| KUTLU FORUM Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz |
|
| Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
parisa Özel Üye
Mesaj Sayısı : 420 Rep Gücü : 849 Rep Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/09/09
| Konu: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Perş. Ekim 14, 2010 3:52 am | |
| TÜİK’in verilerine göre 2010 yılı boşanma istatistikleri önemli bir gerçeği gözler önüne seriyor. Boşanma sayısının bir önceki yılın aynı dönemine göre % 5.7 arttığını görüyoruz.
2010 yılının 2. Döneminde 32 bin 743 çift boşandı. 2009 yılının aynı döneminde 30 bin 982 çift boşanmıştı. İstatistiklere göre açılan boşanma davalarının %95’ten fazlası şiddetli geçimsizlikten açılıyor. (TÜİK) Peki boşanmalar neden bu kadar artıyor? Bunda internetin etkisi var mı? Evlilik ilişkilerdeki sorunlar ve boşanmalar üzerine yaptığı araştırmalar ve yazdığı kitaplarla tanınan ünlü Avukat ve Yazar Cengiz Hortoğlu sanal alemdeki sosyal paylaşım sitelerinin yani kısacası internetin son yıllarda artan boşanmalar üzerindeki etkisini araştırdı. Ulaşılan sonuca göre; boşanmayı düşünen her dört kişiden bir tanesinin kararını vermesine internette yapılan sanal sohbetler ve paylaşım siteleri sebep oluyor. Aldatıldığını düşünen her 2 kişiden 1 kişi eşinin kendisini sosyal paylaşım sitelerinde veya sanal sohbet ortamında tanıştığı birisiyle aldattığına inanıyor. Eşini aldatan Her 2 kişiden 1 kişi sosyal paylaşım sitelerinde veya sanal sohbet ortamında tanıştığı birisiyle aldattığını kabul ediyor. Boşanmayı düşünen veya eşinin boşanma talebiyle karşı karşıya olan değişik kültürlere sahip 25-50 yaş arası 780 kadın ve erkekle yüz yüze ve telefonla yaptığımız görüşmelerde bazı sorular sorduk. Avukat ve Yazar Cengiz Hortoğlu "Amacımız gerçek boşanma nedenlerini ve bu boşanmalarda internetin etkisini araştırmaktı. Aldığımız yanıtlar bizi de şaşırttı" diyerek araştırmayla ilgili olarak şunları söylüyor: "Katılımcılara “Sizin boşanma kararı almanızın en önemli neden nedir?” sorusuna en önemli ve tek bir neden söylemelerini istedik. Sorduğumuz soru ve aldığınız yanıtlar şöyle:
I)BOŞANMA KARARI ALMANIZDA EN ÖNEMLİ NEDEN NEDİR?
%30 aldatma %20 cinsel uyumsuzluk %14 Ekonomik nedenler % 17 Aşkımız bitti. Çok iyi bir insan ama artık onu sevmiyorum. % 19 (Şiddet hakaret küçük düşürme değer vermeme yalan söyleme cimrilik alkol kumar ve somut hiçbir neden gösteremeyenler.)
II)İNTERNETİN BOŞANMALARA ETKİSİ
1. Soru: Bilgisayarın sosyal paylaşım sitelerinin ve sanal sohbet ortamlarının yani internetin evliliğinizde sorun yaşamanıza herhangi bir etkisi oldu mu? Cevap: Araştırmaya katılan tüm katılımcılara sorulan bu soruya her 4 kişiden 1 kişi evet cevabı vererek bilgisayarın ve internetin (özellikle sosyal paylaşım ve sohbet sitelerinin) evliliklerinde yaşadıkları sorunlara önemli ölçüde etkisi olduğu söyledi Aldatıldığı için boşanma kararı alanlara; aldatılmalarında sosyal paylaşım sitelerinin sanal sohbet ortamının etkisi olup olmadığını sorduk. 2. Soru: Aldatılmanızda sosyal paylaşım sitelerinin sanal sohbet ortamının etkisi olmuş mudur? Cevap: Eşi tarafından aldatılan 2 kişiden 1 kişi bu soruya evet cevabı verdi. Yani aldatıldığını düşünen her 2 kişiden 1 kişi eşinin kendisini sosyal paylaşım sitelerinde veya sanal sohbet ortamında tanıştığı birisiyle aldattığına inanıyor. Eşini aldattığı için evliliğinde sorun yaşayanlara; Eşinin kendisini aldatmasında sosyal paylaşım sitelerinin ve sanal sohbet ortamının etkisi olup olmadığını sorduk. Soru: Eşinizi aldatmanızda sosyal paylaşım sitelerinin ve sanal sohbet ortamının etkisi oldu mu? Cevap: Eşini aldatan Her 2 kişiden 1 kişi bu soruya evet cevabı verdi. Yani eşini internet ortamında tanıştığı birisiyle aldattığını söyledi
İNTERNETTİN İLİŞKİLERE OLUMSUZ ETKİSİ
Soru: İnternet evliliğinizi nasıl olumsuz etkilediğini kısaca anlatır mısınız?
İŞTE ÇARPICI CEVAPLAR
“Eşimi sanal seks yaparken yakaladım. Bilgisayarı camdan dışarı fırlattım. Ondan nefret ediyorum. Bir an önce boşanmak istiyorum.” “Eşimden ilgi görmediğim için sürekli bir arayış içindeydim. İnternette bir adamla tanıştım. Sohbete çok masum duygularla başlamıştık. Ama giderek ilişkimiz ilerledi. Eşim durumu anlayınca boşanmak istedi. Ben de boşanmak istiyorum. “Eşim her akşam eve geç gelir. Ben de can sıkıntısından internete takılıyordum. Bu bende alışkanlık yaptı. Eşim de evi ve çocukları ihmal ettiğimi düşünerek boşanma davası açtı. ”Eşim internetin başından ayrılmazdı. Bir gün bilgisayarı açık unutup dışarı alışverişe gitmişti. Chatleştiği kadına bana evliliğim süresince söylemediği güzel sözler yazdığını gördüm. Beynimden vurulmuşa döndüm.” ”Ben internette bir kadınla tanıştım. Tanıştığım kadın tarafından dolandırıldım. Bütün mal varlığımı kaptırdım. Haklı olarak eşim boşanma davası açtı.” ”Eşim eve gelir gelmez bilgisayarın başına geçer. Saatlerce bilgisayarın başından kalkmaz. Ne bana ne de çocuklara zaman ayırmaz. Bu nedenle boşanmak istiyorum.” ”Eşimi internette bir kadınla chatleşirken yakaladım. Beni ikna etmek için bin dereden su getirdi. Ama ben artık ona inanmıyorum.” “İnternette bir kadınla olan ilişkim sadece bir merhabayla başladı. Sonra ne olduğunu anlamadan ona bağlanmışım. Birkaç defa buluştuk Eşim boşanma davası açtı. Geri dönmesini istiyorum.” “Ben eşim beni aldattığı için intikam almak amacıyla bir erkekle cahatleşmeye başladım. Bu adam benim resimlerimi yayınlamakla tehdit ederek ilişkiye zorlamaya çalıştı. Ben de mecburen durumu eşime anlattım. Eşim kıyameti kopardı. Evliliğimiz artık yürümeyecek gibi görünüyor. ”Eşim eve geldiğinde çok mutsuz görünüyor. Yemekten sonra odasına çekiliyor ve internete giriyor. Kapı kapalı olduğu halde kahkaha sesleri salona kadar geliyor. Neden bu kadar neşelendiğini bilmiyorum. Ama bize karşı ilgisiz olduğu için boşanmayı düşünüyorum.” “Eşim işten gelir gelmez bilgisayarın başına geçiyor sorduğumda “Büroda işleri yetiştiremiyorum. Bu nedenle evde de çalışıyorum.” diyordu. Bir akşam odasına girdiğimde webcam’den çıplak bir kadın görünce az daha çıldıracaktım.” “İnternette chatleşmeye sadece merak ettiğim için başladım. Eşim işe gittikten sonra bilgisayarın başına geçip saatlerce chatleşiyordum. Aslında fiziksel olarak eşimi hiç aldatmadım. Ama eşim bir gün erken geldi. Karşımdaki erkekle karşılıklı yazdıklarımı görünce “Benimle yaşayamayacağını” söyledi. “Sosyal paylaşım sitelerinde girmekten keyif alıyordum. Sonra birisinin arkadaşlık teklifini kabul ettim. Aramızda duygusal bir ilişki başladı. Eşimden duymadığım sevgi sözcüklerini ondan duymaya başadım. Birkaç kez buluştuk. Eşim öğrenmedi ama ben kendimi suçlu hissettiğim için başka bir neden göstererek boşanmaya karar verdim.” “Eşimi defalarca pornografik sitelerin başında yakaladım. Artık benimle ilgilenmiyor. Ben de boşanmaya karar verdim.” “Benim eşim internet bağımlısı. Her gece en az4-5 saatini internetin başında geçiriyor. Artık dayanamayacağım. Boşanmak istiyorum.”
ÇALIŞMADAN ÇIKARTTIĞIMIZ SONUÇ:
Bilgisayar ve internetin yaşamımıza çok büyük kazanımlar getirmiştir. Bilgiye ulaşmak internet sayesinde kolaylaşmıştır. * Sesli sohbet tanışma siteleri webcam bağlantıları boşanmaları tetikliyor mu? Yoksa zaten sorun yaşayanlar mı internette aşk arıyor? Bu çalışmada her iki düşüncenin de doğru olduğunu gördük. * Bazen sadece masumane bir şekilde sohbet etmek amacıyla birileriyle tanışılıyor. Bir süre sonra bu ilişki ilerliyor ve hesaplanmayan bir şekilde gelişiyor. Karşı karşıya gelse konuşamayacak bir çok insan kaygı duymadan internette rahat rahat konuşuyor. Ama ilişkinin sınırını belirlemekte zorlanıyorlar. Bazen de eşi aldatmak amacıyla internette arayış içerisine giriliyor. *Bazen de internet bağımlılık yapıyor. Bu da evlilikleri olumsuz etkiliyor.
İLİŞKİLERDE İNTERNET NEDEN BU KADAR ETKİLİ?
1)Az bilinene duyulan ilgi… 2)Erişim kolaylığı yani her şeyin sadece bir parmak uzaklığında oluşu düşünme payı bırakmıyor. Ani kararlar da yanlışlıklar yaptırtıyor. 3)Zaman sorunu olmadan her an ulaşılabilir olması 4)Başlangıçta kimliği saklama kolaylığı nedeniyle rahat açılabilme ve Üzerinde baskı olmadan kendini ifade edebilme cesareti 5)Merak etme duygusu.
İNTERNET EVLİLİKLERİ NASIL ETKİLİYOR?
1)TANIŞMA KOLAYLIĞI NEDENİYLE ALDATMALARDAKİ ARTIŞ 2)SÜREKLİ SANAL ALEMDE GEZİNME SONUCU YAŞANAN DEPRESYON VE MUTSUZLUK VE BUNUN AİLEYE YANSIMASI 3)BAĞIMLILIK NEDENİYLE EŞE AYRILACAK ZAMANIN BİLGİSAYAR BAŞINDA GEÇİRİLMESİ 4)SANAL İLİŞKİLERDEN DOLAYI EŞTEN SOĞUMA VE UZAKLAŞMA
HABER7
En son parisa tarafından Perş. Ekim 14, 2010 5:14 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | parisa Özel Üye
Mesaj Sayısı : 420 Rep Gücü : 849 Rep Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/09/09
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Perş. Ekim 14, 2010 4:14 am | |
| Aldatılan eşin ağlatan isyanı/Video... http://www.haber7.com/haber/20081017...syaniVideo.php
ALDATILAN EŞİN AĞLATAN İSYANI:
İnternet bu haberi sunmak gibi faydalı işler yaparken bir aileyi de dağıttı. Vaktinde namaz kılan eşinin dini bir sitede kendisini aldattığını analatan kadının isyanı... Türkiye'de boşanma oranları her geçen gün artıyor. İstatistiklere göre boşanmaların başlıca sebebi ise eşlerin birbirini aldatması. Bugün bu acıyı yaşayan bir kadının feryadı yükseldi Kanal 7 ekranlarında... "Nur Ertürk'le Her Sabah" programında, izleyicilerden gelen soruları cevaplayan İlahiyatçı Mustafa Karataş, evlilik üzerine verilen sözlerin tutulmasından bahsederken programa telefonla bağlanan bir kadının anlattıkları ailelerin nasıl yıkıldığını gözler önüne serdi. "Zina yapan biri ile evli kalmak, aynı çatı altında kalmak günah mı?" sorusunun tartışıldığı, Nur Ertürk'ün programına bağlanan ismini ve vermeyen bir kadın, kocasını İslami konseptli bir internet sitesinde kendisini aldatıp yuvasını yıktığını gözyaşları içinde anlattı. BU DİN Mİ İSLAMİYET Mİ? 17 yıllık evli olduğu kocasının, işyerinden girdiği internetten İslami içerikli bir siteye girdiğini, kendisini "Biz namazı ve İslamiyet’i öğrenmeye çalışıyoruz" dediğini söyleyen kadın, eşinin bir zaman sonra bu siteden tanıştığı başörtülü ve evli olan bir kadınla kendisini aldattığını ifade etti. Eşinin kendisini aldattığı kadının, kapalı, evli ve bir de çocuğu olduğunu, kendilerini bir gece konuşurken yakaladığını aktaran gözü yaşlı kadın, eşinin o kadınla namazla ve dinle alakalı konuşmadığını bu yüzden ayrılma noktasına geldiklerini söyledi. Eşinin evden ayrıldığını ve bir süre sonra barıştıklarını fakat eşinin bu kadınla ilişkisine devam ettiğini ifade kadın, bunun ne dine ne de ahlaka sığdığını belirterek, Nur Ertürk ve Mustafa Karataş'a ne yapması gerektiğini sordu. "Bu din mi, İslamiyet mi?" diye sorarak bu tür insanların inançlarımızı yıktığına vurgu yapan kadın çocuklarının 5 gündür ayakta uyuyarak okula gittiğini, babalarının ise buna hiç aldırış etmeden çocuklarından saygı beklediğini söyledi. KADIN YAPINC NAMUSSUZ AMA ERKEK YAPINCA...
Sanal yolla da olsa başka şekilde de olsa, hiçbir kadının aldatılmayı hak etmediğini belirten ismini vermeyen kadın ağlayarak, “Biz tek bir din üstünde değil miyiz? Tek bir ahlak üstünde değil miyiz? Neden? Bir kadın yapınca ahlaksız oluyor, namussuz oluyor. Ama bir erkek yapınca niye bunu yakıştıramıyoruz?” diye sordu.
15 yaşında oğlu olduğunu ve çocuklarına dürüst olmalarını tembihleyemediğini söyleyen kadın şöyle konuştu: Ben anneyim çocuklarıma dürüst olun diyemiyorum. Babasının bu hareketlerinden dolayı, oğluma şöyle yapma diyemiyorum. Çünkü örnek baba var. Demeyecek mi bana, "Anne sen bana ne akıl veriyorsun? Bir de babama bak. Bir de aile hayatımıza bak."
Maddi zorluklarının olmadığını ve evlerinin olduğunu ifade eden kadın, bir çok insanın imreneceği bir hayatlarının olduğunu söyledi.
"EŞİM UYUYOR- BENİMKİ DE!"
Eşinin kendisini aldattığı kadının fotoğrafını gördüğünü ve 'su gibi' güzel olduğunu ifade den kadın, aldatan eşlerin aralarındaki yazışmaları da anlattı. Kadının kocası ile konuşurken, "Eşim uyuyor" dediğini bunun üzerine kocasının da "Benimki de uyuyor" diye cevap yazdığını aktardı ve şöyle devam etti: İnterneti çocuklarım ders yapsın diye, Kuran öğrenmek için aldım. Ama benim kocam ne yapıyormuş. Çocuklarımın odasında..."
Telefonla katıldığı programda yaşadıklarını gözyaşları içinde anlatan kadın, karısını aldatan eşlere seslenerek şunları söyledi: Eğer karısını aldatan kocalar varsa ve şu an izliyorlarsa. Ellerini vicdanlarına koysunlar. Eğer vicdanları varsa. Erkek olarak geziyorlarsa ortada. Benim gözyaşım bir çok kadının gözyaşı..."
Kadının anlattıkları karşısında stüdyoda duygu dolu anlar yaşanırken Nur Ertürk ve bir çok izleyici gözyaşlarına boğuldu...
| |
| | | parisa Özel Üye
Mesaj Sayısı : 420 Rep Gücü : 849 Rep Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/09/09
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Perş. Ekim 14, 2010 4:15 am | |
| Net gerçekten netmi diye sorasım geldi kendi kendime ...
Aslında reelden daha reel , kıymetli , bilgili , özü sözü bir , hakikat özlü , gül yüzlü , gül sözlü gül güzeli Canlar , Yarenler güzelinsanlarlada tanıştım net ortamında ...
Fakat herkes böylemi ? değil elbet ... Nasıl reeldekiler böyle değilse sanaldakilerde böyle değil ...
Farklı farklı insanlar ve farklı farklı nedenleri var buraları parsellemelerinin ...
Kimileri için , oldukları gibi değil , olmak istedikleri kimliklere bürünebilecekleri ve esfel iken esved görünme iddiasında bulunabilecekleri mekanlar ...
Kimileri için , bir ring km kimi daha iyi alt edecek ...
Kimileri için , rant tezgahı ...
Kimileri için , kendilerini gösterecekleri , şimşekleri üzerlerine çekebilecekleri , her mevzuda "ben" liklerini ön plana çıkarabilecekleri sanal mekanlar ...
Kimileri için , sanal şahıslar için sanal alemin "S" sindeki gibi dolambaçlar çizmeye müsait sahneler ...
Kimileri için , teşkilat , dava , mücahit , mücahide söylemlerini bolca telafuz edip gerçekte hepsinden nasipsiz ,fakat lafa gelince mangalda kül bırakmayan insanların yoğun olduğu sanal mekanlar ...
Kimileri için , aşk tüccarlarının , sevda naraları attığı , maşukuna olan sevdayı ağyare ilan ettiği , aşk kavralarının çokça çiğnendiği sohbet muhabbet odaları ...
Kimileri için , eyyubi kisveler içine bürünüp , abi-abla-bacı-kardeş kavramları ardına saklanıp kadın-erkek arkadaşlıklar edinmeye en müsait her türlü haltı yiyebileceği platformlar ...
Kimileri için ...
Kimileri için ...
Kimileri için ...
Bu liste böyle uzar gider .
varmı içini dökmek isteyen ?
Lütfen sadece üstüne alınması gerekenler alınsın ... | |
| | | parisa Özel Üye
Mesaj Sayısı : 420 Rep Gücü : 849 Rep Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/09/09
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Perş. Ekim 14, 2010 4:21 am | |
| Chat'te "Hoşlanma" Aldatmanın İlk AşamasıDikkat! İnternet duygu yanılsamasına neden oluyor...Aldatmanın birinci safhası olan 'hoşlanma' için chat ortamı bu nedenle iyi bir zemin oluşturur. Aldatma gerçekleşmese bile chat yaptığı kişiye aşık olma daha doğrusu aşık olduğunu zannetme gibi duygusal aldatma durumları yaşanır.Chat odalarında gerçek yüzler gizleniyor Chat arkadaşlığının neden cazip olduğunu gösteren güzel bir örnek var: Ürdün'de boşanan bir çift, tesadüfen internette chatleşmeye başlıyorlar ve sanal ortamdaki ilişkileri ilerleyince birbirlerine uygun kişiler olduklarını düşünüp yüz yüze görüşmeye karar veriyorlar. Tabii buluştuklarında şaşırıp kalıyorlar. Bu örnekte de görüldüğü gibi birbirlerini daha önceden çok iyi tanıyan kişiler bile chat odalarında gerçek yüzünü gizleyip kendisini farklı biri olarak tanıtabiliyor. İstem dışı üretilen yanlış düşünceler Chatte insanlar olmak istedikleri kişiliği yansıtırlar ve karşı tarafla sadece yazı ya da görüntü yoluyla iletişim kurdukları için iyicil ve kötücül duygularını beraber kullanırlar. Bunun nedeni ise chat anında insanın içindeki düşünce ve duygu obsesyonlarına kolaylıkla kendini kaptırmasıdır. Düşünce obsesyonu, beynimizin bir bölgesinin istem dışı yanlış düşünce üretmesidir. Mesela bir ablanın kardeşini gezdirirken onu bir arabanın önüne iteceğini kısa süreli düşünmesi gibi. Bu düşüncenin bir veya iki kere akla gelmesinin bir zararı yoktur ancak bu düşünce sık sık tekrarlanır ve abla kardeşini sokağa çıkarmaktan korkmaya başlarsa bu bir obsesyon halini alır. Bu gibi ani düşünce ve duyguların insanda olması doğaldır. Önemli olan bu tür düşünceleri insanın mantığının ve vicdanının onaylayıp onaylamadığıdır.Düşünce obsesyonu kontrolden çıkarsa felaketler başlarİnsanın içindeki düşünce ve duygu obsesyonları chatleşme esnasında kontrol altından çıkar. Kişi o anda hiç düşünmeden, süzgeçten geçirmeden aklına gelen her şeyi yazı ya da ses yoluyla karşı tarafa aktarır. Arzular ve dürtüler ile mantıklar ve kurallar arasındaki denge arzular ve dürtülerden yana bozulur. Ayrıca chatleşmede kişiler karşı tarafa kendilerini istedikleri şekilde olumsuz yönlerini bastırarak ya da olmadıkları bir kişilik portesi ile tanıtırlar.PROF. DR. NEVZAT TARHAN- UZM. PSK. ÇİĞDEM DEMİRSOY/Bugün | |
| | | parisa Özel Üye
Mesaj Sayısı : 420 Rep Gücü : 849 Rep Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/09/09
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Perş. Ekim 14, 2010 4:25 am | |
| Gayri meşru muhabbetlerin lezzeti zehirli bala benzer lezzetinden ziyade elemi vardır.vicdanın sancısı bütün bedeni sarar,insanı kıvrandırır. gayri meşru muhabbetlerde aşıkların yüzde 90 ı maşukunudan hep şekva eder. gayru meşru muhabbetler insanın şerefinin,izzetinin,dininin,im anının iffetinin,düşmanıdır. gayru meşru muhabbetlerde lekelenen her zaman kadın olur,çünkü kadının iffeti leke kaldırmaz,o leke kolay kolay çıkmaz, gayri meşru muhabbetlerde şeytanıntelkinleri ve haramları tatlı gösterme neticesiyle vücuda gelir, gayru meşru muhabbetlerin destekleyicisi nefis ve şeytandır, gayri meşru muhabbetler insanı yalancı ,sahtekar,hilebaz,dessas yapar yanlışları gizlemek için hep yalan silahına müracaat ettirir. gayru meşru muhabbete düşen bayanlar özellikle evli bayanlar iffetinin,dininin,şerefininin, imanının yüzde 80 nini,kaybetme tehlikesi içindedirler.bizi aldatan bizden değildir,her günahta küfre götüren bir yol vardır,hayanın yüzde 90 ı kadında yüzde 1 i erketedir vb gibi sebeblerden dolayı. gayru meşru muhabbetler kadını evine ,kocasına çocuğuna yabani eder,onlara olan muhabbetini giderir, gayri meşru muhabbetler kadını zina haram günah çukurlarına atar,o çukurlardan çıkmak müşkülşa olmaya başlar, gayri meşru muhabbete düşen bayanların hali avcının tuzağına düşen ceylana benzer,kurtulmaya çalışır,çünkü geride kendisini beklheyen yavrusu vardı evi vardı, gayri meşru muhabbetlere düşen bayanların ilk uğrayacağı yer genelikle yatak odaları olur,çünkü leylalar ve mecnunlar artık şehvet avcısı olmuş. gayri meşru muhabbetlere giren bayanlar bilinmezlik girdaplarına doğru yuvarlanırlar gayru meşru muhabbetler özellikle kadınların değerlerini,ve zinetlerini elmastan kömüre kalb eder, gayri meşru muhabbetler neticesinde gözü yaşlı hep bayanlar olur,kahraman ise erkekler, gayri meşru muhabbetler için netleri tercih edenlerin ilk uğrak yeri sanal ranhdevu evleri olan arkadaşlık siteleridir. gayri meşru muhabbetlere girenler gül bahçesinde zehirli dikenlere maaruz kalırlar, gayri meşru lezzetlere girenlerin aldıkları lezzetler devamlı olmadığı için ,şeytanidir,asla rahmani olmaz,çünkü kalp ve vicdanın memnun olmadığı bir şey rahmani olmaz, gayri meşru muhabbetlere girenler hissiyatlarının esiri oldukları için akıl ile hareket etmedikleri için akibetteki zararları göremezler ve pişmanlık nidalarıyla ahu fizan ederler.M.ŞAMİL | |
| | | parisa Özel Üye
Mesaj Sayısı : 420 Rep Gücü : 849 Rep Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/09/09
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Perş. Ekim 14, 2010 4:29 am | |
| İnsan tarih boyunca, her büyük keşifle toplumsal, ekonomik ve politik birçok gelişim yaşamıştır. Günümüzde de kısa zamanda çok hızlı bir şekilde yaygınlaşan, hayatın her kesimi; alışverişten ticarete, kurum ve kuruluşların örgütlenmesinden propagandalara, reklamlara, ciddi araştırmalardan eğlenceye ve en önemlisi aileye kadar her alan içinde yer alan bilgisayar ve internet ile insanlık yeni bir gelişim yaşamaktadır.
Günümüzde de kısa zamanda çok hızlı bir şekilde yaygınlaşan, hayatın her kesimi; alışverişten ticarete, kurum ve kuruluşların örgütlenmesinden propagandalara, reklamlara, ciddi araştırmalardan eğlenceye ve en önemlisi aileye kadar her alan içinde yer alan bilgisayar ve internet ile insanlık yeni bir gelişim yaşamaktadır. İslâm dini, tüm dünya nimetlerini hizmetine verdiği insanlığın eriştiği yeniliklere, keşiflere karşı durmaz. Çünkü Yüce Allah(celle celalühü), insanın bilmediği ama var olan bütün ilimleri ve bilinmezleri bilen olarak, insanın gözlemleri ve deneyleri ile bilmesini istediği, ona takdir ettiği bilimi, istediği zamanda kuluna (insana) öğretir. Başka bir deyişle; insan bir bilgiye çalışarak ve çabalarının semeresi olarak Allah(celle celalühü)’ın ihsan etmesiyle kavuşur. Durum böyle olduğuna göre din bilime, tekniğe, buluşlara, yeniliklere neden karşı gelsin ki… Ancak İslâm dini buluşların, yeniliklerin insanlığın yararına kullanılmamasına, onların aracılığı ile insanların zarar görmesine ve Allah(celle celalühü)’ın emir ve yasaklarının çiğnenmesine karşıdır. Günümüz yeniliği internet ile insanlar bilgiye kolay ve güvenilir biçimde ulaşıyorlar. Birbirlerinden bilgi alışverişinde bulunuyorlar. Bilgi, ihtiyacı olan kişilere kısa zamanda, kolaylıkla ve iyi niyetli ciddiyet ortamında ulaşmış oluyor. İnsanların bu şekilde birbirlerinden bilgi alışverişinde bulunmaları ve aralarında kurulan bu amacı belli, seviyeli, saygın ilişkileri din yasaklamaz. Fakat ne yazık ki bütün internet ilişkileri bu ölçülerde değil. Bir grup ilişkiler var ki; sadece merak, heyecan, macera, ilgi ve tatmin arayışı ile cinsiyet üzerine kurulup sürdürülüyor. Bu tür internet arkadaşlıkları -ki ‘sanal arkadaşlık-hayal arkadaşlık’ isimleri ile masumlaştırılmak istense de- gerek amaç boyutuyla, gerek içerik (konuşulan konular), gerek gizlilik ve halvet (tenhaya çekilme) boyutuyla ve en önemlisi kurulmuş yuvalara verdiği zararlar boyutuyla dinen caiz (uygun) değildir. Çünkü burada bilgi edinmek adına temiz bir niyet ve şeffaflık yok. Aksine cinsiyet güdüsünün, insanı kurallardan sıyırarak tatminini sağlayacağı ‘zevkleri’ amaç haline getirdiği bir ilişki var. İnsanın ahlâki kişiliği, başıboş ve sorumsuz bu ilişkiden büyük zarar görmektedir. Bu ilişki bir hastalık gibi çocukları, gençleri, yuva sahibi eşleri sarıp-sarmalayıp içine çekiyor. Onları sahip oldukları aileden, çevreden koparıyor. Psikolojisi ve ahlâk değerleri altüst olmuş bir şekilde boşluğa fırlatıyor.
Cinsî ahlak yozlaşmasına kapı aralıyor İnternet arkadaşlığı için; ‘Sanal ortamda gerçekleştiğinden gerçekle karıştırılmaması gerekir’ gibi ifade kullanması artık mümkün değil. Çünkü olayların boyutları, gelişimleri ve sonuçları; her açıdan iyice incelendiğinde ortada, toplumun 14-34 yaş grubunu tehdit eden büyük bir cinsî ahlâk yozlaşması tespit edilecektir. Cinsî ahlâkta iffet ve namusun korunmasını esas alan İslâm dini, kadın ve erkeğin iffet ve namuslarını korumaları emretmekle (en-Nûr 24/32,33) beraber insan fıtratının gerektirdiği cinsel ihtiyaç ve arzularının tatminini görmezlikten de gelmez, bilakis bunu son derece tabi karşılayarak ihtiyaçlarının karşılanabileceği meşru yol olarak evliliği işaret eder. Bu konuda bize Rûm Sûresi’nin 21. âyeti çok açık ve net bir şekilde ışık tutmaktadır. İffetlerini koruyan, evlilik içi meşru cinsel ilişki ile yetinen, mutlu ve mesut olmayı başaran müminlerden de övgüyle söz edilmektedir. (el- Mü’minûn 23/5-6) Ayrıca evlilik girişimleri yapan eş adayları için; birbirlerini yakınlarının yanında (halvet olmaksızın) görmelerini, bakmalarını (şehvet olsa bile), tanımalarını, konuşmalarını, karşılıklı şartlarını belirtmelerini uygun görmektedir. Sonuç olarak; hangi yaşta olursa olsun her ergen Müslüman, Yüce Allah(celle celalühü)’ın emir ve yasaklarını çiğnemesine basamak teşkil edecek, hataları davet edici davranış ve ilişkilerden kendini korumasının kulluk görevi olduğunu unutmamalıdır. | |
| | | parisa Özel Üye
Mesaj Sayısı : 420 Rep Gücü : 849 Rep Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/09/09
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Perş. Ekim 14, 2010 4:30 am | |
| Chat 1 Bayanlar için bir ayet-i kerime meali ve açıklamasını yazıyorum: " Ey Peygamber Hanımları! Siz kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz.Eğer (Allah'tan) korkuyorsanız, (yabancı erkeklere karşı perde arkasında) sözü yumuşak söylemeyin ki kalbinde hastalık bulunan kimse kötü ümide kapılmasın.Güzel ve münasip sözler söyleyin."
Ayet-i kerime Peygamber Efendimizin üstün zevcelerine hitaben bütün ümmet kadınlarına üstün adabı hatırlatmaktadır, ezvac-ı tahirat,şeref ve iffette imamlar mesabesinde oldukları için muhatab olmuşlardır.
Müslüman bir kadın,kelimeleri köşeletip,adeta erkeği kendine avcı kılacak derecede söyleşmemelidir.
Müslime bir kadının konuşma esnasında sesini inceltip muhatab olan erkeği tahrik etmemesi,sesini değiştirmeksizin tabi olan sesiyle konuşması,ve konuşurken de adaba aykırı lakırdı,laf atma gibi tavırlarda bulunmaması gerekir ki bu,onun iffetinin,mensup olduğu ailesinin şerefinin ta kendisidir.
İcab ettikçe kadın,Allah Azze ve Celle 'nin hoşuna gidebilecek tabii sesiyle konuşabilir,lakin konuşmakta tahrik edici olmaması,yani kalbinde HASTALIK olan yahud psikolojik olarak hemen mağlup olabilecek erkeklerin tahrikine sirayet edilmemesi için ma'ruf söz söylemesi mecburdur.
( kaynak: Müslime genç şuuru,dilara yayınları)
Evet,bu ayet gayet açık..
Eğer bir bayan bir erkekle konuşmak istiyorsa, bu ayeti asla aklından çıkarmasın.
Chat ortamında kişilerin yüz ifadesini görmek mümkün değildir, Bu bir..
ikincisi,eğer evliya değilseniz,karşınızdakinin kalbinin hasta mı sağlam mı olduğunu asla bilemezsiniz ki bu çok önemli.
Karşınızdakiyle 'siz' diye hitabederek konuşsanız,ah ne kadar kibar'diye etkileneblir,'sen' diye konuşsanız 'neden benimle samimi konuşuyor'der.Ne basit bir kelime değil mi,siz ya da sen...
Fakat ne bilebilirsiniz ki karşınızdaki emin bir insan mıdır,kalbi sağlam mıdır,nasıl konuşacaksınız,nasıl hitab edeceksiniz,öyle kelimeler seçmelisiniz ki,ayetin hükmü yerine gelsin.
Hiç tanımadığınız karakterini bilmediğiniz biriyle sanırım doğru kelimeleri seçerek konuşmak zor olsa gerek.
Böylece, chatte bir bayanın bir bayla sohbet etmesi,büyük bi sorumluluk altına girmesi demektir.
Eğer karşısındaki erkek etkilenirse,ola ki tebliğden başka hiçbir şey söylememiş olsun,gene de kalbi hasta ise etkilenebilir,o zaman bunun günahı acaba kimedir?
Bu durumda bayanlara söyleyeceğim şu: illa chat yaparak tebliğ yapmak istiyorlarsa,bayanlarla konuşsunlar.
Tabii bulabilirlerse...
Deneyenler diyor ki:bayanlar bayanlarla konuşmuyor arkadaş... !
Tabi bu arada,bayan sandığınız biri bayan olmayabilir de.
Tanımadığınız insanların aklında kalbinde ne var bilemezsiniz,dürüstlük ise...peh!
Güldürmeyin beni...Biz insanlarda koskoca bir nefs varken mi??
İkinci bir husus:Kadınların cihadı(ayet ve hadislerle sabittir) vakarla evlerinde oturmalarıdır. Şimdi,internetle(yani chatle) insan evinden çıkar,başkalarının evlerine misafir olur.
Fiziksel olarak değilse de sanal olarak,ama sonuçta çıkmıştır.
Bunun yorumunu kendiniz yapın hanımlar...
Bırakın bazı sahalarda tebliğ erkeklere kalsın.
Zira dış dünya,sanal da ve reelde,örneğin çalışma ortamlarında,çarşıda pazarda sokakta,dükkanda,okullarda ve chatte, zorluklarla dolu.
Zayıf olan kadın nev'ine göre değil,kayıp gitmek işten bile değil.
Böyle olmasaydı,kadının cihadı evindedir denmezdi.
Yani bilfiil kadının karşı cinsle muhatab olması,sakıncalı görülmüş ki,sakındırılmış.
Arkadaşlar,kusuruma bakmayın,işin gerçeği bu,biz hanımların chat ortamında verimli bi şekilde tebliğ yapabilme imkanımız yok gibi görünüyor.
En güzeli eğer insanlara ulaşmak,bişeyler anlatmak istiyorsanız,önce kendiniz okuyun öğrenin ve okuduklarınızı önce aile iyalinize,çocuklarınıza aşılayın,sonra da eğer vaktiniz kalıyorsa,incilere yazın,ya da başka mail gruplarına.
Chatte bir saat iki saat harcayarak en fazla iki üç kişiyle konuşursunuz,ama,gruba yazacağınız bir maili yüzlerce kişi okuyabilir.
BU TAVSİYE BAYLARA DA GEÇERLİ TABİ Kİ..
Evet,sıra geldi beyefendilere:
(yarım saat aradım ama hangi kitapta okuduğumu bulamadım,kaynak veremiycem o yüzden); Emir-ül Mü'minin,Halife Ömer Bin Abdulaziz,radıyAllahu anh,tebaasından kendisine gelip nasihat isteyen birine şöyle der:
"...ilim için dahi olsa asla kadınlarla tenhalaşma..."
Birebir karşılıklı konuşmalarda chat,gayet tenha bir ortam değil midir?
Evlerinizde haremlik selamlık uygularken,chatte kalkıp hanımlarla sohbetin ne alemi var değil mi?
Bu da bir çeşit sanal ihtilat olmuyor mu?
Ayrıca,satlerce bilgisayar başında oturup aileyi bi kenara itenlere ne demeli?
Adam eşini yalnız bırakıyor,eşiyle hüsn-ü muaşeret edeceği yerde,ona arkadaş olacağı yerde,gidiyor bilgisayarla arkadaşlık ediyor.
Fıkıh kitaplarını açın bakın,bir adamın,geçim sağlama haricinde çarşı pazarda boş vakit geçirip eşini ihmal etmesi,onu yalnız bırakması caiz mi değil mi?e şimdi artık dış dünya sanallaştı...
Hükümleri buna göre değerlendirin.
Şimdi kategoriyi değiştirelim:
Evliler ve bekarlar için chat:
Bi kere,en büyük hatamız,tebliğe 'evden' başlamak yerine 'el-den' başlamak....Evdekiler dururken,eh nefsimize de hoş geliyor,önce ellerle uğraşıyoruz.
Peki evde tebliğ nasıl olur?Oturup fıkıh dersi vermekle mi?
değil elbet,usulüne göre hüsn-ü muaşeretle,yani çoluğu çocuğuyla hoş geçinmekle,sohbetle,karşısına alıp konuşmakla...
Kişinin ailesiyle hoş vakit geçirmesi çok büyük sevaplara vesiledir. Önce aile sonra,diğer yakın çevre,sonra da uzak çevre gelmeli...
Şimdi,sayın babalar,elinizi vicdanınıza koyun ve itiraf edin,eşinizle çocuğunuzla mı daha çok meşgulsünüz,yoksa bilgisayarınızla mı?...
(sayın babalar diyorum,çünkü genelde çevreden gelen şikayetler babaları hedef alıyor...)
Bilgisayar ,tıpkı tv gibi,daha çok erkekleri esir alıyor.
Bazı vızıltılar duyar gibiyim,ya da 'iç itiraflar';" e benim eşim benimle ilgilenmiyor ki ben de o yüzden chatlerde sürünüyorum.." etmeyin yaw,siz ilgilendinizde mi sanki?..
insanların kadın olsun erkek olsun,ilgiye karşılıklı olarak
ihtiyacı vardır,siz verirseniz,alırsınız da...
Arkadaşlık,sevgiyi paylaşmak gibi şeyleri çok esefle söylüyorum ki tv ve bilgisayar hastalıkları öldürüyor,güzelim aile yuvaları buzdolabına dönüyor adeta.
Bundan ahrette sual olmaz mı arkadaşlar?...
Bir iki örneğe rastladım,chat yüzünden kocasının yüzünü göremeyenler var,ağlıyo kadın yaw,yazıktır...
Silin şu chat programını bilgisayarınızdan...
Bekarlara gelince,bay ya da bayan, onlar da evlilik hayali ile,chatte önce karakter tahlili yapıp sonra da tanışmak..
Eh tabi tanıştıktan sonra sükut-u hayal,çünkü iki taraf da tam dürüst davranmamıştır.ayrıca, karşı cinslerin birbirlerine tiplerini tarif etmeleri caiz olmaz,zira yabancı bir erkeği kadının,yabancı bir kadını da erkeğin hayal etmesi,hayalinde canlandırması caiz değildir.alın bakalım işte bi haram daha...
Hem gençler,bi kere sanal dünyada insanlardan dürüstlük nasıl beklersiniz ki, gazetelerden okuduklarımıza göre,çeteler dahi var,insanları chat yolu ile türlü felaketlere götüren.baştan sona herşeyi yalan söylese ,karşınızdaki ,asla bilemezsiniz...
Aman dikkat,chatte tanışılan bi kişiyle evlilik hayali kurulmaz bu kadar da hayalperest olmayın,artık milenyumdayız,dünya acımasızlaştı,güven duygusu öldü...romantizm ise ...O da ne? Ama var,chatte tanışıp mutlu bi yuva kuarnlar demeyin,bu sadece bir kumar olur.O ancak binde bir...
Binde birin size isabet etmesini mi bekliyorsunuz yani? gerçekçi olalım lütfennnn gerçekçiii.
Tebliğ konusuna gelince,tebliğ her yiğidin harcı değildir.Biliyorsan öğretirsin,bilmiyorsan avlayacağın yerde avlanırsın.
Her taraf İslam düşmanları ile dolu. Öyle sorular sorarlar ki bunlar,eğer itikadi meselelerde sağlam bilginiz yoksa,eyvaahhh yandınız demektir...
Aklınıza otuz çeşit vesvese takılır,Allah korusun.
Bi de işin şu yönü var, yanlış bilgi vermek,eh bu da daha büyük bi sorumluluk.
Ayrıca, fikrinde sabit olan ve karşısındakine onu aşılamaya çalışan 'taraflar',saatlerce konuşsa da hiçbiri diğerini chat ortamında ikna edemez.olacak iş değil,ancak havanda su dövülmüş olur.adam zaten fikrini isbat için gelmiş,sıkı da hazırlanmış,ikna olması çok zor...
Evet arkadaşlar,laf uzadı,ama chat gerçeği aslında bu kadarla da bitmiyor,chat vakti öldürmekten pek de öteye geçen birşey değil.Ve korkarım çağımızın tehlikeli hastalıklarından biri haline gelecek,zira öldürdüğü şey sadece vakit de değil,insanın ailesiyle akrabasıyla arkadaşlarıyla ilgisini hatta sevgisini de öldürüyor.
Şimdi,hangi iş olursa olsun,yapılmasındaki zarar ,faydasından çoksa o iş yapılmamalıdır.hele harama girmekten kendinizi koruyamayacaksanız o işi asla yapmamalısınız.
Buna göre tüm chatçiler;elinizi vicdanınıza koyup,haram üzerinde mi yoksa helal üzerinde mi istikametiniz bi bakın...
Şer şerdir,ehven-i şer diye bişey olmaz.tebliğ farz-ı kifayedir,ayrıca bi sürü tehlikesiz yolları vardır...
Havanda su dövüyorsanız,çıkın şu chatten,onun yerine daha faydalı bişeyler yapabilirsiniz:
Kur'an okuyun,kitap okuyun,mail yazın... İnternette faydalı siteleri dolaşın...
Ya da, Yatın uyuyun Hiç olmazsa sabah namazına kalkmak kolay olur... | |
| | | parisa Özel Üye
Mesaj Sayısı : 420 Rep Gücü : 849 Rep Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/09/09
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Perş. Ekim 14, 2010 4:56 am | |
| nette tanışan iki genç arkadaş olurlar. zaman içinde sıkı bir dostluğa dönüşen beraberliklerini zedelememek için hiçbir zaman birbirlerini görmemeğe, fiziki özelliklerinden bahsetmemeye karar verirler. ısimlerin, şekillerin olmadığı sadece ruhların derinliklerinden gelen en samimi duyguların dile getirildiği zaman ve mekan unsurlarından soyutlanmış bir birliktelik içinde sürer dostlukları. ve bir gün bakarlar ki birbirlerini tamamlayan iki varlık olmuşlar. yazışmadıkları gün hatta saat olmamaya başlamışlar. adeta nefes alış gibi doğal bir bütünleşme, isim takamadıkları bir aşk gelişmiş içlerinde. tüm beşeri sıfatlardan sıyrılmış, bambaşka bir halmiş bu. aradan geçen zaman zarfında, artık kesinlikle birbirlerinden asla kopamayacaklarına inandıkları gün; tanışmaya ve evlenmeye karar vermişler.ve ikisinin de çok iyi bildikleri bir kentin çok iyi tanıdıkları bir sahilinde buluşmak üzere anlaşmışlar. hanımın elinde kırmızı güller ve dudaklarında sevgi dolu bir gülümseme olacakmış. erkek ise hiçbir alamet taşımayacakmış.nihayet beklenen gün gelmiş. genç erkek sözleştikleri yere yaklaştıkça kalbi duracak gibi oluyormuş. ışler biraz değişmeye başlamış kalbinde. ya çok çirkin bir kadınsa sevdiceği, ya kör, topal ya da………… ise. biraz hata yaptığını düşünür gibi olmuş ama çabuk savmış bu kendine ve aşkına yakışmayan düşünceleri zihninden. karşıda elinde bir gül tutan ve sağa ,sola bakınan hanımı görmüş. ıçi hop etmiş fakat dudaklarında beliren düş kırıklığını biraz olsun giderebilmek için bir, iki derin nefes almış ve son derece kararlı adımlarla hanımın yanına yaklaşmış. annesi yaşında hatta daha da yaşlı, saçları pamuk gibi bembeyaz, yüzü yaşadığı yılların derin izleri ile buruşmuş fakat dudaklarında güzel bir o kadar da şaşkın bir tebessümle kendine doğru yaklaşan genç erkeğe bakıyormuş. gözleri bin bir soru ile kıpırdıyor, yorgun gözkapakları arada bir feri kaçmış gözbebeklerini uzaklara yönlendiriyor ama yaşlı kadın gözlerini genç erkeğin bakışlarına kilitlemeye çalışıyormuş. zihninde çeşit, çeşit zıt fikirlerin koşuştuğu genç adam bir, iki yutkundu ve gücünün son raddesindeki bir hıçkırıkla,"merhaba aşkım. nasılsın." dedi.kadere teslim olmuştu. söz vermişti. biliyordu her şey olabilirdi. bir an gözlerini kapadı ve yazışmalarını hatırlamaya çalıştı. onca duygu dolu kelimeler, sevda yüklü vaatler, parlak gelecekler nasıl olmuştu da bu yaşı geçmiş hatunun kaleminden dökülebilmişti. bir türlü inanamıyordu fakat gerçek gün gibi ortadaydı. yaşlı kadının elinde tuttuğu kırmızı güller aldı ve tarif edilemeyen bir duyguyla onları öptü. sonra elini uzattı ve,"hadi kalkmana yardım edeyim aşkım. buradan uzaklaşalım. " dedi.olanları anlamsız gözlerle seyreden yaşlı kadın dudaklarını araladı ve, "ey oğul, ben yıllardır bu kelimeyi unutmuş anan belki ninen yaşta bir kadınım. neler oluyor anlayamadım ama o gülleri elimden niye aldın. onları bana şu ilerde oturan genç kız verdi. birini bekliyormuş, burada buluşacaklarmış. gelirse benim tarafımdan bu gülleri ona verir misin demişti. ben de o genci bekliyordum. yoksa o sen misin?" genç adam bir an soluksuz kaldı, boğazında düğümlenen hıçkırık ve karmakarışık duygularla yaşlı kadının işaret ettiği yöne baktı. bir çift sevgi ve minnettarlıkla parlayan yeşil göz kendisine gülümsüyordu. telaşla yaşlı kadının ellerini öptü ve gülleri ona tekrar vererek işaret edilen tarafa koşmaya başladı. genç kız da ayağa kalkmış onu bekliyordu. "seni izledim. şayet gülleri almayıp geri dönseydin sessizce buradan uzaklaşacaktım. seni doğru tanımışım aşkım | |
| | | parisa Özel Üye
Mesaj Sayısı : 420 Rep Gücü : 849 Rep Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/09/09
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Perş. Ekim 14, 2010 5:10 am | |
| Tarık muzaffer www.psikolojikdanisma.net icerik Editörü 21. yüzyıl her alanda olduğu gibi insan ilişkilerinde de derin ve köklü değişimlerin yaşandığı bir dönemdir. Değişimdeki hızın baş döndürücü olması kontrolü ve takibi zorlaştırmaktadır. Bundan dolayı değişime maruz kalan olay ve olgularla ilgili sonucu ve kessin etkileri tahmin etmek oldukça zordur. Değişimle beraber yaşamımıza yeni kavramlar girmektedir. 10- 15 yıl öncesine kadar bir çoğumuzun ismini dahi duymadığı Chat; bilişim teknolojilerinin hızlı bir biçimde değiştiği, geliştiği bu dönemde insanın olağan iletişim ihtiyacını gidermenin en kolay ve görece ucuz yollarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Evet Sanal iletişimin tanımından yapısına kadar, netleşmeyi bekleyen birçok problem vardır. Bu netliğin değişimde ki hıza bağlı olarak uzun bir süre sağlanamayacağı görülmektedir. Bu anlayışla olaya yaklaştığımızda İnternet ortamındaki sanal iletişim ve ilişkilerin gidişatı ve etkisi konusunda son sözü söylemek oldukça zordur. Ancak sanal iletişimin birçok kişinin hayatına girmesiyle beraber bu iletişim tarzı birçok akademik kuruluşun ve akademisyenin ilgisini çekmiştir. Yapılan araştırma sonuçları Sanal iletişimin tanımı, yapısı, etkisi konusunda bizlere bilimsel bilgiler sunmaktadır. Ancak yapılan bu araştırmaların yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. Araştırmaları yetersiz kılan temel nedenler konusunda şunlar söylenebilir: o Chatleşme aracı olarak kullanılan birçok program, görsel ve işlevsel formlarını yenilemektedir. o Birçok Chat programı çoklu ortam araçlarıyla ilişkilendirilmiştir. o Yaygınlığı her geçen gün daha artmaktadır. o Araştırmalara katılan denekler gerçek yaşamla bağları zayıf olan kişiler olduğundan beklentiye dönük cevaplar verebilmektedirler. Buda araştırmaların sağlıklı sonuca ulaşmasını olumsuz etkilemektedir. o Yeni bir kavram olduğu için kaynaklar yetersizdir.
Chatleşme zararlımıdır? Cansız olan her nesne fayda ve zarar açısından nötr bir işleve sahiptir. Bilgisayar da, donanım dediğimiz birçok elektronik aygıtın bir araya gelmesiyle belli bir takım işlevleri yerine getiren bir nesneler bütünlüğüdür. Bu açıklama bilgisayarı kullanmak yararlı mı zararlı mı sorusunun cevabı olarak düşünülebilir. Kişinin oto kontrolü, hayata yüklediği anlam, inancı ve inancının yaşamındaki etkisi, aile ilişkileri, gelecek tasavvuru, chatin başında geçen süre… vb chatleşmenin zararları hususunda belirleyici faktörlerdir. Yaygınlığını ve kullanıcıların eğilimini göz önünde bulundurarak şu an ki yapısıyla büyük bir zararı olduğunu söylemek mümkündür. Elbette yararları vardır. Ancak yarar ve zarar açısından karşılaştırıldığında zararının etkisi daha büyük bir orana sahiptir. İlk zamanlar gençler ve zamanı bol olan kişiler arasında yaygınlaşan Chatleşme zamanla yetişkinler, ev hanımları, çocuklar, eğitim düzeyi yüksek kişiler arasında da yaygınlaşmıştır. Artık zamanı kısıtlı olanların vaktini bile alan bir tüketim kültürüne dönüşmüştür. Chatleşmenin Bireye etkisi Chatleşme Geçici doyum için vazgeçilmez bir ortamdır. Artık birçok insanın hayatında sanal sohbet bir yaşam tarzına dönüşmüştür. Gerçek yaşamda güçsüz ve aciz olan kişiler, internet ortamında daha cesur olurlar. Sanal iletişim bastırılmış duyguların önünü açar, karşılıklı olması halinde karşıdaki insanın, mahremiyet sınırlarını ihlal etmesine göz yumar. Sanal dünyada gerçek yaşam ile sanal yaşam yer değiştirir. İkisinin arasına kalın bir duvar girmiş olur. Hakikati yansıtmayan, kişinin gerçek benliğinden uzak ve yapay sahte duygu ile geçici rahatlamalar yaşanır. Bu rahatlamalar kalıcı alışkanlığa dönüştüğünde kullanıcıları kendisine mecbur bırakır. Bu durum gerçekten kopuş ve kendisinden kaçış gibi derin patolojilere sebep olabilir. Ayrıca Zihinsel kirlenmenin yanında zaman israfı, Aile ilişkilerinde yalnızlaşma, duygusal ilişkilerde eşiyle yetinememe, var olan eş yerine daha farklı alternatifler arama ve bulma gibi olumsuzluklara sebep olmaktadır. Gençliğin dinamizmi, enerjisi ve potansiyeli sohbet odalarında karşılığı olmayan bir tüketime dönüşmektedir. İnternet ve sanal sohbet çoğu zaman kullanıcıların hoşuna gider. Ancak iletişimin gerçek yaşamda ve gerçek mekânlarda devam etmemesi durumunda kalıcı bir olumlu benlik imajının oluşmasına etkisi yoktur. Amerika'da yapılan bir araştırma, Chat’ın geçici bir hoşluk yarattığını ama uzun vadede yalnızlık hissini ve depresyonu arttırdığını ortaya çıkarmış. Sohbetin yapıldığı zaman için doğrudan zarardan bahs etmek her zaman mümkün olmayabilir. Ancak, İnsan yaşamı bir süreçtir. Bu sürecin bugünü, yarınını oldukça etkilemektedir. Dolayısıyla sanal sohbetin bir yaşam tarzı haline gelmesi gerçek hayata adaptasyonu zorlaştırır. Suni gündem oluşturur, yapay ilişkilere ve gerçekle bağların zayıflamasına sebep olur. Üniversiteyi kazanabilecek zihinsel yeterliliğe sahip olan bir genç, bu potansiyelini sohbet odalarında harcadığı için geleceğini heba etmiş olur. Yüksek zihinsel potansiyele sahip bireylerin reel karşılığı olmayan bu tüketim kültürüne bulaşmaları ülkelerin ve insanlığın üretim potansiyelini de olumsuz etkilemektedir. Çok zeki olan bir genç, zamanını internetin başında sanal sohbet ederek tükettiğinde, başarıda ki çaba faktörünü ihmal etmiş olacağı için iyi bir üniversiteyi kazanamaz. Zeki birisinin üniversiteyi kazanamaması durumunda – üniversitelerin öğrenci seçiminde kontenjana göre öğrenci aldıklarını düşünürsek- çok çaba sarf edip zekâ potansiyeli daha az olup ama daha çok çaba sarf edenlere bırakmış olacaktır. Çaba ve samimiyetin her zaman başarı için bir öncül olamayacağı gerçeğinden hareket edersek bu durum Sektörlerde daha niteliksiz insanların söz sahibi olmalarına sebep olur. Buda üretimi ve özgünlüğü baltalar. Topluma ve Aileye Etkisi Chatleşmenin toplumsal etkisi konusunda şimdilik çok fazla şey söylemek mümkün değildir. Çünkü toplumsal etki bireysel etkinin yaygınlığına ve nesiller üzerindeki etkisine bağlıdır. Bir olgunun toplumsal etkiye dönüşebilmesi için 15-20 yıllık bir zaman diliminin geçmesi gerekebilir. Bu süre içinde sanal ortamda tanışan ve evlenen ailelerin çocukları olacaktır. Bu çocukların sanal iletişime yükleyecekleri anlam elbette farklı olacaktır. Bu farklılık yavaş yavaş bir yaşam tarzına dönüşecektir. Gençliğin dinamizmi, enerjisi ve potansiyeli sohbet odalarında karşılığı olmayan bir tüketime dönüştüğü için toplumların insan gücü kaybı yaşanacak. Bu durum gelişmenin en büyük handikaplarından biri olarak durgunlaşmaya, gerilemeye ve tehdide dönüşebilir. Zamanının çoğunu internetin başında geçiren bireylerin baba veya anne rolüne sahip olmalarıyla farklı iletişim tarzları meydanı gelecektir. Çocuğunun zamanını verimli kullanamamasından şikâyetçi olan bir baba, gençlik yıllarında zamanının çoğunu chat yaparak geçirmişse, chatleşmenin olumsuzluklarını çocuğuna izah ederken tutarlı olmadığının farkında olarak kendi içinde çatışma yaşayacaktır. İnsanlar Sanal Sohbete Neden ihtiyaç duyar Bu sorunun cevabını yukarıda çeşitli satır aralarına serpiştirdik. Genel Eğilimle ilgili analitik bir değerlendirme yapacak olursak şunlar söylenebilir. İlkel arzular her insanda vardır. Bu arzular sürekli doyum sağlama eğilimindedirler. Karşı cinsi arzulamak ilkel benliğin bir arzusudur. Alt benlikte, kişi karşı cinsi biyolojik olarak arzular. Onun yanında olmak onunla iletişime geçmek kişiyi hoşnut eder. Sorumsuzluk ve kuralsızlık alt benliğin hoşlandığı bir başka durumdur. Kişi saldırgan olmak ister. Kişi bu saldırgan içgüdüsünü bazen dijital oyunlarla bazen sanal odalarda küfür ederek ya da sataşarak deşarj etmeye çalışır. Sanal âlemde sanal sohbetler; bu duygulara (cinsellik, saldırganlık ve sorumsuzluk) doyum sağlar. Üst benliğin bu noktada güçsüz olması kişide oto kontrol kaybına sebep olur. İnsanların sanal sohbete ihtiyaç duymalarına sebep olan faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz: - Gerçek hayattaki boşluğu doldurma ihtiyacı - Yalnızlıktan dolayı Vakit geçirme ve oyalanma - Bilinçaltındaki cinsellik ve saldırganlık içgüdüsü için doyum ihtiyacı - Toplumsal kurallar karşısında bilinçaltındaki anarşist eğilimler - Karşı cinsten arkadaş edinme ve duygusal doyum ihtiyacı - Tanıdık ortamda ifade edilemeyen düşüncelerin sorumluluğun az olduğu bir ortamda daha rahat ifade edilmesi… vb
Özetlemek Gerekirse Chat’ın ve İnternetin Zararları ile Faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz. 1. İnsanoğlu bilgiyi kazanma, bilginin temelini sağlam bir zemin üzerine bina etme işlevini daha çok çocukluk yıllarında yerine getirir. Bireyin topluma kazandırılması erken yaşlarda şekillenir. Erken dönemde sağlam bir zemin üzerine bilişsel ve duyuşsal sorumluluklar inşa edilmezse bu sorumsuz ve tüketen bir neslin oluşması demektir. Üretimin olmadığı bir toplumda kalıcı bir ilerlemeden bahs etmek mümkün değildir. Sanal sohbetler bu temelin atılmasını aşırı zaman israfından dolayı engellemektedir. Dolayısıyla internette zaman israfı tüketen bir neslin ortaya çıkmasına sebep olur. 2. Rumuz kullanımı veya sahte isim kullanma kolaylığı nedeniyle internette gerçekleşen ilişkilerde kişiler ahlâk sınırlarını zorlayan davranışlarda bulunabilirler. 3. Chat’ta konuşma ile yazı arasında gidip gelen bir dil kurulması, bu sınırların kimi zaman karşıdaki tarafından kaba/aşırı ciddi/sulu/kırıcı olarak algılanabileceği kadar birbirine geçmesi iletişimde sorunlar yaratabilir. 4. Aile kurumuna son verebilir.Evliliği dağılan yetişkinler gittikçe artmakta. 5. Geçici bir rahatlama sağlar ileride gerçek yaşamla entegrasyonu zorlar. 6. kitle iletişim araçlarıyla hadd safhaya ulaşan yalnızlaşma ve izolasyonu arttırır. Aile içi iletişimi olumsuz etkiler. 7. internetteki içeriğin veya bazı yaklaşımların özellikle çocukları araştırmaktan alıkoyduğu; bilgiyi çok kolay erişilebilen hazır paketlere dönüştürerek çocukların araştırma eğilimini körelttiği de görülüyor. 8. Ahlaki yozlaşmaya sebep olur. 9. Çoğu gerçek zamanlı, 24 saat devam eden bilgisayar oyunları yüzünden, dünya şimdi yeni bir sosyal problem yaşıyor: Oyun Neler Yapmalısınız. Kontrollü bir şekilde interneti kullanmak ve Chatleşme zarar vermez. Otokontrol olmalı. İnternette geçecek zaman ve sohbetler belirli saatlerle sınırlandırılmalıdır. İletişim için Chat kanallarını kullanmak yerine, sadece tanıdıklarınızın MSN Messenger adreslerini listelerinize ekleyip, geçici ve kısıtlı bir süre sohbet edebilirsiniz. Tanımadığınız mail adreslerinin listeleme talebini olumlu onaylamayınız. İnternette tanışılan kişilere Resimlerinizi yollamayınız. Çünkü bir internet kullanıcısı şunu ifade ediyor: … kız rumuzları ile Chat odalarına girip bize fotoğraflarını yollayan erkeklerin 1-2 dakikada kafalarını kesip, yine internetteki cinsel sitelerden indirdiğimiz fotoğraflara monte edip onlara geri yolluyorduk.” Bu durum bayanlar içinde aynı -hata daha fazla- riski taşımaktadır. Photoshop çıktıktan sonra birçok yorumcu resmin delil olma özelliğini kaybettiğini söylüyor. Yani Photoshop’la dileyen dilediğini dilediği kılığa sokabilir. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: İnternetin ve chatleşmenin zararları daha çok şahsidir. Ama faydaları ise umumidir. Şahsi zararlar artarsa toplumsal yaraya dönüşür. Toplumsal yara sağlıksız nesiller demektir.
http://www.psikolojikdanisma.net/san..._chatlesme.htm | |
| | | parisa Özel Üye
Mesaj Sayısı : 420 Rep Gücü : 849 Rep Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/09/09
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Perş. Ekim 14, 2010 5:12 am | |
| .CHAT YAPANLARA...
*Chat kullanan bütün kızlara!!!(Bir ailenin dağılmasına sebep olan yaşanmış acı veren bir olay) * ... ... (Arkadaşlar öncelikle şunu belirtmem gerekirki bu olay alıntıdır benimle alakası yoktur bazı arkadaşlardan mesajlar aldım nasihat niteliğinde ve şaşırdım olayın alıntı olduğu en altta yazıyor eğer biraz daha dikkatli okursak daha iyi olacak..yanlış annlamalara sebebiyet vermeyelim liütfen..)
... ... Bu olay sizlere sahibinin dilinden anlatılıyor.Uzun olmasına rağmen dikkatle okunması gereken bir ailenin sebepsiz yere üzücü bir şekilde viran oluşunu anlatan bir olay...
Olayı yaşayan kız diyor ki: " Kardeşlerim, Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuh İşte sizlere gerçek,acı veren,üzücü,hayatımı yok eden,geleceğimi parçalayan,aile hayatımı öldüren,eşimle yollarımızı ayıran hiyake... Ben muhafazakar ve bilinen bir ailenin ahlak ve İslam terbiyesi üzerine yetiştirilmiş kızıyım.Hiçbir zaman düşüncesiz yada eğlence arayan bir kız olmadım.Allah'ı kızdıracak bir iş yaptığımı hiç bilmem. Beni seven benimde onu sevdiğim bana fazlasıyla güvenen iyi bir insanla evlendim.Onunşımarık eşiydim hatta ailem ve akrabalarımdan bir çoğu bana eşimin beni daha önce hiçbir kızın görmediği kadar şımarttığını söylüyorlardı.
Benim eşimden birşey isteyipte onun reddedip "hayır" dediğini hatırlamam ondan ne istesem getirirdi.Birgün ona internet kullanmak istediğimi söyledim ilk önce bunun iyi olmadığını,benim için uygun olmadığını söyledi.Kurnazlıklarla ona interneti aldırdım ve kötü yönde kullanmayacağıma dair söz verdim o da kabul etti.(keşke kabul etmeseydi.)
Beni internette eğlendiren ne varsa mutluluk ve sevinçle oraya girer oldum.Durum öyle hale geldiki eşim hergün işe gidiyor bende internete giriyordum hatta onun olduğu vakitlerde...ama bana ne yaptığımı sormuyordu çünkü bana güveniyordu.Günler geçti,internet kullanan bir arkadaşım bana chatten bahsetti: "chat çok eğlenceli,insanlar bu programda birbirleriyle konuşuyor saatlerin nasıl geçtiğini anlamıyorsun." dedi.Chate girdim(keşke girmeseydim.)Başlangıçta sadece geçici konuşmalar olarak düşünüyordum sonra bir kişi ile tanıştım hergün onunla görüşüyor ve konuşuyorduk.Yüksekahlakıyla diğerlerinden ayırt edilen bir kişiydi daha önce konuştuğum kimselerden onun gibi olanını görmemiştim. Eşimi daha önce hiçkimseyi sevmediğim bir sevgiyle sevmeme rağmen saatlerce chat önünde oturuyor ve onunla konuşuyordum.Eşim geliyor,beni izliyor ve bilgisayarın önünde geçirdiğim saatlere kızıyordu.Bir kişiyi beğenmiştim ve onunla sadece beğeni olarak konuşuyordum.Günlerin geçmesiyle durum tersine döndü ve beğeni sevgiye dönüştü.Ona eşimden daha çok bağlandım.Eşimin sinirinden kaçıp internette onunla konuşmaya başladım.Bir keresinde kendimi kaybettim ve eşimle kavga ettim.Eşim internet aboneliğini iptal etti ve bilgisayarı evden çıkardı.Eşime kızdım çünkü ilk defa bana bu şekilde kızdı onu cezalandırmak için chatte sohbet ettiğim kişiyle konuşmaya karar verdim.Bana onunla konuşmam için yalvarmasına rağmen reddediyordum.Bir gece onu aradım ve telefonda onunla konuştum, o andan itibaren eşime olan ihanetim başladı.
Eşim her evden çıktığında onu arayıp konuşuyordum eğer eşimden boşanırsam benimle evleneceğini vadediyordu ve sürekli onunla buluşmam için yalvarıyordu.Onun isteklerinin arkasından sürüklendim ve onunla buluştum.Buluşmalarımız bir kadının eşine ihanet ettiğinde yapabileceği en büyük günaha düşene kadar devam etti. Aramızda ilişki oldu.Chatte tanıştığım adamı sevdim ve eşimin beni boşamasına karar verdim.Eşimden beni boşamasını istedim."neden?" diye sordu.Aramızda sorunlar çoğalmıştı ve dayanamıyordum.Eşimden hoşlanmamaya başlamıştım.Eşim durumdan şüphelendi ve olayın iç yüzünü araştırdı.Bir keresinde telefonda bir adamla konuştuğumu farketti.Ona gerçeği söyledim.Bütün olanların üzerine eşimin bana karşı iyi olmasına karşın onu istemediğimi artık onunla yaşamaktan hoşlanmadığımı söyledim.Eşim durumu açığa çıkarıp aileme bildirmedi.Ben seni seviyorum ama seninle devam edemem Allah senin ve bizim günahlarımızı örtsün.Ailene benimle yaşamak istemediğini,birbirimize uygun olmadığımızı farkettiğini söylersin dedi. Bununla beraber eşimin hoşlanmadığı tek şey internetten kaynaklanan basit problemlerdi.Bana kötü muamelede bulunmadı hiçbir kusuru yoktu sadece interneti evde istemiyorum dedi.Kördüm bütün bunları anca iş işten geçtikten sonra görebildim.
İnternette tanıştığım gencin sözleri eşimle ayrılığıma sebep olmuştu.Bana: "Senden başkasından hoşlanmadım.Hayatımda senden daha tatlı biriyle karşılaşmadım.Sen hayatımda gördüğüm en iyi insansın." diyordu ama işin sonunda bu hainin gerçek sözleri beni bir yıldırım gibi çarptı. Dediki: "Eğer evlenirsem tanımadığım yada chat gibi yanlış olan bir yolla tanıştığım biriyle evlenmem özellikle de senin gibi yaşı büyük ve akıllıysa...Eğer ben birini istersem chatte tanıştığım ve evlenmeyi düşündüğüm biri olsa bile küçük bir kızla tanışırım onu istediğim gibi yönlendiririm,senin gibi evli ve kocasına ihanet etmiş biriyle değil!!!!!...."
Size yemin ederim ki bu söylediğim kelimeler tamamen onun söylediği gibi,yalan söylemiyorum ne bir kelime arttırdım ne de bir kelime eksilttim.Şimdi şaşkınım intihar etme düşüncesindeyim, bu yazı sizlere ulaştığında intihar edebilirim yada Allah beni hidayete erdirip karanlığın yolundan uzaklaştırır. Bana zulmeden ve bu olayla hayatımı sarsan kişi ve onun gibilere diyorum ki: "Birgün gelecek sizde kendi nefislerinizde kışkırtıcı şeylerin insanı nasıl aldattığını göreceksiniz.Bütün duam Allah'ın bana zulmeden kişinin aynı durumdan(kendisi veya ailesinde) şikayet ettiğini göstermesidir. Allah'a emanet olun."
ALINTIDIR | |
| | | parisa Özel Üye
Mesaj Sayısı : 420 Rep Gücü : 849 Rep Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/09/09
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Perş. Ekim 14, 2010 5:13 am | |
| ERKEK: s.a KADIN: a.s ERKEK: nasılsın kardeşim? KADIN: elhm iyiyim ya siz? ERKEK: Allaha hamdu senalar olsun binlerce kez.. KADIN: amin inş. ERKEK: nerelisiniz? KADIN: niye sordunuz? ERKEK: sohbet etmek için ortak konular yakalamak lazım o açıdan yani.. KADIN: özel konulara girmiyorum kusura bakmayın (kendini ağırdan satan kadın tipi) ERKEK: siz beni yanlış anladınız kardeş ben sadece islami konularda fikir alışverişi yapmak istiyorum. KADIN: buyrun o zaman konu belirleyin? ERKEK: peki konumuz izdivaç olsun mu? KADIN: olabilir. ERKEK: İslamda evlilik sünnet midir farz mıdır sizce? KADIN: kişiden kişiye değişir, kimine sünnettir kimine farzdır. ERKEK: evet haklısınız .Peki eşinizde arayacağınız vasıflar nelerdir? KADIN: öncelikle dindar olmalı, ruh güzelliği olmalı, fedakar, vefakar ve cefakar olmalıdır. ERKEK: anlıyorum efendimiz sav de öncelikle dindar olanı seçmemiz gerektiğini öğütlüyor. KADIN: evet ya ben evleneceğim kişide ilk arayacağım özellik kesinlikle dinine bağlı olmasıdır, yoksa evlenmem (sanki başka isteği yok hanımefendinin nasıl da bi cumlede özetleyiverdi) ERKEK: bu arada cemaat ehli misiniz? KADIN: evet ya siz? ERKEK: ben de.(beynamaz cemaatindendir aslında) KADIN: kime bağlısınız? ERKEK: nur cemaatindenim ya siz? KADIN: İsmailağa bağlısıyım ERKEK: hmm. maşallah (çattın oğlum kara çarşaflıya) KADIN: Ne iş yapıyordunuz? ERKEK: özel bi şirkette satış temsilcisiyim (24 saatin 12 saatini chatte kız tavlamakla harcarım diyecek değil ya) KADIN: allah muvaffak etsin helal kazançlar nasip etsin ins. ERKEK: allah razı olsun, siz ne ile meşgul olursunuz? KADIN: ben de işte başörtüsünden dolayı okumadım evdeyim (halbuki ya üniversiteyi kazanamamıştır ya da hiç okumamıştır taktiğe bakın.. hizaya gelin islam mücahidesi!) ERKEK: ne kadar güzel.. demek inancınızdan taviz vermediniz (tahayyül kuşatmıştır erkeği, karşısında hayallerinin mücahidesi bi eş adayı!) KADIN: yaaa özel sorular sormayın lütfen ben buraya dini bilgi edinmek için giriyorum başka bi isteğim yok.(nazına tükürdüğümün taktisyeni) ERKEK: peki konumuza dönelim o zaman.. peygamber efendimizin, sahabe-i kiramın evlilikleri gibi bi evlilik düşünebiliyor musunuz? KADIN: nerdeeee tırnakları bile olamayız, hangi kadın aişe ve hatice validelerimiz gibi sevilmek istemez ki (tava gelen mucahide! tiplemesi) ERKEK: anlıyorum ama onları örnek alıp onlar gibi sevmeyi sevilmeyi deneyebiliriz, onlar bizler için birer rehberdir (sadede gelen erkek tiplemesi)
KADIN: evet haklısınız? ERKEK: kaç yaşındasınız? KADIN: 23 (şehvet bilinci esir alınca hayaller ayyuka çıkar ve özel konu faslı kapanır) ERKEK: ben de 26, sizi görebilir miyim? çok iyi birine benziyorsunuz? (nihayet asıl mevzu gelmiştir ve erkek, niyetini ortaya koymuştur) KADIN: hayır. kimseye görünmem (hanım kardeşimiz kendini ağırdan satar) ERKEK: bana güvenmiyor musunuz?sokakta, çarşıda ne idüğü belirsiz sarhoş ve berduşlar sizi görebiliyor ve benim onlar kadar bile değerim yok öyle mi? (biraz da duygu sömürüsü lazım) KADIN: peki ama bi seferliğine.. başka görünmem ısrar etmeyin lütfen (böylelikle asıl maksatlar hasıl olmuştur)
İste bu diyaloglar islami chat odalarındaki haller..gerisini zihinlerinizde siz ekleyin.Tabi bu sözler iki kişi arasında gibi görunse de aynı sözler belki 100 kişiye söyleniyor.Günlük yaşantısında 'selamun aleyküm' demekle yetinen zevat, chatte: 'ALLAHIN selamı, rahmeti bereketi, ihsanı ve ikramatı üzerine olsun' gibisinden uzun selamlar eşliğinde mukaddesatı, nefsi arzuları, için hoyratça kullanabiliyor, bir başka deyişle dini istismar ediyor.İki ayrı cinsin saatlerce konuşup hiç nefsani konuşmayacakları diye bir şey söz konusu olabilir mi?Asla ve kat'a olamaz.Bu diyaloglara site radyosu, dini sohbet, ve ezgilerle malesef asr-ı şeriflerle katkıda bulunuluyor.Düşünün, kuran eşliğinde namzetler, cilveler (maazallah).Bu tür sohbetlere imkan sağlayan chat odalarına p...lik yapıyorlar desek ağır bi itham olur mu acaba? HZ.peygamberin (a.s) : ' kadın ve erkek bi başına kaldığında üçüncüleri şeytandır..'' sözünün hakikatini misallendirdiğimiz chat diyaloğunda görüyoruz.Şu hadisi hatırlatmakta fayda var, buyuruluyor ki: Her kim ahiret işiyle dünyalık menfaatini temin ederse ahirette nasibi yoktur.Bu tur diyaloglarda ALLAH ve RASULUNUN adi, değisik cemaat ve tarikatların isimleri şehevi arzulara kurban edilmektedir.Yalan ve riya chat odalarının ayrılmaz ikilisidirler...Hal böyleyken duygusal sarhoşluga kapılmış adeta transa geçmiş chatseverlerin asılsız safsataları ne kadar ka'le alınır, düşünmek lazım vesselam.RABBİMİZ BİZİ BİR AN BİLE OLSA NEFSİMİZE BIRAKMA. AMİN.AMİN.AMİN.
ALINTIDIR: www.zehirliok.com | |
| | | parisa Özel Üye
Mesaj Sayısı : 420 Rep Gücü : 849 Rep Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/09/09
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Perş. Ekim 14, 2010 5:13 am | |
| Zina kavramını medeni kanuna göre suç olmaktan çıkarıldığı için İslami kanuna göre yorumlarsak birbirine namahrem olan yabancı kadın ve erkeğin çerçevesi ilahi kanunlarla belirlenmiş haram sınırlarını nefis ve şeytan hesabına çiğnemesidir.Zinanın toplum üzerinde ne kadar dehşetli tahribatlar yaptığını bize en güzel ders veren Kur-anı Kerimdir.Her asırda toplum ve içtimai hayatı zirü-zeber eden zina filline mübtela olup kulluğunu unutan millet ve kavimlerin en ağır bir şekilde cezalandırıldığını yine Kuran haber vererek bizleri de bu çirkin fiile düşmekten sakındırmak için mücazat ile tehdit etmektedir..
Bu tahşidat ve tehdidin en mühim sebeplerinden birisi günahların özellikle çeşitli zina günahlarının bir nevi Allahu Tealanın Gayretullahına iliştiğini .yani nam ve namusuna iliştiğini.bu ilişmeye ne yer ne de gök razı olmadığını ,bütün unsurların zinacı insanlara karşı galeyana gelerek hareket geçtiğini, bu bir deprem suretinde, fırtına, kasırga ,sel,vb gibi dağdağa ve çalkantılar suretinde meydana gelerek Allah hesabına insana gazabı ilahiyi müstehak kılarak bu şekilde insanları helaketi ebediyeye namzet olacağını ihbar etmektedir. Bu tahşidat ve tehditlerin başka bir sebebi ise Yine bu haramlar ve günahlara girmenin insanda Cenab-ı Hakkın helâl ettiği tayyibat dairesinden çıkıp, haram ettiği habîsat mezbelesine girip haramlar müptela olmasına engel olmak için insanları bir ihtar olarak şu ayeti kerime ile uyarıyor. Zinaya yaklaşmayın gerçekten o çirkin bir hayasızlık kötü yoldur.Bu ayeti kerimenin bir hikmeti şudur ki;insan küçük, cuz-i, nakıs, geçici bir batman lezzeti hissiyatının galeyanı ve baskısı ile binlerce ilerideki safi lezzetler değişebilmektedir.Bu küçük zail lezzetlerden ruh, kalp ve letaifler hesabına tam bir lezzet ve tatmin alamadığı için o günahlar mübtela olmaktadır. Kendisine tevdi edilen cihazatı, bazı lezzetleri elde etmek için tavuk gibi toprakları,gübreleri, necisleri eşmeye sarf eder, faydasız tefessüh eder.günahlarla aklı ruhu kalbi ifsat eder kalp cevherini çürütür.İşte bu günah ve haramların günah olarak kalmayacağına Bediüzzaman Hazretleri Mesnevi Nuriye adlı eserinde şöyle dikkat çekmektedir. (Mâsiyetin(günahın) mahiyetinde, bilhassa devam ederse, küfür tohumu vardır. Çünkü, o mâsiyete devam eden, ülfet peyda eder, sonra ona âşık ve müptelâ olur. Terkine imkân bulamayacak dereceye gelir. Sonra o mâsiyetinin ikaba mûcip olmadığını temenniye başlar. Bu hal böylece devam ettikçe, küfür tohumu yeşillenmeye başlar. En nihayet, gerek ikabı ve gerek dârü'l-ikabı inkâra sebep olur. Ve keza, mâsiyete terettüp eden hacâletten dolayı, o mâsiyetin mâsiyet olmadığını iddia etmekle, o mâsiyete muttali olan melekleri bile inkâr eder. Hattâ şiddet-i hacâletten, yevm-i hesabın gelmeyeceğini temenni eder. Şayet yevm-i hesabı nefyeden ednâ bir vehmi bulursa, o vehmi kocaman bir burhan addeder. En nihayet nedâmet edip terk etmeyenlerin kalbi küsufa tutulur, mahvolur, gider. El-iyâzü Billâh! Bediüzzaman Hazretleri her günahta insanı küfre götüren bir yol olduğunu işaret ederek günahta devamlılığın günahı günah olarak bırakmayıp günahlar kalp ve hissiyatlarda ünsiyet kesp ettikçe günahların artık günah görülmeyeceğini sıradan ve hayatın gerekleriymiş gibi görüleceğini ve bir noktaya gelince masiyeti işleyenin vicdanını susturmak için haşri melaikeyi, ahireti inkara kadar gideceğini ve böylece küfre düşeceğine dikkat çekmektedir yukarıdaki satırlarda
İşte yukarıdaki ayeti kerimenin dikkat çektiği nokta olan zinaya yaklaşmayın derken zinaya götüren yollara yaklaşmayın denmektedir.Peygamberin “rabbim beni göz açıp kapayıncaya kadar bile olsa nefsimle baş başa bırakma”,Yusuf Aleyhisselamın “Ben nefsime itimat etmem çünkü nefsim daima kötülüğü emreder” gerçeğinden gafil olan insanların,İşyerlerinde, okulda, Chatlardaki erkeklerle veya bayanlarla konuşurken ben kendimi bilirim, ben nefsime hakimim kalbim temizdir,sadece konuşuyoruz, sadece arkadaşız, seviyeli bir arkadaşlığımız var, sadece dertleşiyoruz diye başlayan gayri meşru ilişkilerin seyri yavaş yavaş başka mecralar kaydığını gösteriyor ve diyor ki o yola girerseniz gerisi çorap söküğü gibi gelir, günahlar ünsiyet kesp ettikçe artık sıradan bir hale gelir, işlediği günah insanı o günaha mübtela eder artık onu terk etmek zorlaşır,günahları başta ihtiyarı işlenir, ama yavaş yavaş istidada döner yavaş yavaş nuru imanı kalpten çıkarır, insanı küfür derelerine yuvarlar,inkara götürür günahını işlerken kendisini gören melakienin ve ruhaniyetin vücudunu inkara kadar gider.
Örneğin bugün masum bir olaymış gibi görünen internet üzerinden yapılan bazı arkadaşlık sitelerinin yaptığı chatler,flörtler aslında birbirine namahrem olan kadın ve erkekleri bir araya getirip onları günahlara haramlar zinalara fuhuşlara sevk etmesi gerçeğidir.
CHAT mahiyeti itibari ile namahremle yapıldığı zaman haram ve günaha ,flörtte düşürerek günahlara müptela olmaya evli ise evliliğini,imanlı ise imanını,Allahını ve Kitabını unutturmaya ve onlardaki hükümleri inkara kadar götürebiliyor insanı.Hatta. gayrimeşru ilişkilerini haklı göstermek için İslamın hükümlerini haksız çıkarmaya başlatıyor..Zinayı sevmek,mutlu olmak adı altında meşrulaştırıyor..Namahremlerle konuşmayı seviyeli ve masumane göstererek çarpıttırıyor..İslami hükümlerden rahatsızlık duyarak hükümleri inkara kalkıştırıyor..muhkem hükümlerde ,ve sağlam örf ve ahlaki geleneklerde tevil yoluna götürüyor..Hayatın gayesini hayvani lezzet ve zevke indirgetiyor..
Bazıları ise vicdanları tamamen tefessüh etmediği için bu müptela oldukları bu muzır maraz CHATIN,Flörtün mahiyetini biliyorlar ama kendilerini kurtaramıyorlar.nefsin ve şeytanın üzerlerinde kurduğu heyecan ve merak dalgalarının akımlarına karşı koyamıyorlar.şeytanın pompaladığı bilinmeye ulaşma,merakı giderme,arzuları yatıştırma,lezzetlerini bilemek arzusu ile Hep haramlarla pişmanlıklar sınırlarında geziyorlar, kah perişan, kah yalancı mutluluklarla.Sevgilerine alternatif aradıkları sevgilerde bazen felaket ,helaket iffetsizlik buluyorlar.Cinselliğe indirgenmiş kaçamak mutlulukların, geçici hayvani zevklerine kurban oluyorlar.Bu kurbanlığın ardı arkası kesilmiyor.Bazen günah yelpazesi genişliyor şehirler arası bir hal alıyor.Günah üzere Azraile yakalanılacağı ızdırabı ,rezil rüsvay olma elemi,üç kuruşluk gayri meşru lezzetlerini acılandırıyor.chatin çirkef nimetleri karşısında dindarlıkları giden bay ve bayanlar dini dar oluyorlar.İbadete maneviyata Kur-ana ,eşine sadakatle müptela olmayan bay ve bayanlar chat yoluyla zinaya, fuhuşa, aldatmaya ve flörte müptela oluyorlar.Nefsin ve şeytanın hayvanlığını kabul etmek zorunda kalıyorlar.Chat aşıklarının peşinde sürüklendikten sonra bir paçavraya dönünce,terk edilince aldatılınca,dramatik,trajedik hayat karelerinde görünerek acıların kadını ve erkeği rolüne soyunarak pişmanlık nağmeleri döktürüyorlar satır satır netlerde, kıta kıta ağıtlar yakıyorlar,sonra başkalarına ibret olsun diye başlarından geçenleri anlatıyorlar ki ibret alsınlar, halbuki belki kendisi de bu yollara sapanlarla alakalı ibretlik vesikaları okumuştu onlarca yüzlerce kendisi ibret almadıktan sonra başkalarının ibret almasını bekleme divaneliğine düşüyorlar.günahlarına milyonlarca insanı ortak ediyorlar farkında olmadan.yıkılan yuvalarının altında,çocuklarının zannı altında,çevrenin ithamına,ilahi azabın tehtidatına maruz kalıyorlar.bir lezzete mukabil binler elem buluyorlar.kaçamak lezzetlerin cezasını lekelenmekle, şerefini yitirmekle ödüyorlar fitil fitil.Erkekler Cennet hurisi hükmünde olan eşlerini chatte buldukları şehvet delisi,iffet fukarası,namus yoksunu,iki ayaklı hayvanlarla bir nevi cehennem hurileri hükmünde olan fasık gafil kadınlarla aldatma divaneliğine giriyorlar.Kadınlarda ebedi refikayı hayat olan eşlerini fasık, hain, dinsiz,hayvani zevk tutsağı erkeklerle aldatma divaneliğine düşüyorlar.O cennet köşesi olan evlerini cehenneme,cennet çocukları olan yavrularını elim hüzünlere atıyorlar. kocalarındaki veya karılarındaki güzelim onlarca huyları görmeyip birkaç tane zafiyetten gelen kötü huylarını dikkate alarak değerlendirip alternatif yalancı iltifatçılar,arıyorlar Chat yeri olan randevu evlerinde, dünyanın gayr-ı meşru lezzetlerine uzattıkları ellerine zehirli dikenlerin batırıyorlar.günahlara ve haramlar yaklaşarak.
İşte Chatçılara, zinacılara ve flörtçülere,dindarlara,mutlulu klarına iktifa etmeyenlere,elindekilerinin kıymetini bilmeyip yanlış yollara sapanlara,küçük lezzetler için dinsizliği tercih edenlere düştükleri bu korkunç buhranlardan, elemlerden, firaklardan manevi azaplardan kurtulmak isteyenlere Bediüzzaman Hazretlerinin nasihati: Yarın seni zillet ve rezaletlere mâruz bırakmakla terk edecek olan dünyanın sefahetini bugün kemal-i izzet ve şerefle terk edersen, pek aziz ve yüksek olursun. Çünkü, o seni terk etmeden evvel sen onu terk edersen, hayrını alır, şerrinden kurtulursun. Fakat vaziyet mâkûse olursa, kaziye de mâkûse olur.
Allah cümlemizi haramlar ve günahların necasetinden ve merasına yaklaşmaktan korusun günahların küçük dahi olsa kıvılcımlarından muhafaza etsin,günahlarda ısrar edenlerden eylemesin,imanın, marifetullahın, muhabbetullahın, ibadetin lezzetinden, başka lezzetlere müptela eylemesin.Geniş helal dairesinde iktifa edip küçük haram dairelerine düşürmesin.Evlilikleri rızayı ilahiye münasip hale getirmeyi nasip etsin.Geçici hayvani bir lezzete değil, ebedi, baki sermedi, daimi bir lezzete kalplerimizi teveccüh ettirsin.Refikayı hayat arkadaşlarının arasındaki muhabbeti birbirlerine sevimli şirin bir hale getirsin.Medeniyetin çirkef fantezilerinden eşleri muhafaza etsin.Hayatımızın her anına kuran ve sünnetin düsturların hakim kılsın.bütün beşeri münasebetlerimizi Peygamber Efendimizin hali üzerine kılsın.Zillet içinde değil izzetle bu dünyadan göçenlerden eylesin.amin
.M.KAKÇA | |
| | | parisa Özel Üye
Mesaj Sayısı : 420 Rep Gücü : 849 Rep Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/09/09
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Perş. Ekim 14, 2010 5:16 am | |
| DİKKAT!
Değerli kardeşlerim bizler fani beşeriyette yaşayan varlıklarız. Bizleri diğer canlılardan ayıran bir kısım özelliklerimiz vardır. Ama ben bunları tek, tek sayıp ta fazla vaktinizi almayı uygun bulmuyorum. Çünkü hepimiz biliyoruz bu özelliklerin neler olduğunu. Kısacası ben sadece insanlardaki algı, sevgi, zevk-u sefa, kandırılma tutkusuna değinmek istiyorum bu münasebetledir ki, zaman ilerledikçe teknoloji zaman aşıyor her geçen gün yeni bir icat zamana meydan okuyor. Ancak teknolojide insanların canını okuyor. Her şeyi bildiğimiz gördüğümüz gibi zanneder öyle varsayarız. Ama ne kadar yanılgı içinde olduğumuzun pişmanlığını zaman geçse de anlamaktayız. Önemli olan bu pişmanlıkların önüne geçmek olmalı, çünkü geriden gelen nesil’e zor zamanlar yaşatabilir bizim bilinçsiz tavrımız.
İnsanoğlu beşerde şeşerde önemli olan hatalara geç olmadan Hata olduğunu bilip müdahale etmektir. Bizlerin en kaçınılmaz tutsaklı olmamız sevgi'ye sahip olmamızdır. Ancak Dikkat bu sevgi suiistimal edilebilir endişesinde sizlerle bir hasbi hal edeyim dedim. Sürçü lisan ettikse af ola. Yolunda gitmeyen bir şeyler var, İnsanlar zamanla değişiyor değiştikçe de yıpranıyor.
Sanal Aşk mı? Gerçek Aşkmı?
Her şey bir selamünaleyküm'le başlar ardından hoş edalar eşliğinde iltifatlarla yolunu çizer kandıran. Hoş edalar büyüler artık o insanı, Aldanır karşıdaki bu sedaya. Bakar ki kandı karşıdaki görmek ister resim, web cam ne varsa, ilk kıyak ondan gelir sana bir bakmışsın ki türlü pozlar halinde çekilmiş resimler karşında. Hoş ama karizmatikte bir o kadar dersin. Başlarsın koyu muhabbete Farkın damısın konuşmalar hep din üzerindir karşındakinin. Kardeş dersin tepki verir asla kabul etmez, ağabey dersin kızar, ne diyeceğini bilmeden beyefendi demeye başlarsın onun hoşuna gider. bir bakmışsın ki hanımefendi oluvermişsiniz. Hemen ardından nerede oturduğunuz, yaşınız başınız tahsiliniz, anne baba ve soyunuz Derken hoşlanma başlar tam aradığım gibi dersin konuşmalar MaşAllah inşAllah'la yol alır dinine çok bağlı sanar’sın aldanırsın. Sorsan bilmez sabah kaç rekât, bir tutku olur bu, konuştukça konuşmak, yazmadıkça isyan edersin uyumlu uyumsuz konular sorarsın artık size tek iltifat eden odur çünkü alışmışsındır ondan gelen övgülere. Nedendir bilmezsin biranda Msn'de bir küçük not ve de cep telefon numarası belirir. Alırsın kayıt edersin çağrı yaparsın o arar seni defalarca söyler sesin uzaktan çok meşakkatli diye, artık ısrarla buluşma zamanı gelir bir de bakmışsın ki elinde bin bir renkli çiçekler. Gezersin dolaşırsın nikâhsız elini tutmana izin verirsin seni nice vaatlerle kandırır, sonra annenle babanla tanışmak ister sen olmaz dersin çünkü korkarsın Baban'dan. Hoş o'da zaten öyle deyeceğini bildiği için o teklifi sunar sana.. Artık aile mekânları, cadde bostanlar buluşma yeriniz olur. Sonra bir bakmışsınız ki en havli can alıcı yerinizden vurmuştur o sizi yalvar yakar izin aldınız da gittiniz randevu yerine o gelmedi saatlerce beklediniz yine gelen olmadı insanların gözleri sizin üzerinizde olur. Neden bana bakıyor bunca insan demekten alıkoymazsınız kendinizi. Artık sihirlenmişsinizdir moraliniz bozulmuştur, ararsınız aradığınız kişiye ulaşılamaz çıldıracak gibi olursunuz.
Vazgeçemezsiniz size evlenme teklifi etmiş nikâhına alma sözü vermiştir. Onunla çok mutlusundur. Gezmek tozmak seninde hakkındır. Zaman geçmiştir artık msn açmaz olmuştur sevdiğim dediğiniz kişi bilmezsiniz ki sizi silmiştir o kişi...
Artık iş işten geçmiştir terk edilmişsinizdir. Karamsarlaşmak moral bozukluğu sizi ibadetlerinizden alı koymuş sıkıntılı zor zamanlarınız başlamıştır. Büyük imtihanlarla yorulur isyana başlarsınız herkesin üzerinize geldiğini düşünürsünüz ama öyle bir şeylerin olmadığını ancak ibadete başladığınız zaman anlarsınız. Neden aldandım? Neden kandım? Dersiniz. Ama pişmanlık olmuştu bir kere artık ne pişmanlıklara bir format atabiliyordunuz. Nede resetliye biliyordunuz. Virüs bulaşmıştı bıraktığı izler zor silinir gibidir bu aldatmacanın. Buna hangi virüs programı dayana bilirdi ki. Yapılacak bir şey yoktur. Zamanı, pişmanlıkları geri dönüşüm kutusuna atamıyor olanları bir türlü silemiyorsunuzdur. Kolay bir durum değildir. Alışık olmadığınız bir vakadır. Sevmiştiniz ama unuttunuz msn de tanıştığınızı. Bunca yüke rağmen ya çörek ya da çökmek üzeredir bunca olanlar. Tek bir tesiri vardır bunu da tövbe edip ölçü ile kalmak, kişiliğini tanımadığınıza selam vermemektir. Fikir ve de düşüncelerini bilmeden engel olmaktır tek kurtuluşu.
[big]Şimdi Yenisi Çıktı Büyük Aşkların Garantisi Sana sanal,[/big]
Bir başka çabadır bu da İslami çöpçatan logosu vardır. Web sayfasında merakla tıklar bir bakarsın ki, ayet ve de hadisler belirir karşına bir kaç tane alımlı süslü kapalı bayan resimleri ortaya takva'sını koyar o kişilerin. Sınıflandırma vardır o sayfalarda Müslüman kadınlar Müslüman erkeklerdir onlar. Anons yapılır İslami usullerce diye kanarsın. Bir şaka olsun maksat gırgır muhabbet olsun diye merak edersin sonucu bilmezsin ki insanın başına ne gelirse ya meraktan ya da çok şey bildiğinden olduğunu. Zamanlar iltifatlar karşılıklı görüşmeler devam eder. Karşınızdaki kişi sizi konuşturur. Duygu ve de hislerinizi sezer aynı duyguların süstü tarafını bende buyum diye nitelendirir parmak uçlarıyla. Sen de tamamdır bu benim kafama göre kutuplarınız birdir sanarsınız. Bu kişiyle ama öyle olmadığını kısa zamanda anlarsınız bu defada Her Erkeğin kalbinde bir maçoluk vardır diye nitelendirir. Yine bir şey anlamaz size gelen iltifatlara bakar yolunuzu bulmaya çalışırsınız nede olsa İslami usullerce bir sitedir. Ne adı vardır kuruluşun nede yapanı sadece şikâyetse işteşim diye not düşülür bir köşeciğe. Ne ala muallâ dersiniz buna da her şey yolunda devam edersiniz rüya yolculuğuna. Ama bilmezsiniz ki İslam da görücü usulü olduğunu, Allahın emri peygamberin kavliyle istendiğini. O söyler siz yaparsınız bir gün kaçmayı kafanıza koyarsınız. Öylede olur kaçarsınız korkmadan. Bir, bir müddet sonra nikâhsız evlilik geçirirsiniz. Almaz sizi nikâhına sonra ısrar edersiniz kaçmasaydın der size. Bilemezdiniz ki böyle olacağını çünkü kalbe değil parmak uçlarıyla yazılanla inanmıştınız kabahat sizindi, İslami site adı altında evlendirmeye kandırmacayla hayatınızla oynadılar. Ama ne bir müftülük sitesiydi nede bir vakıf sitesinin di İslami evlilik kurumu.
Evet kardeşler. Ağabeyler, ablalar bunlar ülkemizde olmakta hala da devam etmektedir. Bu ve de bunun gibi birçok düzensiz sağlıksız bir tanışmayla başlayan evlilikler ya boşanmayla ya da huzursuzlukla sonuçlanıyor. Sonra Vatandaş isyan ediyor okumuşlarımızda böyle diye... Siz, siz olun çok fazla özel hayatınızı kurcalayan insanlardan uzak durun. Msn listesinden silin ve de sanal evlilikler yapmayın. Bazıları diye bilir arkadaşım yaptı çok mutlu halada devam ediyor evlilikleri diye. Onun şansıdır. Ama ya sizin başınıza böyle bir evlilik gelmezse o zaman ne yapar halinizi kime anlatırsınız kime şikâyet edersiniz, yine dönüş rahmana yine rahmana ama düşünmeden yaptığımız bir durum. Biraz düşünsek bir ömür boyu Rahmanın emrettiği gibi huzurlu mutlu mesut geçinicez ama ne çare ki insanın en büyük düşmanı nefis tetikte ihanetle bekliyor. Hata yapmanı. İslami evliliğin tarifi yüce kitabımız Kur'an-ı Kerimde vardır. Allah rızası için okuyalım bakalım büyüklerimize soralım ilmihaller okuyalım. Bir şeyleri simgeliyorsak simgelediğimiz şeylerin kurallarına kanunlarına uymak zorunda değil miyiz? Vaktinizi Ayırıp okuma zahmetinde bulunduğunuz için Allah razı olsun teşekkür ederim sağlıcakla kalın huzurlu Salih, Saliha kişilerle evlilikler kurmanızı Cenabı Allah'tan niyaz ederim selametle | |
| | | parisa Özel Üye
Mesaj Sayısı : 420 Rep Gücü : 849 Rep Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/09/09
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Perş. Ekim 14, 2010 5:16 am | |
| Chat ve msn, evlilikleri tehdit ediyor
Chat veya MSN, web kamera ile hem görüntülü hem de sesli chat yapma eşlerin arasına giren teknolojik bir ayrık otu. Chat ve msn giderek daha çok evliliğin yıkılmasına sebep oluyor.
Eşleri buna en çok, boşlukta kalmak, eşinden ilgi görememek ve iyi bir iletişim kurulamaması sürüklüyor.
Yeni doğum yapmış Sena hanım, yıllık iznini alıp gününü eskisinden daha fazla bilgisayar başında geçiren eşi Hamdi Bey’in kendisine karşı olan bu ilgisizliğinden dertlidir. Sena hanım eşinin dürüstlüğüne çok güveniyor ve onun kendisini aldatacağına inanmıyor. Ama güveni gittikçe sarsılmakta ve eşine rahatsızlığını surat asarak göstermektedir. Bu durum eşinin kendisinden daha fazla uzaklaşmasından başka işe yaramaz. Nihayet eşiyle konuşmaya karar verir, eşi de yalan söylemek istemez ve doğrusunu anlatır.
Bir arkadaşının link verdiği bir bayan internette chatleşerek kendisinden bazı ailevi sıkıntıları için yardım ister. Başlangıçta amacı sadece o bayana ailevi sorunlarında yardımcı olmaktır. Fakat kendisinibu yardıma o kadar kaptırmıştır ki, şu anda yardımına ihtiyacı olan eşini ihmal etmektedir. Karşılıklı yazışmalar arttıkça, kişiler özel konularla ilgili bilgi alışverişinde bulundukça; bu durum karşısında eş de tavır alıp soğuk davrandıkça bilgisayar diğer eşe bir kaçış olarak görülüyor. Mazeret de eşin ilgisizliği olup kişi kendisini haklı görmeye başlıyor.
Kişi eşine doğru cevap verirse, sorunlara yol açan nedenler de görülüp bunlara çözüm yolları üretilebilir. Eğer sanal âlemdeki konuşmalar ilişkiye dönüşmeden bitirilirse evliliklerin devamı da sözkonusu olabilir. Nitekim eşi Hamdi beyden şüphelenen Sena hanım, sorunlarını eşiyle tartışmış, eşiyle birlikte çözümler üretmişti. Böylelikle sanal alemdeki diyaloglar bir yakınlaşmaya dönüşmeden son bulmuştu. Buna rağmen ilişkiye dönüşen birçok olumsuz örnek vardır. Uygun çözüm üretemeyen, kendisini koruyamayan birçok kişinin evliliği tehdit altındadır.
Sanal âlemde kişi, aldatmaya yol açacak dürtülerine karşı daha savunmasız ve yenik düşmeye daha müsaittir. Başlangıçta belki kişi karşısındakini karşı cins olarak düşünmez. Özel konularda konuşulup samimiyet ilerledikçe hatalar yumağı büyümektedir. Bazen de bir taraf bırakmak istese de diğer taraf bırakmamakta, bu da problemi daha da içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Aslında sanal ortamda kişinin karşılaştığı problemler hayatın her aşamasında vardır: İşyerinde, akraba, dost ve komşulukta, aile ortamında, diğer sosyal ortamlarda. Sanal ortamda genelde ses ve görüntü olmadığından mahremiyet dairesine girmek söz konusu değilmiş gibi göründüğünden kişiler daha az çekinip daha rahat kendilerini ifade ediyor Birçok kişi, gerçek hayatta fırsat vermeyeceği sorunlarla karşılaşıyor.
Dikkat edin, evliliğiniz chat’ırdayabilir!
Bilmediğiniz, tanımadığınız kişi ile (kurumsal yazışmalar haricinde) bir problem çözmeye yönelik de olsa chatleşmeyin.
Karşınızdaki kişi size bir konuda soru sorduğunda sadece sorusuna cevap verin.
Özel olarak sürekli görüştüğünüz kişilerle ilgili eşinize veya yakın aile üyelerine bilgi verip, konuştuğunuz kişilerin tanınmasını sağlayın.
Evlilikle ilgili sorunlarınız varsa sanal âlemdeki tehlikelere karşı daha açıksınız demektir. Evliliğinizi monotonluktan kurtarmaya çalışın.
Sanal âlemdeki tehlikelere karşı hazırlıklı olun ve problemi problemle çözmeye çalışmayın.
Eşiniz ile problemlerinizin sürüncemede kalmasına fırsat vermeyin.
Bazı duygusal ihtiyaçlarınız karşılanmıyorsa, kendinizi meşgul edecek meşguliyetler bulun.
Hayat kolaylıklar ve zorluklarla dolu; hayat arkadaşınızın işini zorlaştırmayın, kolaylaştırın. | |
| | | parisa Özel Üye
Mesaj Sayısı : 420 Rep Gücü : 849 Rep Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/09/09
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Perş. Ekim 14, 2010 5:28 am | |
| Sanal Aşk Dedikleri Ne İsmi , Ne Adresi Belli İş, Okul Sorma Sakın Mesleğini Kesinkes Üniversiteli
Atar Bir İsim ,Der İsmim Ali Yaşınıda Doğru Söylemezki Yirmi Beşindedir Her Dem Olsada Elli Acaba Bekarmıdır Yoksa Evli Bekarım Diyecek Tabi Ki Olsada Torun Sahibi
Dostça Başlar Herşey Önceleri Sizli Bizli Başbaşa Kalınca Kaçınılmaz Sevda Sözleri Canısı Aşkısı Göz Görmez Başka Kimseleri Aşık Olursun Sözlerine O Birtanesi En Güzelidir Şaşı Olsada Gözleri
Belkide Kaba Saba Biri Bilemezsinki Görmek İstersin Şeklini Şemalini Gönderir Katalogtan Bi Mankenin Resmini Ateş Düşer Yüreğe Bir Kere Neylemeli
O'da Sever Allah İçin Dört Eder İki Kere İki Gün Gelir Kesilir Ses Soluk Acaba Nerdedirki Hergece Yanındayken Yoktur Artık Eseri O şimdi Yepyeni Nik'li
Tümüyle Değiştirmiştir Kimliğini Sen Günlerce Bekle Gelir Belki Uğrar Arada Sanada Canı İstedimi Atar Bir Sürü Geçersiz Bahaneleri
Bilirsin Yalandır Her Kelimesi Yine Anlatır Bir Sürü Aşk Hikayeleri Seninleyken Bile Başka Masada Aklı Fikri Ya Mesaj Yazar Ya Açmıştır Msn i
Sakın Ha Sakın Sitem EtmeMeli Anında Vurur En İğneli Sözleri Ah Sanal Alem Ah Sana Ne Demeli Seninle Yaşanıyor Aşk'ların En Güzeli
Acılar Senden Gelir Bal Kaymak Misali Her Tatlı Söz Bozduruyor Tüm Tövbeleri Kimin Eli Kimin Cebinde Belli Değilki Bugün Sen Yarın Gelecek Başka Birileri Seninde Ondan Farkın Neki
Aşk Böyle Değildi Kim İcat Etti Ekranda Sevmeleri Ah Sanal Alem Ah Sana Ne Demeli Kabul Eyle Sitemlerimizi
alıntıdır
****************
Aradığımı buldum galiba! Hem de,sanal sandığım Hakikat penceresinde... O bilmiyor,bilmesin! O bilecek diye, Aşk olmazdı,zaten bu alemde... Benim duygularım,hissettiklerim
Yalnızlığımın çöllerine, Serin bulutlarıyla,mutluluk gölgesi oldu... Bu,benim gibi Yürekten sevene yeter...
Aşkım,aşkım Aşığım,aşığım sana diye, Haykırasım geliyor... Ama, Amalı,engeller Everest''teki çukurları bile,aratmıyor! Yasak,yasak bu aşk!
Sonra,elalem ne der, Ayıp,günah hiç olur mu? Evli-barklı,çoluk çocuk sahibi İnsan,sever mi? Sevmez tabii,o''nda kalp yok! Yok!Çok kötü Unutun bu aşkı, Eşinizi sevin, Çocuklarınızı düşünün...
İşte, İçinde yaşadığımız dar kalıplar! Gel de,aşkı yaşa Mümkün mü? Bu toplumda,yasakları aşmak, Sevdiğinle,adam gibi yaşamak...
O''nlar,o birileri Bize verir talkımı Kendileri yer,salkımı! Riyakarca,yaparlar kaçamak! Erkeksen,çık ortaya haykır
Erkekçe,mertçe Seviyor,seviliyorum... Çok zor,çok ama çok zor!.. Medeni insan nerde? Al karşına konuş,olmuyor
Bu birliktelik yürümüyor, Çok zor, çok ama çok zor!.. Yine,herkesler gibi, Mutluluk oyununa,devam... Tüm,mutsuzluğumuza rağmen,
Bir,ömür törpüsünün Keskin dişlerine,karşı duramadan... Haysiyetsizce,onursuzca Kaçak aşkları yaşamadan... İçimde oluşan,sevgi fidanlarını Sulayamadan...
Yaşamak... Ah!Ağır geliyor, Ağırıma gidiyor... Bedenim, Ruhuma fazlalık ediyor!!! Kurtulmanın yolu yok, Yok,bende biliyorum... Yine,yinede sevmek Sevmek ve sevilmek istiyorum...
İhanete sapmadan, Alçakca aldatmadan Kurtulmak,istiyorum... Bu fani dünyadan, Yolcu olarak,geçerken Habil''le-Kabil olmayalım,diyorum... Yüce Mevlam''In,verdiği nimetlerden Aşktan,sevgiden
Karanfilden,gülden Dolu,dolu faydalanalım,diyorum... Hep,ama hep İçimdeki uhdeleri gerçekleştirmek,istiyorum... Sen''le,seninle AHU GÖZLÜM... Çok zor,çok ama çok zor,biliyorum... Bir yanda çoluk çocuk,
Toplum,baskıları Eş-dost,yakın akrabalar... Beri yanda, AÇ RUHLAR SEVGİ YOKSUNU,FUKARALAR... Bu,şiiri okuyan sen Sen bile,kınayacaksın biliyorum...
Unutma! Şairlerin,pervasızlığı olmasa; AMA OLAN RUHLAR, Doyuma ulaşabilecekleri KAYNAĞI BULAMAZLAR!!!
| |
| | | parisa Özel Üye
Mesaj Sayısı : 420 Rep Gücü : 849 Rep Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/09/09
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Perş. Ekim 14, 2010 5:30 am | |
| Gençler sanat dünyasına özendiriliyor
Bazı şeyler vardır anlatmakla öğrenilemez; ancak yaşamakla öğrenilir. Yaşamayan bilmez. Çocuğa ateşin yaktığını ne kadar anlatırsanız anlatın onu tatmadıkça acısını hissetmedikçe gerçek manada ateşin ne olduğunu anlayamaz.
Yaşamadıkça zararının tam olarak anlamanın mümkün olmadığı hususlardan biri de şöhret ve paradır. Bilhassa gençlerimiz bu iki arzuya kavuşmak ve “sanatçı” olmak için maddi-manevi pek çok değerlerini feda ediyorlar. Halbuki “Dışı seni içi beni yakar” misali arzulardır bunlar.
Bu arzuların zararlarını Sevgili Peygamberimiz bakınız kısa ve öz olarak nasıl ifade buyuruyorlar: “Mal ve şöhret hırsının insana vereceği zarar iki aç kurdun bir koyun sürüsüne saldırdığı zaman vereceği zarardan daha çoktur.” “Bir vadi dolusu altını olan bir vadi dolusu daha ister!” (BuhariRekaik 10)
Akıllı insanlar dinimizin bildirdiği nasihatlerden başkalarının tecrübelerinden istifade etmesini bilirler. Küçük çocuklar ve ahmaklar ise kendileri tecrübe etmedikçe gördüklerine başkalarının tecrübelerine inanmazlar.
Şimdi sözün burasında şan-şöhret sahibi bir hanım sanatçımızın yaşadıklarını şöhret ve paranın insanı ne hale getirdiğini kendi ağzından sunmak istiyorum. Bu röportajı magazin yazarı Kenan Erçetingöz yapıyor. Sanatçımız şu ibretlik sözleri söylüyor:
“Bu para denilen illet insanı hakikaten yoldan çıkartır. Yani deli gibi para harcarsın 55 metrelik yat yetmez 75 metre alırsın. Evin içinde 10 hizmetçi yetmez 20’ye çıkarırsın. Budur yoldan çıkmak. Sokaktaki aç insanı unutuyorsun. Dinini unutmaya başlıyorsun. Ben hayatımda domuz eti yemedim ama benim çevremdeki herkes domuz eti yiyordu ve ben bunu gördükçe midem bulanıyordu. Para bende öyleyse güç bende oluyorsun. Yaratanını unutuyorsun. Ve O da bir gün sana öyle bir tokat atıyor ‘kendine gel’ diyor.
Şimdi o lüks hayatı değil eski günlerimi özlüyorum. Biz bir apartman dairesinde üç oda bir salon bir dairede oturuyorduk. Keşke o kadar paramız olmasaydı. Keşke tekneler uçaklar hiçbiri olmasaydı. İşte insanlara bunu anlatamıyorum.
Manevi duygularını yitiriyorsun. Maddi duygular ön plana geçiyor. Nerede olduğun değil kiminle olduğun önemli. Sen bir çadırın içinde çok sevdiğin bir insanla yaşıyorsan o çadır sana saray gibi gelir. Ama sen bir sarayın içinde tek başına yaşıyorsan o saray sana hapishane gibi geliyor. Yani maddiyat öne çıktıkça kibirleniyorsun. İnsanları hor görmeye başlıyorsun. Yani bu para denilen illet insanı hakikaten yoldan çıkartıyor.”
Bunlar bir sanatçının ağzından dökülen ibretlik ifadeler. Satır aralarındaki pişmanlık ifadelerini eminim siz de yakalamışsınızdır. O yüzden gençlerimize şunu söylüyoruz: “Gençler aman dikkat! Ekranlarda gördüğünüz ışıltılı hayatlara sakın özenmeyin.”
Geriye pişmanlıklar günahlar ve acılar kalabilir
Ünlü manken ve sinema oyuncusu Yaşar Alptekin’in “Namazla Yeniden Doğdum” ismiyle kitaplaştırdığı dönüş hikâyesi de ibretlerle dolu... İşte onun dilinden dökülenler:
“Mankenlerin ve sanatçıların şöhret oldukları dönemde nasıl yaşadıkları ne yaptıkları çok ilgi çeker ve merak edilir. Ama ya sonra?
Çoğu kez unutulur gider. Hele de eskiyen mankenlere hayatın ne yaptığıyla bugünlerde bunca debdebe arasında kaç kişi ilgilenir ve kaç kişi böylelerinin yaşadıklarından süzülüp kalanlardan kendisine bir ders çıkarır bilemiyorum. Tek bildiğim bu dünyaya geldim ve gidiyorum.
Bazen büyük bir toplulukta bir camiada tek kişinin yaşadığı her şey orada bulunanların tamamının yaşadığı ve yaşayacağı her şeyin özeti olabilir. Çünkü şöhret tek kişilik bir hayat değildir! Şöhret bir insanın bedeninde kalabalıkların bir yöne doğru akışı gibidir. Alkışlayan ya da yuhalayan o kalabalıklar size yani şöhretinize bakarken kendilerinde yaşadıkları ve yaşayamadıkları her şey adına yapıyordur bunları.
Bu hâldeyken geriye dönüp hayatıma göz attığımda çevremdeki bazı kişilerin biraz da alaycı bir üslupla sordukları ‘Yaşar Alptekin bu kadar iş yaptı bu kadar popüler oldu; ona şöhret parakadın itibar ve her türlü nimet sunuldu. Peki o şimdi bunlardan neye sahip oldu elinde avucunda ne kaldı geriye’ sorusuna tüm kalbimle verdiğim cevap şu:
Öncelikle ben bu âleme sahip olmaya değil şahit olmaya geldim. Benim için çok şeye sahip olmaktan ziyade en az şeye ihtiyaç duymak önemli. Eski hayatımdan bugüne pişmanlıklargünahlar ve acılar kaldı. Bunun bilincinde olup tövbe ederek kazandığım tecrübelerle hidayet yolunda ilerlemek Rabbimin bana bağışladığı en büyük lütuf…
Benim yaşadıklarımı okuyan gençlerin ‘Aaa biz de 30'a-40'a kadar gönlümüzce yaşayıp sonra hidayete erip sıyrılırız’ demelerinden korkuyorum! Çünkü bu hayatta kimsenin yarın ne olacağı belli değil…
Ayrıca ben eski hayatımdaki para şöhret kadın gibi gençlerin ilgi duyacağı imkânları elimdeyken terk ettim. Benim bulunduğum mankenlik ve oyunculuk ortamında 50-60 yaşına kadar aynı hayatı sürdürenler var. Ben ‘Artık bu şekilde yaşayamam yaşım da ilerledi. Bari hidayete ereyim’ diye düşünmedim. Tam tersine 42 yaşındaydım ve pekâla aynı hayatı sürdürebilirdim. Ancak imanın namazın ve 'a kul olmanın güzelliği geçmişimdeki her türlü çekicilikten daha cazip ve tatlı geldi.
Dünüm ve bugünümle yaşadığım her şey inişlerim ve çıkışlarım bana gösterdi ki aldığım her nefes bir sonraki nefesle birlikte hükmünü yitiriyor... Hayat da bir podyuma benziyor. Moda dünyasında düzenlenen defilelerde nasıl her elbiseyi giyip çıkartıyor ve yeni kreasyonlarla yeni yeni elbiseler taşıyorsak alıp verdiğimiz her nefes de tıpkı üstümüzde taşıdığımız farklı elbiseler gibidir.
Bilhassa genç kardeşlerime sesleniyorum; çünkü gençler sanat ve sinema dünyasındaki ışıltılı hayata özenebiliyorlar... Eğer o hayat insanı mutlu etseydi eğer aklını ruhunu kalbiniduygularını doyursaydı ben o debdebeli ve tantanalı yaşamı bırakıp Yunusvari dervişane bir hayata sığınmazdım...
Yanlış anlamayın! ‘İslam'ı yaşamak’ demek dünyayı sanatı eğlenceyi bırakmak demek değil; sadece seçici olmak dinimize uygunluğuna dikkat etmek demek. Zaten meşru daire keyfimize ve zevkimize yeter; haram eğlencelere girmeye hiç gerek yok...
Ben de mankenliği televizyonu ve sinemayı tamamen terk etmedim; ama seçici davranıyordinimize uygun olmasına dikkat ediyorum. Sonuçta sanat da bir tebliğ aracı değil mi? Hakkını vererek ihlasla yaparsak sevap bile kazanabiliriz!”
“Basın hürriyeti” ifadesi altına sığınıyorlar
Ne yazık ki günümüzde açık saçıklık ve ahlaki hassasiyetlerin kaybedilmesi adeta modernliğin ön şartı olarak kabul ediliyor. “Bu müstehcendir edebe aykırıdır zararlıdır” gibi tepkiler gösterenler de gericilik ve çağ dışılıkla suçlanıyor. Bu yaklaşım müstehcenlikle mücadelede Türkiye’nin en büyük açmazlarından birini oluşturuyor.
Dünyanın her yerinde basın ve medya hürdür sansür edilemez. Basın hürriyeti medyanın doğrutarafsız ve güvenilir yayıncılık yapmasının teminatıdır. Bu anlamda basın özgürlüğü basın kuruluşlarına tanınmış bir ayrıcalık değil halkın anayasal bir hakkı olan “haber alma özgürlüğünün” bir gereğidir.
Ancak müstehcen muhtevalı yayınlar sadece haberlerle sınırlı değil. Reklamlar diziler filmler ve bir çok programın basın hürriyeti ile ne ilgisi olabilir ki?
Müstehcen muhtevalı yayınların denetlenmesi basın hürriyetini kısıtlamaz. Basın hürriyetimüstehcen içerikleri ne kadar yayınlayabildikleriyle ölçülemez. Çünkü müstehcen içerikler olmadan da yayıncılık yapılabilir. Nitekim toplum değerlerine uygun çerçevede yayın yapan birçok gazete dergi televizyon ve radyo mevcuttur.
Medya kuruluşları müstehcenlikle mücadeleyle ilgili yasal düzenlemelere “basın hürriyeti engelleniyor” şeklinde karşı çıkmak yerine önce kendilerine bakmalı; toplum düzenini kültür ve değerlerini gözetip gözetmediklerini düşünmelidirler.
Keza yasalar basın ve medyaya hürriyet tanımış fakat bu kuruluşların kamu hizmeti yapan kuruluşlar olduğunu da belirtmişlerdir. Kamu hizmeti sunan yayınlar kültür ve değer paylaşımını sağlayan birlik ve beraberliği pekiştiren nitelikte olmalıdır. Bu çerçevede müstehcen muhtevalı yayınlar kamu hizmeti anlayışına da ters düşmektedir.
Fuhşun en güçlü silahlarından birisi: İnternet
Teknolojik buluşlar iki yüzü keskin kılıç gibidir. En çarpıcı örnek atom bombası nükleer enerji… Faydalı şekilde kullanılmadığında binlerce milyonlarca insanı ve canlıyı yok etmektedir. Televizyon ve internet de bu anlamda değerlendirilmelidir. Yanlış kullanıldığında pek çok istenmeyen neticeyi beraberinde getirecektir.
Öncelikle teknolojinin önemli bir buluşu olan televizyona hazırlıksız yakalandık. Batı’nın alt yapısı buna müsaitti. Okuma alışkanlıkları yeterli düzeydeydi ve en önemlisi de alışkanlık haline gelmişti. Bunun için Batı’nın bünyesine bizdeki kadar zarar vermedi. Dengeli olarak ve ihtiyaç miktarı kadar izleniyor zaman boşa harcanmıyor.
Bizde ise okuma alışkanlığı kazanılmadan televizyon girdiği için zaten cılız olan kitap okuma alışkanlığı neredeyse tamamen yok oldu. Dengeler alt üst oldu televizyonkolik hale geldi halkımız. İhtiyaç olsun olmasın yatana kadar televizyon başından ayrılmıyor insanımız. Bu da sosyal ilişkileri bitiriyor.
Zamanımızın teknolojik harikası olan internet için de durum aynı. Yine hazırlıksız yakalandık. Fakat internet günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Her alanda bundan en iyi şekilde yararlanmamız gerekiyor. Bugün gerçek manada bir ticaret bir eğitim internetsiz mümkün değil.
Ancak ne yazık ki internet nedir ne değildir nasıl istifade edilir faydası-zararı nediröğrenmeden internet denizine açıldık. Yüzme bilen az bir kesim bundan istifade edebilmekte geri kalanlar ise boğulmak üzere...
Yeni bağımlılık türü: İnternet kafeler
Cumhuriyet Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma bu acı gerçeği gözler önüne seriyor. “Yeni bağımlılık türü: İnternet kafeler” konulu araştırmada internet kafelere gidenlerin yüzde 43’ünün “chat” yaptığı yüzde 26’sının değişik bilgisayar oyunları oynadığı yüzde 7’sinin film izlediğiyüzde 19’unun internet ortamında gezindiği ortaya çıktı. Chat yapanların ise yüzde 36’sı arkadaş bulmak yüzde 14’ü flört yüzde 34’ü sıradan konuları konuşmak yüzde 6’sı da cinsellik amaçlı...
İnternet kafelerde internete oyun oynamak amacıyla girenlerin yüzde 545’i şiddet içeren oyunları oynarken yüzde 22’si zekâ oyunlarını tercih etmekte. Sporla ilgili oyunları oynayanların oranı ise yüzde 19. Şiddet muhtevalı oyun oynayanlara sıradan bir öldürme olayı “çekici” gelmemekte; parçalayarak acı çektirerek öldürme oyunları tercih edilmekte.
İnternet kafelerdeki üçüncü etkinlik olan internet gezintisinde ise en fazla dikkati çeken sitelermüstehcen siteler. Gezgincilerin yüzde 24’ü oyun yüzde 23’ü kültür-sanat yüzde 20’si müstehcen siteleri ziyaret ederken eğitim amaçlı sitelere girenlerin oranı ise yüzde 4.
Bilginin paylaşımı ve iletişimi konusunda yeni ufuklar açan internet yerinde kullanılmadığı durumlarda tehlikeli bir silaha dönüşmekte; bazıları için tutku düzeyini aşan internet uyuşturucu bağımlılığı etkisini göstermektedir.
Son yıllarda hızla çoğalan internet kafelerde mevzuat ve denetim eksikliğinden dolayı belli bir standart oluşturulamadığından söz konusu işletmeler modern bir tesisten çok olabildiğince sağlıksız koşulların hüküm sürdüğü mekânlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bir annenin feryadı
İnternet kültürümüz bilgimiz yok diye de teknolojinin bu nimetini kötüleyemeyiz göz ardı edemeyiz. Bunun zararını faydasını öğrenip faydalı hale getirmeliyiz. Bugün bilgisayar asrındayız bunsuz yapamayacağımıza göre gerekli tedbirleri almak zorundayız.
Sadece biz değil gelişmiş Batı’da da bilgisayar-internet alışkanlığı eğitimcileri tedirgin etmeye başladı. Avrupa’da sivil toplum örgütleri gençleri adeta esir alan bilgisayar tutkusuna karşı kampanyalar düzenliyor. Almanya’da düzenlenen “Benim bilgisayarım yok ama bir sürü arkadaşım var!” kampanyasındaki slogan dikkat çekici.
Evinde kendine ait bir bilgisayarı olup da bütün gününü ekran başında geçiren gençler kolay arkadaş edinemiyorlar. Zamanla asosyal ve problemli bireyler haline geliyorlar. Bilgisayar oyunuinternet gezintileri çocukları gençleri sosyal hayattan giderek koparıyor. Bilgisayar-internet kültürüne yabancı olduğumuz için birçok ekonomik sosyal sıkıntılara sebep oluyor. Gazetelere kadar intikal ediyor bu olumsuzluklar.
Bu olumsuzluklara bakıp bilgisayarı kaldırmak yerine olumsuzlukları ortadan kaldırmak gerekir; bunun için de gençlerimizi bilinçlendirmemiz gerekiyor. Böyle yapmazsak faturası ağır olur. İşte size bilinçsiz bir kullanıcının sebep olduğu olay.
Zavallı bir anne feryat ediyor:
“Oğlumuz internetin faydalarını anlattığında her şey kulağa hoş geliyordu ta ki internetin tutsağı haline gelene kadar! Telefonumuz gelen yüklü telefon faturaları ve kendi imkânlarımızla ödenmesi mümkün olmayan borçlar nedeniyle kesildi.
Bu arada bilgisayar bozuldu. Eğer tamir ettirmezsek oğlumuz bu alışkanlıktan kurtulur diye düşünüp çok sevinmiştik ama boşuna sevinmişiz. İnternet kafeler geç saatlere kadar açıkmış. Oralara gittiği ilk gün eve gece ikide geldi. İnternetin başına oturduğunda zaman mefhumunu unutuyor paralar da suyunu çekiyor para dayanmıyor.
Böylece bir yıl geçti. Biz çok üstüne gitmedik ara ara uyardık ama oğlumuz sarhoş gibiydietkilenmiyordu. Sonunda iflas ettik. Para bulamayınca bizden habersiz babasının iş arkadaşlarından para almaya başladı. Borçlarımızı ödeyebilmek için varımızı yoğumuzu satılığa çıkardık. Bize verdiği zararlar yararlarını çoktan aştı.
22-23 yaş insan hayatının en üretken dönemidir. Bu olaydan sonra oğlumun okul hayatı söndü. İş hayatı yok çalışmıyor. Gençlik en güzel çağını bu aletin başında geçiriyor. Bu imkân nasıl faydalı hale getirilebilir bunun için kurum ve kuruluşlar neler yapabilir? Yetkili kuruluşlar buna bir çare bulmak zorunda…”
Ölçü kaçırıldığında daha başka yan tesirleri de çıkıyor internetin... Bunları da magazin yazarı Aykut Işıklar’ın kaleminden özetleyelim:
“İnternet iyi güzel de gezgin olmayı tadında bırakmak gerekiyor. Açıkçası bağımlısı olmanın pek çok zararı var. Önce eşinizle aranızı bozabiliyor. Son zamanlarda pek çok hanım eşinin kendisinden daha çok internet ile ilgilenmesinden şikâyetçi. İkinci plana itilmekten unutulmaktan ilgisizlikten yana dertliler. Kendisini eşinin metresi olarak hissedenler bile var.
Bazı arkadaşlarım da ‘Ne cumartesimiz kaldı ne pazarımız... Zaten yüzünü zor görürdük şimdi hiç görmez olduk’ diyor. Doğrusu düşünülmesi gereken toplumsal bir olay. Acaba toplum bilimcilerimiz internet ve aile yaşamı hakkında ciddi bir araştırma yapıyor mu? Ben sadece duyduklarımı iletmekle yetineceğim. İnternet yüzünden eşine daha az zaman ayıran beylerin olduğu kesin.” (Mehmet Oruç Huzurun Kaynağı Aile s. 54)
Chat arkadaşlığı ne kadar doğru?
Günümüzde kısa zamanda çok hızlı bir şekilde yaygınlaşan hayatın her kesiminde alışverişten ticarete kurum ve kuruluşların örgütlenmesinden propagandalara reklamlara ciddi araştırmalardan eğlenceye ve en önemlisi aileye kadar her alan içinde yer alan bilgisayar ve internet ile insanlık yeni bir gelişim yaşamaktadır.
Dinimiz tüm dünya nimetlerini hizmetine verdiği insanlığın eriştiği yeniliklere keşiflere karşı durmaz. Çünkü Yüce insanın bilmediği ama var olan bütün ilimleri ve bilinmezleri bilen olarak insanın gözlemleri ve deneyleri ile bilmesini istediği ona takdir ettiği bilimi istediği zamanda kuluna (insana) öğretir.
Başka bir deyişle; insan bir bilgiye çalışarak ve çabalarının semeresi olarak ’ın ihsan etmesiyle kavuşur. Durum böyle olduğuna göre din bilime tekniğe buluşlara yeniliklere neden karşı gelsin ki!
Ancak dinimiz buluşların yeniliklerin insanlığın yararına kullanılmamasına onların aracılığı ile insanların zarar görmesine ve ’ın emir ve yasaklarının çiğnenmesine karşıdır. Günümüzün yeniliği internet ile insanlar bilgiye kolay ve güvenilir biçimde ulaşıyorlar. Birbirlerinden bilgi alışverişinde bulunuyorlar. Bilgi ihtiyacı olan kişilere kısa zamanda kolaylıkla ve iyi niyetli ciddiyet ortamında ulaşmış oluyor.
İnsanların bu şekilde birbirlerinden bilgi alışverişinde bulunmaları ve aralarında kurulan bu amacı belli seviyeli saygın ilişkileri din yasaklamaz. Fakat ne yazık ki bütün internet ilişkileri bu ölçülerde değil. Bir grup ilişkiler var ki; sadece merak heyecan macera ilgi ve tatmin arayışı ile cinsiyet üzerine kurulup sürdürülüyor.
Bu tür internet arkadaşlıkları –ki “sanal arkadaşlık-hayal arkadaşlık” isimleri ile masumlaştırılmak istense de– gerek amaç boyutuyla gerek içerik (konuşulan konular) gerek gizlilik ve halvet (tenhaya çekilme) boyutuyla ve en önemlisi kurulmuş yuvalara verdiği zararlar boyutuyla dinen caiz (uygun) değildir. Çünkü burada bilgi edinmek adına temiz bir niyet ve şeffaflık yok. Aksine cinsiyet güdüsünün insanı kurallardan sıyırarak tatminini sağlayacağı zevkleri amaç haline getirdiği bir ilişki var.
İnsanın ahlaki kişiliği başıboş ve sorumsuz bu ilişkiden büyük zarar görmektedir. Bu ilişki bir hastalık gibi çocukları gençleri yuva sahibi eşleri sarıp sarmalayıp içine çekiyor. Onları sahip oldukları aileden çevreden koparıyor. Psikolojisi ve ahlak değerleri altüst olmuş bir şekilde boşluğa fırlatıyor.
Ahlak yozlaşmasına kapı aralıyor
İnternet arkadaşlığı için; “Sanal ortamda gerçekleştiğinden gerçekle karıştırılmaması gerekir” gibi ifade kullanılması artık mümkün değil. Çünkü olayların boyutları gelişimleri ve sonuçları her açıdan iyice incelendiğinde ortada toplumun 14-34 yaş grubunu tehdit eden büyük bir cinsî ahlak yozlaşması tespit edilecektir.
Cinsî ahlakta iffet ve namusun korunmasını esas alan İslam dini kadın ve erkeğin iffet ve namuslarını korumalarını emretmekle beraber (Nur 24/32-33) insan fıtratının gerektirdiği cinsel ihtiyaç ve arzularının tatminini görmezlikten de gelmez; bilakis bunu son derece tabii karşılayarak ihtiyaçlarının karşılanabileceği meşru yol olarak evliliği işaret eder.
Bu konuda bize Rum Suresi’nin 21. ayeti çok açık ve net bir şekilde ışık tutmaktadır. İffetlerini koruyan evlilik içi meşru cinsel ilişki ile yetinen mutlu ve mesut olmayı başaran mü’minlerden de övgüyle söz edilmektedir. (Mü’minun 23/5-6)
Ayrıca evlilik girişimleri yapan eş adayları için; birbirlerini yakınlarının yanında (halvet olmaksızın) görmelerini bakmalarını (şehvet olsa bile) tanımalarını konuşmalarını karşılıklı şartlarını belirtmelerini uygun görmektedir.
Sözün burasında fıkıhta “halvet” denilen mesele üzerinde durmakta fayda var. Aralarında devamlı evlenme engeli bulunmayan bir erkek ile bir kadının bir yerde baş başa kalmaları İslam hukukuna göre halvet terimiyle ifade edilir.
Hadislerde aralarında nikâh bağı veya devamlı evlenme engeli olmayan kapalı bir mekânda baş başa kalmaları yasaklanmıştır. Bir hadiste Efendimiz “Kim ’a ve ahiret gününe iman ediyorsayanında mahremi olmayan bir kadınla yalnız kalmasın; çünkü böyle bir durumda üçüncüleri şeytandır” (Müslim Hac 74) buyurmuştur.
Böyle bir durum karşı cins için tahrik edicidir. Zinaya veya dedikoduya ve tarafların iffetlerinin zedelenmesine yol açabilir. O yüzden bu hususa bilhassa dikkat edilmeli.
Sonuç olarak; hangi yaşta olursa olsun her ergen Müslüman Yüce ’ın emir ve yasaklarını çiğnemesine basamak teşkil edecek hataları davet edici davranış ve ilişkilerden kendini korumasının kulluk görevi olduğunu unutmamalıdır.
“Evliyim ama chat yapıyorum!”
Sözün burasında bir mailden bahsetmek istiyorum. Maili yazan kişi şunları söylüyor: “İş yerinde arkadaşlar chat yapmanın zevkli olduğunu ve muhakkak denemek gerektiğini ısrarla bahsettiler. İnsanlardan çok etkilenen biriyim ve denedim. Bu esnada internette biri ile tanıştım. Başlangıçta zararsızdı birbirimize terapi gibi oluyordu. Onun bir takım sıkıntılarına çözüm bulmam hem karşımdakini hem de beni rahatlatıyordu. Muhatabım da benim yazılarımdan çok etkilendiğini söyleyip her gün güzel hoş sözler yazarak beni cezp etti.
Şu an sadece yazışıyoruz o kadar; ancak aile ilişkimin bundan zarar görmesini istemiyorum. Israrla görüşmek istiyor. Sadece yazıştığım biri ile bu tür bir ilişkide günaha girmiş miyimdir? Görüşsemaslında istemiyorum ama haram olur mu? Ben neden böyle bir durumu devam ettiriyorum? Geçmişte yaşadıklarım olabilir mi? Bu durumdan kurtulmak için ne yapmalıyım?”
Bir kişinin karşı cinsten birisiyle internet ortamında olsa dahi böylesi tehlikeli ilişkiler kurması elbette doğru değil. Öncelikle bunu söylemiş olalım.
Kişinin bu durumu devam ettirmesinin sebeplerinden birisi geçmişinde eşiyle ilgili yaşadığı negatif deneyimler olabilir. Bilinçaltında saklı intikam duygusu kişiye bunu yaptırıyor olabilir. Bunun dışında merakla başlamış ve zamanla alışkanlığa dönüşmüş bir davranış olabilir. Sebebi ne olursa olsun duyguların hoşnut olduğu fakat mantığın rahatsız olduğu bu durum ruhu ikilemde bırakacak ve birtakım ruhsal sıkıntılara davetiye çıkaracaktır.
Bu konudan kurtulmak için öncelikle empati kurulmalı. Sonrasında atılacak en büyük adım kararlı olmak ve bu kararlılığı chat yapılan bireye hissettirerek bu duruma bir son vermek olacaktır. Tabii bununla birlikte kişinin eşiyle hâlihazırda yaşadıkları bu duruma son vermeyi engelliyor olabilir. Bu sebeple eş ile birebir paylaşımları artırmak ve eş olma rolüyle onunla birlikte daha fazla zaman geçirmek gerekir.
Chat’layan yuvalar!
Günümüzde chatleşmek maalesef bir çeşit sanal beraberlik haline geldi. Adam saatlerce bilgisayar başında oturup hanımını çocuklarını bir kenara itip başka bir âlemde geziyor. Eşiyle ilgileneceğine onun can yoldaşı olacağı yerde gidiyor bilgisayarla arkadaşlık ediyor. Daha doğrusu bilgisayardakilerle... “Bu yaptığın uygun mu?” dediğin zaman da “Ben faydalı olmak için yapıyorum” deniyor.
Bir kere en büyük hatamız faydalı olmaya evden başlamak yerine “el”den başlamak... Evdekiler dururken eh nefsimize de hoş geliyor önce “el”lerle uğraşıyoruz. Kişinin önce kendisine ailesinesonra da diğer yakın çevresine daha sonra da uzak çevresine faydalı olması gerekir. Şimdi chat hastalarına sormak lazım:
Elinizi vicdanınıza koyun ve itiraf edin eşinizle çocuğunuzla mı daha çok meşgulsünüz yoksa bilgisayarınızla mı? Bazı chat hastası erkekler diyebilir: “Benim eşim benimle ilgilenmiyor ben de o yüzden chatlerde sürünüyorum.” Yapmayın siz gerçek manada eşinizle ilgilendiniz de o sizinle ilgilenmedi mi? Bu kabul edilebilir bir mazeret değildir.
İnsanların kadın olsun erkek olsun ilgiye sevgiye ihtiyacı vardır. Siz verirseniz alırsınız; ilgi sevgi karşılıklı olur. Arkadaşlık sevgiyi paylaşmak gibi değerlerimizi TV ve bilgisayar öldürüyorgüzelim aile yuvaları buzdolabına dönüyor adeta. Chat yüzünden kocasının yüzünü göremeyenbunun için ruhî dengesini bozan çok kadın var.
Bekârlara gelince; art niyetli olanları bir tarafa bırakıp olayı iyimser bir şekilde ele alacak olursakbunlar da genelde evlilik hayali ile chatleşiyorlar. İşi ileri götürüp tanıştıktan sonra da hayal kırıklığına uğruyorlar. Çünkü iki taraf da tam dürüst davranmıyor chatte... Sanki chatleşme yalan üzerine kurulmuş. Erkek kadın kadın erkek numarası çekiyor. Daha nice yalanlar; her şey tozpembe...
Chatte tanışılan bir kişiyle gerçek bir evlilik kurulamaz. Maalesef dünya acımasızlaştı güven duygusu yok oldu. Chatte tanışıp mutlu bir yuva kuranlar var demeyin bu sadece bir kumar olur. O ancak binde birdir. Binde birin size isabet etmesini mi bekliyorsunuz? İnternet üzerinden tanışıp evlenen çiftler sonra farklı dünyaların insanı olduklarını anladıklarında geride pişmanlıktan başka şey kalmıyor. Balın zehiri kıvrandırmaya başlıyor ve acı bir netice tecrübe hanesine yazılıyor.
Chat gerçeği aslında bu kadarla da bitmiyor chat vakti öldürmekten pek de öteye geçen bir şey değil. Ve öldürdüğü şey sadece vakit de değil; insanın ailesiyle akrabasıyla arkadaşlarıyla ilgisini hatta sevgisini de öldürüyor. Hangi iş olursa olsun yapılmasındaki zararı faydasından çoksa o işi yapmamak aklın gereğidir. Buna göre tüm chatçiler; elinizi vicdanınıza koyup düşünün; eksiniz mi fazla artınız mı? Tamam mı devam mı? Kararınızı buna göre verin!
Sanal birliktelikler aileyi tehdit ediyor
Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi günümüzde sanal birliktelikler artıyor. Aslında bu tamamen fantezilerden oluşan gerçekle bağlantısı olmayan içi boş kandırıcı kendini karşısındaki kişiyi tatmin edecek bir “obje” haline getirici son derece çirkin bir durum.
Bunun için utangaçlık sıkıntı eşiyle işlerin yolunda gitmemesi aradığı gerçek mutluluğu bulamadığı için ne yaptığını bilememe gibi bahaneler öne sürülebilir.
Hatta başkalarına sorarsa ayıp olur diye düşünüp merak ettiği soruların cevabını bulmak için yapılmış bir hata; önce merakla başlayıp sonra kendine hâkim olamayarak devam etme; kendi tipini beğenmeyip aşağılık kompleksi yaşadığı için sanal ortamda birliktelik yaşarsa kendisini daha iyi hissetme gibi daha pek çok gerekçe sayılabilir.
Sanal birliktelikler ilk etapta kişiyi duygusal olarak tatmin ettiği ve karşılıklı kimseden kimseye zarar vermediği (!) için tercih ediliyor. Kadınlar ve erkekler birbirlerini hiç tanımadan sanal ortamda rast gele birbirleriyle tanışıyorlar ve bir süre sohbetten sonra başlıyorlar: Eğitimli-eğitimsiz evli-bekar yaşlı-genç fark etmiyor. Birçoğu farklı bir kimliğe bürünüp kendi gerçek kişiliğini sakladığı için ekran başında rahat rahat herşeyi yaşıyorlar.
Başlangıçta çok fazlasıyla işlerine gelen bu durum zaman içinde psikolojilerinin bozulmasına neden oluyor. Yapılan davranış kendi içinde düzenli ve dengeli bir formda olmadığı için ilerleyen zamanla birlikte en hafifinden “suçluluk psikolojisi”ne neden oluyor. Neden suçluluk psikolojisi?
Çünkü ne kadar sanal olursa olsun herkes bal gibi biliyor ki yaptığı şey yasak ilişki. Buna bir anlamda zina da diyebilirsiniz. Günlük yaşamında “namus timsali” edalarıyla dolaşan bu kişilerkendi sanal âlemlerinde ağızlarına bile almak istemedikleri kelimeleri kendilerine yakıştırdıklarının farkında… Bu nedenle bilinçaltı vicdan devreye giriyor ve “Sen ne yaptığının farkında mısın?” diyor. Üstelik muhatabının kim olduğunu bile bilmeden…
Aslında bu bir ruhsal bozukluktur. Böylelerinin en kısa zamanda tedavi olması gerekir. “–mış gibi” yaşamak gerçekten koparak sanalda var olmaya gayret etmek psikolojik bir sorunun varlığına işaret eder. Ve yitirilen değerlerin…
İnsan kendisini harama götürecek meraklarından korumalı. Kendi nefsine zulmeden zalimlerden olmamaya özen göstermeli. Kendi sınırlarını belirlemeye çalışmalı. Sınırlarını zorlayacak veya kişiyi yanlışlık yaptığı duygusuna götürecek faaliyetlerden uzak durmalı. Çünkü insan bir kez bulaşıncakendisini oradan kurtarması zorlaşıyor. En baştan sapmamaya gayret edin. Oturup kendinizi suçlamak yerine dürtülerinizin aksine kürek çevirin yeter. (Mehtap Kayaoğlu)
(Bkz. Gençliğin Cinsellik İmtihanı M. Ali Seyhan NESİL YAYINLARI) | |
| | | parisa Özel Üye
Mesaj Sayısı : 420 Rep Gücü : 849 Rep Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/09/09
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Perş. Ekim 14, 2010 5:34 am | |
| Chatle evlilik olur mu?
Değerli Can Bey. İnternete ülkemize geldiği ilk andan itibaren ilgi duydum. Geçenlerde biriyle tanıştım. Konuştuk, telefon ve SMSleştik. Sonra da görüştük.
Yedik, içtik bir müddet yüz yüze görüştük. İş gelip evlenmeye dayanınca beni bir heyecan bastı. Karar veremiyorum bir türlü. Amacım sizden fetva istemek değil. Sadece chatle olan evliliklerdeki varsa sorunlarını ve çözüm yollarını yazmanızı rica ediyorum.
Dr. Can
* Bilgisayarda insanlar yazışıyor ve tanışıyorlar.
* Bazen her iki taraf; ama çoğu en az bir taraf bazı yalanlar söylüyor.
* İki taraf da yalan söylemese bile mesela Ben kumralımdeyince karşı taraf beğeniyor kendince...
* Sonra sesini hayal ediyor ve bir de telefonda dinliyor... Derken görüşüyorlar.
* Telefondaki ses bile mikrofon aracılığı ile olunca karşılaşıldığında yaşanıyor.
* Sonra bir müddet tanışma ve arkadaşlık süreci.
* Derken uyumsuzluklar hemen başlıyor.
* Mesela, bilgisayardan hiç gelmeyen ağız kokuları, çorap kokuları burun sızlatıyor!
* Beraberlikle gelen kıskançlık hezeyanları başlıyor. Oraya gitme, eteğini düzelt, nerede kaldın! vs...
* Sonra bazı ayrıntılar başlıyor. E, tabii aileler tanışacak, gelmeler gitmeler olacak. Şöyle bir bakılması gerekecek değil mi?
* Sıkıntılar, sıkıntılar... Formaliteler, formaliteler...
* Ne oldu! Sonunda yine görücü usulünün rükünleri işlemeye başladı! Dünürler, çeyiz bohçası, kova, sepet derken kayınvalide gelinde kusurlar bulur, baba damadın işini parasız bulur vs. muhabbetleri...
Yani sevgili Kariyer, vardır belki; ama chatte ya da internette aşk konusunda benim bildiğim mutlu sona ulaşan hemen hemen yok gibi... Daha 2003 Kasımında bir arkadaşım, 7 aylık evli iken ve eşi 3 aylık hamile iken, gelip Ben chatte başka birine âşık oldum diyerek hem çocuğu aldırttı, hem de boşandılar. Yani normal bir şey mi bu. İnsan görmediği kişileri hayalinde daha bi süslüyor. Dikkatli olmakta yarar var.
Dr. Can
*************
Sanal sohbet neden tehlikeli?
İnternet ortamında chat odalarına girip yabancı kişilerle sohbet etme ile ilgili yaşanan sorunlar gün geçtikçe artıyor. Peki durum nasıl bir sorun oluyor? İşte haber:
Son zamanlarda internet ortamında chat odalarına girip yabancı kişilerle sohbet etme ile ilgili yaşanan sorunlar hepimizi üzüyor... Bu sorunları göz ardı etmeyerek duyarlı olmak zorundayız.
Aksi takdirde birbiri ardına yaşanan hadiseler sosyal patlamaları da beraberinde getirecektir. Bunu önlemenin yolu kişilerin bilinçlenmesi ve problemlerinin farkında olarak çözüm yollarını araştırmalarıdır.
Sohbet etme duygu ve düşüncelerini başka kişilerle paylaşma herkesin ihtiyacı. Bununla beraber uygun kişilerle yapılmayınca da birçok sıkıntıya yol açıyor.
Kişi en yakınları, ailesi, arkadaşları dururken duygu ve düşüncelerini hiç tanımadığı kişilerle paylaşmaya neden ihtiyaç duyar? Bunun birçok nedeni vardır. Bunlardan başlıcaları şunlardır:
Yalnızlık duygusu.
Kişinin kendisiyle ilgilenen, ona zaman veren yakınlarının olmaması.
Boş vakti olup bir gayesinin olmaması.
Kitap okumaması, bir sanatla meşgul olmaması.
Arkadaşlarının olmaması.
Yakın kişilerin eleştirilerinden, yanlış anlamalarından endişe edip düşüncelerini onlarla paylaşmak istemeyip tanımadığı kişilerle bu ihtiyacını gidermeye çalışması.
Kendisiyle aynı fikir, duygu ve düşüncede olduğunu, ortak noktalara sahip olduğunu düşündüğü kişilerle bu ihtiyacını gidermeye çalışmaması.
Bütün bu nedenlere bağlı olarak bakıyoruz ki bazı hanımlar chat odalarında yabancı kişilerle (başlangıçta hemcinsleri bayanlarla) sohbet ihtiyacını karşılamaya çalışıyor, gerekçe olarak da eşlerinin iş yoğunluğu veya arkadaş toplantıları sebebiyle kendisiyle ilgilenmediğini gösterip buna mecbur kaldıklarını iddia ediyorlar. Yine bazı beyler chat odalarında sohbet ihtiyaçlarını gidermeye çalışıp kimisi eşlerinin aileleri, işleri, sağlık sorunları, küçük çocukları, arkadaşları gibi nedenlerle kendilerine vakit ayıramadıklarından buna itildiklerini söylüyorlar. Yine anne-babası çalışan veya aralarındaki fikri farklılıkları sebebiyle onlarla anlaşamayan, uygun arkadaş ortamı da bulamayan gençler sohbet ihtiyaçlarını chat odalarında karşılamaya çalışıyorlar. Kültür ve mizaç farklılıkları vb. nedenlerle ortaya çıkan karı-koca geçimsizliği gibi durumlarda da eşler sorunlarına makul çözüm yolları aramak yerine chat odalarında sohbet arkadaşları bularak kendilerini oyalıyorlar. Bir kısmı bunun sadece sorunlardan kaçış olduğunu, mazeretlerle bir yere varılamayacağını bilse de birçoğu yaptığının doğru olduğunu veya çaresiz kaldığını düşünüyor. Bu konuşmaların bir kısmı kişinin hemcinsiyle iken, bir kısmı da bazen farkında olmadan karşı cinsle olmakta ve sorunları daha da büyütmektedir...
Kişi ister evli ister bekar olsun birbirinden farklı, çeşitli sorunlarla karşılaşmaktadır.
Chat yapma, bazen bağımlılığa dönüşmekte bazen de yabancı bir kişinin verdiği zarar, kişinin kaçmak istediği sorunlardan kat be kat daha da zorlanmasına yol açmaktadır. Buna ait birçok örnek medyada yer almakta ve başka birçok sorun yanında ruhsal sorunlara da yol açmaktadır.
Kişinin gerçek kişiler yerine tanımadığı kişilerle konuşmayı alışkanlık haline getirmesi, gerçek ortamda yüz yüze sohbet etmek yerine sanal ortamdaki arkadaşlıklardan hoşlanması, içki kumar gibi zararlı bir alışkanlığa dönüşebiliyor, ailevi sorunlara yol açıp gençlerin ders başarısını, çalışanların verimliliğini düşürüyor. Forumlar, tartışma odalarında kişi kendisiyle ortak yanları olan kimselerle sohbet etme imkanı bulduğunu zannederken tanımadığı yabancı ve zarar verebilecek kişilere yakınlaşıp korumasız kalıyor. Zira sanal ortamda birçok kişi, kimliklerini çok kolay gizleyip karşı tarafı yanlış bilgilerle yanıltarak hayal kırıklıklarına yol açıyor.
Özel konulara girmeyin
Kişi tanımadığı kişilerle internet ortamında konuşmamalı, kendisi hakkında bilgi vermemeli, iş vb. gerekli konularda haberleşmek gerekiyorsa sadece işle ilgili konuşup tanıdığı kişi de olsa özel konularda sohbete girmemelidir. İnternet ortamında iletişim birçok yönüyle eksik olduğundan yanlış anlamalar gerçek dünyadakinden de daha fazla olmaktadır. Herhangi bir kişi tarafından rahatsız edilme durumunda en yakın kişilere bilgi verilmeli. İnternet bağımlılığı ve yabancılarla chat yapma bağımlılığına son vermek için hayatın olumlu, güzel yönlerine bakarak mutlu olabilmeyi öğrenmeli, hedef sahibi olmalı. Kitap okuma, kurslara katılma, spor yapma, vb. şeklinde çözümler üretmeli.
samanyoluhaber.com
*****************
Hala yapılan yanlışları farkedemeyen; şeytanın nefsini kandırdığı; yapılan bu yanlışı masum ve önemsiz gösterdiği kalpleri tertemiz!!! takva üzere olan !!! kardeşlerimizin olmasından. Hani Allah'ın Kuranda buyurduğu gibi " siz istesenizde onlar görmezler, Duymazlar Çünkü onların gözleri kör Kulakları sağırdır." mucibince inş. okuduklarımızı bildiklerimiz yaşayan kullardan oluruz.
ŞEYTAN ŞİMDİ OTURUM AÇTI !!!!!
Ama biz tenhalaşmıyoruz ki dedi genç kız gözlerini yere indirirken… Biz sadece sohbet ediyoruz.. konuşuyoruz güncel mevzulardan, yazıdan ve kelimeden, gidişattan... zaman zaman havadan ve sudan… bazen derinlemesine, bazen öylesine… ama saatlerce…
Tenhalaşmıyoruz dedi genç kız ısrarla… oysa neydi tenhalaşmak; kötü karakteri şeytan olan üç kişilik bir film seti… ya da iki kişinin şeytana yol haritası çizdiği bir yarışın en önde seyreden otomobili…bir yalnızın iki olabilmek adına nefsinde verdiği "kalbim temiz" brifingleri... kimine göre bir kapıyı kapatmak kadar basit bir eylem... kimine göre tüm kapalı kapıların üstüne kilitlendiği yarı karanlık bir sofa...
Bazen bir kadın ve bir erkeğin diğer tüm beşerin soluk alıp vermesi kadar çok bahaneyi “doğru düşünce ve prensip” duvarlarına vurması, çarpması, kırması ama yok edememesi…
Bazen de “biz iki olgun insanız, biliriz kendimizi” diyerek çiftlerin dağların zirvesinde, ya da ormanın gölgesinde, yahut ırmağın akışında, tenha adına en tenha neresi varsa orada bile tenhalaşamaması…yani yok edememesi o kesin hadis-i şerifi… sorumluluğunu buharlaştıramaması… o sorumluluk ki kadın ve erkeği saçından yada eteğinden kavrayıp kalabalıkların içine çekmeye muktedirdir…
Ama biz tenhalaşmıyoruz dedi kız üstüne basa basa… oysa ona göre sadece bir odada yalnız bırakılmışlık haliydi tenhalaşmak… bir bay-bir bayan; masa, koltuk ve sehpa, duvar, halı ve pencere…vs… oysa yaşanan neydi; bir bay-bir bayan; ekran, kablo ve teller, kodlar, 01 ler, adresler…vs…
Bu açıdan bakmayı sevmedi genç kız “seslerimizi duymuyoruz mesela” dedi … oysa ses, havanın ses tellerini titretmesi ve dilin beyinden aldığı emirle o çıkan tınılara hükmetmesi demekti; ya dilim elime inip, parmaklarıma yürürse... mesela tuşların her biri ses teli hükmüne geçip, parmaklar dil gibi ona hükmediyorsa… öyle ya dile hükmeden akıl, parmağı başıboş bırakmaz değil mi?
Ama bakışlar yok dedi kız... gözler, anlamın ruhtan süzülerek ışıldadığı tek yerdir dedi... "kaş ve göz yok!"dedi … oysa bakış; bir anlık iletinin yanıp sönen sarı lambasından sadece birkaç “an” daha fazla yaklaştırır günaha… camların önünde sevdiğinin bir bakışını yakalamak isteyen insanın duyduğu iştiyakın belki yüzde kaçını, muhabbet ve ünsiyet kurduğu bir kişinin “oturum açıldı” panosunu görünce de hissedebilir insan dediğin… söz bakıştan daha tehlikelidir bazen... aşık olduğu kişinin gözlerine yanıp yakılan bir insan iş muhabbete gelince dumura uğrar bazen.. yine ve daha fazla sözleri kalbi güneş gibi saran bir insanın gözlerini görmez olur aşık…yani söz o bedenin gözü, saçı, eli, ayağı oluveririr…
Ama harama giden bir ayak, harama uzanan bir el yok ki dedi kız; oysa bazen tüm küçük adımları koca bir adıma sığdırıp tek adımda bulaşırız günaha… ve elin tek bir hareketi ve bazen masum bir “tık” sesi ; bazen o kadar da masum ve yalın olmayabilir… illa günah sıcak ve akıcı mıdır…seni alıkoyan her günah ister millerce uzağında olsun, ister ışık hızı yakınında olsun senin ceza sebebindir…
Bir başka mütedeyyin bey ben eşimi aldatmam ki dedi özelindeki 12. bayanla konuşurken… biz nitelikli sohbet ediyoruz... sözüm ona beyin fırtınaları estirmektedirler… içeride yan odada çocuklarına laf anlatmaya çalışan hanımsa kendisine ne zaman sıra gelecek diye bekler durur… beklesin bey irşad etmektedir, cihad yazıları yazmaktadır…
Normal yaşantısında tek bir beyle bile kişisel muhabbete girmeyen dindar bayanların adres defterinde onlarca bey ve bilgisayar başında geçen onlarca saat… “kendin”leştirirsin yazıyı ve imgeleri.. komiksindir… cazipsindir… denksindir.. ama çoğu kez Allah’a yalan söylersin… ben sadece din adına yazıyorum, öğrenip-öğretiyorum dersin… "kardeş" dersin ama bunun şimdilik olduğunu bilirsin…
Velhasıl; insan gittiği her yeri kendileştirir… sanalı da, hayali de… içindeki isyankar yanına bir rumuz takar, isyan eder sinirlendiği konu başlıklarına… içindeki saldırgan yanına bir isim takar sevmediği şahıslara saldırır… kalbine hapsettiği aşık yanına bir isim takar ve site site maşukunu arar… bazen gününde değildir mütevazı takılır… ama asla ve asla kendi ismini kullanmaz.. kendi ismi mütevazi olamayacak kadar dik, saldırgan olamayacak kadar asildir… Aman canım sanal ortamdayız dedi kız son koz olarak… unutmayalım ki; tüm yaratılmışların ve tüm buudların, bildiğimiz-bilmediğimiz tüm alemlerin ve dahi sanal alemin ilahı yine Allah (CC) tır. Ve şeytan kendini götürdüğün her yerde ya eline ya parmağına musallat olmaya devam edecektir…
Ayşegül Genç
*************
Messenger’da Çin’i bile solladık
Türklerin en sevdiği işlerin başında gelir sohbet etmek. Neredeyse genlerimize kadar işleyen bu özelliğimizi artık sanal âleme de taşıdık ve yeni bir dünya rekoruna imza attık. Bu uğurda nüfusu bizden çok fazla olan ABD’yi geçmek şöyle dursun 1,3 milyar nüfusa sahip Çin’i bile bilgisayar başında sohbet yaparak solladık.
Adeta “Türkler sohbeti sever” sözünü boşa çıkarmamak için yemedik, içmedik bilgisayarın başında sabahladık. Guinness Rekorlar Kitabı’na girecek bir performans sergileyen 118 milyon MSN Messenger abonesinin girişimleri neticesinde dünya beşinciliği koltuğuna kurula kurula oturduk. Ne mi kazandık? Bu sorunun cevabını henüz kimse net olarak açıklayamıyor; ama “Chatseverler, bu hızla giderse bir yıl sonra kesin birincilik koltuğuna otururuz” söylentileri şimdiden kulaktan kulağa dolaşmaya başladı bile.
Zira Microsoft’un patronu Bill Gates’in açıklamaları da bu yönde. Türkiye internet üzerinden gönderilen mesaj sayısında Japonya’yı 22’ye katlarken, Çin ve Amerika gibi ülkelerin de önüne geçti. Abone sayısında Türkiye’nin gerisindeki ülkeler arasında Çin ve İngiltere de var. Microsoft MSN’nin Ortadoğu ve Afrika bölgesi sorumlusu Ebru Çapa, 31 Mart 2006 tarihi itibarı ile Türkiye’de MSN abone sayısını 11 milyon 789 kişi olarak açıkladı. Çapa, ülkemizin bu sayı ile 12 milyon 188 bin aboneli Fransa’dan hemen sonra geldiğini kaydediyor.
Yine Microsoft’a göre, Türkiye’de MSN kullanıcılarının listesinde ortalama 66,8 kişi bulunuyor. Ayda ortalama 16,8 milyon konuşma penceresi açılıyor. Bu sohbet penceresi sayısında da Avrupa’yı geride bıraktık. Almanya ve İtalya bizi yakın takibe alan iki ülke.
13 MSN ülkesi, bir Türk’e emanet
Türklerin bu işi çok sevdiğini keşfeden Bill Gates, Türkiye dahil 13 ülkeyi Ebru Çapa’ya emanet etti. Daha önce Microsoft Türkiye’de çalışan Çapa, bugün İsrail, Güney Afrika ve Suudi Arabistan’daki chat meraklılarını yönetiyor. Tabii ki bu başarı sadece MSN ile sınırlı kalmıyor. ******* kullanımında da dünya sekizincisi olduk. Şirketin web tabanlı e-posta servisi *******’de 31 Mart 2006 itibarıyla 8 milyon 675 bin ‘tr’ uzantılı posta adresi bulunuyor.
Aman dikkat! Chat’in fazlası zarar
Dünyada 900 milyon kullanıcı, 285 milyon internete bağlı bilgisayar, Türkiye’de ise 8 milyon civarında kullanıcı ve 300 bin civarında internete bağlı bilgisayar bulunuyor. Bilgisayar başı sohbetler, boşanmalara kadar varan sonuçlar doğuruyor. Türkiye’de kadınların yüzde 7,6’sının erkeklerin ise yüzde 20’sinin internet kullandığını belirten uzmanlar, chat’in bir süre sonra insanları bilgisayara bağımlı hale getirdiğini vurguluyor. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Evlilik Danışma Merkezi sorumlusu Psikiyatrist Dr. Rukiye Hayran’a göre, karşı cinsle chat yapma merakın sebebi eşler arasındaki iletişimsizlik. İnsanların yakınlık kurma, ilgi, şefkat gösterme duygularını kaybettiğine dikkat çeken Hayran, büyük şehirlerde insanların evli olsalar bile kalabalıklarda yalnızlık yaşadığını belirtiyor. “Sanal âlemde tanımadığı insanlarla sınırsızca her konuda konuşmak insanların merak ve macera duygularını da tahrik ediyor. Kimi zaman sigara, kumar gibi bağımlılık haline gelebiliyor bu istek.” diyor.
Chat yaptığı kişi kızı çıktı
51 yaşındaki Çinli’nin, chatte tanıştığı genç kızla buluşmak istedi. China Daily gazetesinin haberine göre, ismi ‘Zhu’ olarak açıklanan adamın 1 hafta boyunca yazıştığı kişi kendi kızı çıktı. Yine benzer bir örnek Türkiye’de yaşandı. Uzun süre chat yaptığı kadına buluşma teklif eden A.D., gittiği restoranda kötü bir sürprizle karşılaştı. Randevu verdiği kişinin kendi karısı olduğunu öğrenen adam şoka girdi.
Yargıtay, chat yapanı boşuyor
Eşinin internette chat yaptığı kadınlara bekâr olduğunu yazdığını ve aldattığını iddia eden Ş.A., yerel mahkemeye boşanma davası açtı. Eşi boşanmamakta direnince Ş.A., eşinin chat ve elektronik posta dökümlerini mahkemeye delil olarak sundu. Mahkeme, AŞ.’nın sunduğu delillerle boşanmasına karar verdi.
ZAMAN
****************
Siyah atlı Prens eşlerini beğenmeyip chatta beyaz atlı aşık arayanlara
Sefih medeniyetin kaynağı olan batının eliyle gelen bütün teknolojik icatlar,felsefi fikir akımları hayatımıza kolaylıkların yanında felaketlerde getirmiştir. Bu kolaylıklar ve nimetlerden birisi de internettir. İnternetin en büyük yararı ağ üzerinden bilgisayar aracılığıyla dünyanın her tarafıyla bilgi alışverişi yapma,gerekli bütün ilimlere ulaşma, insanlarla dünyanın öteki ucunda bile olsa yüzyüze görüşüp konuşma imkanı vermesidir. B imkan dışında. Bu görüşme yollarından birisi olan ve daha çok birbirini tanımayanların tanışma ortamı olan Chat denilen sohbet odalarıdır.
İnternet hayatımıza ve evlerimize girdikten sonra sohbetlerin mecrası değişti. Evlerin içerisindeki ahali sanki şimdiye kadar mutsuzmuşlar gibi,derttaşları sırdaşları yokmuş gibi bir tevehhümle birden dert küpüne döndüler,birden evler matemhaneyi umumi suretini aldı,psikoloji,biyolojik,fizyolojik rahatsızlıklar evlerde baş göstermeye başladı bu hüzünlü evlerde rahatlama. Nefes alma,gevşeme,mutlu olma için yol olarak internetin sohbet odaları seçildi ve haliyle evler üzerinde ki tevehhüm edilen,vehim ve zanlara dayanan kara bulutlar dağılmadı iyice toplandı ,çünkü sanal alemlerde chatta aranan teselliler yerine evlerde eşler arasında sadakati,hoşgörüyü ,sevgi ve saygıyı yıktı. Chat ile aldatmalar neticesi canları aldı,şeref ve namusları paralayarak nikahları da aldı götürdü. Geriye ise elemler,firaklar,ihanetler,nefretler,acılar bıraktı.
Masumane başlanan chat serüvenleri eşler arasında ihanete dönünce bazıları soluğu mahkemelerde aldı,ihaneti kaldırmayanlar ise eşlerini öldürerek soluğu hapishanelerde aldılar. Evli veya bekarlar arasında dostane yapılan muhabbetler için kalkip Almanyalardan Türkiye ye gelen,bir şehirden öteki şehre giden uçkur müptelası bayanların muhabbetleri yatak odalarına taşınınca . Resimlerini çekip kendilerine şantaj yapan sanal aşıklarının elindeki ihanet belgeleri netlerde,şantaj için ellerde dolaşınca mağdur bayanlar milyonlara rezil olma pahasına kalan namuslarını kurtarmak için. Soluğu savcılıklarda aldılar.nette macera heyecan arayan kızlar sanal kahramanların peşinden sürüklenmek neticesinde soluğu kadın tacirlerinin kucaklarında aldılar. Yada macera ararken farkında olmadan konuştukları sanal kahramanları kendi eşleri ,babaları,abileri çıktığını görünce soluğu intiharda aldılar. Yada sanal kahramanlarının kendileri için özel olarak hazırladığı son durağı olan yatak odalarında gözlerini açtılar.güvendikleri kahramanlarının mertliklerinin kurbanı olarak onlarca erkeğe fantezi olsun diye tecavüzüne maruz kaldılar.
Chatlarda,sohbet odalarında sanal kahramanların sözlerine ve yalanlarına aldanıp tuzaklarına düşenlerin yüzde yetmişi hem rezil hem zelil oldular. Görsel ve yazılı medyanın haberlerini istemeden süslediler. Bu sanal aldatıcı ve gerçek sevgi ve muhabbetin olmadığı ve her şeyin menfaat üzerine ve uçkur üzerine kurulduğu bu alemde herkes zararlı çıktı. Macera arayanda ,hakiki dost arayanda. Tebliğ yapanda sanal kahramanları çoğunun kabusu oldu. Kiminin ruhunu kiminin kalbini kiminin de namusunu şerefini yaraladı. Yanıbaşında ki insanlara güvenmeyip de ,onlardan dost aramayıp da sanal aleminin yalancı uzaktan hoş görünen sesine ve ışıklarına aldanmanın cezasını yanıbaşındakilerini de kaybederek ödediler. Fantazilerin esiri olan kadınları yüzlerce erkeğin yatağına sürükledi Chat.. Günde elli kere eşiyle çiftleşme kabiliyeti olan hayvanları taklid etmede yarışına gitti..
Chat yüzünden aldatmalarda dünya birinciliğine çıkılarak boşanmaların hızına Chat sayesinde hız verildi.
Chatlar sanal randevu evlerine döndü.sanal pezevenkler türedi,sanal fuhuşların buluşma yerleri oldu Chat odaları. Kadın arayan kadınlar,erkek arayan erkekler,erkek arayan kadınlar, kadın arayan erkeklerin pislik mezbelesine ve arenasına döndü Chat odaları,siyah atlı eşini beğenmeyen kadınların beyaz atlı aşık aradıkları yerlere döndü Chat odaları, Mümin eşlerine alternatif olacak alim erkek aramaya başladılar mümine kadınlar chat odalarında, haram olan fantezilerini gerçekleştirmeyen eşlerine alternatif olarak fantezilerini gerçekleştireceği türbanlı , çeyrek tesettürlü, modern Müslüman geçinen kadınlar aradılar Chat odalarında, kanıyla canıyla bütün varlığıyla sevdikleri eşlerini fantezi uğruna boynuzlama sevdası ile günübirlik güçlü erkekler aradılar kadınlar chat odalarında, çoğusu Chat odalarında aradıkların buldular çünkü aradıkları da onları arıyordu. Çoğunluğu bu macera ve aramanın neticesinde bir lezzete mukabil binlerce elem keder zillet buldular. Sanal kahramanları çoğunun kabusu oldu. Felaketi oldu milyonlarca insanın dillerinde sakız oldu, Kuran ile Allah'la (c.c.)(c.c.) mülaki olma şerefini şerefsizce bir fasıkla muhabbete tercih ettiler. Peygamberi tanıma şerefini inançsız bir gafili tanıma şerefsizliğine tercih ettiler. Kendilerini dünyada rezil Ahirette zelil olmaya mahkum ettiler chat yüzünden. Allah (c.c.) kitapları ile Rab'bi ile Kuran ile Peygamber ile manevi chat yapma lezzetini versin. !!! Bu yeter de artar da. !!! Çünkü dost isteyene Allah (c.c.) yeter, yaran isteyene Kuran yeter. !!!
M.KAKÇA
*************************
Çocukların odalarında 24 saat açık bomba var! (adsl)
Evdeki bomba ADSL
Çocukların odalarında 24 saat açık bomba var!
Murat ilköğretim 5. sınıf öğrencisi. Babası ona bilgisayarı bir yıl önce aldı. Bu yılın başından beri de internete girebiliyor. Her akşam saatlerce internette geziyor. Çünkü Türk Telekom’un ADSL kampanyası ile sabit bir ücretle sınırsız internet imkanından faydalanıyor. İnternet birçok ödevini yapmada ona büyük fayda sağlıyor. Ama interneti sadece ödev yapmak için kullanmıyor. Anne Feride Hanım, oğlunun bu sene çok ders çalıştığını ve odasından çıkmadığını söylüyor. Odasında, bilgisayarın başında her gece farklı sitelere girmek onun için büyük eğlence. Feride Hanım, baba Yusuf Bey, internetten hiç anlamıyor. Zaten Murat da anne-babası odaya geldiğinde bilgisayar ekranında görünmesini istemediği şeyleri onlardan rahatlıkla gizleyebiliyor. Anne-baba da çocuklarının zararlı sitelere çok rahat girilebileceğini bilmiyor. Evine ADSL alanlardan biri de Fuat Bey. Önceleri oğlu Sedat için çok iyi olacağını düşünmüş. Ama iki ay geçmeden interneti kapatmış. İşten erken geldiği bir gün bilgisayarın başına geçip, merakla internete sarılmış. Merakı giderek moral bozukluğuna dönüşürken, oğlunun girdiği sitelerin bir dökümünü çıkarıp birkaçına girmiş. “Aman Allah’ım!” şokuyla sarsılırken, en ahlaksız sitelerin ne kadar da çok olduğunun farkına varmış. “Bu fotoğraflar, bu saçma-sapanlıklar insanın beynini bulandırır.” düşüncesiyle ertesi günü internet aboneliğini sona erdirmiş... Sedat bu işin henüz ekonomik gerekçelerle olduğunu zannediyor...
Sınırsız internet kullanıcılığında çocukların kullanım oranı giderek artıyor. Artık ilköğretim öğrencileri de internete giriyor. Birçok ailede internetten dolayı sorunlar oluşmaya başladı. Çocukların odalarına konulan ve sınırsız bağlanma imkanı olan internet dünyası, çocukların ve gençlerin dünyalarını altüst ediyor. Her türlü gayri ahlaki siteye kolaylıkla ulaşılabiliyor, kontrolsüz chat yapılabiliyor. Sapık ilişkilerin normalmiş gibi resmedildiği birçok site yeni ergenlik çağına girmiş çocukları cinsel yönden tahrik ediyor. Genç kızlar ise daha çok chat yaparak, gecelerini internet başında geçiriyor. Ödev konusunu ararken, rastgele çıkabilecek herhangi bir uygunsuz site, çocuğun yenilerine girmesini de açılan pencerelerle teşvik ediyor. İnternette en çok kumar, cinsel, e-posta ile rahatsız edilme (spam), bilgisayara virüs bulaştırma, Truva atı (trojan) yerleştirme olayları dikkat çekiyor.
International Crime Analysis Association (ICAA) tarafından İtalya’da yapılan ve çocukların internette dolaşırken karşılaştıkları riskleri ve buna tepkilerini tespit etmeyi amaçlayan “İnternet Çocuk Risk Algılama” adlı araştırmaya göre, çocukların yüzde 27’si denetimsiz olarak internette dolaşabiliyor. Türkiye’de bu oranın çok daha yüksek olduğunu söylemek mümkün.
Kumarhaneler sanal aleme taşındı
Türkiye’de yasaklandığı için internete taşınan kumarhaneler, birçok siteye reklam vererek yeni müşteriler buluyorlar. Çarkıfelek tabir edilen, televizyonlardan aşina olunan renkli oyun alanları reklamlarda kullanılarak ziyaretçiden “tık”lanması isteniyor. Bağımlılarına zahmetsiz kumar oynama ortamı sunan sanal kumarhaneler yeni bağımlılar üretmek için çırpınıyor. Sivil toplum kuruluşları tarafından da bu felakete zaman zaman dikkat çekiliyor. Ancak yetersiz. Ankara Ticaret ve Sanayi Odası’nın hazırladığı rapora göre, milyonlarca Türk, sanal kumarhanenin kapılarından tıklayarak giriyor. Evde ya da internet kafede oturup, yalnız ya da arkadaşlarıyla, zaman zaman da ebeveynleriyle sanal kumarhanenin kapısını tıklayan Türkler; 21, Rulet, Poker gibi oyunlar oynayabiliyor. Dünyanın dört bir yanındaki futbol, basketbol, at yarışı, boks, tenis maçları için iddiaya girebiliyor. Kumar sitelerinin büyük çoğunluğu yurtdışı kaynaklı. Ancak Türk pazarının büyüklüğü yabancı bahis ve kumar şirketlerinin iştahını kabartıyor. Siteler birbiri ardına Türkçeye geçiyor. Türkçe bahis ya da kumar oynatan sitelerin sayısı artık yüzlerle ifade ediliyor. Türkiye’de internet üzerinden kumar ve bahis oynayanların sayısı 1 buçuk milyonu buluyor. Milli Piyango İdaresi’ne göre Türkiye’de online kumarhanelerin yıllık cirosu 1 milyar dolara ulaşmış durumda. İngilizlerin Türkiye’de yaptığı bir araştırmaya göre ise bu rakam 5 milyar doları buluyor.
Kumar bağımlılarının yüzde 75’ini sanal ortamda kumar oynayanlar oluşturuyor. Sanal kumarhanelerde bilinenin aksine yalnızca erkekler oynamıyor. Rapora göre, bağımlılar arasında kadınlar ve çocuklar başı çekiyor. Çünkü bayanlar büyük oranda dışarıdaki kumarhanelere gidemiyor. Çocuklar ise merakla başlıyor. Birkaç kez bedava kumar oynayan gençler, sonunda paralı kumarın pençesine düşmekten kurtulamıyor. Bedava oyunların bağımlılık yaparak kumar hastalığına dönüşebileceğini düşünemeyen ebeveynlerin, çocuklarının bu sitelerde dolaşmasına izin verdiklerine, kimi zaman birlikte oynadıklarına raporda dikkat çekiliyor. Bazı siteler 18 yaşın altındaki çocukları kabul etmediğini söylüyor; ancak tıpkı sigara paketlerinin üzerinde yazılı olan “yasak” gibi göstermelik kalıyor. Hatta bazı siteler, ebeveynlerinin kredi kartını kullanmak koşuluyla kumar oynanmasına izin veriyor. Yine bazı sitelerde promosyon veriliyor, bonus dağıtılabiliyor. Örneğin 100 Euro depozit verenlere 30 Euro bonus kredi açılıyor.
Türkiye’de bir milyondan fazla internet kullanıcısı var
Milli Eğitim Bakanlığı’nın dizüstü bilgisayar kampanyasıyla 85 bin öğretmen bilgisayar sahibi oldu. Türk Telekom’un öğretmen ve öğrencilere yönelik yaptığı ADSL kampanyasıyla da 1 milyon abone sayısı aşıldı. Artık, birçok evde internete ulaşabileceğimiz, televizyon gibi 24 saat açık bilgisayarlar var. Eskiden normal modemle çevirmeli ağı kullanarak internete ulaşanlar ‘çok para yazmasın’ diye işlerini çabucak bitirip bağlantıyı keserlerdi. Şimdi ise ‘nasıl olsa ücreti sabit, açık bırakayım çoluk-çocuk rahatlıkla kullansın’ deniliyor. Hatta web kamera aracılıyla görüntülü olarak iletişim kurma, sesli görüşme ve sohbet etme kolaylaştığı için birçok kişi internet bağımlısı haline gelmeye başladı. Bütün dünyanın internetle tanıştığı, öğrencilerimizin okullarda bilgisayarla tanışıp internet kullandığı dönemde velilerin de bilgisayar kullanmayı öğrenmeleri zorunluluk haline geldi.
Filtre programınız var mı?
Zararlı içeriğe ve virüslere karşı filtre programlarıyla korunmak mümkün. Bu koruma yüzde yüz değilse de yüksek oranda güvenlik sağlayabiliyor. Uydu anteni kullanarak televizyon izleyenler, dekoder tercih ederken ‘çocuk kilidi’ olanları satın alarak çocuğun her kanalı izlemesinin önüne geçebiliyor. Bu uygulamanın benzeri internet için de mümkün. Site engelleme hem modemle hem de programlarla yapılabiliyor. Modemlere adres yazarak internet kullanıcısının girmesini engelleyebiliyorsunuz.
Ziyaret edilen sitelerin istatistiki bilgilerini tutan ve uygun görülen sitelere girilmesine izin veren e-filtre programı yapay zeka teknolojisiyle çalışmakta. İnternetten kısıtlı kullanımı www.efiltre.com adresinden indirip deneyebilir, sonra beğenirseniz satın alabilirsiniz.
4 milyon siteye girmeyi engelleyen programlar var
Eğer hem zararlı sitelere girmeyi önleyeyim, hem de virüslere, art niyetli kişilerin saldırısına karşı tedbirimi alayım diyorsanız internet güvenlik paketlerini tercih edebilirsiniz. Birçok anti-virüs programının zararlı sitelere karşı tedbiri var. Birkaçını inceleyip, beklentilerinize göre kararınızı verebilirsiniz. Bu güvenlik paketlerinden biri de Symantec’in Norton’un Internet Security programı. Virüslere ve hacker’lara karşı güvenli korumanın yanı sıra web sitesi sınırlama özelliği de var. Web sitesi sınırlaması ile çocuğunuzun internet erişimini kontrol altına alabilirsiniz. Türkçe siteleri de kontrol altına alan bu program 50-60 dolar civarından satılıyor. 4 milyon civarında zararlı site adresine girmenin engellendiği programın bir özelliği de sürekli güncelleniyor olması.
Siz şimdilik “İnternet güvenlik paketi ve ebeveyn filtresi almak istemiyorum. Modemle kısmi engelleme de işimi görür.” diyorsanız, birçok modem, kullanıcısının belirlediği adreslere girmeyi engellemeyebiliyor. ADSL modem markalarından Yaksu’nun Türkiye Teknik Müdürü Erhan Yazgan, “Modemler, adres filtrelemenin yanı sıra evde çalışanlar için ilave güvenlik desteği sağlamakta. Kötü niyetli bilgisayar korsanlarına karşı güvenliği korurken, bilgisayarınızın internette hangi uygulamaya müsaade etmesini istediğinizi belirlemenizde yardımcı olmakta.” diyor.
Bu tedbirleri almak da bazen gençlerin bilgisayarda uygunsuz sitelere girmesinin önüne geçmeyebilir. Onun için bilgisayarın çocuğun odası yerine en çok kullanılan oturma odasında olması da lüzumsuz kullanımın önüne geçecektir.
2010’da öğrencilerin tamamı internet kullanacak
Devlet Planlama Teşkilatı’nın Peppers&Rogers adlı danışmanlık kuruluşuna hazırlattığı rapora göre, Türkiye’nin büyük çoğunluğu birkaç yıl içinde internet kullanıyor olacak. Rapora göre internet kullananların oranı 2010 yılında yüzde 51, internet kullanan öğrencilerin oranı ise yüzde 96 olacak. Çalışanların yüzde 77’si, internete bağlı bulunan evlerin oranı yüzde 48, internetten alışveriş yapanların oranı yüzde 30’a yükselecek. Her dört kullanıcıdan biri güvenlik sorunuyla karşı karşıya kalacak.
Anne-babalar da bilgisayar kullanmayı öğrenmeli
Birçok kişi, bilgisayar kullanmaktan korkuyor. Özellikle yaşı kırkın üzerinde olanlar. Bilgisayar ve interneti yeni, genç nesle bırakıyorlar. Aile arasındaki konuşmalarda, “bizim çocuk iyi bilir” deyip geçiliyor. Ebeveynlerin bilgisayardan korkmaması lazım. Okur yazar olmayan bir ebeveyn, nasıl ki okula giden çocuğuna yardımcı olamayıp eziklik hissederse bilgisayar ve internet okur yazarı olmayan veliler de aynı ezikliği hissedebilmekte. Sorduğu sorulara cevap alamayan çocuk, bir süre sonra “annem-babam bu işten anlamaz” hissine kapılmakta. Artık o alanda bildiği gibi davranmakta. Kimseye karşı da sorumluluk hissetmemekte. Hatta bir süre sonra kendisinin daha bilgili olduğuna inanmakta. Bunun çözümü, bilgisayar kurslarına gitmekte. Bu eğitimi alabileceğiniz birçok eğitim kurumu var. Size en yakın halk eğitim kurslarına da müracaat edebilirsiniz. Eğer bilgisayar kullanım kursu yoksa bile talep üzerine açılabilmekte. Eşiniz, dostunuzla birlikte müracaat edip toplu halde eğitim alabilirsiniz.
Rahatsız edilmek istemiyorsanız her yere e-postanızı yazmayın
Birden fazla e-posta sahibi olmakta fayda var. Bazen program indirmek veya üye olmak zorunda kaldığınız sitelere çok kullanmadığınız e-posta adresinizi verebilirsiniz. Çünkü bazı siteler verdiğiniz adresi paylaşma yoluna gidiyorlar. Sonra size tanımadığınız kişi ve sitelerden lüzumsuz e-posta gelmeye başlıyor. Posta kutunuz sık dolmaya başladığı için de spam olarak isimlendirilen, istenmeyen e-postalardan kurtulmanın yollarını arıyorsunuz. E-posta tuzaklarından biri de “Lösemili hastaya yardım için lütfen bu e-postayı 10 kişiye gönderin” şeklinde gelen mailler. Bazı uyanıklar bu yöntemle e-posta adresleri toplayıp satıyorlar. Bunu size “elimizde binlerce e-posta adresi bulunmakta” şeklinde gelen adres pazarlama maillerinden görebilirsiniz.
ACİLEN YAPILMASI GEREKENLER
1. Çocuklarınızla iletişim kurun. Pornografik spam, e-postalar gibi uygunsuz içeriğin zararları konusunda açık ve net konuşun.
2. Bilgisayarı çocukların odasından çıkarın. Herkesin ortak kullanım alanı olan bir odaya yerleştirin.
3. Sınırsız internetiniz olsa bile internet kullanımına sınır getirin.
4. Çocuklarınızın online alışkanlıklarını öğrenin. Müzik indirme, online oyunlar, msn gibi ne tür aktivitelere katıldığını bilin.
5. Spam’e engel olun. Bir spam filtreleme yazılımı ile çocuklarınızın rahatsız edici mesajlar almalarını engelleyin.
Alıntı...
************************ GENÇLERE “HAYA” YAKIŞIR
Allah Resulu (sav) Ensar’dan bir kişinin yanından geçerken, onun kardeşini utanmaktan vazgeçirmeye çalıştığını gördü. “Onu kendi haline bırak; çünkü haya imandandır!” buyurdu.
Haya mümin ahlâkıdır. Edep, kulluk ve tüm güzellikler haya ile gelir. Şimdilerde anne-babasının, öğretmeninin yanında bacak bacak üstüne atabilen, uzanabilen, kendinden büyüklerin huzurunda hiç çekinmeden sigara içebilen gençlik, haya duygusundan yoksun olduğu için bu halde.
Eskiden bir şarkıyı güftesindeki bazı uygunsuz cümlelerden ötürü reddederken şimdi güftesi bir uçtan bir uca ahlâksız, klibi tamamıyla müstehcen şarkıları çocuğumuzun dilinde duyduğumuzda "Ne güzel de sesi varmış benim yavrumun!" demekle yetiniyoruz.
Genç kızımız ve oğlumuzla beraber izlediğimiz dizilerde hoşumuza gitmeyen bir bölüm olursa zaplayıp, bir müddet sonra aynı kanala dönerek eğlencemizden ödün vermiyoruz. Eğlence, espri, popüler kültür derken çoğalan eksilerimizin arasında çocuklarımıza “haya”dan bahsetmek aklımıza çoğu kez gelmeyebiliyor.
“Rasulullah, perdenin arkasındaki bir genç kızdan daha fazla haya sahibiydi”
Gençlere haya duygusunu aşılayabilmenin en güzel yolu yaşayarak göstermektir. Onlara bu konuda öncelikle büyükler örnek olmaya çalışmalı. Eğer kendimiz örnek olmada yetersiz kalıyorsak, onları örnek alabilecekleri şahsiyetlerle tanıştırmayı ihmal etmemeliyiz. Bu şahsiyetlerin ilki Efendimiz (sav) olmalı. Gençleri, alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz'deki (sav) zirve ahlâkın izlerini sürmeye teşvik etmeliyiz. Ebu Said el-Hudri'nin (r.a) ifade ettiğine göre Allah Resulu (sav), perdenin arkasındaki bir genç kızdan daha fazla haya sahibiydi. O'nun gençlik çağında, Arap yarımadası hayasızlıklarla dolu bir görüntü arzetse de Efendimiz (sav) cahiliye âdetlerinden uzak kalmış ve ömrünü, hususiyetle gençlik dönemini, eşine az rastlanır haya örnekleriyle süslemiştir. O’nun gençliğinde halk Kâbe'yi çıplak bir şekilde tavaf etmeyi âdet edinmişken Efendimiz (sav), gerek tavafta gerek sair vakitlerde hiçbir zaman böyle bir tutuma yeltenmedi. Kötülüklerin yer aldığı meclislere gitmekten haya etmiş, çirkinliklerden bahsetmemeye özen göstermişti. Efendimiz (sav), haya hakkında en güzel öğüdü ashabına şöyle ifade buyurmuştur: "Haya insan için zinettir…"
Haya duygusu, yanlıştan uzaklaştırır
Gençlere haya duygusunu anlatırken Allah’tan (c.c) utanmanın önemine değinmeyi ihmal etmemeliyiz. Çünkü Allah'tan utanmak, hayanın hem kökü ve hem de meyvesi mesabesindedir. Allah'tan utanan bir kul, o utancı sayesinde insanlardan da haya eder. Allah’a karşı duyduğu haya hissiyle dini müeyyidelere tâbi olur.
Bir gün İbn-i Ömer koyun otlatmakta olan bir çocuğun yanına giderek koyunlardan birini kendisine satmasını ister. Çocuk, satamayacağını çünkü koyunların kendisine ait olmadığını söyler. İbn-i Ömer, “Sahibine, ‘Koyunu kurt yedi!’ dersin. Böylece para da cebinde kalır” der. Çocuğun cevabı kendisindeki güzel ahlakı yansıtır: “Sahibime ‘kurt yedi!’ diyeceğim. Peki söyle bana, Allah (c.c) bunu görmeyecek mi!...”
Haya duygusu kişiyi yanlış işlerden alıkoyar. Efendimiz (sav), "Utanmıyorsan dilediğini yap!" buyururken, insanın fıtratında bulunan haya hissinin nasıl kuvvetli bir otokontrol sistemi olduğuna dikkat çeker. Hayanın sembolleştiği Peygamberlerden biri olan Yusuf Aleyhisselam, ona yaklaşmayı arzu ettiğinde odadaki putun üzerini örten Züleyha’ya neden böyle yaptığını sormuştu. “Puttan utandığım için” demişti Züleyha. Yusuf Peygamber’in sözleri manidardı: “Sen sahte olan ilahından haya ediyorsun, ya ben Rabbim’den nasıl utanmam!”
Utanma duygusuna sahip gençlerimize her zamankinden daha çok muhtaç durumdayız. Çünkü haya eden bir genç, ne ebeveyninin ne de kanunların ikazına ihtiyaç duyar. Hayası onu kötülüklerden uzak durmaya sevk eder.
H. Bektaşoğlu Semerkand Aile
*******************
Kadının hayâ perdesi kalkınca...
Bilhassa son yıllarda internetin ülkemizde yaygınlaşmasıyla hayasızlık çok hızlı bir şekilde artış göstermektedir. Toplumumuzda, edeb dışı görüntüler ve yazılar gün geçtikçe sıradan, normal bir hayat tarzı şeklinde sunulmaktadır. Bazan daha ileri gidilerek dini günlerde yapılmaktadır bu sunum.
Örnek mi istiyorsunuz, işte size “Feshane Direklerarası” şenlikleri. Mübarek ramazan ayı münasebetiyle düzenlenen, “Feshane Direklerarası” şenliklerinde kadın şarkıcıların, transparan denebilecek kıyafetlerde sahneye çıkartılması en başta ramazan ayına hakarettir, dolayısıyla dinle alay etmektir. Bununla yapılmak istenen; orucunu tutan, hatta namazını da kılan fakat, akşam olunca da içkisini içen, haram helal demeden her türlü eğelencenin çinde olan bir toplum ortaya çıkartmak. Eğer bir toplum bu hale gelirse zaten iş bitmiş demektir. Çünkü hayasızlıkla ile iman bir arada kalamaz.
Cebrâil aleyhisselâm, aklı, hayâyı ve îmânı Âdem aleyhisselâma getirip,”Yâ Âdem! Allahü teâlâ sana selâm ediyor. Getirdiğim şu üç hediyeden birini kabûl etmeni emir buyurdu” dedi.
Âdem aleyhisselâm, ”Getirdiğin bu üç hediyeden aklı kabûl ediyorum” deyip aklı aldı. Bunun üzerine Cebrâil aleyhisselâm îmân ile hayâya, “Siz gidebilirsiniz” dedi. Îman, “Allahü teâlâ bana emreyledi ki, akıl nerede ise, sen orada ol! Bunun için ben akıldan ayrılıp gidemem!” dedi. Hayâ da, “Allahü teâlâ bana da aynı şekilde emreyledi. Ben de, akıldan ayrılıp gidemem” dedi. Allahü teâlâ kime akıl verirse, hayâ ile îmân da onunla beraber bulunur. Aklı olmıyanın ne hayâsı ne de îmânı bulunur. Birgün, Hasen-i Basrî hazretleri, “Din temizliği nedir? Din cevheri nedir? Din hazînesi nedir?” sorusuna şöyle cevap verdi:
“Din temizliği abdest almaktır. Din cevheri, Allahü teâlâdan korkmak ve hayâ etmektir. Din kuvveti ise, namazdır. Çünkü, Allahü teâlâ, hayâ eden kulunu medhetmiştir. Din hazînesi ilimdir. Çünkü, her kimin abdesti olmazsa, dini temiz olmaz. Her kimin hayâsı olmazsa, onda dinin cevheri olmaz. Kimde Allahü teâlânın korkusu olmazsa onda dinin cevheri olmaz. Her kimin ilmi olmazsa dinin hazinesi olmaz.”
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Hayâ imanın nizamıdır. Bir şeyin nizamı bozulunca, parçaları da bozulur.” “Hayâ ile iman, ikiz kardeştir. Biri giderse diğeri de gider.”
Dinimizde hayânın yeri çok mühimdir. Allahü teâlâdan utanmak, imanın kuvvetli olduğuna, hayâsızlık da imanın zayıf olduğuna alamettir. Hayâsız kimse, zamanla küfre kadar gidebilir. Hayâ, imanın esasındandır. Hayâsı olan Allahtan utandığı için günahtan çekinir. İnsanlardan utanmıyan Allahtan da utanmaz. İnsanlardan utanarak günahı gizlemek de hayâdandır. İnsanlardan utananın, Allahü teâlâdan da utandığı anlaşılır.
Şu dört hasleti kendisinde bulundurmıyan kimseye akıllı ve ilim sâhibi denmez: Birincisi; Allah korkusu. Bütün hayır ve fazîletlerin başı budur. İkincisi; güzel bir hayâ, utanma duygusu. Asâlet bununla anlaşılır. Üçünçüsü; yumuşaklık. Dördüncüsü; emri altında bulunanlara cömertlik yapmak.
Hayâ, insan ile, kötü olan şeyler arasında bir perdedir. Hayâ, kötü ve beğenilmeyen şeylerin en güzel ilâcıdır. Ancak, hayâ gidince, artık onların ilâcı kalmaz.
“Hayâ on kısımdır. Dokuzu kadında, biri erkektedir” hadis-i şerifinde bildirildiği gibi, kadınların hayâsı erkeklerden çoktur. Yine hadis-i şerifte, “Hayâ güzeldir, fakat kadında daha güzeldir” buyuruldu. Bununla beraber şehvetin de onda dokuzu kadındadır. Bunu frenleyen ise kadının hayasıdır. Haya perdesi yıkılınca her türlü rezalet, ahlaksızlık toplumu kuşatır. Sosyetede olup bitenlerin yer aldığı magazin haberleri bunun en güzel ispatıdır.
Toplumun temel taşı: AİLE / Mehmet Oruç
| |
| | | @bdulKadir Adminstratör
Mesaj Sayısı : 6736 Rep Gücü : 10015190 Rep Puanı : 97 Kayıt tarihi : 17/03/09 Yaş : 61 Nerden : İzmir
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Paz Ekim 17, 2010 12:03 pm | |
| Sanal Aleme Kanmayın
Öyle 'İçimsin' ki, Sevgili...Biraz İğne ,biraz gerçek,biraz komik Öyle 'İçimsin' ki, Sevgili...
Kirli tulumlarını çıkardı, gömleğini çekiştirerek düzeltti ve pabucunu ÜSTÜBÜ ile sildi...
Bildik, sert ve kırıcı bir sesle;
-GİY DEDİ TULUMLARI” ustası, İŞÇİSİN SEN, İŞÇİ KAL! BURADA BEN (yani ustan) VARKEN SANA MI KALMIŞ ELİN DİLBERİNE AŞIK OLMAK!
Artısı var eksiği yok 30 sene evvel ziyaret için geldiğim İstanbul’da bir bulvar kahvesinde Şubat’ın 14’ünde kahvecinin teybinden yükselen bir şarkıydı. İstanbul bahara durmuş her köşesini, her kişisine aşık ediyor, bense İstanbul’un her dönemecine aşık, büyülü Bizans matmazelini, soylu Osmanlı hanımefendisiyle topluyor, tuttuğum aşkları çıkarıyor, Yeditepe ile çarpıyor, atımı alıp ÜSKÜDAR’ı geçiyorum. İçim burkuluyor tamirci çırağına. Hâlâ öldüğüne inanamadığım Cem Karaca ustaya “bir görsem soracağım” derim hep. “N’oldu o çırak, kalfa ya da usta oldu mu? O kadınla evlendi mi?”
Onun arabası var Güzel mi güzel, Bastı mı gaza Gider mi gider Aman gizli tutalım Ustam duyarsa ne der? (hesabı)
***
Şimdiki sevgililer öyle mi ya?..
- Bana NİCK’ini verir misin seni arıcam.
- E-mail gönderdim ulaşmadı. MESİNCIR adresin var mı?
- Bana 2 dk. izin ver. MeSaNe’den görüştüğümüzden olsa gerek tuvalete gidip gelicem. Sık sık gidiyorum.
- Sana sevgili.com’dan gül gönderdim aldın mı?
- Evet teşekkürler. Çok güzel kokuyor.
- Senin server’ına girdim oradaki Ali, Veli, Ahmet kim?
- Ben de geçen gün senin mesajlarını okudum. Yazıklar olsun sana. Hale, Lale, Jale’yi biliyorum artık. Hain.
- Haydi kızım başka kapıya.
- Hüngür...
Ya da kullanılan cümleler biraz farklı:
- Su-i zan etme lütfen. Ne babanın zenginliği ne de senin güzelliğin. Ben senin ruhunu sevdim. İmanını. Başörtünü...
- Ben de hep takva sahibi, içkisi kumarı olmayan, insanlığa hizmet aşkında bir beyle evlenmek istemişimdir. Burçlar da uygun.
- Her gün Cevşen okuyorum. Bir de Cevşen astım boynuma. Seninle cennete uzanan beraberliğimiz için...
- Ben de nazar boncuklu bilekliğimi hiç çıkarmıyom. Annem de muska yazdırmış. Aşkımıza kurşun da döktürcem inşallah.
- İnternetten gönderdiğin fotoğrafın çok güzeldi. Yüzünden nur akıyo. Sen peygamber sülalesinden misin?
- Senin fotoğrafın da çok hoş. Annemler şüphelenmesinler diye okuduğum hadis kitabının arasına koydum. Adın da Enes ya, görürlerse bile Hz. Enes (ra) zannederler.
- Diyosun sen? Bak ne dicem artık görüşsek bi yerlerde...
- Caiz mi? Zaten babam duyarsa öldürür beni.
- Bişi olmaz. İmam nikahı yaparız tamamdır.
3 AY SONRA -bir mektup-
- Dr. Can abi… Hüngür + HÜSRAN + DEPRESYON!..
Hamburgerim NETTEN SEVGİLİM CHAT’TEN Hazlarım İNTERNETTEN Bir elimde fare, bir elimde klavye İnsan mıyım ben kemikten ETTEN?.. Bugün Sevgililer Günü diye, İki kontörü mesaj çektim CEPTEN… Bu devirde böyle kutlanır aşklar Olsa da dijital, olmasa da KALPTEN! (hesabı)
DR. CAN ÖNER_ailem/zaman
Not:Biraz basit bir dille anlatım da olsa, bazı gerçekleri ifade ediyor Dr.Can'a da Allah rahmet eylesin
| |
| | | @bdulKadir Adminstratör
Mesaj Sayısı : 6736 Rep Gücü : 10015190 Rep Puanı : 97 Kayıt tarihi : 17/03/09 Yaş : 61 Nerden : İzmir
| Konu: Geri: Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal Salı Kas. 09, 2010 7:20 am | |
| https://www.facebook.com/video/video.php?v=1554695340530 | |
| | | | Boşanma Sebebleri Ve İnternet Anketi Sonuçları-Chat-Sanal | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|