| KUTLU FORUM Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz |
|
| TEMEL DİNİ BİLGİLER | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
huzeyfe Süper Moderatör
Mesaj Sayısı : 7719 Rep Gücü : 18108 Rep Puanı : 23 Kayıt tarihi : 27/03/09
| Konu: TEMEL DİNİ BİLGİLER Perş. Ağus. 11, 2011 1:41 pm | |
| İMAN İMAN: lügatte, bir şeye tereddütsüz inanmak ve kesin olarak, içten ve yürekten bağlanmak demektir. Dini terim olarak iman: Allah'ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Allah'ın peygamberi olduğuna kalbi ile tasdik etmek ve bu inancını dili ile söyleyemeye«İman» denir. İman Kaç Kısma Ayrılır? İman iki kısma ayrılır: 1. İcmalî îman, 2. Tafsilî îman. İcmalî İman Ne Demektir? Peygamberimizin Allah'tan alıp haber verdiği şeylerin hepsine birden, topluca inanmak demektir. Bir kimse, mânâsını bilerek ve kabûl ederek: "Lâ ilâhe illâllah Muhammedün resûlüllah" dese icmalî olarak îman etmiş olur. Bu cümleye Kelime-i Tevhid denir. Mânâsı sudur: Lâ ilâhe illâllah: Allah’tan başka hiçbir ilâh ve hakikî ma'bud yoktur. Muhammedün resûlüllah: Muhammed (asm), Allah’ın Resûlü ve Peygamberidir.
Tafsilî İman Neye Denir? Peygamberimizin Allah'tan haber verdiği şeylerin her birini delilleriyle bilip inanmaktır. Diğer bir ifadeyle, dinin zaruriyatini bütün tafsilât ve teferruâtıyla öğrenip tasdik etmek demektir.
Dînin Zaruriyâtı Nedir? Dînin zaruriyâtı, Âmentü'de yer alan 6 îman esasi ile dînin namaz, oruç, hac, zekât gibi farz kildigi ibâdetler ve adam öldürmek, içki içmek, zinâ yapmak gibi haram saydığı fiillerdir. Bunları, her Müslümanın teferruâtı ile bilmesi ve inanması şarttır. Âmentü Nedir, Âmentü'de Yer Alan İman Esasları Nelerdir? Âmentü, her Müslümanin inanması, kabûl edip tasdik etmesi farz olan îman esaslarından ibarettir. AYET:”Kim Allah’ı,meleklerini,kitaplarını,peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse çok derin bir sapıklığa düşmüş olur” HADİS:”Kalbinde zerre kadar iman taşıyan kişi cennete girecektir” Âmentü'de yer alan îman esasları 6'dir ve şunlardır: 1. Allah'a inanmak, 2. Meleklerine inanmak, 3. Kitablarina inanmak, 4. Peygamberlerine inanmak, 5. Âhiret gününe, öldükten sonra dirilmeye inanmak, 6. Kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmak. İMANIN RÜKÜN VE ŞARTI. RÜKNÜ: Allah'ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Allah'ın peygamberi olduğunu kalbi ile tasdik etmek. ŞARTI: Allah'ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Allah'ın peygamberi olduğunu dili ile söylemek. Kelime–i Tevhid Okunuşu: "Lâ ilâhe İllallah, Muhammed ün Rasûlüllah." Anlamı: "Allah'tan başka tanrı yoktur. Hazreti Muhammed (s.a.s.) Allah'ın Peygamberidir." Kelime-i Şehadet Okunuşu: "Eşhedu en lâ ilâhe illallah ve Eşhedu enne Muhammeden abdühü ve Rasûlüh." Anlamı: "Ben şahitlik ederim ki, Allah'tan başka Tanrı yoktur. Yine şahitlik ederim ki Hazreti Muhammed (s.a.s.) Allah'ın kulu ve Peygamberidir." İman esasları, topluca ve özet olarak hem Kelime-i Tevhid, hem de Kelime-i Şehadette ifade edilmiştir. Çünkü Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Peygamber olduğuna inanmak, O'nun Allah tarafından getirip haber verdiği her şeyin doğru ve gerçek olduğuna inanmayı gerektirir.
