Hadislerde geçen Melhame-i Kübra nedir
https://sorularlaislamiyet.com/hadislerde-gecen-melhame-i-kubra-hakkinda-bilgi-verir-misiniz-0
Melhame-i kübra, kelime manası olarak çok büyük ve kanlı savaş anlamına gelmektedir.
Bu konuda değişik tasvirleri ihtiva eden hadis rivayetleri vardır. Diğer kıyamet alametleri gibi bu da müteşabihtir, kesin olarak tayin edilmesi kolay değildir. Melhame-i Kübra, kıyametin bir alameti olarak değişik zaman dilimlerinde farklı şekillerde boy gösteren farklı versiyonları olan bir kavram da olabilir. Hadislerin farklı rivayetleri bu farklı olaylara da işaret etmiş olabilir. Hadis kaynaklarında geçen özellikleri nazara alındığında bu olayın Osmanlı topraklarında gerçekleşeceği anlaşılabilir. Biz konuyu fazla uzatmadan kendi kanaatimizi de pekiştiren şu hadislere bakabiliriz.
Abdullah b. Büsr anlatıyor; Resulullah (a.s.m) şöyle buyurdu:
“Melhame-i Kübra ile Kostantıniyye´nin fethi arasında altı sene vardır. Yedinci de Mesih Deccal çıkar.”(Ebu Davud, Melahim, 4).
Muaz b. Cebel anlatıyor; Resulullah (a.s.m) şöyle buyurdu:
“Melhame-i Kübra, Kostantin’in fethi ve Deccalin ortaya çıkması (olaylarının hepsi) yedi ay içerisinde meydana gelir.”(Ebu Davud, a.g.e; Tirmizî, Fiten, 58).
Ebu Davud, yukarıdaki hadis rivayetinin bu hadisten daha sahih olduğunu söylemiştir. Tirmizî de bu hadis için “garip” olduğunu söylemiştir.(bk. ilgili yerler).
Buna göre, Melhame-i Kübra’yı zaman itibariyle şöyle anlayabiliriz: Önce Melhame-i Kübra olacak, ardından Konstantiniye fethedilecek, ardından da Deccal çıkacaktır. İşte bu hadis rivayetinden hareketle denilebilir ki;
1. Melhame-i Kübra, Birinci Cihan Harbidir. Osmanlı topraklarının yedi düvel tarafından işgal edildiği bu savaş, İslam aleminde gerçekleşen en büyük savaştır.
2. Konstantiniye/İstanbul’un fethi ise, aynı savaşta İngilizler tarafından işgal edildikten birkaç yıl sonra yeniden kurtulmuş ve yeniden fethedilmiştir.
3. Deccal'in çıkması ise, aynı savaşla bağlantılı olarak belli din düşmanı şahısların ortaya çıkması yanında, materyalist bir düşünce akımını temsil eden Avrupa ve Sovyetler Birliğinde genel olarak meydana gelen semavî dinlerin karşıtı cereyanlar da bu deccali simgelemektedir.
Hadiste ifade edildiği gibi, bu olayların hepsi altı-yedi yıl içerisinde gerçekleşmiştir. Tabii ki bu da nihayet bir yorumdur; isteyen katılır, isteyen katılmaz.
***
El-Malhama Al-Kubra, ya da “Büyük Savaş”, son zamanların kehanet savaşıdır. Malāḥim kanlı kavgalar, katliamlar anlamına gelir. İnsanlık tarihindeki en acımasız savaş olduğu söyleniyor. Bazıları bunu nükleer savaşa atıfta bulunmak için bağladı
***
2014 yılında vefat eden Şeyh nazimi Kıbrıs'ı (Hz) lerinin bir sohbetinde bahsettiği konu ilahi kudretin önünde durulamiyan fırtınası geliyor ifadesi acaba bugunlerimizimi anlatiyor
İlahi kudretin önünde durulamiyan fırtınası geliyor
https://www.youtube.com/watch?v=--SIW3a2VTk&feature=youtu.be&fbclid=IwAR31rAmb4LRZsOIGqZCxyaJ_eLe900dMNF5OVWFC7pKqjbwWABwuz0v538U
***
Enbiya Suresi 105’inci ayette buna atıf ve vurgu yapılmaktadır: "Zikir (Tevrat)’den sonra Zebur’da da yeryüzüne salih kullarımın mirasçı olacağını yazmıştık…"
*
Davud Aleyhisselam’a inen Mezmurlar (Zebur) kitabında 37’nci mezmurda uysal ve ezik olanların arza varis olacakları belirtilmektedir. Hazreti İsa da ustaların beğenmediği taşın köşe taşı olacağını müjdelemektedir. Tevrat ve Zebur salih kulların yeryüzüne halife ve varis olacaklarını beyan etmektedir.
Hadislerde ahirzamanda Müslümanların siyasi olarak temerküz yerlerinin Guta’nın (Şam ve havalisi) olacağı haber verilmektedir. Nitekim, bir hadiste şöyle denilmektedir: "Melhame-i Kübra gününde Müslümanların fustatı (çadırı-merkezi) Şam şehrinde Guta denilen yerdedir. O gün Müslümanların menzillerinin en hayırlısı orasıdır."
*
Bu dönemden önce de, ‘La tezalu taifetün min ümmeti zahirine ale’l hak (ümmetimden ale’d devam hak üzerine sebat eden bir grup olacaktır)’ hadisinde belirtilen grubun da Şam’daki İslam kampının çekirdeğini teşkil edeceği ifade edilmektedir. Veya altyapısını kuracağı belirtilmektedir. Bediüzzaman bazı eserlerinde bu hadisin Nurculara bakan bir yüzünün de olduğunu beyan etmektedir. Bu grubun hak üzerine zahir olması bilahare İslam’ın izharının da altyapısını temsil edecektir. Cennet asa bahar ve geniş daire bu olsa veya buna remzetse gerek.
Kaynak: Şam’dan Guta’ya veya Fırat, Asi’ye katıldığında - Mustafa ÖZCAN
****
Sevban’dan (ra) rivayet edildiğine göre Rasûlullah (asm) şöyle buyurmuştur:
“Yakında milletler yemek yiyenlerin (başkalarını) çanaklarına (sofralarına) dâvet ettikleri gibi2 size karşı (savaşmak için) birbirlerini dâvet edecekler.”
Birisi:
“Bu o gün bizim azlığımızdan dolayı mı olacak?” dedi.
Rasûlullah (asm) ;
“Hayır, aksine siz o gün kalabalık, fakat selin önündeki çerçöp gibi zayıf olacaksınız. Allah düşmanlarınızın gönlünden sizden korkma hissini soyup alacak sizin gönlünüze de vehn atacak” buyurdu.
Yine bir adam:
Vehn nedir? ya Rasûlullah diye sorunca,
“Vehn, dünyayı (fazlaca) sevmek ve ölümü kötü görmektir”3 buyurdu.4
Bir başka rivayette de Ebu’d Derda’dan (ra), Rasûlullah’ın (asm) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
“Büyük savaş gününde Müslümanların çadırı (kalesi) Şam’ın en hayırlı şehirlerinden olan Dimeşk adındaki şehir tarafındaki Guta da olacaktır.”5
Ebu Davud der ki: Bana İbn Vehb’den haber verildi, O dedi bana Cerir b. Hazim Ubeydullah b. Amr’den ona Nafi İbn Ömer’den (ra); Rasûlullah’ın (asm) şöyle buyurduğunu haber vermiş: “Yakında Müslümanlar (Dımeşk) şehrinde muhasara edilecekler. Öyle ki onların en uzak karakolu Selah olacak.”6
Zührî, “Selah; Hayber’e yakın bir yerdir” demiştir.7
Konuya bütün bu hadisler çerçevesinde baktığımızda sonuç olarak “Allahü â’lem” demekten kendimizi alamıyoruz.
Dipnotlar: 1. İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Muhtasarı, 17, 559-560. 2. Bu terceme Avnü’l-Ma’bud’un izahına göre yapılmıştır. Bezlü’l-Mechûd’laki izaha göre “yemek yiyenlerin cırnakları etrafında toplandıklar) gibi” şeklinde olur. 3. Ahmet,b. Hambel II, 259; V. 278. 4. Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/421. 5. Ahmed b. Hanbel VI, 25. Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/422. 6. Ahmed b. Hanbel VI, 25. Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/422. 7. Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/423.
****
1. MELHAME-İ KÜBRA:
Kuvvetli ihtimalle, büyük etleşme, kapışma manasına gelen bu savaş, I. Dünya savaşıdır. II. Dünya savaşı da bunu tamamlayan bir versiyonudur.
2. DECCAL’ın çıkması
Ahirzaman’da çıkacak olan iki büyük deccal vardır. Biri İslam dinini ortadan kaldıran ve Süfyan unvanını alan İslam deccalıdır. İkincisi, bütün semavi dinlere savaş açan bir akımın adıdır. Bu daha çok ateizmi barındıran komünizm cereyanıdır. Bu iki Deccal hakkında geniş bilgi almak isteyenler Risale-i Nur külliyatına bakabilirler. Yukarıdaki Müslim hadisinde geçtiği gibi daha pek çok hadis rivayetinde deccaldan söz edilmiştir.
3. Hz. MEHDİ’inin zuhuru
Hz. Mehdi’nin fesada gitmiş ümmeti ıslah etmek üzere geleceğine dair manevi tevatür derecesinde hadisler vardır.
“Eğer dünyanın yıkılmasına bir gün kalsa bile, Cenab-ı Hak o günü uzatıp Hz. Mehdî'yi gönderecektir.” (Ebû Davud, Mehdî 4; Tirmizî, Fiten 43) manasındaki hadis-i şeriften Hz. Mehdi’nin kıymet-i harbiyesini görebiliriz.
4. Hz. İSA’nın inmesi
Hz. İsa’nın göklerde cismiyle hayatta olduğuna, ahir zamanda /Kıyametten önce yeryüzüne ineceğine ve Hz. Muhammed’in dini ile amel edeceğine dair hadisler yanında İslam alimlerinin büyük çoğunluğunun icmaı vardır.
Bir çok sahih hadis rivayetlerinde olduğu gibi, “Şüphesiz ki o, kıyametin kopacağını gösteren bir bilgidir.” (Zuhruf: 61) mealindeki ayette de Hz. İsa’nın kıyamet alametlerinden biri olduğuna işaret edilmektedir.
Deccal, Mehdi ve İsa aleyhisselam’ın aynı zaman diliminde olacaklarını gösteren rivayetler vardır. Hz. İsa’nın Hz. Mehdi’ye namazda tabi olmasını bildiren hadis de bunlardan biridir.
Ayrıca Hz. İsa ile Hz. Mehdi’nin birlikte Deccal ile mücadele edeceklerini gösteren hadis rivayetleri de onların aynı devirde olacaklarını göstermektedir.
5. DABEETU’L-ARZ’ın çıkması
Bu hayvan, bir çok ihtimalin yanında, bir mikrop bir virüs olarak ortaya çıkacak isyanlara düşmüş insanların akıllarını başlarına getirmek hikmetiyle her asırda özel bir hastalık yaratılmış ve yaratılmaktadır..
Kim bilir hiç duyulmayan daha nice maddi veya manevi hastalıklar ortaya çıkıp “dabbetu’l-arz”ı fiilen tasdik edecektir.
6. ÜÇ YER BATMASI (Hadiste bunlar ayrı ayrı sayılmıştır).
Bu yere batmalar, kuvvetli ihtimalle depremler sebebiyle olacaktır. Bunların yerleri hadiste tespit edilmiş ve “Doğuda, Batıda ve Arap yarımadasında..” şeklinde ifade edilmiştir.
7. YE’CÜC-ME’CÜC’ün ortaya çıkması
Bunları, Çin Seddine sebebiyet veren bir kısım Moğol, Tatar ve Kırgız milletlerinden meydana gelen ve anarşi yoluyla çok fitne fesat çıkaran bir topluluk olarak düşünebiliriz.
Kıyamete pek yakın bir zamanda, bunların veya benzerlerinin otaya çıkıp anarşi çıkarıp dünyayı kasıp kavuracağı söylenebilir.
8. YEMEN/ADEN’den BİR ATEŞ’in çıkması
Müslim hadisinde “insanları mahşer yerine sürecek olan ateş” şeklinde nitelendirilmesi gösteriyor ki, bu alamet kıyamete çok yakın bir zaman diliminde gerçekleşecektir.
9. DUHAN’ın zuhuru
Duman anlamına gelen duhan da kıyametin büyük alametlerinden biridir. (Müslim, Fiten, 39) Kıyametin vukuundan önce dünyayı bir duman bulutu kaplayarak, kırk gün ve kırk gece kalacak, müminler nezleye tutulmuş gibi, kâfirler ise sarhoş gibi olacaklardır.
“Göğün, insanları bürüyerek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle! Bu, elem verici bir azaptır. (İşte o zaman insanlar): “Rabbimiz! Bizden (bu) azabı kaldır, doğrusu biz artık iman edenleriz. (derler).” (Duhan, 44/10-12) mealindeki ayette de bu alametten söz edilmektedir.
10. GÜNEŞ’İN BATIDAN DOĞMASI
Bu alametin en son olduğunu düşünüyoruz. Artık dünyanın dengesi bozulmuş ve dünya güneşin etrafında dönerken itim-çekim kanunları gibi bazı kozmik kanunların bozulması sonucunda yerküre tersine dönmeye başlar ve dolayısıyla da güneş batıdan doğacaktır.
(Sorularla İslamiyet)
Kaynak: İşte sırasına göre kıyamet âlâmetleri