KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 RASÛLULLAH'IN (SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM) NAMAZININ ŞEKLİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
huzeyfe
Süper Moderatör
huzeyfe


Mesaj Sayısı : 7719
Rep Gücü : 18108
Rep Puanı : 23
Kayıt tarihi : 27/03/09

RASÛLULLAH'IN (SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM) NAMAZININ ŞEKLİ   Empty
MesajKonu: RASÛLULLAH'IN (SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM) NAMAZININ ŞEKLİ    RASÛLULLAH'IN (SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM) NAMAZININ ŞEKLİ   Icon_minitimePerş. Nis. 12, 2012 10:40 am

92.BÂB—RASÛLULLAH'IN (SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM) NAMAZININ ŞEKLİ


1363.
Bize Ebû Asım, Abdulhamid b. Ca'fer'den haber verdi (ki, O şöyle
demiş): Muhammed b. Amr b. Atâ1 rivayet edip dedi ki, Ebû Humeyd
es-Sâ'îdi'yi» Hz. Peygamber'in (Sal-lallahu Aleyhi ve Sellem)
Ashabından, biri Ebû Katâde olan on kişinin arasında şöyle derken
işittim: "Rasûlullah'm (Sal-lallahu Aleyhi ve Sellem) namazını en iyi
bileniniz benim!" Bunun üzerine onlar; "Niçin? Sen, ne bizim O'nu en çok
takip edenimiz, ne de O'nunla en eski sohbet edenimiz değilsin!"
dediler. O ise; "yok, (ben öyle olanınızım!)" dedi. Onlar da; "o halde
anlat bakalım!" dediler. O da şöyle anlattı: Rasûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) namaza kalktığı zaman ellerini, omuzlarının hizasına
getirinceye kadar kaldırır, sonra tekbir alır ve nihayet her kemik
yerine yerleşir.(229) sonra (Kur'an) okur, sonra ellerini, omuzlarının
hizasına getirinceye kadar kaldırarak tekbir alır, sonra rukû'a gider ve
başını aşağı eğmeyerek, yukarı da kaldırmayarak (düzgün bir şekilde ve
vücuttaki) her kemik yerine dönüp (istikrar buluncaya) kadar avuç
içlerini dizlerinin üzerine kor, sonra başını kaldırıp, "Semia'llahu
Limen Ha-mideh" der, sonra ellerini, omuzlarının hizasına getirinceye
kadar kaldırır, -Ebû Asım O'nun şöyle dediğini zannediyor: "ve tam
doğrularak her kemik yerine döner..."-, sonra "Allahu Ekber" der ve
(tekbir alırken) yere inip ellerini yanlarından ayırır, sonra secde
eder, sonra başını kaldırır ve sol ayağını büküp üzerine oturur, secde
ettiğinde ayak parmaklarının (uçlarını kıbleye doğru) açar, sonra dönüp
tekrar secde eder, sonra başını kaldırıp "Allahu Ekber"der ve sol ayağım
büküp, tam doğrularak her kemik yerine dö-nünceye kadar üzerine oturur,
sonra ayağa kalkar ve diğer rekâtta da bunun aynısını yapardı. O, iki
secdeden (sonra) ayağa kalktığı zaman da, namazın başlangıcında yaptığı
gibi tekbir alır ve ellerini, omuzlarının hizasına getirinceye kadar
kaldırırdı. O, sonra namazın geri kalan kısmında bunun aynısını yapardı.
Nihayet, (sonunda) selâm verildiği secde -veya oturma "ka'de"- zamanı
gelince sol ayağını geriletir (yani altından sağ tarafına çıkartır) ve
sol tarafının üzerine çökerek otururdu. (Râvî Muhammed b. Amr) dedi ki;
(Ebû Humeyd anlatmasını bitirince) onlar şöyle dediler: "Doğru söyledin.
Rasûlullah'ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazı böyle idi:



1364.
Bize Muâviye b. Amr rivayet edip (dedi ki), bize Zaide b. Kudâme
rivayet edip (dedi ki), bize Asım b. Küleyb rivayet edip (dedi ki), bana
babam haber verdi ki, Vâil b. Hucr O'nahaber verip şöyle demiş: Kendi
kendime dedim ki, Rasûlullah'm (Sal-lallahu Aleyhi ve Sellem) namazını
nasıl kıldığına mutlaka bakacağım dedim ve O'na baktım. O ayağa kalktı,
tekbir getirip ellerini, kulaklarının hizasına gelinceye kadar kaldırdı
ve sağ elini, sol avucunun sırtının üzerine koydu. (Vâil, sözünün
devamında) şöyle dedi: Sonra rukû'a gitmek istediğinde ellerini aynı
şekilde kaldırdı ve ardından ellerini dizlerinin üzerine koydu, sonra
başını kaldırdı, ellerini de (baş tarafta olduğu gibi) aynı şekilde
kaldırdı, sonra secdeye vardı ve avuçlarını kulaklarının hizasına koydu,
sonra oturup sol ayağının üzerine çöktü ve sol avucumı, (sol) uyluğunun
ve sol dizinin üzerine koydu, sağ dirseğini ise sağ uyluğunun üzerine
koydu, sonra iki (parmağını yani orta ve işaret parmaklarını) yumup
halka yaptı, sonra (şehâdet) parmağını kaldırdı. Ben de, O'nun, o
(şehâdet parmağını) kendisiyle dua ederken hareket ettirdiğini gördüm.
(Vâil, sözünün devamında) şöyle dedi: Daha sonra soğuk bir zamanda
(Medine'ye) geldim de, cemaatın üzerinde çok elbise gördüm, onlar
ellerini (kulak hizasına kaldırırlarken) elbiselerin altından hareket
ettiriyorlardı.



