SEVGİ ÜZERİNE HARİKA BİR YAZI
Anne ve Babalar mutlaka okumalı....."
Game Over
Büyük bir bilgisayar firmasının genel müdürü, bilgisayar
fuarında kendi standının bir isiyle uğraşırken telaşlı bir
baba sokulur yanına...
"Kardeş bakar mısınız," der, tezgahtar sandığı genel müdüre.
- "Çocuğuma bir bilgisayar almak istiyorum. Hangi modeli tavsiye
edersiniz?
Ram'i kaç olsun? Hafızası kaç gigabayt olursa iyidir? CD okuyucusu
recordable olursa daha iyi olur mu? Ekran kartı kaç megabayt olursa
iyi sonuç alırız? Bu modeli ileride update edebilir miyiz?"
Bilgisayar firmasınınmüdürü, nefes almadan konuşan ve
isteklerini ardı ardına sıralayan baba sözünü bitirince araya
girer...
- "Çocuğunuz kaç yaşında?"
- "Onbir."
- "Siz ona en iyisi gidin bir bisiklet alin beyefendi."
Ne zaman satanizmin pençesine düşüp intihar eden gençlerin
haberini okusam gazetelerde, hep bu öykü gelir aklıma. Bilgi amacı
ile kullanılmayan bilgisayarların insan üzerine tahribatından
kuşkulanırım hep. Bu kez de öyle oldu zaten. Çocuklarını
ortalıkta patırtı yapmasınlar diye dört - beş yaşlarında
bilgisayarın önüne oturtan anne ve babalar, onlara artık bir
bilgisayar oyunu kadar uzak kaldıklarını çok geç fark ettiler
bence. Potansiyel katil yetiştiren Doom oyunlarının, kötü ile
iyiyi ayırmaktan yoksun taze beyinlere şeytan veya kurban olmayı
öğütleyen fantastik
interaktif safsataların; büyücüler, cadılar, efsunluyüzüklerden
ibaret saçma sapan Hollywood yapımlarının o güzelim kuşağı
gelip koyduğu yer elbette ki bir uçurumun kıyısı olacaktı.
Üstelik en eğitimlilerin arasından çıktı bu intiharlar. Ve çok
şaşırdı anneler babalar.
Oysa o okula girebilmek için yıllarca bir tek şey öğrettiler
çocuklarına:
- "Bilgisayarının başına otur ve diğerlerini parçalamayı
öğren. Eğer test sınavlarında senin yaşındaki 10 arkadaşını
elersen, yani 10 arkadaşının hayatini kaydırabilirsen, onları
mahvedersen yabancı dille eğitim yapan o okullara girebilirsin. ..
Mutlu olmak için 10 kişiyi mutsuz etmen lazım çocuğum."
Böyle hazırladılar çocuklarını hayata. "Parçala, yok et ve
öldür..." Yok et arkadaşlarını. Öldüremediklerini de intihara
teşvik et...Öldürdüğün sürece hayatta kalırsın evlat.
Mutluluk sadece ve sadece basaridir. Oysa bir çocuğun mutluolması
için oyunları, bebeği, futbol topu ve bir bisiklet yeter...Bir
bisiklet bazen daha çok şey
öğretir çocuğa. Ama aileler arasında insan yetiştirmek yerine
sınavları birer birer kazanan bir robot yetiştirme eğilimi daha
çok ağır basıyor. Onları ağaç seven, deniz seven, kus seven,
doğa seven birer çocuk olarak yetiştirmek yerine onlardan test
hocasını sevmelerini istiyoruz nedense.
Oysa düşünsenize; sadece hayvan sevgisi aşılasanız bile
kedilerin katledildiği aptal saptal satanist ayinlerden uzak durur
çocuğunuz. Sadece bir kedi sevgisi... Mırıl mırıl bir kedi sesi,
gürül gürül akan bir hayat olur...
Kumsala vuran deniz yıldızlarını kurtarmak için onları birer
birer denize atan çocuğa "Kumsalda milyonlarca deniz yıldızı var.
Ne fark eder ki" diye sorduklarında, denize fırlattığı deniz
yıldızını göstererek "Bunun için çok şey fark edecek" demek
için,dolaşılan kumsallarda hiçbir zaman "Game Over" yazmaz
kumların üzerinde...
"Game Over..."
GANİ MÜJDE