Kireçlenme kemik uçlarının sertleşmesi ve kayganlığının deforme olması sonucu meydana gelmektedir. Böylece kişinin hareket kabiliyeti giderek azalır, zamanla kireçlenme hareket esnasında acıya dönüşür.
Ürik asit kristalleri, sedef hastalığı ve lupus hastalığı veya enfeksiyonlar kireçlenme hastalığının altında yatan sebepler olarak gösterilir.
Kireçlenme hastalığının tedavisi, hastalığın denelerine bağlı olarak değişir. Genelde yaşlanmayı geciktirici önlemler alanarak hastalığın önüne geçilmeye çalışılır.
Kireçlenmenin Belirtileri
Kireçlenmenin en bariz belirtileri, eklem tutulması ve hareket esnasında eklem bölgelerindeki ağrılardır. Bunların dışında;
- Ağrı
- Sertlik
- Şşişme
- Kızarılık
- Hareketlerde kısıtlanma gibi belirtileri de vardır.
Kireçlenmeye Ne Sebep Olur
Kireçlenmeye iki ana tipe ayrılır, osteoartrit ve romatizmal kireçlenme, ikisi de direkt eklemleri hedef alır.
Osteoartrit: Kemiklerin uçlarında sertlerşme meydana gelir, kayganlık zamanla ortadan kalkar ve en basşt hareketleri yapmak bile acı verici ve imkansız hal alır. Eklemlerde meydana gelen aşınma yıllar sürebilir, bundan dolayı hastalığın erken farkedilmesi tedavi sürecini kolaylaştırır.
Romatizmal Kireçlenme: Romatizmal kireçlenme, bağışıklık sistemi, eklem parçaları ve aklem kapsülünü kaspsayan astad saldırı sonucu meydana gelir. . Sinovyal sıvı olarak da adlandırılan bu astar iltihaplanmaya ve şişkinliğe neden olur.
Risk Altında Olanlar
Kireçlenme hastalığı riski altında olan gruplar şunlardır.
Kalıtsal: Eğer eilede anne veya babada kireçlenme hastalığı varsa genetik olarak çocuklarda risk altındadır.
Yaş: Kireçlenme yaşa bağlı olarak da ortaya çıkabilir, 50 yaş üzeri risk altında gösterilmektedir.
Cinsiyet: Yapılan bilimsel çalışmalar, kadınların erkeklere oranan daha fazla kireçlenme hastalığına yakalandığını ortaya koymaktadır.
Obezite: Aşırı kilolu kişilerde, özellikle diz ve kalça kısımlarında ve yanı kireçlenme riski oldukça yüksektir. Aşırı kilolu kişilse aynı şekilde diğer gruplarda olduğu gibi ciddi risk altındadırlar.
Kireçlenme Teşhis ve Tedavisi
Yukarıda belirttiğimiz belirtileri kendinizde görürseniz mutlaka doktora başvurarak kesin teşhisin konulmasını sağlamalısınız. Fiziki muayene esnasında doktorunuz şişlik, kızarıklık gibi belirtileri kontrol edecektir, buna ek olarak aşağıdaki bazı yöntemleri önerebilir;
Laboratuvar Testleri: Teşhis için doktorunuz sizden ka, idrar veya eklemlerden alınan sıvı testi isteyebilir, böylece kireçlenmenin türünü belirleme noktasında bu testler doktorunuza yardımcı olacaktır.
Görüntüleme: Kemikleri mevcut durumunu ve hastalıktan e kadar etkilendiğiniz test etmek için düşük seviyeli radyasyonlu MR, tomografi veya röntgen isteyebilir. Böylece eklemlerdeki son durum belirlenmeye çalışılır.
Artroskopi: Bazı durumlarda doktorunuz eklemleri görüntüleyerek hareketlerin kontrolünü inceleme gereği hissedebilir.
Yukarıda belirtiiğimiz süreçler yardımıyla teşhis konulduktan sonra tedavi kısmına geçilir. Hastalığın durumuna ve kişinin sağlık koşullarına bağlı olarak tedavi sürecinde farklı kombinasyonlar uygulanabilir.
İlaçlar: Genelde tercih edilen ideal tedavi metodudur. Kireçlenenin nedenleri ve seviyesi belirlendikten sonra ilaçlı tedavi uygulanır, eğer ileçlı tedavi hiçbir şekilde sonuç vermezse cerrahi oprasyon yapılabilir.
Kireçlenme İçin Bitkisel Tedavi
Kireçlenme hastalığının tedavisi için buraya kadar yapmanız gereken şeyleri anlattık. Önemli bir uyarı olarak tekrar etmeliyiz ki,
kesinlikle doktorunuzun hastalığa kesin teşhis koyması ve tedavi metodunu belirlemesi gerekir, sağlık koşullarınızıda göz önünde bulundurarak bazı bitkisel yöntemlerle hastalığın tedavi sürecine destek olabilirsiniz.
Aloe vera: Aloe vera aynı zamanda etkili bir ağrı kesici olarak bilinir. Aloe veranın jel ürüneri kireçlenme ağrılarının geçiştirilmesine yardımcı olduğu düşünülmektedir. Aloe vera jelini eklem ağrılarının olduğu yere düzenli olarak masaj yaparak sürmek ağırları azaltabilir.
Boswellia: Boswellia’nın anti inflamatuar özelliğe sahip olması kreçlenme tedavisinde de kullanılmasını sağlamaktadır. Alternatif tıp yaygın şekilde kullanmaktadır. Boswellia tablet ve krem ürünleri şeklinde kullanılmaktadır. Eklemlerde yumuşamayı ve yağlanmayı sağladığı düşünülmketedir.
Kedi Pençesi: Kedi pençesi artrit şişliği azaltabilen başka bir anti inflamatuar bitkidir.Kedi pençesi aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullanılır.Bitkinin kireçlenmeden kaynaklanan hasarları iyileştirdiğine dair bilimsel bir kanıt yok lakin şişliklere iyi geldiği düşünülmektedir.
Okaliptüs: Okaliptüs bitkisinin yaprakları ve bitkiden elde edilen yağın kireçlenmeden kaynaklanan şişkilleri azalttığı düşünülür.
Zencefil: Zencefilin kireçlenmeyi iyileştirdiğne dair yeterli bilimsel delil olmamasına rağmen, kireçlenmeden kaynaklanan şişlere faydalı olduğu düşünülmektedir. Düzenli olarak günde bir bardak zencefil çayı içmek sorunu azaltabilir.
Yeşil Çay: Dünyanın en popüler içecekleri arasında gösterilen yeşil çay kireçlenme hastalığına da kısmen faydalıdır. Düzenli olarak günde 1-2 bardak yeşil çay içmenin kireçlenmeye karşı faydalı olduğu bilimsel olarak ıspatlanmıştır.
Zerdeçal: Zerdeçal ağızdan alıdnığında eklem ağrılarını azalttığı bilimsel deneylerle ıspatlanmıştır. İnsanlar üzerinde bu konuyla alakalı yeterince bilimsel deney yapılmamış olmasına rağmen zerdeçalin aynı zamanda kireçlenmeden kaynaklanan şişliğe faydalı olduğu düşünülmektedir.
Dikkat Edilmesi GerekenlerKireçlenme tedavisinin etkili olması için hastalığın erken teşhisi önemlidir. Tedavi sürecinde hastanın yaşam tarzını değiştirmesi gerekir ve gerekirs efiziki tedavi desteği almalıdır.
Eğer kiloluysa mutlaka fazla klolarından kurtulmalıdır, çünkü zaten deforme olan eklemler aşırı kilo karşısından daha fazla olumsuz yönde etkilenecektir.
Münkün olduğunca daha fazla hareket edilmelidir, kısa yürüyüşler, hafif egzersizler hastalığın üstesinden gelmeye yardımcı olabilir.
Kaynaklar