Eski Bir Rum Köyü; KOKLUCA / ALTINDAĞ

Kokluca, bu günün Altındağ semti. 90 yıl önce İzmir’in yanıbaşında bulunan bir rum köyü idi. Pınarbaşı gibi İzmire doğudan gelen yolun üzerinde bulunan bu köy o zamanlar İzmire (Konak) 1 saatlik mesafe uzaklıkta bulunuyordu. Bozdağların batıdaki son uzantısının üzerinde yer alan Kokluca köyünün evleri sık değil aralıklı olarak inşa edilmiş ve meyve bahçeleri, zeytinlikler içinde bulunuyordu. Köyün tüm halkı rum idi ve yaklaşım 100 aileden (Daha sonra başka bir kaynak da 3000 kişi olarak bahsedilmiştir) oluşuyordu. O zamanlar (19.yy) bu köyde su sıkıntısı yaşanmasına rağmen köy sakinleri rahatça köye su getirebilecekleri bir bütçeye büyük bir çan kulesi yapmayı yeğlemişlerdi. Meryem Ana adına yapılan kilise günümüze ulaşmasa da o zaman ki gezginler tarafından güzel bir kilise olarak adlandırılmıştır.
Burası hakkında dönemin romantik Yunan/Rum yazarları tarafından binlerce yıllık Yunan geleneklerini kaybetmemiş hatta ionların torunları olarak bahsedilse de daha önceleri burada Hollandalı seyyah tarafından görülen cami harabesi köyün aslında ilk sakinlerinin Türkler olduğu zamanla Rumlaştığı konusunda bize fikir vermektedir.
Efelerce durdurulana kadar Müslüman ahaliye korku saçan Koklucalı Vasil gibi dönemin azılı haydutlarını ve çetelerini de çıkarmış olan Koklucalı Rumlar dönemin kaynaklarında Türk düşmanı, eşkiyalığı seven ve aşırı Yunan milliyetçisi olarak tanımlanmaktadır. Bunun göstergesi olarak, Yunan İşgal döneminde bir çok Koklucalı Rum genci Yunan ordusuna gönüllü katılmıştır.
1922’de burada bulunan köylüler milis olarak Türk ordusuna karşı koymaya çalışmışlarsa da köy halkı 9 Eylül 1922’de burası Yunan Ordusunun artıklarından temizlenmiştir. Köy halkıda Yunanistan’a yerleşmiş ve NEA KOKLUJA (Yeni Kokluca) isminde bir kasaba kurmuşlardır.
19. yy da köy de 1 erkek, 1 kız rum okulu bulunmakta idi. Bu okullardan birisi özgün yapısını kaybetse de ALTINDAĞ İLKÖĞRETİM OKULU olarak eğitime devam etmektedir. Yörede bir zamanlar bulunan mağaralardan dolayı yöreye OPEON adı da verilmişse de bu gün söz konusu mağaraların nerede olduğu belli değildir.
1922’de tahrip olan, yanan köy bir süre askeri birliklere ev sahipliği yapmış, mübadelede giden Rumların yerine köye Yunanistan sonraları ise Bulgaristandan, Yugoslavyadan gelen göçmenler yerleşmiş olup hala Balkan kökenli vatandaşlarımızın yoğun olduğu bir semttir. 1950’lerde Marshall yardımlarıyla İzmir artık bağları bahçeleriyle ünlü tarım kimliğinden sanayi kimliğine geçerken, Bornova’ya bağlı Altındağ’ın kısmetine de bu fabrikalarda işgücünü satacak işçilerin yerleşim bölgesi olmak düşmüş. Önceleri tarlaların bir kısmı, tüccar sanayicilere fabrika yeri için satılmış, sonra kalan yeşil arazilerin üzerine beton dökülüp, buralarda çalışacak işçilere kiraya verilecek çok katlı evler yapılmış.
Bu aşamada ise eski rum evleri bir bir kaybolmuş, kiliseden eser kalmamış, yoğun ve çarpık konutlaşmadan dolayı yeşil alanı sadece mezarlık alanları olan bir yerleşme haline gelmiştir Kokluca.
Kokluca ismi bugün daha çok Kokluca Mezarlığından dolayı bilinmektedir. 1920’lerden sonra oluşturulan genç cumhuriyet dönemi mezarlığı şu an cumhuriyet tarihinin bir çok ünlü İzmirlisini de bağrına basmıştır.
Kokluca aynı zaman da pek bilinmeyen küçük bir Ortodoks mezarlığına ev sahipliği yapmaktadır. 1922’den sonra İzmirde kalan çok az sayıdaki Ortodoks rum için kurulan bu mezarlık da sadece 48 adet mezar bulunmaktadır. Adamopoulos, Amira, Anggelidiou, Anakaroni, Aslani, Basta, Berovitch, Bon, Bragioti, Consolo, Dimitriou, Filidis, Filippovich, Fornetti, Galdies, Gkouvisi, Ioanniais, Ioannidis, Kakye, Kalças, Karpathakis, Kladis, Koen, Leodi, Mamounasi, Menoudakos, Natovits, Pantelaki, Petridis, Pyrgousi, Raduman, Samoglou, Spyrou, Stavridiou, Stavridis, Triandafilidis, Vari, Xalikiopoulos, Xatzoudis, Yorgalo, Zaxariadis soyadlı rum vatandaşlara ait bu mezarlığın içinde ayrıca küçük bir şapel (kilsecik) bulunmaktadır.
Kokluca ismine gelince, Kokluca’nın arkasında Kandere’de Rumların baruthanesi varmış, dereye karışan atıklar mıdır, kimyasal mıdır neyse, kötü kokusu ve rengi nedeniyle “Koğuluça ” yani Kokuluçay dermiş yöre halkı. Koğulça köyünün adı, Kokluca’ya değişmiş zaman içersinde. 1926′da ise Kokluca değiştirilerek Altındağ olarak resmi kayıtlarla işleniyor. Şimdi köyün eski adı” Kokluca” mezarlıkta yaşıyor!
Evren ÜNLÜ

http://www.izmirdesanat.org/tag/altindag-tarihi/

**


http://www.nacibaba.com/forum_posts.asp?TID=1367

MERHABA ARKADAŞLAR BEN İZMİRDEN FUAT ŞİMDİ SİZE İZMİRİN GÖZBEBEĞİ ÇINAR DAN FOTOĞRAF PAYLAŞIMLARIM OLACAK.BURASI ADINI Bİ KAÇ YÜZYILLIK ÇINAR AĞACINDAN ALIYOR BURADA ÖNCEDEN ROMA VE BİZANSLILARIN YAŞADIĞI İLERİ SÜRÜLÜYOR.BURANIN TOPRAK ALTINDA GEÇİTLER OLDUĞUNU İLERİ SÜRENLERDE VAR  TABİ.BU SÖYLENTİLERİ DOĞRULAYAN FOTOĞRAFLARIMI GÖRECEKSİNİZ İYİ FORMLAR İNŞ.HOŞUNUZA GİDER.
BURASI MAĞARA BU MAĞARANIN GİRİŞİ Bİ İNSAN GENİŞLİĞİNDE YANİ KİLOLU Bİİ İNSANIN GEÇMESİ ÇOK ZOR.BİLİYORUM ÇÜNKÜ GEÇMİŞ YILLARDA BİZ BU MAĞARAYA GİRDİK ARKADAŞLARLA AMA Bİ KİLOLU ARKADAŞIMIZ SIKIŞTI  ZOR ÇIKARDIK.HER NEYSE BU MAĞARAYA GİRDİKTEN SONRA 10 METRE SÜRÜNÜP SONUNDADA 2YE 2 Bİ ODA GÖRÜLÜYOR
BU AĞAÇ ÇINAR AĞAÇI BAŞTANDA DEDİĞİM GİBİ BU YÖRE ADINI BU AĞAÇTAN ALMIŞ.RESMİ YAKINDAN GÖRDÜĞÜNÜZ ZAMAN ÜZERİNDE YUCARLAK Bİ OYMA VAR GÖZ MİSALİ VE MAĞARA KISMINA BAKIYOR NOT:MAĞARA BU AĞACIN 75 M ÜSTÜNDE
BU TAŞ TA ÇINAR AĞACININ ALTINDA AKAN SUYUN 20 METRE ALTINDA Bİ TAŞ İLGİMİ ÇEKTİ İŞARETMİDİR BİLMİYORUM
BENİM İLGİMİ ÇEKEN YERLERDEN BİRİDE BURASI.ASKERLİĞİNİ YAPMIŞ ARKADAŞLAR BİLİR CEPHANELİKLER BELLİ OLMASIN DİYE ÜSTÜ SAĞI SOLU TEPE GİBİ GÖZÜKÜR  YA BURASIDA AYNEN ÖYLE  VE BUNUN GİBİ 4 YER VAR
ARKADAŞLAR BU RESİMDE KAZI ÇALIŞMASI YOK BURASI ÇÖKMÜŞ Bİ TOPRAK YIĞINTISI BEN GEÇİT OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM ÇÜNKÜ BURDA TOPRAĞIN ALTINDA ÖRÜLÜ TAŞLARI GÖRDÜM FOTOYU İYİ İNCELERSENİZ SİZİNDE GÖREBİLECEĞİNİZİ DÜŞÜNÜYORUM
 
 
 
DEVAMINDAKİ FOTOLARDA YAPILAN KAZI ÇALIŞMALARININ FOTOLARINI GÖRECEKSİNİZ

ARKADAŞLAR BU KAZI ÇINAR AĞACININ 50-100 METRE ARASI UZAKLIKTA YAPILAN Bİİ ÇALIŞMA İKİ ZEYTİN AĞACININ ARASINDA YAPILAN Bİİ KAZI BUNUN YAKINLARINDA 2 KAZI DAHA VARDI AMA ONLARI ÇEKEMEDİM ÇÜNKÜ KOYUNLAR A BEKÇİLİK YAPAN KÖPEKLER VARDI TIRSDIM
BU KAZIDA BU YÖRENİN 2. ÇEŞMESİNDE BULUNAN YERE YAKIN BURDA EK SERİ YEMİŞ AĞAÇLARI VARDIR
BU KAZI 2. ÇEŞMENİN DİĞER TARAFINDA ÇEKİLEN Bİ FOTO
 
 
 
 
 

ARKADAŞLAR BUDA ÇINARIN ARKA TARAFINDAN BULDUĞUM İLK PARAM.ACEMİLİKTEN PARANIN HIŞIRINI ÇIKARMIŞIM  BIÇAKLA ZIMPARAYLA ESKİ HALINE GETİRMEYE ÇALIŞTIM BU BİR HATAYDI PARANIN DEĞERİ Nİ KAYBETTİM.TABİ O ZAMANLAR NACİ BABANIN SİTESİYLE HENÜZ TANIŞMAMIŞTIM.BENİM DEDEKTÖRÜM ÇALINDI NASIL OLDU BİLMİYORUM AMA YOK OLDU ŞİMDİ İÇİMDE SANKİ BÜYÜK Bİ BOŞLUK OLUŞTU ŞU BORÇLARIMI BİTİRİP HEMEN Bİ TANE ALICAM İNŞAALLAH BEN PARANIN PEŞİNDE DEĞİLİM AMA BULURSAMDA FENA OLMAZ HANİ.İŞ ÇOK ZEVKLİ O MAKINANIN Bİ ŞEYE ÖTTÜĞÜNÜ DUYMAK ÇOK HEYECANLI İNŞ.KISA SÜRE SONRA SİZLERE TEKRAR KATILACAĞIM BELKİ BİRKAÇINIZLA Bİİ YERDE RTASTGELİRİZ SİZLERE İYİ FORUMLAR

Altındağ, İzmir ili Bornova İlçesi'ne bağlı, yerleşimin yoğun olduğu bir semttir. Işıkkent semtindeki İzmir Otobüs Şehir Terminali (İZOTAŞ) semt merkezinden sadece birkaç dakika uzaklıktadır.

• Birlik Mahallesi
  
• Çamkule Mahallesi
  
• Koşukavak Mahallesi
  
• Merkez Mahallesi
  
• Serintepe Mahallesi
  
• Yeşilova Mahallesi
  
• Zafer Mahallesi
  

Altındağ, İzmir ili Bornova İlçesi'ne bağlı, yerleşimin yoğun olduğu bir semttir. Işıkkent semtindeki İzmir Otobüs Şehir Terminali semt merkezinden sadece birkaç dakika uzaklıktadır. Birlik Mahallesi Çamkule Mahallesi Koşukavak Mahallesi Vikipedi

zmir icinde, tepeleri yasal gecekondularla dolu olan semte verilmis isim. yeni otogar sayesinde yogunlugu artmis fakat bu yogunlugu guzellige cevirecek bir belediyeden yoksun olmasi nedeniyle yine oldugu gibi kalmistir. 2003 yilinda hic bitmeyen kaldirim tasi degisimleri ile yolu iyice darlasmis, az bucuk belediye gelirinin de tumu ucup gitmis acinasi yer.
https://eksisozluk.com/altindag--235741

İzmir'de Eski Rum Köyü; Kokluca/Altındağ

Kokluca, bu günün Altındağ semti. 90 yıl önce İzmirin yanıbaşında bulunan bir rum köyü idi. Pınarbaşı gibi İzmire doğudan gelen yolun üzerinde bulunan bu köy o zamanlar İzmire (Konak) 1 saatlik mesafe uzaklıkta bulunuyordu.

Bozdağların batıdaki son uzantısının üzerinde yer alan Kokluca köyünün evleri sık değil aralıklı olarak inşa edilmiş ve meyve bahçeleri, zeytinlikler içinde bulunuyordu. Köyün tüm halkı rum idi ve yaklaşım 100 aileden (Daha sonra başka bir kaynak da 3000 kişi olarak bahsedilmiştir) oluşuyordu. O zamanlar (19.yy) bu köyde su sıkıntısı yaşanmasına rağmen köy sakinleri rahatça köye su getirebilecekleri bir bütçeye büyük bir çan kulesi yapmayı yeğlemişlerdi. Meryem Ana adına yapılan kilise günümüze ulaşmasa da o zaman ki gezginler tarafından güzel bir kilise olarak adlandırılmıştır.Burası hakkında dönemin romantik Yunan/Rum yazarları tarafından binlerce yıllık Yunan geleneklerini kaybetmemiş hatta ionların torunları olarak bahsedilse de daha önceleri burada Hollandalı seyyah tarafından görülen cami harabesi köyün aslında ilk sakinlerinin Türkler olduğu zamanla Rumlaştığı konusunda bize fikir vermektedir.

Efelerce durdurulana kadar Müslüman ahaliye korku saçan Koklucalı Vasil gibi dönemin azılı haydutlarını ve çetelerini de çıkarmış olan Koklucalı Rumlar dönemin kaynaklarında Türk düşmanı, eşkiyalığı seven ve aşırı Yunan milliyetçisi olarak tanımlanmaktadır. Bunun göstergesi olarak, Yunan İşgal döneminde bir çok Koklucalı Rum genci Yunan ordusuna gönüllü katılmıştır.1922’de burada bulunan köylüler milis olarak Türk ordusuna karşı koymaya çalışmışlarsa da köy halkı 9 Eylül 1922’de burası Yunan Ordusunun artıklarından temizlenmiştir. Köy halkıda Yunanistan’a yerleşmiş ve NEA KOKLUJA (Yeni Kokluca) isminde bir kasaba kurmuşlardır.




19. yy da köy de 1 erkek, 1 kız rum okulu bulunmakta idi. Bu okullardan birisi özgün yapısını kaybetse de ALTINDAĞ İLKÖĞRETİM OKULU olarak eğitime devam etmektedir. Yörede bir zamanlar bulunan mağaralardan dolayı yöreye OPEON adı da verilmişse de bu gün söz konusu mağaraların nerede olduğu belli değildir.

1922’de tahrip olan, yanan köy bir süre askeri birliklere ev sahipliği yapmış, mübadelede giden Rumların yerine köye Yunanistan sonraları ise Bulgaristandan, Yugoslavyadan gelen göçmenler yerleşmiş olup hala Balkan kökenli vatandaşlarımızın yoğun olduğu bir semttir. 1950’lerde Marshall yardımlarıyla İzmir artık bağları bahçeleriyle ünlü tarım kimliğinden sanayi kimliğine geçerken, Bornova’ya bağlı Altındağ’ın kısmetine de bu fabrikalarda işgücünü satacak işçilerin yerleşim bölgesi olmak düşmüş. Önceleri tarlaların bir kısmı, tüccar sanayicilere fabrika yeri için satılmış, sonra kalan yeşil arazilerin üzerine beton dökülüp, buralarda çalışacak işçilere kiraya verilecek çok katlı evler yapılmış.

Bu aşamada ise eski rum evleri bir bir kaybolmuş, kiliseden eser kalmamış, yoğun ve çarpık konutlaşmadan dolayı yeşil alanı sadece mezarlık alanları olan bir yerleşme haline gelmiştir Kokluca.

Kokluca ismi bugün daha çok Kokluca Mezarlığından dolayı bilinmektedir. 1920’lerden sonra oluşturulan genç cumhuriyet dönemi mezarlığı şu an cumhuriyet tarihinin bir çok ünlü İzmirlisini de bağrına basmıştır.

Kokluca aynı zaman da pek bilinmeyen küçük bir Ortodoks mezarlığına ev sahipliği yapmaktadır. 1922’den sonra İzmirde kalan çok az sayıdaki Ortodoks rum için kurulan bu mezarlık da sadece 48 adet mezar bulunmaktadır. Adamopoulos, Amira, Anggelidiou, Anakaroni, Aslani, Basta, Berovitch, Bon, Bragioti, Consolo, Dimitriou, Filidis, Filippovich, Fornetti, Galdies, Gkouvisi, Ioanniais, Ioannidis, Kakye, Kalças, Karpathakis, Kladis, Koen, Leodi, Mamounasi, Menoudakos, Natovits, Pantelaki, Petridis, Pyrgousi, Raduman, Samoglou, Spyrou, Stavridiou, Stavridis, Triandafilidis, Vari, Xalikiopoulos, Xatzoudis, Yorgalo, Zaxariadis soyadlı rum vatandaşlara ait bu mezarlığın içinde ayrıca küçük bir şapel (kilsecik) bulunmaktadır.

Kokluca ismine gelince, Kokluca’nın arkasında Kandere’de Rumların baruthanesi varmış, dereye karışan atıklar mıdır, kimyasal mıdır neyse, kötü kokusu ve rengi nedeniyle “Koğuluça ” yani Kokuluçay dermiş yöre halkı. Koğulça köyünün adı, Kokluca’ya değişmiş zaman içersinde. 1926′da ise Kokluca değiştirilerek Altındağ olarak resmi kayıtlarla işleniyor. Şimdi köyün eski adı” Kokluca” mezarlıkta yaşıyor!

http://izmirturu.blogspot.com.tr/

http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=3234&start=980

Çamdibi İş Merkezi'nin bulunduğu yerden çekilmiş bir görüntüdür. Otobüsün sağ tarafındaki arazi askeri birliğe aittir. Konak istikametine doğru, askeri birlik bittikten sonra Halkapınar Su Fabrikası başlar. Murat otomobilin seyrettiği cadde Fatih Caddesidir. Otobüsün durduğu yerden de Gaziler Caddesi başlıyor. Gaziler Caddesi'nin üzerinde, dağın eteklerinde görünen evler Koçular Mahallesi'dir. 1950'li yıllarda Makedonya'nın Koçular kasabasından gelen göçmenler bu mahalleyi kurmuş, mahallenin adına da kendi kasabalarının adını vermişlerdir.
Bir rivayete göre, İzmir'deki asıl Melez Çayı, Halkapınar Çayıdır. Çünkü söylenceye göre denizden Melez Çayının kaynağına kadar kayıkla gidilebilirmiş ve bu çayın su sıcaklığı yaz kış 24 derece imiş. Bu tariflere sadece Halkapınar çayı uyuyor. O zaman Homeros, İlyada ve Odysseia'yı şu dağın eteklerindeki bir mağarada yazmış olabilir.

Kokluca, bu günün Altındağ semti. 90 yıl önce İzmirin yanıbaşında bulunan bir rum köyü idi. Pınarbaşı gibi İzmire doğudan gelen yolun üzerinde bulunan bu köy o zamanlar İzmire (Konak) 1 saatlik mesafe uzaklıkta bulunuyordu.
Bozdağların batıdaki son uzantısının üzerinde yer alan Kokluca köyünün evleri sık değil aralıklı olarak inşa edilmiş ve meyve bahçeleri, zeytinlikler içinde bulunuyordu. Köyün tüm halkı rum idi ve yaklaşım 100 aileden (Daha sonra başka bir kaynak da 3000 kişi olarak bahsedilmiştir) oluşuyordu. O zamanlar (19.yy) bu köyde su sıkıntısı yaşanmasına rağmen köy sakinleri rahatça köye su getirebilecekleri bir bütçeye büyük bir çan kulesi yapmayı yeğlemişlerdi. Meryem Ana adına yapılan kilise günümüze ulaşmasa da o zaman ki gezginler tarafından güzel bir kilise olarak adlandırılmıştır.
Burası hakkında dönemin romantik Yunan/Rum yazarları tarafından binlerce yıllık Yunan geleneklerini kaybetmemiş hatta ionların torunları olarak bahsedilse de daha önceleri burada Hollandalı seyyah tarafından görülen cami harabesi köyün aslında ilk sakinlerinin Türkler olduğu zamanla Rumlaştığı konusunda bize fikir vermektedir.
Efelerce durdurulana kadar Müslüman ahaliye korku saçan Koklucalı Vasil gibi dönemin azılı haydutlarını ve çetelerini de çıkarmış olan Koklucalı Rumlar dönemin kaynaklarında Türk düşmanı, eşkiyalığı seven ve aşırı Yunan milliyetçisi olarak tanımlanmaktadır. Bunun göstergesi olarak, Yunan İşgal döneminde bir çok Koklucalı Rum genci Yunan ordusuna gönüllü katılmıştır.
1922’de burada bulunan köylüler milis olarak Türk ordusuna karşı koymaya çalışmışlarsa da köy halkı 9 Eylül 1922’de burası Yunan Ordusunun artıklarından temizlenmiştir. Köy halkıda Yunanistan’a yerleşmiş ve NEA KOKLUJA (Yeni Kokluca) isminde bir kasaba kurmuşlardır.
19. yy da köy de 1 erkek, 1 kız rum okulu bulunmakta idi. Bu okullardan birisi özgün yapısını kaybetse de ALTINDAĞ İLKÖĞRETİM OKULU olarak eğitime devam etmektedir. Yörede bir zamanlar bulunan mağaralardan dolayı yöreye OPEON adı da verilmişse de bu gün söz konusu mağaraların nerede olduğu belli değildir.
1922’de tahrip olan, yanan köy bir süre askeri birliklere ev sahipliği yapmış, mübadelede giden Rumların yerine köye Yunanistan sonraları ise Bulgaristandan, Yugoslavyadan gelen göçmenler yerleşmiş olup hala Balkan kökenli vatandaşlarımızın yoğun olduğu bir semttir. 1950’lerde Marshall yardımlarıyla İzmir artık bağları bahçeleriyle ünlü tarım kimliğinden sanayi kimliğine geçerken, Bornova’ya bağlı Altındağ’ın kısmetine de bu fabrikalarda işgücünü satacak işçilerin yerleşim bölgesi olmak düşmüş. Önceleri tarlaların bir kısmı, tüccar sanayicilere fabrika yeri için satılmış, sonra kalan yeşil arazilerin üzerine beton dökülüp, buralarda çalışacak işçilere kiraya verilecek çok katlı evler yapılmış.
Bu aşamada ise eski rum evleri bir bir kaybolmuş, kiliseden eser kalmamış, yoğun ve çarpık konutlaşmadan dolayı yeşil alanı sadece mezarlık alanları olan bir yerleşme haline gelmiştir Kokluca.
Kokluca ismi bugün daha çok Kokluca Mezarlığından dolayı bilinmektedir. 1920’lerden sonra oluşturulan genç cumhuriyet dönemi mezarlığı şu an cumhuriyet tarihinin bir çok ünlü İzmirlisini de bağrına basmıştır.
Kokluca aynı zaman da pek bilinmeyen küçük bir Ortodoks mezarlığına ev sahipliği yapmaktadır. 1922’den sonra İzmirde kalan çok az sayıdaki Ortodoks rum için kurulan bu mezarlık da sadece 48 adet mezar bulunmaktadır. Adamopoulos, Amira, Anggelidiou, Anakaroni, Aslani, Basta, Berovitch, Bon, Bragioti, Consolo, Dimitriou, Filidis, Filippovich, Fornetti, Galdies, Gkouvisi, Ioanniais, Ioannidis, Kakye, Kalças, Karpathakis, Kladis, Koen, Leodi, Mamounasi, Menoudakos, Natovits, Pantelaki, Petridis, Pyrgousi, Raduman, Samoglou, Spyrou, Stavridiou, Stavridis, Triandafilidis, Vari, Xalikiopoulos, Xatzoudis, Yorgalo, Zaxariadis soyadlı rum vatandaşlara ait bu mezarlığın içinde ayrıca küçük bir şapel (kilsecik) bulunmaktadır.
Kokluca ismine gelince, Kokluca’nın arkasında Kandere’de Rumların baruthanesi varmış, dereye karışan atıklar mıdır, kimyasal mıdır neyse, kötü kokusu ve rengi nedeniyle “Koğuluça ” yani Kokuluçay dermiş yöre halkı. Koğulça köyünün adı, Kokluca’ya değişmiş zaman içersinde. 1926′da ise Kokluca değiştirilerek Altındağ olarak resmi kayıtlarla işleniyor. Şimdi köyün eski adı” Kokluca” mezarlıkta yaşıyor!


Gönderen Evren ÜNLÜ

http://evrensmyrna.blogspot.com.tr/2011/09/koklucaaltindag.html

Kokluca Köyü ve Kilisesi





Bornova Altındağ





Kokluca Panagia (Meryem Ana) Kilisesi :
Kokluca/Altındağ, 1922 yılı öncesi 100 aileden (Daha sonra başka bir kaynak da 3000 kişi olarak bahsedilmiştir) oluşan bir Rum köyü idi. O zamanlar (19.yy) bu köyde su sıkıntısı yaşanmasına rağmen köy sakinleri rahatça köye su getirebilecekleri bir bütçeye büyük bir çan kulesi yapmayı yeğlemişlerdir. Meryem Ana adına yapılan kilise günümüze ulaşmasa da o zaman ki gezginler tarafından güzel bir kilise olarak adlandırılmıştır.