Kanserin 7 Belirtisi
22 Ocak 2013, 09:40
7 belirtiye dikkat!
Bu belirtiler sizde varsa da doktora gidin yoksa da! Çünkü.
CEYDA ERENOĞLU / HT MAGAZİN
cerenoglu@htgazete.com.tr
Hastalıklarda
erken teşhis hayat kurtarıyor. Peki hangi belirtileri ciddiye almak ve
neler yapmak gerekiyor? Konunun uzmanları bu soruları kendi uzmanlık
alanlarına göre yanıtlıyor.
Dünyada kansere yakalanan hasta sayısı giderek artıyor. Rakamlar korkutucu da olsa, erken tanı ve koruyucu tedbirler sayesinde birçok kanser türü önlenip iyileştirilebiliyor. Bunun için kansere yakalanmadan koruyucu tedbirleri almak, belirtilere karşı uyanık olmak, düzenli aralıklarla kanser taraması yaptırmak, erken teşhisten yararlanmak gerekiyor.
Tıbbi Genetik Uzmanı Dr. Yaman Sağlam"Genetik danışma öncesinde, kanser riskinin
kesinleşmiş olması şart görülüyor" diyor. Bu nedenle aile öyküsünün bir
genetik uzmanı tarafından ayrıntılı olarak ele alınması ve aile ağacı
çıkartılması gerekiyor. Hastalığın tanımlanabilmesi amacıyla, kromozom
analizi, DNA analizi ve enzim düzeyleri gibi birçok ileri tetkike
ihtiyaç duyuluyor.
AİLEDE VARSA DİKKAT!
Eğer ailede görülen kanser birden çok bireyde aynı organ veya yapısal özellikteki organları tutuyorsa, bu tip kanserin kalıtsal olduğu düşünülüyor. (Örneğin; kolon kanseri
bir ailede iki veya üç kuşaktaki bireylerde beklenenden erken yaşta
görülüyorsa kalıtsaldır.) Erken tanının hayat kurtarıcı yönü olduğuna
dikkat çeken Dr. Yaman Sağlam, doğru yaklaşımlar ile erken tanı alınmasıyla kanserlerin yaklaşık yüzde 80 - 90 oranında tedavi edilebildiğini söylüyor.
KANSERİN 7 BELİRTİSİ
Gelişmiş bütün ülkeler aşağıdaki 7 belirtinin kanser habercisi olduğu görüşünde birleşiyor. Bu belirtiler mutlaka kanser anlamına gelmediği gibi tanının da çoğu zaman kanser çıkmadığına dikkat çekiliyor. Bunun yanında kişide bu belirtilerin olmaması o kişide, kanser yok
demek olmuyor. Ancak bu 7 belirti tehlike işareti olarak kabul edildiği
için herhangi birinin varlığında doktora başvurmakta gecikmemek
gerekiyor.
İşte kanserin 7 belirtisi:
* Bağırsak ve mesane alışkanlıklarının değişiklikleri,
* İyileşmeyen yaralar,
* Zamansız kanama ve akıntı,
* Meme veya başka yerde sertlik,
* Hazımsızlık veya yutma güçlüğü,
* Benler veya bir siğilin belirgin değişikliği,
* Hırıltılı öksürük veya ses kısıklığı
KOLDAN KANLA KOLON KANSERİ GENETİK TESTİ
Kalın
bağırsak (kolon) kanseri, diğer adı ile kolorektal kanser (kolon ve
rektum kanseri-CRC) erken evrede yakalandığında tedavi edilebiliyor.
Henüz bulguları olmayan bireylerde bile kanser yönünde bir değişim
varsa, sadece kan alınarak yapılacak bir genetik test ile erken tanı ve erken tedavi bu kanseri önleyebiliyor.
Kolon kanseri erken teşhis yöntemleri arasında en son uygulamaya başlanan bu test, koldan kan alınarak yapılan kolon kanserine
özel genetik değişim tarama yöntemi olarak tanımlanıyor. Uygulamada
hastanın kolundan 10 cc kan alınıyor ve dolaşıma karışmış olan kanserli
hücreye ait DNA materyalinden kanserin varlığını gösteren yapı
değişikliği belirleniyor.Yeni uygulanmaya başlanan test, özellikle
kolonoskopi yaptırmaktan çekinen hastalar için kurtarıcı bir erken tanı
yöntemi olarak değerlendiriliyor.
MEME KANSERİNE KARŞI BRCA GENİ TAKİBİ
Meme kanseri tanısında
kullanılan farklı testler bulunuyor. Bunlardan ilkinin kanserin genetik
olup olmadığının araştırıldığı BRCA geninde mutasyon taranması olduğu
belirtiliyor. Mutasyon varlığı, muhtemel kanser gelişimi ile ilgili
riskin artmış olduğunu gösteriyor. Bu test, kandan elde edilen DNA
çalışması ile yapılıyor. BRCA gen analizi testinin, ailesinde meme kanseri öyküsü bulunan kadınlara erken tanı amaçlı yapılabileceğine dikkat çekiliyor.
AKINTI VE KAŞINTI RAHİM AĞZI KANSERİ BELİRTİSİ OLABİLİR
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Kadir Savan;erken teşhis edildiğinde tedavisi mümkün olan rahim ağzı kanseri ve
HPV virüsü ile ilgili olarak, " Rahim ağzı kanserleri; HPV virüslerinin
meydana getirdiği enfeksiyonlara bağlı oluşan kanserler olarak
biliniyor" diyor.
Toplumdaki
kadınların yaklaşık yüzde 80'inin, yaşamların bir döneminde HPV virüsü
kaptıkları belirtiliyor. HPV olan kadınların yüzde 90'ında virüs yıllar
içinde kendiliğinden temizleniyor. Ama bu virüs yüzde 10 - 15' lik
grubun vücudunda kronik enfeksiyon olarak kalıyor. Bu enfeksiyonlar
vajen ve rahim ağzında bu enfeksiyon halini 10 -15 yıldan fazla
sürdürürlerse, rahim ağzı kanserine
neden olabiliyor. Ayrıca ilerleyen dönemlerde rahim ağzında, vajende ve
makatta hücrelerde değişikliğe sebep oldukları için de farklı
kanserlere davetiye çıkartabiliyor.
GEÇ KALMAYIN
HPV
virüsü, kadınlarda genel olarak akıntı, yanma, kaşıntı gibi şikayetlere
neden oluyor. Bu şikayetler sık görüldüğü için belirtiler çoğu zaman
önemsenmiyor. Basit bir vajinal enfeksiyon olarak algılandığı ve virüs
başka hiçbir şikayete yol açmadığı için, hastalık sinsi ilerliyor ve
kansere dönüşüyor. Doç. Dr. Kadir Savan, rahim ağzı kanserinin
teşhisinin çok kolay olmasına karşın hastaların doktora genellikle geç
dönemde başvurduklarını söylüyor. Hastalar akıntı, yanma ve kaşıntı gibi
belirtilerin basit bir enfeksiyon olduğunu sanıp doktora gitmiyor. Bu
nedenle teşhis konulduğunda hastalık genellikle ilerlemiş oluyor. Modern
tıp ise bu hastalığın çok tehlikeli ama önlenebilir olduğuna işaret
ediyor.