Topkapı Müzesi silahlar bölümünde özel bir kılıç
AHMET DOĞRU İSTANBUL -
01.09.2011
Topkapı Sarayı Müzesi'nin Silah Bölümü, kapsamlı bir restorasyonun
ardından geçtiğimiz pazar günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da
katıldığı bir törenle ziyarete açıldı. Savaş meydanlarının haşmetini ve
ihtişamını bugünlere taşıyan silahlardan Memlük hükümdarlarından Melik
Kayıtbay'ın kılıcının hikâyesi ise pek az kimsenin bildiği bir sırrı
saklıyor.
Medine denilince göz önünde canlanan ilk manzaradır 'Kubbe-i
Harda / Yeşil Kubbe'. Dünyanın en bahtiyar taşlarıyla, en bahtiyar
harcıyla örülmüş bu kubbe, Melik Eşref Kayıtbay tarafından yaptırıldığı
günden beri tam 551 yıldır Âlemler Sultanı Hz. Muhammed'in (sas) kabrini
muhafazaya hizmet ediyor. Kubbe-i Hadra, Kayıtbay'ın 881 hicri yılında
(M. 1476-77) Peygamber'in kabr-i saadetlerinde yaptırdığı tamirat
sırasında inşa edilmiş. Birkaç yıl sonra çıkan yangında Mescid-i Nebevi
yanmasına rağmen kubbe zarar görmemiş. 1800'lü yıllara kadar kurşun
renginde kalmış ve 'Kubbe-i Zerka / Mavi Kubbe' adıyla anılmış. II.
Mahmud'un emriyle yenilenmiş ve yeşile boyanmış.
Kayıtbay'ın Mescid-i Nebevi'de yaptırdığı tamirat sırasında
Hazreti Peygamber'in kabrini çevreleyen ve kapısı olmayan hücreye de
-duvarı yıkıldığı için- girme imkânı olmuş. O sırada Medine'de bulunan
Şafii âlimlerinden İmam Semhûdî, edebsizlik etmekten çekindiği için
ancak iki kere davet edildikten sonra girdiği Hücre-i Saadet'i "Kabr-i
Saadet hücresine dahil olduğum vakit dimağım ömrümde hissetmediği gönül
alan bir kokunun tesirinde kaldı." diyerek anlatıyor. Bu tamir esnasında
Kabr-i Saadet'ten çıkan demir bir direkten teberrük kastıyla bir de
kılıç yaptırılıp Peygamber âşığı Melik Kayıtbay'a gönderilmiş. Bu kılıç,
şimdilerde geçtiğimiz pazar günü restore edilerek ziyarete açılan
Topkapı Sarayı Müzesi Silah Seksiyonu'nda ziyaretçileri bekliyor.
Memlük Sultanı Kayıtbay, 1496'da Kafkasya'da doğdu. Mısır'a
getirildi, Sultan Baybars tarafından satın alındı. Melik Zahir
tarafından azad edilip devlet hizmetinde görevlendirildi. Takdir-i İlâhî
kendisine Mısır sultanlığını nasip etti. Âdil, cesur, ileri görüşlü,
ilme ve ilim adamlarına değer veren bir hükümdar olarak tanınan
Kayıtbay, hükümdarlığının ilk yıllarında Osmanlılarla birtakım
anlaşmazlıklar yaşasa da son yıllarında II. Bayezid'le anlaşma yoluna
gitti. Ömrü boyunca 18 askerî sefere katılan Kayıtbay-ı Mısrî, adını
İskenderiye, Kudüs, Halep, Şam, Mekke ve Medine'deki mimari
çalışmalarıyla kalıcı kıldı. Medine'deki hizmetleri için 120 bin halis
ayar altın dinar sarf ettiği söyleniyor. Kahire'de İslâm mimarisinin en
göz alıcı eserlerinden olan Kayıtbay Külliyesi'ndeki türbesinde, Sultan
I. Ahmed'le bir rüya hadisesine de konu olan Kadem-i Saadet'in yanı
başında yatıyor.
Kayıtbay'ın Topkapı Sarayı Müzesi'nde korunan kılıcı, 108
santimetre boyunca. Kabzası kırıldığı için günümüze sadece demiri
ulaşmış. Kabzaya yakın kısmında hikâyesinin anlatıldığı uzunca bir
kitabe yer alıyor. Kitabeye göre kılıç, 881 yılında Hücre-i Saadet'in
tamiratı sırasında Kabr-i Şerif'ten çıkarılan demir direkten imal
edilmiş. Silah bölümünün vitrininde Kayıtbay'ın kılıcıyla birlikte alemi
de yer alıyor. Müze depolarında ise hükümdara ait 7 kılıç muhafaza
ediliyor.
11 BİN SİLAHLIK MUHTEŞEM KOLEKSİYON
Topkapı Sarayı'nda bizzat padişahlar tarafından kullanılmış,
Osmanlı ordusundan kalmış, büyük zaferlerin hatırası olarak saklanmış,
yabancı hükümdarlardan hediye gelmiş, savaşlarda ganimet olarak alınmış
tarih ve sanat değeri açısında paha biçilemeyecek bir silah koleksiyonu
bulunuyor. Kılıçlar, oklar, yaylar, baltalar, mızraklar, kalkanlar,
tabancalar, çakmaklı tüfekler, zırhlar, miğferler, alemler öldürme âleti
olan silahların bile sırf kan dökmek için değil, yeri geldiğinde îlâ-yı
kelimetullah için kullanıldığında nasıl sanat eserine döndüğünü
gösteriyor. Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi sırasında beraberinde
getirdiği Memlük silahları da koleksiyonda önemli bir yer tutuyor.
Kayıtbay-ı Mısrî'nin kılıçları ve alemi de muhtemelen bu dönemde saraya
getirilmiş. Müzenin deposunda 11 bine yakın silah bulunmasına rağmen
bunların çok az bir kısmı sergilenebiliyor.
İstanbul İl Özel İdaresi tarafından restore ettirilen Topkapı
Sarayı Silah Seksiyonu sergi salonu aslında Kubbealtı'nın yanında divan
toplantılarının ve Osmanlı Devleti'nin kayıtlarının tutulduğu bölüm.
Ziyaretçiler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından törenle ziyarete
açılan salonu gezerken Cahit Berkay'dan Demir Demirkan'a, Hayko
Cepkin'den Şebnem Ferah'a kadar birçok sanatçı tarafından hazırlanan
özel besteler eşliğinde tarihe yolculuk yapıyor. Fatih'in, Yavuz'un,
Kanuni'nin, 4. Murad'ın, I. Ahmed'in cihanı titreten kılıçlarını, sefere
çıktıklarında ordularının üstünde yükselen alemlerini görüyor. Aynı
zamanda sinema teknikleriyle canlandırılan minyatürlerden Osmanlı askeri
ve silah kültürünü tanıma imkânı buluyor. Silah Bölümü'nün restorasyonu
sırasında binada Bizans eserlerine ve tarihi su kuyusuna rastlanmış.
Camla kaplanan zemin sayesinde zemindeki Bizans kalıntıları da
rahatlıkla görülebiliyor.