Cuma hutbesi, Hz. Peygamber zamanında cuma namazından sonra okunduğu, zamanla değiştirilerek cuma namazının öncesine alındığı iddia ediyorlar; doğru mudur?
https://sorularlaislamiyet.com/cuma-hutbesi-hz-peygamber-zamaninda-cuma-namazindan-sonra-okundugu-zamanla-degistirilerek-cuma
AZAP28 tarafından Ct, 03/12/2011 - 07:21 tarihinde gönderildi
Cevap
Değerli kardeşimiz,
Cuma hutbesinin, cuma namazının farzından önce okunması gerektiği konusunda bütün hak mezhepler ittifak etmişlerdir. (bk. Tebyinü'l-Hakâik, eş-Şerhu's-Sağîr, Muğni'l-Muhtâc, el-Muğnî, Zuhayli, Cuma Namazı bölümü)Fıkıh âlimleri,
"Ey iman edenler! Cuma günü namaz için ezan okunduğu zaman Allah'ı zikretmeye koşun." (Cum'a, 62/9)mealindeki âyette geçen
"Allah'ı zikir"den maksadın hutbe olduğunu belirtip, Resûl-i Ekrem'in hutbesiz cuma namazı kıldırmamasını ve
- Alıntı :
- "Namazı benim nasıl kıldığımı görüyorsanız öyle kılın.” (Buhârî, Ezan 18)
emrini dikkate alarak cuma hutbesinin farz olduğu konusunda ittifak etmişlerdir.
Hz. Peygamber (asm) camiye girince cemaate selam verir, minbere çıkınca onlara döner ve ikinci bir selamdan sonra otururdu. Bilâl, ezan okumaya başlar, ezanı müteakip, Peygamber (asm) kalkıp hamd ve senadan sonra vaaz ve öğüdü içeren bir konuşma yapardı. Bir süre oturduktan sonra tekrar kalkıp ikinci konuşmayı da yapar ve minberden inerdi. Kamet getirildikten sonra iki rekât cuma namazı kıldırırdı.
Soruda da geçtiği gibi, bazı kimseler, Hz. Peygamber (asm)'in cuma hutbelerini namazdan sonra okuduğu görüşünü öne sürenler var. Ancak bunun kaynaklarda hiçbir bir dayanağı yoktur.
Hutbe, cuma günleri namazdan önce okunurken, bayram günlerinde namazdan sonra okunur. Soruda geçen konu bayram namazıyla ilgili olarak Emevîler zamanında yapılan geçici bir uygulamanın, yanlışlıkla cuma namazıyla ilgili olduğu hatasından kaynaklanmış olabilir.
Hanefi fıkıh kitaplarının en önemlilerinden biri olan
Mebsut isimli eserde
İmam Serahsi Bayram namazıyla ilgili bilgileri aktarırken şöyle der:
- Alıntı :
- "Hutbe dışında cumanın bütün şartları, bayram için de geçerlidir. Yalnız cumanın şartı olan hutbe, bayramın şartı değildir. Bundan dolayı cuma hutbesi namazdan önce, bayram hutbesi ise namazdan sonra okunur. Çünkü bayram hutbesi öğüt ve o vakit için gerekli şeylerin öğretilmesinden ibarettir. Arafat’taki hutbe de böyledir. Ama cuma hutbesi, namazın bir bölümüdür. Şu rivayet, bayram hutbesinin namazdan sonra olduğunu kanıtlar: Emeviler döneminde Medine valisi olan Mervan, bayram günü namazdan önce minbere çıkıp hutbe (konuşma) yapınca bir adam kalkıp, 'Ey Mervan. Sen namazdan önce minbere çıkıp hutbe mi okudun (konuşma mı yaptın)? Allah’ın Elçisi böyle yapmazdı. O namazdan sonra konuşma yapardı.' demiş. Mervan, “Artık o uygulama terk edildi.” demiştir." (bk. Serahsi, el-Mebsut, 2/37)
Sünnete uygun olmayan bu uygulama, sonradan kaldırılmış ve sünnete uygun olarak, bayram namazı hutbeleri namazdan sonra okunmuştur ve okunmaya da devam etmektedir.
Bazı yazarlar Serahsi’nin bu olayı,
cuma değil bayram konusunda anlattığını muhtemelen fark etmediklerinden yanlışlıkla cuma namazının hutbesiyle karıştırmış olabilirler.
Bir âlimin sözü aktarılırken, o sözün bağlam içindeki asıl manasıyla aktarılması gerekir; yoksa tahrif ve iftira olur.Cuma hutbesi ne zaman okunur?
http://www.gazetevatan.com/suleyman-ates-13550-yazar-yazisi-cuma-hutbesi-ne-zaman-okunur-/
28 Ağustos 2003 Perşembe
Süleyman Ateş
iletişim
Cuma ezanı Cuma vaktinde, asıl ezan imam hutbeye çıktığı zaman okunan ezandır. Hz. Peygamber, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer dönemlerindeki uygulama böyleydi
Soru: Sayın Hocam, aşağıdaki sorularımı yanıtlarsanız mutlu olurum. (Emekli Yüksek Mühendis Nizamettin Atakan)
1- Cuma namazında hutbeden önce okunan ezanın anlamı nedir? Daha önce vakit ezanı okunduğuna göre buna ihtiyaç var mı?
2- Hz. Muhammed (s.a.v.), Cuma hutbesini hep namazdan sonra okurmuş. Bugün ise namazdan önce okunuyor. Bu doğru mu?
3- Cenaze namazı dua mıdır, namaz mıdır? Dua ise abdestsiz bu dua yapılamaz mı?
Cevap: 1- Cuma ezanı Cuma vaktinde, asıl ezan imam hutbeye çıktığı zaman okunan ezandır. Hz. Peygamber, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer dönemlerindeki uygulama böyleydi. Hz. Osman zamanında Zevrâ'da (caminin yanında bulunan yüksekçe bir yer) ilk ezan okunması ihdas edilmiştir. Bu da güzel görülmektedir. Çünkü ezanla farz arasında bir süre beklemek, biraz nafile namaz kılmak sünnettir.
İmam hutbeye çıktığı zaman okunan ezanı duyanlar, geç kalıp hutbeden önceki sünneti kaçırabilecekleri gibi hutbeye de geç kalabilirler. Bu bakımdan Hz. Osman zamanında, asıl ezandan önce bir ezan daha okunması uygun görülmüş ve bu uygulama, o günden bugüne devam edegelmiştir. Ancak bu ilk ezan uygulaması Hz. Peygamber'in sünneti değildir.
Kaynaklarda yokPeygamber camiye girince cemaate selam verir, minbere çıkınca onlara döner ve ikinci bir selamdan sonra otururdu. Bilâl, ezan okumaya başlar, ezanı müteakip, Peygamber (s.a.v.) kalkıp hamd ve senadan sonra vaaz ve öğüdü içeren bir konuşma yapardı. Bir süre oturduktan sonra tekrar kalkıp ikinci konuşmayı da yapar ve minberden inerdi. Kamet getirildikten sonra iki rekât Cuma namazı kıldırırdı. Cuma namazının ilk rekâtında çoğunlukla Cuma Sûresi'ni, ikinci rekâtında da Munâfikun Sûresi'ni yüksek sesle okurdu. Sonralan ilk rekâtta A'lâ ve ikincide de Gâşiye surelerini okuduğu da rivayet edilir.
2- Peygamber'in Cuma hutbelerini namazdan sonra okuduğu görüşü ortaya atıldı ama bunun kaynaklarda bir dayanağı yok. Ancak Hz. Peygamber'in, bayram namazlarında hutbeyi, namazdan sonra okuduğu fakat Emevîler zamanında halkın, namazdan sonra yöneticinin konuşmasını dinlemeyip dağıldığı görülünce Medine Valisi Mervan'ın itirazlara rağmen hutbeyi öne aldığı, Mebsut'ta anlatılmaktadır.Ancak Mebsut'ta bu husus, bayram hutbesiyle ilgili olarak anlatılır. Bugün bazı yazarlar bu bayram kaydını düşürüp sanki Cuma hutbesinde böyle yapıldığını yazıyorlar. Kaynaklarda böyle bir şeye rastlamadım. Kur'ân'in anlatımından Cuma hutbesinin, namazdan sonra yapıldığı anlaşılır. Çünkü Cuma Suresi'nde, ticaret ve eğlence sesi duyanların, Cuma konuşmasını yapmakta olan Peygamber'i ayakta bırakıp gittikleri belirtilir ki gidenlerin ancak namazı kıldıktan sonra gittikleri anlaşılır. Namaz kılmadan çıkmaları söz konusu olamaz.