Ğarkad Ağacı
Ğarkad adı, Araplarda, yalnızca Avsej (Tekedikeni veya Şeytan İpliği) ağacının büyüğü için kullanılır. Küçük Avsej ağaçları için Ğarkad adı kullanılamaz. Avsej (Ğarkad) ağacı, Patlıcangiller (Solanaceae) familyasına mensup dikenli bir ağaçtır. Menekşe renkli çiçekleri ve portakal veya kırmızı renkli küçük küresel meyvesi bulunmaktadır. Hz. Muhammed (S), Ğarkad Hadisinde, (Müslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopamaz. Oyle ki, taş ve ağaç der: Ey Müslim, Ey Abdullah, arkamda Yahudi var, gel onu da oldür. Ğarkad ağacı hariç. O Yahudi ağacıdır) diyerek, Ğarkad ağacını, bir Yahudi ağacı olarak ilan etmiştir. Arap-İsrail çekişmesi sırasında ve 1948’de İsrail Devleti’nin kurulmasından sonra, bu Kehanet Hadis sıkça tedavül edilmeye başlanmıştır. Ne gariptir ki, İsrailliler, bu cins dikenli ağacın dikilmesine artan bir ilgi gostermektedir
-----
1- Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) da şöyle demektedir:
"Müslümanlarla Yahudiler harb etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar (gâlip gelerek) Yahudileri öldürecekler. Öyle ki, Yahudi, taşın ve ağacın arkasına saklanacak da, taş veya ağaç; Ey Müslüman, Ey Allah'ın kulu, şu arkamdaki Yahudidir, hemen gel de öldür onu!" diye haber verecektir. Sadece Garkad ağacı müstesna, çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır."
Ayetlerin müteşabihatı olduğu gibi hadislerin de müteşabihatı var. Yani bazı derin hakikatleri teşbih ve benzetmelerle ifade etme söz konusudur. İşte bu müteşabih hadislerden birisi de yukarıda bahsedilen hadistir. Allahu alem bir tabiri şu olabilir. Ahirzamanda Tahudilerin fesadı ve tahribatı o kadar fazlalaşak ve şımarıklık ve isyanları o kadar artacak ki, Müslümanlar ve Hıristiyanların birleşmesine ve beraber hareket etmesine sebep olacaktır. Bu beraberlikten sonra Yahudilerin karşısında birtek kuvvet olup onları perişan edeceklerdir.
Tüm dünyada Yahudilere karşı ciddi bir anti pati oluşacağından herkes her türlü yayın – basın aletleriyle Yahudileri ele verip haber verecek ve ortadan kaldırmaya çalışacaktır. Bu durumun ifrat derecede oluşunu Peygamberimiz ( s.a.v. ) taşlar ve ağaçlar bile haber verecek diye ifade buyurmuşlardır.
Muhbir-i Sâdık böyle haber vermiştir. Önünde sonunda, gerçekleşecektir. Şimdilerde, nihâî sonlarına kavuşacakları mahall-i Mev'ûd'da toplanmaya devam ededursunlar, insanlık vicdan-ı âmmesinde, yiyecekleri nihâî tokadın fetvasını verdirecek zulümlerine devam ededursunlar. Taş ve ağacın konuşmasıyla teşbih edilen insanlık vicdan-ı âmmesinin aleyhlerine dönme vetiresi tamamlanıncaya kadar, mazlumun âhı hedefine varacak, mazlum vicdanlarda çoktan verilmiş olan hükmün infazı için, gerekli maddî imkanlar da sağlanmış olacaktır.
2- Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Ümmetimden bir grup, hak için muzaffer şekilde mücadeleye kıyamet gününe kadar devam edecektir. O zaman İsa İbnu Meryem de iner. Bu Müslümanların reisi: "Gel bize namaz kıldır!" der. Fakat Hz. İsa aleyhisselam: "Hayır! der, Allah'ın bu ümmete bir ikramı olarak siz birbirinize emîrsiniz!" (Müslim, İman 247.)
Hadis, kıyamete kadar, yeryüzünde İslam'ın devam edeceğini, hem de açıktan açığa mücadele edecek bir güç ve kuvvete sahip olarak devam edeceğini ifade eder. Bu ifade İslam'a karşı olan güçlerin devam edeceğini de ifade eder. Ancak, İslam'ın kesin bir mağlubiyetle her tarafta sindirilmiş, gizlilik içinde, gayr-ı müessir, mahdud ferdler arasında devamı suretinde değil, muzafferâne, açıktan açığa mücadelesini yapabilen bir haşmet içerisinde devam edeceğini ihbar etmektedir. Bu ihbar-ı nebevî, mü'minlerin gelecek hakkında ye'si atmaları için yeterli bir müjdedir. Tarih boyu Müslümanlar çeşitli işkence, hakaret, muhaceret, mağlubiyet vs. zilletleri tatmışlarsa da, hiçbir zaman kesin bir yenilgiyle yok edilememişlerdir. Aleyhissalâtu vesselâm, bu halin kıyamete kadar devam edeceğini, yeryüzünün bazı bölgelerinde sindirilmiş olsalar bile, diğer bir kısım bölgelerinde tevhid bayrağının dalgalanacağını haber vermektedir.
Kütüb-i Sitte - Prof. Dr. İbrahim Canan
**********************************************************************************
Garkad Ağacı
“Hazret-i Peygamber (asm) son peygamberdir. Kıyâmete kadar olacak önemli hâdiseleri nübüvvet gözüyle görüp haber vermiştir. Âlem-i İslâm’a yapılan bu fecî taarruzdan haber vermiş midir? Bu konuda hadisler var mıdır?”
Söz Peygamber Efendimiz aleyhissalâtu vesselâmın:
Hz. Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
“Nefsim kudret elinde bulunan Allah’a yemin olsun ki îmâmınızı öldürmedikçe kılıçlarınızı birbirinize kullanmadıkça dünyanıza kötüleriniz varis olmadıkça kıyamet kopmayacaktır.” (1)
Ebû Mûsâ radiyallahü anh anlatmıştır: Resûlullah Efendimiz aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurdu: “Sizden sonra gelecek günler vardır ki o günlerde ilim kaldırılacak ve herc çoğalacaktır!”
Ashab-ı Kirâm (ra):
“Yâ Resûlallah! Herc nedir?” dediler.
Resûl-i Ekrem aleyhissalâtu vesselâm: “Öldürmektir. Öldürmektir. Öldürmektir.” Buyurdu. (2)
Hz. Ebû Hüreyre (ra) ve Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:”Kıyamet kopmazdan önce gece karanlığının parçaları gibi fitneler olacak. O vakit kişi mü’min olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama kavuşur. Mü’min olarak akşama erer kâfir olarak sabaha kavuşur. Birçok kimse azıcık bir dünyalık mukabilinde dinlerini satarlar.” (3)
Ömer ibn-i Hamza (ra) bildirmiştir: Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Sizler Yahûdîlerle muhakkak savaşacaksınız! Harp o kadar şiddetli olacaktır ki hattâ taş: “Ey Müslüman! Şu arkamdaki bir Yahûdî’dir! Gel de onu öldür!” diyecektir.” (4)
Abdullah bin Ömer (ra) bildirdi: Resûl-i Ekrem Efendimiz aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurdu: “Yahûdîler sizinle savaşacaktır! Fakat netîcede siz onlara musallat kılınacaksınız! Öldürme o kadar şiddetli olacak ki. Bir kaya parçası: “Ey Müslüman! Şu arkamda duran kişi bir Yahûdî’dir. Onu öldür!” diye haber verecektir.” (5)
Ebû Hüreyre (ra) bildirmiştir: Resûl-i Ekrem Efendimiz aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurdu: “Müslümanlarla Yahudiler harb etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar (gâlip gelerek) Yahudileri öldürecekler. Öyle ki Yahudi taşın ve ağacın arkasına saklanacak da taş veya ağaç; ‘Ey Müslüman Ey Allah’ın kulu şu arkamdaki Yahudi’dir hemen gel de öldür onu!” diye haber verecektir. Sadece Garkad ağacı müstesna çünkü o Yahudilerin ağaçlarındandır.” (6)
Ebû Hüreyre (ra) bildirmiştir: : Resûl-i Ekrem Efendimiz aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurdu: “İlim inkırâza uğramadıkça depremler çoğalmadıkça zaman yaklaşıp gece ile gündüz bir olmadıkça fitneler meydana çıkmadıkça adam öldürme olayları artmadıkçaaranızda mal çoğalıp sel gibi akmadıkça halk yüksek kâşâneler yapma yarışına girmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. Kıyâmet öyle bir ansızın kopacaktır ki sağmal devenin sütünü sağıp gelen kişiye sütü içmek nasip olmayacaktır. Yemek yiyen kişi lokmasını ağzına götürecek fakat yemek nasip olmadan kıyamet ansızın kopacaktır.” (7)
Hz. Ebu Bekir radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Ümmetimden bir kısım insanlar Dicle denen bir nehir yanında Basra denen geniş bir düzlüğe inerler. Nehrin üzerinde bir köprü vardır. Oranın halkı kısa zamanda çoğalır ve Müslümanların beldelerinden biri olur. Ahir zamanda geniş yüzlü küçük gözlü olan Benî Kantûra gelip nehir kenarına inerler. Bura halkı üç fırkaya ayrılır:
“-Bir fırka sığır ve kır develerinin peşlerine takılırlar (dünya işlerine çok dalarlar bunlar) helak olurlar.
“-Bir fırka nefislerini(n kurtuluşunu esas) alırlar (ve Benî Kantûra ile sulh yolunu) tutarlar. Böylece bunlar küfre düşerler.
“-Bir fırka da çocuklarını geride bırakıp onlarla savaşırlar. İşte bunlar şehit olurlar.” (
Bu hadislerin açıklamalarına gelince: Allah Resûlü (asm) bu hadislerinde Müslümanların kıyâmete yakın zamanlarda
1-Îmân zaafına düşeceklerini 2-İyiliği emredip kötülükten sakındırma işini ihmal edeceklerini 3-Îmân zaafından dolayı yer yer iç kargaşaya ve iç kavgalara sürükleneceklerini 4-Kötülerin ve zâlimlerin mâsûmlar üzerinde hâkimiyet kuracaklarını 5-Dünyada kötülerin ve şerirlerin şiddetli rahatsızlık unsuru olacaklarını haber vermiştir.
Hadislerde Müslüman’ların Yahûdîlerle savaşacakları açık bir dil ile bildirilmiştir. Bu savaşta Müslüman’ların saldırgan taraf olmayacağını da hadîslerin metninden anlamak mümkündür. Müslüman’lar savunmada olacaklar ve dâvâlarında haklı bulunacaklardır. Bundan dolayı; Müslüman olsun gayr-i Müslim olsun dünya kamu oyunu arkalarına alacaklardır. Hadiste taş ve ağacın konuşmasıyla teşbih edilen sesinsanlığın ortak vicdanıdır yani dünya halklarının ortak sesidir.
Demek dünya kamu oyu Yahûdî’leri tasvip etmeyecektir. Ancak Yahûdî’leri saldırganlıklarında tasvip eden onlara destek veren onları koruyan ve kollayan ve onlar adına savaşan bir kavim olacaktır. Bu kavim istikbali çok net gören Peygamber Efendimiz (asm) tarafından “Garkad Ağacı” olarak tasvir ve teşbih edilmiştir.
O zaman henüz kurulmamış olan Basra ve Bağdat kentlerinin kurulacağını ve buralarda Müslüman halkın yaşayacağını Allah Resûlü (asm) mu’cizevî bir şekilde haber vermiştir. Nitekim bu hadis-i şerife Üstad Bedîüzzaman Hazretleri de temas etmiştir. (9)
Bu kente saldıracağı bildirilen Benî Kantûra hadis yorumcuları tarafından “Türkler” olarak yorumlanmıştır. Bilindiği gibi hicrî 656 tarihinde Bağdat bir kez de Hülâgu tarafından yakılıp yıkılmıştır. Böylece Benî Kantûrâ’nın yorumu çıkmıştır. Fakat günümüzde Yahûdîlerle dirsek teması bulunan Amerikan ve İngiliz’in Bağdat’ı ve Basra’yı yeniden yakıp yıkması Benî Kantûrâ zulmünü bu defa Yahûdî’lere destek veren Garkad Ağacı teşbihiyle birlikte bir defa daha gündeme getirmiştir.
Günümüzde Yahûdî fitnesinin Orta doğuyu ne derece ateş Cehennemine çevirdiği mâlûmdur. Hadislerden anlaşılan odur ki Yahûdî’ler bozguna uğratılıncaya kadar bu savaş âhir zamanın acı bir musîbeti olarak devam edecektir. Allah hayıra tebdil eylesin. Âmîn.
Dipnot:
Hadiste adı geçen ⁄arkad ağacı. Kâmus’ta “Sincan Dikeni” veya “Yahudi ağacı” olarak belirtilir. Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde ise Karaçalı Karadiken KunarÇalıtohumu Çalıdikeni Çeşmizen ve Hz. İsa Dikeni gibi çeşitli isimler altında tanınır. Boyu 2-3 m. olan bu ağacın Lâtince ismi “PALIURUS SPINA CHRISTI”dir.
Tehlikeli dikenlere sahip olan bu ağaç Filistin havalisinde Yahudiler tarafından hâlen çok yaygın bir şekilde dikilmektedir...
(1) Tirmizî Fiten 9 (2171).
(2) Bakınız: Müslim Fiten 18 (157);Tirmizî Fitne 28;
(3) Tirmizî Fiten 27 30 (2196);
(4) Müslim Fiten 80;
(5) Müslim Fiten 81;
(6) Müslim Fiten 82;
(7) Buhârî 12/2123;
(
Ebu Davud Mehalim 10 (4306).
(9) Mektûbât
Bundan yıllar önce gazetecilerinİsrail Devleti’nin o günkü başbakanı Şimon Perez’e “Kur’an-ı Kerimsizin devletinizin yıkılacağından haber veriyor” diye hatırlattıklarındaPerez şu cevabı vermişti:
“Kur’an’ın bahsettiği Müslümanlar gelsin düşünürüz.” (Tercüman Gazetesi Ergun Göze 1986)