neden ekseri Müslüman ülkelerde savaş, kan, gözyaşı, musibetler görülürken gayr-i müslimlerde herhangi bir sorun olmuyor hatta büyük bela ve musibetlere neden maruz kalmıyorlar ?

neden  ekseri Müslüman ülkelerde savaş, kan, gözyaşı, musibetler görülürken gayr-i müslimlerde herhangi bir sorun olmuyor hatta büyük bela ve musibetlere neden maruz kalmıyorlar ?


Not: Mesela mesela japonyadaki tsunami...los englısh depremi, hindistan depremleri...  ekseri kelimesi burda doğru olabilir
ama sırf müslüman ülkelerde olmuyor

Bu meselelerin hem dünyaya hem ahirete bakan sebepleri vardır. Dünyaya dönük yüzünde işini iyi yapmama mevzusu öne çıkar. Malzemeden çalma, imar planlarının kötü olması, fay hatlarına bina yapma, vicdansız hırsız iş adamlarının para hırsı, insanların canını hiçe sayarak çürük binalar yapılması ve daha niceleri. Bu hususta ne desek boş.
Ateist bile olsa Allah Celle celalühü çalışana dünyalık olarak karşılığını vereceğini beyan eder. Dünyalık işler hususunda iman edip etmeyeni ayırt etmez.
Bir önceki yazımızda müminlerin başına gelen felaketlerin hikmetlerini ayet ve hadislerin işaretiyle ele almaya çalıştık.
Pekiyi neden ekseri Müslüman ülkelerde savaş, kan, gözyaşı, musibetler görülürken gayr-i müslimlerde herhangi bir sorun olmuyor hatta büyük bela ve musibetlere neden maruz kalmıyorlar ?
Muhakkak ki onların da denendiği bir takım doğal afetler veya sıkıntılar mevcuttur ve onlarda da can kaybı fazla olmaktadır. Bu da onların hak din arayışında bulunmaları için bir fırsattır veya küfürlerinin karşılığı olarak helak olmalarıdır .
Pekiyi Allah son dine tabi olan Müslümanlara neden azap gönderir?
Öncelikle Rabbimiz şöyle buyurur "başınıza her ne gelirse kendi işledikleriniz neticesindedir.Allah birçoğunu ise affeder ,"(Şura30) Allah Celle celalühü müminlere merhametinden cezalarını dünyada peşin olarak verir; şeriatte de bu böyledir.Dünyada işlenen bir suçun cezası dünyada verilirse mümin suçlu öteye temizlenmiş olarak gider yani Allah Celle celalühü iki azabı beraber vermez.Misal, şeriatte zina eden bekarların cezası 80 değnektir (usulleri vardır) Bu cezayı gören tövbe eder bir daha bu suça dönmemeye niyet eder ve dönmezse bu suçtan temizlenir ve ahirete bu günahtan temizlenmiş olarak gider. Dünyada işlenen suçların cezası dünyada sınırlı kalır fakat yeryüzünde öyle günahlar işlenir ki cinayete denktir. İmansızlık veya küfür ise bütün dünyadaki mahlukun hakkına girmektir. Bu nedenle cezası çok büyüktür. Ancak ahirette mahkeme edilir. Nasıl ki sınırsız küfrün ve şirkin cezası sınırsız bir azaba gerektirir öyle de bu suçların cezası sonsuzluğa ertelenir.

Yani küçük suçlar küçük mahkemelerde büyük suçlar büyük mahkemelerde görülür. "Allah'ı zalimlerin, günahkarların yaptıklarından gafil zannetme muhakkak ki Allah onları gözlerin dehşetten fırlayacağı bir güne erteliyor" (İbrahim 42)
Son dinin kabul edilmemesi, Rasulullah aleyhisselam'a ve ona indirilen kitaba tabi olunmaması, Allah'ın hükümlerinin haşa hiçe sayılması ancak bir kıyameti ve akabinde de sonsuz azabı gerektirir. Sınırsız günahlar sınırsız cezayı hak eder.
Müslümanın kalbinde imanı olduğu için Allah ona merhametinden dünyadaki işlediği suçlara karşılık dünyada bir takım bela ve musibetler vererek onu manevi olarak terfi ettirir.
Mümin kişi dünyada iki şeyle manevi olarak yükselir; birincisi ibadetu taati, ikincisi ise başına gelen bela ve musibetler ve bunlara sabretmesidir. Bizim Allah'tan dileğimiz bela ve musibetlerle mertebe kaydedenlerden olmak değil ibadetü taatle Allah katında yükselenlerden olmaktır. Allah cümlemizi bela ve musibetlerden muhafaza eylesin ve bizi ibadetü taat ile yüceltsin.

Zübeyde Meryem Şakar



https://www.facebook.com/photo/?fbid=1373683330061836&set=a.202569337173247