KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 ZEKAT ve ÖNEMİ sorular

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6736
Rep Gücü : 10015190
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

ZEKAT ve ÖNEMİ sorular Empty
MesajKonu: ZEKAT ve ÖNEMİ sorular   ZEKAT ve ÖNEMİ sorular Icon_minitimePtsi Ekim 25, 2010 4:45 am


ZEKAT ve ÖNEMİ
İslam dini, fertlerin mutluluğu için bir takım prensipler getirdiği gibi, toplumun huzur ve saadetini temin için de uyulması gereken bir çok hükümler koymuştur.
Dinimiz çalışıp kazanmayı temel prensip olarak almış başkalarına yük olmayı hoş görmemiştir. Allah-u Teala Kur’an-ı Kerim’de:
“İnsan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur.”buyurarak çalışmanın hayati önemini bildirmiştir. Sevgili Peygamberimiz de: “Kişinin yediği en hayırlı yemek, elinin emeği ile kazandığı yemektir.” Mübarek sözleri ile çalışıp kazanmak hususunda el emeğinin değerini bildirmektedir.
Demek ki Müslüman sadece kendi ihtiyacını karşılayacak kadar değil, başkalarına da yardımda bulunacak derecede çok çalışacak ve veren el durumuna yükselecektir. Nitekim Hz. Peygamber bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “Veren el, alan elden daha hayırlıdır.”
Veren el, başkalarına yardım eden eldir. Başkalarına yardım eden Müslüman ise hayırlı insandır. Bir hayat dini olan İslamiyet, toplum fertleri arasındaki yardımlaşmaya büyük önem vermiştir. Yüce Mevla Kur’an-ı Kerim’de yardım konusunda şöyle buyurmaktadır: “İyilik ve sakınma üzerinde yardımlaşın…” Sevgili Peygamberimiz de, en hayırlı insanın başkalarına yararlı olan kişi olduğunu bildirmiştir.
Toplumun huzur ve saadetine büyük önem veren dinimiz, bunu gerçekleştirmek için bir takım tedbirler getirmiştir. Bu tedbirlerin başında da zekat müessessi gelmektedir. Dinimiz, zekatı farz kılarak zenginlerin mallarının ve paralarının belirli bir miktarını, her yıl muntazam bir şekilde fakirlere vermelerini istemiştir. Hatta zekatı fakirlerin zenginlerden alacağı bir hak olarak kabul etmektedir. “Onların mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardır.”
Söz konusu bu ayetten de anlaşılacağı gibi zekat vermek, kişinin kendisine bırakılmış bir yadım değildir. Bilakis fakirin hakkı ve zenginin yerine getirmesi gereken mecburi bir görevdir.
Zekatın İslam’ın beş erkanı, temeli arasında yer alması ve Kur’an-ı Kerim’in bir çok yerinde “Hidayet ve müjde namaz kılan, zekat veren müminler içindir.”, “Namazı kılınız, zekatı veriniz.” namaz ile birlikte zikredilmesi onun İslam’da ne kadar önemli bir ibadet olduğunu göstermektedir.
Sosyal bir yardımlaşma olan zekatın dinin beş temelinden biri olması İslam’da sosyal adalete verilen önemin de bir kanıtıdır.
Zenginlerin fakirleri gözetmesini tavsiye eden dinimiz, zenginlere zekat yükümlülüğünü getirmekle de bu yardımlaşmayı sistemleştirmiştir.
Kur’an-ı Kerim zekat vermeyi, müminlerin, iyi ve muttaki kulların vasıflarından saymıştır. Ayrıca Allah-u Teala kurtuluşa erecek müminlerin bir özelliğinin de zekatlarını vermelerini veya zengin olup da zekat verebilmek için çalışmaları olduğunu Kur’an-ı Kerim’de haber vermektir:
“İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verenler…dir.”
Kur’an-ı Kerim müşrikleri kötülerken onların kötü vasıflarından birisinin de zekat vermemek olduğunu zikreder.
“Yazıklar olsun o müşriklere ki, onlar zekat vermezler ve ahireti de inkar ederler.”
Söz konusu bu ayetlerde, hem müşriklerin toplumdaki ihtiyaç sahibi kimseler için harcama yapmadığı; bencil davrandığı ifade edilmiş hem de zekatın ve ahirete imanın müminlerin iki temel özelliği olduğu vurgulamıştır.
Kur’an-ı Kerim’de zekat vermeyen bir zengin Allah’ın geniş rahmetine, Allah ve Resulünün dostluğuna da hak kazanamayacağını ifade edilmektedir. “Rahmetim her şeyi kuşatmıştır. Ben onu, sakınan, zekat veren ve ayetlerine iman edenlere has olmak üzere tespit edeceğim.” Bütün bu ayetler zekatın ne büyük önem taşıdığının açık delilleridir.
Zekatın ayrıca şöyle sıralanacak önemi vardır:
-Zekat, Allah’ın verdiği servete bir teşekkürdür. Namaz, oruç gibi bedeni ibadetler, Allah’ın ihsan ettiği vücut sıhhat ve selametin şükrüdür. Zekat gibi gönüllü ödemeler de mal nimetinin şükrüdür.
İnsan, küçük bir ikramının gördüğü kesmeye karşılık vermek için vesile ararken, sayılamayacak kadar nimetlerine eriştiği yaratıcının şükretmeyecekte ne yapacak? Tabi ki şükredecek şükrettiği zamanda Allah onun malını da kat kat artırır. “Eğer şükrederseniz elbette size nimetlerini artırırım.” ayeti de bunu vurgulamaktadır.
-Zekat malı temizler:
Zekat hem malı hem de mal sahibinin gönlünü temizler. Çünkü zekat, malı temizleme fonksiyonu görmektedir. “Ey Muhammed, servet sahiplerinin mallarından zekat al; Zekat; onların mallarını temizler, vicdanları arıtır.”
-Zekat malın bereketlenip çoğalmasını sağlar:
Malların zekatını seve seve verenlerin ve yoksullara yardım edenlerin mallarının arttığı bilinen bir gerçektir. Zekatı verilen mal da azalmaz bilakis azalır gibi görünse de gerçekte çoğalmakta ve artmaktadır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “Siz Allah için verirseniz, Allah onun yerine daha iyisini verir.”
-Zekat vermek meleklerin duasına mahzar kılar:
İslam’ın beş temelinden biri olan zekat ibadetini yerine getirmek sevap olduğu gibi aynı zamanda meleklerin zekatı verene dua etmesine sebep olur.
-Zekat mala olan hırsı azaltır:
İnsanın gözünü ancak bir avuç toprak doldurur. İnsan ne kadar malı mülkü olsa da yine de daha fazlasını ister. Çünkü mal hırsı kolay kolay dinmez. İşte böyle bir hırs içerisinde olan kimse ile ilgili olarak Peygamber efendimiz şöyle buyurmaktadır:
“Ademoğlunun iki deve dolu altını olsa bir üçüncüsünü ister. Âdemoğlunun bu muhteris gönlünü topraktan başka hiçbir şey doldurmaz”
Dolayısıyla insan zekat ibadeti ile mala ve dünyaya olan hırsına ve tamahına bir dizgin vurmuş olur. Sevap defterine de kat kat sevaplar yazdırmaktadır.
Yüce Mevla, sizi malını zekat yolu ile temizleyen kullarından eylesin…


Soru ve Cevaplarla ramazan ve oruç


Zekat çıkarılırken niyet ne zaman yapılır?
Hanefi ve şafi bilginlerine göre kaide olarak niyetin ödeme anında bulunması gerekir. Çünkü zekat ibadettir ve ibadetlerde niyet şarttır. Fakat ödemeler parça parça yapıldığı için kolaylık olsun diye niyetin zekat borcunun çıkarıldığı anda bulunması da yeterlidir.
Bu durum oruç ibadetinde olduğu gibi niyetin önceden yapılması durumuna benzer.

Fıtır sadakasında da zengin olmak şart mı?
Hanefi mezhebine göre fıtır sadakası yükümlüsü sayılmak için kişinin varlıklı olması gerekir. Varlıklı olma ölçüsü Hanefilere göre meskeni, ev eşyası, elbisesi, ailesinin bir yıllık geçim masrafları ile borçları dışında artıcı nitelikte olsun olmasın 80 gr altın değerinde malı olan kimse bu mala sahip olduktan sonra bir yıl geçmiş olma şartı da aranmaksızın fıtır sadakası ile yükümlüdür.
Şafii mezhebi fıkıkçılarına göre ise, fıtır sadakasının farz olması için zenginlik ölçüsü olan nisaba malik olmak şart değildir. Şafiilere göre zengin, fakir her müslüman fıtır sadakası ile yükümlüdür. Ancak şafiilere göre fıtır sadakası için kişinin temel ihtiyaçlarının yanı sıra bayram günü ve gecesini yetecek kadar azığa sahip olması gerekir.

Fıtır sadakası kimlere verilir?
Fıtır sadakasının sarf yerleri ile zekatın sarf yerlerinin aynı olduğu hususunda İslam fıkıhçıları görüş birliği içindedirler.
Buna göre zekat verilmeyen kimselere fıtır sadakası da verilmez. Anne, baba, dede, nine, çocuk, torun gibi akrabalara normal zekat verilemediği için fıtır sadakası da verilemez. Her ne kadar İslam fıkındaki durum ve fetva bu ise de maalesef halk pek buna uymamaktadır.
Fıtır sadakası zengin olanlara verilemeyeceği hususunda fetva olmasına rağmen günümüzde sırf bu dini borcundan kurtulmak için zengin arkadaşına, komşusuna, akrabasına fıtır sadakasını vermektedir.
Bu davranış dinen yanlış ve sakıncalıdır. Böyle bir ödeme fıtır sadakası borcunu düşürmez bilakis normal zekat gibi kişinin boynunda ve vebalinde kalır. Bunun için her müslüman ister normal zekat ister fıtır sadakası, zekatı olsun yerine getirirken hak eden dost, akraba ve komşularına vermesi gerekir, hak etmiyorsa vermemelidir.

Zekat, kurban ve fıtır sadakası için belirlenen nisap miktarı aynı mıdır?
Zekat dinen zengin sayılan Müslümanlara farzdır, temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 85 gram altın veya bu altın değerinde temel ihtiyaçlardan fazla malı yahut parası olan kimseler dinen zengin sayılırlar. Bu miktara nisap denir. Zekatın farz olması için ölçü kabul edilen bu miktar, fıtır sadakası ve kurban için de aynıdır. Fakat Şafii de fıtır sadakası farz olduğundan zenginlik aranmadan herkese nisap olmadan farzdır. Aynı şekilde Şafii mezhebinde kurban kesmek sünnet olduğundan onlarda bir zenginlik aranmaz, isteyen keser, istemeyen kesmez.

Zekatı illaki ramazanda mı vermek gerekir?
Zekat vermenin belli bir zamanı olmayıp, farz olduğu andan itibaren verilmesi gerekir. Bunun için belli bir ayı veya Ramazanı beklemeye gerek yoktur. Yani zekat vermekle yükümlü olanların, yükümlü oldukları andan itibaren en kısa zamanda zekatlarını vermeleri uygun olur. Dinen bu böyle olmakla beraber ramazan ayında hayırlı ibadetlerin sevabı daha fazla olduğu için Müslümanlar zekat ödemeyi bu aya denk getirmektedirler.
Zekatta kağıt para altından farklı mı hesaplanır?
Madeni ve kağıt paralar altın, gümüş ve ticaret mallarıyla beraber nisab miktarına ulaşınca sene sonunda 1/40'ını (%25) zekat olarak vermek gerekir. Dolayısıyla kağıt para altınla beraber hesaplanabilir. Altın ve benzeri bir mal yoksa tek başına hesaplanır.
Zekatı başka memlekete göndermek caiz mi?
İster yakında, ister uzakta bulunsun, zekat da öncelikle yoksul akrabaların tercih edilmesi efdaldir. Akraba içinde yoksul kimse yoksa, yakın komşulardan başlamak üzere kişi bulunduğu yerdeki fakirlere zekat verebilir. Zekat öncelikle malın bulunduğu yerde yaşayan akraba ve fakirlere verilmelidir. Ancak bölgenin dışında fakir akraba ve muhtaç kimseler varsa onlara göndermek tercih edilir.
Elde olmayan ve ele geçeceği umulmayan mala zekat çıkar mı?
Elde olmayan ve ele geçeceği umulmayan malda Hanefi mezhebine göre zekat yoktur. Kimi Hanefilere göre ise faydalanılmayan malda da zekat yoktur. Bu ikinci görüşe göre inkar edilen, gasbedilen, düşman tarafından alınan, kaybolan, denize düşen, bir yere gömülüp yeri unutulan mallar tekrar sahipleri tarafından ele geçirilmedikçe zekata tabi değildir. Çünkü bu mallarda elde bulundurma ve tasarruf imkanı yoktur. Şafii fıkıhçılarına göre ise malın bulunmayışı zekat ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Buna göre gasbedilen, kaybolan, çalınan, denize düşen mallar sahibinin eline geçince tahakkuk eden bütün zekatları verilmelidir.

Kiraya verilen eve zekat vermek gerekir mi?
Ticaret için olmayan ev, arsa, araba ve benzeri malların kıymetleri üzerinden zekat gerekmez. Eğer bu ev ve benzeri malların kazancı, getirisi varsa ve bu getiriler, sahibinin diğer kişilerin zekata tabii malları ile birlikte nisap ölçüsüne ulaşırsa yıl sonunda getirilerinin zekatı verilir. Fakat araba gibi mallar binmek için değil de ticaret için kullanılıyorsa her yıl kıymetleri üzerinden zekat vermek gerekir.

Kayınvalide ve kayınpedere zekat verilebilir mi?
Kayınvalide ve kayınpeder, kişinin bakmakla yükümlü olduğu kimselerden olmadığı için, fakir iseler kendilerine zekat verilebilir. Aynı şekilde fakir ise damada da zekat verilebilir.

Kişi evli kızına zekat vere bilir mi?
Zekat verecek olan kimse bakmakla yükümlü olduğu anne, baba, nine, dede, çocuk ve torunlarına zekat veremez. Aynı şekilde kızı evli de olsa ona zekat veremez. Çünkü bu kızı ona mirasçı olmaktadır. Ama damadı fakir ise çıkardığı zekattan kendisine verebilir. .
Hırsızlıkla elde edilmiş malın zekatı olur mu?
Hırsızlık, gasp, rüşvet, faiz gibi haram yollarla kazanılan haram mallar zekata tabi değildir. Çünkü İslam fıkıhçıları haram malı, elinde bulunduranın mülkünü kabul etmemiştir, onunla tasarrufu da yasaklamıştır.

Satın alınıp da teslim alınmamış mallar zekata tabi olur mu?
Satın alınıp teslim alınmamış mallar zekata tabidir. Çünkü alıcı, satım adedi sonucu bu mala tam mülkiyet sahibi olmuştur. Malın elinde olmaması zekatın alıcıya farz olmasına mani değildir.

Camii kur’an Kursu gibi hayır kuruluşlarına zekat vermek caiz mi?
Zekat; camii, Kur'an Kursu, okul, medrese gibi tüzel kuruluşlara verilemez. Verilse de dinen uygun değildir. Aynı zamanda kişinin zimmetinde borç kalır. Zekatı alacak kişinin Kabul iradesi olması lazım onun için zekat ancak insanlara verilebilir.
Dolayısıyla saydığımız bu ve benzeri kuruluşlara zekat verilemez. Ama burada okuyan fakir çocuklara, öğrencilere bizzat verilebilir.

Vaktinde ödenmeyen sadaka-i fıtır borcu nasıl ödenir?
Bütün ibadetlerde olduğu gibi sadaka-i fıtır yükümlülüğü de geciktirilmeyip zamanında yerine getirilmelidir. Bununla birlikte zamanında ödenmemişse, bu fitrelerin mümkün olan ilk fırsatta ödenmesi gerekir. Yani fıtır sadakasının borcunu kaza etmek gerekir.

Fıtır sadakası para olarak mı yoksa buğday olarak mı verilmeli?
Fıtır sadakası ile ilgili hadislerde Hz. Peygamber zamanında bu mali mükellefiyetin hurma, buğday, arpa gibi o dönemin yaygın gıda maddelerinden çıkarıldığı görülmektedir. Bu hadisleri dikkate alan fıkıhçılar arasında fıtır sadakasında verilecek mal konusunda görüş ayrılığı meydana gelmiş.
Hanefilere göre fıtır sadakası buğday, arpa, hurma gibi gıda maddelerinden verilir. Bu maddelerden verilebileceği gibi fitre para olarak da verilebilir. Hatta para fakire acil ihtiyacını giderme imkanı vereceğinden daha uygun bulunmuştur.
Şafii mezhebine göre fıtır sadakası her çeşit hububattan, hurma ve kuru üzümden verilir. Ancak fitre ülkede veya mükellefiyetin bulunduğu bölgede en çok tüketilen gıda maddelerinden biri olarak ödenmelidir. Yani Şafiilere göre her halükarda fıtır sadakası gıda maddelerinden verilmelidir. Para olarak verilmesi söz konusu değildir.
Fakat Şafii mezhebinin bu fetvası günümüz yaşam dünyasında uygulama olarak zor kendine kendine bir yol bulabilir. Çünkü metropol bir şehirde yaşayan şafinin buğdayı alıp vermesi zor olduğu gibi verdiği kişinin de bir ihtiyacını görmeyeceğinden, Hanefi mezhebini taklit edip para olarak fıtır sadakasını vermesi daha uygun olur. Bunun dini anlamda bir sakıncası yoktur.

Fıtır sadakasında da zengin olmak şart mı?
Hanefi mezhebine göre fıtır sadakası yükümlüsü sayılmak için kişinin varlıklı olması gerekir. Varlıklı olma ölçüsü Hanefilere göre meskeni, ev eşyası, elbisesi, ailesinin bir yıllık geçim masrafları ile borçları dışında artıcı nitelikte olsun olmasın 85 gr altın değerinde malı olan kimse bu mala sahip olduktan sonra bir yıl geçmiş olma şartı da aranmaksızın fıtır sadakası ile yükümlüdür.
Şafii mezhebi fıkıhçılarına göre ise, fıtır sadakasının farz olması için zenginlik ölçüsü olan nisaba malik olmak şart değildir. Şafiilere göre zengin, fakir her Müslüman fıtır sadakası ile yükümlüdür. Ancak Şafiilere göre fıtır sadakası için kişinin temel ihtiyaçlarının yanı sıra bayram günü ve gecesini yetecek kadar azığa sahip olması gerekir.


Günün Sözü
Kim iman ederek ve sevabını Allah’tan umarak oruç tutsa önceki günahları affedilir.
Hz. Muhammed

Günün Ayeti
And olsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz.

Günün Hadisi
Veren el alan elden üstündür. Sen veren el ol.

Günün Duası
Allah’ım ahiret gününde hesabını veremeyeceğimiz bir malı bize nasip etme.

Günün Nüktesi
Cehennem Korkusu ve Sıcak Günde Oruç
Haccac ve adamları Mekke ile Medine arasında yolculuk yaparken bir suyun başında mola verdiler.
Sofra kurulunca; Haccac etrafa bakın fakir birisi varsa getirin beraber yiyelim dedi. Hizmetçiler yakınlarda üzerinde bir hırka olan birini gördüler. Onu uyandırıp; Seni Haccac çağırıyor, dediler ve adamı Haccac'ın yanına götürdüler.
Haccac:
-Gel beraber yemek yiyelim, dedi.
Adam yemem diyerek Haccac'ın teklifini reddetti cevaba şaşıran Haccac sebebini sorunca:
-Beni senin sofrandan daha iyi bir sofraya çağırdılar.
-Nereye çağırdılar? Deyince adam:
-Allah'ın ikramına çağırdılar. Ben oruç tutuyorum deyince,
Haccac böyle sıcak günde oruç mu tutuyorsun? Deyince adam şöyle cevap verdi:
-Evet, bu sıcak günde oruç tutuyorum ki kıyamet gününün sıcaklığından kurtulayım, dedi.


Bunları Biliyor muyuz?
Nisap miktarı ne demektir?
Zekat vermek için kişinin dinen zengin sayılmanın ölçüsüdür.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
 
ZEKAT ve ÖNEMİ sorular
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Ramazan ayı ile ilgili sorular cevaplar..oruç zekat fitre..Hay Karaman
»  baba evli olan kızına zekat verebilir mi Baba Evli Çocuğuna Zekât Verebilir mi?
» ZEKAT
» Karun Kıssası..zekat yardımlaşma yapmama da ibretlik örnek
» AYET-EL KÜRSİNİN ÖNEMİ

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: Din Kültürü Dersi-Eğitim Öğretim :: Din Kültürü Ahlak Bilgisi Dersi-
Buraya geçin: