EL-ADL cc.
Senin Allahın adil mi diye sordu kadın, Hz Davuta?
Ne diyorsun sen kadın o asla zulüm etmez . Ne oldu ki ?
Kadın : Üç tane küçük kızı olan ve kocası ölmüş birisiyim.Üç gün önce bir tane ceylan yavrusu vardı elimizde onu büyük bir deriye sararak satıp pazardan evlatlarıma yiyecek alacaktım ki yolda büyük bir kuş gelip onu alıp gitti. Şimdi ben ne yapacağım.Çocuklarım aç.Hem ceylan hem de o büyük deri elimden gitti.
Onlar konuşurken kapı çaldı ve içeriye on tane tüccar girerek 1000 dinar verip : Al bunu hak eden birisine ver dediler. Hayrola diye sorunca :
Denizde bir kayıkla yolculuk yapıyorduk ki ansızın fırtınaya tutulduk ve kayığımız hasar gördü. Günlerce aç ve çaresiz gezerken şöyle dedik : Eğer Allah bizi kurtarırsa adam başı 100 dinar bir fakire yardım edelim. Bu sırada bir kuş tepeden denize bir şey bırakıp gitti. Baktık ki deri parçası ve içinde de ceylan. Hem kayığın hasarlı kısmını deri ile kapattık hem de ceylanı yiyerek ölmekten kurtulduk.
Hz Davud 1000 dinarı alarak o kadına verdi ve buyurdu ki : Rabbin senin için hem karada hem de denizde ticaret yapıyor ve sen ona zalim mi diyorsun. Al bu paraları ve kızların için harca.
( Unutma. Allah sana sıkıntı verse de daha sonra büyük bir hayır verir. Kalbini ferah tut. Eğer Yusuf imtihana tutulmasaydı babasının yanıbaşında kalacaktı. Sınavdan başarılı çıkınca Mısırın azizi oldu.
Aklında olsun. Sabırdan sonra seni bekleyen bir güzellik var. Öyle ki bütün dert ve sıkıntılarını unutturacaktır.)