Limoni Co-Admin
Mesaj Sayısı : 6150 Rep Gücü : 14991 Rep Puanı : 44 Kayıt tarihi : 27/05/09
| Konu: kuranda nesih varmı Perş. Mayıs 16, 2024 6:38 am | |
| allah kendisi söylüyor bakara 106 da مَا نَنْسَخْ مِنْ اٰيَةٍ اَوْ نُنْسِهَا نَأْتِ بِخَيْرٍ مِنْهَٓا اَوْ مِثْلِهَاۜ اَلَمْ تَعْلَمْ اَنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ
Bir ayetin hükmünü değiştirir, yahut geri bırakırsak ya ondan hayırlısını getiririz, yahut onun eşidini. Bilmez misin ki Allah'ın her şeye gücü yeter.nesh kelimesini temel peygamber mesajları ve inançlar konusunda olmaz ahiret melekler kitaplara iman namaz oruç gibi şimdi islam evrensel olduğundan her asra her topluma hitap ettiğinden tebliğ toplumunun şartları emirleri farklıdır devlet olunca devlet şeriatları farklıdır namaz 12. sene farz oldu içki aşamalı yasaklandı NESH İN HİKMETİ bu şu anlamdadır tebliğ toplumunda bir insana imandan sonra hemen namaz demeyeceksin, içkiyi bırak demeyeceksin .. burdaki tedricilik sebebiyle nesh vardır yoksa allah oyun oynar gibi şu yasak tamam tamam artık serbes şeklinde değil Nisa suresi 43. ayet : “Ey inananlar, sarhoş iken namaza yaklaşmayın ki ne dediğinizi bilesiniz.” Sonra Maide Suresi 90: “Ey iman edenler! Hami (içki), meysir kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” o ayete göre bir mümin namaz dışında içki içebilir o zaman .. önce namazda nereye yönelirsen allahın rızası oradadır diyor, sonra şatralmescidil haram kabeye diyor... bu anlamda nesih vardır ve çok hikmetlidir .. kabeyi bulamayan yönünü bulamayan adam napacak tahmin ettiği yöne dönecek .. Değişik çağ ve devirlerde farklı şeriatların olması, farklı vahiylerin, emir ve yasakların bulunması bu hikmetin birer yansımasıdır. Örneğin: - Alıntı :
- “Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer sizden tam sabırlı yirmi kişi olursa, iki yüz kişiye galip gelir ve eğer siz müminlerden yüz kişi olursa, kâfirlerden bin kişiyi mağlup eder; çünkü o kâfirler gerçeği ve âkıbeti anlamayan bir güruhtur.”
mealindeki Enfal suresinin 65. ayetinde bir müminin on kâfir karşısında sabırla durması ve savaşı bırakıp kaçmaması ön görülmüştür. - Bunun ardından gelen surenin, - Alıntı :
- “Ama şimdi Allah yükünüzü hafifletti, çünkü sizde savaşma konusunda bir zayıflık olduğunu müşahede etti. O halde sizden sabırlı yüz kişi, Allah’ın izniyle onlardan iki yüz kâfire üstün gelir ve eğer sizden bin kişi olursa, onlardan iki bin kişiye galip gelir. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.”
mealindeki 66. ayette ise önceki ayetin hükmü neshedilmiş ve bir müminin bundan böyle on kişi yerine “iki kişi”nin önünden kaçmasının doğru olmadığına işaret edilmiştir.hocam allah bize balların balını tattırmış, istikameti buldurmuş... süi ulemanın saptığı ve saptırdıkları bir zamandayız üstadın da yanlış düşünceleri hoca efendininde yanlışları olabilir sana ilginç bir şey diyeyim tefsirciler fıkıhçılar kahir ekseriyeti ayetleri hadisleri yorumlamada kadınları ezmiş , evine kapatmıştır devri saadette 5 vakit camiye gelen ticaret yapan kadınlar vardı... buna benzer bazı konuları yanlış yaklaşımları baz alarak sünneti tamamen yada kısmen iptal etmeye yönelik yaklaşımlar var.. bize kuran yeter .. tamamda hadi 5 vakiti rekatlarını rükûda secdede ne söylicen zekatı nasıl hesaplıcan deyince apışıp kalıyorlar.. bu din bize kahir ekseriyetiyle sapa sağlam geldi allahın korumasında sapıtan kendi sapıtır.. bir neslin imanı gitmiş deist ateist olmuş cehenneme gidiyor hala milletin kafasını karıştırmakla meşguller ayrıca süfyana yağcılık yapan talimatıyla müstakim insanlara terörist diyenler şerefsizdir bu insanlara dikkat etmek büyük soru işareti koymak lazım... allah istikametten ayırmasın hakkı hak olarak bilip ona ittiba eden, batılı batıl bilip ondan ictinab edenlerden eylesin en büyük keramet istikamet.. إنَّ اللَّهَ لا يَقْبِضُ العِلْمَ انْتِزَاعًا يَنْتَزِعُهُ مِنَ العِبَادِ، ولَكِنْ يَقْبِضُ العِلْمَ بقَبْضِ العُلَمَاءِ، حتَّى إذَا لَمْ يُبْقِ عَالِمًا اتَّخَذَ النَّاسُ رُؤُوسًا جُهَّالًا، فَسُئِلُوا فأفْتَوْا بغيرِ عِلْمٍ، فَضَلُّوا وأَضَلُّوا.الراوي : عبدالله بن عمرو | المحدث : البخاري | المصدر : صحيح البخاري“Allâh Teâlâ ilmi kullarının sadrından silmek ve çekip almak sûretiyle kaldırmaz. Ancak âlimlerin rûhunu kabzetmek sûretiyle alır. Nihâyet hiçbir âlim kalmayınca insanlar kendilerine câhil bir takım kimseleri reis edinirler. Bunlara sualler sorulur, onlar da ilimleri olmadığı halde fetvâ verirler. Böylece hem kendileri dalâlete düşer, hem insanları idlâl ederler.” (Buhârî, İlim, 34) | |
|