ALLAH'A İMANIN DELİLLERİ 1-Bir şeyden çok şey,çok şeyden de bir şeyin icad edilmesi. Allah'a Niçin ve Nasıl İnanırız İmanın altı şartından birincisi Allah'a inanmaktır. Akıl sahibi olan ve erginlik çağına gelen her insanın ilk ve en önemli görevi, Allah'ın varlığına ve birliğine inanmaktır. Çevremize baktığımız zaman, hiçbir şeyin kendiliğinden olmadığını görürüz. Güzel bir sanat eseri, bunu yapan bir sanatkârının bulunduğunu gösterir. Meselâ; kullandığımız saati yapan bir sanatkâr, oturduğumuz binayı yapan bir usta yok mudur? Şüphesiz ki vardır. Bunların kendiliğinden meydana geldiğini akıl kabul eder mi? Elbette etmez. Öyle ise; çok ince bir plâna göre kurulan ve mükemmel bir düzen içinde işleyen uçsuz bucaksız kâinatı ve en güzel sanat eseri olan insanı da bir yaratan vardır. İşte bu yaratıcı, sonsuz güç ve kudret sahibi olan "Allah"tır. Evren, Allah'ın varlığını; evrende görülen ahenk ve mükemmel düzen de Allah'ın birliğini göstermektedir. O halde, ilk görevimiz, bizi yaratan ve yaşatan Allah'a inanmak, O'na gönülden bağlanmaktır. Özde, sözde, dilde, seste Allah bir! Yer ettikçe can kafeste Allah bir! Böyle geldik böyle gitmek dileriz İlk nefeste son nefeste Allah bir. Emin Ali SİPAHİ Allah'a Şöyle İnanırız Allah vardır ve birdir. Ondan başka tanrı yoktur. Varlığının başlangıcı ve sonu yoktur. O, her zaman vardı, sonsuza kadar da var olacaktır. Allah varlıklardan hiçbirine benzemez. O'nun eşi ve benzeri yoktur. Varlığı kendindendir. Hiçbir şeye muhtaç değildir. Her şey O'na muhtaçtır. Allah diridir, her şeyi bilir, her şeyi işitir ve her şeyi görür. Kalbimizden geçenleri de bilmektedir. Allah irade sahibidir, diler ve dilediğini yapar. Onun kudreti sonsuzdur, her şeye gücü yeter. Allah yaratıcıdır, dilediğini yoktan var eder, dilediğini de yok eder. Evrende ne varsa hepsini O yaratmıştır. Allah harflere ve sese gerek olmadan söyler. Sözünü Peygamberlerine duyurmuş, emir ve yasaklarını bildirmiştir. Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim Allah'ın sözüdür. Allah, merhameti sonsuz, bağışlaması bol Yüce bir varlıktır. Bize hayat veren, sayılamayacak kadar nimetler bahşeden O'dur. O, bizi yarattıktan sonra da yalnız bırakmamış, peygamberler göndererek dünyada ve ahirette mutlu olmanın nurlu yolunu göstermiştir. Allah'a böyle doğru olarak inanan ve ona gönülden bağlanan insan, varlıklar arasındaki şerefli yerini almış, gerçek değerini kazanmış olur. Bu inanç, insanın kalbini her türlü kötü düşüncelerden temizler, iyi düşünce ve güzel huylarla süsler. İnsan, hiç kimsenin görmediği yerlerde bile ahlâka aykırı davranışlardan sakınır. Çünkü, Allah'ın her şeyi gördüğüne ve bildiğine inanır. Allah'a iman, her türlü iyiliğin kaynağıdır. Tevhid İnancı İslâm’ın temeli, tevhid inancıdır. Tevhid, Allah'ın birliği demektir. Kur'an-ı Kerim'de bu konu şöyle açıklanmıştır: «Sizin Tanrınız, tek bir Tanrıdır. Ondan başka tanrı yoktur.» (3) Evet Allah birdir, O'ndan başka tanrı yoktur. O, eşi, benzeri ve ortağı olmayan tek varlıktır. Doğmamış ve doğurmamıştır. Gördüğümüz ve göremediğimiz bütün varlıkları yaratan, yoktan var eden Allah'tır. O, yaratıcı olarak da tekdir. O'ndan başka yaratıcı yoktur. Allah, hiçbir kusur ve eksikliği bulunmayan, en üstün niteliklere sahip olan çok Yüce bir varlıktır. İbadet yalnız O'na yapılır. O'ndan başkasına ibadet edilmez. Tevhid (Allah'ın birliği) inancı ihlâs sûresinde şöyle açıklanmıştır: «Deki o Allah birdir. Allah Sameddir. (Kimseye muhtaç değildir, her şey O'na muhtaçtır.) O, doğurmamış ve doğrulmamıştır. Hiçbir şey O'na denk değildir.» (4) Allah'ın birliği inancı, kalpleri aynı amaç etrafında birleştiren, Müslümanlar arasında birlik ve beraberliği sağlayan önemli bir güçtür.
Allah Sevgisi Allah, bize görmek için gözler, işitmek için kulaklar, konuşan dil, çeşitli işler yapabilen eller ve yürüyen ayaklar vermiş; bizi akıl ve zekâ ile donatarak, varlıklar arasında çok üstün bir durumda yaratmıştır. Sağlık ve mutluluk içinde yaşayabilmemiz için yeryüzünü çeşitli nimetlerle donatmış, teneffüs ettiğimiz havadan içtiğimiz suya kadar her türlü ihtiyacımız karşılanmıştır. Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Allah'ın nimetini sayacak olsanız bitiremezsiniz." (5) İnsan, kendisine iyilik edenleri sever. Öyle ise, en çok sevmemiz gereken varlık, Allah'tır. Çünkü O'nun bize olan iyilikleri sayılamayacak kadar çoktur. Biz de Allah'ımızı çok sevmeliyiz. Sevgi, sadece sözle olmaz. İnsan, sevdiğine saygı gösterir, sevdiğinin hoşlanmayacağı bir şeyi yapmaz. Allah sevgisi, O'nun mübarek adını saygı ile anmak, bize emrettiği ibadet görevlerini seve-seve yapmak ve yasak ettiği şeylerden sakınmakla olur. Böyle yaparsak, Allah da bizi sever ve dünyadaki nimetlerden çok daha fazlasını bize ahirette verir. Bir insan için en büyük mutluluk, Allah'ın sevdiği kişilerden olmaktır.
ALLAH Yeri, göğü yaratan, Ağaçları donatan, Çiçekleri açtıran, Bir Allah'tır, bir Allah! Doyuran her hayvanı, Yaşatan her insanı, Koruyan şu vatanı, Bir Allah'tır, bir Allah! Allah her yerde hâzır; Ne yaparsam O görür; Ne söylersem işitir; Vardır, Birdir, Büyüktür. Ben Allah'ı severim, Her sözünü dinlerim. Sabri Cemil YALKUT Gerçek İman Sahibi Bir Genç... Hazreti Ömer, halifeliği zamanında sütçülerin süte su katmasını yasaklamış ve bu emrini her tarafa duyurmuştu. Şehrin asayişini kontrol etmek için bir gece Medine'de dolaşırken yoruldu ve biraz dinlenmek üzere bir evin duvarına yaslandı. Evin içinde anne ile kızı arasında geçen şu konuşmayı duydu: Anne: – Haydi kızım: kalk da sütlere biraz su katıver. Kız: – Halifenin sütlere su katılmasını yasakladığını bilmiyor musun? Anne: – Evet biliyorum. Kız: – Öyle ise Halifenin yasakladığı işi nasıl yapabilirim? Anne: – Kalk da su koy şu sütlere, Ömer seni nereden görecek? Kız: – Ömer görmez ama Rabbim görür. Vallahi ben O'nun göreceği yerde yapmadığım bir işi görmediği yerde de yapmam. Hazreti Ömer, bu konuşmaları dinledikten sonra evine döndü. İyi bir din terbiyesi görmüş bu yüksek ahlâklı fakir kızı oğlu Âsım ile evlendirdi. (6) İşte Allah inancının insanın davranışlarındaki olumlu etkisi...
AHİRETE İMAN
A) AHİRET NEDİR?
Ahiret kelimesinin sözlük anlamı, son ve sonra olandır. Bu anlamda dünyanın sonuna ahiret denir. Terim olarak ahiret, ölümden sonra insanların tekrar dirilmesiyle başlayan ve ebediyen devam eden bir hayatın adıdır.
Ahirete, ahiret günü, kıyamet günü, din günü, ceza günü, son gün, diriliş (ba's) günü gibi isimler de verilmiştir.
• Kıyametin kopma zamanı gelince İsrafil adlı melek Allah’ın emriyle Sûra üfleyecek bütün bu âlemin düzeni bozulacak, her şey alt üst olup taş üstünde taş kalmayacak ve bu dünya hayatı son bulacaktır.
• İsrafil’in Sûra ikinci defa üflemesiyle bütün ölüler dirilecek ve yeni bir âlem kurulacaktır. Burada insanlara dünyada yaptıkları bütün iyilik ve kötülükleri açıkça gösterilecektir. Sevabı, yani iyilikleri çok olanlar Cennete gideceklerdir. Günahı, yani kötülükleri çok olan Müslümanlar günahlarının cezasını görmek üzere Cehenneme gireceklerdir. Bunları Yüce Allah dilerse affeder, dilerse cezalarını çektikten sonra yine Cennete koyar. İnkâr edip iman etmeyenler ebedî olarak Cehennemde kalacaklardır.
• Ayet 1- "Sûra üflenince, Allah’ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve yerde, kim varsa hepsi düşüp ölmüş olacaktır. Sonra Sûra bir daha üflenince, hemen ayağa kalkıp, bakakalacaklardır." (Zümer: 68.)
• Birinci Sûrda Allah’ın dilemesiyle ölmeyip kalanlar, Cebrail, Mikâil, Israfil, Azraîl, veya hamele-i arş(Arşı taşıyan melekler), ya da Rıdvan melekleri, hûriler, cennetin hazînedarı olan Malik’le cehennem bekçileri olan zebânîlerdir. Bu âyete göre " Sûr " iki defa üflenecektir: Birincisi ölüm üfleyişi, ikincisi de ba’s (dirilme) üfleyişidir.
• Ayet 2-"Allah'a ve ahiret gününe inanip salih amel işleyen kimselerin Rableri katinda büyük ecirleri vardir. Onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar." (Bakara / 62),
• Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Yaktığınız ateş var ya, bu, cehennem ateşinin yetmiş cüzünden bir cüzdür!" buyurmuştu. (Yanındakiler): "Zaten bu ateş, vallahi (âsileri cezalandırmaya ahirette) yeterliydi" dediler. Aleyhissalâtu vesselâm: "Cehennem ateşi öbürüne altmışdokuz kat üstün kılındı. Her bir kat'ın harareti, bunun mislindedir." • Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır koşuşsun ya da sussun." • Ebu Ümâme radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Mertebe itibariyle insanların Kıyamet günü Allah indinde en kötüsü, ahiretini, başkasının dünyası için helâk eden kuldur." • .... Kim ahireti dilerse dünya hayatının zinetini terketmeli, âhireti bu hayata tercih etmelidir. Kim bu söylenenleri yerine getirirse, Allah'tan hakkıyla haya etmiş olur. " • "Resülullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Her sarhoş edici hamrdır. Ve her sarhoş edici haramdır. Kim dünyada hamr içer ve tevbe etmeden, onun tiryakisi olduğu halde, ölürse, ahirette şarab içemez."
AHİRETLE İLGİLİ KAVRAMLAR 1-HAŞR VE MAHŞER: Haşrin sözlük manası, toplamaktır; Mahşer de toplanılan yere denir. Terim manası ise, kıyamet gününde dirilmeyi(ba'si) müteakip mahlukatın bir araya toplanmasıdır
2-AMEL DEFTERİ:Kiramen katibin melekleri tarafından tutulan insanların amellerinin içinde yazılı olduğu deftere amel defteri denir. Mahşerde herkes toplandıktan sonra insanlar için dünyada yazıcı melekler tarafından tutulan amel defterleri dağıtılır. Dünyada insanın yaptığı her şey, bu defterlerde bütün teferruatıyla kayıtlıdır. Unutulmamalıdır ki, bunları dünyadaki defter ve kitaplara benzetmek yanlıştır. Amel defterleri, bir kısım insanlara sağdan, diğer bir kısmına da soldan veya arkadan verilir. 3-HESAP VE SUÂL: Mahşerde ilahi adaletin tecellisi için mahkeme kurulacak ve herkes yaptıklarından sorguya çekilecektir. Orada mutlak hakim olan Allah'ın huzurunda herkes hesap verecektir. Allah Tealâ aslında her şeyi bilmektedir. Amel defterlerini alan herkes de kendi yapıp ettiklerini en ince ayrıntılarına kadar görmüştür. 4-MİZAN:Mizan, mahşer gününde herkesin amellerinin miktarını bildiren bir ölçüdür. Bu ölçü vasıtasıyla herkes kendi sevap ve günahının derecesini anlayacaktır. Gerçek mahiyetini sadece Allah’ın bildiği mizanın varlığı Kuran’la sabittir. 5-SIRAT: Lügatte yol demektir. Terim olarak sirat, cehennem üzerine kurulmuş olan son derece ince ve keskin bir köprüdür ki, herkes bunun üzerinden geçecektir. Cennete gitmek için sırattan başka yol yoktur. Ancak sırattan geçmek, geçen şahsin iradesine değil, dünyadaki yaşayışına, iman, amel, ihlâs ve ahlâkına bağlıdır.
6-ŞEFAAT: Ahirette günahkâr olup ta cehenneme girme durumunda olan müminlerin affı, ibadet ve taat ehlinin daha büyük derecelere ulaşması için peygamberler ile ümmetin büyüklerinin Allah Tealâya yalvarmalarıdır. 7-CENNET VE CEHENNEM: Ahiret hayatında mükâfat görecek olanların toplanıp yaşadığı yere cennet, ceza görecek olanların cezalarını çektikleri yere de cehennem denir. 8-A'RAF: A'raf, tümsek, tepe anlamına gelir. Terim olarak "A'raf " kelimesinin hangi anlama geldiği hususunda İslâm âlimleri farklı açıklamalar yapmışlardır: Bazılarına göre ise"A'raf", mizanda iyilik ve kötülükleri, yani sevaplarıyla günahları denk geldiği için cennet veya cehenneme girmeyenlerin kaldıkları yerin adıdır. Bunlar, Allah'ın izniyle, haklarında yapılan bir şefaatle daha sonra cennete gireceklerdir. 9-HAVZ-I KEVSER:Ahirette Peygamber Efendimize verilecek olan havzın ismidir. "(Habibim) doğrusu biz sana kevseri verdik." (Kevser/1) ayeti buna işaret eder
AHİRETE İMANIN DELİLLERİ 1-Hiç mümkün müdür ki, bir saltanat, bahusus böyle muhteşem bir saltanat, hüsn-ü hizmet eden mutilere mükâfatı ve isyan edenlere mücazatı bulunmasın?Burada yok hükmündedir. Demek, başka yerde bir mahkeme-i kübrâ vardır.
2-Bak:Had ve hesaba gelmeyen şu sergilerde olan benzersiz mücevherler, şu sofralarda olan çeşit çeşit yiyecekler gösteriyorlar ki, bu yerlerin padişahının sonsuz bir cömertliği,hesapsız, dolu hazineleri vardır. Halbuki, böyle bir cömertlik ve tükenmez hazineler, daimî ve istenilen her şey içinde bulunur bir ziyafet yeri ister. Hem ister ki, o ziyafetten lezzet alanlar orada da devam etsinler, ta fanilik ve ayrılıkla üzüntü çekmesinler. Çünkü üzüntünün bitmesi lezzet olduğu gibi, lezzetin bitmesi dahi elemdir.
3-Şimdi, hiç mümkün müdür ki, böyle en küçük bir mahlûkun en küçük bir ihtiyacının imdadına koşan bir adalet ve hikmet, insan gibi en büyük bir mahlûkun ebedi yaşama gibi en büyük bir ihtiyacını ihmal etsin? En büyük isteğini cevapsız bıraksın? İdaresinin ihtişamını,kullarının haklarını korumakla muhafaza etmesin?
4-Hiç mümkün müdür ki, gökte, yerde, karada, denizde yaş kuru, küçük büyük, sıradan,yüce her şeyi tam bir düzenle muhafaza edip bir çeşit hesap içinde neticelerini eleyen bir Allah,insan gibi büyük bir yaratılışta,bütün evrenin idaresini ilgilendiren amelleri ve fiilleri muhafaza edilmesin,muhasebe eleğinden geçirilmesin, adalet terazisinde tartılmasın, uygun ceza ve mükâfat çekmesin? Hayır, asla!
5-İnsanın neslini hücrelerindeki genlerde,hayatını hafızasında muhafaza eden bir Allah;amel defterlerini de muhafaza eder ve insanın hesabını bu amel defterleriyle görür.Eğer hesap olmasa bu muhafazaların bir anlamı kalmaz.Halbuki Allah hiçbir şeyi boşuna yaratmamaktadır.
AHİRETE İMANIN YARARLARI • Bilgisizliğin doğuracağı eksikliklerin gayeye erişmesine engel olacağından korkar. ahirete iman suretiyle Yüce Allah tarafından kendisine verilen aklî kabiliyetleri, insânî özellikleri yaratıldıkları gaye uğruna harcar.
• İnsan, bu iman sayesinde her işinde doğruluktan ayrılmaz.
• Para kazanıp zengin olmak isterse kazancını meşru yollardan kazanır.
• Hile ve aldatma, vurgunculuk ve rüşvet yollarına yaklaşmaz.
• Kendi hakkını bilir, başkalarının haklarını gözetmeyi bir borç sayar.
• Vazifelerini tam anlamıyla vaktinde ve zamanında yapar.
• Kazancını daima yerinde ve faydalı işlerde kullanır.
• Bir mükâfat ve ceza gününün varlığı ve herkesin bu dünyadaki işinden dolayı Allah’ın huzurunda sorguya çekilecekleri gerçeği âhirete iman etmiş olan kimselerin kalbine yer etmiş olur.
En son huzeyfe tarafından Perş. Ağus. 11, 2011 1:44 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | huzeyfe Süper Moderatör
Mesaj Sayısı : 7719 Rep Gücü : 18108 Rep Puanı : 23 Kayıt tarihi : 27/03/09
| Konu: Geri: TEMEL DİNİ BİLGİLER Perş. Ağus. 11, 2011 1:42 pm | |
| ALLAHIN SIFATLARI Allahın Zati Sıfatları : Bu sıfatlar Ahllah'a has, ona özel sıfatlardır. Başka varlıklarda bulunmaz. Vücud : Allahın var olması demektir. Kıdem : Allahın varlığının başlangıcı yoktur. O her zaman vardır. Bekâ : Allahın varlığının sonu yoktur. Onun varlığı sonsuzdur. Vahdaniyyet : Allahın bir olması demektir. Eşi, ortağı ve benzeri yoktur. Muhâlefetün lil havâdis : Allahın yarattığı varlıklara benzememesi demektir. Kıyam bi nefsihî : Allahın varlığı kendisindendir, var olmak için başka bir varlığa muhtaç değildir. Allahın Subuti Sıfatları : Bu sıfatlarda Allah'a has, ona özel sıfatlardır. Ancak bu sıfatların benzerleri sınırlı olarak diğer varlıklarada verilmiştir. Hayat : Allahın diri ve canlı olmasıdır. İlim : Allahın gizli açık herşeyi bilmesidir. Semi' : Allahın gizli açık herşeyi işitmesidir. Basar : Allahın gizli açık herşeyi görmesidir. İrâde : Allahın bir şeyin olup olmamasını istemesidir. Kudret : Allahın sonsuz güç ve kuvvet sahibi olmasıdır. Kelâm : Allahın ses ve harflere muhtaç olmadan konuşmasıdır. Kutsal kitaplar Allahın kelam sıfatının sonucudur. Tekvîn : Allahın yaratmasıdır. Kainattati herşey onun yaratmasıyla meydana gelmiştir. : PEYGAMBERLERİN SIFATLARI Peygamber : Allahın mesajlarını insanlara iletmek üzere insanlar arasından seçtiği elçi. Kuranı Kerimde ismi geçen 25 tane peygamber vardır. Bunlar : Adem, , Davud, Elyesea, Eyub, Harun, Hud, İbrahim, İdris, İlyas, İsa, İshak, İsmail, Lut, Muhammed, Musa, Nuh, Salih, : Peygamberlerin Sıfatları Sıdk : Peygamberlerin çok doğru dürüst kimseler olmalarıdır. Emânet : Peygamberlerin cok güvenilir kimseler olmalarıdır. Fetânet : Peygamberlerin çok akıllı ve zeki kimseler olmalarıdır. İsmet : Peygamberlerin günah işlememeleri, günahtan korunmuş olmalarıdır. Teblîğ : Peygamberlerin Allahtan aldığı mesajları insanlara aynen aktarmalarıdır. : NAMAZIN FARZLARI Namaz : Namazın Kuranı Kerimdeki karşılığı salât'tır. Salât ise dua anlamına gelir. Namaz üzerine farz olan Müslümanların günde beş vakit olarak Rasulullah (sav)’in gösterdiği şekil üzere yapılması gereken farz olan bir ibadettir. Beş vakit namaz Hicretten 1,5 yı Namazın Dış. Farz. : Bunlara namaza hazırlık şartlarıda denir. Bunları yerine getirmeden namaza başlayamayız. Hadesten Tahâret : Namaz kılacak kimsenin gerekiyorsa boy abdesti alması, veya namaz abdesti alması, su bulamıyorsa teyemmüm abdesti alarak temizlenmesidir. Necâsetten Tahâret : Namaz kılacak kimsenin bedenini, elbisesini ve namaz kılacağı yeri temizlemesi demektir. Setril Avret : Kişinin örtülmesi gereken yerleri örtmesidir. İstikbâli Kıble : Namaz kılacak kimsenin Kıbleye yani Mekke şehrinde bulunan Kabeye yönelmesidir. Vakit : Kılınacak olan namazın vaktinin girmesidir. Niyet : Allah rızası için namaz kılmayı istemek ve hangi namazı kılacağını bilmektir. Namazın İç. Farzlar : Bu şartlardan birini yerine getirmezsek namaz olmaz. İftitah Tekbiri : Namaza " Allahu ekber - Allah en büyüktür " ifadesi ile başlamaktır. Kıyam : Namaz kılarken ayakta durmaktır. Ayakta duramayan kimse namazını oturarak kılar. Kırâat : Namazda ayakta iken Fatiha ve Kurandan bir sure veya üç kısa ayet okumaktır. Rukû : Namazda kıraatten sonra elleri dizlere koyup sırt yere paralel olarak eğilmektir. Rükuda iken 3 defa " Sübhâne rabbiyel azîm - Ey yüce Rabbim, sen bütün eksik sıfatlardan uzaksın " cümlesi söylenir. Secde : Namazda rükudan sonra elleri, alnı, burnu, dizleri ve ayak uçlarını yere koyup eğilmektir. Secdede iken 3 defa " Sübhâne rabbiyel a'lâ - Ey yüce Rabbim, sen bütün eksik sıfatlardan uzaksın " cümlesi söylenir. Kâdeyi Âhıre : Namazın sonunda Tahıyyat duasını okuyacak kadar oturmaktır. : MÜKELLEF Mükellef : Dinin emir ve yasaklarından sorumlu olan kimseye denir. Akıllı ve ergenlik çağına girmiş olan her erkek ve kadın mükelleftir. Farz : Dinde yapılması kesinlikle istenilen terki de kesinikle yasaklanan işlerdir. Farzı yerine getiren sevap kazanır, terkeden ise günahkar olur. Farzı inkar eden kimse ise dinden çıkar. Namaz, oruç, zekat, ana-babaya itaat... Gibi Farzı Ayın : Mükelleflerin hepsinin yapmak zorunda olduğu farzdır. Beş vakit namaz kılmak gibi Farzı Kifaye : Bazı mükelleflerin yerine getirmesiyle diğer mükelleflerden sorumluluğun kalktığı farzdır. Cenaze namazı gibi Vâcib : Farz kadar kesin olmamakla beraber mükeleflerden yapmaları istenilen işlerdir. Yapanlar sevap kazanır, yapmayanlar günahkar olur. Vacibi inkar eden kimse dinden çıkmaz. Bayram , vitir namazı, fıtır sadakası, kurban kesmek, tilavet ve sehiv secdesi, teşrik Sünnet : Peygamber (sav)' in farz ve vacib dışında ibadet maksadıyla yaptığı işlerdir. Sünneti yapan sevap kazanır, Peygamber (sav)' in şefaatine kavuşur, yapmayanlar dinden çıkmasalar bile günahkar olur ve şefaatinden mahrum kalır. Ezan, teravih namazı... Sünneti Müekkede : Peygamber (sav)' in çoğu zaman yaptığı pek nadir terkettiği işlerdir. Cemaatle namaz gibi Sünneti Gayrı Müekkede : Peygamber (sav)' in bazen yapıp bazen terkettiği işlerdir. İkindinin sünneti, yatsının ilk sünneti gibi Müstehab : Dinimize göre yapılması istenilen, fakat terkedilmesi yasaklanmayan işlerdir. Mendub ve nafile de denir. Yapanlar sevap kazanır yapmayanlar günah kazanmaz. Nafile namaz kılma, nafile oruç tutmak gibi Mübâh : Yapılıp yapılmaması isteğimize bırakılan şeylerdir. Oturup kalkmak, uyumak gibi Mekrûh : Yapılması hoş olmayan, yapılması kesin olmayan bir delille yasaklanan işlerdir. Yapılmamasında sevap yapılmasında günah vardır. Sünnetleri bile bile terketmek gibi Müfsid : Başlanmış bir ibadeti bozan, geçersiz hale getiren şeylerdir. Bilerek yapmak günahtır, unutarak yapmakta bir sakınca yoktur. Oruçlu iken bile bile yiyip içmek gibi Haram : Dinimizde yapılması kesinlikle yasaklanan işlerdir. Harrakı yapanlar günah kazanır, yapmayanlar sevap kazanır. Haramı inkar eden kimse dinden çıkar. Adam öldürmek, içki içmek gibi Helal : Dini bakımdan kullanılmasında, yenilip içilmesinde ve faydalanılmasında sakınca bulunmayan şeyler
***********************
KIYAMET VE ALAMETLERİ TANIM:Kıyamet sözlükte kalkmak dikilmek,ayaklanmak ve dirilmek gibi anlamlara gelir.Kavram olarak ise iki anlama gelir. 1-Kainatın düzeninin bozulması her şeyin alt üst edilerek yok olmasıdır. 2-Yok olan ve ölen şeylerin yeniden diriltilerek ayağa kalkması,kıyamet gününde ayaklanması ve mahşere doğru yönelmesidir.
Ayet 1:”O gün gök erimiş maden gibi olacak.Dağlar atılmış yün gibi olacak,kimse dostunu sormayacak. 2:”Gök yarıldığı zaman,yıldızlar dökülüp dağıldığı zaman,denizler tutuşturulduğu zaman,kabirler alt üst edildiği zaman,herkes önündeki ve arkasındaki şeyleri bilecektir.(Yaptığı bütün ameller) Hadisler 1-Adam tekrar sordu: "Bana kıyamet(in ne zaman kopacağı) hakkında bilgi ver?"“kıyamet hakkında kendisinden sorulan, sorandan daha fazla bir şey bilmiyor!" karşılığını verdi. 2- " kıyamet günü benim şefaatimle en ziyade saadete erecek olan kimse, samimi olarak ve içinden gelerek 'Lâ ilâhe illallah' diyen kimsedir" 3-"Allahu Teâla hazretleri, erkeğe temas eden veya kadınlara arka uzvundan temas eden erkeğe (kıyamet günü rahmet nazarıyla) bakmaz." 4-"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki.: "Güneş ve Ay kıyamet günü sarılırlar." 5-" kıyamet günü bana insanların en yakını, bana en çok salavât okuyandır." BEŞ BİLİNMEYEN ŞEY 1-Kıyametin ne zaman kopacağı. 2-Yağmurun O yağdırır, (ne zaman nereye yağacağı) 3-Rahimlerde ne varsa (erkek veya dişi oluşunu, renk ve özelliklerinin) bilinmesi. 4-Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez.5-Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini de bilemez. KIYAMET ALAMETLERİ 1-Büyük alametler:a)Bir dumanın çıkarak yeryüzünü kaplaması b)Deccalın çıkması(Kendisini tanrı ilan edecek kişi) c)Dabbetül Arz adındaki canlının çıkması. d)Güneşin batıdan doğması e)Ye’cüc Me’cüc adındaki kavmin yeryüzüne dağılması bozgunculuk yapmaları. f)Hz.İsa’nın gökten inmesi 2-Küçük alametler: a)Peygamberimizin gönderilmesi b)İlmin kalkıp bilgisizliğin artması c)İçki ve zinanın açıkça yapılması. d)Adalet ve ehliyetin kakması haram ve helalin aranmaması. e)Ana babaya isyanın ve kadın nüfusunun artması. f)Kumar,fal ve oyun aletlerinin çok artıp yaygınlaşması | |
| | | huzeyfe Süper Moderatör
Mesaj Sayısı : 7719 Rep Gücü : 18108 Rep Puanı : 23 Kayıt tarihi : 27/03/09
| Konu: Geri: TEMEL DİNİ BİLGİLER Perş. Ağus. 11, 2011 1:44 pm | |
| Kısaca İslam'da İbadetleri Tanıyalım
1) NAMAZ Günün belirli 5 vaktinde yapılan bir ibadettir. Günlük ibadetten başka, haftada bir, cuma günlerinde ve yılda iki defa bayram günlerinde cemaat halinde toplu olarak kılınan namazlar da vardır. Namaz, Yüce Yaratıcı'ya karşı yapılan kulluğun en güzel göstergesidir. Müslüman, namazda Allah (c.c.)'ın huzurunda olmanın manevl zevkini yaşar, dünya meşgalelerinden uzaklaşarak ruhen yücelir. Namaz kılmak için yüz, dirseklerle birlikte eller ve ayakların yıkanması; başın da meshedilmesi gerekir. Buna "Abdest'' denir. Ayrıca beden, elbise ve namaz kılınacak yerin temiz olması şarttır. Namaz, kalplere sorumluluk duygusunu yerleştirerek, insanın içini her türlü kötü duygu ve düşüncelerden arındırır, davranışlarını kontrol altına alarak kötülük yapmasını önler ve ahlaken yükselmesini sağlar. Yüce Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: "Namazı dosdoğru kıl , gerçekten namaz hayasızlıktan ve fenalıktan alıkoyar." (Ankebut Suresi; ayet, 45) Müslümanların topluca namaz kıldıkları yere "cami" veya ''mescid'' denir. Cami ve mescid aynı zamanda '" bir bilgi ve eğitim yeridir. Burada dini ve ahlâkî konularda Müslümanlara bilgi verilir. Namaz vakti girince "ezan" okunur. Ezan, müslümanları namaza çağıran bir duyurudur. Ezanın yüksekçe bir yerden okunması için camilerin bitişiğinde genellikle ''minare'' bulunur. Bu, Islam'ın ilk yıllarına dayanan dini bir gelenektir. Minaresiz camiler de vardır. Namaz, camide bir din görevlisi "imam"ın önlerliğinde toplu halde kılınabileceği gibi tek başına da kılınabilir. Ancak, Cuma namazı ile bayram namazları cemaatle kılınır. Müslüman, isteklerini tek başına dua ederek Yüce Allah ( c.c.) 'a sunar. İşlediği günahların bağışlanmasını da, arada hiç bir vasıta olmadan, doğrudan doğruya Allah ( c.c.) 'tan ister. Müslümanlara ibadetlerinde önderlik eden kişiye ''imam'' denir. Camide cemaatin önünde, imamın durduğu özel yere ''Mihrap'' adı verilir. Camide müslümanlara vaaz etmek için ''Kürsü'', cuma ve bayram namazlarında hutbe okumak için ''Minber'' bulunur. 2) ORUÇ Her yıl kameri aylardan Ramazan ayı boyunca ibadet niyetiyle tan yerinin ağarmasından güneşin batışına kadar yemek, içmek ve cinsi arzulardan uzaklaşmaktan ibaret bir ibadettir. Oruç, nefsi terbiye ederek iradeyi güçlendirir ve böylece insanda kötü alışkanlıklara karşı direnme gücünü artırır. Allah Teala şöyle buyuruyor. "Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Ola ki korunup sakınırsınız." (Bakara Suresi, ayet; 183) Oruç, ruhu kötülüklerden arındıran, sevgi, şefkat ve merhamet duygularını geliştiren bir ahlak ve davranış eğitimidir. Ayrıca orucun insan sağlığı bakımından da çok yararlı olduğu bilinen bir gerçektir. Bu husus tıbben de kanıtlanmıştır. . Bu konuda Hz. Muhammed (A.S.) şöyle buyurmuştur. "Oruç tutunuz, sıhhat bulursunuz." 3- ZEKAT Zenginlerin belirli mal ve para birikimlerinin belirli bir miktarını, her yıl ihtiyaç sahiplerine vermek suretiyle yerine getirdikleri bir ibadettir. Zekat, toplumda huzur ve dayanışmayı sağlayan bir sosyal yardımlaşma sistemidir. Zekat, paraya olan aşırı tutkuyu azaltır, fertler arasında karşılıklı sevgi ve saygı duygularını geliştirerek servet düşmanlığını önler. Böylece toplumda huzur ve güvenin kökleşmesinde önemli rol oynar. 4- HAC Servet ve sağlık yönünden gücü yeten müslümanların, ömründe bir defa belli zamanlarda arafatta vakfe yapmak ve kabeyi ziyaret etmek suretiyle yaptıkları bir ibadettir. Bu ibadeti yaparken her seviyede insanın aynı kıyafete bürünmesi, öldükten sonra Allah (c.c.)'ın huzuruna çıkış gününü hatırlatır. Hac, müminlerin samimî bir şekilde Allah (c.c.)'a yönelerek, tevbelerinin kabul edilmesine ve günahlarının bağışlanmasına vesile olur. Kutsal yerleri görmek, insana manevî bir heyecan vererek dini duyguları kuvvetlendirir. Dünyanın çeşitli ülkelerinden kutsal topraklara gelen, renkleri ve dilleri ayrı olan insanları " tek gaye etrafında birleştiren Hac, sosyal yönüyle milletlerarası bir kongre niteliği taşır. Görülüyor ki İslam'da ibadetler, kişinin kötülüklerden arınarak ahlaken olgunlaşmasını, iyiye ve mükemmele ulaşmasını, aynı zamanda toplumun da huzura kavuşmasını amaçlamaktadır.
*******************
-::: SÜBHANEKE DUASININ OKUNUŞU :::--- Sübhânekellâhümme ve bi hamdik ve tebârekesmük ve teâlâ ceddük (ve celle senâük *) ve lâ ilâhe ğayrük. ---::: ANLAMI :::--- Allah'ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin adın mübarektir. Varlığın her şeyden üstündür. Senden başka ilah yoktur. * Sübhâneke, cenaze namazında parantez içindeki "Ve celle senâük" cümlesi ile beraber okunur ---::: ETTEHIYYATU DUASININ OKUNUŞU :::--- Ettehiyyâtü lillâhi vessalevâtü vettayibât. Esselâmü aleyke eyyühen-Nebiyyü ve rahmetüllâhi ve berakâtüh, Esselâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhis-Sâlihîn. Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Rasûlüh. ---::: ANLAMI :::--- Dil ile, beden ve mal ile yapılan bütün ibadetler Allah'a dır. Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah'ın bütün iyi kulları üzerine olsun. Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki, Muhammed, O'nun kulu ve Peygamberidir. ---::: ALLAHUMME SALLİ DUASININ OKUNUŞU :::--- Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidün mecîd. ---::: ANLAMI :::--- Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in ümmetine rahmet eyle; şerefini yücelt. İbrahim'e ve İbrahim'in ümmetine rahmet ettiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin. ---::: ALLAHUMME BARİK DUASININ OKUNUŞU :::--- Allâhümme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârekte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidün mecîd. ---::: ANLAMI :::--- Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in ümmetine hayır ve bereket ver. İbrahim'e ve İbrahim'in ümmetine verdiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin. ---::: RABBENA DUASININ OKUNUŞU :::--- Rabbenâ âtina fid'dünyâ haseneten ve fil'âhireti haseneten ve kınâ azâbennâr. Birahmetike yâ Erhamerrahimîn Rabbenâğfirlî ve li-vâlideyye ve lil-Mü'minîne yevme yekumü'l hisâb. ---::: ANLAMI :::--- Allah'ım! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azabından koru. Ey bizim Rabbimiz! Beni, anamı ve babamı ve bütün mü'minleri hesap gününde (herkesin sorguya çekileceği günde) bağışla. ---::: KUNUT DUALARININ OKUNUŞU :::--- Allâhümme innâ nesteînüke ve nestağfirüke ve nestehdîk. Ve nü'minü bike ve netûbü ileyk. Ve netevekkelü aleyke ve nüsnî aleykel-hayra küllehû neşkürüke ve lâ nekfürüke ve nahleu ve netrükü men yefcürük. Allâhümme iyyâke na'büdü ve leke nüsallî ve nescüdü ve ileyke nes'â ve nahfidü nercû rahmeteke ve nahşâ azâbeke inne azâbeke bilküffâri mülhık. ---::: ANLAMI :::--- Allahım! Senden yardım isteriz, günahlarımızı bağışlamanı isteriz, razı olduğun şeylere hidayet etmeni isteriz. Sana inanırız, sana tevbe ederiz. Sana güveniriz. Bize verdiğin bütün nimetleri bilerek seni hayır ile öğeriz. Sana şükrederiz. Hiçbir nimetini inkar etmez ve onları başkasından bilmeyiz. Nimetlerini inkar eden ve sana karşı geleni bırakırız. Allahım! Biz yalnız sana kulluk ederiz. Namazı yalnız senin için kılarız, ancak sana secde ederiz. Yalnız sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız. İbadetlerini sevinçle yaparız. Rahmetinin devamını ve çoğalmasını dileriz. Azabından korkarız, şüphesiz senin azabın kafirlere ve inançsızlara ulaşır.
Fatiha Sûresi Elhamdü lillâhi rabbil'alemin. Errahmânir'rahim. Mâliki yevmiddin. İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în, İhdinessırâtel müstakîm. Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn. Fil Sûresi Elem tera keyfe fe'ale rabbüke biashâbilfîl. Elem yec'al keydehüm fî tadlîl. Ve ersele aleyhim tayran ebâbîl. Termîhim bihicâratin min siccîl. Fece'alehüm ke'asfin me'kûl. Kurayş Sûresi Li'î lâfi Kurayş'in. Îlâfihim rihleteşşitâi vessayf. Felya'büdû rabbe hâzelbeyt. Ellezî et'amehüm min cû'in ve âmenehüm min havf. Mâun Sûresi Era'eytellezî yükezzibü biddîn. Fezâlikellezî, yedu'ulyetîm. Ve lâ yehüddü alâ ta'âmilmiskîn. Feveylün lilmüsallîn. Ellezîne hüm an salâtihim sâhûn. Ellezîne hüm yürâûne. Ve yemne'ûnelmâ'ûn. Kevser Sûresi İnnâ a'taynâkelkevser. Fesalli lirabbike venhar. İnne şânieke hüvel'ebter. Kâfirûn Sûresi Kul yâ eyyühel kâfirûn. Lâ a'büdü mâ ta'büdûn. Ve lâ entüm âbidûne mâ a'büd. Ve lâ ene âbidün mâ abedtüm. Ve lâ entüm âbidûne mâ a'büd. Leküm dînüküm veliye dîn. Nasr Sûresi İzâ câe nasrullahi velfeth. Ve raeytennâse yedhulûne fî dinillâhi efvâcâ. Fesebbih bihamdi rabbike vestağfirh. İnnehû kâne tevvâbâ. Tebbet Sûresi Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb. Mâ eğnâ anhü mâlühû ve mâ keseb. Seyeslâ nâren zâte leheb. Vemraetühû hammâletelhatab. Fî cî dihâ hablün min mesed. İhlas Sûresi Kul hüvellâhü ehad. Allâhüssamed. Lem yelid ve lem yûled. Ve lem yekün lehû küfüven ehad. Felak Sûresi Kul e'ûzü birabbilfelak. Min şerri mâ halak. Ve min şerri ğasikın izâ vekab. Ve min şerrinneffâsâti fil'ukad. Ve min şerri hâsidin izâ hased. Nâs Sûresi Kul e'ûzü birabbinnâsi. Melikinnâsi. İlâhinnâs. Min şerrilvesvâsilhannâs. Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâsi. Minelcinneti vennâs. | |
| | | | TEMEL DİNİ BİLGİLER | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|