KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6727
Rep Gücü : 10015177
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Empty
MesajKonu: DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK   DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Icon_minitimeÇarş. Ağus. 26, 2009 3:43 pm

EĞİTİM ÖĞRETİM –TEKNİK



Din Eğitiminde Öğrencinin Düşünmeye Yönlendirilmesi
http://yayim.meb.gov.tr/yayimlar/145/asan.htm
2003-12-23


Din Eğitiminde Öğrencinin Düşünmeye Yönlendirilmesi
Dr. Aşkın ASAN (*)
GİRİŞ
Din eğitim-öğretim uygulamalarının en önemli hedeflerinden biri öğrencide dinî ilgi ve merakı canlı tutma, din hakkında düşünme yeteneği geliştirmedir(1). Kişinin dinini anlayabilmesi tüm yaşamı boyunca sürecek bir çabadır. İlkokulda öğretmen bazı temeller atacaktır. Öğretmen dinî bilgileri çocuğun zihnine yığmak yerine, öğrencinin anlama, uyum, somuttan soyuta geçme, yargılama ve bilgiyi kazanabilme yeteneğini geliştirmelidir(2).Öğrenci dinî öğreti ve olguların, dinî geleneklerin üzerinde düşünmeye cesaretlendirilmelidir(3).
Uzun pedagojik deneyler, öğretim içeriğinin pasif bir şekilde alınmasıyla ve mekanik bir şekilde verilmesiyle hiçbir dersin eğitim etkisi yaratmadığını göstermektedirler (4).
Öğretmenlerin sınıf ortamında söyleyip yaptıkları öğrencilerin öğrenme düzeylerini etkileyen faktörlerdendir. Birçok araştırma, öğretmen davranışlarının öğrencilerin başarısına, kendini kabullerine, sosyal ilişkilerine ve düşünce gelişimlerine etki ettiğini kanıtlamıştır.
Öğretmenlerin düşünme düzeyleri ile öğrencilerin düşünme düzeyleri arasında sıkı bir ilişkinin olduğu Measel ve Mood?un 1972?de yaptıkları araştırmada kanıtlanmıştır. Yine Cole ve Williams?ın 1973?de yaptıkları araştırmada öğretmen sorularının mantığı ile öğrencilerinin yanıtlarındaki mantıklılık arasında korelasyon olduğu bulunmuştur. Öğretmenlerin yüksek düzey bilişsel sorular kullandıklarında öğrencilerinin eleştirel düşünme gerektiren testlerde ve standart başarı testlerinde aldıkları puanların yüksek olduğu saptanmıştır (5).
Öğretmen ve Din Öğretimi
İlkokullarda Din ve Ahlâk Öğretiminin verimliliği hakkında Mualla Selçuk?un 1988 yılında yapmış olduğu araştırmada görüşmeye katılan öğretmenlerin % 47.22?sinin öğretmenin anlatımı yöntemini %24.44?ünün ise soru cevap yöntemini uyguladıkları belirtilmiştir (6). DinKültürü ve AhlâkBilgisi derslerinde çoğu konuların öğretmenin anlatımı yöntemi ile işlendiği görülmektedir.Bu yöntemin en belirgin sınırlılığı öğretmenin aktif öğrencinin ise pasif olmasıdır. Günümüzün öğrenciyi merkez alan yaklaşımı artık bu pasif öğrenciyi istememektedir.
Dinî konuların sınıf ortamında öğrenciler tarafından kavranması, öğretmenin sorularının niteliğine ve öğrenciyi düşünmeye yönlendirecek ortamları oluşturmasına bağlıdır (7). Basit bir bilginin hatırlatılması değil, kapsamlı yanıt isteyen öğretmen soruları, çocuklarda yüksek düzey düşünme becerileri geliştirirler(Cool. Öğretmen sınıf içi tartışma ortamını oluşturacak zorlayıcı olmayan tarafsız sorularıyla; öğrencilerde dinin geçmiş ve günümüzde yaşanan sorunları hakkında eleştirel düşünebilme yeteneğinin gelişmesine yardımcı olur (9).
Öğrencinin Düşünmeye Yönlendirilmesi
Düşünme simgesel aracılık işlemidir.?Aracılık? düşünmenin, uyarıcı durum ile bireyin bu duruma gösterdiği davranım arasındaki boşluğu doldurması demektir.Başka bir deyişle, düşünme çevremize ilişkin bilginin işlenmesidir (10).
?Düşünme oluşumu? hakkında oluşturulan birçok model incelendiğinde şu üç temel sürecin varlığının belirtildiğini görmekteyiz(11).
1.Girdi: Verilerin duyular ya da bellekten geri çağırım yoluyla alımı,
2.İşleme: Verileri anlamlı ilişkiler içinde işleme koyma,
3. Çıktı: Bu ilişkileri farklı durumlara uygulama.
Beynimiz hiçbir zaman durmaz.Bizler bilgiyi uyurken bile işler durumdayız.Beyin girdi, işleme, çıktı süreçlerine aktif olarak katılır.Herhangi bir öğrenme sürecine tam olarak katılmadığı zaman bile beyin durağan değildir.Öğrenme ortamının, düzeni bozuk, güdülemeyen, anlamsız olduğu durumlarda beyin başka ortamlarda (düzensiz düşünceler, duygular, fiziksel duyarlılık, hayallere dalma, fantazi yapma, problem çözme, ruhsal yaratıcılık, anılara dalma gibi...)aktifliğini sürdürür.Düşünme, dış uyarımın iç işlem sonrasında duyular yoluyla alımıdır(12). Eğer yeni bir bilginin kodlanması gerekiyorsa, beyin bu bilgiyi daha önce bellekte kodlanan benzer bilgiyle eşleştirme, karşılaştırma ve ayrıştırma gibi faaliyetlere girişir. Bu süreç oldukça kısa bir sürede tamamlanır.
Öğretmenler sınıf ortamını öğrencilerin girdi, işleme ve çıktı süreçlerini işletecek şekilde düzenlemelidirler. Bu süreçleri işletecek en etkili yöntem öğretmen sorularıdır.Öğretmenler konu anlatımı sırasında ya da anlatım sonunda yöneltecekleri sorularla öğrencilerin düşünme becerilerini geliştirebilirler.Girdi, işleme ve çıktı modeli ile öğretmenler soracakları soruların mantıksal yapısını; öğrencilerin verilen bilgiyi özümsemelerini, daha önce kazandıkları bilgiyle karşılaştırmalarını, anlamlı ilişkiler halinde işlemelerini ve bu ilişkileri yeni durumlara transfer edip, uygulayabilmelerini sağlayacak şekilde yapılandırabilirler.
Aşağıda DinKültürü ve AhlâkBilgisi öğretmeninin öğrencisine yönelteceği girdi, işleme, çıktı modeline uygun soru örnekleri sunulmaktadır.(Verilen soru örnekleri ?Peygamberlere İman? ve ?Kitaplara İman? konularıyla sınırlıdır.)
1.Bilgiyi Hatırlama (Girdi)
Bu basamak herhangi bir nesneyle ya da olguyla ilgili bazı özellikler kişinin görünce tanıması, sorunca söylemesi ya da aynen tekrar etmesi davranışlarını kapsar. Bu basamakta anlamını ve mantığını bilerek tanıma, söyleme ve ezberden söyleme vardır(13). Bu aşamada öğretmenlerin soracağı sorular öğrencilerden kavramları, bilgileri, duyguları, yaşantıları davranışa dönüştürmelerini sağlar.Öğrencilerin duyularını aktif hale getirir.Öğretmenlerin bu basamakta şu bilişsel davranışları gerçekleştirmeleri gerekir:tamamlama, sayma, eşleştirme, adlandırma, tanımlama, gözleme, anlatma, seçme, açıklama, sıralama, belirleme ve anımsama (14).
Bu basamakta sorulabilecek soru örnekleri ve kazandırılmak istenilen bilişsel davranışlar:

Sorular Bilişsel davranış
Büyük Kutsal Kitapların adları nelerdir? Adlandırma
Bu resim sana neler hissettiriyor? Açıklama
Hangi sözcük bu resme uygundur? Eşleştirme
Kaç tane kutsal kitap vardır? Sayma
Allah?ın haber ve öğretilerinin yazılı olduğu kitaplara .................... denir. Tamamlama
Aşağıdaki Kutsal Kitaplardan hangisi İsa Peygamber?e indirilmiştir? Seçme
Yahudi ulusuna gönderilen peygamberlerin isimlerini söyleyiniz. Sıralama
Evinizde Kur?an-ı Kerim nerede durur? Anımsama

2.Bilginin İşlenmesi (İşleme)
Bu aşamada, girdi basamağında kazanılan davranışların öğrenci tarafından özümsenmesi, kendine mal edilmesi, anlamının yakalanması söz konusudur(15). Bu aşamada öğretmen sorularıyla, öğrencilerin gözlemledikleri veya daha önce kazandıkları bilgilerin sebep-sonuç ilişkilerini ortaya koyma, analiz etme, sentez etme, özetleme, karşılaştırma, farkını bulma ve sınıflandırmalarına yardım etmelidir.Bu basamakta gerçekleştirilmesi gereken bilişsel davranışlar şunlardır:Sentez, analiz, sınıflandırma, açıklama, karşılaştırma, farkını bulma, deneme, düzenleme, gruplara ayırma ve karşıtını belirleme (16).
Bu basamakta sorulabilecek soru örnekleri ve kazandırılmak istenilen bilişsel davranışlar:

Sorular Bilişsel davranış
Allah niçin peygamber göndermiştir? Açıklama
Niçin diğer kutsal kitaplara inanmamız gerekir de onlara uymamız gerekmez? Nedenlerini bulma
Kur?anı Kerim?in diğer kutsal kitaplardan üstünlükleri nelerdir? Karşılaştırma
Aşağıdaki kutsal kitapları indiriliş sırasına göre düzenleyiniz. Düzenleme
Namaz ibadetinin diğer ibadetlerden farkı nedir? Farkını bulma
Namaz ibareti, oruç ibadeti ile karşılaştırıldığında hangi ortak özellikleri bulursunuz? Benzetme
Din insanlara neden gereklidir? Sonuç çıkarma

3.Uygulama (Çıktı)
Bu düzeyde sorulacak olan sorular, öğrencilerin geliştirdikleri kavram ve ilkeleri özümsemelerini ve yeni durumlara uygulayabilmelerini sağlamalıdır(17). Bu düzey, öğrencinin yaratıcı ve eleştirel düşünebilme, hayal gücünü kullanabilme, değer sistemi ve yargı yeteneğini geliştirmeye yardımcı olur.Bu düzeyde geliştirilmesi istenen bilişsel davranışlar şunlardır:İnceleme, yaratıcı düşünme, plân yapma, değerlendirme, yargıya varma, varsayımda bulunma, üretme (18).
Bu basamakta sorulabilecek soru örnekleri ve kazandırılmak istenilen bilişsel davranışlar:

Sorular Bilişsel davranış
Peygamberlerin gönderilmesi toplum yapısını nasıl etkilemiştir? İnceleme
Kutsal kitaplar insanlara hangi mesajları verirler? Genel sonuç çıkarma
Peygamberimizin ahlâkı niçin bize örnek olarak gösterilmiştir? Değerlendirme
Peygamberimiz neden peygamberlerin en büyüğüdür? Yargıda bulunma
İnsanlara kutsal kitaplar gönderilmeseydi durum nasıl olurdu? Varsayım

Öğrencilerde, yaratıcı ve yapıcı bir kişilik geliştirmek, düşünme yeteneklerinin gelişmesine önem vermeye bağlıdır. Çocuğu düşünmeye alıştırmanın ilk koşulu, onu, düşünebileceği bir soru ile karşılaştırmaktır(19).
Öğretmenler öğretim konularını bir?soru? biçimine sormak yoluyla; bu soruları girdi, işleme, çıktı süreçlerini işletecek şekilde düzenleyerek, öğrencilerin bilişsel davranışlar geliştirmelerini sağlayabilirler. Dikkatli ve doğru seçilmiş sorular öğrencilerin:
1.Sözel anlamlar ve bilişsel süreçler arasında bağ kurma yeteneklerini geliştirir.
2. Girdi, işleme, çıktı süreçlerini alıştırmalar yoluyla işletir.
3.Bilişsel süreçlerin farkına varmalarını ve okul sonrası ortamlara uygulamalarını sağlar.
4. İlgilerini dinî olgularla ilgili soru sormaya yönlendirir.
5. Dinî ilgi ve meraklarını canlı tutar.
6.Din hakkında düşünme yeteneklerini geliştirir.
Sonuç
Din eğitim-öğretim uygulamalarının en önemli hedeflerinden biri, öğrencide dinî ilgi ve merakı canlı tutma ve öğrencinin din hakkında düşünme yeteneğini geliştirmedir. Dinî konuların sınıf ortamında öğrenciler tarafından kavranması, öğretmenin öğrenciyi düşünmeye yönlendirecek sorularının niteliğine bağlıdır. Düşünmenin oluşumu hakkında ileriye sürülen modeller incelendiğinde girdi, işleme, çıktı olarak belirtilen üç temel sürecin varlığını görmekteyiz. Öğretmenler bu süreçleri işleterek, öğrencilerin düşünme becerilerini geliştirebilirler.
Bu çalışmada,Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmeninin öğrencisine yöneltebileceği soru örnekleri sunulmuştur. Bu soru örnekleri, insan düşünme modelinin girdi, işleme, çıktı süreçlerini işletecek şekilde hazırlanmıştır. Böylece, etkili öğrenme ortamı oluşturulurken, öğrencilerin din hakkında düşünme yeteneklerinin gelişmesi sağlanacaktır.




(*)Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon İlahiyat Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi.
(1)Beyza Bilgin, Eğitim Bilimi ve Din Eğitimi,A.Ü.İlahiyat Fakültesi Yayınları,Ankara, 1988, s.95.
(2)Mualla Selçuk, Çocuğun Eğitiminde Dinî Motifler, Türkiye DiyanetVakfı Yayınları,Ankara, 1991, s.138.
(3)Marcia Bundy Seabury, ?Teaching Dystopias:The Value of Religious Questioning?, Journal of General Education, Sayı:44, (March 1995), s.180-195.
(4)Muhsin Hesapçıoğlu, Öğretim İlke ve Yöntemleri, Beta BasımYayım Dağıtım A.Ş., İstanbul, 1994, s.147.
(5)D.Redfield, E. Rousseau, ?A Meta-Analysis onTeacherQuestioning Behavior?,Review of Educational Research, Sayı:51, (Summer 1981), s.234-245.
(6)Selçuk, a.g.e., s.128.
(7)C.Gregory Higgins,?Some Questions to AskBefore Leading a Class Discussion?, Religious Education, Sayı:89, (Win. 1994), s.68-79.
(8)A.JamesBellance,?A call for Staff Development?, Developing Minds:A Research Book for Teaching Thinking, Assocation forSupervision andCurriculum Development,Autumn, 1985, s.126.
(9)C.FrederichRsinger, ?Religion in the Social StudiesCurriculum?, ERICDigest, Say:071. 1993.
(10)CliffordT.Morgan, Psikolojiye Giriş, Çev.SibelKarakaş ve ark. Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü Yayınları, Ankara, 1984, s.144.
(11)Arthur L.Costa, ?TeacherBehaviorsThatEnable Student Thinking?, Developing Minds:A Reseacrh Book for Teaching Thinking,Assocation for Supervision andCurriculum Development, Autumn, 1985, s.126.
(12)Arthur L.Costa, ?Toward a Model of Human Intellectual Functioning?, Developing Minds:A Research Book for Teaching Thinking,Assocation forSupervision andCurriculum Development, Autumn, 1985, s.64.
(13)Veysel Sönmez, Program Geliştirmede Öğretmen El Kitabı, PegemYayınları,Ankara, 1994, s.36.
(14)Costa, 1985, a.g.e., s.127.
(15)Sönmez, 1994, a.g.e., s.46.
(16)Costa, 1985, a.g.e., s.127.
(17)Sönmez, 1994, a.g.e., s.51.
(18)Costa, 1985, a.g.e., s.128.
(19)Cavit Binbaşıoğlu, Öğrenme Psikolojisi, Kadıoğlu Matbaası, Ankara, 1991, s.89.

_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6727
Rep Gücü : 10015177
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Empty
MesajKonu: Geri: DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK   DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Icon_minitimeÇarş. Ağus. 26, 2009 3:44 pm

DİN DERSİNE YENİ BİR AÇILIM GÜNCELLENEREK DEVAM EDİYOR..
Bu uygulamada öğrencilerin derse daha kolay konsantre olduklarını, derse aktif olarak daha fazla katıldıklarını, daha çok kalıcı ve net bilgiler edindiklerini, gerekli görülen mesajların noktaların (ödevlendirildikten sonra) daha kolay dile getirilebildiğini gördük. Bunları sizlerle paylaşmak isteriz.
Gündeme getirmek istediğimiz, verimli sonuçlar alacağımızı düşündüğümüz, bilgilerden, ilgi çekici notlardan (Ayet,Hadis, Vecize, Beyit, Kıssa,Tesbit, Yorum… sorular oluşturduk. Fotokopi olarak her öğrenciye dağıttık, haftada 10 kadar soru ödevlendirdik, gelecek ders önce öğrencilerden cevaplar yorumlar aldık, sonra biz gerekli açılımlarla izahlar yaptık..
Not: Önemli sonuç aldığınız bilgiyi soruyu internet ortamında paylaşalım.10. sınıf 5. ünite tamamalanmakta.
Bir Hatırlatma: Bilgiler ve yöntem ne kadar güzel olursa olsun, istenen sonucu almak için vazgeçilmez olan iki husus; coşku ve ciddiyettir.
SORULAR:
DEĞERLER VE ÖNEMİ - DİN, ÖRF, AHLAK İLİŞKİSİ
9.SINIF DEĞERLER VE AİLE
1. Bayrak iki metre bezdir, ama onu kıymetli kılan nedir?
2. İslam’da, beş önemli değer (Din, Mal, Can, Akıl, Nesil) hangi hükümlerle güvence altına alınmıştır?
3. Temel ahlaki değerler nelerdir, bu değerlerin fert ve toplum için önemi nedir?
4. Herkesin, kendi saç şekline, boyuna, elbisesinin markasına, cep telefonunun modeline.. Baktığını, değer verdiğini düşünerek kendisine stres yapan gencin durumunu “Herkes onun kültürüne, konuşma şekil ve muhtevasına, edebine, kişiliğine, kendisini yetiştirmesine bakıyor” sözü ile değerlendiriniz?
5. “Güzelliği bulmak için tüm dünyayı dolaşsak da, onu içimizde taşımıyorsak, asla bulamayız” O güzelliği içimizde nasıl taşıyabiliriz?
6. “İnsan dünyaya anlaşılmak için değil anlamak için gönderilmiştir.” Bu cümlede vurgulanmak istenen nedir?
7. İnsanın değeri nedir sorusuna, Mevlana “Aradığı şeydir” cevabını verdi. Bu cevap ne anlama gelmektedir?
8. “Allah’a isyanda kula itaat olmaz” hadisini örf ve adetlere bağlılık açısından değerlendiriniz?
9. İstiklal Marşının 10 kıtasına da göz atarak hangi değerlere vurgu yapıldığını belirleyiniz.?

AİLE TOPLUMUN TEMELİDİR - AYETLER, HADİSLER
Aile ve Ailede Mutluluk
10. Ailenin en temel hedefi; Hayatın iniş çıkışlarını birlikte aşmak, evi huzur yuvası haline getirmek, ebedi saadete vasıta yapmak olmalı” cümlesinde ailenin önemi için neler söylersiniz?
11. “Geliri az ama bütçesi denk olan, geliri çok ama gideri daha fazla olandan daha mutludur” Bu cümleyi aile hayatı açısından değerlendiriniz?
12. Geniş, lüks, her türlü aletin eşyanın bulunduğu, varlıklı evler, huzurlu mutlu bir aile için yeterli mi?
13. Osmanlıda gösterişe açılan kapı yoktu, evin tamamı kullanılır, mobilya yok denecek kadar az, yaşam alanı eşya ile sınırlanmamıştı. Bu durumu günümüzdeki evlerle karşılaştırın?
14. “Artık eve yorgun geliyor evden yorgun çıkıyoruz” Evimizde dinlenmeyi engelleyici unsurlar nelerdir?
15. “Mal iyi bir hizmetçi, kötü bir efendidir” Bu sözü ailede mutluluk açısından yorumlayınız?
16. “Para pek çok şeyin kabını verir içini veremez; gıda verir, lezzet veremez. İlaç verir sağlık veremez, çevre verir dost veremez” Bu cümleyi örneklerle izah ediniz?
17. “Allah’ın, gülü dikenli olarak yarattığından şikâyet edeceğinize, dikenler arasında bir gül yarattığına şükredin” Bu ifadeyi ailede mutluluk açısından izah ediniz?
18. “Kütüphaneye gidip gelen çocuğun anne babası olmak ne büyük bahtiyarlık.” Bu söz hakkında kısaca duygu düşüncelerinizi belirtin?
19. “Elinde olanı düşünüp mutlu olacağı yerde olmayanı düşünüp hayatı zehir etmek doğrumu?” Aile hayatı açısından bu sözü değerlendiriniz?
20. “Kanaat’in başı; bollukta boş ve gereksiz harcamayı terk, sonu; darlığa ve yokluğa rağmen zengin olmaktır. (Rabbi ile huzurlu, gönlü zengin )” Bu prensibin kazanılmasının, aile huzuruna katkısı ne olur?
Ailede İletişim
21. “Aile fertleri arasında gereksiz kırgınlıkların en önemli etkenleri arasında; birbirine öğretmeyi ihmal etmek var” İfadesini ailede eğitim, iletişim açısından değerlendiriniz?
22. Televizyonu aile içi iletişim açısından değerlendirelim?
23. “Ekin ekilmeyen yerde sadece yabani ot biter.” Bu sözü aile ve kendimiz açısından değerlendirelim?
24. “Ailemize ayırmamız gereken zamanı, başka şeylere hasretmek en azından kul hakkı ihlalidir” Bu ifadeye göre evlat olarak neye dikkat etmeliyiz?
25. Peygamberimiz’in “aklı eren çocuğu, aile içinde meşverete (istişareye) katınız.” Sözünü aile içi iletişim açısından değerlendiriniz
26. Ailemizde kardeşler ve anne baba arasında gerçekçi, faydalı iletişim için neler yapılabilir?
27. (Etrafına çok zaman ayırmış ve fedakârlık yapmıştı yaşlı yatağında kimseler yoktu, anladı ki asıl birinci derecede ilgiyi ailesine göstermeliydi) Burada hangi insanı anlatmakta?
28. “Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüğümüze saygı göstermeyen bizden değildir” hadisini aile içi iletişim açısından değerlendiriniz?
29. Anne ve babamıza davranışımızda bize yön veren İsra suresi 22-23. ayetlerin mealini defterimize yazalım?
30. Peygamberimiz “sizin en hayırlınız insanlara iyi davrananınızdır” buyurmakta. Bunu ailemize, akrabamıza, okulumuza nasıl uygulayabiliriz?
31. Peygamberimiz “Allah (CC)bir ev halkının iyiliğini murad ederse rıfk bahşeder” Rıfk ne demektir, Bunun için nelere dikkat edilmeli?
32. “Kime yapmış olursan ol, yaptığın aynı zamanda kendinedir” Bu ifadeyi büyüklerimize yapmamız gereken iyilik açısından değerlendirelim?
33. “Vasıflı insanın iki özelliği vardır; İradesine hakim olması, çevresi ile uyumlu olması” Bu sözü ailede iletişim açısından yorumlayınız?
34. “Anne babanın çocuğuna bırakacağı en büyük miras …….” hadisini tamamlayın?
35. Peygamberimizin bildirdiğine göre; ölünce amel defterinin kapanmamasında etkili olan üç amel nedir?

Akraba - komşu
36. “Akrabaya verilen sadakanın en üstünü …………” sizce nedir?
37. “Her kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa ……” hadisini kitabınızdan tamamlayın?
38. “Allah katında arkadaşların en hayırlısı arkadaşlarına karşı en hayırlı olandır” hadisine uygun olarak okul arkadaşlığımız nasıl olmalıdır?
39. “Komşusu aç iken …………………………” hadisini tamamlayınız?
40. Dinimizin bir emri olan “Akraba ile iyi ilişkiler kurmak” için neler yapabiliriz?

ÜNİTE İLE BAĞLANTILI EK SORULAR
41. Ahlak ile ilgili olarak şu kavramları kısaca açıklayınız “Tevekkül, Tefekkür, İsraf, Edep, Sui zan, Şükür Sabır
42. “ Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol. Mevlana’nın bu sözünde anlatılmak istenen düşünce nedir?
43. Peygamberimizin “ Gerçek Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların güvende olduğu kimsedir ” sözünü güzel ahlak açısından izah ediniz?
44. Mahşerde her insana sorulacak temel sorular neler?
45. Peygamberimiz (s.a.v.)’in bildirdiğine göre, kıyamet günü arş’ın gölgelendireceği yedi sınıf insan kimlerdir?
46. “Sabır” gösterilecek üç husus nedir?
47. Peygamberimizin “kimde şu üç özellik varsa o, güzel ahlaklıdır” diye bildirdiği 3 özellik nelerdir?
48. Mevlana “eğer şeytanın başını ezmek istersen, gözünü aç gör, şeytanın katili; edeptir.” Edep nedir, güzel edep sahibi olmak için nelere dikkat etmeliyiz?
49. Peygamberimizin “Beş şey gelmeden beş şeyin kıymetini bilin” diye bildirdiği hususlar nelerdir?
50. “Konuşulması ve bakılması helal olmayan hususları dinlemek ve onunla zevklenmek de haramdır.” Bu ifadeye göre konuşmalarımızda nelere dikkat etmeliyiz?
51. “Allaha dayan sa’ye sarıl, hikmete ram ol / yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol” M. Akif’in bu beytini kısaca yorumlayınız?
52. “Çok yazık! Bugün öğrenciler arasında, akli tembellik artmış; Rahatı, gevşekliği ve eğlenceyi. – ciddiyet ve istikrara tercih etmişler.”Kendimiz ve çevremiz açısından bu sözü değerlendirelim?
53. Mevlana “Ateşe odun atmakla söner mi, nefsin her isteğini yapmakla terbiye olur mu?” Bu söze göre güzel ahlakı kazanmak için nelere dikkat etmeliyiz?
54. “İman sahibi önce Allah’tan utanır, sonra kullardan. Aksi halde dini tam olmaz” Burada anlatılmak isteneni örnekle izah ediniz?
55. Abdulkadir Geylani “Ey evlat gayretin kadar alırsın, ne kadar çalışırsan şerefin o kadar olur” Bu sözü dünya ve ahiret açısından yorumlayınız?
56. “Edepsizlik hem Hakkın hem halkın öfkesini çeker, edepsizlik her an beladır” cümlesini güzel ahlak açısından değerlendiriniz?
57. Kötü huylardan arınmak için, Mevlana’nın “doğru olmayan şeyler yaptım deme, hemen doğruluğu tut, o vakit hiç eğrilik kalmaz.” Sözünü izah ediniz?
58. “Düne takılarak, yarının hayalleri ile değil bugünü ebedileştirecek şekilde yaşa” Bu sözü örnekle izah ediniz
59. “Hayatın hâkimi olan Allah, kuralı koymuş; kimseye şeref ve başarı piyangodan çıkmaz.” Cümlesini yorumlayın
60. “Şeytan ve avaneleri sağlığımızı bozan, vicdanımızı inciten, bunalım kazandıran maddi süsler, üreterek bize yutturmak ister.” Bu ifadede vurgulanmak istenen nedir?
61. “Kendimizi değiştirmenin, geliştirmenin, takıntılardan kurtulmanın yolu: Okumak, Öğrendiklerimizi uygulamak, Tefekkür üzere olmak, Seviyeli kişilerle olmak” Bu tespit hakkında düşüncelerinizi belirtiniz?
62. “Tenkit ve kusur bulma hastalığından kurtulamayan kişi, başarı ve mutluluk için başka engel aramasın.” Bu sözü örneklerle açıklayınız?
63. Abdülkadir Geylani “İman sahibi azık hazırlar, kâfir ise yer içer ötesini düşünmez” sözünü izah ediniz?
64. “Hayır, iki kelimede toplanmıştır; Allah’ın emrini yüce bilmek, kullarına şefkat” bu cümleyi örnekle izah ediniz?
Ö.FARUK YILMAZ MEVLÜT DAĞ

_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6727
Rep Gücü : 10015177
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Empty
MesajKonu: Geri: DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK   DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Icon_minitimeÇarş. Ağus. 26, 2009 3:44 pm

ÇOCUK YETİŞTİRMEDE
ALTIN KURALLAR

EĞER BİR ÇOCUK...
Eğer bir çocuk kınanarak yaşarsa suçlamayı öğrenir.
Eğer bir çocuk düşmanca davranışlar içinde yaşarsa kavga etmeyi öğrenir.
Eğer bir çocuk alay edilerek yaşarsa sıkılganlığı öğrenir
Eğer bir çocuk utanç içinde yaşarsa suçluluk duymayı öğrenir.
Eğer bir çocuk hoşgörüyle yaşarsa sabırlı olmayı öğrenir.
Eğer bir çocuk teşvik edilerek yaşarsa güvenmeyi öğrenir.
Eğer bir çocuk değer verilerek yaşarsa saygı duymayı öğrenir.
Eğer bir çocuk eşitlik ortamında yaşarsa adaleti öğrenir.
Eğer bir çocuk güven duygusu içinde yaşarsa inanmayı öğrenir.
Eğer bir çocuk beğenilerek yaşarsa kendisinden hoşlanmasını öğrenir.
Eğer bir çocuk kabul ve dostluk yaşarsa dünyada sevgi aramayı öğrenir.
Çocukların öğütten çok iyi örneğe ihtiyaçları vardır.
Çocuğun aynası anne ve babasıdır. Bu aynadan daima güzel şeyler görmelidir.
Çocuklarınıza vereceğiniz en güzel ve değerli hediye ilgi ve zamanınızdır.
Çocuklar, hayat piyangosunun çok pahalı alınmış biletleridir.
Bu bilete büyük ikramiye vurması ya da boş çıkması sizin elinizdedir.
Çocuklar donmamış beton gibidir. Üzerlerine ne düşse iz yapar.
Çocuklara yüz değil, kulak vermeli.

_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6727
Rep Gücü : 10015177
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Empty
MesajKonu: Geri: DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK   DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Icon_minitimeÇarş. Ağus. 26, 2009 3:45 pm

ÖĞRETMEN EL KİTABI

(CD ROM destekli)
Doç.Dr. Nurullah Atlaş

EĞİTİM-ÖĞRETİM METODLARI
Öğrencinin;Kendisine, ailesine, içinde yaşadığı toplumuna ve tüm insanlığa karşı sorumluluklarını yerine getirebilmesi için; bilgi çağının gereklerine uygun olarak;
• problem çözme yeteneğine sahip,
• toleranslı,
• esnek düşünebilen,
• konuşan, dinleyen, tartışan ve geliştiren, (sağlıklı iletişim kurmanın temel kuralları)
• Kaliteyi bir hayat tarzı olarak benimseyen,
• Bilgiye hızla ulaşan ve onu kullanan,
• Bilgi üreten ve paylaşan,
• Öğrenmeyi öğrenmiş, yeni bilgileri öğrenmeye istekli,
• Üretilmeyeni üretip, bunu dünya markası haline getiren,
• Girişimcilik ve standart bilinci gelişmiş,
• Milli değerleri benimsemiş, kendisiyle ve toplumuyla barışık,
• Evrensel değerlerin bilincinde,
• Risk alabilen,
• Kişilik ve sosyal gelişimini tamamlamış bireyler olarak yetişmeleri şeklinde özetlenebilir. Bütün bunlar insanımız için birer kalite göstergesidir. Bu göstergeler aynı zamanda eğitim sistemimizin misyonu olmak durumundadır.

Bizim okullarımızdaki öğretmenlerin kalitesi öğrencilerimize ve velilerimize doğrudan yansıyacaktır. Okul ortamında çocuklara kazandırmaya çalıştığımız özellikler bir bütündür. Kişiler üzerinde bırakılan etki sözden çok davranışladır. Çok güzel konuşan, dersini çok iyi anlatan fakat davranış olarak eksikleri olan öğretmenler öğrenciler üzerinde yanlış davranışların kazanılmasında etkili olabilirler. Biz sadece başarı mı bekliyoruz? Dışarıdan gelen öğretmenler bizim misyonumuzu ne kadar temsil edebiliyorlar? Veya yıllardan beri bizim kurumlarımızda çalışan insanlar ne kadar bizim misyonumuzu temsil ediyorlar?

Aslında öğretmen okulun kendisidir.
Ben bir insanı sildim mi tam silerim? Bir daha affetmem
Doğum günümde erkek arkadaşlarımla çekildiğim resimler?
Hocam iyi akşamlar, muck?
Hocam filan öğretmen çok gıcık, ya öyle mi bunu söylediğiniz iyi oldu, hemen gidip müdüre haber vereyim.
Gece 00:3’e kadar cepten mesajlaşma?
Bir öğretmenle konuşurken öğrenciyi azarlama,
Sınıfın yapmış olduğu bir davranıştan dolayı küsme,
Kılık ve kıyafet olarak temsil edememe
Derse geç gelme
Derse hazırlıksız gelme
Ders anında pin pon oynama
Çocuktan nefret ettiğinizi yüzüne karşı söyleme,
Arkasından dedikodusunu yapma
İlk günde bu adam olmaz deme,
Velisi geldiğinde olumsuzluklar üzerinde durma

O zaman ilk yapmamız gereken çalışanların yeteneklerini geliştirme ve doğru yerde kullanma olmalıdır. Bunu için çalışanların değişmesi gerekir. Değişim için öğretmenler kendilerini değiştirmeliler onun için de idare durumunda insanlar kendilerini değiştirmeliler.
Kendine güveni ve saygısı olmayan bir insanın diğer insanlar için yapabileceği pek fazla bir şey yoktur. Ve bu durum, bütün olumsuz durumların alt yapısını oluşturur.

Performans; İnsanların özel hayatları ve iş hayatları olmak üzere 2 grupta ele alınırdı. Özel meselelerini iş yerine getirme, kapının önünde bırak! biçimindeki istekler, insanın doğasına aykırıdır. İnsanlar robot değildir. İnsanın biyolojik, psikolojik ve toplumsal bütünlüğü içersinde ele almak gerekir.
İKY, bireyin düşüncesini değiştirerek bireyi geliştirmektir.
Eğer siz insan kaynağını gereği gibi yöneltip geliştiremez iseniz, insanların büyük çoğunluğu bulundukları konumda sahip oldukları kimlikleri ile yetineceklerdir.
Gelişim ve değişim; bireyin özgünlüğü ve tüm özellikleri korunarak yapılırsa amaca ulaşabilir.
Neden bireyin özgünlüğü korunmalı? Şu ana kadar yaşamış bütün insanları ve bundan sonra gelecek insanların hepsini şöyle bir sıraya dizip, tümüne tek tek bakma fırsatımız olsaydı, kendimize benzeyen bir tek bile insanın olmadığını görecektik. Her insan dünyada bir eşi olmayan özgün bir yaratıktır. İşte çevresindeki insanları en az kendisi kadar seçkin, özgün, saygın “başkaları” olarak gören kişiler değişimi yapabilecek kişilerdir.
İyi bir idarecide olması gereken ilk özellik; yaşı, cinsiyeti, dini, milliyeti, ünvanı, mevkii, kökeni, rengi ne olursa olsun insana saygı duyabilmektir.
Okulu değil aslında okuldaki öğretmenleri ve öğrencileri yönettiğine inanması gerekir.
İnsanların bir davranışını değiştirmeyi tasarladığımızda farklılaştırmaya yönelik etkinliklerin hedefi açıktır. Davranışları değiştirmenin yolu, onları yönlendiren düşünceleri değiştirmektir.
Geleceğin kaynağı olan çocuklara yönelinmelidir. İnsan kaynağının kaynağında anne vardır. Anne insan kaynağının en başta gelen konusu olmalıdır. Bu süreçte onlara ulaşmak için anne ve babaları gündeme alıp izlemeliyiz. Öğretmenleri eş seçme, evlilik konusunda bilgilendirmekle ilgili programlar olabilir. Çocuklarla ve annelerle ilgilendiğinizde çalışanların kuruma olan bağlılıkları artacaktır.
İnsanın performansının en yüksek olduğu iş, ilgi duyduğu sevdiği iştir. İlgi öğrenmeye hazır oluşun alt yapısını oluşturur. İnsan ilgi duyduğu işi yaptığında başarılı olur, başarınca da mutlu olur. Onun için;
1- İnsanın kendini tanımasını, sevmesini sağlamak
2- İlgi duyduğu alanda çalıştırmak
3- Başka ilgi alanlarını keşfetmesini sağlamak gerekir.
Başarı; insanın içindeki canlılığı en mükemmel şekilde koruması, kullanması ve geliştirmesiyle yakalanabilir.
İnsanların birlikte çalıştıkları kişiler ile bütünleşebilmeleri için empatik yaklaşım içinde olmalıdırlar. İnsan kaynağı yöneticileri okulda çalışanların aklına, duygularına, manevi değerlerine hitap etmedikleri zaman yönetimin dengesinin bozulacağını bilmelidirler.
İnsan kaynağı yöneticilerinin, çağın düşünce akımları içinde gelişen yeni yaklaşımlara ve düşüncelere karşı hoşgörülü ve açık olmaları gerekir. Yeterlilik, değer ve yargıları kalıplaştırmayan, aydın, hoşgörülü, sorgulayıcı, “hem, hem de” düşünme biçimini kazanmış olması gerekir.
Bir marangozda hangi mesleki yeterliklerin bulunmasını beklersiniz?
1- Kullandığı araçlara hakimiyet
2- İşlediği materyali tanıması hatta mesleki deyimi ile ona hükmetmesi temel yeterliliklerinden ikisidir.
Ustalar, üzerinde çalıştıkları materyali çok iyi tanıdıkları zaman sadece “işinin ehli” “iyi” ustalardır; eğer kullandıkları araç ve gereci iyi kullanmaktan da öte konuşturuyorsa (hükmediyorsa) onlar o konuda salt yetişmiş kişi değil, yetkin kişi, üstattırlar.
Her tür düzeydeki yöneticide olması gereken özellikler;
1- Yönetim becerisi
2- İnsan ilişkileri
3- Teknik bilgi

Bir eczacının ilaçları tanıması, inşaat mühendisinin demir ve çimentoya, bahçıvanın çiçek ve ağaçlara ilişkin bilgisi ne ise bir yöneticinin insana ilişkin bilgisi de odur. Her düzeydeki yönetici için zorunlu insan bilgisinin düzeyi mühendislik düzeyinde beklenirken, insan kaynakları yöneticisinin insan bilgisinin düzeyinin yüksek mühendis olması gerekir.
Siz, üzerinde çalıştığınız, işleyip, geliştirdiğiniz, öğretmen, öğrenci, personel ve veliye ilişkin olarak ne biliyorsunuz?
İnsanların iyi ya da kötü olması kültürel ölçütlerle değerlendirmenin bir sonucudur. Yaratılanı hoş gör, Yaratan’dan ötürü.
İnsan sesi söze, sözü resime, resimi yazıya, yazıyı sese, sesi müziğe, müziği dansa, her şeyi başka bir şeye çevirebilir. Yüreğinde bir ışık taşır: SEVGİ
İnsanı bir durum olmaktan çok bir süreç olarak kabul etmeliyiz. Bunun anlamı İKY okul yapısının ve yönetim biçiminin çok yönlü, kapsamlı, değişken ve karmaşık insan davranışlarını kabullenmeye, karşılamaya, anlamaya, yorumlamaya ve yöneltmeye hazır oluşu demektir.
Sayın Müdürüm;
Okulumuzda çalışan arkadaşın çalışırken bir hata yaptığını düşünün. Bu insanın yapacağı hatanın maliyeti ne olabilir? Kapıcı, santralci, muhasebeci, hemşire, öğretmen, aşçı vs...

Gelişmiş İnsanın Bazı Temel İlkeleri
• Bilinçli Çalışma
• Hakkaniyet
• Dürüstlük
• Sabır
• Onura Saygı
• Kişisel Bütünlük
• Tutarlı Olma
• Üstün Kalite
• Hizmet Etme
• Gelişme Ve Geliştirme
• Koşulsuz Sevgi
• Yardım Etme
• Yüreklendirme

İLKELER UYGULANMASA
Hakkaniyet yerine tanıdığı olan ya da güçlü olan “haklı” çıksın; kişisel bütünlüğü olan değil, iki yüzlü, tutarsız, sahtekar insanlar takdir edilsin ve iş başına geçsinler. İnsan onuru ayaklar altına alınsın, can ve mal güvenliği olmasın; insan canı ve onuru her an keyfi olarak elden alınabilsin. En iyi hizmet eden değil, en çok dalkavukluk yapan göze girsin. Üstün kalite kavramı kimseye bir anlam ifade etmesin; insanların gelişimleri ve gerçekleştirebilecekleri potansiyelleri ana - babaların, öğretmenlerin, yöneticilerin umurunda olmasın.
Böyle bir toplum ne durumda olacaktır?
Okulda verimlilik için neler olmalı? Kalite ile insan öğesi arasındaki mutlak ilişkinin çok yalın biçimde anlaşılmış ve tanımlanmış olması gerekir. Kaliteye en üst düzeyde ulaşmanın okuldaki insan kaynağının geliştirilip yöneltilmesine bağlı olduğu bilinci, insan kaynakları yönetiminde “insana değer vermek” olarak karşımıza çıkmaktadır.
Geliştirilmiş insan kaynağı, ekonomik yarışma ortamında üstünlük sağlamak için en etkili potansiyel kaynaktır. Öğretmenin işine ilişkin yakınmalarının nedeni öğretmenin yeteneklerinin yeterince geliştirilip, anlamlı biçimde yöneltilememesinden kaynaklanmaktadır.
İnsan dünyaya mutlu olmak için gelir. Birilerinin bilinçli olarak yönetim adı altında ona kaygı, korku, aşırı stres, mutsuzluk yaşatmaya hakkı yoktur. Öğretmenin işinden sağladığı doyumun düzeyi mutluluğunun boyutudur. Yeteneklerini, kendini tanımak ve kendini gerçekleştirmek, başarmak, takdir edilmek insan mutluluğunun değişkenlerinden bir demettir.
Çalışanlar arasında informal ortamlarda yöneticilerini yeren, öven, irdeleyen, onların eylemlerini abartan söylemler ve tartışmalar yaygındır. Bu tür konuşmaları dedikodu olarak nitelendirmek doğru değildir. Çoğu kez yönetim bilimi açısından tahmin edildiğinden daha fazla veri, bulgu ve yorum içerebilir. Bu ortamlarda konuşulanlar eğer yöneticilerin kulaklarına gidebilseydi, onlar da söylenenleri basit dedikodular, boş laflar olarak yüzeysel değerlendirmeselerdi, olasıdır ki, öğretmenleri hatta velileri rahatsız eden bir çok eylem gerçekleşmemiş olurdu.
Okul ortamında insana hizmet etmek konumunda olan insanlara, yeteneklerini geliştirmeleri, başkalarına sunmaları, başarılı ve mutlu olmaları için ortamlar, fırsatlar, imkanlar hazırlayan, bu amaçla çaba sarf eden insan kaynağı yöneticilerini çalışanların baş tacı etmeleri işten bile değildir.

Kişisel Kalite; her türlü kalitenin temelidir.
Size Ne Sağlar?
Başkaları size güven ve saygı duyar
Heyecan verici ve geleceği parlak görevler alma imkanınız artar
Daha az hata yapar, böylece işleri tekrar yapmak zorunda kalmazsınız
Sizin işinizi başkasının kontrol etmesi gerekmez
Daha çok iş başarırsınız
İnsanlar sizi eleştirmezler
Çocuk yetiştirmekte daha başarılı olursunuz
Öz benliğinizi güçlendirirsiniz
Hayatınızın daha çok anlamı ve amacı olur
Yaşamınızın kalitesi yükselir

İstikrar (Devamlılık), Güven, İşini sevmek, Sorumluluk (Herkes yaptığı işin sorumluluğunu üstlenmeli), Motivasyon, Takım Çalışması

Denetleme yerine; iç kontrol, grup rehberliği, ceza yerine; koruyucu, önleyici tedbirler, gelişim; iş başında ve sürekli, iş bölümü; grup ve takım çalışması ve iç etkileşim, hedef; daha fazla kâr yerine öğrenci ve öğretmenlerin mutluluğu, karar süreci; üst yönetimde alınan kararların uygulanması yerine, uygulayıcıların fikri alınarak, üst yönetime bilgi ve veri sağlayıp ona göre karar almak şeklinde olmalıdır.
Neler Yapılabilir?
• Bütün çalışanların doğum günleri, evlenme yıldönümlerinde onlara kutlama mesajı gönderilebilir.
• Akşamları 3-5 kişilik öğretmen gruplarıyla bir araya gelinebilir.
• Öğrenci velilerimizle anlaşıp onların işyerlerinde %25 indirim yaptırılabilir.
• Üst düzey performans gösteren kişiler değişik şekillerde ödüllendirilebilir.
• İşe yeni başlayanlara tanışma çayları düzenlenebilir.
• Evli çiftlere evlilikle ilgili seminerler düzenlenebilir. Geçen sene yapılan ankette bu gibi işlerle ilgilenecek danışılabilecek bir üst kurul beklentisi vardı.
• Velilere veli eğitim seminerleri yapılabilir.
• Velilere anne baba okulu altında kurs düzenlenebilir.
• Öğrencilere ihtiyaç duyulan konularda genel seminerler yapılabilir.
• Öğretmeni daha iyi tanıma adına ev ziyareti yapılabilir.
• Verilen görevler yerine getirildiğinde teşekkür edilebilir.
• Çocukların gelişimi yakından takip edilip öğrenci durumlarıyla ilgili haftalık toplantılar yapılabilir.
• Karar almadan önce uygulayacak olanların fikri alınabilir.
• Etkili öğretmenlik nasıl yapılır, sınıfta gürültü olmaması için neler yapılabilir gibi başlıklar altında görüşülebilir.
• Düşünce odaları kurulabilir.
• Öğrencilerin gelişim dönemleri hakkında daha fazla bilgilendirme yapılabilir.
• İletişim ve kendini ifade etme adına kurslar düzenlenebilir.
• Takım çalışması ve grubun birbirini iyi tanıması için daha fazla birlikte olmaları sağlanabilir.
• Ölçme ve değerlendirme her şeyi ölçmelidir. Sınav sonuçları soru, konu, sınıf, öğretmen analizleriyle daha faydalı hale getirilebilir.
• Açık hedefler koymak
• Çocukların anne ve babalarıyla daha sıkı iletişime geçilmeli.
• Korku ve kaygıdan bağımsız ortamlar oluşturmak
• Güzel davranışlarda mutlaka takdir etmek
• Cesaret vermek
• Sabırlı olmak
• Önyargısız olmak
• Dinlendirilmelidir
• Tayin stresi
• Yapılan programlarda sponsor bulunabilir

_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6727
Rep Gücü : 10015177
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Empty
MesajKonu: Geri: DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK   DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Icon_minitimeÇarş. Ağus. 26, 2009 3:45 pm

KONU : Eğitim ve Öğretim faaliyetlerinde Kız - Erkek ilişkileri .
ETKİN YÖNETİM KOŞULLARI
Hiç hazırlıklı olmadığımız bu hassas konuda hedefler belirleyemeden girdiğimiz ders yılında çözmek zorunda kaldığımız sorunların işgal ettiği gündemle bile olsa bunları tartışmak umarız gelecek yıllarımıza yarar sağlar. Kanaatimize göre meseleye üç yönden bakmak gerek .
a) İçinde bulunduğumuz toplum,
b) Bize çocuklarını veren aileler,
c) Bizim temel Eğitim değerlerimiz.
Bizler bugün ilk iki öğenin olumsuzluklarını ayıklayarak, gündeme kendi değerlerimizi hakim kılmak zorundayız. Bunu nasıl yapacağımız kadar "nelere öncelik vererek başlayacağız ?" cevap bekleyen soru. Bunun halledilebilmesi için okullarımızda sosyo kültürel yönden veli profilinin çıkarılması gerek ki; önceliklere neler konulabilir bilelim. Bu ciddi eylem plânının realize edilmesi için ise; okul örgütlenmesine toplam kalite değerlerinin kazandırılması gerekir.
Öyleyse okullarımızda toplam kaliteye ulaşmak için göz önünde tutulması gereken önceliklerin listesine bakalım:
1) Okul kadrolarımızda temsili öne alan kimliklerin görevlendirilmesi gerekir. Öğrencilerimiz kendilerine sunulan örnek insanları yakınlarında görebilmelidir. Sorunların çözümü için çabalamaktansa kaliteli rehberler istihdam edilmelidir.
Temel rehberlik değerlerinden uzak, öğretim makinesi gibi kimselerin öğrencilere sağlıklı davranışlar kazandırmaları çok zor.
2) Her kurum kendi ölçeğinde öncelikli hedeflerini ve bunlara ulaşım yollarını mevcut kadroları içinde belirlemeli.
3) Her kurum kendi personeli arasında etkin bir iletişim zeminini sağlamalıdır, bu hedefe giden yollarda takılmayı azaltır.
4) Uygulamaların her aşamasında, fikir alışverişleri raporlarla kayda alınarak gelenek oluşturulmalıdır.
5) Yıl sonlarında idarecilerden, ilgili birimlerden ders yılının genel bir değerlendirmesi, olumlu ve olumsuz yönleri, sebepleri, çözümleriyle birlikte alınmalıdır.
6) Her dönem içinde en az bir kez okulların üst yönetimi, öğretmen, personel, velileri değerlendirme amacıyla dinlemeli, okul yöneticilerinin değerlendirmeleriyle kıyaslamalıdır.
Okullar, eğitim verdikleri yaş ve cins gruplarında örnek öğrenci, örnek rehber ve örnek idareci kimliğinde anlaşmalıdır. Özellikle idari birimlerde okul vizyonunu temsil edebilecek, kadrosuna hakim dirayetli yöneticilere ihtiyaç vardır.
9) Okulların fiziki koşulları mevcut imkanlar içinde ıslah edilmeli ve böylece öğrencilere sportif ve kültürel aktiviteler için alanlar bulunmalıdır.
10) Okullarda bayan rehberler ve idareciler istihdam edilerek konuya bayan gözüyle de bakılmalıdır.
11) Eğitimde bireysellik mutlaka sağlanmalı, öğrenciler ders yılı başında aile profili de dahil taranarak (kayıt sırasında görüşmeler yapılıp kayda alınabilir. Kendi okullarımızdan gelen öğrencilerin son iki yılını kapsayan gelişim raporları okullarından mutlaka istenmelidir) geldikleri okullardan alınan raporlara bakılarak, genel ölçüler içinde tanımlanmalı özelliklerine göre yakın takibe alınmalıdır.
Öğrencilerde öncelikle: okuma, yazma, dinlediğini not etme, temiz defter tutma, düzgün konuşma, eşyalarına sahip olma, düzgün beslenme, zamanı iyi kullanma alışkanlıklarının ilk basamakları 5.sınıfa kadar kazandırılmalıdır. Bu hususlarda eksikliği olan öğrenciler velilerine bildirilerek konunun ciddiyeti anlatılmalıdır.
Eğitim başarısızlıklarının temel konuları bunlardan oluşmaktadır .
Bunun için de imkanlar seferber edilmelidir. (Kültürel faaliyetler için fiziki imkânlar, öğrencilerle özel ilgi birimleri, okuma salonları, vb.)
12) Okullarda şeklî disiplin altyapısı mutlaka sağlanarak bunun devamlılığı sağlanmalıdır. Veliler ve öğrenciler genel işleyişteki aksamalara karşı son derece duyarlıdır. Bu konuda güven verebildiğimiz ölçüde etkinliğimiz artacaktır. Bizim çözülme noktamız da burasıdır. (Törenler, nöbetler, derse giriş-çıkış, kılık-kıyafet kontrolleri, sıkı denetlenmeli.)
13)Uyumsuz öğrencilerin velileri okula çağrılarak görüşülmeli, konunun önemi kendilerine anlatılmalıdır. Ailesi doğru konum alamayan öğrencilerde ailenin sebep olduğu olumsuzluklar, velilerine mutlaka iletilmelidir. Okulun temel eğitim değerlerinin önce aileler tarafından benimsenerek, ev ortamında beslenebilmesi çok önemli. Ailelerin yanlış tutumları bizim bir yıllık emeğimizi boşa çıkarabilmektedir. Okul bu olumsuz etkiden korunmak için gerekenleri yapmalıdır .
14) Rehberlik servisi, yaş ve cinse bağlı gelişim evrelerini ve kırılgan noktaları öğretmenlere anlatarak bütüncül rehberlik tarzı oluşturulmalıdır.
15) Sahasında başarılı, olgun kimlikli bay bayanlardan okullara davet edilerek gelecek yaşantılarda cinsel kimliğin gerekleri, kişiliğin önemi, sosyalleşmenin ön koşulları kendi ifadelerinden dinletilebilir.
Yukarıda belirttiğimiz maddeler, bir tarzı tanımlamaktadır. Bu kazanılmadan yönetimde etkin bir irade oluşamayacak, böylece her bir sorun için ayrı ayrı çözümler aranacaktır. Bu sistemde uygulanacakları Rehberlik servisleri zaten karşılayabilir.

DİNLEMEK KONUŞMAKTAN DAHA ÖNEMLİDİR
Kişi kendine ve karşıdaki ile kurduğu ilişkiye önem veriyorsa dinleme davranışı önem kazanmaya başlıyor. İnsan ilişkilerinde çoğu kez teşhis koymadan reçete yazan doktorun durumuna düşeriz; karşımızdakinin esas sorununun, vermek istediği mesajının ne olduğunu anlamadan, hemen konuşmaya başlar, kendi paradigmalarımız içinde yarattığımız dünyadan, onun sorunlarını anladığımızı sanırız. Okuma, yazma, konuşma ve dinleme arasında üzerinde en az durulan ve eğitim konusu olan dinleme yeteneğidir. Dinlemenin temelinde karakter yatar. Bireyin karşısındakine güven duyabilmesi için kendini dinleyenin karakter sahibi bir kimse olduğuna inanması gerekir. Kişiyi tek ve emsalsiz gördükçe, onu anlamak için gerekli dikkat ve ilgi göstermek kolaylaşır.

Dinleme Düzeyleri
1-İlgisizlik- Önemsememe
2-Seçici dinleme
3-Dikkatle dinleme
4-Empatik dinleme

DİNLEMEDE KALIP TEPKİLER
1- Değerlendirme
2- Araştırma, deşme
3- Akıl verme
4- Yorumlama

AKTİF DİNLEMENİN TÜRLERİ
1- İçeriği yansıtma
2- Duyduğu anlamı kendi sözleri içinde ifade etme
3- Hem anlamı hem de duyguları ifade etme
4- Anlam ve duyguları yorumuyla birlikte yansıtma

• Çocuğuna gerçek servet bırakmak isteyen ana- baba, ona iyi dinlemeyi öğretir. Publilus Syrus

Tüm Bedeniyle Dinleyen:
• Karşıdakini yüreklendirici bir tutum takınır.
• Oturuşu dikkat ettiğini belli eder.
• Sakin fakat dikkatli olur.
• Konuşana uygun zamanlarda başıyla dinlediğini belirtir.
• Göz temasına önem verir.
• Sadece söylenenleri değil, söylenmeyen ilişki mesajlarına da kulak verir.
• Dinlediğini her davranış ve tutumuyla belli eder.

İYİ DİNLEYİCİ OLMAK İÇİN 10 İPUCU
1-Karşıdakinin konuşulan konuyu nasıl bir çerçeve içinde algıladığını kavramayı amaçlayın.
2-İş ortamında dinlerken not alın.
3- Konuşanın söylediklerini daha sonra birisine rapor olarak sunacakmış gibi dinleyin ve not alın.
4-Dinlemenin
a-istek,
b- ilgi,
c- disiplin ve
d- dikkat
gerektiren önemli ve zor bir iş olduğunun bilincinde olarak dinleyin.
5- Hayal dünyanıza kaçma eğilimi ile başa çıkarak dinlediğiniz ortamda, o kişiyle ve o anda olmaya özen gösterin.
6-Tüm bedeninizle dinleyin.
7-Cevaplarınızda konuşanı yansıtın. Yansıtmayı:
a- ses yüksekliği,
b- konuşma hızı,
c- kullanılan kelime türü,
d- el-kol hareketleri,
e- nefes alış veriş ritminde yapabilirsiniz.
8 - Sizi olumlu ya da olumsuz yönden duygulandıran davranış ve sözlerin farkında olun ve bu davranışlar ortaya çıktığı zaman duygularınızın altında kalmadan konuyu dinlemeye özen gösterin.

9 - İç ve dış gürültünün farkına vararak onları denetim altına almaya özen gösterin.

10 -Konuşanın bir insan olduğunu, insan olarak onurlu, saygıya değer ve evrende emsalsiz olduğunu unutmamaya özen gösterin. Bir insana olan saygı ve sevginizi en yalın ve doğrudan onu gerçekten dinleyerek gösterebilirsiniz.
Eğitimde Drama
Grup adresimize Yaşar ÇIRAKLI tarafından gönderilen "eğitimde drama " adlı yazıyı okudum. Ve istedimki uygulayan arkadaşlar varsa buraya örneğini yazsınlar, uygulayan yoksa hep beraber örnekler meydana getirelim:
DRAMA YÖNTEMİNİN
HAYAT BİLGİSİ DERSİNDE KULLANIMINA İLİŞKİN BİR PLAN ÖRNEĞİ
Isınma ve Rahatlama Aşaması
1. Sınıfta serbest yürüme. Öğretmenin verdiği komutlara göre hareket etme. Kenarlarında birçok ağacın bulunduğu toprak bir yolda yürüyorsunuz Hava güneşli. Yavaş yavaş rüzgar esmeye başlıyor. Rüzgarla birlikte yağmur yağmaya başlıyor. Yanınızda bulunan derenin yağmurla birlikte suları arttıkça artıyor. Yağmur gittikçe hızlanıyor. Çamur olan yolda yürüyorsunuz. Bu arada yağmur azalıyor. Bulutların arasından güneş yavaş yavaş kendini gösteriyor. Serbest yürüme.
Oluşum Aşaması
2. Öğretmen tarafından sınıfa bir örtü serilir. Bu etkinlikte kullanılacak diğer materyaller (gazete ve teksir kağıtları, çeşitli kalınlıkta ipler ve boya kalemleri) örtünün yanına bırakılır. Öğrencilerden örtünün etrafına gelmeleri istenir. Öğretmen tarafından ‘Bu örtü bizim köyümüz. Bu köyde neler var acaba?’ diye sorulur. Öğrencilerin söylemleri doğrultusunda, materyallerden yararlanmaları da sağlanarak, birlikte bir köy oluşturulur.
3. Oluşturulan ortak köyden sonra, öğrenciler dört gruba ayrılır. Onlara bu köyde yaşayan aileler olduğu söylenir. Her grubun sınıfta istedikleri bir köşeye gitmeleri ve evlerini oluşturmaları istenir. Oluşturdukları evde ne yaptıklarını düşünmeleri, karar verdiklerinde öylece kalmaları istenir (Donuk imge). Her grubun çalışması, diğer grubun öğrencileri ile tartışılır.
Değerlendirme Aşaması
4. Öğrencilerle ‘köy’ ün tanımı yapılır, köylerin kurulduğu yerler ve köy evlerinin özellikleri tartışılır. Tartışılan konular öğretmen tarafından özetlenir. İsteyen öğrencilerin defterlerine yazabileceği söylenir.

DRAMA YÖNTEMİNİN
TÜRKÇE DERSİNDE KULLANIMINA İLİŞKİN BİR PLAN ÖRNEĞİ
Süre: 2 ders saati
Kazanımlar:
Bu ders sonunda öğrencilerin;
1. Yazma becerileri,
2. Kelime kullanma becerileri gelişecektir.
Araç-gereçler: Kağıt, renkli kalemler, kuru ya da pastel boyalar
Isınma Çalışmaları (Giriş)
Gözlerinizi kapayın.
 Güzel bir orman düşünün.
Hazır olduğunuzda gözlerinizi açabilirsiniz. Ormanda gördüğünüz ve sizi en çok etkileyen bir şeyin resmini çizin.
Asıl Etkinlikler
Öğretmen sınıfta orman için bir yer belirler ve gösterir.
 Şimdi ormana gidin ve ormanın neresinde olmasını istiyorsanız onu oraya yerleştirin.
Bütün öğrenciler yaptıkları resimleri yerleştirir.
Şimdi ormandasınız. Birçok insan burada yaşıyor ya da çalışıyor. Onlardan birisiniz.
İnsanlardan biri olarak sizi tanımlayan bir hareket yapın ve donun.
 Birkaç dakika işinizi yapın.
Şimdi hava gittikçe bozuyor. Rüzgar arttıkça artıyor.
Bu bir fırtına başlangıcı. (Öğretmen bu durumu kendi de role girerek geliştirir.) Şimşek çakıyor, yıldırım düşüyor ve orman yanmaya başlıyor.
Herkes donar.
Ne yapıyorsunuz?
Niçin yapıyorsunuz?
 Bunu yapmayı nerede öğrendiniz?
Davranış hakkınızda ne düşünüyorsunuz?
 Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Kendinizi nasıl bir insan olarak görüyorsunuz?
Değerlendirme
• Günlüğünüze neler düşündüğünüzü ve neler hissettiğinizi yazın.

_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6727
Rep Gücü : 10015177
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Empty
MesajKonu: Geri: DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK   DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Icon_minitimeÇarş. Ağus. 26, 2009 3:46 pm

Derse başlama ile ilgili bir yöntem...
Arkadaşlar ; derse başlama ile ilgili bir yöntem uyguluyorum ve çok faydalı oluyor , sizlerle bunu paylaşmak istiyorum....

Her hafta bir ayet ve hadis tahtaya yazdırıyorum...Görev verdiğim öğrenci - ki hepsi isteyecektir- derse başlamadan önce tenefüste tahtaya önce besmele yazacak sonra haftanın ayet ve hadisi diye başlık atacak ve önce bir ayet , sonra da bir hadis yazacak....

ÖRNEK UYGULAMA
BEN derse başlamadan öncede , tüm öğrencilere tahtada yazılı olan ayet ve hadisin deftere yazılmış olarak önlerinde olacağını söylüyorum...Sistem oturduğunda harika oluyor....Ders için sınıfa girdiğimde herkes elinde defter kalem tahtadaki ayet ve hadisi yazıyor oluyor....Sınıf sessiz - zaten en iyi yazarak susuyor öğrenci- girdiğimde sanki içerde öğretmen var...Bende o arada defteri imzalıyorum, sonrada herkes bitirince besmele çekip ayeti okuyor , açıklamasını yapıyorum, sonrada hadisi okuyor varsa kapalı bir konu onu açıyorum... böylece:
1: Derse besmele ve bir ayet ve hadisle başlamış oluyor,
2: Her hafta öğrenci bir ayet ve hadis öğrenmiş oluyor,
3: Sınıf kontrolu sağlanmış oluyor....

_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6727
Rep Gücü : 10015177
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Empty
MesajKonu: Geri: DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK   DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Icon_minitimeÇarş. Ağus. 26, 2009 3:46 pm

Derslerde Görsel Malzeme Kullanımı

Görsel destek isteyen derslerde bu malzemeleri kullanmak gerçekten öğrenmeyi ve anlamayı kolaylaştırmakta ve kalıcı hale getirmektedir. Bu bir gerçek. Ancak;Bütün bunlara rağmen görsel malzeme ve filimlerin derslerde yoğun olarak kullanılması konusunda bazı çekincelerim ve endişelerim var;
1. DKAB dersi acaba bu tür malzemelerin kullanılması açısından ne kadar elverişlidir. Görsel malzemelerin öğrencinin hoşuna gittiğini, dersi ilgi çekici hale getirdiğini biliyoruz. Fakat bunlar bizim öğrencide oluşturmak istediğimiz davranış değişikliklerinde ne kadar etkilidir? Bu tür malzemelerin anlama ve bilgiyi işlemeyi kolaylaştırması bir gerçekse, bizim dersimizde bilginin ötesinde asıl gayenin davranış değişikliği olduğunu herhalde yadsıyamayız.
2. Bizim dersimizde öğrencilerin kalbine, gönlüne, bilincine telkin çok önemli bir yer tutması gerekir. Biz de bunu sözün sihrini, hitabetin etkileyici gücünü kullanarak daha çok gerçekleştirebiliriz. Görsel malzeme kullanımı bu işlevimizi yerine getirmeyi engellemektedir. Hele bir de görsel malzemeleri yöntemsiz ve plansız kullanıyor ve öğrencileri ona teslim ediyorsak zararı bile dokunabilir.
3. Bizim milletimizin bir özelliği de söze önem ve değer vermesi, dinlemeyi daha çok sevmesidir. Sözlü kültürün etkili olması bunun sonucudur.
4. Kendi başına söz ve telkinin davranışı dönüştürmeye yetmeyeceği tabii ki açıktır. Ancak burada resullerin ve özellikle Resulullah’ın(S.A.V.) örnekliğinin öğretmen tarafından örnek alınması gerekir. Anlatıp telkin ettiklerimizi samimi olarak davranışlarımızda gören öğrencilerin nasıl etkilendiklerini gözlerinizle görebilirsiniz.

Derslerde Görsel Malzeme Kullanımı
Görsel malzeme kullanımı kesinlikle planlı olmalı.Aksi takdirde faydadan çok zarar verir.Öyle bir plan yapılmalı ki filmin neresinde durdurulup hangi mesajın verileceği önceden düşünülmüş olmalı.Ancak o zaman çok etkili olur.
DİKAB'ın işlenmesinde interaktif yöntemler
Bu konuda naçizane yaptığım bazı örnekler.1) Hac konusunda temel reis ve safinazı hacca göndermiştik(Ispanakları unutmadık,kaba sakalda yoktu haccın selameti açısından).Öğrencilerin ilgisi ve katılımı muhteşemdi.
2) Namaz konusunda karikatür çizerek katkı sağlamak.
3) Öğrencilere bazı konuları drama yöntemiyle aktarmak.Örnek:Yapmamız gereken güzel davranışları bazı tiyatral kabiliyeti olan öğrencile verip gerekirse senaryoda yardım ederek sunmak.
4) Konularımızı güncel olaylarla bağıntılı halde sunarken siz olsaydınız ne yapardınız? gibi sorularla onları yoklayıp muhalif fikir ileri sürenlerle, karşıt düşüncedekileri tartıştırmak.
Bu konuya cevap mahiyetinde ilk cevap olarak bunlar aklıma geldi
Burada asıl dikkat çeken çocukların bir çizgi kahramanının hac konusuyla bağıntılı hale getirmek.Tabii ki resim öğretmenlerinden çizgi konusunda biraz destek almak gerekiyor.Tahtayı öğrenilen çizgiyle birlikte kullanıp hac konusunu anlattığınızda interaktif bir süreç zaten başlıyor.Çocukların kahramanlarını iyi tanımak gerek.Temel reis bir

Zihin Hairtası Yöntemi
Zihin Haritası Yöntemi
Not almak, planlama yapmak yada fikir üretmek için en iyi yol, liste şeklinde uzun uzun yazmak gibi görünüyordu... Ta ki insan beyni üzerinde yapılan çalışmalar bizim yazımızın da konusunu oluşturan zihin haritası yöntemini ortaya çıkarıncaya dek!
Yazının devamını okumadan şimdiden renkli kalemlerinizi ve hayal gücünüzü hazır duruma getirmenizi öneriyorum. Çünkü, bu yöntemi kullanmayan insanların yaptığından farklı olarak, beynimizin iki tarafını da aktif duruma geçirmek için çalışmalar yapacağız. Nesneleri (olguları) simgeleyen yazı karakterlerinin ötesine geçip, onları canlandıracak ve böylece sağ beynimizin çalışma performansını artırmaya çalışacağız.
Aşağıdaki bölümde, zihin haritası yöntemi ile ilgili pekçok bilgi aktaracağız. Sırasıyla, bu yöntemin nerelerde kullanılabileceğini anlatacak, daha sonra nasıl hazırlanacağından bahsedeceğiz. Ardından, bu yöntemi kullanmanın yararlarından söz edecek ve bu yazı için hazırlamış olduğumuz bir zihin haritası örneği ile yazımızı noktalayacağız.
Şimdi devam edelim...
Zihin Haritası Nerelerde Kullanılır?
Zihin haritasından söz edildiğinde, genellikle hızlı not tutma yöntemiymiş gibi algılanır. Ancak gerçekte kullanım alanı çok daha geniştir. Aşağıdaki bölümde, örnek kullanım alanlarının bazılarından söz edilmektedir. Tavsiyem, benim burada önerdiklerim dışında, bu yöntemi kullanabileceğiniz diğer alanları tespit edin ve hemen kullanın.
Kullanım Alanları;
Hedef Oluşturma : Günlük işlerinizde, haftalık planlamalarınızı yaparken yada orta ve uzun vadeli hedeflerinizi planlarken zihin haritasından yararlanabilirsiniz. Ana hedefi merkeze alıp, dallar yardımı ile alt hedefleri belirleyebilir ve bunları sağ beyne has yöntemle şekiller kullanarak hatırlamayı kolaylaştırıcı hale getirebilirsiniz. Sonra, alt hedeflerin alt başlıklarını çıkartarak birbirleriyle ilişkilendirebilirsiniz. Göreceksiniz ki, satır satır yazma yöntemine inat, daha önce hiç aklınıza gelmeyen ilişkiler bulacaksınız.
Toplantı Hazırlığı : Toplantıya girmeden önce, üzerinde durmak istediğiniz konuları bu yöntemle belirleyebilir ve toplantıda kullanmak üzere tek bir sayfada görselleştirebilirsiniz.
Sunum Hazırlığı : Sunum yapmak, pekçok kişi için kabustur. İnsanlar, topluluk önünde konuşmaktan, söyleyeceklerini unutmaktan, velhasıl hata yapmaktan çok korkarlar. Bu yöntem, sunum hazırlıkları sırasında, aktarılacak konuların belirlenmesi, birbirleri arasında ilişkilendirme yapılması ve akılda kalıcı anahtarların tespit edilmesi açısından önemlidir.
Raporlama : Herhangi bir konuda rapor hazırlayacağınız zaman da, bu yöntemden yararlanmak etkili bir çözüm olacaktır. Sizden istenen rapor, açık ve detaylı olabilir. Ancak, zihin haritası yöntemi, bu açık raporu yazmadan önce konuyu toparlayarak, raporunuzun etkililiğini artırmanıza yardımcı olacaktır.
Birleştirme : Birbirleriyle benzer birkaç kitap, rapor vb.'nin belleğinize tam olarak yerleşmesinde etkili olabilir ve benzerliklerin bir araya getirilmesi ile bütünlük sağlanabilir. Örneğin, Peynirimi Kim Kaptı? isimli kitap ile Değişim Kültürü isimli kitabın verdiği mesajlar birleştirilerek zihinsel bütünlük sağlanır.
Not Tutma : Zihin haritası yönteminin en sık kullanıldığı alandır. Bu yöntem ile, sıradan insanların sayfalarca tuttukları notlara inat, size tek bir sayfa yetecektir.
Beyin Fırtınaları : Beyin fırtınası, özellikle yaratıcı düşünme ve yeni fikirler ortaya çıkarma konusunda yararlanılan en güçlü yöntemlerden biridir. Zihin haritası yöntemiyle birleştirildiğinde çok daha etkili olabilmektedir.
Beyin fırtınası sonucunda ortaya çıkan fikirler, zihin haritası yöntemiyle kaydedildiğinde, birbirini destekleyen ve birbirleriyle bağlantılı olanlar kolaylıkla görülebilir. Böylelikle, geliştirme aşamasında yol gösterici olurlar.

Zihin Haritası Nasıl Hazırlanır?
Zihin haritalama, temel bir düşünce ve düşünceye bağlı fikirleri detaylandırarak, ilişkiler kurma yöntemidir ve diğer yöntemlere göre daha kolay çalışma olanağı sağlar. Tüm bunlar, kişiye özel anahtar kelimeler ve simgeler kullanılarak gerçekleştirilir. Uzun, uzun cümleler yerine, en fazla üç kelimeden oluşan anahtar kelimeler kullanılır. Ardından, oklar, dallar ve bağlayıcılar aracılığı ile fikirler birleştirilir. Fikirler, bellekteki gibi birbirine bağlanarak, yeni bilgilerin anlaşılması ve hatırlanması sağlanır.

Şimdi uygulamanın nasıl yapılacağından söz edelim.
Öncelikle, boş beyaz bir A4 yada A3 kağıdı ve birkaç renkli kalem ile hayal gücünüzü yanınıza alın. Ardından üzerinde çalışma yapmak istediğiniz bir konuyu belirleyerek, aşağıdaki uygulamaları gerçekleştirin.
1. Ana konu merkeze yerleştirin
Belirlemiş olduğunuz konu başlığını, kağıdınızın merkezine KALIN BÜYÜK HARFLER ile yazın. Yanına o konuyu çağrıştıracak bir resim ya da simge çizin. Hayal gücünüzü kullanın!
2. Temel başlıkları, merkez etrafındaki kollara büyük harflerle yazarak yerleştirin
Ana konuyu destekleyecek temel alt başlıkları, merkezden çıkan kalın dallara yazın. Gerekli gördüğünüz başlıkların yanına, o başlığı en güzel şekilde ifade edecek sembolü, resmi, şekli vb. çizin. Ancak, dalları çizerken, merkezde bulunan ana konu başlığı etrafında, eşit açılarda olmasına özen gösterin. Bunun daha sonraki aşamalarda işinize çok yarayacağını söyleyebilirim. Yine dalların çiziminde farklı renkleri kullanmaya dikkat edin.
3. Daha sonra kolları alt başlıklar kullanarak detaylandırın
Temel Başlıklar, ince dallar yardımıyla detaylandırılır. İnce dallara, temel başlıkları destekleyici alt başlıklar yazılır. Sembol yada şekillerle görselleştirilir.
Sembollerle destekleme yaklaşımı, sağ beyin için önem taşımaktadır. Ben, değişimi tanımlarken peynir, müşterileri tanımlarken papatya resmi kullanıyorum. Zihin haritanızı hazırlarken siz de, en çok kullanacağınızı düşündüğünüz (kendinize özgü) her anahtar kelime için bir sembol (şekil, resim vb.) belirleyebilirsiniz.

4. Haritanızın tümünü inceleyerek alt başlıkları birbirleriyle ilişkilendirin
Çalışma yaptığınız kağıt üzerindeki tüm temel ve alt başlıkları gözden geçirin. Birbirleriyle ilişkili olanları tespit ederek, farklı renkte bir kalemle ilişkilendirin. Beyninizin, sizden bağımsız yaptığı iş de, bundan farklı değildir. Bu yöntemi kullanarak, beyninize yol gösterebilirsiniz. Bu bağlantılar, yeni bilgilerin anlaşılmasında yada planların yapılandırılmasında önemli görevler üstlenirler.
Bize Ne Yararı Olacak?
Bu bölüm, şu ana kadar yazmış olduğum bilgilerin yararlılığını halen sorgulayan şüpheciler için hazırlanmıştır!
Zihin haritası yöntemi ile;
1. Not tutarken, planlama yaparken ya da bir kitaptan önemli yerleri not ederken, sıradan insanlar gibi sayfalarca kağıda ihtiyacınız olmayacak. Çünkü tüm bunları tek bir sayfa üzerinde gerçekleştirebileceksiniz.
2. Konuları, kendinize özgü anahtar kelimeler, simgeler ve resimlerle ifade edeceğiniz için beyninizin sağ ve sol bölümünü birlikte kullanıyor olacaksınız.
3. Tuttuğunuz notları, yıllar sonra da hatırlıyor olacaksınız, hem de bütün halinde. (Sıradan not tutma yönteminde, bütünlük sağlanamaz ve hatırlama oranı üzerinden zaman geçtikçe azalır)
4. Hedeflerinizi belirlerken, konular arasında daha önce hiç fark etmediğiniz ilişkileri göreceksiniz.
5. Zamandan kazanacaksınız.
6. Bu yöntemi kullanmanın verdiği özgüveni hissedeceksiniz. Bu yöntemle çalışmaya başladığınızda, zihninizin nasıl yapılandığını daha iyi görecek ve yeni bilgileri beyninizin sağ bölümünü de kullanarak kaydetmeyi alışkanlık haline getireceksiniz.
7. Arkadaşlarınız arasında havanız olacak.
Zihin haritasının hazırlanması ile ilgili mümkün olduğunca detay aktarmaya çalıştım. Son bölüme, okuyucunun beyninin sağ bölümünü harekete geçirmesini sağlamak amacıyla, örnek bir zihin haritası ekliyorum.
ÖNEMLİ NOT: Örnek zihin haritası bilgisayar ortamında hazırlandığı için, sayfa dik olarak kullanılmıştır. Ancak siz bu yöntemi kullanırken mutlaka kağıdınızı yatay konuma getirerek çalışın.
Bu noktaya kadar yazdıklarımı okuyarak, zihin haritanızı oluşturmanız için kendiniz dışında hiçbir engel kalmadığının bilincine varmanızı ve öğrendiklerinizi hemen kullanmaya başlamanızı tavsiye ediyorum. Değişimin çok hızlı gerçekleştiği, bilgi yenilenmesinin 40 güne kadar indiği günümüz dünyasında, zihin haritası yöntemi, sizin en önemli silahlarınızdan biri olacaktır.
Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle...
Molalarınız aktif olsun..!
http://www.motivasyon.org/index.php?act=zh
örnek çalışma bana daha karışık geldi..
Ama sanırım buradaki şahsiyetin hayatına yabancı olduğum için..
Denemekten ne çıkar..
Eğer başarılı olursam(bu metodu özellikle ağır kitapları okurken ve ders çalışırken uygulayacağım sanırm)..ne ala

_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6727
Rep Gücü : 10015177
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Empty
MesajKonu: Geri: DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK   DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Icon_minitimeÇarş. Ağus. 26, 2009 3:47 pm

Masallardan nasıl yararlanabiliriz
Prof. Dr. M. Zeki Aydın *
Çocuklara masalla hayatın doğruları anlatılabilir
Masalların çoğu, gizli ahlaki anlamlar taşır, hatta herkesin çok iyi bildiği türden olanlarda bile çokça öğütler yer alabilir. Örneğin, “Tavşanla kaplumbağa” masalı. İlk anlatıldığında aceleci insanlar için ikaz edici, basit bir masal gibi gelebilir. Ama görünenin altında daha katı ve daha derin bir anlam gizlidir. Kaplumbağa, sabır timsali olmasının yanında, geleneksel bir uzun ömür ve ölüm sembolüdür. Tavşana gelince, ahmaklığı ve çılgın enerjisiyle rakibinin azmindeki gücü anlamaktan uzak kalışıyla gençlik sembolüdür. Yarışın başından beri kaplumbağa, hiç vazgeçmeden, mecburen, ağır ağır ve sebatla yürümektedir, tavşanın o kadar öne geçmiş olması onun canını sıkmamaktadır. Onun tecrübeye güveni ve kaçınılmazlığa inancı vardır. Ahmak tavşanın en baştaki gücünün tükeneceğini, kısa zamanda dikkatinin dağılacağını ve sonunda kaplumbağanın can sıkıcı sebatkarlığına yenik düşeceğini bilir. Bu şekilde çocuk, kendisinin de bir gün zaman ve yıllara yenik düşeceğine dair bilinçaltından ikaz edilmiş olmaktadır. Bilgelik, tecrübe ve insanlık yarışının gerçekte nasıl koşulduğu konusunda olgun bir anlayış kazandırır.

* Yalana ‘Yalancı Çoban’ masalı
Çocuklarda yalan söyleme eğilimi gördüğünüzde onlara “Yalancı Çoban” masalını okuyun.
* Kardeş anlaşmazlığına ‘Hansel ve Gretel’
Kardeşlerine kötü davranan çocuklara, Harisel ve Gretel masalı kız ve erkek iki kardeşin birbirlerine bağlılıkları sayesinde her türlü kötülüğe karşı koyabildiklerini açıklar.
* Kötü davrananlara ‘Sinderella Kül Kedisi’
Kendilerinden daha güçsüz çocuklara kötü davrandıkları zaman, Sinderella Kül Kedisi masalı, onlara kurbağanın gözünden nasıl göründüğünü ve aynı zamanda büyüklük taslayanların sonunda nelerle karşılaştıklarını gösterir.
* İnsanlarla alay edenlere ‘Güzel ve Çirkin’
Gösterişsiz veya özürlü insanlarla alay eden çocuklar için Güzel ve Çirkin hikâyesi güzelliğin dışta değil, kalpte saklandığını kaydeder.
* Çabuk aldanan çocuklara ‘Kurnaz Tilki’
Özellikle çok çabuk aldanan saf çocuklar için Kurnaz Tilki ile Tavuk türünden hikâyeler insanın duyduğu her şeye inanmaması konusunda ibret dersi verir.
* İftira atanlara Ömer Seyfettin’in ‘Kaşağı’sı
İftiranın sonuçlarını göstermek için çocuklara, Ömer Seyfettin’in Kaşağı hikâyesi okutulabilir.

_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
 
DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» EĞİTİM-ÖĞRETİM TEKNİK METODLARI
» Öğretim metodları ve biçimleri teknik kavramları
» ilköğretim(eğitim ve öğretim)
» Finlandiya Eğitim Sistemi ve Başarısının Sırları-Finlandiya eğitim konusunda dünyada neden bir numara?
» Fen ve Teknik Ayetler-Kuranın Bilimselliği

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: Din Kültürü Dersi-Eğitim Öğretim :: Eğitim & Ögretim-
Buraya geçin: