KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Anne-baba hakkı

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6736
Rep Gücü : 10015190
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

Anne-baba hakkı Empty
MesajKonu: Anne-baba hakkı   Anne-baba hakkı Icon_minitimeCuma Ekim 09, 2009 4:47 am

Anne-baba hakkı


Anne-baba, insanın en başta hürmet etmesi gereken iki kudsî varlıktır. Bu sebeple belki birkaç hafta sürecek bir yazı serisiyle daha çok muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin sohbetlerinden de azami istifade ederek Kur'an ve sünnet perspektifinden anne-baba hakkını ele almak arzusundayız.
Maalesef, pek çok değer ölçüsünün unutulduğu, ailevî ve içtimaî esasların yerle bir olduğu zamanımızda, anne-baba hakkı da bu umumî yozlaşmadan nasibini aldı. Ne yapsak haklarını ödeyemeyeceğimiz anne ve babalarımız bugünün şımarık nesilleri tarafından sadece birer yük gibi kabul edilir oldu.

Aslında yük olan anne-baba değil, çocuklardı. Zira anne karnında daha küçük birer canlı halinde var olmaya başladıkları günden itibaren, hep anne-babanın omuzlarında dolaşan ve onların kucaklarında gelişip büyüyen onlardı. Fakat anne-baba derin şefkatlerinden dolayı, yavrularını yük değil mukaddes birer emanet olarak görüyorlardı. İşte bu yüzden onların hayat boyu devam eden fedakârlıkları karşısında çocukların da onlara sevgi ve hürmetle muamele etmeleri hem bir insanlık borcu hem de bir vazifedir.

Her insan, kendi ebeveyninin kadrini bilmeli ve onları Hakk'ın rahmetine ulaşmaya vesile saymalıdır. Ne yazık ki, günümüzde sadece Allah'a karşı saygısız olanlar arasında değil, O'nu sevdiğini iddia edenlerin içinde bile, anne ve babalarının varlıklarını istiskal eden, yaşamalarına karşı bıkkınlık gösteren ve sürekli saygısızlıkta bulunan insan bozması canavarlar türedi.

Mahzun Kırmızıgül'ün "Beyaz Melek" filmini defalarca seyrettim. Her seferinde toplumun içine sürüklendiği mahrumiyeti gördükçe içim sızladı. Anne-baba sevgisinden mahrum bir kalp, mahrumiyetlerin en acısını yaşıyordur aslında. Ve herkesin mutlaka izlemesi gereken o filmde anlatıldığı gibi, artık anne-babalar yalnızlığa ve kimsesizliğe mahkûm yaşıyorlar; biraz yaşlanıp elden ayaktan düşünce kendilerini düşkünler evinde buluyorlar. Önceleri "darülaceze" denilen, şimdilerde biraz kibarlaştırılarak "huzurevi" adı verilen bu hicran yurtlarıyla teselli olmaya, senede bir gün kendilerine uzatılacak çiçeklerle avunmaya çalışıyorlar.

Oysa, insan çocuklarını bağrına basamadığı, torunlarını kucağına alamadığı, ne ihtimamla büyüttüğü ciğerparelerini sevemediği ve onlara bakıp bakıp "Yavrularım!.." diyemediği bir yerde nasıl huzurlu olur ki!.. Kendisine sevgi ve hürmetle nazar eden yakınlarının bulunmadığı, onun için bir tencerenin kaynamadığı ve çoğu zaman arayıp soranının olmadığı bir yerde mutluluğu nasıl bulur ki!..

Biz kendi kafamızda mevhum bir huzur tasarlamışız; oraya "huzurevi" demekle onun sakinlerinin de gerçekten huzurlu olacaklarını sanmışız. Allah'tan ki bu müesseselerin hepsi Mahzun'un filmindeki gibi değil. Oralarda bazı samimi gönüller var da yaşlılarımızı bütün bütün sokağa terk etmiyoruz; kendileri gibi muhtaç kimselerin arasına bıraksak bile hiç olmazsa bir rahat yatak, bir sıcak çorba imkânı sağlıyoruz. Akabinde, onların da orada var olduğunu zannettiğimiz huzuru duymaları için zorlayıp duruyoruz. "Daha ne olsun, ne güzel yiyip içip yatıyorlar; rahatları yerinde!" der gibi küstahça bir tavır takınıyoruz.

Hâlbuki insan hayvanlar gibi yiyip içen, sonra da yan gelip yatan ve bu şekilde saadete eren bir mahlûk değildir. O, her zaman çevresine alâka duyar. Tabiata açık bir fıtratı vardır. Evlat ve torunlarıyla, hatta torunlarının torunlarıyla münasebet içinde olmayı ister ve ancak tabiatından kaynaklanan bu alâka ve münasebetlerin gereği yerine getirildiği zaman huzur bulur. Şimdilerde bir tüketim mevsimi halini alan anneler veya babalar gününde "dostlar alış-verişte görsün" kabilinden sözde arayıp sormalar ve sun'î tavırlar mutlu etmez insanı. Senede bir eline tutuşturulan bir demet çiçek sadece onun gönlündeki hasret ateşini alevlendirmeye yarar ve hicranını dindirmez. O, alâkaya, sevgiye ve içten bir tebessüme muhtaçtır; onun manevi ihtiyaçlarını yalnızca yeme, içme ve sıcak döşekte uyuma karşılamaz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
Limoni
Co-Admin
Limoni


Mesaj Sayısı : 6150
Rep Gücü : 14991
Rep Puanı : 44
Kayıt tarihi : 27/05/09

Anne-baba hakkı Empty
MesajKonu: Geri: Anne-baba hakkı   Anne-baba hakkı Icon_minitimeCuma Ekim 16, 2020 6:32 am

https://kutluforum.yetkinforum.com/t14768-anne-babann-hakk-men-dakka-dukka-eden-bulur#23301

MEN DAKKA DUKKA- Eden Bulur




Anne, babasına "Madem bizi yaptınız, okutmaya, bakmaya vs mecbursunuz" diyen bazı gençler duyuyorum.




Anne-babanın hakları ve görevleri vardır, evlatların da hakları ve görevleri vardır...




Kişinin gücünün yetmediği şeyden Allah sorumlu tutmuyor, kul hiç sorumlu tutamaz. Bakara 286




Bunu söyleyen genç,

1-Bunu cahillikten , cüretkarlıktan , haddini bilmemekten söylüyor

2-Çevresinden böyle etkilendiği için söylüyor

3-Bencillik, kolaycılıktan, egoistlikten söylüyor

4-Görgüsüzlükten , empati eksikliğinden söylüyor




Hak iddia etmek için, önce hak sahibi olmak gerekir.Sadece 9 ay karnıında taşıma ve çekilen sıkıntılar, doğum , sonrası ve gece gündüz üstüne titreyen, bakan, uykusuz kalan, yorulan bir annenin ve sonra babanın hakkını dünyada karşılayacak bir emek, para , karşılık yoktur.

Tek karşılığı onların hoşnudluğu, saygı ve yaşlandıklarında bakımı, ilgi, sevgi saygıdır




Kıyamet alameti olarak hadislerde geçen,

"Cariye yani köle kadın efendisini doğuracak." (Buharî, Tefsir 31,2).

Kadının doğurduğu çocuk, kendisine köle muamelesi yapacak; bir evlâd, kendi annesine karşı efendilik taslıyacak, onu hor ve hakîr tutacaktır.

Yani anne babaların birer hizmetçi, stres topu , yolunacak kaz gibi görüleceği günleri Peygamberimiz 14 asır önce haber vermiş.




Allaha saygıdan sonra en büyük kul hakkı, anaya babaya olandır.

Bunu ihmal edenlerin ne dünyada, ne ahirette işleri yolunda gitmez.




Tecrübe, izlenim ve duyumlarımla söyleyeyim, anne-babasıa haksızlık-eziyet eden, üzen er geç karşılığını görür, işleri ters gider.

Onların hayır duasını alanların işleri yolunda gider, ömrü , işleri bereketlenir.

Asıl ceza ve mükafat yeri ahirettir, ancak Allah öneminden dolayı 2 şeyin karşılığını dünyada gösterir

1-Ana baba hakkı

2-Zulüm




Alexi Carel böyle sırf çıkarıyla, ben eksenli yaşayan sorumsuz , yok etmekten, yıkmaktan, bozmaktan zevk alan nesilleri kuduz köpeğe benzetiyor.




Annen baban senin rakibin değil, para bankası değil, hizmetçin değil... vs




Kainatta en büyük 2 hak ve hukuk vardır 1- Allahın hakkı hukuku 2-Anne baba hakkı hukuku..diğerleri sonra gelir

Anne baba dinsiz, ateist yada başka inançtan olsa bile saygısızlık yapamazsın..İsrâ Suresi - 23-24

Uygunsuz istekleri , hataları varsa onları da güzellikle savarak doğruyu yapacaksın. Özellikle günah ve yanlışı yapmanı istediğinde Lokmansüresi 15




İnsaflı, vicdanlı, karakterli, olgun, hakkaniyetli İNSAN, hassaten müslüman ana-baba hakkına riayet eder, onların yanlışlarında idare eder.

Ana-babaya hürmet de giderse, bizi biz yapan neyimiz kalır geriye...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Anne-baba hakkı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Domatesçi Milyarder..Anne baba Hakkı-Duası
» Anne Baba Okulu
» Anne Baba Çeşitleri
» Küçük İtfaiyeci..kardeş anne baba arkadaşın önemi
» Anne-babanın hakkı MEN DAKKA DUKKA- Eden Bulur

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: Din Kültürü Dersi-Eğitim Öğretim :: Güzel Ahlakla İlgili Konular-Adab-ı Muaşeret-
Buraya geçin: