KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Hüsn-ü zan; adem-i itimat-Adem-i itimadın yaşı yoktur

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
huzeyfe
Süper Moderatör
huzeyfe


Mesaj Sayısı : 7719
Rep Gücü : 18108
Rep Puanı : 23
Kayıt tarihi : 27/03/09

Hüsn-ü zan; adem-i itimat-Adem-i itimadın yaşı yoktur Empty
MesajKonu: Hüsn-ü zan; adem-i itimat-Adem-i itimadın yaşı yoktur   Hüsn-ü zan; adem-i itimat-Adem-i itimadın yaşı yoktur Icon_minitimeÇarş. Nis. 25, 2012 11:51 am

Her insanın tenkid edilebilecek bir tarafı mutlaka vardır


Hatasız kul olmaz Hüsn-ü zan; adem-i itimat-Adem-i itimadın yaşı yoktur Smiley37

Kabul
etmek gerekir ki, insanın olduğu yerde hatalar da mümkündür. İnsanları
hatasız kabul etmek ve ona uygun davranışlar geliştirmek pek de sağlıklı
değildir. ''Hatasız kul olmaz'' sözü yaşanan bir gerçeğe işaret
etmektedir.

İnsanlar arası ilişkilerde bu ölçünün dikkate alınması, daha sağlıklı ve
sağlam ilişkiler geliştirilmesinde oldukça önem arz edecektir.
İnsanların
her birinin güçlü tarafları var olduğu gibi, yine insanların her
birinin zayıf tarafları da vardır. Böyle bir ölçüyle yapılacak
yaklaşımlar daha sağlıklı sonuçlara ulaşılmasını netice verecektir.

İnsanlar
arası ilişkilerde zaman zaman yaşanan hayal
kırıklıklarının,şaşkınlıkların, hatta düşmanlıkların altında insanları
yanlış değerlendirme algısı bulunmaktadır.


Hüsn-ü zan; adem-i itimat Hüsn-ü zan; adem-i itimat-Adem-i itimadın yaşı yoktur Smiley37

İnsanlarla ilişkilerimizde çoğu kez ölçüyü kaçırmaktayız.
Ölçüsü kaçmış muhabbet de, ölçüsü kaçmış düşmanlık da neticede insanlar arası ilişkilerde vahim sonuçlar doğuruyor.

Burada
ölçü, dostluğun da düşmanlığın da bir seviyesinin belirlenmesidir.
Bugün dost olunan bir insanla öyle ilişkiler içerisinde ol ki, mümkündür
ki bu kişi yarın senin düşmanın olabilir; yine bu gün düşmanın olan bir
insana karşı, öyle ölçülü ilişkiler içerisinde ol ki, yarın bu kişi
senin dostun olabilir.

Oysa
insan, içinin ısındığı, elektriğinin uyuştuğu ve iyi ilişkiler
içerisinde olduğu ve birkaç da doğru davranışlarına şahit olduğu
insanlara karşı hemen, ''adem-i itimat'' kaidesini unutuveriyor.

Yani
her zaman insana karşı mutlak güven diye bir kaidenin olmadığını, açık
bir güvensizlik kapısının bulunduğunu göz ardı etmemek gerekir.

Yani buna içinde ''acaba'' bulunan bir hüsn-ü zan demek daha doğrudur.

Onun
için de özellikle çok sevdiğimiz insanlarla, yakın akrabalarla olan
ticarî ilişkilerin sonucunda çoğu kez hayal kırıklıkları dikkat çekiyor.
Ölçüsü kaçmış muhabbetler, ''açık kapı bırakılmamış'' güvenler
beraberinde sarsıcı tokatları da taşıyor. Dolayısıyla bir zamanlar aşırı
sevgi beslenen insanlara karşı, başka bir zaman aşırı tenkidler
gerçekleştiriliyor.

Onun için insanlar arası ilişkilerde yine peygamberî ölçüyü, hüsn-ü zan adem-i itimatı hayatımıza taşımak zorundayız.

Dostlarla olan alış verişlerin kuralı:
Eşeğini sağlam kazığa bağlamak Hüsn-ü zan; adem-i itimat-Adem-i itimadın yaşı yoktur Smiley37

Yıllar
önce çok yakın dost, bir alış verişimizde borç ödeme planı için senet
imzalattığında önce biraz şaşırmıştım. ''Böyle dostluk olur mu?'' diye
iç konuşmalar bile yapmıştım. Ama sonra yaşanan pek çok yakın akraba
alış verişlerindeki ortaya çıkmış sonuçlarda gördük ki, her işin bir
kuralı olduğu gibi, ticarette de, ticaretin kuralını işletmek oldukça
sağlıklı ve sünnete uygun bir tarz.

Onun
için, kimsenin ne diyeceğine bakmadan, ''adem-i itimadı'' dikkate
alarak, özellikle de alış verişlerde şer'î kural neyi gerektiriyorsa,
onun şartlarını yerine getirmeyi, yani alış-verişi; borç ve alacağı
senet altına alma gibi adımları rahatlıkla atmak gerekmektedir. Bu tavır
dostluğun ve kardeşliğin zedelenmemesi için oldukça gereklidir.

Ayrıca
aramızda bir alış-veriş olmamış, kendisiyle bir yolculuğumuz olmamış,
birbirini yeterince tanıyacak ilişkiler bulunmamış bir insan hakkında,
menfî veya müsbet yorum yapmak, sağlıklı bir sonuç içermeyecektir.
Dolayısıyla böyle bir insanla müsbet veya menfî sonuçlar taşıyacak
adımlar atmak isabetli olmayacaktır.

Adem-i itimadın yaşı yoktur Hüsn-ü zan; adem-i itimat-Adem-i itimadın yaşı yoktur Smiley37

Yakından
tanımadığımız, ama hakkında abartılmış olarak bolca övgüler duyduğumuz,
bundan dolayı da hüsn-ü zan ettiğimiz pek çok insan, biraz yakından
tanındığında, o kişiyle biraz insânî ilişkiler içerisine girildiğinde,
onun hakkında haddi aşan bir hüsn-ü zan taşındığından, o kişideki
küçücük hatalar bile gözümüzde çok büyük bir hata imiş gibi algılanmaya
ve değerlendirilmeye başlanmaktadır.

Hatta
sâir insanlara tanıdığımız toleransı o insan için kullanmayız. Belki de
başkaları için normal kabul ettiğimiz davranışları onun için anormal
kabul ederiz. Bu durum aslında o kişiye ciddî anlamda yük yüklemek
olmaktadır.

Evet,
belki konumu güzel, seçkin ve olgun davranışlar gerektiriyordur, ancak
bunu göremediğimizde de, karşılaştığımız şeyin bir insânî hal olduğunu
hatırlamak ve ona göre adım atmak gerekmektedir.

İnsan her yaşta hata yapabilir Hüsn-ü zan; adem-i itimat-Adem-i itimadın yaşı yoktur Smiley37

Yaşla
birlikte insanın bir takım davranışlarında olgunluk, tutarlılık,
samimiyet, dürüstlük gibi sonuçlar daha çok beklenmektedir. Ancak bu her
zaman böyle değildir. Genç yaşlarda olgun davranışlar görülebileceği
gibi, ileri yaşlarda da yaşına uygun düşmeyen davranışlar görülebilir.

Orta
yaşların üstüne çıkmış insanlarda bile zaman zaman hırs, kin,
dargınlık, küskünlük, yalan, faiz gibi dinimizin de yasakladığı bazı
çirkin tavırlarla karşılaşmak mümkündür. Bu aslında bizim arzu
etmediğimiz, görmek istemediğimiz tutumlardır, ancak bizim arzumuz,
davranışın olmamasına sebep değildir. Böyle durumlarda da yapmamız
gereken kişi hakkındaki bu olumsuzluğu yaymak değil, onu bir şekilde
tamir etmek/etmeye çalışmak olmalıdır.

Netice
itibariyle, hüsn-ü zan adem-i itimadın her yaşta dikkate alınması ve
her işin kuralına uygun yapılması; hem dinin, hem de o işin bir gereği
olarak dikkate alınmalıdır.

Bu
kaide dikkate alınmadan atılmış adımlar sonucu oluşmuş mağduriyetlerde
de faturayı sadece muhataba yazmak değil, en az onun kadar bu durumun
oluşmasında etken olan kişinin kendisine de yazması, bir hakkaniyet
yansıması olacaktır. Yani başa gelen musibetlerde kaderin bir hissesi
olduğu gibi, mağdur olan kişinin de şer'î kuralı dikkate almaması sonucu
bir menfî katkısı söz konusu olabilir.


Evet, tekrar edelim ki, her insanın alkışlanabilecek bir tarafı mutlaka
var olduğu gibi; yine her insanın tenkid edilecek bir tarafı da mutlaka
vardır. Ama biz hayatı yaşarken mutlu olmak ve mutlu etmek için
insanların daha çok ''alkışlanabilecek'' taraflarına bakmalı ve onları
büyütmeliyiz.



S. Bahattin YAŞAR
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hüsn-ü zan; adem-i itimat-Adem-i itimadın yaşı yoktur
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Güzel Sözler
» Hüsnü zan, adem-i itimat dengesi
» kz adem peygambermiydi?
» MUHTELİFU'L-HADÎS
» adem ile havva kıssası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: Din Kültürü Dersi-Eğitim Öğretim :: Güzel Ahlakla İlgili Konular-Adab-ı Muaşeret-
Buraya geçin: