Amerika ve İngiltere’de yapılan araştırmaların sonucunda karar vermenin bir yetenek işi olduğu sonucuna varılmış...
Amerika ve İngiltere’de yapılan araştırmaların sonucunda karar vermenin bir yetenek işi olduğu sonucuna varılmış. Doğru zamanda, sağlam verilerle yola çıkma becerisine sahip insanlar özellikle iş konusundaki kararları sağduyulu bir şekilde verebiliyor. Bunun için bir danışmandan ya da bu işi yapan bir şirketten yardım almak da iş hayatında profesyonelliğin en önemli parçası.
İş, özel yaşama gelince biraz değişiyor. Okullarda alan seçimi ve üniversite girişlerde tercih sıralaması yapmak için rehberlik servisleri bu inisiyatifi üzerine almış durumda.
Amerika’da gençler üzerinde yapılan bir başka araştırmada gençlerin % 74’ünün kararlarını arkadaşlarına danışarak ; % 17’sinin aile büyüklerinin fikrini alarak, kalan yüzdenin de anlık kararlar ile yola çıktığı sonucuna varmışlar.
Hayatın her alanında kararın önemi tartışılmaz bir gerçek…
Üniversite sınav sisteminin sık sık değişmesinin kaçınılmaz bir sonucu da kararsızlık ve kaygı. Ne seçmeli, ne olmalı, hangisi doğru, cevaplar kimde ?” soruları gençlerin özellikle de son günlerde kendilerine en çok sordukları soruların başında geliyor. Geleceklerini belirleyecek iki basamaklı yeni sınav sistemi, yeniliğinin getirdiği belirsizliğini hala koruyor.
Konu eş seçimine gelince daha gelenekçi bir bakış açısı izleniyor ülkede. Gençlerin % 53’ü kendi kararları doğrultusunda evlilik yolunda adım atıyor. %27 oranında genç ise aile ve yakın çevrenin teşvikiyle bu yola çıkıyor. Geri kalan yüzde de rızası olsun olmasın aile ısrarı ve zaman zaman da ailenin zoruyla bu işe evet demek durumunda kalıyor.
Görünen o ki ülkede karar verme mekanizması gençler arasında yeterli yüzdeye henüz ulaşmamış durumda.