KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı'na mektup

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6735
Rep Gücü : 10015189
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı'na mektup Empty
MesajKonu: Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı'na mektup   Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı'na mektup Icon_minitimePaz Tem. 24, 2011 12:21 pm

Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı'na mektup

Özgür-Der'in
başını çektiği birçok İslami kuruluş, devletin eğitim alanında sürdüre
geldiği faşizan dayatmalara karşı tepkilerini ve taleplerini bugün Fatih
Postanesi'nde saat 15.00'te bir basın açıklamasıyla seslendiriyor.

Basın açıklamasının ardından, Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı'na aşağıdaki mektup gönderilecek:

"Türkiye'nin gündeminde yeni anayasa tartışmaları var. Yeni anayasa
tartışmalarının özünde ise halkın iradesini, ihtiyaçlarını ve
taleplerini görmezden gelen bürokratik oligarşik iktidar yapılanmasının
tahakkümünü kırma ve özgürlük alanını genişletme vaadleri ve
beklentileri yer almakta. Meşruiyetini resmi ideolojiden, gücünü ise
hukuk dışı darbeci kültürden alan bu yapılanma bugüne dek halka
kesintisiz biçimde ve çeşitli baskı aygıtlarıyla seküler-ulusal temelde
bir makbul vatandaşlık projesi dayattı. Bu mantıktan hareketle bu ülke
insanlarının en temel haklarını gaspetti; fikir ve ifade özgürlüğünü yok
saydı; inançlarına, onurlarına uygun bir kimlik ve kişilik
geliştirebilme haklarını sistematik biçimde çiğnedi.

Hak gasplarının en yoğun yaşandığı alanlardan biri eğitim alanıdır.
Gerek 8 yıllık zorunlu eğitim, gerekse de sonraki süreçlerde milyonlarca
çocuğumuz ve gencimizin zihinleri resmi ideolojik doktrini esas alan
anlayış ve uygulamalarla mütemadiyen kirletilmektedir. İnsan kişiliğini
ve inanç bütünlüğünü görmezden gelen; statükoya aykırı fikir ve
yaklaşımlar benimseyebilme ve geliştirebilme hakkını yok sayan bir
anlayışla çocuklarımız, gençlerimiz resmi ideolojik kalıplar
doğrultusunda şekillendirilmeye ve şahsiyetleri öğütülmeye
çalışılmıştır. On yıllardır yoğun bir ideolojik bağnazlık ve dayatmacı
yöntemlerle düzen ve düzenin kutsalları karşısında pasif, çaresiz,
eleştiri ve sorgulama cesaretinden yoksun nesiller yetiştirilmesi
hedeflenmiş, "okul" kışlalaştırılmış, öğrenciler askerleştirilmiştir.

Bizler Müslümanlar olarak militarist, seküler ideolojik eğitim
anlayışına ve eğitimde merkeziyetçi, tektipçi yaklaşımlara karşı
çıkmanın hukuki, ahlaki ve insani bir hak ve sorumluluk olduğuna
inanıyoruz. Eğitim alanında süregelen ulusçu, militarist, laik dayatmacı
anlayışın terk edilmesi ve resmi ideolojik kalıpların esareti altında
tutulan beyinlerin özgürleştirilmesi için eğitim sisteminin baştan
aşağıya yenilenmesi ve sivilleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Bu genel tespit ve değerlendirmelerle birlikte, kısa bir süre sonra
yeniden başlayacak eğitim döneminde önceki yıllarda yaşanan sıkıntıları
da göz önünde bulundurarak acilen bazı düzenlemeler yapılmasını ve
kimliğimize, inancımıza karşı büyük bir zulme, haksızlığa dönüşen kimi
dayatmalara hiç vakit geçirilmeksizin son verilmesini talep ediyoruz. Bu
bağlamda:

1- 28 Şubat darbe sürecinde, İmam Hatip okullarının orta kısımlarının
budanması maksadıyla uygulamaya konulan kesintisiz eğitim dayatması terk
edilmelidir.

2- İlköğretimden başlayarak bütün öğretim süreçlerinde kız öğrencilerin
başörtülü eğitim görme hakları tanınmalı; insan hakları ilkeleriyle
çelişen, dünyada da benzeri zor görülen, despotik, zalimane başörtüsü
yasağına son verilmelidir.

3- "Andımız" adlı İslam akidesine aykırı öğeler içeren, kişi
putlaştırmasına ve kişilik tahribine yönelik ırkçı metnin her sabah
çocuklarımıza zorla söylettirilmesi ayıbına, ilkelliğine, zulmüne son
verilmelidir.

4- İsteyen vatandaşlara okullarda ana dillerinin öğretilmesi imkanı
tanınmalı, Allah'ın ayetlerinden olan ana dillerin eğitim dili olarak
kullanılmasına yönelik engeller kaldırılmalıdır.

5- Okullarda askeri denetim ve vesayet aracı olarak işleyen ve kışla
tipi eğitimin simgesi haline gelen Milli Güvenlik Dersleri
kaldırılmalıdır.

Talep ettiğimiz bu düzenlemelerin gerçekleştirilebilmesi için hükümetin
ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın iradesi yeterlidir. Kısa bir süre önce
halktan adaletin tesisi ve özgürlük alanlarının genişletilmesi
vaadleriyle yetki ve iktidar talep etmiş bir hükümetin bu iradeyi ortaya
koymaktan kaçınmayacağını düşünüyor, bu zeminde atılacak adımların
anayasa tartışmaları hakkında da bir tutarlılık testi işlevi göreceğine
inanıyoruz."

Demokratik açılım sürecinde bu sorunları doğru dürüst tartışıp çözüm yoluna sokmanın vakti çoktan geldi...

Hakan Albayrak - Yeni Şafak

_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı'na mektup Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6735
Rep Gücü : 10015189
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı'na mektup Empty
MesajKonu: Geri: Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı'na mektup   Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı'na mektup Icon_minitimePaz Tem. 24, 2011 12:35 pm

MEB’de yeni düzenleme talebi

En
fazla ve en acil değişiklik beklenen 3 konu: Anayasa değişikliği,
TSK’nın yeniden yapılandırılması ve Milli Eğitim’de yapılacak
değişiklikler..

MEB’de ilk beklenen değişiklik, Mesut Yılmaz’ın “Siyasi hayatıma da
malolalacak olsa, 8 yıllık kesintisiz işi olacak” diyerek başlattığı ve
İmam-Hatiplerin orta kısımlarının kapatılması, küçük çocuklara Kur’an
öğretme yasağı getiren düzenleme ile başörtüsü sorununun çözülmesi.
Bugün Mesut Yılmaz siyasetten silindi ise bu yüzdendir.. Daha bu iş
bitmedi. 28 Şubat hesaplaşması ile bir kez daha karşı karşıya geleceğiz.
Sonra da asıl büyük hesaplaşma din gününde yaşanacak! Özal’ın partisini
CHP çizgisine götürüp bağlayanlar bu işin hesabını verecekler..

Her boğazı geçişte karşıma çıkan “Gökkafes”i gördükçe Yılmaz’a içimden
sayıp sayıştırıyorum.. Kulağı çınlıyor olmalı!.. Adını anıyorum çünkü.
Ve eminim benim gibi adını anan daha bir çok insan vardır.. O
Gökkafes’in nasıl yapıldığını da biliyoruz ve unutmadık.. Süzer’i de
unutmadık.. Onu da anıyoruz. Park Otel’den farkı neydi o otelin? 28
Şubat’ın çirkin yüzünü bütün dehşeti ile anlatır o otel ve bu anlamda
lanetli bir anıt gibi durur orada.. Hukukun nasıl ayaklar altına
alındığını ve hukuka nasıl meydan okunduğunu!

Özgürder ve Mazlumder’in öteden beri ısrarla üzerinde durduğu konular
var. Geçtiğimiz günlerde bir kez daha bu konu gündeme getirildi. Bunlar
neydi, sırası ile hatırlayalım:

1- 28 Şubat darbe sürecinde, İmam Hatip okullarının orta kısımlarının
budanması maksadıyla uygulamaya konulan kesintisiz eğitim dayatması terk
edilmelidir.

2- İlköğretimden başlayarak bütün öğretim süreçlerinde kız öğrencilerin
başörtülü eğitim görme hakları tanınmalı; insan hakları ilkeleriyle
çelişen, dünyada da benzeri zor görülen, despotik, zalimane başörtüsü
yasağına son verilmelidir.

3- “Andımız” adlı İslâm akidesine aykırı öğeler içeren, kişi
putlaştırmasına ve kişilik tahribine yönelik ırkçı metnin her sabah
çocuklarımıza zorla söylettirilmesi ayıbına, ilkelliğine, zulmüne son
verilmelidir.

4- İsteyen vatandaşlara okullarda ana dillerinin öğretilmesi imkanı
tanınmalı, Allah’ın ayetlerinden olan ana dillerin eğitim dili olarak
kullanılmasına yönelik engeller kaldırılmalıdır.

5- Okullarda askeri denetim ve vesayet aracı olarak işleyen ve kışla
tipi eğitimin simgesi haline gelen Milli Güvenlik dersleri
kaldırılmalıdır.

Aslında bugün için seslendirilmeyen başka talepler de var: Askeri
liseler kapatılmalı, tek parti döneminin “tek tip insan yetiştirme”
dayatmasının ürünü olan Tevhid-i Tedrisat uygulamasından vazgeçilmeli..
Ahmet Şişman rahmetlinin teklif ettiği Müslümanlar için Kur’an okuma ve
anlama dersinin seçmeli ders olması, bu hakkın diğer din mensuplarına da
tanınması. Din Kültürü ve Ahlak dersi yerine din dersinin seçmeli ders
olarak yeniden yapılandırılması ve herkese bu imkanın sağlanması, resmi
ideoloji ve resmi tarih misyonerliğinden vazgeçilmesi.

Düz liselerde de inanç ve değerler sistemine ilişkin seçmeli ders imkanı
sağlanması, askeri otoritenin eğitim alanındaki denetim ve gözetim
yetkisinin kaldırılması, YÖK ve Üniversitelerarası Kurul’un askeri
yüksek öğretim kurumlarının denetiminden de sorumlu olması..

Eğitim kademeli olarak yerel yönetimlere devredilmeli.. Okul aile
birliklerinin, eğitimin her kademesinde daha etkin bir rol almasının
sağlanması gerek..

Gün gelecek belki de, Gestapo şefleri gibi ya da Komünist Parti ajanı
gibi, öğretmeni oldukları okullarda, insanları, arkadaşlarını ve
öğrencileri, kıyafet, dini pratikler ve düşünceleri sebebi ile fişleyip,
üstlerine raporlayan milli güvenlik dersi öğretmenleri de sanık
sandalyesine oturtulacaklar.. Kimileri emir gereği yapıyordu bu işi,
kimi terör estiriyordu!

Bu arada askerde çocuklarımıza ideolojik eğitim verilmesini istemiyoruz.

Keşke askerler gerçeği görüp kendileri meşruiyet çizgisine geri
çekilseler.. Bu daha onurlu bir girişim olur. Şunu istiyoruz: Topyekun,
hukuk çizgisine bir geri çekilme, protokoldeki yerine kadar.

Taş yerinde ağırdır.. Hukuk dışı konumlar ya da darbe iktidarlarının
dayattığı konumlar saygınlık ifade etmez.. Haddinden fazla yetki
gayedeki hikmeti kaybedeceği gibi, olağanüstü ve hukuk dışı yetkiler
geri teper. Gün gelir sahibinin elinde patlar..

Biz çocuklarımızın biyonik robotlar ve “cehaletin bu kadarı ancak
eğitimle mümkündür” dedirten sistematik gerizekalılar olmasını
istemiyoruz.. Biz resmi törenlerin, tapınma ritüelleri içeren, resmi
ideolojiye bağlılık törenine dönüşmesini istemiyoruz. Biz devletin
nesnesi değil objesiyiz! Selam ve dua ile..

Abdurrahman Dilipak - Yeni Akit

*****************************

Not: Henüz org. Saldıray Berk'i mahkemeye çıkartamayan,koca orduyla pkk
hakkından gelemeyen bir hükümet bunları yapabilirmi ?Kendi dünyasında
yaşama ve çok aceleci olma gibi bir hastalığımız varmı ?



_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı'na mektup Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
 
Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı'na mektup
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Milli Eğitim Şûrası: Milli güvenlik dersine askerler değil öğretmenler girmeli
» Finlandiya Eğitim Sistemi ve Başarısının Sırları-Finlandiya eğitim konusunda dünyada neden bir numara?
» Çocuktan Anne Babaya Mektup
» DİN EĞİTİM ÖĞRETİM TEKNİK
» ilköğretim(eğitim ve öğretim)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: Din Kültürü Dersi-Eğitim Öğretim :: Eğitim & Ögretim-
Buraya geçin: