KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Tuvaletler ve Temiz Cami ...cami ve tuvaletleri temizmi ?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
huzeyfe
Süper Moderatör
huzeyfe


Mesaj Sayısı : 7721
Rep Gücü : 18110
Rep Puanı : 23
Kayıt tarihi : 27/03/09

Tuvaletler ve Temiz Cami  ...cami ve tuvaletleri temizmi ? Empty
MesajKonu: Tuvaletler ve Temiz Cami ...cami ve tuvaletleri temizmi ?   Tuvaletler ve Temiz Cami  ...cami ve tuvaletleri temizmi ? Icon_minitimeCuma Ağus. 13, 2010 12:20 pm

Tuvaletler ve Temiz Cami

Hikaye kısa ve net; Dört yıl önceydi. Bir arkadaş sohbetinde duyduklarım hala kulaklarımda çınlıyor. Zaten hepi topu ‘hikaye’ dediğim, şu:
- Türkiye’ye gelen turistler diyormuş ki; ‘Türkiye’de, bir camiye yaklaştığımızı, tuvalet kokularından anlıyoruz’.


Hepsi hepsi bu. Bu, bir şehir efsanesi olabilir. ‘Mış’lı anlatılmış olması, bu hikayeye bir yanıyla da inanmamamız gerektiğini fısıldıyor olabilir. Ve fakat inanmamamız, yenimizdeki kırık kollarımızın acısını daha fazla gizlememizi bu kez mümkün kılmasın. Lütfen.

Mümkünse, hepimizin- evet, iddia ediyorum, hepimizin- şikayetçi olduğu fakat sadece o sırada yanımızda olan kişiden başkasına aksettirmediğimiz, başka bir deyişle içimize attığımız bu durumu bugün dile getirelim. Açıkça ve epey ciddiyetle!

NE YAZIK Kİ DURUM KÖTÜ


Zira söz konusu olan, camilerimiz. Çocukluğumuzda dizimizi kırıp imam amcanın önünde Elif-Ba okuduğumuz, annemiz teravih kılarken tespihleriyle oynadığımız, acemice kullandığımız takkeyi/tülbenti görüp başımızı okşayan ak sakallı dedelerin uzattığı şekerleri sevinerek cebimize attığımız… Gençliğimizde, her geçen gün namaz ibadetinin anlam ve önemini biraz daha fark ederek ve biraz daha fazla hissederek kapısından girdiğimiz, ‘sevdiklerimize kavuşmak’ için ellerimizi duaya kaldırdığımız, okul çıkışlarında sınavlara çalışmak için daha uygun/daha sessiz yer bulamayıp koşturarak vardığımız… Yaşlılığımızda, avlusunda ezanın okunmasını beklerken kadim sohbetlere daldığımız dostlarımızla yeniden buluşmanın keyfini tattığımız, şadırvanı aydınlatan güneşin altında ağrıyan dizlerimizi ovarken dualarla karışık mırıldanmalarımızın yankısını dinlediğimiz… Hayatımızın her adımında mutlaka yeri ve izi olan camilerimizden bahsedelim. Fakat bu kez ne yazık ki, pek olumlu yanından bakamayacağız. Üzgünüm.



HALILARI ŞİMDİLİK BİR KENARA BIRAKALIM

Camilerimizin tuvaletleri pis. Üzgünüm, ama bunu birilerinin söylemesi gerekiyordu artık. Bin bir türlü ayak kokusunun sindiği halılarından daha evvel bahseden çok oldu ama sanırım cami tuvaletlerindeki ‘durum’ hakkında pek kimse konuşmadı. Bunun ‘içimize atmak’tan başka bir izahı da yok sanırım. Niye içimize atıyoruz, bir söyler misiniz?


“Temizlik imandan gelir” diyorsak neden camilerimizin lavabolarından pis kokular geliyor? “Temizlik imanın yarısı” ise neden camilere kadrolu eleman olarak imam ve müezzinden başka, onların sayısına eş, iki tane de temizlik görevlisi atanmıyor? Ne çok soru var. Ne çok söyleyecek sözümüz var bu konuyla ilgili. Ama kısaca, mümkün olduğu kadar kısaca değinmekten başka bir şey gelmiyor şu an elimden.

İMAM TUVALET TEMİZLEMEK ZORUNDA MI?

Önce camilerdeki kadrolardan bahsedelim. Kısaca. Detaylarını çok biliyor değilim. Fakat öncelikle ailemdeki ve yakın dostlarımız arasındaki imamlardan bildiğim şu ki; bu ciddi bir sorun. Camilerin temizliği (başta halıların süpürülmesi olmak üzere), sadece imamların, asli görevi cemaate namaz kıldırmak ve cemaatle iletişim kurmak olan imamların üzerine yıkılmış durumda. Büyük camilerde durum biraz farklı ancak köy camilerinde yahut büyük şehirlerdeki küçük camilerde durum böyle. Bir imam, ki bütün imamlar camilerinin temizliği konusunda yeterince titizdir (ya da biz böyle düşünmek durumundayız şu an) eğer yetişebiliyorsa, günde iki üç kez kolları sıvayıp tuvaletleri temizliyor. Bunun gerçekten doğru olduğuna inananlar mı var, kadroları düzenleyenler arasında? Bir imam ya da bir müezzin, asıl işlerini bırakıp, kollarını sıvayıp, fırçayla tuvaletlere girmeli mi gerçekten? Gerçekten, Diyanet kadrosunda, ‘Allah’ın evi’ olarak kabul ettiğimiz mekanlarda sadece temizlikten sorumlu olacak eleman tahsis etmek çok mu zor? Kaça mal olur bu? Ne kadar bütçe ayırmak gerekir ve bu bütçeyi ayırmak gerçekten zor mudur? Zor olsa bile, gerçekten çok çok zor olsa bile, camilerimiz için değmez mi?


KİR, PAS… ÖZETİ BU!



Köy camileri dedik… Büyük şehirlerdeki küçük camilerden bahsettik… Bunların çoğunun zaten tuvaletleri gün içinde kapalı. Kirli paslı kapılarında kilit var. Kirli paslı kilitler. Hanımlara ait lavabolar zaten ya hiç yok ya da varsa eğer sanki en son bin yıl önce kapısı aralanmış gibi bakımsız ve pis. Bu camilerdeki tuvaletleri kullanmak ve ardından abdest tazelemek için imamı bulup “Kapıyı bi açar mısınız?” demek gerekiyor. İmam bulundu diyelim. Anahtar deliğe girdi, kapı açıldı. İnsanın burnunun direğini kıran kokuya dayanıp içeri girebilen, gerçekten ‘temiz’ bir abdest alabilecek mi? Kimin içine siniyor bu sahne! Kim göz ardı edebiliyor ya da?





BAHANELER BAHANE DEĞİL!

Cami tuvaletlerini cemaatten başkalarının da, yani sadece yoldan geçerken ihtiyacını gidermek için uğrayanların da kullandığı ve bu yüzden ‘fazlasıyla’ kirli olduğu söyleniyor bir de. Bu da bir bahane olamaz. Bu da bir Müslüman’ın “Temiz olamıyorum, çünkü…”sü olamaz. Cemaatten birileri ya da sokaktan geçenler, ‘tuvaleti temiz bırakma alışkanlığına’ sahip değilse, bunu inşa etmek mümkün. Çok mu vakit alacak diye korkuyor birileri. Fakat bu mümkün. Tuvaletteki sabunlar bir gün bile dayanmıyor, kaşla göz arasında birileri cebine mi atıyor? Yenisi koyulsun! Yine mi bitti ya da çalındı? Yeniden yenisi koyulsun! Yine mi çoluk çocuk sabunları yerlere attı, döktü… ? Yine yenisi koyulsun! Bu bahane değil. Tuvalet taşını temiz bırakmayanların ardından hemen temizliğe girişilse ve bunu günde yüz kez tekrar etmek gerekse, inanın 101. kişi temiz bulduğu bir tuvaleti temiz bırakma hassasiyetini gösterecektir. Utanacaktır. Haya edecektir. “Temiz buldum, temiz bırakmalıyım” diye geçirecektir içinden. Bugün beceremezse yarın, bunu yapabilecektir. İnanın buna.

BUNA LAYIK DEĞİLİZ

Diyanet mi, belediyeler mi? Her ne şekilde oluyorsa olsun, “Cami tuvaletlerinin temizliğinden ben sorumluyum” diyen hangi merci ise bizim onlardan ‘mükemmeli’ isteme hakkımız var. Daha azı değil, mükemmeli! Bugün ilk aşamada “Temiz cami tuvaleti” istiyorsak, yarın “Cami tuvaletlerinin gerekirse hepsinin yeniden restore edilmesini” istemeye sıra gelecek; kollarını sıvamaktan erinmeyenlere şimdiden duyurulur. Eski taşlar, kırık lavabolar, araları hepten açılmış dağılmış yıpranmış dökülmüş fayanslar… Biz bunlara layık değiliz. Gerçekten değiliz. Biz, camilere ibadet için giderken abdesti başka bir yerde almak gerektiğini hissetmek zorunda değiliz. Biz, ‘kazara’, bir camide abdest almamız gerektiğinde, ne olur ne olmaz diyerek, çantamızdaki kağıt mendil ve sabun stoğunu kontrol etmek ve hiçbir yere (paslı bir kapı koluna, akmayan musluğa, insanın üzerine paslı su sıçratan lavaboya) dokunmamaya çalışarak ve ne yazık ki burnumuzu tıkayarak lavaboya inmek zorunda değiliz! Biz, bize hiçbir şekilde ‘iyi hizmet’ vermeyen ve fakat ihaleyle falan büyük cami tuvaletlerinin temizliği görevini ‘kapıp’, para toplamayı çok iyi bilenlere para kaptırmak zorunda da değiliz!

‘ÇÜNKÜ’ ve YAPABİLECEKLERİMİZ


Biz Müslümanız. Biz, ‘su’ ile temizlenen bir ümmetiz. Kendimize ‘pis’ dedirtemeyiz. Bu yüzden ele güne karşı mahcup olamayız. Avrupa’da su ile taharetlenen kaç millet var? Bugün yurtdışına çıktığımızda, kaç yerde ‘bizdeki gibi’ su ile temizlenildiğini görebiliyoruz? İtiraf edelim, su olmadan içimiz rahat etmiyor. Evimizdeki konforu arıyoruz. Evimizdeki konfor, camilerimizde fazlasıyla olmalı. Sadece sıradan, sadece temiz tuvalet istemekten öte, cidden bakımlı tuvaletler için, cidden restorasyon çalışmalarına başlanmalı. Çok vakit geçmeden. Bir ecnebi daha camilerimizle dalga geçmeden. Camilerimizle… Yani bizimle. Yani temizliğimizle. Yani koca bir ümmetle… İlk duyduğumuzda inanamadığımız ve “Asla uygulanamaz” dediğimiz ‘dumansız hava sahası’ kampanyasının beklenenden çok iyi uygulanabildiğini gördük. Bunu da görmeliyiz. OPET, neredeyse on yıldır bıkmadan usanmadan ‘Temiz Tuvalet Kampanyası’ yürütüyor. Bu kampanyadaki amaçla, camilerimizdeki temizliğin amacını karşılaştırsak, on basar. Keşke o kampanya önce camilerde başlasaydı.

VE ŞİMDİLİK SON SÖZ

Camilerin tuvaletlerinin temizliğine dair harekete geçenlere minnet borcumuz olmayacak. Hakkımız çünkü bunu istemek. Fakat camilerin tuvaletlerinin temizliğine dair harekete geçenlere minnet duyacağız, söz!

(ÜMMÜHAN ATAK / GERÇEK HAYAT
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Tuvaletler ve Temiz Cami ...cami ve tuvaletleri temizmi ?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Bornova hüseyin isa bey cami-merkez koca cami-Hoca Efendi Camisi
» cami gezisi planı
» İzmir Cami ve Mescitleri
» Milli Eğitimde cami gezisi resmi yazı
» imam hüseyin cami imamı kahire video

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: Din Kültürü Dersi-Eğitim Öğretim :: Güzel Ahlakla İlgili Konular-Adab-ı Muaşeret-
Buraya geçin: