Fakir olan damada zekât verilebilir
yukarı-anne baba dede...aşağı çocukj toruna zekat verilmez
Baba, birlikte yaşamadığı ve aynı sofrayı paylaşmadığı çocuğuna zekâtını, gerçekten muhtaçsa verebilir. Muhtaç olmanın ölçüsü ise; günlük iaşeyi karşılayamama, çalışmaya güç yetirememe ve borçlu olma gibi hallerdir. Aksi olursa vermek caiz olmaz
Baba Evli Çocuğuna Zekât Verebilir mi?
FETVA KURULU / DİYARBAKIR - 29.03.2016 10:37
- Alıntı :
- SORUNUN DETAYI: Baba, evli olan ve kendi nafakası altında bulunmayan çocuklarına zekâtını verebilir mi? Eğer verebilirse bunun bir ölçüsü var mıdır? Yoksa her halde zekât çocuğa düşer mi? Mezhepleri farkı görüşleri varsa bildirirseniz sevinirim.
https://dogruhaber.com.tr/haber/204432-baba-evli-cocuguna-zekat-verebilir-mi/
İslam hukukunda asıl ve füruu diye birbirleriyle ilişkili iki kavram vardır. Asıl; anne, baba, dede, nene ve yukarısına denir. Füruu ise; çocuk ve torunlara verilen isimdir.
Zekât asıl ve fürua verilmez. Çünkü asıl; fürua, füruu da asıla bakmakla yükümlüdür. Nafakaları birbirlerine zaten vaciptir. Bunların birbirlerine zekât vermesi caiz değildir.
Fakat bazı durumlar var ki; baba ve çocuğun nafakaları birbirlerine düşmüyor. Mesela çocuk evli olunca ve babasından ayrı yaşadığı zaman baba kendisine bakmıyor ya da bakamıyor. Bu vb. durumlarda mezhep imamlarının mutlak olarak verdiği fetva özelleşebiliyor. Hanefi ve Hanbeli mezhebi babanın çocuğuna nafakasının düşmediği durumlarda dahi kendisine zekât veremeyeceğini söylüyor. (1) Maliki ve Şafi mezhebi ise; asıl ve fürunun birbirlerine zekât vermesine mani olan sebep nafakadır. Nafaka ortadan kalkarsa birbirlerine zekâtlarını verebilirler. İmam Nevevî derki:
“Baba ve çocuklar fakir olursa ve birbirlerine nafakaları düşmezse fakirlerin payı olan zekâtı birbirlerine verebilirler. Çünkü böyle bir durumda bunlar yabancı hükmündedirler.” (2)
İbnu Hacer El-Heytemi'ye fakir durumunda olan ve birbirlerine nafakası düşmeyen asıl ve fürunun zekâtı soruldu. İbnu Hacer şu şekilde cevap verdi:
“Zekât verildiği sırada birbirlerine nafakası düşmeyen asıl ve füruu zekâtlarını fakir ve miskin adı altında birbirlerine verebilirler. Ama nafaka düştüğü zamanlarda bunlar birbirlerine zekâtlarını vermezler. Çünkü böyle olursa zekâtlarını kendi kendilerine vermiş olurlar. Fakat aksi olursa zekâtlarını birbirlerine vermelerinde bir sakınca yoktur. Bilakis (muhtaç iseler) birbirlerine vermeleri daha iyidir.” (3)
Özetle; Hanefi ve Hanbeli mezhebi mutlak olarak babanın oğula, oğulun da babaya zekâtını caiz görmezler. Şafi ve Maliki mezhebi ise nafaka sorumluluğu kalktığı ve muhtaç oldukları durumlarda her iki tarafın birbirlerine zekât vermelerini caiz görürler.
Baba, birlikte yaşamadığı ve aynı sofrayı paylaşmadığı çocuğuna zekâtını, gerçekten muhtaçsa verebilir. Muhtaç olmanın ölçüsü ise; günlük iaşeyi karşılayamama, çalışmaya güç yetirememe ve borçlu olma gibi hallerdir. Aksi olursa vermek caiz olmaz. Zekât bir sorumluluktur. Sadece maldan çıkarılarak bu sorumluluk son bulmaz. Bu bakımdan hak sahibine hakkı olan zekât verilmediği sürece kul, bu yükümlülükten kurtulmaz.
Allah En Doğrusunu Bilendir
Molla Enver KILIÇARSLAN
1-) Cevheretü'n-Neyyire – Hanefi Ebu Bekir El-İbadî, El-İnsaf – Hanbeli El-Merdâvî
2-) El-Mecmu - İmam Nevevî
3-) Büyük Fıkhî Fetvalar – İbnu Hacer El-Heytemî
fetvakurulu