KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 NIETZSCHE'den İnciler

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
huzeyfe
Süper Moderatör
huzeyfe


Mesaj Sayısı : 7721
Rep Gücü : 18110
Rep Puanı : 23
Kayıt tarihi : 27/03/09

NIETZSCHE'den İnciler Empty
MesajKonu: NIETZSCHE'den İnciler   NIETZSCHE'den İnciler Icon_minitimeCuma Ocak 01, 2010 6:40 am

Hayata Dair ..videoa

https://www.facebook.com/video/video.php?v=69960489029&ref=mf

Onlara bir şey verme,onlardan al daha iyi ve onlarla birlikte taşı-bu onların daha çok hoşuna gider,yeter ki senin de hoşuna gitsin-.
***
Evet, kirli bir ırmaktır insan. Kirli bir ırmağı içine alması ve bozulmadan kalması için deniz olmalı kişi.
***
Benim acımam nedir ki!..Acıma,insanı sevenin çivilendiği çarmıh değil midir?
Oysa benim acımam çarmıha germe değildir.
***
Ben, zar kendine uygun düşünce utananı ve soranı severim: ‘ben düzenci bir oyuncu
muyum yoksa?’- Çünkü yok olmak ister o.
***
Ben yaralanmada bile gönlü derin olanı ve küçücük bir şeyden yok olabileni
severim: böyle geçer o köprüyü seve seve.
***
Ben bu kulaklara göre ağız değilim.
***
İnsanlar arasında yaşamayı, hayvanlar arasında yaşamaktan daha tehlikeli buldum.
***
Dünyayı yitirmiş olan kendi dünyasını kazanır atık.
***
On kez yine barışmalısın kendinle:çünkü altetme acıdır ve kötü uyur barışmayan.
On gerçek bulmalısın günde,yoksa gece de ararsın gerçeği ve canın aç kalır. On kez gülmelisin günde ve sevinmelisin:yoksa miden,o dert babası,gece seni
tedirgin eder.
***
Gerçek,hayatın anlamı olmasaydı ve ben anlamsızı seçmek zorunda kalsaydım, bence de en seçilesi anlamsızlık olurdu bu...
***
Kıskançlık yalımıyla sarılan kişi, sonunda,akrep gibi,ağılı iğnesini kendine
çevirir.
..
İnsan altedilmesi gereken birşeydir.
***
Dağlarda en kısa yol,doruktan doruğadır:ama uzun bacakları olmalı bunun için.
***
Siz yükselmek isteyince yukarı bakarsınız. Bense aşağı bakarım.
***
Doğrudur: biz hayatı severiz,ama yaşamaya değil, sevmeye alıştığımız için.
***
Ben yürümeyi öğrendim,o gün bugün, kendimi koştururum. Ben uçmayı öğrendim,o gün bugün kımıldamak için itilmem gerekmez.
***
Ne denli yükseğe ve ışığa çıkmak isterse,o denli yaman kök salar yere, aşağılara, karanlığa, derinliğe-kötülüğe...
***
Fakat sevgim ve umudum hakkı için yalvarırım sana:içindeki kahramandan yüz
çevirme!. En yüksek umudunu kutsal tut!...
***
Hepiniz ey, çetin çalışmayı ve hızlıyı,yeniyi ve yabancıyı sevenler, -pek katlanamıyorsunuz kendinize; çalışkanlığınız kaçıştır, kendinizi unutma
istemidir...
***
Nefreti ve kıskançlığı tanımayacak kadar büyük değilsinizdir.Bunlardan
utanmayacak kadar büyük olun bari.
***
Kendi düşmanınızı aramalısınız,kendi savaşınızı açmalısınız ve kendi
düşünceleriniz uğruna!..
***
Savaşı bile kutsayan iyi davadır mı diyorsunuz? Size derim:her davayı kutsayan iyi savaştır.
Savaş ve yüreklilik,komşu sevgisinden daha büyük şeyler başarmıştır. Umarsızları,acımanız değil,yürekliliğiniz kurtarmıştır şimdiye dek.
***
Size katı yürekli diyorlar:ama yüreğiniz katıksızdır ve ben sizin içtenliğinizdeki utangaçlığı seviyorum.Siz yükselişinizden
utanıyorsunuz,başkalarıysa inişlerinden utanıyorlar.
***
Karşı koymak,- bu,kölelerin soyluluğudur, sizin soyluluğunuz, söz dinlerlik
olmalı,sizin buyurmanız dahi söz dinlerlik olmalı!
Yapmalısın, istiyorumdan daha tatlı gelir savaşçının kulağına,ve sevgili
bildiğiniz her şeyi önce kendinize buyurtmalısınız.
***
Bu dediği dedik,bu sıkıcı kişileri kıskanma,ey gerçek tutkunu!Dediği dedik
kişinin koluna hiçbir zaman asılmamıştır gerçek...
***
Yalnızlığına kaç dostum: görüyorum ki her yerini ağılı sinekler sokmuş. Sert ve
sağlam bir havanın estiği yere kaç!.
Yalnızlığına kaç!. Sen küçük ve acınacak kişilere pek yakın yaşadın.Onların göze
görünmez
Öclerinden kaç!.. Artık el kaldırma onlara! Sayısızdır onlar, hem senin yazgın
sinek kovmak değil ki!...
***
Çok düşünülen her şey kuşkuyla düşünülür.
Seni erdemlerin yüzünden cezalandırırlar. Yürekten bağışladıkları ancak
yanlışlarındır.
***
Sen onlara yumuşak davranırken dahi, kendilerini horgördüğünü sanırlar ve senin
iyiliğini gizli kötülüklerle öderler. Senin sessiz gururun onların beğenisine hep
aykırıdır; bir kez olsun hafiflik etmek alçak gönüllülüğünü gösterirsen
sevinirler.
***
Yalnızlığına kaç dostum- ve oraya sert ve sağlam bir havanın estiği yere. Senin
yazgın sinek kovmak değildir.
***
Yalnız için dost, hep üçüncü kişidir.
***
Başkalarına inancımız,kendimizde neye inanmak istediğimizi açığa vurur. Dost
özlemimiz bizi ele verir.
***
Kişi dostundaki düşmana dahi saygı göstermeli. Dostuna,ondan yana geçmeden yaklaşabilir misin?
***
Sezmekte ve susmakta usta olmalı dost; görmek istememelisin herşeyi.
Dostunun uyanıkken ne yaptığını sana düşün açıklamalı.
***
Nice kimseler kendi zincirlerini çözemezler de, dostlarının kurtarıcısı olurlar.
***
Köle misin? Öyleyse dost olamazsın..
Zorba mısın? Öyleyse dostun olamaz..
***
Sizin dostunuza verdiğiniz kadarını,ben düşmanıma dahi veririm, hem bununla
züğürtleşmem..
***
Kendinizi kötü sevmeniz,yalnızlığı size zindan eder.
***
Ben size dostu ve dostun taşkın yüreğini öğretiyorum. Ama kişi,taşkın yüreklerce
sevilmeyi istiyorsa, sünger olmayı öğrenmelidir..
***
Kardeşlerim, ben size komşu sevgisini salık vermem,-en uzağı sevmeyi salık
veririm size!..
***
Nice kimseleri senin için başka türlü düşünmeye zorlarsın,bunu yanına koymazlar senin. Onlara yaklaştın, ama geçip gittin;hiç bağışlamazlar bunu.
Onların üstüne ve ötesine geçersin;ama sen yükseldikçe kıskançlığın gözü daha
küçük görür seni.Fakat uçandan nefret edilir en çok.
***
Kendi sevginin baskınlarına karşı dahi tetikte ol!.Her önüne gelene elini
uzatmaya pek hazırdır yalnız kişi.
***
Yaratmak ister seven kişi, horgörür de ondan! Sevdiğini horgörmek zorunda
kalmamış kişi ne bilir ki sevmeyi!..
***
Kadın,erkekten daha iyi anlar çocukları ama erkek kadından daha çocuktur.
***
Ama sizin şerefiniz şu olsun;hep sevildiğinizden daha çok sevmek,hiç mi hiç ikinci olmamak..
***
En son kardeşlerim,yalnıza haksızlık etmekten sakının. Yalnız nasıl
unutur!. Acısını nasıl çıkarır!..
Bir derin kuyuya benzer yalnız.Taş atmak kolaydır içine:ama bu taş dibe inecek
olursa,deyin bana kim çıkarabilir?
Yalnızı incitmekten sakının! Ama incitecek olursanız, eh, artık öldürün de!...
***
Kendini haksız çıkarmak,hak istemekten daha soyluca bir iştir.
Yalnız kişi bunu yapacak kadar zengin olmalı.
***
Ana babasına ağlamaya neden bulamayacak çocuk var mı?
***
En tatlı geldiğin zaman,kendini yedirmeyi kesmeli;uzun süre sevilmek isteyenler
bunu bilirler.
Ekşi elmalar vardır. şüphesiz güzün son gününe dek beklemek bunların
alınyazısıdır, aynı zamanda olgunlaşır, sararır, buruşurlar.
Kiminde yürek kocar ilkin,kimindeyse ruh. Kimi de gençliğinde kocamıştır
Ama geç gençleşen uzun süre genç kalır.
***
Kimileri hiç tatlanmaz,yazdan çürürler. Onları dallarında tutan, ödleklikleridir.
***
Olgun adamda, gençten daha fazla çocukluk, daha az karadüşüngü vardır;
Daha iyi anlar o hayatı ve ölümü..
***
Kişi salt bir öğrenci olarak kalırsa, öğretmenine borcunu iyi ödememiş sayılır.

İnsan da ağaca benzer; ne kadar yükseğe ve ışığa çıkmak isterse, o kadar yaman kök salar yere, aşağılara, karanlığa, derinliğe, kötülüğe.
Babanın gizlediği şey, oğulda açığa çıkar.
Büyük borçlar insanları değer bilmeye değil, kin beslemeğe yöneltir.
Saklanan bütün gerçekler ağılı olurlar.
En tatlı kadın dahi acıdır.

***

Beni öldürmeyen şey,beni güçlendirir..

***

"Ümit en son kötülüktür,
Çünkü işkenceyi uzatır."


***


Pis devecilerle sarnıcın başına oturmaktansa, susuz kalmayı yeğledim çokları..
Ayaktakımının su içtiği yerde bütün pınarlar zehirlenir..

***

Pek fazla bal toplamış arı gibi bilgeliğimden bıktım..

***


ve Tanrı öldü.. ( HAŞA )

***

Yalnız üstün gelmiş şeylere saldırırım, gerekirse üstün gelmelerini beklerim..

***

sezmekte ve susmakta usta olandır dost..

**

Sokakta kırbaçlanan bir atın boynuna sarılıp oracıkta ağlaması her şeye kadir, bir şey demesine gerek yok.

***


İnsanlarla ilişki bozar insanın karakterini; özellikle de yoksa bir karakteri..

***

Sevdadır en yalnız kişinin tehlikesi,her şeye duyulan sevda,canlı olsun yeter ki! Gerçekten gülünç benim deliliğim ve sevdadaki alçakgönüllülüğüm!...

***

''Derin olduğunu bilen kimse kolay anlaşılır olmaya çalışır, kalabalıkta derin görünmekten hoşlanan kimse ise anlaşılmaz olmaya
çalışır. Kalabalık dibini göremediği herşeyi derin sanır çünkü''

***


kadınlar kedidir,ya da kuş.En fazla inektir.

***************************


''EğEr kİmSe sİzİ DiNlEmİyOrSa bAğIrMaK En dOğAl şEy''
NIETSZCHE

''Her insan gerçeğin ne kadarına katlanabileceğini bilmeli''
NIETSZCHE

***

"* ne zaman rüyama girse önce deri ceketini giyer, silahını kuşanır, herhangi bir bankayı soyar ve ortalığı velveleye verirdi.
"paranızı alıyorum aklınızı değil " yazan bir not bırakırdı sonra. arkasından aydınlık izbe bir odaya kapandığını ve bıyıklarını orada uzattığına şahit oldum. bıyıkları tamamen uzadığında odası karanlıktı. ışığı yaladığını söyledi ve tadını anlata anlata bitiremedi...





* ey ulu yıldız..! kendilerine ışık saçtıkların olmasaydı,
saadetin nerde kalırdı..!

--------------------------------------------------------------------------------

* Bu muydu yaşam hadi öyleyse bir kez daha...

--------------------------------------------------------------------------------

* hayatını tekrar tekrar aynı hayatı yaşıcakmışsın gibi yaşa, istemediğin bi durumla karşı karşıya kalmışsan ve buna boyun eğiyorsan, diğer hayatlarında da aynı şeye boyun eğceğini düşünerek, sen en güzeli boyun eğme, bu böyle gitmez; bi şeyi çokmu istiyosun, ama buna cesaret edemiyomusun, diğer hayatlarında da bu şeyi çok isteyip hiç bi zaman cesaret etmediğin için ulaşmıycaksın, o yüsden sen en güzeli aş kendini, yap yapmak istediğini ki sonunda en mutlu şekilde yaşayabileceğin bi kısır döngü oluşturabilmiş ol.

--------------------------------------------------------------------------------

* zayıflar bizi kendi gücümüzden utanmaya zorladıkları için kazandılar.

--------------------------------------------------------------------------------

* "simdi hafifim, simdi ucuyorum, simdi kendimi kendi altimda goruyorum, simdi bir tanri dansedip geciyor icimden.."

boyle soylemisti zerdust'e.

--------------------------------------------------------------------------------

* gerçekten de hayatın anlamı olmasaydı,ve ben anlamsızı seçmek zorunda olsaydım,bence de en seçilesi anlamsızlık olurdu.

--------------------------------------------------------------------------------

* yukseldikce ucma bilmeyenlere daha kucuk gorunmemiz kacinilmazdir..


--------------------------------------------------------------------------------

* işte benim filozof denince anladığım şey: varlığıyla herşeyi tehlike içine sokan korkunç bir patlayıcı..

--------------------------------------------------------------------------------

* dilencileri yok etmek gerek, çünkü insan onlara verince de pişman oluyo, vermeyince de..

--------------------------------------------------------------------------------

* erdemlerin tümü züğürtlük, kirlilik ve acınacak bir rahat düşkünlüğüdür... ey erdemden söz açanlar, bütün erdemleri uyumaya
yollayın... ben ne değilsem erdemim odur... en büyük kötülük, en büyük iyilik için gereklidir... yaratıcı olmak isteyen önce yıkıcı olmak, değerleri yıkmak zorundadır... yaşam bana şu sırrını verdi: bak, ben daima yenmek zorunda olanım... erdem dedikleri, gerçekte korkaklıktır... şehveti, hükmetme isteğini, bencilliği üç büyük kötülük sayarlar. gerçekte bunlar üç büyük iyiliktir, üç büyük mutluluktur... gerçekte bencilliğe erdem denmeliydi. çalmamalısınız, öldürmemelisiniz sözleri bir zamanlar kutsaldı. ama ben size soruyorum: doğada hırsızlık ve öldürmek yok mudur? parçalayınız kardeşlerim, eski levhaları parçalayınız.

--------------------------------------------------------------------------------
* Bundan sonraki yıllarda yapacağım iş iyiden iyiye belirlenmişti. Olumlayıcı kesimini bitirmiştim işimin. Sözle, eylemle hayır diyen bölümüne gelmişti sıra. Bunlar da şimdiye değin sürüp gelen değerlerin yenilenmesi, büyük savaş, son karar gününün belirlenmesiydi. Bu arada, bir de yavaş yavaş çevreme bakıyor, kendime yakın gördüklerimi, güçlerine dayanarak bu yok etme işinde bana yardımı dokunabilecekleri arıyordum. İşte o günden beri, yazılarımın her biri bir oltadır: Kim bilir belki de olta atmakta herkesten ustayımdır?... Oltama hiç bir şey takılmamışsa suç benim değil artık. Balık yokmuş...
--------------------------------------------------------------------------------

* Yoldaşlar arar yaratıcı ve hasat arkadaşları: Çünkü ona göre herşey olgun hasat için. Ama yüz orağı yok onun: Bu yüzden yolar başakları öfkeli öfkeli. Yoldaşlar arar yaratıcı, oraklarını bilemesini bilen yoldaşlar. Yıkıcılar denecek onlara, iyi ile kötüyü hor görenler denecek. Hasatçılar ve şenlik edenler onlar halbuki. Kendi gibi yaratıcılar arıyor Zerdüşt, hasat arkadaşları ve şenlik arkadaşları arıyor: Sürülerle, çobanlarla, cesetlerle işi ne Zerdüştün! Ve sen benim ilk yoldaşım,
hoşçakal! Ağacının kovuğuna güzelce gömdüm seni, güzelce sakladım seni kurtlardan. Ama veda ediyorum şimdi sana, zira vakit erişti. Bir seherle öbür seher arası yeni bir gerçek ayan oldu bana.

--------------------------------------------------------------------------------
* Pazar yerinden ve şandan uzakta yer alır büyük olan her şey. Hep pazar yerinden ve şandan uzakta barınmıştır yeni değerler yaratan. Yalnızlığına kaç dostum: görüyorum ki her yerini ağılı sinekler sokmuş. Sert ve sağlam bir havanın estiği yere kaç! Yalnızlığına kaç! Sen küçük ve acınacak kişilere pek yakın yaşadın. Onların göze görünmez öclerinden kaç! Onlar sana karşı öcden başka bir şey değildirler. Artık el kaldırma onlara! Sayısızdır onlar, hem senin yazgın sinek kovmak değildir ki...

--------------------------------------------------------------------------------

* cokları pek geç, bazıları erken ölürler, tabii vaktinde yaşamayanlar nasıl vaktinde ölebilir? keşke hiç doğmasaydı. lüzumsuzlara bu öğüdü veririm. fakat lüzumsuzlar bile ölümlerini mühimserler. en boş ceviz bile kırılmak ister. herkes ölüsünü mühimsiyor. ölüm henüz bir bayram sayılmıyor. insanlar daha en güzel bayramlarını nasıl kutlayacaklarını
öğrenmediler.

--------------------------------------------------------------------------------

* hepimiz bazen birileriyle o kadar yakınlaşırız ki dostluğumuzu ya da kardeşliğimizi hiçbir şey engellemiyormuş gibi görünür, bizi ayıran küçücük bir köprü vardır, hepsi o kadar. ama tam sen bu köprüye adım atacakken sana şu soruyu sorsam : "bu köprüyü geçip bana gelir misin?" işte o anda artık bunu istemeyiverirsin, sorumu tekrarlasam öylece suskun kalırsın. o andan itibaren aramıza dağlar ve azgın nehirler girer, bizi ayıran ve birbirimize yabancılaştıran duvarlar bitiverir önümüzde ve bir araya gelmek istesek de artık yapamayız.
ama o küçücük köprüyü düşündügünde sözcüklere sıgmayacak kadar büyüyüverir gözünde; yutkunur ve şaşar kalırsın...
--------------------------------------------------------------------------------

* kovalamaktan, aramaktan yorulduğumdan beri bulmayı öğrendim.

--------------------------------------------------------------------------------

* en kof ceviz dahi kırılmak istiyor..

--------------------------------------------------------------------------------

* yalan soyleyene karsi tetikte olmaktansa beni aldatmalarina izin veririm..

--------------------------------------------------------------------------------

* yanlızlığına kaç dostum:görüyorumki her yanını ağılı sinekler sokmuş.sert sağlam bir havanaın estiği yere kaç!yalnızlığına kaç.

--------------------------------------------------------------------------------

* evini ateşe veren öğle yemeğini de unutur ve bu yüzden bazen yemeğini küllerde arar insan..

FREDRICH NIE
TZSCHE

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
NIETZSCHE'den İnciler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: KÜLTÜR DÜNYASI :: Kişisel Gelişim-Güzel Yazı-
Buraya geçin: