derecede azaltır. Çünkü seslendirmede, okunan metin ne de olsa konuş ma organı ile anlaşılır şekilde okunmaktadır. Ama du daklar, dil ve ses tellerinin hızı gözlere ve beyne yaklaşamaz bile.
Aşağıdaki örnek bunu açıkça göstermektedir: Pencereden dışarı bakın, sonra gözlerinizi kapatın ve daha sonra kısa bir süre için açıp kapatın. Bu açma ka pama süresinde gördüğünüz bir çok şeyi işleyebiliyor sunuz. Aynı süre içinde kelimelere dökebileceğinizden çok daha fazlasını. Okuma sırasında seslendirmeyi engellemek için dudaklarınızın arasını bir kağıt parçası sıkıştırabilirsiniz veya sakız çiğneyebilirsiniz.


İçten Seslendirme (Bilinçaltı Konuşma)


Profesyonel Hızlı Okuma tekniği almamış kişiler o-kurken konuşmaya devam eder. Ancak bu ağız ile değil, sessiz olarak beyninde konuşmaya devam eder. Bu a-lışkanlığın okuma hızını düşürüp düşürmediği sorusunda fikirler ayrılmaktadır. Bir çok kitap ve hızlı okuma kurs­larında bilinç altı konuşma aşılması gereken bir engel olarak tanımlanır. Çünkü bilinç altı konuşma aynı sesli konuşma gibi zaman kaybına yol açmaktadır.
Ayrıca beyni de bloke eder.
Tony Buzan gibi diğer hızlı okuma eğitmenleri de bilinç altı konuşmanın engellenemeyeceğini savunmak tadır. Çünkü Öncelikle gözlerin ağ tabakaya aktardıkları kelime karmaşasını düzene sokmaktadır. Ayrıca bu du rum okuma engeli oluşturmaktadır çünkü beynimiz da kikada 2000 kelimeyi bilinç altında seslendirme kabili yetine sahiptir. Son olarak da bu alışkanlığı tamamen ortadan kaldırmak neredeyse imkansızdır. Bu nedenle bilinç altı konuşmayı engellemek için kendinize fazla baskı uygulamayın. Yoksa belki de kısa sürede hevesi niz kesilir ve okuma İsteğiniz kalmaz.


Yavaş Okuma


Belki de bu sorunu araba kullanmaktan da biliyor sunuz. Yavaş sürdüğünüzde genelde dikkatsiz kullanır sınız. Etrafa, insanlara bakarak, trafiği fazla dikkate al mazsınız. Yavaş okumak da buna benzer.
Şu testi uygulayın:
Bir sayfayı bilinçli olarak normal çok daha düşük bir tempo ile okuyun. Beyniniz tam olarak kullanılmadığın dan, düşünceleriniz dağılacaktır. Gerçi metni gözleriniz le okudunuz ama anlamadınız. Bu demektir ki: Sadece hızlı okuduğunuzda konsantre bir şekilde okursunuz. Ve ancak konsantre bir şekilde okuduğunuzda metni ger çekten anlayabilirsiniz.
Yavaş okuma alışkanlığından nasıl kurtulabilirsin!?
Beyninize başka şeylerle İlgilenmek için zaman tanıma yın. Okumaya başlamadan önce kendinizi hızlı okumaya programlamalısiniz.
Bir metni okumadan önce bu konu hakkında neler söyleyebileceğinizi düşündüğünüzde ilginizi artırabilirsi niz. Diğer bir ip ucu: Devamlı olarak yazarın düşüncele rini takip etmeye çalışın, tezleri ile ilgilenin. Sürekli topa sahip olun! Bu başarmanın en iyi yolu, bir metinde ta nımlanan olayları gözünüzün önünde canlandırmanız.


Geri Dönüşler: ( Regresyonları)


Ben bu okuma engeline MEHTER YÜRÜYÜŞÜ di yorum.İki ileri bir geri.
Okuduğunu anlamadığını veya doğru olarak anla madığını düşünerek sürekli olarak kelime, cümle ve pa ragraflara geri dönmek regresyon olarak adlandırılır.
Daha önce bolüm ikide de belirtildiği gibi çok fazla zaman kaybına neden oluyor. Regresyonda üç adım ile ri, iki adım geri gidiyorsunuz. Çünkü sayfa başına sabit-lemeyi artırıyorsunuz ve bu nedenle okuma işlemini yavaşlatıyorsunuz. Bu çok gereksiz, çünkü regresyonlar bir metnin daha iyi anlaşılmasını pek sağlamaz. Bu du rum okuma eğitimlerinde tespit edilmiştir: Bu sonuçlara göre testler katılan çeşitli okuyucuların bir kısmıregresyoniarla bir kısmı da bilerek regresyondan vaz geçerek okuduktan sonra, elde edilen sonuçlar çok da farklı değildi. Dolayısıyla regresyon sadece basit bir a-lışkanlık ve anlayışla fazla alakalı değil. Aslında kelime, cümle ve paragraflara sürekli geri dönme eksik özgü venden kaynaklanıyor. Ayrıca regresyon alışkanlığı ya vaş ve konsantre olmadan okuma alışkanlığı ile bağlan tılıdır: Gerçi gözleriniz metnin üzerinde geziyor ama beyniniz sürekli başka yerlerde ve okunan metni doğru algılayamıyor.
Geri dönüşleri nasıl durdurabilirsiniz?
Bir şeyi doğru anlamadığınızı düşündüğünüzde bile geri dönmeyin.
Bilinçli olarak hızınızı artırarak ve göz hareketle rini belli bir ritimde tutarak. Belki başlangıçta anlayışınız okuma hızınıza yetişemeyecek ama devam edin.


Okuma Alışkanlıkları



Alıştırma 2


Amaç: Geri Dönüşlerinizi Engellemek için Uygulama: Lütfen üç kelimeden oluşan her bir satın hızİı ve dikkatle okuyun. Her satırda bir ifade ve (1) ve (2) olarak numaralandıran terim içermektedir. Daha sonra ifadeye uyan numarayı bir sayfaya yazın.


Alıştırma 2


Amaç : Bakış açısının normalleştirilmesi Uvg Ulama: Satır satır İşleyin. Yaklaşık on santimetre uzun luğundaki bir hat üzerinde bulunan kelime çiftlerini bir kart ile kapatın, sonra kısa bir süre için açın ve tekrar kapatın. Her iki kelimeyi de görebiliyor musunuz?
Konsantrasyon sanattır/sanat Değildir Planlı okuyun Kafanızı boşaltın Motivasyonunuzu artırın
Dikkatiniz kolaca dağılırını? Kısa metinler için de uzun süreye İhtiyacınız Oluyor mu? Çoğunlukla ne okuduğunuzu bilmiyor musunuz?


Konsantrasyonunuzu Bu Şekilde Artırırsınız


Güne erken mi başlarsınız? Yoksa Gündüz uyuyup gece dolaşanlardan mısınız?
Konsantrasyon becerisi bir çok etkene bağlıdır.
"Okuyarak, sadece hareketsiz oturabilmekten çok daha fazia meziyetler kazanılabilir. Kendine hakim ola bilmek sadece vücut değil, akıl için de bir sınamadır" "Okuyucu, yansıtarak ve analitik olarak ilerlemeyi öğ renmeli , sabır ve öğrenme isteğini geliştirmelidir ...", Kısaca, konsantre olmalısınız. Çünkü dikkatinizi dağıl masına izin verdiğinizde okumak ve anlamak için daha fazla zamana ihtiyacınız olacaktır. Tamamen konsantre olabilme yeteneğine sahip olan kişi, okumaya dalarak etrafında nelerin olup bittiğini duymaz ve görmez.
Adım Adım Konsantrasyon
Konsantrasyon kazanma becerisi bedensel ve ruhsal durumla alakalı olduğundan bazı temel konulara dikkat edilmesi gerekmektedir:
1. Yeterince uyuduğunuzdan emin olun.
2. Ruhunuzu dinlendirmek için zaman ayrın. Bu tarz dinlenmeler yeni motivasyonlar getirir.
3. Sağlıklı beslenin, yeterince su için ve çok hareketedin.
4.Yeterince temiz hava ve iyi ışık kaynağı olmasınadikkat edin.
5. Uygun oturma pozisyonu kasılmaları önler.
6. Hiç kimse ve biç bir şeyin sizi rahatsız etmemesi çin önlem alın.
7. Dikkat çekici resimler gibi nesneleri görüş açınız dan uzaklaştırın.
8. Fon müziğinin size yardımcı olup olmadığını testedin.
9.Farklı ip uçları deneyin. Bazı insanlar sabahın ilk erken saatlerinde daha iyi konsantre olurlarken, diğer leri özellikle geceleri daha iyi konsantre olabilirler. Dik kate almalısınız ki: Hiç kimse dikkatini her gün aynı derecede toplayamaz.


Teşvik Edici Konsantrasyon Uygulamaları:



1. Kesin Ve Düzenli Molalar


Okuma aralarında sürekli enerji depolayın, ama gü cünüz tükenmeden önce. En iyisi bir saat kurun veya elektronik sayaç ayarlayın ve 45 veya 60 dakikada bir mola verin. Aksi takdirde sınırlarınızı aşabilir ve kendi kendiniz bloke edebilirsiniz. Önemli: Mola verdiğiniz sü releri konsantre olmanız gereken konularla doldurmayın. Yani, televizyon izleyeceğinize pencereden dışarısı nı seyredin. Hareket ve nefes çalışmaları da konsant rasyonun artırılması için çok uygundur.
Temel nefes alma egzersizi:
İyi bir nefes almak, her zaman iyi bir nefes ver mekle başlar. Nefes alma işleminin bütünü zihinsel ola rak denetlenmeli; ağır, derin ve sessiz olmalıdır.
Nefes alma egzersizine başlamadan öce sağ avu-cunuzu göbeğinizin altına, sol elinizi göğüs kafesinizin üstüne koyun. Ve, gözlerinizi kapatın.
Nefes almadan önce ciğerlerinizi iyice boşal tın.Ciğer kapasitenizi hayali olarak ikiye bölün. Ve, "biir!..", "ikil!.." diye içinizden sayarak ciğerinizin bütü nünü doldurun. Kısa bir süre bekleyin, "bir", "iki" diye sayarak nefesinizi, aldığınız iki katı sürede boşaltın. Sağeliniz göğüs kemiklerimizin (kafesinizin), hareketli bir
köprü gibi yana doğru açıldığını hissetmeli. Yeni bir ne fes almadan iki saniye bekleyin
İkinci ve üçüncü maddede yazılanları tekrarlayarak derin bir nefes daha alın ve verin. Egzersizi bir daha tekrarlayıncaya kadar mutlaka normal olarak en az dört-beş defa nefes alın.
Öğrenme sırasında çok gergin olmamak.Belirli bir düzeyde gevşeme.Aman gevşeyeyim dereken uyup kal mayın
Eğer kaygılarıyla mücadele etmesini bilmiyorsanız Ömrünüzün kilometre taşlan biraz hızlanacak demektir Stres bazılarının kırılmasına, bazılarının da'rekorlar kırma sına neden olur. Stres sürekli hale geldiğinde gerilime dönüşür. Evet Dünyanın bir çok konusu bizim bakış açımı doğrultusunda strese neden olan pek çok şeyle dolu oldu ğunu söyleyebilirisiniz.Ancak bu bakış açımızı değiştirdi ğimizde stres diye adlandırdığımız ve de yaşadığımız şey leri değiştirebileceğimiz ve bunları Öğrenebileceğimiz mümkündür. Duygusal yönden yaşadıklarımızın çoğu, dü şünme tarzımızın bir sonucudur.
Hayata bakış açımız beynimizde oluşturduğumuz temsil sitemine bağlıdır.Şimdide sizi stresiz bir ortamda gevşemeye ve rahatlamaya davet ediyorum
Uygulama:közlerinizi kapatın ve vücudunuzu soluk almaya bıra kın... Dikkatinizi vücudunuzun doğal solunum ritmi üze rinde toplayın... Sadece soluk alıp vermeniz üzerinde onsantre olun, bütün diğer düşünceleri uzaklaştırın... Aklınıza rahatsız edici düşünceler gelecektir, fakat bıakın onları açık pencereden geçen rüzgar gibi zihniniz den gitsinler... Her nefes alışta daha çok ve daha çok gevşediğinizi hissedin... Nefes alın... Verin... Alın... Ve rin... İşte böyle... Şimdi, her nefes alışta vücudunuzunahaf, sakin ve gevşemiş olduğunu, ve gerginlikten uzak
olduğunuzu hayal edin... Gevşek biçimde nefes alın...Gerginlikten uzak nefes alın... Gevşek biçimde nefes Gerginlikten uzak nefes alın... Nefes alın... Verin...Alın... Bir dakika veya daha fazla süreyle böyle nefes aıp vermeye devam edin.,. (Kısa bir süre durun.)
Şimdi, kaslarınızı gevşetmeye başlayın... Sağ ayak kasla-'inızın gevşemesine izin verin... Her nefes alışta ayağınızın serbest, rahat ve gevşek olduğunu hissediyorsunuz... Nefes alın... Verin... Alın... Verin... Gevşekliğin sağ baldırınıza yayılnasına izin verin... Sağ baldırınız ısınıyor, ağırlaşıyor ve gevşiyor... Nefes alın... Verin... Sıcaklık sağ uyluğunuza yayılıyor... 5ağ bacağınız bütünüyle gevşemiş durumda... İyilik ve sıcaklık lissini sağ bacağınızda toplayın... Gevşek biçimde nefes alın...
erginlikten uzak nefes alın... Şimdi sol ayağınızı gevşetin... Ra-ıatlık veren gevşemenin sol uyağınıza yerleştiğini hissedin... Ne fes alın... Verin... Alın... Verin... Gevşemenin sol baldırınıza yayıl masına izin verin... İşte böyle... Nefes alın.,. Verin.... Gevşemenin
ol uyluğunuza yayılmasına izin verin. Sol bacağınız bütünüyle gevşemiş, ısınmış ve ağırlaşmış durumda... Gevşeme hissini bacak-arınızda toplayın... Bacaklarınızın serbest ve gevşemiş olduğunu lissediyorsunuz... Bir süre bacaklarınızdaki gevşeme hissinin zevkini tadın... (Kısa bir süre durun.)
Şimdi, bırakın gevşeklik kalçalarınıza ve pelvik bölgenize yayılsın. Bu organlarınız rahatlıyor... Gevşek biçimde nefes a-ın... Gerginlikten uzak nefes alın... Kalçalarınız bütünüyle bir 'ahathk durumuna giriyor... Nefes alın... Verin... Alın... Verin... Saçaklarınız, kalçalarınız ve pelvik sahanız üzerindeki gevşe-neye dikkatinizi verin...(Kısa bir süre durun.)
Belinizin ve karnınızın daha çok ve daha çok gevşediğini hissedebiliyorsunuz... Her nefes alışta beliniz ve karnınız ağıriaşıyor ve daha çok gevşiyor... Nefes alın... Verin.. Alın... Verin... Gevşek biçimde nefes alın... Gerginlikten uzak nefes alın... Şimdi daha derin bir gevşeme hissi sırtınıza yayılıyor... Sırtınızdaki her kas gevşiyor, yumuşuyor, serbestleşiyor ve çok rahatlıyor... Her nefes alış gevşemeyi biraz daha artırı yor... Dikkatinizi bacaklarınız ve vücudunuzun üst kısmı üze-indeki derin rahatlama hissi üzerinde toplayın... (Kısa bir sü re durun.)
Gevşemeye bağlı olan rahatlığın sağ elinize yayılmasına i-zin verin... Sağ eliniz çok gevşek ve yumuşak durumda... Ne fes alın... Verin... Alın... Verin... Sağ elinizden sağ kolunuza doğru sıcaklık yayılıyor... Şimdi kolunuz bir kukla kolu gibi gevşemiş durumda. Sağ kolunuzdaki serbestlik, sıcaklık ve gevşeklik hisleri üzerinde dikkatinizi toplayın... Nefes afin.. Verin... Alın... Verin... Şimdi sol kolunuzun daha çok ve daha çok gevşemesine izin verin... Eliniz yumuşak ve gevşek du rumda... Sıcak hisler parmaklarınıza ve elinize yayılıyor.. Ne fes alın... Verin... Alın... Verin.... Sıcaklık ve ağırlık sol eliniz den sol kolunuza yayılıyor... Sol kolunuzun gevşediğini hisse din... Ayaklarınız, bacaklarınız, pelvisiniz, karnınız ve kollarıgevşemiş durumdasınız ki... Her nefes alışınızda, vücudunuz daha derin bir gevşeme durumuna giriyor... İşte böyle nefes alın... Verin... Alın... Verin... Vücudunuza yayılan rahatlığın zevkini tadın... (Kısa bir sure durun.)
Şimdi, boynunuzu ve omuzlarınızı gevşetin. Her nefes alı şınızda, masaj yapan sihirli ve mahir ellerin gerginliği uzak laştırdığını hayal edin... O kadar gevşemiş ve rahatlamış du­rumdasınız ki... Kendinizi omuzlarınızdan büyük yükler kaldı rılmış gibi hissediyorsunuz... Omuzlarınız sıcak, serbest ve gevşemiş durumda... Boynunuza ve omuzlarınıza ustaca yapı­lan masaja dikkat edin... Gevşemiş biçimde nefes alın... Ger ginlikten uzak r\efes alın... Nefes alın... Verin... Şimdi ağzınızı açın ve ağız kaslarınızı gevşetin... İşte böyle... Ağzınızın et­rafındaki kaslar, iyice gevşemiş durumda... Çeneniz gevşemiş durumda ve dişleriniz birbirine dokunmuyor... Nefes alın... Verin... Alın...Verin... Gevşeme bütün yüzünüze yayılıyor... Sanki gözleriniz yuvalarında yüzüyorlarmış gibi hissediyorsu nuz... Her yeni nefes alışta, daha çok gevşemiş durumdalar... Göz kapaklarınız ağırlaşmış ve gevşemiş durumda... Gerginlik yüzünüzden uzaklaşıyor... Nefes alın... Verin... Alın... Verin... Şakaklarınız ve alnınız o kadar gevşemiş durumda ki...
Gevşeme hissi başınızdan ayak parmaklarınıza kadar, vücu dunuzun her kısmına doluyor... Gevşemenin bütün vücudunuzu dolaştığını hissedin... Sanki gevşeme kan dolaşımınızdan akı­yor. .. (Sevşek biçimde nefes alın... Gerginlikten uzak nefes a-İm... Bütün vücudunuzun son derece rahatladığını hissediyor sunuz. Bütün vücudunuzdaki sıcaklık, ağırlık ve gevşemenin zevkini tadın...
(Kısa bir süre durun.)
Pekala, şimdi kendinizi on basamaklı bir merdivenin en tepesinde buluyorsunuz... Merdiven güzel, hoş bir yere ini yor... Bütünüyle rahatlayabileceğiniz bir yere... Belki de daha önce orada bulundunuz... Burası emniyetli, çok güzel bir yer... Basamakları indikçe bu çok güzel yere biraz daha yaklaşıyor sunuz... Onuncu basamağı iniyorsunuz... O kadar gevşek du­rumdasınız ki... Nefes alın... Verin... Alın... Verin... Şimdi do kuzuncu basamağı iniyorsunuz... Her basamakla birlikte daha çok gevşiyorsunuz... Nefes alın... Verin... Alın... Verin... Yedin ci ve altıncı basamakları iniyorsunuz... Bu çok güzel yeri git tikçe daha açık olarak görmeye başlıyorsunuz... Beşinci ba samağı iniyorsunuz... Nefes alın... Verin... Alın... Verin... Git tikçe daha çok ve daha çok rahatlıyorsunuz...
Dördüncü basamağı yavaşça inin... Üçüncü basamağı... Şimdi ikinci basamağı... Şimdi birinci basamağı... Şimdi çok güzel bir yerdesiniz... İçinizi huzur ve mutluluk doldurdu... Sizin öze! yerinizde huzur ve mutluluk mevcut... Etrafınıza bakınınız... Ne gördüğünüzün farkında olunuz... Ne hissettiğinizin far kında olunuz.. Duyguların farkında olunuz... Sesleri dinleyi niz... Hislerinize yol vererek mutluluğu tadınız...Kendinizi hu zur ve saadet içerisinde hissediniz... Kendinizi mükem mel ,sakin ve emniyette hissediniz... Derin derin soluk alınız... Soluğunuzu yavaşça bırakınız... Derin derin soluk alınız... Ya vaşça bırakınız... Spesifik yerinizin konforuna ve rahatlığına dikkat ediniz..(Konuyu hülasa etmek için bir süre ara veriniz.)
Şimdi size zevk verici ve mutluluk dağıtıcı bir ortamda iken, bu hisleri arzu ettiğiniz herhangi bir zamanda geri ça-ğırabileceğinizi söyleyiniz... (Orsaniye ara veriniz.) Faydalı, muktedir ve muhabbet dolu bir hisle kendi kendinize telkin yapınız... Yine zihninizde aynı hislerle bu düşünceleri mümkün olduğu kadar tekrarlayınız...(On saniye ara veriniz.)
Şimdi yavaş bir şekilde merdivenlerden ineceksiniz... Çok yavaş bir şekilde yürüyünüz... Her basamağı geçtikçe zihni nizde hayal ettiğiniz arzu ve isteklerinize ulaşacaksınız... Enson basamağa ulaştığınız zaman kendinizi enerji dolu ve çok zinde bir şekilde gevşemiş olduğunuzu hissedeceksiniz... Din-enmiş bir şekilde olduğunuzu hissedeceksiniz... Vücudunuzun /e zihninizin daha güçlü olduğunu hissedeceksiniz... Şimdi ya-ıas yavaş basamakları tırmanmaya başlayınız... Şimdi birinci yasamağa çıkınız... Artık geri dönüyorsunuz... Şimdi ikinci ba samağa çıkınız... Sıra üçüncü basamakta... Kendinizi daha zin­de ve gevşemiş hissediyorsunuz... Dördüncü ve beşinci basa makları çıkınız... Soluk alınız... Veriniz... Alınız... Veriniz... Zihninizdeki isteklerden vazgeçmeye başlayınız... Şimdi al tıncı basamağa çıkınız... Nefes alınız... Veriniz... Alınız... Ve-iniz... Şimdi yedinci basamağa doğru hareket ediniz... Şimdi ekizinci basamağa çıkınız... Düşüncelerinizi ve bakışlarınızı odanın içine yoğunlaşırınız... Artık yolculuğunuzun sonuna u-aşıyorsunuz... Birkaç adım sonra tam bir canlılık ve zindelik cinde olacaksınız... Nihayet onuncu basamağa ulaştınız.. Ne fes alınız... Veriniz... Alınız... Veriniz.... Artık onuncu basa maktasınız ve gözlerinizi açabilirsiniz...
Bu şekilde bir dakika bekleyiniz ve kendinizi etrafınıza adapte ediniz...

_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

Hizli Okumak... Profesyonel Anlayarak Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6727
Rep Gücü : 10015177
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

Hizli Okumak... Profesyonel Anlayarak Empty
MesajKonu: Geri: Hizli Okumak... Profesyonel Anlayarak   Hizli Okumak... Profesyonel Anlayarak Icon_minitimeC.tesi Kas. 14, 2009 1:41 am

2. Duygusal Durumunuz Ve Duruşunuz:


Öğrenmede başarı için duygusal durumunuz ve du ruşunuz doğru olmalıdır. Başarılı insanları modellemeye çalıştığınızda lütfen duruşlarına bir bakın Dik ve düzgün duran bir imaj ve vücut akan kanın beynimize ulaşması kolaylaştırır.Beynin kimyasal yapısı Glikoz ve oksi­jende oluştuğundan beynin oksijeni bol alması dikkati ve zihni uyanık tutar.
Fizyoterapistler, oturmanın en kötü duruş şekli ve aynı pozisyonda 40 dakikadan fazla kalmamamız gerek tiğini söyler.
Aralarda ayağa kalkmalı;mümkünse basit egzersiz ler yapmalı; ve sırtımızın duruşunu değiştirmeliyiz. Uzun bir yolculuktan sonra;arabadan indiğinizde, nasıl rahatladığınızı bir düşünün.


3.İlgi


Şimdi sizi biraz geçmişe,kişisel tarihinizde gerçekleşen bazı olaylar götürmek ve hatırlamanızı is teyeceğim.Mesela: Öğrenmenin sizin için gerçekten kolay olduğu bir zamanı hatırlayın.Büyük bir zevkle, heyecanla, coşkuylaöğrendiğiniz şeyler nelerdir?Motora binmek mi, Futbolmu, kravat bağlamak mı, dantel örmek mi? O an aklı nızdan geçen neydi?Neler hissediyordunuz? Yani kendi nize ne diyordunuz? Öğrenmeyle ilgili belirgin tat ve kokular var mıydı? Kolay ve eğlenceli öğrenmek için bağlantı kurduğunuz şeyin ne olduğunu biliyorsanız, öğ renmek istediğiniz herhangi bir konu ya da öğrenmek istediğiniz yerde onu uygulamaya koyabilirsiniz. Teşek kür veya takdir belgesi aldığınızda neler hissetmiştiniz?
Sizi nasıl kutlamışlardı? Üniversiteyi kazandığınızda neler hissetmiştiniz veya hissedeceksiniz? Eğer Üniver siteye girmeye hazırlanıyorsanız kendinizi üniversitenin bahçesinde, sınıflarında, koridorlarında dolaşan bir "ü-niversiteli" olarak düşünün... Yani öğreneceğiniz konuya derin bir ilgi ve sürekli araştırmacı bir ruhla konuya yaklaşın.Pozitif ve mantıklı yaklaşım tarzları sergileyin.
Mutlaka sizin de heyecanlı bir kitap veya hikaye kar şısında çok etkilenerek etrafınızda hiçbir şeyi algılama dığınız olmuştur. Görüyorsunuz, ilgi sadece istek ve kendi iç ayarınıza bağlıdır.


4. Aşılabilir Çalışma Miktarı


Çok büyük ve fazla çalışma motivasyon kırıcı olabi lir. Okuyacak olduğunuz malzemeyi bir çok küçük bö lüme ayırdığınız zaman çok daha verimli çalışırsınız. Birplan yapın ve adım adım ilerleyin. Tamamlanan kısmıişaretleyin, böylece bir bakışta özetleyebilir ve başarı­larınızı da görebilirsiniz.
Okunmamış kitap, dergi ve gazete dağları hevesinizi kırar. Planlı olarak okuyun, konularınızı ayırın ve başarılarınızı not edin.


5. Fosforlu Kalem Ve Akıl Haritaları


Belki de önemli metin kısımlarını fosforlu kalemle i-şaretleyerek daha iyi aklınızda tutabilirsiniz. Ama belki de metin içinde önemli bilgiler küçük kartlara yazarak üzerine resim çizmeniz size daha fazla yardımcı olur. Bu yöntem, akıl haritası olarak adlandırılır, hakkında bölüm 6'da daha fazla bilgi bulacaksınız.
Uyarıcılara dikkatli davranın!
Kahve gibi canlandırıcı maddelere dikkat etmelisiniz. Bu tür maddeler dikkat ve konsantrasyonunuzu gerçi kısa süre için canlandırır ama yine o kadar kısa sürede de etkisi kaybolur. Ayrıca kahve vücudunuzdan suyu çeker. Ama konsantrasyonunuz için sağlıklı bir alış veri şi gereklidir.


Konsantrasyon Dağıtıcıları


Düşünceleriniz sıkça yön değiştirir mi,dikkatiniz kolay dağılır mı?
Bu sorulan evet olarak cevaplandırdıysanız çok kötü değil. Bir; birkaç istisna dışında tüm insanlar dikkat top lama zorluğu yaşar. İki; bu tür konular çözülebilir.
Çünkü konsantrasyon bozukluğu doğuştan var olan bir zayıflık değildir - ve aslında problem bile değildir. Oda içinde vızıldayan bir sinek veya duvardaki resim dik-katinizi dağıtabiliyorsa, yine de dikkatinizi topluyorsunuz demektir-sadece yanlış konular üzerinde ağırlaşıyorsunuz.
Bu nedenle konu, size rahatsızlık verenleri bertaraf etmek değil de, sizin dikkatinizi odaklamak ve doğru yöne çekmek olmalıdır.
Dışarıdan etki eden dikkat dağıtıcıları s Ses: Makine gürültüsü, yoldan gelen gürültü veya yüksek sesle konuşmalar rağmen dikkatinizi toplamaya çalışın - veya kulak tıkayıcı kullanın.
Diğer insanlar: Meslektaşlar, müşteri veya aile üyeleri gerçekten sinir bozucu olabilir kendi çalışma odanız olmadığı takdirde. Özellikle yoğun konsantras yon gerektiğinde yalnız olmalısınız ve rahatsız edilme melisiniz.
Koku: Burada sadece iki olasılık vardı: Ya bunla ra alışırsınız -ya da bunları giderirsiniz. Bergamut yağı veya narenciye konsantrasyonu artırır.
İçten gelen dikkat dağıtıcılar
Motivasyon eksikliği: Belli bir metni sınavda kullan mak üzere, mesleki açıdan veya özel nedenlerden dolayı yoksa başkaları konuşurken siz de fikir sahibi olmak istedi ğiniz için mi okuyorsunuz? Okumak için geçerli nedenleri niz varsa, otomatik olarak motivasyonunuz da artar.
Anlaşma problemleri: Bir kelimeyi bilmediğiniz tak dirde altını çizin ve okumaya devam eden. Konu İçeriğin den kelimenin anlamı anlaşılmadığı takdirde bölüm sonun da sözlüğe bakın.
Dağılan düşünceler: Aklınızdan geçen tüm konula rı toplayın ve bunları sonuçlandırmaya çalışın. Ancak düşünceleriniz boşaldığı takdirde okuma konusuna aktif olarak katılabilirsiniz.


Pratik Konsantrasyon Çalışmaları


Alıştırma 1


Lütfen dikkatinizi bir dakikalığına bir nesneye yo-ğunlaştınn. Örneğin bir mum veya bir resim. Konuşma yın ve mümkün olduğu kadar hiçbir şey yapmayın. Bu alıştırmayı başka nesnelerle tekrarlayın ve konsantras yon süresini adım adım artırın.


Alıştırma 2


Düşüncelerinizin sürekli olarak dağıldığını hissettiği nizde büyük boş bir sayfa ve bir kalem alın. Ayarlı bir saati üç dakikaya ayarlayın ve şu an aklınızdan geçen ve konsantrasyonunuzu bölen her şeyi yazın.


Alıştırma 3


Bir dergi veya gazeteden bir makale ele alın. Bir da kika içinde belli harfleri bir kalemle işaretleyin, örneğin "a" veya e" harflerini ve bunları sayın. Süre ve arama nız gereken harf sayısını giderek artırın. Harfleri işaret lemeden bu alıştırmayı tekrar edin.


Alıştırma 4


Radyo ve televizyonun sesini giderek kısın ve buna rağmen her şeyi anlamaya çalışın.


Alıştırma 5


Bu alıştırma için bir PARTNERE ihtiyacınız var. Siz bir metni okumaya çalışırken, karşf taraf sürekli ve bi linçli olarak dikkatinizi dağıtmaya çalışacaktır. Gürültüyapabilir, konuşabilir, rahatsız edici ses veya kokularla
çalışabilir veya herhangi bir şekilde dikkatinizi dağıtma ya çalışabilir. Sadece ışığı söndürmemeli ve size do-kunmamalı. İki dakika sonra sizi özellikle rahatsız eden konuları yazın ve konsantrasyonunuzu bu yönde geliş tirmeye yönelik çalışın.
İlerlemelerinizi kaydedin
Öncelikle konsantrasyon zayıflığınızı küçük bir defte re kaydedin. Daha sonra düzenli olarak ilerlemelerinizi kaydedin. Özel başakları renkli bir kalemle işaretleyin kendinizi ödüllendirin.

Alıştırma 6


Aşağıda belirtilen çift sayıların altını çizin:
397
993
531
331
378
129
115
775
654
753
236
678
986
486
95
987
713
442
775
775
375
334
836
746"
498
376
539
812
129
716
957
357
778
778
983
936
975
777
987
256
981
246
936
275
397
873
445
997
376
234
797
876
375
267
375
936
377
567
936
498
379
983
367
375
355
873
496
386
873
555
567
489
246
586
775
963
286
497
963
368
673
745
876
477
973,
339
276
490
339
837
387
488
753
357
775
257
977
368
257
479
912
751

876
987
435
480
937
435
246
337
753
876
778
988
775
912
334
775
556



Alıştırma 7


Aşağıda belirtilen sayılar arasında bir veya birkaç tek sayılı rakamların altını çizin:

824
672
242
448
847
664
240
604
567
765
426
246
860
640
648
884
646
842
874
566
627
726
964
645
242
640
880
654
612
378
765
478
460
602
886
224
366
341
446
442
460
642
231
242
346
464
224
546
333
460
640
442
666
564
468
680
660
240
444
888
440
208
684
444
534
886
640
408
208
643
642
683
464
888
759
464
660
444
666
620
978
463
446
640
224
746
441
645
660
847
613
242
644
645
642
806
446
551
791
441
446
208
664
448
977
224
342
422
246
964
660
683
446
488
664
680
640
482
223
488



Alıştırma 8


1-39 arası saydı tek bir çizgi ile birleştirin. İpucu: Alıştırmayı kısa sürede tamamlayabilmek için her zaman birkaç sayı ilerisini düşünün. Örnek: l'i ararken 2 ve 3'ün yerini beilemelisiniz ve hatta 4 ve 5'in bile. Bu ödevi tamamlamak için gerekli süreyi not edin. Alıştırma üzerine şeffaf bir folyo koyduğunuz takdirde bu ödevi bir defadan çok tek rarlayabilirsiniz.


Alıştırma 9


Hangi sayının hangi harfe ait olduğunu not Bu alıştırmayı bir çok kez tekrarlayın.

Alıştırma 10


Aşağıda belirtilen sayılar arasında sadece çift sayı lardan oluşanların altını çizin.

4987
4487
9031
1706
9031
1197
6684
6002
5979
7685
5341
4775
8978
1098
9257
9978
1097
3465
6684
5431
5423
1123
4086
7685
4657
6536
1123
1087
3465
1097
4407
4536
4659
9879
8978
4840
4407
8976
9032
4563
4534
4675
5089
4117
4086
6642
5402
9102
4675
9087
4676
9102
3465
8806
5402
5135
8976
4678
9878
5422
6543
4675
9976
5436
4761
9807
9976
1099
4676
6642
7654
9102
3465
6534
6547
4563
1345
3457
6032
4840
1345
4467
9976
1087
1097
4488
6032
^L0Ö9
3546
6536
7689
4578
4688
9878
4680
6542
4534
9356
6240
9978
4467
4678
4693
1098
6654
4987
9878
3425
6644
1997
1065
3176
4674
5789
8900
7888
5748
1706
6844
1197



Alıştırma 11


İki kez yazılmış olan kelimelerin altını çizin.

ŞEKER
KAPI
SERMAYE
ÇANTA
TEKS
ZAMAN
DOKUMAN
DUŞAKABİN KOLONYA
KİTAP
ETİKET
BUYUK



DUŞAKABİN ZAMAN
TELEFON ANLAMSIZ
ORTU BEYAZ
ANLAMSIZ SAYAÇ
BUYUK SERMAYE
DOLMAKALEM SAYAÇ
YAZICI
DUŞAKABİN
MONİTÖR SAAT
SIĞI
KOLONYA
KAĞIT
YIKAMA
DEFTER
GOZLUK
MATERYALLER
BEYAZ
SAAT
KONSANTRE
ETİKET
NARGİLE
KAPI
KAPI ZİLİ
ÖNEMSİZ
SİLGİ
SONUÇ
KİLİT
ÇANTA
TELEFON



Şiir Sanatı


Şiirde konulara gelince: Aragon açıkça söylüyor: "Şiire has konu yoktur". Bunu yalnız o söylemiyor. Robert Prost'un en güzel şiirlerinden biri, elma yedikten sonra geviş getiren bir ineği anlatır. Cendrars, Supervielle, Whitman, Euard da şiirlerinde, pekâlâ, fabrikalarından, buğdaydan, liman dokla rından, music-hall kızlarından, Renington yazı morinalarından bahsetmişlerdir. Baudelaire de leş şiirlerinde aynı fikirde dir. Güzel. Demek ki şiire has konu yok. Kelimeler için de aynı şey. Şiir, bazt kelimeleri seçip, bazı kelimeleri kullanmamak da değildir.
Biri kültürü, öğrendiğimizi unutmaktan sonra bizde kalan şey dir diye tarif etmiş. Meselâ bir roman veya bir denemenin kuv vetli, içindeki hikayeler, fikirler unutulduktan sonra bize kalan şeyle ölçülür. Ama şiir, duyguların, hayallerin, fikirlerin, kelimele rin, vezinlerin, kafiyelerin Öyle çözülmez bir terkibidir ki olduğu gibi hafızamızda kalır. Bir şiirin değeri belki bu neticeyi elde et mek için şairin mümkün olduğu kadar az unsura baş vurmasına, kla­sik kafiyenin yahut vezinlerin kolaylığına düşmesine bağlıdır.
Edgar A. Poe şiir hakkında ne düşünüyordu? Birkaç ke me ile anlatıvereyim. Poe bir şiirin psikolojik şartlarını tahlil ediyor, bu şartların başına şiirin uzunluğunu kısalığını oruyor, buna ayrı bir önem veriyor; bir taraftan da bu eser-erin, yani bu şiirlerin, özleri üzerinde duruyordu. Kolayca or aya koyuyordu ki bir şiirler fikir işleriyle uğraşmış, nesrin görebileceği işleri görmüşlerdir. Ne tarih, ne ilim, ne da ah-ak ruhun diliyle konuşmaktan bir şey kazanmıştır. Öğretici şiir, tarihi şiir, yahut ahlaki şiir, her ne kadar bir çok büyük şairler işlemişlerse de bunlarda akla veya deneye dayanan bilgilerin, hayal ve heyecan gücünün, verimleriyle garip bir şekilde birleştiği görülür.
Poe, yeni şiirin zamanın gidişine uyması gerektiğini anlıyordu. İnsan gücünün belirli yollara ayrılmasını isteyen bir devirde şiir artık kendi öz konusunu bulabilecek, ortaya saf haliyle çıkabilecekti
Şiir hazzının şartlarını aramakla şiirin ne olmadığını gös termekle yeni bir çığır açıyor, bir nevi matematikle bir nevi mistiği birleştiren parlak ve kesin bir doktrin ortaya atıyor du.
Yaşar Nabi Nayır Varlık Yayınları Kelime sayısı: 304


alıntıdır

_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

Hizli Okumak... Profesyonel Anlayarak Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
 
Hizli Okumak... Profesyonel Anlayarak
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hizli Düşünme Ve Cevap Verme Yöntemleri
» Kuranın Arapçası..Okumak için
» ücretle kuran öğretmek,öğreticiliği,okumak
» E-Bookları Okumak İçin Gerekli Olan Programlar
» Hızlı Okuma Teknikleri kitabları

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: Din Kültürü Dersi-Eğitim Öğretim :: Eğitim & Ögretim-
Buraya geçin: