Abdestsiz yarışa çıkmam Dünya Motosiklet Şampiyonu Kenan Sofuoğlu
motosiklet tamircisi bir babanın oğlu. Bir abisini motor antremanında,
diğer abisini ise trafik kazasında kaybeden Sofuoğlu, dünyada üç
birincilik sahibi tek sporcu. Başarılarını iman gücüne borçlu olduğunu
belirten şampiyon, abdestsiz yarışa çıkmadığını söylüyor.
30 Eylül 2012 Pazar - 08:21
Babanız motosiklet tamircisi. İki abiniz motor sporcusuydu. Motor pilotu olmasaydınız tamirci mi olacaktınız?
Abilerimle ben tamirhane ortamında büyüdük. Evet, eğer yarışmacı
olmasaydık, motor tamircisi olacaktık. Abilerim benim bu sporu yapmam
konusunda destek oldular. Onlar zaten yarışıyorlardı. Fakat babam benim
yarışmamı istemedi. Çünkü evde zaten yarışan iki oğlu vardı. Buna rağmen
üçümüz Türkiye Şampiyonası'na katıldık. Birimizin Avrupa'ya gitmesi
gerekiyordu. Abilerim beni tercih etti.
Kaç yaşınızdaydınız?
17 yaşındaydım.
Hanginiz daha yetenekliydi?
Sinan abim çok yetenekliydi. Hatta o benden bile hızlıydı. Fakat içlerinde en sabırlıları bendim.
Bu sayede görevi abilerinizden devralmış mı oldunuz?
Onlar Türkiye'de yarışmaya devam etti. Sadece yurt dışına çıkan ben oldum.
Kaç kardeşsiniz?
Dört. Üç erkek bir kız.
Tahsiliniz?
Sinan abim İmam Hatip mezunu ve aynı zamanda hafızdı. Ailem benim
elektrikçi olmamı istiyordu. O yüzden Endüstri Meslek Lisesi'nde
elektirik bölümünü okudum. Fakat diğer taraftan abilerimin yarışması,
motorla ilgilenmesi beni de heyecanlandırıyordu.
İki abinizi motosiklet kazasında kaybettiniz. Bu sizin sporculuğunuzu nasıl etkiledi?
Bahattin abim karşıdan karşıya geçerken araba çarpması sonucu vefat
etti. Onun motor kazasıyla bir ilgisi olmadı. Sinan abim yarış
antremanında hayatını kaybetti.
Peki siz ölümden korkmuyor musunuz?
Bahattin abim dört yaşından beri motor kullanıyordu. 24 yaşında karşıdan
karşıya geçerken araba çarpması sonucu vefat etti. Ecelin nereden
geleceği belli olmuyor. Sinan abimin ölümü motosiklet ile oldu. Fakat
şunu unutmamak gerek; hayatının yüzde 99'u motorsiklet üzerinde geçen
birinin bu sebepten ölmesi çok normal.
Anneniz korkuyor mu?
Annemin asıl korkusu motor kullanmam değil. Uçağa sıkça bindiğim için
seyahat halindeyken başıma kötü şeyler gelmesinden korkuyor. Çünkü motor
üzerindeyken çok korunaklı kıyafetler giyiyoruz. Yarıştığımız parkurlar
çok özel tasarlanmış oluyor. Fakat eğer eceliniz geldiyse bunun
karşısında hiç bir önlem duramaz.
Üçüncü kez dünya şampiyonu oldunuz. Bu kadar başarıyı elde eden biri olarak hiç kaybetme korkusu yaşadınız mı?
Şampiyon olduğunuzda aynı çizgiyi yakalamak kolay değil. 2008 ve 2009
yıllarında şampiyon olamadım. 2010 yılında oldum. 2011 yılında olamadım
fakat 2012'de tekrar şampiyon oldum. Bu iniş ve çıkışlar çok doğal.
Bunlar sayesinde zirvenin değerini çok daha iyi anlıyorsunuz. Fakat
elinizde olmayan şeyler var. Mesela; yaptığım sporun mekanik olduğu için
motorun arızalandığı zamanlar olabiliyor. Yağmurlu havalarda düşüp puan
kaybedebiliyorsunuz. Farklı iklimlerde veya parkurlarda yarışıyoruz. Bu
manzaraya baktığınızda sürekli şampiyon olmanız çok zor.
Kendinizi Türkiye'de yalnız hissediyor musunuz?
Burada değil fakat Avrupa'ya gittiğimde yüzlerce İtalyan'ın arasında tek Türk olarak kalmak yalnızlık hissi uyandırabiliyor.
İsminizi taşıyan bir motor parkurunuz var. Parkur fikri nereden çıktı?
2009 yılında yaptığım antremanda sol bacak bileğimi kırmıştım.
Antremanlarımı başka bir yer olmadığı için dağlarda yapıyordum. Dünya
şampiyonu bir sporcuydum ve antreman yapacak parkurum yoktu. Belediye
başkanına gidip parkur istediğimi söyledim.
Size yardım eden oldu mu?
Yarış pistini yaptırırken belediye bana çok yardım etti. Kendi çabalarım
ve belediyenin yardımlarıyla iyi bir noktaya getirdik. Burası sadece
Kenan Sofuoğlu'nun değil, Türkiye'deki her yarışa ev sahipliği yapan bir
parkura dönüştü.
Dünyada sizin gibi parkuru olan başka sporcu var mı?
Yok. Bu konuda çok şanslıyım. Türk olduğum için avantajlarım var. Devletten tutun bakanlığa kadar herkes bana destek veriyor.
Bunu hak ettiğinizi düşünüyor musunuz?
Elbette. Çünkü ben dünya şampiyonu oluncaya kadar hiç destek görmedim.
Kendi imkanlarımla ayakta durmaya çalıştım. Çok maddi sıkıntı çektim.
Bu sporu sevdiğiniz için mi başarılısınız yoksa başarılı olduğunuz için mi seviyorsunuz?
Her ikisi de. Hem seviyorum hem de iyi kullandığımı biliyorum. Yıllar
önce abilerimle motor yarışlarını izlerken aramızda 'biz bu adamları
geçeriz' diyorduk. Biz bunu 1999 yılında söylemiştik. O zaman
televizyonda izlediğim Fabian Fored ile şimdi aynı parkurda yarışıyorum.
2013 yılında takım arkadaşım olacak.
Yaptığınız spor hızla ilişkili. Hayatınız da bu kadar hızlı akıyor mu?
Normal bir insana göre çok zor bir hayatım var. Uyku saatlerim düzenli
değil ve ömrümün büyük çoğunluğu yolculuklarda geçiyor. Sezonda on üç
yarışım var. On beş gün öncesinden onun stresini yaşıyorum. Hayatımda
hiç tatil yapmadım. Ben Ramazan ayının en zor anlarında parkurda
antreman yaptım.
Dünya şampiyonu oldunuz. Hafiflediniz mi?
Tam tersi. Dünya şampiyonu olmasaydım daha rahat olacaktım. Şimdi ekstra
koşturmam gerekiyor. Medya mensupları benimle röportaj yapmak istiyor
'hayır' diyemiyorum. Rakiplerim benden daha rahat. Şuanda onlar dinlenip
Fransa'daki yarışa hazırlanıyorlardır.
Hangi faktör sizi dünya birinciliğine taşıdı? İnanç, şans...
Bu yıl ki en büyük avantajım iyi bir motosiklet ile yarışmam oldu.
Ayrıca rakiplerim dinlenirken ben antreman yaptım. Bu sayede
şampiyonluğu garantiledim.
Yarışa psikolojik olarak nasıl hazırlanırsınız?
İnançlı bir insan kendisini güçlü hisseder. Dua ederseniz kendinize güveniniz yerine gelir.
Hırslı mısınız?
Hem de çok. Hırs olmadan olmaz.
Hırsınız kontrol altında mı?
Açıkçası kontrol edemiyorum. Portekiz yarışında ikinci değil, dördüncü
olmam gerekiyordu. Kendimi riske atmamalıydım. Yarışta dördüncü giderken
bu beni tatmin etmedi ve kendimi riske atıp ikinci oldum. Hırsıma yenik
düştüğüm zamanlar oluyor.
Yarış anında aklınızdan ne geçer?
Bizim yaptığımız spor düşünceyi kaldırmıyor. En ufak dikkat dağınıklığı
yenilgiyle sonuçlanabilir. 290 km hızla gittiğinizi düşünün, o halde
ufak bir konsantrasyon bozukluğu pist dışında kalmanıza sebep olabilir.
Sadece atak için ne yapmanız gerektiğini düşünebiliyorsunuz o kadar.
Hatta o kadar hassas bir durum ki bunu düşünürken bile hata
yapabiliyorsunuz. Mesela; Portekiz yarışında birinci giderken bir hata
yaptım. 'Acaba yanlış mı gidiyorum arkamdakiler bana çarparlar mı' diye
aklımdan geçirdim. Dördüncü gitmem gerekirken birinci gidiyordum kendimi
riske atmama gerek yoktu. Az kalsın pistten çıkıyordum.
Kendinize özel teknikleriniz var. Bunları kimden öğrendiniz?
Her pilotun kendi bulduğu teknikler vardır. Bu tecrübe ve zamanla
öğreniliyor. Çoğu tekniği yaptığım antremanlarla öğrendim. Yarışta atak
yapmak için hep son turları beklerim. Hafif tempoyla başlayıp sonra
hızlanırım. Rakiplerim ise tam tersi hareket ederler.
Motora bindiniz, birazdan yarış başlayacak. Ne yaparsınız?
Yarışa abdestli çıkarım. Mutlaka dua ederim. Şimdiye kadar abdest almadan piste çıkmadım.
Müslüman olduğum için şampanya patlatmadım
Yarıştan kazandığınız parayı Gazze'ye bağışladınız. Amerika bu duruma tepki göstermişti...
2010 yılı Gazze olayları olduğu dönemdi. İsrail saldırıyordu ve bu benim
çok zoruma gidiyordu. Benim de Amerika'da yarışım vardı. İsteğim yarışı
kazandıktan sonra pistte Filistin bayrağı ile tur atmaktı. Özel bir
bayrak hazırlattım. Fakat takım izin vermedi. Ben de takımdan aldığım
ödülü Filistin'e bağışladım.
Siz sadece Gazze'ye değil, aynı zamanda Somaliye de parasal yardımda bulunmuştunuz...
Kimin ihtiyacı varsa o insanlara elimden geldiği kadar yardım etmeye çalışıyorum.
Paranın imtihanından geçtiniz mi?
Herkes parayla imtihan olabilir. Ben de olmuşumdur. Buna biz karar
veremeyiz. Dünyanın bütün nimetleri benim olsun gibi bir derdim yok.
Sporla inanç birbiriyle bağdaştırılmaz. Fakat siz inancı yüksek birisiniz...
Bana göre inançlı olan bir sporcu daha başarılı olur. Çünkü inançlı bir
sporcunun hayatı diğerlerine göre daha düzenlidir. İmanından güç alır.
Ülkemizde bu konuyla ilgili ciddi bir ön yargı var. Bir çok sporcu bu
yüzden inancını gizlemek zorunda kalıyor. Ben gizleme ihtiyacı
hissetmiyorum. Çünkü Avrupa'da bir yerlere geldim. Orada inanç ayrımı
yapılmıyor. Bana Türkiye'de 'Neden şampanya patlatmıyorsun?' diye soran
çok oldu. Fakat Avrupa'da böyle bir soruyla hiç karşılaşmadım. Ben de bu
sorulara 'Müslüman olduğum için' cevabını veriyorum.
Bu sorularla karşılaşınca rahatsız oluyor musunuz?
Hayır, alıştım artık.
Dünya Şampiyonu olmak için çok dua ettiniz mi?
Etmediğim dua kalmadı. İşimde başarılı olmak için Allah'dan yardım istiyorum. Benim başarım Müslüman bir gencin başarısıdır.
Evlendikten sonra yorucu bir hayat istemiyorum
Spor dışında ne yaparsınız?
Pist yapılmadan önce biraz daha rahattım. Bütün zamanı pistte
geçiriyorum artık. Motor sporuna ilgili bazı gençler var. Onlara elimden
geldiğince yardım etmeye çalışıyorum. Hemen hemen her hafta yurt dışına
gidiyorum. Özel hayatım yok. İki gündür evdeydim şimdi tekrar yurt
dışına gideceğim.
Hayatınız motosiklet üzerinde mi geçiyor yani?
Hayatım motosikletten daha çok yolculukta geçiyor.
Yarış dışında motosiklet kullanır mısınız?
Hayır. Fakat ben dünya şampiyonu olduğum için sadece Türkiye'de değil,
dünyadaki motosiklet fuarlarını takip ediyorum. Bir marka taşıyorum
üzerimde. Bunun sorumlulukları oluyor.
Arkadaşlarınız motor pilotu mu?
Çevremdekiler çocukluk arkadaşlarım. Yarış arkadaşlarım da var. Fakat
onlar aynı zaman da benim rakibim. Asıl arkadaşlarım burada.
Hız sizin için ne ifade ediyor?
Hız benim mesleğim. Fakat zaman ile anlaşamıyorum çünkü yetmiyor. Şampiyonluktan sonra dinlenmek isterdim o da olmadı.
Siz bu durumda nasıl evleneceksiniz?
Nişanlıyım. Evlendikten sonra hayatımın bu kadar hızlı olmasını
istemiyorum. Daha rahat bir yaşamım olsun istiyorum. Benim şansım
nişanlımın ailesi de bu işin içinde. Nişanlım Hollandalı. Onun ailesi
Hollanda'da yüzlerce motosporcu yetiştirip, sponsorluk yapıyorlar.
Hollanda'ya yerleşmeyi düşünüyor musunuz?
Hayır, kesinlikle düşünmüyorum.
Çocuğunuzun motor pilotu olmasını ister misiniz?
Eğer motosikleti severse neden olmasın. Yıllar önce sana 'çok para
kazanacak ve iyi yerlere geleceksin' deselerdi kabul etmezdim. Çünkü o
çektiğim sıkıntıları bir defa daha yaşayamam. Hayalleri olan genç bir
çocuk için cazibeli olabilir ama benim için değil.
(YENİ ŞAFAK)