Sıcakta oruç bozulabilir' fetvası tartışma yarattı İnsan sağlığını tehlikeye atacak sıcaklıkta "oruç tutmamanın
caiz olduğu" fetvası, ilahiyatçıları ikiye böldü. Bazı ilahiyatçılar
fetvayı doğru bulurken, bazısı "kabul edilemez" olduğunu söyledi
Mısır'daki El Ezher Üniversitesi İslami Araştırma Akademisi
Üyesi ve Ezher Şeyhi Ahmed et-Tayyib'in danışmanı Hamid Ebu Talib
yaptığı açıklamada, "Ramazan ayında bir bölgede sıcaklar artar ve oruç
tutmak zor bir hal alırsa, o gün oruç bozulup başka bir günde kaza
edilebilir. Çünkü oruç ibadetinin amacı insan hayatını tehlikeye sokmak
değildir" dedi. Eski Ezher Fetva Kurulu Başkanı Şeyh Abdulhamid el-Atraş
da, Ebu Talib'le aynı kanaati paylaştığını ifade etti. Bu fetva
Türkiye'deki ilahiyatçılar arasında tartışma konusu oldu. Kimi fetvayı
desteklerken, kimi de karşı çıktı. İşte konuyla ilgili görüşler:
'FETVA GEÇERLİ VE DOĞRU'Diyanet Vakfı Yayın Kurulu Başkanı Prof. Dr. Saim Yeprem, fetvanın
"Geçerli ve doğru" olduğunu söyledi. Yeprem, "Oruç ayetinde açıkça
yazıyor. Buna göre oruç tutmaya takat getiremeyenler ya kaza ederler, ya
da bir yoksul doyumu fidye verirler. Yeni ve farklı bir fetva değil"
diye konuştu.
'SICAK ORTAM VE AĞIR İŞTE TUTULMAYABİLİR'Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Eğitimi Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı ise şunları söyledi: "Havanın sıcak
olması orucun tutulmasına mani değil. Bir kişi günü klimalı ortamda
geçiriyorsa ne olacak. Aşırı sıcak işin bahanesi. Kişinin ağır işte
çalışıyor ve çalıştığı yerin de sıcak olması lazım. Örneğin Ereğli
Demirçelik'te fırının karşısında çalışan kişi tutmayabilir. Daha sonra
kaza eder ya da fidyesini verir."
'MANTIKİ İZAHI YOK'Türkiye 'de 70 dakika fazla oruç tutulduğunu açıklamasıyla gündeme gelen
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Süleymaniye
Vakfı Başkanı Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır ise, bu fetvanın kabul
edilebilir yanı olmadığını belirterek, "Bakara Suresi 184. ayette, hasta
ve yolcunun dışında hiç kimseye oruç tutmama ruhsatı verilmemiştir. Bu
fetvalar, âyete verilen yanlış anlamdan kaynaklanmaktadır. Ayetteki
"orucu tutabilenlere" bölümüne "tutamayanlara" şeklinde ters anlam
verilmiş ve ilgili bölümün meali şöyle olmuştur: 'Onu (orucu)
tutamayanlara bir yoksulu doyuracak fidye de gerekir'. Hastaya ve
yolcuya başka zamanda oruç tutma görevi yüklenirken orucu tutmakta
zorlandığını söyleyenin bir fitre ile bu görevden kurtulmasının mantıki
izahı yoktur. Fetva kabul edilemez" dedi.