kızların evlenme yaşı Küçüklerin zorla evlendirilmesi caiz mi? Kız çocukları dokuz yaşında evlenebilir mi? Kızların kaç yaşında evlenmeleri uygundur? Hz. Aişe kaç yaşında evlenmiştir?
2 posters
Yazar
Mesaj
huzeyfe Süper Moderatör
Mesaj Sayısı : 7719 Rep Gücü : 18108 Rep Puanı : 23 Kayıt tarihi : 27/03/09
Konu: kızların evlenme yaşı Küçüklerin zorla evlendirilmesi caiz mi? Kız çocukları dokuz yaşında evlenebilir mi? Kızların kaç yaşında evlenmeleri uygundur? Hz. Aişe kaç yaşında evlenmiştir? Perş. Ocak 04, 2018 3:36 pm
Diyanet'e sorulan soruya cevap: Kur'an'da evlilik şartı Nisa 6. ayette açıklanır; buluğ (bedensel ergenlik) ve rüşd (zihinsel ergenlik).. Evlilik yaşı için 9, 12 diye sayı verilmez. Muhammed Peygamber evlendiğinde Aişe 9 değil; 19-21 yaşında idi. 09:53 - 02 Oca 2018
nisa demiş ancak orda yetimlerden bahisle RÜŞDE ERİNCE DİYOR
Yetimleri deneyin. Evlenme çağına (buluğa) erdiklerinde,eğer reşid olduklarını görürseniz, mallarını kendilerine verin. Büyüyecekler (ve mallarını geri alacaklar) diye israf ederek ve aceleye getirerek mallarını yemeyin. (Velilerden) kim zengin ise (yetim malından yemeğe) tenezzül etmesin. Kim de fakir ise, aklın ve dinin gereklerine uygun bir biçimde (hizmetinin karşılığı kadar) yesin. Mallarını kendilerine geri verdiğiniz zaman da yanlarında şahit bulundurun. Hesap görücü olarak Allah yeter.
İhsan Eliaçık der ki; Diyanet'e sorulan soruya cevap: Kur'an'da evlilik şartı Nisa 6. ayette açıklanır; buluğ (bedensel ergenlik) ve rüşd (zihinsel ergenlik).. Evlilik yaşı için 9, 12 diye sayı verilmez. Muhammed Peygamber evlendiğinde Aişe 9 değil; 19-21 yaşında idi.
Kızların kaç yaşında evlenmeleri uygundur? Hz. Aişe kaç yaşında evlenmiştir?
Paylaş Facebook'ta Paylaş [url=http://twitter.com/intent/tweet/?text=K%C4%B1zlar%C4%B1n ka%C3%A7 ya%C5%9F%C4%B1nda evlenmeleri uygundur? Hz. Ai%C5%9Fe ka%C3%A7 ya%C5%9F%C4%B1nda]Twitter'da Paylaş[/url] Google+'ta Paylaş [url=http://www.linkedin.com/shareArticle?mini=true&url=https://sorularlaislamiyet.com/kizlarin-kac-yasinda-evlenmeleri-uygundur-hz-aise-kac-yasinda-evlenmistir-0&title=K%C4%B1zlar%C4%B1n ka%C3%A7 ya%C5%9F%C4%B1nda evlenmeleri uygundur? Hz. Ai%C5%9Fe ka%C3%A7 ya%C5%9F%C4%B1nda evlenmi%C5%9Ftir?]Linkedin'dePaylaş[/url] [url=http://pinterest.com/pin/create/button/?url=https://sorularlaislamiyet.com/kizlarin-kac-yasinda-evlenmeleri-uygundur-hz-aise-kac-yasinda-evlenmistir-0&media=https://sorularlaislamiyet.com/misc/logo.png&description=K%C4%B1zlar%C4%B1n ka%C3%A7 ya%C5%9F%C4%B1nda evlenmeleri uygundur? Hz. Ai%C5%9Fe ka%C3%A7 ya%C5%9F%C4%B1nda evlenmi%C5%9Ftir?]Pinterest'te Paylaş[/url] Sorularlaislami... tarafından Pt, 27/04/2009 - 00:00 tarihinde gönderildi Cevap Değerli kardeşimiz, Dört mezhep imamlarının da içinde bulunduğu alimlerin büyük çoğunluğuna göre, erginlik çağına girmemiş bir kız çocuğun uygun bir kimseyle evlendirilmesi caizdir. Dayandıkları deliller ise şöyledir: a. “Kadınlarınızdan âdetten kesilenlerin iddetinde tereddüt ederseniz, onların iddet süreleri üç aydır. Henüz âdet görmeyenlerin de süreleri böyledir.”(Talak, 65/4) mealindeki ayette yer alan “Henüz âdet görmeyenlerin de süreleri böyledir.” ifadesi, âdet görmemiş kız çocuklarının da evlendirilebileceğini göstermektedir. b. “İçinizden evli olmayanları evlendiriniz.”(Nur, 24/32) mealindeki ayette herhangi bir yaş sınırı konulmamıştır. Bu da erginlik çağından önce de evlenmenin mümkün olduğunu göstermektedir. c. Hz. Aişe anlatıyor: “Ben altı -bir rivayette yedi- yaşında iken, Hz. Peygamber (a.s.m) benimle evlendi, dokuz yaşında da benimle birlikte oldu” Hadisi, Buharî, Müslim, Ahmed b. Hanbel rivayet etmiştir.(bk. Neylu’l-Evtar, 6/120). d. İçinde Hz. Ali’nin de bulunduğu sahabeden bazı kimselerin küçük yaşta sayılan kız çocuklarını evlendirdikleri bilinmektedir. e. Bazen küçük yaştaki kızı evlendirmek bir maslahata binaen olabilir. Baba, uygun talibi kaçırdığı takdirde, bir daha öyle bir kimseyi bulmayabilir endişesiyle kızını evlendirebilir. Maslahat ise, şer’î bir delildir.(bk. V. Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 7/179-180). Ek Bilgiler: - İslam alimlerinin kabul ettiği görüşe göre, erginlik çağının tespiti, kadınlar için âdet görmek, erkekler için de ihtilamdır. Kadın için âdetin başlangıcı dokuz yaş (erkekler için on iki yaş) civarıdır. Bu duruma girmiş kadın ve erkekler, ergin ve mükellef kabul edilir. Bu haller görülmediği takdirde, erginlik çağı on beş yaş olarak kabul edilir.(bk. Reddu’l-muhtar, 1/306-307; Cezerî, el-Fıkhu ala’l-mezahibi’l-arbaa, 1/123-127; Zuhaylî, a.g.e, 1/456). - Yaş itibariyle erginlik çağını kadınlar için on yedi, erkekler için on sekiz-on dokuz yaşları kabul eden alimler de vardır.(bk. Mebsut, 7/260-şamile). - Sıcak bölgelerde erginlik çağı ve evlenme yaşı, diğer bölgelere göre daha önceden başlar. - Alimlerin büyük çoğunluğuna göre, âdet görmenin ilk sınırı dokuz yaştır. Âdet görmek, artık ceninin / çocuğun barınabileceği bir ortamın hazırlandığı anlamına gelir. Bu tekvinî / biyolojik hazırlık, aynı zamanda âdet gören kadının evlenmeye müsait olduğunu gösteren ontolojik bir belgedir. - Bütün bu bilgilerin ışığında denilebilir ki, Hz. Aişe’nin dokuz yaşında evlenmesi, iki şekilde değerlendirilir: Birincisi, Araplar, kız çocukları adet gördükten sonraki yaşları ile bilinirdi. (bkz. Musa Carullah, Hatun, 81, Kitabiyat Yay. Trc. Mehmey Görmez) Buna göre rivayetlerde geçen bilgileri buna göre değerlendirmek gerekir. Ayrıca Hz. Aişe’nin on yedi-on sekiz yaşlarındayken evlendiğini gösteren bilgiler de vardır. İkincisi, eğer bu bilgileri doğumdan itibaren düşünecek olursak, o zamanın âdetlerine uygun olduğu gibi, ontolojik ilahî yasa bakımından da son derece etiktir. Ayrıca, o dönemin şartları ve kültürel koşulları içinde ahlaki ve normal olarak kabul edilen ve son derece doğal olarak algılanan ‘kız çocuklarının küçük yaşta evlenebilmesi’ gibi bir olgunun; bugünün modern dünyasının, rasyonel aklın hükmettiği kültürel değerlerin oluşturduğu bir dünyada anormal olarak kabul edilmesi ve eleştirilmesi, dini ölçüler bir yana bırakılacak olursa bile, hakkaniyetli bir tarihçinin, sosyoloğun yahut antropoloğun makul bulmayacağı bir durumdur. Modern çağın çocuklarının, insan fıtratındaki doğal normallik ölçütlerini; kendi yaşadıkları sosyal çevrenin ve kültürel zihniyetin asimilasyonu içerisinde, onun normlarına uygun olarak; doğal yahut anormal kabul etmesi şuna benzemektedir: Örneğin dünya toplumlarının bir çoğunda, eş seçiminin erkek tarafından yapılması ve evlilik teklifinin de erkek tarafından yapılması fıtri ve doğal kabul edilmekte, tersi bir durum anormal olarak görülmektedir. Öte yandan, antropologların tespit ettiği pek çok kabile kültüründe ise, kadın eş seçimini yapmakta ve evlilik teklifinde bulunmakta, erkek daha pasif bir rol oynamaktadır. Oysaki bu iki durum göstermektedir ki, insan fıtratında her iki duruma da yer vardır. Demek ki, çoğu zaman ahlaki değer yargısı olarak görülen şeyler, alışkanlıkların oluşturduğu bir bakış açının ürünüdür, sağlıklı bir zihniyetin değil. Bu durumda; Arap yarımadasında kız çocuklarının erken evlenmesinin yadırganmaması, her kültür ve topluluğun kendi normlarına uygun olarak uygulayabileceği bir cevaz dairesini göstermektedir. Bu nedenle, bu ilahi izinden, bu normların yaygın olmadığı ve kültürel değerlerin oluşmadığı yerlerde, kız çocuklarını erken evlendirmenin uygun ve makbul olduğu yargısını çıkarmak yanlış olabileceği gibi; kültürel olarak buna zemini müsait bit toplumda, kız çocuğunun travma yaşamayacağı ve son derece doğal algılayacağı koşullar içinde evlenmesinin yanlış olacağı fikrini çıkarmak da sağlıksız bir düşüncenin ürünüdür. Nitekim, Türkiye coğrafyasında bir iki nesil öncesinde birçok insanın ninesinin on dört-on beş yaşlarında evlendirilmiş olması ve bu durumun son derece doğal kabul edilmesine karşın, şimdi değişen normlar nedeniyle bu durum son derece çirkin bir zulüm olarak görülmektedir. Sonuç olarak; ilahi hükümlerin her zamanı her toplumu, her türlü değişen normları ve kültürel değerleri göz önüne alarak, helal haram dairesinin bu geniş çizgi içerisinde verildiğini; ancak uygulamada toplumların kendi ahlaki yapıları içinde, o geniş daireden kendi normlarına en yakın hükümleri uygulamalarının doğru olacağını söylemek mümkündür. - “Dininizin üçte birini Aişe’den alırsınız.”(Mebsut, 5/493) manasına gelen hadis-i şerifin işaret ettiği gibi, İslam dininin üçte birini ümmete öğretecek bir öğretmenin uzun bir süre Hz. Peygamber (a.s.m)’e öğrencilik yapması, arkadaşlık etmesi gerekir. Dokuz yaşında evlendiğiyle ilgili rivayeti esas alırsak, eğer Hz. Aişe on sekiz yaşına kadar evlenmemiş olsaydı, Hz. Peygamber (a.s.m) ile evlenmesi asla mümkün olmayacaktı. Çünkü, kendisi on sekiz yaşındayken Hz. Peygamber (a.s.m) vefat etmiştir. Daha geniş bilgi için tıklayınız: Hz. Aişe Peygamberimizle kaç yaşında evlendi? Kız çocukları dokuz yaşında evlenebilir mi?
Paylaş Facebook'ta Paylaş [url=http://twitter.com/intent/tweet/?text=K%C4%B1z %C3%A7ocuklar%C4%B1 dokuz ya%C5%9F%C4%B1nda evlenebilir]Twitter'da Paylaş[/url] Google+'ta Paylaş [url=http://www.linkedin.com/shareArticle?mini=true&url=https://sorularlaislamiyet.com/kiz-cocuklari-dokuz-yasinda-evlenebilir-mi-0&title=K%C4%B1z %C3%A7ocuklar%C4%B1 dokuz ya%C5%9F%C4%B1nda evlenebilir mi?]Linkedin'dePaylaş[/url] [url=http://pinterest.com/pin/create/button/?url=https://sorularlaislamiyet.com/kiz-cocuklari-dokuz-yasinda-evlenebilir-mi-0&media=https://sorularlaislamiyet.com/misc/logo.png&description=K%C4%B1z %C3%A7ocuklar%C4%B1 dokuz ya%C5%9F%C4%B1nda evlenebilir mi?]Pinterest'te Paylaş[/url] Sorularlaislami... tarafından Per, 22/03/2012 - 11:02 tarihinde gönderildi Cevap Değerli kardeşimiz, Fıkıh açısından teorik olarak bebek de yüzellilik ihtiyar da evlenebilir. Ancak evlilik hayatında problem olabilecek derecedeki yaş farklılıklarına kefâet (denklik) açısından bu konuda dikkat edilmelidir. İslâmda evlenmenin faydaları olarak, huzur bulmak (Rûm, 30/21), insan neslini sürdürmek(el-Hindî XVI/276)"Evlenin, çogalın. Çünkü ben kıyamet günü sizinle diğer ümmetlere övüneceğim") ve kendini haramdan korumak,(Hadîs için bk. Tirmizî, nikâh 1: Nesâhî, siyâm 43; Buhârî, savm 1, nikâh, 2, 3) gösterildiğine göre, bunlardan birinin gerektiği, ya da ihtiyaç duyulduğu yaş, evlilik için tavsiye edilecek yaştır. Erginlikle Allah'ın insanda bir takım fizyolojik, psikolojik değişiklikler husule getirmesi, artık bu işe başlanılabileceğinin işareti olmalıdır. Yukarıda zikredilen üç fayda, ya da sebebe, içinde yaşamları toplumun karakterinin (İslâm toplumu, cahiliyyet toplumu gibi) ve çevre şartlarının da etki edeceğini de düşünerek, bu yaşı herkesin kendisinin tesbit etmesi gerekir. Ergin olduktan sonra, olabileceğine erken evlenme, dînen de tıbben de tavsiye edilmiştir. (Sibâî, el-Mer'a 59 vd.) Bilindiği gibi sıcak ülkelerde kız çocuklarının büluğa erme ve gelişme yaşı soğuk memleketlere göre daha erkendir. Bugün bile Afrika ülkelerinde kız çocukları bize göre “erken / küçük” sayılabilecek yaşlarda gelişimini tamamlamakta ve evlenmektedir. Bu, yaşı ifade eden rakamdan ziyade gelişme durumuyla ilgili bir olaydır. Fıkıh kitaplarında evlilik yaşı ile ilgili olarak zikredilen rakamları, bu kitapların yazarlarının yaşadıkları coğrafyaların özelliklerini dikkate alınarak belirlediğine dikkat edilmelidir. Kültürden kültüre ve toplumdan topluma değişkenlik gösteren son derece şaşırtıcı hususlar vardır. Aileye ve insana bakış da bu değişkenler arasındadır. Asr-ı Saadette, şimdi bize “sabi” gibi gelen nice genç insan savaşlarda Efendimiz (asm)’in müsaadesi ile savaşmış, gazi veya şehid olmuştur! Hatta Milli Mücadele’de de bunun örneklerini görürüz. Geçenlerde televizyonlara da yansıdı. Bir okuldaki talebelerin tamamı Milli Mücadele’ye iştirak ettiği için okul öğrencisiz kalmış. (Tam da modern bakış açısının “çocuk istismarı” olarak damgalayıp afişe edebileceği türden bir durum değil mi?!) Şimdi o okula “Gazi” ünvanı verilmesi için çalışıyorlar!.. Dolayısıyla 1.400 sene öncesinin Arap toplumu hakkında konuşurken bugün“modernleşmiş” (yani değer erozyonuna uğrayarak Batılı gibi düşünmeye / algılamaya başlamış) bir toplumun bireyleri olduğumuzu akıldan çıkarmamalı. Dünya bizim yaşadığımız coğrafya ve tarihten ibaret değil. Dinimiz kız çocuklarının dokuz yaşında evlenmesini emretmemiştir. Aksine kızın kendisini evliliğe hazır hissetmesinden sonra evlendirilmesi tavsiye edilmiş ve hatta büluğ yaşına gelmiş kızını zorla evlendiren babaya Peygamberimiz (asm) müdahale ederek buna mani olmuştur. Demek ki dokuz yaşında evlenmek teorik olarak mümkündür, ancak bir emir şeklinde anlaşılması da doğru değildir. İlave bilgi için tıklayınız: - Küçüklerin zorla evlendirilmesi caiz mi?
***
Küçüklerin zorla evlendirilmesi caiz mi?
Paylaş Facebook'ta Paylaş [url=http://twitter.com/intent/tweet/?text=K%C3%BC%C3%A7%C3%BCklerin zorla evlendirilmesi caiz]Twitter'da Paylaş[/url] Google+'ta Paylaş [url=http://www.linkedin.com/shareArticle?mini=true&url=https://sorularlaislamiyet.com/kucuklerin-zorla-evlendirilmesi-caiz-mi-0&title=K%C3%BC%C3%A7%C3%BCklerin zorla evlendirilmesi caiz mi?]Linkedin'dePaylaş[/url] [url=http://pinterest.com/pin/create/button/?url=https://sorularlaislamiyet.com/kucuklerin-zorla-evlendirilmesi-caiz-mi-0&media=https://sorularlaislamiyet.com/sites/default/files/styles/631x320/public/K%C3%BC%C3%A7%C3%BCklerin-zorla-evlendirilmesi-caiz-mi.jpg?itok=QkM6qbjj&description=K%C3%BC%C3%A7%C3%BCklerin zorla evlendirilmesi caiz mi?]Pinterest'te Paylaş[/url] Sorularlaislami... tarafından Çar, 29/04/2009 - 00:00 tarihinde gönderildi Cevap Değerli kardeşimiz, Küçükleri, Velilerinin Zorla Evlendirmeleri Bulûğ (ergenlik) çağına gelmiş bir erkeğin kendi irade beyanı ile evlenebileceği, velîsinin onu rızası dışında birisiyle evlendirme hakkına sahip bulunmadığı hususu, ittifakla kabul edilmiştir. Fukahânın çoğuna göre dul kadın da rızası alınmadan veya istemediği halde velîsi tarafından evlendirilemez. İmam Şafiî'ye göre dul kadın bulûğ çağına gelmemiş olsa da hüküm aynıdır.
Alıntı :
"Dulun velî ile bir alâkası yoktur." "Dul kendine velîsinden daha ziyade mâliktir, bekârın ise rızası alınır."[Buhârî, Nikâh, 41; Ebû Dâvûd, (Avnu'l-Ma'bûd, II, 197)]
gibi hadisler yukarıdaki hükümlerin kaynaklarıdır. İmam Mâlik ve İmam Şafiî, ergenlik çağındaki kızın babasına cebren evlendirme salâhiyeti tanımışlardır. Ebû Hanîfe'ye göre bülûğ çağına gelmiş bir kızı hiçbir kimse zorla evlendiremez. Kızın rızası alınmadan yapılan evlendirmeler hükümsüzdür; çünkü Rasûlullah (s.a.):
Alıntı :
"Açıkça izin alınmadan dul kadın, rızası anlaşılmadan bekâr kız evlendirilemez." buyurmuş, "Onun rızası nasıl anlaşılır?" sorusuna da "sükûtu ile" cevabını vermiştir. (Buhârî, Nikâh, 40).
Kızın evlenmeye razı olduğunu gösteren davranışı, çevre şartlarına ve örfe dayanılarak tespit edilmektedir. Velinin izni ve kendisi olmadan evlenmek Bulûğ çağına gelmiş normal erkeklerin velîsiz (kendi başlarına) evlenebilecekleri konusunda ittifak vardır. Bulûğ çağındaki kız üzerinde velînin cebir hakkı ile ilgili tartışmayı yukarıdaki paragrafta gördük. Burada bahis konusu olan, bulûğ çağındaki kızların kendi başlarına evlenmeleridir. İmam Ebû Hanîfe ve Ebû Yûsuf a göre bulûğ çağındaki bir kız, velîsinden izin almadan ve bizzat irâde beyanı ile evlenebilir. Bunu engelleyen bir delil bulunmadığı gibi, ehliyet mefhumu da bunu gerektirmektedir; malı üzerinde serbestçe tasarruf hakkı bulunan şahsın, kendisi üzerinde de tasarruf hakkı olacaktır. İmam Mâlik ve İmam Şafiî'ye göre bulûğ çağına gelmiş de olsa kız ve kadınlar, velîlerinin izni olmadan ve bizzat irade beyanlarıyla evlenemezler; gerek velîlerinin izni bulunmadan yaptıkları evlilik ve gerekse, velî izni bulunsa dahi, bizzat irade beyanlarıyla yaptıkları evlilik muteber değildir. Bu içtihat bir yandan "Kocasız olanları evlendirin." mealindeki âyetlerde geçen "evlendirin" ifadesine, diğer yandan kadınların tabiatları icabı bu konuda tedbirsiz davranabilecekleri, kendilerine ve ailelerine zarar getirebilecekleri düşüncesine dayanmaktadır. Osmanlı Aile Kanunu (md. Hanefî içtihadını kanunlaştırmıştır. Bu iki yazıda ortaya çıkan gerçek şudur: 1. İslam'a göre küçüklerin evlendirilmesini emreden bir buyruk yoktur, evlendirmenin caiz olup olmadığı ise tartışmaya açıktır. 2. Evlenme çağı gelmiş kızların ve erkeklerin, evlenme akdinde taraf olmaları, akdi kendi irade beyanlarıyla gerçekleştirmeleri tartışılmış ve Hanefî mezhebi bu hakkın bulunduğu ictihadını benimsemiştir. 3. Şeriatla idare edilen Osmanlı devleti, yaklaşık yüz yıl önce, hem küçüklerin evlendirilmesini yasaklamış, hem de evlenme yaşına gelmiş gençlerin velileri istemese de evlenebileceklerini ve akdi bizzat yapabileceklerini kabul etmiştir. Selam ve dua ile... Sorularla İslamiyet Yazar: Hayrettin Karaman (Prof. Dr.)
Limoni Co-Admin
Mesaj Sayısı : 6150 Rep Gücü : 14991 Rep Puanı : 44 Kayıt tarihi : 27/05/09
Konu: Geri: kızların evlenme yaşı Küçüklerin zorla evlendirilmesi caiz mi? Kız çocukları dokuz yaşında evlenebilir mi? Kızların kaç yaşında evlenmeleri uygundur? Hz. Aişe kaç yaşında evlenmiştir? Çarş. Tem. 03, 2024 11:54 am
https://www.facebook.com/reel/3815142632040988
abd.aziz bayındır ilişkiye girilmemişse iddet bekler ayeti çocuk evlenemez demektir ahzab süresi kadınları nikahlayıp onlara dokunmadan boşarsanız bir ay iddet bekler
İDDET kim bekler ,buluğa eren kız ..demekki buluğa ermeden evlenilmez
Ey müminler! Mümin kadınlarla nikâh akdi yapıp da onlara dokunmadan kendilerini boşayacak olursanız, onların iddet beklemelerini isteme hakkınız yoktur. Bu durumda bağışlayacağınız hediyelerle onları memnun ederek güzel bir şekilde boşayın.
kızların evlenme yaşı Küçüklerin zorla evlendirilmesi caiz mi? Kız çocukları dokuz yaşında evlenebilir mi? Kızların kaç yaşında evlenmeleri uygundur? Hz. Aişe kaç yaşında evlenmiştir?