KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kurnazlık..Diplomasi..Saka Hüseyin (Çanakkaleden)Köpeğin Kurnazlığı-Hikaye

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6732
Rep Gücü : 10015184
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

Kurnazlık..Diplomasi..Saka Hüseyin (Çanakkaleden)Köpeğin Kurnazlığı-Hikaye Empty
MesajKonu: Kurnazlık..Diplomasi..Saka Hüseyin (Çanakkaleden)Köpeğin Kurnazlığı-Hikaye   Kurnazlık..Diplomasi..Saka Hüseyin (Çanakkaleden)Köpeğin Kurnazlığı-Hikaye Icon_minitimeSalı Mart 30, 2010 6:28 am

Diplomasi, boyle bir sey iste... Köpeğin Kurnazlığı

Adamın biri, afrikada safariye cikarken yanina minik kopegini de almis. Minik kopek; bir gun ormanda dolasip, kelebekleri kovalar, cicekleri koklarken kayboldugunu farketmis. Ne yapacagini dusunurken bir de bakmis ki karsidan bir leopar geliyor ve belliki gunluk yiyecegini ariyor. 'Simdi basim dertte'diye dusunmus minik kopek.



Etrafina bakmis yerde kemik parcalarini gormus. Hemen arkasini leoparin geldigi yone donerek kemikleri yemeye baslamis, bu arada da arkadaki haraketi kestirmeye calisiyormus. Leopar tam saldiracakken minik kopek kendi kendine konusmus:

'Ne kadar lezzetli bir leoparmis. Acaba etrafta bundan bir tane daha varmidir ki?' diye sormus.

Bunu duyan leopar bir anda donmus kalmis ve en yakind aki agaca tirmanarak dallarin arasina saklanmis. 'Tam zamanimda kurtardim yoksa bu kopege yem olacaktim'

diye dusunmus leopar. Butun bunlar olup biterken bir baska agacin ustundeki bir maymun olanlari izliyormus. Bildiklerini kullanarak leopardan kurtulacagini dusunmus. Leoparin yanina giderek neler oldugunu anlatmis. Leopar kopegin yaptiklarina cok sinirlenmis ve maymuna 'Atla sirtima gidip sunu yakalayalim' demis.


Ancak minik kopek neler oldugunu ve leoparin sirtinda maymunla birlikte yaklastigini fark etmis.

'Simdi ne yapacagim' diye dusunurken kacmaya tesebbus etmemis. Bunun yerine arkasini leoparin geldigi yone donerek,kemikleri yemeye devam etmis.

Tam leopar saldiracakken yine kendi kendine konusmus;

'Bu aptal maymunda nerede kaldi ? Yarim saat once bir leopar daha getirsin diye gonderdim hala haber yok'.....
Diplomasi, boyle bir sey iste..


*************************************************************


TAK! Bir topuk selâmı, cılız.-Çanakkaleden güzel bir Kurnazlık Örneği-

Hayrabollu Hüseyin, emret kumandanım!

Hüseyin oğlum, kaç yaşındasın? diye sordu kumandan. Karşısında hazrola geçmiş kibrit çöpünden hallice delikanlıya. Delikanlı dediysek de, asker kaputunun içinde ha var ha yok gibiydi. Henüz bıyıkları bile bitmemiş, parlak yüzlü bir oğlancıktı aslında Hüseyin, Hayrabolu'lu Hüseyin..
-Onüçümden ay aldım kumandanım
-Küçüksün!
-Ama kumandanım askere ihtiyaç vardır..
-Çocuksun!
-Ama kuman...
-Sana silah emanet edemem. Seni cepheye süremem. Hüseyin, ağlamaklı oldu, gözleri doldu
-Lakin mühim bir vazife verebilirim. Seni Saka Eri yaptım Hüseyin. Bu bölüğün su ihtiyacını sen karşılayacaksın. Sana bir de katır verecekler. Eratı susuz koma. Koma ki; koşacak, hendek aşacak, fişenk atacak hâli dermanı kesilmesin.
-Emredersin kumandanım!
Kendisine silah emanet edilmeyen Hüseyin, alacakaranlıkta katırını alır yola çıkardı. En yakın köye varır, tahta damacanalarını su doldurur ve akşam karanlığında bölüğe taşırdı. Görevini hiç aksatmazdı. Aman erat susuzluktan yanıyordur şimdi der, hiçbir yerde oyalanmazdı.
İkinci Anafartalar taarruzundan sonra, ordu Anafarta Ovası'na ve tepelere yerleşmişti. Bu birlikler, kendilerine göre siperler kazıyorlar ve zaman zaman da İngilizler'in kısmî taarruzları karşısında, direnemeyip bu siperleri düşmana kaptırıyorlardı.
İşte böyle bir günün arefesinde Saka Hüseyin, sabahın alacakaranlığında katırı ile yola çıktı. Bigali Köyü'ne gidip, kuyulardan su çekecek, akşam karanlığında da, geri dönecekti.
Bir kaç saat sonra köye vardı. Kuyuyu bulup, damacanalarını silme doldurdu. Kuyunun başında bir miktar oyalanıp, günün batmasını bekledi. Hava alacalandı. Gün batmak üzereydi. Saka Hüseyin yola çıkmadan önce, her zaman yaptığı gibi katırının kulağına eğilerek: Deh! Büyük Anafarta Köyü'nün üstünden, Otuzbeşinci Piyade Alayı'nın bulunduğu siperlere! Katır önde, Hüseyin arkada yola çıktılar.
Hüseyin elinde bir değnek taşa çalıya çaktıra çaktıra giderken, bir de türkü tutturmuş:
Çeşmeye varmadın mı
Gül koydum almadın mı
Ben sevdadan ölüyom
Sen sevdalanmadın mı?
Hava iyice karardığında Hüseyin, alayın yakınlarına varmıştı. Varmıştı ama, o gün iş de iyice kızışmıştı. İngiliz topçusu, nefes aldırmadan siperlere bomba yağdırıyordu. Güllenin merminin sayısı belli değil. Saka Hüseyin siperlere yaklaşmanın imkânı olmadığını anlayınca katırıyla birlikte bir çukur bulup sindi. Saatler sonra bataryalar durdu. Makineli tüfekler sustu. Ses, duman, gümbürtü kıyamet kesildi.


Hüseyin çukurdan çıkıp katırı dehledi. Katır önde, o arkada, yollarına devam ettiler. "Bölük su bekler" diye iç geçirdi. Üstelik yaralılar da vardır şimdi. Onlar iki kere su bekler.
Ansızın bir ses karanlıkta kükredi. Hüseyin bu garip kelâmın ne olduğunu anlamadı ama, hiddetinden ve şiddetinden "dur" anlamına geldiğini anladı. Durdu. Birden iki yanında iki karaltı belirdi. Yine hiç duymadığı bir lisan ile bağırmaktaydılar. Saka Hüseyin vaziyeti farketti. Siperler el değiştirmişti. Burası artık Otuzbeşinci Piyade Alayının değil, bilmem kaçıncı düşman alayınındı. Auckland Taburu'nun Anzak devriyelerine yakalanmıştı.
Saka Hüseyini aldılar, katırı da arkasından çeke çeke kumandanlarının karşısına çıkardılar. Hüseyin önceleri çok korktuysa da, hissettirmedi. Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle, ellerini kollarını sallıyor ve katırın üzerindeki su damacanalarını gösteriyordu.
İngiliz kumandan Hüseyin'in bu tuhaf neşesine bir anlam veremedi. "Tercüman bulunsun" diye emretti -Kimsin? Göğsünü kabartarak:
-Otuz Beşinci Piyade Alayı İkinci Bölükten Saka Eri Hayrabolulu Hüseyin, emret gavur kumandanı!
-Burada ne işin var?
-Bu su damacanalarını kumandanım gönderdi. Git dedi. Yaralıları vardır. Su bizim tarafta kaldı gelip alamazlar, sevaptır. Eğer suyun zehirli olduğundan şüphe ederlerse de gözlerinin önünde bir tas iç.
Anzak teğmen kıpkırmızı kesildi. Bütün gün başlarına gülle yağdırdığı, taş üstünde taş, gövde üstünde baş kalmasın diye yapmadığını bırakmadığı insanlar, nasıl olurda..Bu akıl alacak iş miydi? Gözleri doldu. İlk iş Hüseyin'i tutup yanaklarından öpmek oldu. Oturtup biraz dinlendirdiler. Sonra suları katırdan indirip yerine paket paket sarma tütünü, çikolata, et konserve.. artık ellerinde ne varsa erzak, yığma yaptılar.
"Haydi, good bye, good bye, haydi!"
Hayrabollu Saka Hüseyin, gecenin karanlığında siperden sipere atlaya zıplaya alayının mıntıkasına vardı. Başından geçenleri bir bir anlattı. Gerçi Mehmetçik, domuz etidir diye ete konserveye dokunmadı ama diğer kumanya pek makbule geçti. O gece sessiz geçti. Saka Hüseyin, çehresine sabitlenmiş bir tebessümle yıldızları saya saya uyudu. Asker, yaralarını sardı, şehitlere dualar edildi ve Hüseyin'in cinliğini anlatıp anlatıp gülüştü. Bölük Kumandanı, Hayrabollu Hüseyini tebrik etti, alnından buseledi. "Harp sonunda göğsünde nişanını hazır bil" diye de müjdeledi.
Saka Hüseyin Çanakkale'den sağ sağlim memleketi Hayrabolu'ya döndü ve vefat ettiği 1975 yılına Hayrabolu'da yaşadı...


_________________
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim,
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf,
Ne anlam katan bir harekem...
Kalakaldım sayfalar ortasında.
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki...
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım elif sızısı...

Kurnazlık..Diplomasi..Saka Hüseyin (Çanakkaleden)Köpeğin Kurnazlığı-Hikaye Sdfghj15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
 
Kurnazlık..Diplomasi..Saka Hüseyin (Çanakkaleden)Köpeğin Kurnazlığı-Hikaye
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Şaka şaka....Ah Şu Kadınlar
» Hikaye AZrail kötü değildir..Azrail'in Güzelliği ( Gerçek bir Hikaye ) Ağlamak Serbest
» ÖLEN kÖPEĞİN yAVRUSU..ANNE
» Defineleri bekleyen cinler
» yüzük..güzel bir hikaye

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: EDEBİYAT-TARİH- SANAT :: Hikayeler-Nükteler ve Menkıbeler-Yaşanmış Hikayeler-
Buraya geçin: