Bir toplantıda, bir genç Mehmet Akif` i küçük düşürmek ister:
- `Afedersiniz, siz veteriner misiniz?` Mehmet Akif hiç istifini bozmadan şöyle yanıtlamış:
- `Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?`
-------------------------------------------------------------------------------
Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates`e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiç bir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.
Sokrat, gayet sakin: - `Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum` demiş.
-------------------------------------------------------------------------------
Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill`i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:
- `Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa.` Churchill, hemen cevap göndermiş:
- `Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa.`
-----------------------------------------------------------------------------
Bir gün Eflatun, öğrencilerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış. Talebesi:
- `İyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum` diye itiraz edecek olunca Eflatun cevap vermiş:
- `Ben seni kaybettiğin para için değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum.`
------------------------------------------------------------------------------
. Meşhur bir filozofa:
- `Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?` diye sorulduğunda:
- `Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan` demiş.
----------------------------------------------------------------------
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile` ye hasımlarından biri:
- `Efendim` demiş, `Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük degil mi?`
Galile: - `Doğru` demiş, `Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama,
seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?`
-------------------------------------------------------------------------
. Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca,
Yavuz ona: - `Sen sır saklamayı bilir misin?` diye sormuş.
Vezir: - `Evet hünkarım, bilirim` dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış: - `İyi, ben de bilirim.`
------------------------------------------------------------------------------
..Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu türleri incelemesi için Sheaksper'a gönderdiğinde, ünlü yazarın cevabı şu olur:
Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın..
-------------------------------------------------------------------------
.Dostlarında biri, Fransız kralı 15. Lui' ye:Majesteleri, demiş. Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü?
Hiç kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve öder.
Kral, alaylı alaylı gülerek:
Hakikatten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuza karşılık,sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum.
---------------------------------------------------------------------------
Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon' un bir muharebede tenkide kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek: Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zapdetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon:Evet, demiş. Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.
------------------------------------------------------------------------------
İdam edilmek üzere olan bir mahkuma:Diyeceğin bir şey var mı? diye sorduklarında: Bu bana iyi bir ders oldu!!
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der: Biz de onlara yaklaşıyoruz.
.Bir filozofa sormuşlar: Şansa inanır mısınız?
Filozof : Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklardım
.Sokrat Ölüme mahkum edildiğinde, eşi:Haksız yere öldürülüyorsun, diye ağlamaya başlayınca,
Sokrat:Ne yani, demiş. Birde haklı yere mi öldürülseydim!
.Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churchill` e kızgın kızgın şöyle seslenir:
- `Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım.`
Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır: - `Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim
alıntı