Allah'ın Rasulü (s.a.v) buyurmuştur ki:
"Rızkı sadece Allah (c.c)'tan isteyiniz! Yalnız Allah (c.c)'a kulluk ediniz. Çünkü sonunda götürebileceğiniz huzur O'nun huzurudur. Onun için sadece O'na şükür ediniz"
"Başkasından taleb etmeye (istemeye) devam eden sizden herhangi biriniz, kıyamette Allah'ın huzuruna, yüzünde bir parçacık olsun et bulamayarak gelir" buyurmaktadır.(Buhari, Zekat: 52; Müslim, Zekat: 103; Nesai, Zekat: 83.)
"Kendisinde yeteri miktar ihtiyaç maddesi olduğu halde bir kimse insanlardan bir şeyler isterse, kıyamette yüzü kaşıntılı yara ile Allah huzuruna çıkar" ( Ebu Davud, Zekat: 23; Tirmizi, Zekat: 22.)
"Sen istemediğin ve kalbin tamahkârlık etmediği halde, sana verilen malı al, şayet böyle değilse asla alma. Nefsini ona yöneltme!" (Buhari, Zekat: 50.)
"Kim müstağni (tok gözlü) olursa, Allah onu zengin kılar (bolluk içinde tutar).Tok gönüllü (gözlü) olanı Allah doyurur. Bir kimse iffetini korumak isterse, Allah onun iffetini korumak hususunda destekler ve iffetini korur. Her kim sabır etmeyi isterse, Allah onu sabırlı kılar. Hiç kimseye sabırdan daha büyük bir nimet, ondan daha büyük bir ihsan yoktur" (Buharı, Zekat: 50; Rikak: 20; Müslim, Zekat: 124; Muvatta, Sadaka: 7; Ebu Davud, Zekat: 28.)
***
Allah'ın son Rasulü (s.a.v), ashabının ileri gelenlerinden insanlardan birşeyler istemelerini menetti ve vasiyet etti. Öyle ki, Ebu Bekir'in (r.a.) elinden bastonu düşerdi de hiç kimseye şunu bana verir misin? demezdi. Kendisine niye böyle yaptığı sorulduğu zaman;
"Sevgili efendim Muhammed Mustafa (s.a.v), bana:
"İnsanlardan hiçbir şey isteme" buyurmuştu" (İbn Mace, İkame: 182.)
Malikoğlu Avf bir toplulukla birlikte Allah'ın Rasulüne biat ederken, Allah'ın Rasulü onlara bir gizli kelime vasiyet etti:
"İnsanlardan hiçbir şey istemeyiniz!"
***
Allah Rasulü (s.a.v) İbni Abbas'a buyurdu:
"İstediğin zaman mutlaka Allah'tan iste! İstiane ve yardım istersen sadece Allah'tan dile yardımı"
İbni Abbas'ın yukarıda rivayet ettiği hadisi şerifte:
"Rızkı yalnız Allah (c.c)'tan isteyiniz" buyurulmaktadır.
"Allah (c.c)'tan rızk isteyin" buyurulmamıştır. "Zira rızkı yalnız Allah'tan isteyiniz" dendiği zaman, böyle bir cümle, "başkasından istemeyiniz" anlamını da içinde taşımaktadır.
Bir ayette de böyle denilmektedir:
"Yalnız Allah'ın Fazl-ı kereminden isteyiniz" (Nisa: 4/32)
***********
Kur'an-ı Kerim'de Yakup Peygamberle (a.s) ilgili bir ayette:
"Yakup dedi ki: Ben büyük kederimi ve üzüntümü sadece Allah'a havale ederim, O'na şikayet ederim" (Yusuf: 12/86)
****
"Sana hastalık, fakirlik gibi bir zarar isabet ederse Allah'tan başka hiç kimse bu zararı senden kaldıramaz Bu zararı sadece Allah kaldırabildiğine göre sadece ona ibadet etmen, ona sığınman gerekir Ve bil ki, eğer Allah sana bir hayır vermişse bütün insanlar ve cinler bu hayrı senden kaldırmaya çalışırlarsa da buna güç yetiremezler"
Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Ey Allah'ım! Senin verdiğin hayrı kimse engelleyemez Senin vermediğini kimse veremez" (Buhari, Müslim)
Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Bütün ümmet sana fayda vermek için toplanırsa Allah'ın sana yazdığının dışında hiçbir fayda veremezler Bütün ümmet sana zarar vermek için toplanırlarsa Allah'ın sana yazdığının dışında bir zarar veremezler"(Ahmed, Tirmizi rivayet etti ve hasen sahih dediAhmed Şakir bu hadis için sahih dedi)
******************
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyuruyor:
“Mü’minlerden başkasını dost edinme. Allah’tan korkanlardan başkasına da yemeğini yedirme.” [Tirmizi-Ahmed-Hakim, İbni Hibban sahih senetle (Ebu Davud Hadis No:4832) (Cem'ul-Fevaid: C.4. Adab bah. Salim b. Gaylan an'l-Velid b. Kays an Ebu Said asl-i senedi ile tahric ettiler.) (Tac: C.5 Sevgi bah.)]
“Kişi kimi severse onunla beraber haşrolunur.” [(Buhari Edep bah.) (Müslim bir bah.) Ebu Davud-S. Tirmizi, Taberani sahih senedle (Tac: C.5 Dinin temeli Allah ve Rasulünü sevmekten ibarettir bah.)]
“Din Allah için sevmek ve Allah için buğzetmekten ibarettir.” [Ahmed-Hakim (Ebu bekir Abdullah b. Muhammed b. Ebu İeybe (vh.235), El-İman, 45) Tabarani bu hadisi ibn. Mesud'dan merfu olarak el-Kadir'inde zikretmiştir. Hasen bir hadistir.]
İbni Abbas (r.a) şöyle diyor:
“Sevdiğini Allah için seven, darıldığına Allah için darılan, dostuna Allah için dost olan, düşmanına Allah için düşman olan kimse; işte ancak bu tutumuyladır ki Allah’ın sevgisine ve himayesine erişir. Kişi böyle yapmadıkça namazı ve orucu çok olsa bile imanın tadına varamaz. İnsanların dostlukları genellikle dünya ile ilgili konulara dayanır oldu. Bu da onlara birşey kazandırmayacaktır.” [İbni Cerir-Taberi]