Kutuplarda namaz vakitleri tam olarak gerçekleşiyor

Kutuplarda namaz vakitleri tam olarak gerçekleşiyor


22.01.2011
- 14:29

Süleymaniye Vakfı Din ve Fıtrat Araştırmaları Merkezi, kutup bölgelerinde namaz vakitlerinin tam olarak gerçekleştiğini belirledi.

Süleymaniye Vakfı Din ve Fıtrat Araştırmaları Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, "kutup bölgelerinde namaz vakitlerini" belirlemek üzere, 12-15 Ocak tarihlerinde Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır, Astronom Prof. Dr. Adnan Ökten ve Doç. Dr. Servet Bayındır'dan oluşan bir bilim heyeti ile Halit Mollaoğlu, Hasan Mustafa Arslan, Mustafa Evli ve Mikdat Şen'den oluşan idari ve teknik heyet, Kuzey Kutup dairesi içinde 70 derece Kuzey enleminde yer alan Norveç'in Tromso şehrinde gözlemler yaptı.

Söz konusu ekip, güneşin doğmadığı günlerde namaz vakitlerinin net bir şekilde oluştuğunu saptadı ve bu durum fotoğraflar ve kamera görüntüleriyle kayıt altına aldı. Güneşin doğmadığı yerlerde sabah, akşam ve yatsı vakitlerinin oluşumundaki ölçülerin diğer bölgelerle bire bir uyum içinde olduğu belirlendi.

Heyet başkanı Prof Dr. Abdülaziz Bayındır, yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

"Güneşin doğmaması, gece ile gündüzün ve namaz vakitlerinin oluşmadığı anlamına gelmez. Kur'ân'ın ilgili âyetlerine göre, aydınlığın tüm çevreye yayılması anından doğuda kaybolmaya başlamasına kadar geçen süre gündüzdür. Öğlen vakti, güneşin meridyen geçişi ile birlikte başlar. Aydınlığın zayıflamasıyla ikindi vakti, doğu ufkunda karanlığın başlamasıyla da akşam vakti girer. Yatsı ve sabah namazı vakitleri ise hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde gerçekleşmektedir. Derin vadilerde öteden beri namaz vakitlerinin tespitinde zaten bu ölçüler uygulanmaktadır."

Söz konusu heyetin, güneşin hiç batmadığı dönemde de benzer bir gözlemi gerçekleştirmeyi hedeflediği bildirildi. Açıklamada, "Çalışma neticesinde bu gibi yerlerde; ne takvim, internet vb. iletişim araçlarına ne de başka bir bölgenin namaz vakitlerine kıyasa gerek duyulmadan, ibadet vakitlerinin çıplak gözle anlaşılabilir kriterlerinin ilgili ayet ve hadisler doğrultusunda ortaya konulması mümkün olabilecektir. Bu çalışmanın, din ve bilim sahalarındaki verilerin bir arada değerlendirilmesi konusunda iyi bir araştırma örneği oluşturacağı umulmaktadır" denildi. (ANKA)