Annelerin, babaların, eğitmenlerin son dönemlerde
çokça konuştuğu eğitim sistemi Montessori... Hatta dünyada ismi duyulmuş
birçok ünlü, bu eğitim sisteminden yetişmiş. Peki nedir bu Montessori?
Neden dünyanın en başarılı eğitim sistemi olarak anılıyor? Nursel Tozkoparan'ın röportajı Alın size dünyanın en büyük şirketi "Google" nin kurucuları… Sergey Brin ve Larry Page birer Montessori eğitim sisteminin mezunları…
Evet sistem konuşuluyor ama nasıl bir
eğitim sistemi, önceledikleri nedir, mevcut eğitim sistemden farkı ne?
Neden dünyanın en başarılı eğitim sistemi? Bu sistemi ilk Türkiye'ye kim getirdi?
Türkiye'de yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan bu eğitim sisteminin tüm ayrıntılarını Fatih Üniversitesi Öğretim Öğretim Görevlisi ve Çocuk Gelişimi ve Montessori Eğitim Derneği Başkanı Adem Güneş'le konuştuk...
Çocuklarda ‘vicdan eğitimi' olmadan, ‘davranış eğitimi' olamayacağının altını çiziyor Adem Güneş.
Hatta ceza ile çocuk eğitimi olamayacağını ısrarla vurgulayan Güneş'in çalışmaları Bristol Üniversitesi'nde Yüksek Lisans ve Oslo Üniversitesi'nde araştırma konusu oldu.
DÜNYADAKİ EN BAŞARILI EĞİTİM SİSTEMİ, MONTESSORİ EĞİTİMİ Son günlerde Montessori Eğitimi sözünü sıkça duyar olduk… Nedir bu Montessori meselesi? Montessori bir isim aslında… Maria Montessori isimli bir İtalyalı bayan profesörün soyadı… Kendi geliştirmiş olduğu bir eğitim "felsefesi" de Montessori Eğitim Sistemi diye anılıyor…
Kimdir Montessori? Aslında trajik bir yaşam öyküsü vardır bu sorunun ardında... Avrupa'nın en karanlık döneminde İtalya'da yaşayan ve kadın olduğu için eğitim yaşamı boyunca dışlanan… Ve fakat bütün bu dışlayıcı tavırlara rağmen eğitimine ısrarla devam edip, İtalya'nın ilk kadın doktoru olan… Ve daha sonra da yine var olma savaşını sürdürerek Roma
Üniversitesi'nde Profesörlüğe kadar yükselen bir yaşam öyküsü
bulabilirsiniz Montessori isminin ardında… Ve belki de bütün bu baskı ve
zorlamalara ve diktatör Mussolini'ye rağmen bu ülkeden dünyaya yayılan
bir eğitim sistemini görebiliriz aslında bu eğitim sisteminin ardında…
ÇOCUK MERKEZLİ BİR EĞİTİM ANLAYIŞIDIR MONTESSORİ SİSTEMİ Mussolini'den bahsettiğinize göre yeni bir sistem değil o halde bu sistem… Aslında
ülkemiz için yeni fakat dünyada 1906 yılından bu yana uygulanıyor… Ve
bu gün akademik olarak ölçülmüş en başarılı eğitim sistemi. Zira bu
eğitim sisteminin odak noktası çocuk… Yani çocuk merkezli bir eğitim
anlayışı yatıyor…
Ülkemizdeki eğitim sistemi de "çocuk merkezli" olarak tanımlanıyor, farkı nedir bunun? Aslında
her ne kadar ülkemizdeki eğitim sistemi de "Çocuk merkezli" olarak
tanımlansa da, aslında öyle değil… Ülkemizde "müfredat" merkezli bir
eğitim var… Standart bir müfredatın, belli bir süre dâhilinde bütün ülke
genelinde uygulanması zorunluluğu var… Böyle olunca nasıl "çocuk
merkezli" eğitim diyebilirsiniz ki? Çok pratik bir örnekle izah edecek
olursam, örneğin "her çocuk aynı hızda öğrenemez" Çocukların farklı
öğrenme hızları vardır… Siz tek bir müfredat ve tek bir zaman dayatması
yaparsanız bunun adı "öğrenci merkezli" bir eğitim diyemezsiniz…
MONTESSORİ EĞİTİMİNDE CEZA VE MÜKÂFAT YOKTUR Peki, nedir ülkemizdeki eğitimde uygulanan sistem… Yani,
ülkemizde "klasik eğitim sistemi" uygulanıyor… Buna göre "ders verilir,
sınıf yönetilir"… Öğretmen sınıfta otoritedir… Düzen bozan çocuklar
olursa ceza veya mükafaat ile çocukları disipline eder… Ama Montessori
Eğitiminde ceza ve mükafaatın yeri yoktur…
BU EĞİTİMDE ÖĞRETMEN PASİFTİR, BAŞARI YÜZDE 70 ÖĞRETMENE BAĞLIDIR Nasıl
yani… Çocuk düzeni bozarsa ceza verilmez mi, ya da ne bileyim ödevini
iyi yaptı diye mükâfatlandırılmaz mı, teşvik etmek için… Hayır…
Çocuk ne yanlışından dolay cezalandırılır… Ne işini iyi yaptı diye
mükâfatlandırılır… Ceza ve mükafaat çocuğu dış disiplin yöntemidir,
hâlbuki bu eğitimde çocuk içsel bir disiplin ve kuralları bir zorunluluk
olarak değil, kendi içinden gelerek uygular hale gelmektedir… Eğer
çocuğa "koşulsuz saygı" duyularak ve ona hitap eden bir eğitim sunulur
ise bunlara gerek kalmadığı görülmektedir… Zaten bu eğitimin ortaya
çıkarttığı en önemli özelliklerden biri bu… Eğitim sırasında çocuğa ceza
vermenize gerek yok, o zaten öğrenmek istiyor… Klasik eğitimin
yanlışı, çocuğa hitap edememesidir… Bir başka özellik daha söyleyeyim
Montessori Eğitimi'nin; bu eğitimde öğretmen pasiftir… Ve eğitimdeki
başarının yüzde 70'i öğretmene bağlıdır… Klasik eğitimde ise öğretmen
"aktif"dir ve başarı öğrenciye bağlıdır…
Nasıl yani, hem öğretmen "pasif" dir diyorsunuz hem de başarı öğretmene bağlıdır diyorsunuz bu bir çelişki değil mi? Hayır,
çelişki değil bu çocuk gereğini tanımaktır… Zira öğretmenin sınıf
içindeki pasif konumu, çocuğun kendi fıtri hali ile ortaya çıkmasına
neden olmaktadır… Bu açıdan bakıldığında öğretmen sınıf içinde "tevazu
sahibi" olmalıdır… Yani çocuğun yanında kendisinin daha üstün ve daha
çok bilen birisi olarak görünmemelidir… Böylece çocuk öğretmeninin çok
bilmelerinden eziklik duymadan ve kendi acemi yol alışlarında ondan bir
"rehber" olarak destek alarak ilerler…
MONTESSORİ ÖĞRETMENİ HOŞGÖRÜ SAHİBİDİR, YAVAŞTIR Ve
Montessori öğretmeni hoşgörü sahibidir, çocuğun yanlışları onun
öğrenmelerinin bir parçası olduğunu bildiği için, yanlış yapmasına
müsaade edecek kadar "sabır" içindedir… Montessori öğretmeni "yavaş"tır…
Zira ruhsal öğrenme süreci yavaş ve sükûnet içinde gerçekleşir… Bunun
için öğretmen sınıfın içinde çocuğun biyolojik ritmini bozmadan, yavaş
ve sekine içinde hareket eder… Öğretmen sessizdir ve Montessori
okullarında sessizlik hâkimidir… Klasik eğitimde olduğu gibi çocukların
bir "hurraaa" diyerek tenefüse çıktığı veya yemeğe koştuğunu
göremezsiniz… Çocuklar kendinden emin ve güven duygusu içinde okul
içindeki faaliyetlere katılırlar… Bu açıdan bakıldığında öğretmen
çocuğun fıtratının ortaya çıkabilmesi için bu özellikleri
barındırmalıdır…
GOOGLE'IN KURUCULARI MONTESSORİ SİSTEMİNİN MEZUNLARIDIR Var mı öyle somut olarak bu eğitim sistemi ile eğitim alarak ismi duyulmuş olan kişiler… Belki
bu sorunun cevabı sizi oldukça şaşırtacaktır… Şuan dünyada ismi
duyulmuş birçok ünlü bu eğitim sistemi içinde kendi fıtratını bularak
başarılar elde etmiştir…
Örneğin? Alın
size dünyanın en büyük şirketi "Google" nin kurucuları… Sergey Brin ve
Larry Page birer Montessori eğitim sisteminin mezunlarıdır… Ve aldıkları
bu eğitimin kendi fıtratlarını bulmada ne kadar büyük destek
olduklarını her gittikleri yerde anlatmaktadırlar…
Var mı başka örnek? Buyurun
size, yine dünyanın en büyük e-ticaret şirketi olan www.amazon.com
sitesinin kurucusu olan Jeff Bezos da… Veya dünyanın en "çılgın" projesi
olan ve bu gün dünyanın en geniş internet ansikolpedisi olan
www.wikipedia.org sitesinin kurucusu Jimmy Wales'da Montessori eğitimi
almış birisidir…Size daha çok şaşıracağınız bir örnek daha vereyim,
dünyanın en etkin gazetesi olan The Washington Post'un sahibi ve editörü
Katherine Graham'da bir öğrenci merkezli eğitim ile dünyayı etkileyen
insanlar arasında yerini almıştır… Bunun yanı sıra bu eğitim sisteminin
kendi ülkelerinde yaygınlaşması için birçok lider aktif rol almıştır…
Amerika Birleşik Devletlerinden Hindistan'a kadar birçok ülke lideri
kendi ülkesindeki çocukların da "cezadan ve mükâfattan" arındırılmış
kendi fıtri halleri ile eğitim görebilmesi için çaba sarf etmiştir…
ÜLKEMİZDE İLK DEFA BU SİSTEMİ TEŞVİK EDEN LİDER ATATÜRKTÜR Bizim ülkemiz liderleri bu gelişmelerden haberdar değiller mi? Ülkemiz
eğitim tarihine baktığımızda Montessori Eğitimi'ni teşvik eden ve
takdir eden liderin ****** olduğunu görüyoruz… 1 nci marif kongresi
toplandığında orada yeni eğitim sistemlerine övgü dolu sözler
söylediğini ve dil bilen "genç muallimlere" Maria Montessori'yi
öğrenmelerini tavsiye ediyor… Ancak ******'ten sonra klasik ve baskıcı
eğitim sistemine devam ediliyor… Dönem dönem ülkemiz gündemine girmiş
ama yerleşmesi gerçekleşmemiş… Zira az önce de söylediğim gibi bu eğitim
sisteminin merkezinde "eğiticinin eğitilmesi" var… Ve bir eğiticiyi
belli ruhsal kazanımlar ve dinginlik seviyesine getirmeniz oldukça zor…
Hele ki klasik eğitimden böylesi bir duyarlı eğitime geçmek öyle kolay
olmuyor… Ama son yıllardaki Montessori Eğitimi ile ilgilenen liderleri
gördükçe memnuniyetim artıyor…
Var mı ülkemiz yöneticilerinden konuya yakınlık gösterenler? Evet
var… Örneğin İstanbul Bahçelievler'de ciddi pilot uygulamalar
görüyoruz… Bunun haricinde çok saygı değer isimlerin Montessori okulları
açtıklarını görüyoruz… Ama onların izni olmadığı için burada isim
zikretmek istemiyorum…Sadece şu kadarını
söyleyebilirim, önümüzdeki yıllar ülkemiz eğitimi açısından dev reform
yılları olacağına inanıyorum… Ve inanıyorum ki bizim çocuklarımız da
ceza ile sindirilmeden ve mükafaat ile yönlendirilmeden, oldukları hali
ile kabul gördüğü bir eğitim sistemini keyifle yaşayacaklar…
Ayrıca
bu eğitim sisteminin yaygınlaştırılması için de ülkemizde bir dernek
kuruldu… Çocuk Gelişimi ve Montessori Eğitimi Derneği. Bu dernek de yine
modern eğitim sistemlerinin ülkemizde tanınması ve yaygınlaştırılması
için faaliyetler organize ediyor… Bir başka deyişle dünyada 1906
yılından bu yana uygulanan ve akademik olarak en başarılı olan eğitim
sistemlerini ülkemizin de tanışması için faaliyetler yapıyor…
HER KADEMESİ VAR BU EĞİTİM SİSTEMİNİN Bu eğitim hangi yaş gurubuna hitap ediyor, yani sadece okul öncesi gibi… Yo
hayır… Okul öncesinden başlıyor, ilkokul, ortaokul ve liseye kadar
devam eden bir düz çizgi… Her kademesi var bu eğitim sisteminin…
Sanırım asıl mesele eğiticilerin eğitilmesi… Peki, bu konuda girişimler var mı? Evet…
Şuan ülkemizde ilk defa meslek lisesi kendi programının içerisine
Montessori Eğitimini aldı. İstanbul Üsküdar Kız Meslek Lise'si
Montessori eğitimi dersleri uyguluyor… Ve üniversite olarak da ülkemizde
de ilk defa Fatih Üniversitesi Meslek Yüksek Okulunda Montessori
Eğitimi dersi veriliyor… Her ülke bir yerden başlıyor, sanırım ülkemiz
de yüz yıl sonra da olsa bir yerlerde başlamış durumda…
Aslında
ben bir şey daha ilave yapmak istiyorum… Bu eğitim sistemi bize çok
yabancı da değil, insana insan olduğu için saygı duyulan ve mütevazı bir
sabır ile çocukların fıtri hallerini ortaya çıkartan eğitim şekli bizim
kendi kültürel değerlerimiz içinde de var… Sabır, hoş görü bunlar kendi
değerlerimiz aynı zamanda… Ancak görülen o ki, bizim bu değerlerimiz
akademik olarak Avrupa'da karşılık bulmuş ve oradan dünyaya
yaygınlaşmış… Biz ise kendi hoşgörü temelli insan odaklı eğitimi
bırakmış bu gün klasik eğitimin çıkmaz sokaklarında çırpınıp duruyoruz…
Kaynak: Haber7