Domatesçi Milyarder..Anne baba Hakkı-Duası
80'li yıllar asistanlık yıllarımdı ve bana göre en aktif dönemimdi.
..........
O günlerde civa gibi bir genç tanıdık. (Bu gencin gerçek ismini vermek istemiyorum. İsterseniz ona Osman diyelim.)
Osman, işe bir tezgahtar olarak başlamıştı. İnanılmaz derecede çalışkan
bir insandı. Yaşlı babası, ona her an destek veriyor ve aşırı bir şefkat
gösteriyordu. Kısa bir süre içinde, kendi işyerini açtı. Hatırladığım
kadarıyla, iç giyim ve gecelik satıyordu. Dükkanı arı kovanı gibiydi.
Birkaç ay sorma, ara sokaklardan çıkıp Adapazarı'nın en işlek caddesine
geçti. Aynı ilgiyi görünce, bir dükkan daha açtı. Hemen arkasından, bir
tane daha...
Osman artık gerçek bir milyarderdi.
Aradan geçen yıllar içinde, babasıyla kavga edip darıldığını ve onu
gücendirdikten sonra, yüzüne bile bakmadığını duyduk. Kendisine
defalarca giderek, yaptığı işin yanlış olduğunu ve babasının rızasını
mutlaka alması gerektiğini tekrarladık. Ama Osman, artık büyük adamdı ve
hiç kimseye tenezzül etmiyordu.
Onu ikna etmek mümkün olmadı.
Yaşlı adam, kavgadan sonra hastalandı.
Ve bütün ısrarlara rağmen gururunu kıramayan ve kendisini ziyaret etmeye yanaşmayan oğlunun ismini sayıklayarak vefat etti.
Osman'ı birkaç yıl sonra pazarda gördüm.
Rabbim şahittir ki, küçük bir tezgah açmış domates satıyordu.
Cüneyt Suavi