1365. Bize Sa'id b. Amir, Sa'id b. Ebî
Arûbe'den, (O) Katâde'den, (O) Yûnus b. Cübeyr'den, (O da) Hıttân b.
Ab-dillah er-Rekâşî'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Ebû Musa
(bir gün) bize akşam ve yatsı namazlarından birini kıldırdı. Derken
cemaatten bir adam; "Namaz, iyilik (sadaka) ve zekât ile (beraber) mi
konuldu (yani namaz onlarla beraber mi emredildi, farz kılındı?)" dedi.
Ebû Musa namazı bitirince; "Şu şu cümleyi söyleyen hanginiz?" dedi.
Cemaat sustu (ve bir şey söylemedi). Bunun üzerine O, (korkmuş görünen
Hıttân'a); "Hıttân! Onu herhalde sen söyledin!" dedi. (Hıttân da); "Onu
ben söylemedim. Ama ondan dolayı beni azarlayacağından korkmuştum" dedi.
O esnada cemaatten bir adam; "onu ben söyledim ama onunla sadece hayrı
kasdettim" dedi. O zaman Ebû Musa şöyle dedi: "Namazda ne
söyleyeceğinizi bilmiyor musunuz? Şüphe yok ki, Rasûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Seilem) (bir gün) bize hutbe irad buyurup namazımızı öğretti,
Sünnetimizi açıkladı. (Ebû Musa, sözünün devamında) dedi ki, (bu
hutbede) O'nun şöyle buyurduğunu zannediyorum: "Namaza kamet getirildiği
zaman biriniz size imam olsun da, o tekbir getirdiğinde siz de tekbir
getirin. O; "Gayri'l-Mağdûbi Aleyhim ve Led'd-Dâllîn" dediğinde, siz
"Amîn" deyin ki, Allah duanıza karşılık versin.



O
tekbir getirip rukûa gittiğinde siz de tekbir getirip rukû'a gidin.
Çünkü imam sizden önce rukaa gider, sizden önce (başını rukûdan)
kaldırır." Hz. Nebiyyullah (sözünün burasında) şöyle buyurdu: "(İmamın)
bu, (sizden önce rüku dan doğrulusu), buna (yani sizden önce rukû'a
gidişine) mukabildir, (binaenaleyh sizin ve onun rukûları eşit olur). O;
"Semia'llahu Lirnen Hamideh" dediğinde ise, siz, "Allahumme Rabbena
Leke'l-Hamd" deyin, -veya O, (sadece) "Rabbena Ve Leke'l-Hamd" (deyin)
buyurdu-. Çünkü Allah, Peygamberinin dilinden; "Allah, kendisine
lamdedenin hamdini kabul eder" buyurmuştur. Sonra o tekbir getirip
secdeye gittiği zaman siz de tekbir getirip secdeye gidin. Çünkü imam
sizden önce secdeye gider, sizden Önce (başını secdeden) kaldırır". Hz.
Nebiyullah (sözünün burasında) şöyle buyurdu: "(İmamın) ->u, {sizden
Önce secdeden doğrulusu), buna (yani sizden önce secdeye gidişine)
mukabildir. Sonra oturma "ka'de" esnasında şunlar, sizin (her) birinizin
ilk sözünden olsun: "et-Tehıyyâtu't-Tayyibâtu's-Salâvâtu Lillah.
es-Selâmu -veya "Selâmun"- Aleyke Eyyuhe'n-Nebiyyu Ve Rahmetu'llahi ve
Berekâtüh. es-selâmu -veya "Selâmun"-Aleyna ve Ala
Ibâdi'ilahi's-Sâlihîn. Eşhedu En Lâ îlâhe İllallah. Ve Eşhedu Enne
Muhammeden Abduhu Ve Resûluh.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
RASÛLULLAH'IN (SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM) NAMAZININ ŞEKLİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» MUHTELİFU'L-HADÎS
» Münazara,Cidal,Tartışma Şekli
» Cuma hutbesi, Hz. Peygamber zamanında cuma namazından sonra okunduğu, zamanla değiştirilerek cuma namazının öncesine alındığı iddia ediyorlar; doğru mudur?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: İslami ilimler ve dini kültür :: Efendimize(sav) Dair Her Şey-
Buraya geçin: