KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Nûh Suresi 17. Ayet evrime reenkasyonamı işaret ediyor mu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Limoni
Co-Admin
Limoni


Mesaj Sayısı : 6111
Rep Gücü : 14922
Rep Puanı : 44
Kayıt tarihi : 27/05/09

Nûh Suresi 17. Ayet evrime  reenkasyonamı işaret ediyor mu   Empty
MesajKonu: Nûh Suresi 17. Ayet evrime reenkasyonamı işaret ediyor mu    Nûh Suresi 17. Ayet evrime  reenkasyonamı işaret ediyor mu   Icon_minitimeC.tesi Mart 23, 2024 8:00 am

Nûh Suresi 17. Ayet evrime  reenkasyonamı işaret ediyor mu 


https://www.kuranincelemeleri.com/?pnum=585&pt=Yarat%C4%B1l%C4%B1%C5%9Fta+Bitki+Evresi

Yaratılışta Bitki Evresi

Yaşamın, tek bir hücre ile evrile evrile günümüze kadar geldiğini bilimsel verilerden ve Kur’an’dan öğreniyoruz. Alemlerin Rabbi olan Allah, Kur’an’da canlılığın tek bir hücre (nefsin vahidetin: tek bir nefis) ile başladığını, her canlının da sudan yaratıldığını bildiriyor.



Ayetler

Enbiya 30. Ve şu kâfirler; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan şu kimseler, gökler ve yer bitişik bir hâlde idi de Bizim o ikisini ayırdığımızı ve hayatı olan her şeyi sudan oluşturduğumuzu görmediler mi? Buna rağmen hâlâ inanmıyorlar mı?

Nur 45. Ve Allah, her canlıyı sudan oluşturdu. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimileri iki ayak üzerinde yürümekte, kimi de dört ayak üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini oluşturur. Hiç şüphesiz Allah, her şeye en iyi güç yetirendir.

Nisa 1. Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten oluşturan, ondan eşini oluşturan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip yayan Rabbinizin koruması altına girin. Ve kendisiyle birbirinizle dilekleştiğiniz Allah'ın ve akrabalığın koruması altına girin. Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözeticidir.

Zümer 6. O, sizi tek bir nefisten oluşturdu, sonra ondan eşini yaptı ve sizin için hayvanlardan sekiz eş indirdi. Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlık içinde, oluşturuluştan sonra bir oluşturuluşla oluşturuyor. İşte bu, sahiplik, yönetim yalnız Kendisinin olan Rabbiniz Allah'tır. O'ndan başka ilâh diye bir şey yoktur. Öyleyse, nasıl oluyor da çevriliyorsunuz?



Cenabı Hakk, Kur’an’da yaratılış ve yaratılış evreleri ile ilgili pek çok detay vermektedir. Yaratılış evreleri konusunda Nuh Suresi 17. ayeti de dikkat çekicidir.

Nuh 17. Ve Allah, sizi yeryüzünden bir bitki olarak bitirdi.


Bu ayet çoğu meallerde genellikle, “Allah, sizi yerden bir bitki gibi bitirdi” şeklinde çevrilir. Müfessirler “bitki gibi bitirdi” ifadesi ile ayetin anlamını topraktan yaratma eylemine yormuşlardır. Topraktan yaratma ile ilgili zaten Kur’an’da bir çok ayet vardır. Halbuki Nuh 17. ayeti bize, yaratılış aşamalarından birisinin de “bitki evresi” olduğunu bildirmektedir.

  • مَا لَكُمْ لَا تَرْجُونَ لِلّٰهِ وَقَاراًۚ
    ﴿١٣﴾
  • وَقَدْ خَلَقَكُمْ اَطْوَاراً
    ﴿١٤﴾


  • اَلَمْ تَرَوْا كَيْفَ خَلَقَ اللّٰهُ سَبْعَ سَمٰوَاتٍ طِبَاقاًۙ
    ﴿١٥﴾
  • وَجَعَلَ الْقَمَرَ فٖيهِنَّ نُوراً وَجَعَلَ الشَّمْسَ سِرَاجاً
    ﴿١٦﴾


  • وَاللّٰهُ اَنْبَتَكُمْ مِنَ الْاَرْضِ نَبَاتاًۙ
    ﴿١٧﴾
  • ثُمَّ يُعٖيدُكُمْ فٖيهَا وَيُخْرِجُكُمْ اِخْرَاجاً
    ﴿١٨﴾


  • وَاللّٰهُ جَعَلَ لَكُمُ الْاَرْضَ بِسَاطاًۙ
    ﴿١٩﴾
  • لِتَسْلُكُوا مِنْهَا سُبُلاً فِجَاجاًࣖ
    ﴿٢٠﴾

Konunun daha iyi anlaşılması için, Nuh Suresi 17. ayetinin içinde bulunduğu pasajdaki 14-20. ayetlerin birlikte incelenmesi gerekir:

14.“Oysa O, sizi gerçekten tavır tavır/aşama aşama oluşturmuştur. 15,16.Allah’ın yedi göğü tabakalar hâlinde nasıl oluşturduğunu ve ay’ı onların içinde bir ışık yaptığını, güneşi de bir lamba yaptığını görmediniz mi? 17.Ve Allah, sizi yeryüzünden bir bitki olarak bitirdi. 18.Sonra sizi oraya geri çevirecek ve sizi bir çıkışla çıkaracaktır. 19,20.Ve Allah sizin için yeryüzünü, yeryüzünden geniş geniş yollarda gidesiniz diye bir yaygı kılmıştır.” (Nuh Suresi 14-20)


13. ayetten 24. ayete kadar olan paragrafta nakledildiğine göre, Nuh peygamber, kavmine “Oysa O, sizi gerçekten tavır tavır/aşama aşama yaratmıştır. Allah’ın yedi göğü tabakalar halinde nasıl yarattığını ve Ay’ı onların içinde bir ışık kıldığını, güneşi de bir lamba kıldığını görmediniz mi?  Ve Allah, sizi yeryüzünden bir bitki olarak bitirdi. Sonra sizi oraya geri çevirecek ve sizi bir çıkışla çıkaracaktır. Ve Allah sizin için yeryüzünü, kendisinden [yeryüzünden] geniş geniş yollarda gidesiniz diye bir yaygı kılmıştır” diye öğütte bulunmuştur. Bu öğüdüyle kavmine gerçek ilahın, gerçek rabbin kim olduğunu anlatmak istemiştir. Dikkatlerin Rabbimizin varlık ve kudretine çekildiği bu ifadeler ayetlerde kimi zaman Rabbimizin doğrudan kullarına hitabı olarak, kimi zaman da insanlara elçilerin ağzıyla yöneltilen sözler olarak Kur’an’da birçok kez yer almıştır.

Pasajda insanın “aşama aşama” yaratılması, bir bitki olarak bitirilmesi, göklerin, gökteki sistemlerin ve yeryüzünün yaratılması, yeryüzünün insanlara elverişli hale getirilmesi gibi konular üzerinde durulmaktadır.


İnsanın yaratılış süreciyle ilgili özet olarak şu bilgileri hatırlatmakta yarar görüyoruz:
Dişinin yumurta erkek sperması tarafından döllendikten sonra rahmin çeperine yapışır. Bu döllenmiş yumurtacık son derece oburdur. Çevresindeki çeperi aşındırarak orada emmesine ve gelişmesine elverişli bir kan gölü oluşturur. Cenini annesine bağlayan ve doğuma kadar beslenme kanalı görevi yapan göbek bağının boyu, gerçekleştirdiği amacın gereklerine uygun miktarda yaratılmıştır. Yani, bu bağ, taşıdığı besinin ne yolda ekşimesine yol açacak kadar uzundur, ne de bu besinin hızla akarak cenini rahatsız etmesine sebep olabilecek kadar kısadır.

Gebeliğin sonunda ve doğumun başlangıç aşamasında ana memesi sarıya çalan beyazlıkta bir sıvı salgılar. Yüce Allah’ın şaşırtıcı sanatının bir eseri olarak bu sıvı yeni doğan yavruyu hastalıklara karşı koruyan erimiş kimyasal maddelerden oluşmuştur. Doğumun ikinci gününde memede süt oluşmaya başlar. Yine yüce Allah’ın eşsiz plânı uyarınca ana memesinden akan sütün miktarı günden güne çoğalarak bir yılın sonunda iki buçuk litreye ulaşır. Oysa doğumun ilk günlerinde bu sütün miktarı birkaç yüz gramı geçmez. Ana sütündeki mucize sadece süt miktarının çocuğun büyümesine paralel biçimde artması ile sınırlı kalmaz. Ayrıca sütün bileşimine giren maddelerin cinsi ve oranı da zamanla değişir. Ana sütü, doğumu izleyen ilk günlerde çok az oranda nişasta ve şeker içeren su ağırlıklı bir sıvı iken zamanla koyulaşır; içindeki nişasta, şeker ve yağ oranı artar. Bu gelişme çocuğun dokularının ve sistemlerinin sürekli gelişimine ayak uyduracak tempoda günden güne gerçekleşir.

Eğer insan organizmasını oluşturan çeşitli sistemleri, bu sistemlerin görevlerini, çalışma tarzlarını, organizmanın yaşamasına ve sağlıklı olmasına ilişkin fonksiyonlarını incelersek, nasıl dikkatle plânlandıklarını ve ne kadar ölçülü bir tasarlamaya dayandıklarını hayretle görür, Yüce Allah’ın her canlı organizmayı, her organı, hatta her hücreyi yönettiğini, gözetimi ve denetimi altında bulundurduğunu açıkça tasdik ederiz.A


İnsanın yaratılış aşaması olan bitki evresi olduğunu açıklayan Nuh Suresi 17. ayetini destekleyen bir başka ayette, Al-i İmran Suresi 37. ayetidir.


Al-i İmran 37. ayetin de Meryem validenin bitki olarak yaratıldığına dikkat çekilir. (Meallerde genellikle “bitki gibi yetiştirdi” ifadesi ile çevrilir. Bu hatalı çeviridir.) Ayet, Meryem validenin cinsiyetinin, aynen bitkilerdeki gibi erselik yapıda olduğuna yani çift cinsiyetli olmasına atıf yapar. (Bu konuda geniş bilgi için; Kur’an’da Meryem ile Hermafrodizm ve Hermafrodit Gebelikler başlıklı yazılar incelenmelidir.)


37.Bunun üzerine Rabbi Meryem’i güzel bir kabul ile kabul etti. Ve onu güzel bir bitki olarak bitirdi. Ve ona Zekeriya’yı kefil kıldı. Zekeriya ne zaman onun üzerine/özel odaya girse, onun yanında bir rızık bulurdu. Zekeriya, “Ey Meryem! Bu sana nereden?” dedi. Meryem de: “O, Allah katındandır” dedi. Şüphesiz Allah, dilediğini hesapsız rızıklandırır.(Al-i İmran 37)


Kur’an’daki tüm bu yaratılış ve yaratılış evreleri ile ilgili açıklamalardan sonra bilimsel verilere de göz atmakta yarar vardır:

Yaşam 4,28 milyar yıl önce, siyonobakteriler1 olarak adlandırılan tek bir hücre ile başladıktan sonra sahneye Yeşil Algler2 çıkmıştır. (Yeşil Alg; ilk bitkilerden günümüz bitkilerine geçiş şubesi olarak görülmektedir.)

Bitkisel gibi gözüken yaşam formlarının ilk ortaya çıktıkları dönemin günümüzden 3-2,7 milyar yıl kadar öncesine gitmektedir. Siyanobakterilerin evrimi sayesinde, fotosentez gerçekleştirilmiş ve canlılık ortaya çıkmıştır.

Siyanobakteriler, dolaylı bir yoldan günümüzde bitkilerin temel yapıtaşını oluşturmaktadır.3 Bitkilerin evrimi açısından önemli olan ise Yeşil Algler'dir. Yeşil Alglerin boy gösterdiği bu dönem; hayvanlar ile bitkilerin ortak atalarının görüldüğü zamanlardır ve günümüzden 550 milyon yıl kadar öncesine işaret ederler. Sonrasında ise yaklaşık 70 milyon yıllık bir evrim, hayvanlar ile bitkileri birbirinden tamamen ayrı yollara sürüklemiştir.B


Görüldüğü gibi, Kur’an ayetlerinin yaratılış aşamaları ile ilgili verdiği bilgiler hep bilim tarafından doğrulanmıştır, doğrulanmaktadır. Yaşamın; cansızlıktan/maddeden/aminoasitlerden/RNA’dan başladığıC (Secde 7; Al-i İmran 59; Saffat 11; Rum 19), her canlının sudan yaratıldığı(Enbiya 30; Nur 45), yaşamın tek hücreli siyanobakteriler ile başladığı (Nisa 1; Zümer 6), yaratılış aşamasında bakterilerden sonra bitki evresinin geldiği (Nuh 17; Al-i İmran 37) bilgisi detaylı olarak ve doğru sıralama ile Kur’an’da yer almıştır. Henüz ortada mikroskop, laboratuvar, bilim, teknik yokken, ilk yaratılış bu ayetlerle 1400 yıl önce insanlara bildirilmiştir. Bu gerçekler ancak bir kaç yüzyıl önce keşfedilmeye başlanmıştır.


Ayetler:


  • Yaşam; cansızlıktan / maddeden / aminoasitlerden / RNA’dan başladı:


7.Ki O, oluşturduğu her şeyi en güzel yapan ve insanı oluşturmaya bir çamurdan başlayandır.8.Sonra onun soyunu bir özden, basbayağı bir sudan yapmıştır. 9.Sonra onu düzeltip bir biçime soktu ve onu bilgilendirdi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Sahip olduğunuz nimetlerin karşılığını ne de az ödüyorsunuz? (Secde 7)

59.Şüphesiz Allah katında Îsâ’nın durumu, Âdem’in/her insanın durumu gibidir; O, onu topraktan oluşturdu, sonra ona “Ol!” dedi, o da hemen oldu. (Al-i İmran 59)

11.Şimdi onlara sor: “Oluşturuluşça kendileri mi daha çetin, yoksa Bizim oluşturduğumuz kimseler mi?” Şüphesiz Biz onları cıvık-yapışkan bir çamurdan oluşturduk. (Saffat 11)

19.O, ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarır ve yeryüzüne ölümünden sonra hayat verir. Sizler de işte öyle çıkarılacaksınız. (Rum 19)



  • Her canlın sudan yaratıldı:


30.Ve şu kâfirler; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan şu kimseler, gökler ve yer bitişik bir hâlde idi de Bizim o ikisini ayırdığımızı ve hayatı olan her şeyi sudan oluşturduğumuzu görmediler mi? Buna rağmen hâlâ inanmıyorlar mı? (Enbiya 30)

45.Ve Allah, her canlıyı sudan oluşturdu. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimileri iki ayak üzerinde yürümekte, kimi de dört ayak üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini oluşturur. Hiç şüphesiz Allah, her şeye en iyi güç yetirendir. (Nur 45)



  • Yaşam tek hücreli siyanobakteriler ile başladı:


1.Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten oluşturan, ondan eşini oluşturan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip yayan Rabbinizin koruması altına girin. Ve kendisiyle birbirinizle dilekleştiğiniz Allah'ın ve akrabalığın koruması altına girin. Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözeticidir. (Nisa 1)

6.O, sizi tek bir nefisten oluşturdu, sonra ondan eşini yaptı ve sizin için hayvanlardan sekiz eş indirdi. Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlık içinde, oluşturluştan sonra bir oluşturuluşla oluşturuyor. İşte bu, sahiplik, yönetim yalnız Kendisinin olan Rabbiniz Allah'tır. O'ndan başka ilâh diye bir şey yoktur. Öyleyse, nasıl oluyor da çevriliyorsunuz? (Zümer 6)



  • Yaratılış aşamasında bakterilerden sonra bitki evresi geldi:


“14.Oysa O, sizi gerçekten tavır tavır/ aşama aşama oluşturmuştur. 15,16.Allah’ın yedi göğü tabakalar hâlinde nasıl oluşturduğunu ve ay’ı onların içinde bir ışık yaptığını, güneşi de bir lamba yaptığını görmediniz mi? 17.Ve Allah, sizi yeryüzünden bir bitki olarak bitirdi. (Nuh 14-17)

37.Bunun üzerine Rabbi Meryem’i güzel bir kabul ile kabul etti. Ve onu güzel bir bitki olarak bitirdi ve ona; Meryem’e, İsa’yı gayri meşru şekilde doğurmayıp Allah’ın iradesi çerçevesinde babasız doğuruşuna Zekeriyyâ’yı kefil kıldı. Zekeriyyâ ne zaman onun üzerine/özel odaya girse, onun yanında bir rızık bulurdu. Zekeriyyâ, “Ey Meryem! Bu sana nereden?” dedi. Meryem de: “O, Allah katındandır” dedi. Şüphesiz Allah, dilediğini hesapsız rızıklandırır. (Al-i İmran 37)



Evreni yaratan alemlerin Rabbi olan Allah, aynı zamanda evreni çevreleyen yasaların sahibidir de. Bu nedenle bilim ve vahiy aynı kaynaktan gelmektedir. Bunun için Kuran mucizedir, bu yüzden vahiy, insan sözü olamaz. Kur’an, Allah’ın bize verdiği en büyük ikramıdır. Bilim de, evreni anlayabilmemiz için en büyük yoldur. Bu nedenle bilim, bizim vazgeçilmezimiz olmalıdır.


Kur’an’ı, indirdiği andan itibaren insanları aydınlatan, bizleri gerçeklere ulaştıran Cenabı Hakk’a sonsuz şükürler olsun...

Derleyen
Hakan KAYILI
07.03.2019
Dipnotlar
1Siyanobakteriler (Cyanobacteria) enerjilerini fotosentez yolu ile elde eden bir bakteri dalıdır. İsmi bakterinin renginden gelir. (Yunanca: κυανός (kyanós); mavi demektir.) Denizdeki nitrojen çevriminin önemli bir bileşeni ve okyanusun pek çok yerinde özbeslenendir (ing: autotroph / Türkçede ototrof) ve ayrıca karada da bulunmaktadır.
2,8 milyar yıl öncesine ait fosilleşmiş oksijen üreten siyanobakterilerin stromatolitleri bulunmuştur. Siyanobakterinin karbondioksit ile fotosentez gerçekleştirmesi yeteneğinin Dünya üzerindeki yaşam formlarının çarpıcı bir şekilde değişmesine ve adeta yaşam çeşitliliğinin patlamasına neden olacak şekilde erken dönem dünya atmosferinin oksijenle dolmasına yol açtığı düşünülmektedir. Bitkilerdeki kloroplastlar ve ökaryotik algler siyanobakteri tarafından harekete geçirilir.


2Yeşil Algler, bildiğimiz modern bitkilerin ataları olarak karşımıza çıkan ve günümüzde halen bolca bulunan bir canlı grubudur. Embriyofitler dediğimiz modern/yüksek bitkiler, yeşil alglerden evrimleşmiştir ve bugün embriyofitler ile yeşil alglere hep birlikte bitkiler diyoruz. Yeşil alglerin günümüzde 7000'den fazla türü bilinmektedir. Bu atasal canlı grubu, o kadar uzun süredir evrim geçirmektedir ki, birçok dala ayrılmış ve sayısız özellik kazanmıştır. Günümüz bitkilerinin evrimleşebilmiş olması da bunun güzel bir örneğidir.


3Siyanobakteriler, dolaylı bir yoldan günümüzde bitkilerin temel yapıtaşını oluşturmaktadır. Kloroplastlar. Endosimbiyotik Kuram'dan hatırlayabileceğiniz üzere ökaryotik canlıların (ki bildiğiniz gibi Bitkiler de ökaryotiktir) evriminin, prokaryotların kendi içerisindeki yaşam mücadelesi sırasında, büyük bir prokaryotun, küçük bir prokaryotu endositoz ile içerisine alıp, sindirememesi sonucunda simbiyotik (karşılıklı) bir ilişkiye başlamasıyla gerçekleştiğini bilmekteyiz. Kloroplast dediğimiz organellerin kökenlerinin ise siyanobakterilere dayandığı, bugün neredeyse tartışmasız olarak kabul edilmiş bir gerçektir. Çünkü gerek genetik açıdan, gerek zar yapısı açısından, gerekse de biyokimyasal özellikler açısından kloroplastlar, adeta bazı özelliklerini yitirmiş siyanobakteriler gibidirler; tek farkları bağımsız olarak değil, bitki (ya da herhangi bir diğer kloroplastlı canlı) hücresi içerisinde hapis olmalarıdır. Tüm bu endosimbiyotik olayların 2,5 milyar yıl kadar önce temellerinin atılıp, 1 milyar yıl öncesine kadar bu yeni kurulan evrimsel ilişkinin geliştiğine dair elimizde gerek moleküler, gerekse de fosil veriler bulunmaktadır.









Kaynaklar


AHakkı Yılmaz, İşte Kur’an

B07.03.2019 tarihli erişim:

https://evrimagaci.org/evrimsel-surec-14-algler-bitkiler-ve-evrimsel-tarihleri-500-milyon-yil-once-gunumuz-305

07.03.2019 tarihli erişim:

https://evrimteorisionline.com/2012/03/15/dunyanin-evrimi-canli-yasam-nasil-olustu/


C07.03.2019 tarihli erişim:
https://evrimagaci.org/peptitrna-dunyasi-yasamin-kokenini-ve-canliligin-cansizliktan-evrimini-anlamaya-adim-adim-3746


Wikizero, Siyanobakteriler, 07.03.2019 tarihli erişim:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Siyanoba

----**************************************************************pğüüpoı*****************


Kuran’da Evrim Yoktur

1. YANILGI
İnsanın “Evrimsel Merhaleler” Sonucu Yaratıldığı Yanılgısı

https://kuranileyasamak.com/kuranda-evrim-yoktur/

Nûh Suresi 17. Ayet evrime  reenkasyonamı işaret ediyor mu   Underwater2
Alıntı :
“Size ne oluyor ki, Allah’tan bir vakarı ummuyorsunuz? Oysa O, sizi gerçekten tavır tavır yaratmıştır.” (Nuh Suresi, 13-14)
Evrimsel yaratılış yanılgısını savunanlar yukarıdaki ayette geçen “tavır tavır” kelimesini kendi yanlış mantıkları doğrultusunda “evrim merhalelerinden geçirerek” şeklinde çevirirler. 
“Etvar” kelimesi “tavır, halet, durum” anlamına gelen “Tavru” kelimesinin çoğuludur ve Kuran’da bu şekilde başka bir ayette geçmemektedir. Bu ayette geçen aşamalar bir insanın sperm olarak ulaştığı anne rahminde, önce embriyo, ardından bir et parçası, sonra kemik ve et halinde gelişip, sonra da bir insan olarak dünyaya gelişini ifade etmektedir.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazırın tefsiri:
Alıntı :
“… Ebu’s-Suud’un açıklamasına göre; önce unsurlar halinde, sonra gıdalar halinde, sonra karışımlar halinde, sonra sperma halinde, sonra embriyon halinde, sonra et parçası halinde, sonra kemik ve et halinde, sonra da bambaşka bir yaratılışla şekil vermiştir. “Yaratanların en güzeli olan Allah’ın şanı ne Yücedir.” (Müminun, 23/14). Bunları yapan o güzel Yaratıcı ululama ve saygıya layık değil mi? O sizi daha başka bir şekil ve yaratışla yükseltemez mi? Yahut ezip yok ederek elem verici o azaplara düşüremez mi? Siz niye bunları düşünmüyorsunuz?”
2. YANILGI
Kuran’da Evrimsel Sürece İşaret BulunduğuYanılgısı
Alıntı :
“Gerçek şu ki, insanın üzerinden, daha kendisi anılmaya değer bir şey değilken, uzun zamanlardan (dehr) bir süre (hin) gelip-geçti.” (İnsan Suresi, 1)
Yukarıdaki ayet aynı çevrelerin kendilerince evrime delil olarak sundukları bir diğer ifadedir. Kişisel yorumlarına dayalı bir çeviriyle “kendisi anılmaya değer birşey değilken” ifadesi “insanın bir insan olmadan önceki hallerinin ifade edildiği” şeklinde açıklanmaktadır. Oysa ilk iddia gibi bu evrimci iddia da gerçeklerden uzaktır. 
Ömer Nasuhi Bilmen ise ayeti şu şekilde tefsir eder:
Alıntı :
“Bu ayetler, Cenab-ı Hakk’ın insanları hiç mevcut, malum değillerken bilahare birer katre sudan işitir ve görür bir halde yaratmış ve onları imtihana tabi tutmuş olduğunu bildiriyor… Nev’i insan, başlangıçta hiç mevcut değildi, sonra bir müddet içinde bir katre sudan, bir topraktan ve çamurdan tasvir edilmiş bir ceset haline gelmiştir. O insan, o zaman malum değildi, onun ne gibi bir ismi haiz ve ne için yaratılmış olduğu gök ve yer halkınca bilinmiyordu. Sonra kendisine ruh bilinci yad edilmeye başlanılmıştır.”
3. YANILGI
Sudan Yaratmanın Evrimsel Yaratılışa İşaret Ettiği Yanılgısı
Alıntı :
Şüphesiz Biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık. (İnsan Suresi, 2)Nûh Suresi 17. Ayet evrime  reenkasyonamı işaret ediyor mu   Sperm
Evrimsel yaratılış yanılgısını savunanlar birçok ayette geçen “insanın sudan yaratıldığı” şeklindeki ifadeleri de kendi iddialarına sözde bir delil olarak göstermeye çalışmaktadırlar. Sudan hareketle bütün canlıların oluştuğunu iddia etmektedirler. 
Oysa insanın sudan yaratıldığının ifade edildiği ayetler de yine İslam alimleri ve tefsirciler tarafından her zaman spermadan yaratılma olarak açıklanmıştır.
Örneğin Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, İnsan Suresi’nin 2. ayetini şu şekilde tefsir eder:
Alıntı :
“… Şu şekilde yaratıldı bir nutfeden. Rağıb’ın açıkladığı üzere nutfe, esasen saf suya denir. Erkeğin suyuna da nutfe denilmiştir. Örfte nutfe ile meni eş anlamlı gibi sayılmıştır. Fakat Kıyamet Suresi’nin sonunda da geçtiği gibi Kuran’da “Dökülen meniden bu nutfe.” (Kıyamet Suresi, 37) buyrularak nutfenin meniden bir parça olduğu ifade edilmiştir. Sahih-i Müslim’de rivayet olunduğu üzere “Suyun hepsinden çocuk olmaz” hadis-i şerifinde de bir bütünün her parçası kastedilerek “Bir suyun her bir parçasından” buyrulmamış, bir parçası kastedilerek “suyun tamamından” buyrulmuş olmasından çocuğun meydana geldiği o suyun, suyun toplamı olan bütün meni değil, onun bir parçasından ibaret olduğu anlatılmış bulunduğundan nutfe, meniden bir cüz olan saf tohumun adı olduğu anlaşılır.”
4. YANILGI
Önce Topraktan, Sonra Sudan Yaratılmanın Evrimsel Yaratılışa İşaret Ettiği Yönündeki Yanılgı
Alıntı :
“… Seni topraktan, sonra bir damla sudan yaratan, sonra da seni düzgün (eli ayağı tutan, gücü kuvveti yerinde) bir adam kılan      (Allah)ı inkar mı ettin?” (Kehf Suresi, 37)
Ömer Nasuhi Bilmen ise aynı ayeti şu şekilde tefsir eder:
Alıntı :
… Senin aslın ve yaratılışın sebebi olan Hazreti Adem’i (topraktan) yaratan (sonra) da seni (bir nutfeden) en yakın maddei vücudun olan bir katre meniden (yaratan sonra da seni bir erkek olarak tesviye eden) seni böyle müteaddit etvari hayatiye (birçok hayat durumları) neticesinde tam, baliğ bir insan olarak vücuda getiren Halik-i Kerim’i (inkar eder mi oldun) çünki ahiret hayatını inkar, onun zuhura geleceğini haber veren ve ona kadir olan Allah Teala’yı inkar demektir…
Topraktan ve sudan yaratılmanın bildirildiği diğer ayetlerde de, az önceki maddede incelediğimiz gibi insanın evrim aşamaları değil, insanın yaratılışının anne karnına düşmeden önceki, anne karnındaki ve doğumdan sonraki aşamaları tarif edilmektedir:
Alıntı :
Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, Biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alak’tan (embriyo), sonra yaratılış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkça göstermek için. Dilediğimizi, adı konulmuş bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da erginlik çağına erişmeniz için (sizi büyütüyoruz). Sizden kiminizin hayatına son verilmekte, kiminiz de, bildikten sonra hiçbir şey bilmeme durumuna gelmesi için ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilmektedir. Yeryüzünü kupkuru ölü gibi görürsün, fakat Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman titreşir, kabarır ve her güzel çiftten (ürünler) bitirir. (Hac Suresi, 5)
O’dur ki, sizi topraktan, sonra bir damla sudan, sonra bir alak’tan (embriyo) yarattı; sonra sizi bir bebek olarak çıkarmakta, sonra güçlü (erginlik) çağınıza erişmeniz, sonra da yaşlanmanız için size (belli bir ömür vermektedir). Sizden kiminin daha önce hayatına son verilmektedir; adı konulmuş bir ecele erişmeniz ve belki aklınızı kullanmanız için (Allah sizi böyle yaşatır). (Mümin Suresi, 67)
Bir damla sudan (döl yatağına) meni döküldüğü zaman. (Necm Suresi, 46)
5. YANILGI
Nûh Suresi 17. Ayet evrime  reenkasyonamı işaret ediyor mu   Bebek7İlk İnsanın Bir Süreç İçinde Yaratıldığı Yanılgısı
Alıntı :
Hani Rabbin meleklere: “Gerçekten Ben, çamurdan bir beşer yaratacağım” demişti. (Sad Suresi, 71)
Evrimsel yaratılışla ilgili bir diğer yanılgı ise yine ayette geçen bir ifadenin yanlış bir şekilde yorumlanması sonucu ortaya çıkmaktadır. Ayetteki altı çizili ifade “çamurdan bir beşer yapmaktayım” şeklinde tercüme edilmekte ve bunun sözde evrim süreci içinde, yavaş yavaş yaratılışa işaret ettiği iddia edilmektedir. Ancak ayetin Arapçası bu şekilde bir çevirinin kişisel bir yorum ve bir çarpıtma olduğunu açıkça ortaya koymaktadır:
Alıntı :
“İnni halikun beşeren min tın.” = “Ben çamurdan bir beşer yaratanım.”
Bu ayette “yapmaktayım” şeklinde bir ifade bulunmamaktadır. Nitekim ayetin devamında “onu bir biçime sokup üflediğim zaman ona secdeye kapanın” şeklinde geçmekte ve buradan da “yaratma” fiilinin bir anda olup bittiği anlaşılmaktadır. 
Nitekim İslam alimleri de bu ayeti “yapmaktayım” şeklinde çevirmemektedir. Örneğin Süleyman Ateş tefsirinde ayeti şu şekilde açıklamaktadır:
Alıntı :
“Rabbin meleklere demişti ki: “Ben çamurdan bir insan yaratacağım.”
Alıntı :
Allah, çamurdan bir insan yaratacağını meleklere söylemiş, çamuru insan şekline koyup içine de Kendi ruhundan üfledikten sonra meleklere, insana secde etmelerini emretmiş. Meleklerin hepsi secde etmiş. Yalnız cinlerden olan İblis, kendisinin ateşten yaratıldığını, çamurdan yaratılan insandan hayırlı olduğunu ileri sürerek insanın atasına secde etmemiştir.”
6. YANILGI
Hz. Adem’in İlk İnsan Olmadığı Yönündeki Yanılgı
Evrimsel yaratılış yanılgısıyla ilgili olarak ortaya atılan bir diğer iddia ise, Hz. Adem’in ilk insan olmayabileceği -hatta insan olmayabileceği (Hz. Adem’i tenzih ederiz)- şeklindedir. Bu batıl iddiaya sözde  delil olarak aşağıdaki ayet gösterilmektedir:
Alıntı :
Hani Rabbin meleklere: “Muhakkak Ben, yeryüzünde bir halife var edeceğim” demişti. Onlar da: “Biz seni şükrünle yüceltir ve (sürekli) takdis ederken, orada bozgunculuk çıkaracak ve kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?” dediler. (Allah:) “Şüphesiz sizin bilmediğinizi Ben bilirim” dedi. (Bakara Suresi, 30)
Bu iddiayı savunan çevreler ayette geçen “halife var edeceğim” şeklindeki ifadede geçen Arapça “ceale” fiilini, “tayin etmek” kelimesi ile açıklamaktadırlar. Yani Hz. Adem’in ilk insan olmadığı, birçok insan arasından halife olarak “tayin edildiği” yanılgısını öne sürmektedirler. Oysa “ceale” kelimesinin Kuran’da kullanılan çok çeşitli anlamları vardır ve bunlar şu şekildedir: 
Ceale: Yaratmak, icad etmek, çevirmek, yapmak, koymak, kılmak
Kuran’da “ceale” filinin geçtiği diğer ayetlerden birkaç örnek şöyledir:
Alıntı :
Sizi tek bir nefisten yarattı, sonra ondan kendi eşini var etti (ceale) ve sizin için davarlardan sekiz çift indirdi… (Zümer Suresi, 6)
De ki: “Sizi inşa eden (yaratan), size kulak, gözler ve gönüller veren (ceale) O’dur. Ne az şükrediyorsunuz?” (Mülk Suresi, 23)
“Ve Ay’ı bunlar içinde bir nur kılmış, Güneş’i de (aydınlatıcı ve yakıcı) bir kandil yapmıştır. (ceale)” (Nuh Suresi, 16)
“Allah, yeri sizin için bir yaygı kıldı. (ceale)” (Nuh Suresi, 19)
Yukarıdaki ayetlerde de görüldüğü gibi, “ceale” kelimesi Kuran’da çok çeşitli anlamlarda kullanılmıştır. Ayrıca pek çok ayette de Hz. Adem’in topraktan yaratıldığı belirtilmektedir. Hz. Adem’in, diğer insanlar içinde bir insan olmadığı, özel ve farklı bir yaratılışa sahip olduğu bu ayetlerden de anlaşılmaktadır. 
7. YANILGI
Kuran’da Geçen “Atalarımız” Şeklindeki İfadenin Evrimsel Atalara İşaret Ettiği Yanılgısı
Evrim teorisine aldanmış bazı Müslümanların iddialarına kendilerince delil göstermeye çalıştıkları Kuran’daki bir başka ifade ise birçok ayette geçen “atalarınız” kelimesidir. Evrimcilerin hatalı tefsirine göre bu ifadede sözde insanın ilkel atalarına işaret bulunmaktadır. Bu hatalı yorumu kendilerince açıklamaya çalışırken de kelimenin Kuran’da çoğul kullanılması olarak gösterirler. Bu ayetlerden bazıları şu şekildedir:
Alıntı :
(Musa:) Dedi ki: “O sizin de Rabbiniz, geçmişteki atalarınızın da Rabbidir.” (Şuara Suresi, 26)
O’ndan başka ilah yoktur; diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbinizdir, geçmiş atalarınızın da Rabbidir. (Duhan Suresi, Cool
Ancak bu Kuran ahlakına uygun olmayan bir iddiadır, çünkü bu kelimenin ayetlerde çoğul olarak yer alması çok bilinen bir kullanımdır ve evrimsel bir açıklamaya hiçbir şekilde dayanak oluşturmamaktadır. 
Kuran’da bu ifadenin geçtiği başka birçok ayet vardır. Örneğin Bakara Suresi’nin 133. ayetinde “ataların” kelimesi geçmektedir. Buradaki “atalar”, evrimleşme sürecini hiçbir şekilde anlatmamakta, insanların önceki nesillerini ifade etmektedirler. Aynı şekilde “geçmişteki atalar” ifadesinde de geçmiş soylar anlatılmaktadır. Bu ifadenin içinde evrimleşmeyi bildiren bir anlatım asla yoktur:
Alıntı :
Yoksa siz, Yakub’un ölüm anında, orada şahidler miydiniz? O, oğullarına: “Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?” dediğinde, onlar: “Senin ilahına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak’ın ilahı olan tek bir ilaha ibadet edeceğiz; bizler O’na teslim olduk” demişlerdi. (Bakara Suresi, 133)
8. YANILGI
İnsanın Yaratılış Şekliyle İlgili Bir Yanılgı
Alıntı :
“Allah, sizi yerden bir bitki (gibi) bitirdi. Sonra sizi yine oraya geri çevirecek ve sizi (diriltici) bir çıkarışla diriltip-çıkaracaktır.” (Nuh Suresi, 17-18)
Bu ayet, evrimsel yaratılış yanılgısını savunan bazı Müslümanların kendi görüşlerine sözde dayanak, hatta çoğu zaman da temel olarak kullandıkları bir ayettir. Ayette bildirilen “yerden bir bitki gibi bitirdik” ifadesi evrimciler tarafından inorganik evrime bir delilmiş gibi  gösterilmektedir. Oysa bu ifade pek çok mealde ve tefsirde işaret edildiği gibi, ilk insanın topraktan yaratılmasını ifade etmektedir ve “topraktan başlamak üzere cinsinizi yarattı” anlamında kullanılmaktadır. 
Ömer Nasuhi Bilmen Nuh Suresi’nin 17. ve 18. ayetlerini şu şekilde tefsir etmektedir:
Alıntı :
“En İnsanlar! Şunu düşününüz ki: Allah’u Teala (sizi yerden bir ot olarak bitirmiştir). Yani: “Sizin ilk pederiniz Hazret-i Adem’i topraktan yaratmıştır, yahut sizin asıl maddeniz olan nutfeleri yeryüzündeki nebatatdan (topraktan yetişen, bitki) müevellit gıda maddelerinden vücuda getirmiştir. İşte, insanlar, bu suretle neşv-ü nema (büyümek-gelişmek) bularak saha-i hayata (yaşam alanına) atılmış bulunmaktadırlar. (Sonra) da ey insanlar! O Haalık-ı Azim (sizi orada iade edecektir.) Yani: Sizi ölünce yine topraklara atılacaksınız, yine toprak kesileceksinizdir. (ve) Sonra da kabirlerden (sizi bir çıkarışla çıkaracaktır.) Hepinizi de mahşere sevk buyuracaktır. Bütün bunlar, birer hakikattir.”
9. YANILGI
Kuran’da Doğal Seleksiyona İşaret Edildiği Yanılgısı
Bu kişilerin delil olarak gösterdikleri bir ayet şu şekildedir:
Alıntı :
Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer; seçim onlara ait değildir. Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir, Yücedir. (Kasas Suresi, 68)
Bu ayette Allah’ın hidayet vereceği insanları ve elçi tayin edeceği peygamberlerini yine Allah’ın Nûh Suresi 17. Ayet evrime  reenkasyonamı işaret ediyor mu   Kelebek12seçeceği açıklanmaktadır. Ayette, evrimsel bir doğal seçilime işaret olduğunu iddia etmek, son derece hatalı bir yorum olur. 
İslam alimleri de bu ayetleri ittifakla yukarıda belirttiğimiz şekilde yorumlamaktadırlar. Örneğin İmam Taberi ayeti şu şekilde tefsir etmektedir:
Alıntı :
“Rabbin kullarından dilediğini yaratır ve onlardan dilediğini de iman ve hidayete erdirmek üzere seçer. Onlar için seçim hakkı yoktur. Onlar için diledikleri işi yapma seçeneği yoktur…” 61
Bazı müslümanların doğal seleksiyon konusuna kendilerince Kuran’dan dayanak gösterdikleri ikinci ayet Fatır Suresi’nin 1. ayetidir. Ayette şu şekilde buyurulmaktadır:
Alıntı :
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, ikişer, üçer ve dörder kanatlı melekleri elçiler kılan Allah’ındır; O, yaratmada dilediğini arttırır. Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Fatır Suresi, 1)
Evrim yanılgısına inanan bazı Müslümanlar ayette geçen altı çizili ifadeyi de sözde evrimsel gelişime bir delil olarak göstermektedirler. Oysa bu ayetteki ifadeden böyle bir anlam çıkarılması Kuran ahlakına uygun olmadığı gibi, akıl ve mantık ile de çelişmektedir. Çünkü ayette meleklerin özel yaratılışı anlatılmaktadır. Nitekim İmam Taberi, tefsirinde bu ifadeyi “Dilediği meleğin kanat sayısını dilediği miktarda fazlalaştırır. Bu fazlalaştırmayı bütün mahlukatında da yapabilir. Yaratma ve emir O’na aittir” şeklinde yorumlamaktadır. Ömer Nasuhi Bilmen de bu ayeti İmam Taberi ile aynı şekilde açıklamakta ve “O öyle bir Haalık-ı Kerimdir ki, melekleri daha nice kanatlara, kuvvetlere sahip kılar” demektedir.
10. YANILGI
Kuran’a Göre Maymunlarla İnsanlar Arasında Soy Yakınlığı Olduğu Yanılgısı
Bu konuda bazı kimselerce yanlış yorumlanan ayetlerden biri de, Allah’ın geçmişte bir grup Yahudiyi maymun kılmasıyla ilgilidir. Ayetler şöyledir:
Alıntı :
Andolsun, sizden (İsrailoğullarından) cumartesi (günü) yasağı çiğneyenleri elbette biliyorsunuz. İşte Biz, onlara: “Aşağılık maymunlar olun” dedik. Bunu, hem çağdaşlarına, hem sonra gelecek olanlara ‘ibret verici bir ceza’, takva sahipleri için de bir öğüt kıldık. (Bakara Suresi, 65-66)
Bu ayetlerden evrim teorisine paralel bir mana çıkarılamayacağı aşikardır. Bunun birkaç ayrı sebebi vardır:
1) Ayette kastedilen ceza, büyük olasılıkla manevi bir anlamdadır. Yani söz konusu Yahudilerin fiziksel anlamda değil, karakter yönünden maymuna benzetilmiş olması kuvvetle muhtemeldir. (Doğrusunu Allah bilir.)
2) Eğer kastedilen ceza fiziki manada gerçekleşmiş olsa bile, bu doğa kanunlarının dışında gerçekleşen bir mucize olur. Burada Allah’ın dilemesiyle, bir anda mucizevi bir dönüştürme, yani bilinçli bir yaratılış söz konusudur. Evrim teorisi ise, türlerin milyonlarca yıllık zaman dilimlerinde rastlantılarla yavaş ve kademeli olarak birbirlerine dönüştükleri gibi akıl ve bilim dışı bir tez öne sürer. Dolayısıyla Kuran’da bildirilen bu hadiseyle evrimin savunduğu senaryonun birbiriyle hiçbir ilişkisi yoktur. Nitekim bu ayetin devamındaki ayette “Bunu, hem çağdaşlarına, hem sonra gelecek olanlara ‘ibret verici bir ceza’, takva sahipleri için de bir öğüt kıldık.” şeklinde buyurulmaktadır. Bu ayette söz konusu kişilerin aşağılık maymunlar haline getirilmelerinin sonra gelecek olanlara “ibret kılınmaları” amacıyla bir mucize olarak gerçekleştirildiğine işaret edilmektedir. ( Doğrusunu Allah bilir.)
3) Ayette kastedilen ceza, tarihte tek bir kez ve sınırlı sayıda insan için gerçekleşmiştir. Oysa evrim teorisi tüm insanların maymunlar ile akraba oldukları gibi mantık ve bilim dışı bir senaryo öne sürer. 
4) Ayette, insanların maymuna dönüşmesinden söz edilmektedir. Oysa ki evrim teorisinin iddiası ters yöndedir. 
5) Kuran’da, Maide Suresi’nin 60. ayetinde de Allah’ın gazablandığı sapkın bir topluluğun maymunlara ve domuzlara çevrildiği haber verilir. Ayet şöyledir: 
Alıntı :
De ki: “Allah Katında, ‘kesinleşmiş bir ceza olarak’ bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Allah’ın kendisine lanet ettiği, ona karşı gazablandığı ve onlardan maymunlar ve domuzlar kıldığı ile tağuta tapanlar; işte bunlar, yerleri daha kötü ve dümdüz yoldan daha çok sapmışlardır.” (Maide Suresi, 60)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Nûh Suresi 17. Ayet evrime reenkasyonamı işaret ediyor mu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Türklere İşaret Eden hadisler ..ayet
» FUSSİLET Suresi Âyet - 30iman edip istikamete erenlere melekler ne yapar
» Yeryüzünde haliife yaratacağım Bakara Suresi 30. Ayet ibni abbas teffsiri Cinler önceden halifemiydi
» NASA'nın yeni bulguları inşikak-ı kameri gösteriyor-ayın yarılması mucizesi
» AYET-EL KÜRSİNİN ÖNEMİ

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: İslami ilimler ve dini kültür :: Kuran-Tefsir-
Buraya geçin: