KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Sorular Ve Doç.Dr.Nihat Hatipoğlu'ndan Cevaplar

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6736
Rep Gücü : 10015190
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

Sorular Ve  Doç.Dr.Nihat Hatipoğlu'ndan Cevaplar Empty
MesajKonu: Sorular Ve Doç.Dr.Nihat Hatipoğlu'ndan Cevaplar   Sorular Ve  Doç.Dr.Nihat Hatipoğlu'ndan Cevaplar Icon_minitimeSalı Kas. 10, 2009 7:16 am

Sorularınıza
Doç.Dr.Nihat Hatipoğlu'ndan Cevaplar



Soru Cevap Bölümü...


Ölmek üzere olan birine "kelime-i şehadet" dememiz gerekiyor mu? Şükrü GÜNEY/ÇORUM

Peygamberimiz (SAV) ölmek üzere olanlarınıza kelime-i şehadet, yani "lailahe illallah" (Allah'tan başka ilah yoktur) cümlesini öğütleyin buyurur. Bunu zorlayarak, hadi söyle tarzında yapmamalıyız. Biz kelime-i şehadeti ve bu cümleyi vefat etmek üzere olanın yanında duyacağı sesle tekrarlarız, o da gereken öğüdü almış olur. İçinden tekrar eder.

Bazı ayetlerde yüce Allah "biz" der. Bunun anlamı nedir? Neden "ben" değil de "biz" der? Faruk ÇAKIR/KIRIKKALE

Kuran-ı Kerim'de bazen yüce Allah'ın kendisine nispet ederek "biz" ifadesini kullanması, O'nun büyüklüğünü, şanının yüceliğini gösterir. Hemen hemen bütün dillerde saygı ve yücelik ifadesi olarak tekil yerine çoğul kelimeler kullanılır. Saygı duyduğumuz veya yakın olmadığımız kişiye bazen "sen" yerine "siz" kelimesini kullanırız. Kendimizi ifade için de nezaket olarak "ben" yerine "biz" deriz.

Allah'ın 99 ismi mi var sadece? E.Yusuf AYDIN GÜMÜŞHANE

Yüce Allah'ın isimlerinin sayısal sınırı olmaz. Bize anmamız ve bilmemiz için iletilen isimlerinin sayısı 99'dur.

Cami cemaatine devam ediyorum. Hangi namaz daha faziletlidir? Abdullah AÇIK/ANKARA

Sabah ve yatsı namazlarının cemaatle kılınması, diğer namazlardan daha faziletlidir.

Kimlerin gıybetini yapmak sakıncasız olur? Şükrü KÖSE/GİRESUN

Kuran-ı Kerim, gıybeti yasaklamıştır. Bir kimsenin arkasından hoşlanmayacağı şekilde konuşmak anlamına gelen gıybet haramdır. Çirkindir. Kuran bunu, "Ölmüş din kardeşinin etini yemek" olarak nitelemiştir (Hucurat 49/12). Ancak yapacağı kötülüğe dur demek, başkalarını zararından korumak, zulmü veya ahlaksızlığına engel olabilmek için kişinin arkasından konuşulabilir.

Cuma namazı kadınlara farz mıdır? Turhan AKKAYA/TOKAT

Kadınların cuma namazını kılmalarında herhangi bir sakınca yoktur. Kadınlar bayram ve cenaze namazlarına da katılabilirler. Nitekim Peygamberimiz (SAV) döneminde katılmışlardır. Ancak kadınlar cuma namazı kılmakla yükümlü değillerdir.

İki eşi birleştirmek için yalan söyleyebilir miyiz? Meryem TAŞÇI/AFYON

Peygamberimiz (SAV), "İnsan yalan söylemeyi terk etmedikçe hakiki Müslüman olamaz. Seni yaksa bile doğruluktan ayrılma (Riyazüs-Salihin, 1/85)" buyurmuştur. Yalan büyük günahlardandır. Ancak küsleri barıştırmak, ailevi geçimsizliği gidermek veya çok önemli hayati bir sıkıntıyı gidermek (sosyal barışa hizmet) gibi niyetlerle yalan caiz görülmüştür.

Cenazelerde tabutun üzerindeki örtüde bulunan Arapça yazıda ne var? Levent ESKİCİ/BEYPAZARI

Genelde tabutun örtüleri üzerinde, her insanın ölümlü olduğunu hatırlatan, "Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz" (Ankebut 29/57)mealindeki ayet yazılıdır. Bu da örfi bir uygulamadır.

Evlenirken kadına verilen (dini nikáhta) bir para sözü var. Bu nedir? Mevlüt HOTOĞLU/ÇANKIRI

Erkeğin evlenirken eşine verdiği veya vermeyi taahhüt (söz) ettiği para veya başka bir mala "mehir" denir. Bir güvencedir. Erkeğin mehri vermek zorunda olduğu ve geri alamayacağı Kuran'la sabittir (Bakara 2/237; Nisa4/4, 20, 24, 25; Maide5/5). Mehir konuşulmamış olsa bile, kadının hakkı olarak erkeğe borç yükletilir. Mehrin başlık parasıyla ilgisi yoktur. Başlık parası yanlış bir uygulamadır.

Kabir azabı var mıdır? Derya TANRIKULU/URFA

İslam inancına göre kabir azabı vardır. Bazı ayetler buna işaret eder. Sahih hadisler de bunu açıklar (İbrahim Suresi 27; Mümin Suresi 46). Peygamberimiz, "Kabir, cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukurdur" buyurmuştur.

Adak kurbanının bedeli, fakire para olarak verilebilir mi? Fatih YURDAKUL KARS

Adak, kişinin bir ibadeti yapacağına dair Allah'a söz vererek üzerine borç kılması anlamına geldiğinden, bu borçtan kurtulmak için adağın yerine getirilmesi gerekir. Bundan dolayı kurban keseceğine dair adakta bulunan kişi, ancak kurban kesmek suretiyle adağını yerine getirmiş olur. Bu itibarla, adak kurbanını kesmek yerine parasını fakirlere vermek ya da aynı yardımda bulunmakla bu adak yerine getirilmiş olmaz.

Adakta yer kaydı bağlayıcı mıdır? Seyyit GÖÇMEN / ÇORUM

Bir kısım İslam bilginine göre adaklarda mekán şartı bağlayıcı değildir; bu adak başka bir yerde de ifa edilebilir. Bazı İslam bilginleri ise ibadetlerin çeşitlerine göre farklı görüşler ortaya koymuşlardır. Bu konudaki görüşler değerlendirildiğinde, sadakalarda mekánla ilgili belirlemelere, namazda ise sadece Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa'nın belirlenmesine riayet edilmesi uygun olur. Bunun dışındaki yer belirlemeleri ise bağlayıcı değildir.

Mezarlık yaptırırken nelere dikkat etmeliyiz? Abdullah TOZAR TEKİRDAĞ

İslam dini, hayatında olduğu gibi ölümünde de insana gereken değeri vermiş, saygıyı göstermiş ve öldüğü andan itibaren ona yapılacak muameleyi de belirlemiştir. Bu itibarla İslam dini, kabir ve kabristanın düzenli ve tertipli yapılmasını, temiz tutulmasını ve yeşillendirilmesini, hayatta bulunan insanların ölülere karşı bir vefa borcu olarak görür. Ancak kabirlerin yükseltilmesi, üzerine kubbeli binalar yapılması, taşına övücü veya kaderden şikáyet edici sözler yazılması yasaklanmıştır. Buna karşılık, bir-iki karış yükseltilmesi, israfa kaçmadan ve tevhid inancına zarar vermeyecek şekilde yapılmasında bir sakınca yoktur.

Vücut temizliğiyle ilgili dinimizin emri var mıdır? Dursun YALIN/MUĞLA

Beden temizliğiyle ilgili olmak üzere, yaratılıştan gelen ve geçmiş peygamberlerin de uyguladığı bazı temizlik noktalarına dikkat çekilmiştir. Tırnakların kesilmesi, koltuk altı ve mahrem bölgelerin temizlenmesi, bıyıkların uzun kısımlarının kesilmesi, sünnet olmak ve özellikle dişlerin temiz tutulması bunlar arasında sayılabilir.

Kolonya kullanıyorum. Bununla namaz kılabilir miyim? Burhan YILMAZ / YOZGAT

İçerisinde alkol bulunan kolonya, losyon ve benzeri şeyleri kullanmakta bir sakınca yoktur. Namaz kılmadan önce bu ürünlerin sürüldüğü yerlerin yıkanması gerekmez.

Bölgemde fakir çocuklar var. Onları sünnet ettireceğim. Bunu zekáttan sayabilir miyim? Kadir YAĞCI ANKARA

Velisi fakir olan çocukların sünnet masrafları zekáttan düşülebilir. Zira sünnet bir zarurettir. İhtiyaçtır. Bunu düşünmeniz de güzel bir şeydir. Tebrik ederim.

Cenaze namazı abdestsiz kılınabilir mi? Kamil ÜNVER / KONYA

Cenaze namazı, adı üzerinde tekbirle başlanıp selamla bitirilen (rükusuz ve secdesiz) bir özel namazdır. Tabii ki abdestsiz kılınamaz. Cenaze namazında ölüye duanın yapılması, abdestsiz kılınacağına delil olmaz. Vitir namazında da Kuran'dan olmayan benzeri dualar vardır.

Normal yollarda çocuk sahibi olamayanların tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmalarında herhangi bir sakınca var mıdır?
M.A./SAKARYA

Konuyla ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun görüşü şu şekildedir: "Normal yollarla gebeliğin gerçekleşmesi mümkün olmadığı takdirde; döllendirilecek yumurta ve sperm, her ikisinin de nikáhlı eşlere ait olması, yani bunlardan herhangi biri yabancıya ait olmaması; döllenmiş olan yumurta, başka bir kadının rahminde değil, kendi rahminde (yumurtanın sahibi olan eşin rahminde) gelişmesi; bu işlemin, gerek anne-babanın, gerek doğacak çocuğun maddi, ruhi ve akli sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisinin olmayacağı tıbben sabit olması şartıyla, normal yoldan gebe kalması ve anne olması mümkün olmayan evli hanımların, çeşitli tıbbi yollarla gebeliklerinin sağlanmasında, İslami hükümler açısından bir sakınca görülmemektedir. Başka kadının yumurtası veya kocası dışında yabancı bir erkekten alınan sperm ile bir kadının gebeliğinin sağlanması ise insanlık duygularını rencide etmesi ve zina unsurları taşıması sebebiyle caiz değildir."

Elbiseme kolonya döküldü, bu durumda namaz kılabilir miyim?
Şule ALKAN/MUĞLA

Ebu Hanife'ye göre kolonya ve ispirto necis (pis) değildir. İçilmesi dışında kolonyanın alım-satımında temizlik ve başka işlerde kullanılması sakıncalı değildir. Vücuduna veya elbisesine kolonya dökülen bir kimsenin, bu kısımları yıkamadan namaz kılması caizdir.

Kısa kollu gömlekle namaz kılabilir miyim?
Ahmet FAKİLİ/ANKARA

Erkeğin kısa kollu gömlekle namaz kılması sakıncalı değildir.

Avcılık dinimizce yasak mıdır?
Meryem SALİHOĞLU/İZMİR

Dinimizin temel ilkesi merhamet ve rahmettir. Yüce rabbimizin yarattığı bütün güzellikleri doğru kullanmak asli görevimizdir. Bu nedenle de hiçbir fayda sağlamayan, sırf hayvanlara eziyet etmek ve eğlenmek için yapılan avlanmalar dinimizin temel ilkeleriyle çelişir. Eti yenen hayvanların eti için, eti yenmeyen hayvanların ise deri, kıl ve diğer kısımları için ya da zararlı olanlarının zararından korunmak için avlanmaları caizdir. Ancak burada da ekolojik dengeyi bozmamak için konmuş olan yasaklara riayet etmek lazım.

Sigara haram mıdır?
Nurettin AYDIN/MUŞ

Sigara konusunda çağdaş İslam alimleri üç görüş etrafında odaklaşmışlardır. Bunları kısaca belirtelim.

1- Pipo, sigara ve nargile gibi (uyuşturucu olmayan, sarhoş edicilik özelliği olmayan) maddeler hakkında dinin yasaklayıcı açık bir hükmü yoktur. Bu nedenle de mübahtır (sakıncasızdır).

2- Bu gruba göre, sigaraya haram denemez ama en azından mekruhtur.

3- Özellikle tiryakilik oluşturacak derecedeki alışkanlık, ayrıca ekonomik açıdan ve sağlık yönünden oluşturduğu yıkım itibarıyla haram diyen görüş.

Bu maddeler üzerinde uzunca konuşulabilir. Ama bu görüşlerin her birine saygı duymakla beraber ikinci maddedeki görüş daha makul sayılmaktadır. Sigaraya, içki gibi haram demek mümkün değildir. Fakat birçok olumsuzluğundan dolayı sigara içmek mekruhtur diyebiliriz.

"Loğusa olarak ölen kadının şehit olduğunu duyduk, doğru mudur?"
S.M./GAZİANTEP

Sevgili Peygamberimiz, Allah yolunda vatanını korurken ölenlerin dışında, 7 grup insanın da şehitlere verilen bazı nimetlerden yararlanacak şekilde, şehit kabul edildiğini belirtir. Loğusa iken (hamile iken) ölen kadın da bu gruplar içinde zikredilmiştir. İslam bu ölçüsüyle kadınlara ve özellikle de bebek bekleyen annelere daha çok toleranslı davranmamız gerektiğini göstermiş oluyor.

"Annem 20 gün önce vefat etti. Mevlit okutmak için 52. gününü nasıl hesaplayacağız? Öldüğü günden itibaren mi sayacağız, yoksa bir sonraki günden itibaren mi?"
Arif SAYGI/İSTANBUL

Annenize rahmet dileriz. Ölenlerin arkasından iyilik yapmak, dua etmek, Kur'an-ı Kerim okumak, fakirleri sevindirmek veya mevlit okutmak için 40. veya 52. günü beklemek gerekmiyor. Esasen "52. gün şunlar yapılır" diye bir emir veya tavsiye de yoktur. Bu türden rakamsal karşılıklar, bizlere başka kültürlerden girmiş geleneklerdir. Yukarıda saydığımız güzel eylemleri dilediğiniz her vakit yapabilirsiniz.

"Sabah namazını kılmak için ezanı beklemem lazım mı?"
Fatma YAYLACI/TEKİRDAĞ

Hayır, şart değildir. Takvimlerdeki imsak vaktine bakınız. O saat geldiği anda sabah namazının vakti girmiş demektir. Ezanın okunmasını beklemeden namazınızı kılabilirsiniz.

Kaza namazı borcu olan nafile namaz kılabilir mi?
Şahnur ÇAĞRI/ANKARA

Kazaya kalmış namazların kazasıyla meşgul olmak, nafile namaz kılmaktan önemli ve önceliklidir. Ancak vakit namazları ile birlikte kılınan düzenli nafileler (revatib sünnetler) ve teravih namazı, imkánlar ölçüsünde kılınmalıdır. Hz. Peygamber (SAV) bir hadislerinde, "Kulun kıyamet günü ilk hesaba çekileceği konu, farz namazlarıdır. Eğer bu tamamsa işi kolaylaşmıştır. Aksi halde bakın bakalım nafileden bir şeyi var mıdır denir. Nafile ile farz eksikleri tamamlanır" buyurmuştur. (Tirmizi, salat, 188; İbn-i Mace ikame, 202)

Kabirdekiler ziyaretimizi duyarlar mı?
Ahmet AYBORAN/SİVAS

Kabir ziyareti sırasında konuşulanları, kabirdeki kişinin duyduğu ve verilen selamı aldığı hadislerle sabittir. Yüce Allah diledikten sonra ölüler ziyaretimizden haberdar olurlar. (Bk. Ez-Zebidi, Tecrid-i Sarih tercümesi, Kamil Miraf, Ankara 1985 4. cilt 580.)

Diş yaptırmak gusle engel mi? Çıkarmam gerekir mi?
Abdulaziz MELEMEN/SİİRT

Mazerete binaen diş taktırmak, kaplatmak ve doldurtmak caiz olup, abdest ve guslün kabulüne engel değildir. Ancak çıkarılıp takılabilir dişlerin gusülde ağız yıkanırken çıkarılması gerekir. Bu konuda bir mezhebin taklit edilmesi gerekmez.

Dövme yaptırmak günah mıdır? Boy abdestine engel midir?
Merve VANLI/İSTANBUL

İnsanın vücudunun doğallığını, güzelliğini, sadeliğini bozacak müdahaleleri yapmaması gerekir. Tıbbi gereksinim duyulan sağlıkla ilgili müdahaleler tabii ki bunun dışındadır. Dövme yaptırmak, zaruri ve sağlık yönünden gerekli bir işlem değildir. Ayrıca Hazreti Peygamber (SAV) dövme yaptırılmasını kesin bir dille yasaklamıştır. Ancak dövme boy abdestine ve namaz abdestine engel değildir. Çünkü dövme, suyun deriye ulaşmasına engel oluşturmaz.

Estetik ameliyat sakıncalı mıdır?
Banu ITIRCI/İZMİR

Vücudumuzun herhangi bir organı (kulak, burun, el gibi) anormal bir görüntüdeyse, kişi de bundan rahatsız oluyorsa tıbbi yönden müdahale edebilir. Din bunu yasaklamaz. Zira bu gibi haller, yaratılıştaki bir farklılıktan kaynaklanmaktadır. Düzeltilebilir.
Ancak böyle bir durum yoksa (mesela bir ara burnunu kaldırmak, sonra sağa yatırmak veya sola yatırmak gibi) tamamen vücutla gereksizce oynamak ve yaratılışı bozmak anlamına gelecek olan operasyonlar doğru değildir.

Şeytan melek miydi?
Ahmet KARA/UŞAK
Şeytan cin taifesindendir. Ateşten yaratılmıştır. Melekler ise nurdan yaratılmıştır. Şeytan melek değildir.

Aldığım büyükbaş hayvana daha sonra başkalarını ortak edebilir miyim?
İsmail HOTOĞLU/ÇANKIRI

Büyükbaş hayvanlar bir kişiden yedi kişiye kadar ortak olarak kurban edilebilir. Böyle bir hayvan, yedi kişiye kadar ortak olarak satın alınabileceği gibi, alındıktan sonra veya elde bulunan büyükbaş hayvana yedi kişiyi geçmemek kaydıyla başkaları da ortak edilebilir.

Taksitle kurban alınabilir mi?
Zerrin ORHAN/İSTANBUL

Kişi, mülkiyetinde bulunan ve kurbanlık özellikleri taşıyan hayvanı, kurban olarak kesebilir. Bu itibarla ister peşin ister taksitle olsun satın aldığı hayvan kişinin mülkiyetine geçtiğinden, bu hayvanın kurban edilmesinde sakınca yoktur.

Kurban keserken nelere dikkat edilmelidir?
Filiz TANRIKULU/BURSA

Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet verilmemelidir. Hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve kesim işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir. Ayrıca, çevre temizliği ve ekolojik dengenin korunması için gerekli tedbirler alınmalıdır. Kurban kesimi esnasında, psikolojik açıdan etkilenmemeleri için çocukların kesim mahallinden uzak tutulmalarına dikkat edilmelidir. Aynı şekilde, hayvanların diğerinin kesimini görecek şekilde yan yana bulundurulmamalarına özen gösterilmelidir.

3 aylık çocuğumu aldırmam mümkün mü?
Suna ARDIÇ/AFYON

Henüz dört aylık olmayan gebeliğe son verilebileceği görüşünde olan bazı alimler varsa da, gebelik gerçekleştikten sonra, dört aylık süre içinde de olsa, bir zaruret olmaksızın rahimdeki nutfe ve ceninin gerek ilaç, gerekse diğer etki ve işlemlerle düşürülmesi veya aldırılması (kürtaj) İslam bilginlerinin büyük çoğunluğu tarafından caiz görülmemiştir. Dört aylıktan sonra ise annenin hayatının kurtarılması dışında bir sebeple gebeliğe son vermenin (kürtajın) haram ve cinayet hükmünde olduğunda İslam müştehit ve fatihleri ittifak etmişlerdir. Sonuç olarak denilebilir ki, gebeliği önleyici tedbirlere başvurarak doğumu kontrol altında bulundurmak, istenmeyen durumlarda gebeliğe engel olmak caiz ve mümkündür. Ancak, gebelikten sonra, haklı, kesin ve meşru bir zaruret olmaksızın, düşürmek veya aldırmak (kürtaj) yolu ile bir canlının hayatına son verilmesi caiz değildir.

Zina yapan kişi ne yapmalıdır?
Ahmet ÜNAL/ANKARA

İslam dininde kesin olarak yasaklanmış büyük günahlardan birisi de zinadır. Zina fiili öteden beri ahlak ve hukuk düzenlerinin ve aile yuvalarının yıkılmasına neden olmaktadır. Bu bakımdan Kur'an-ı Kerim'de "Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayasızlıktır ve çok kötü bir yoldur" (İsra 32) buyurulmaktadır. Zina eden kimse derhal tövbe etmeli, Yüce Allah'tan af dileyip günahının bağışlanmasını istemelidir. Dinimiz, kişilerin cinsel ihtiyaçlarının meşru bir şekilde giderilmesini öngörmektedir. Cinsi ihtiyacın giderilmesinin meşru yolu evlenmektir.

Şehitler nerdeler, nasıllar o alemde?
Ömer ERDOĞAN /İZMİR

Şehitler nerede, nasıldır cümlesiyle ifade ettiğiniz sorunuzu Bakara suresinin 154. ayetiyle Ali İmran suresinin 169-170. ayetleri açıklamakta, onların gerçekte ölmedikleri vurgulanmaktadır. Zira ölüm denilen hakikatin ruha değil bedene geldiği, ruhun bedenden ayrıldıktan sonra ölmeyeceği Allah'a imanı olanlar için bilinen bir gerçektir. Şehitlerin Allah rızası için canını feda etmeleri ve Allah indinde büyük nimetler görmekte olmaları, ilahi bir takdir ve lütuftur. Dünyamızda yaşayan yığın yığın insanlar ne şekilde olursa olsun bu dünyada yaşamayı gaye edinip ona elden çıkarmamak için çoğu zaman insanlıkla bağdaşmayacak düşük yaşantılara ve zillete katlanmayı kabullenirken, yüce bir gaye uğruna en değerli varlıkları olan hayatlarını feda eden yüksek ruhlu şehitlerimiz, Allah nezdindeki ulvi yaşantıya öncelikle layıktırlar.

Doğumdan sonraki lohusalık kaç gün devam eder?
Y. AKAY/ ANKARA

Lohusalık hali en fazla 40 gün devam eder. Eğer kan, 40 günden fazla sürerse fazla olanı istihazıdır, yani ibadete engel olmayan akıntı sayılır. Lohusalığın azının sınırı yoktur. 40 günden önce de kan kesilebilir. Bu durumda kadın 40 günün tamamlanmasını beklemez. Boy abdesti alınır. İbadet ve normal aile hayatına devam edilir.

Kalbime bazen dini konularla ilgili kötü vesveseler geliyor. Bundan sorumlu olur muyum?
Harun KOCA/ MANİSA

Sözlükte fısıltı, hışırtı gibi gizli söz, fiskos, kuruntu, gibi anlamlara gelen vesvese; şeytanın kötü bir işin yapılması, iyi bir işin terk edilmesi veya geciktirilmesi ya da eksik yapılması için insanı kışkırtması, aklını çelmesi, nefsin bayağı arzularına uymaya teşvik etmesi anlamında da kullanılır. Vesvese kelimesi Kuran-ı Kerim’de dört yerde geçmektedir. Vesvesecinin (vesvas) şerrinden Allah’a sığınılması emredilmiş (Nas, 114/1-6). Şeytanın Hz. Adem ile eşini cennetten vesvese yoluyla çıkardığı bildirilerek müminlerin bu konuda duyarlı olmaları ısrarla istenmiştir (A’raf, 7/20). Hz. Peygamber de müminlere vesvese ile hareket etmemelerini tavsiye etmiş, vesvesenin dini, hukuki bir hüküm doğurmayacağını bildirmiştir (Buhari, Talak, 11). Visvas da aynı anlamdadır. Kişi kalbine doğan düşüncelerinden, eyleme dönüştürülmedikçe sorumlu değildir. Buna göre kalbe doğan vesvese sebebiyle kişinin dinine zarar gelmez. Kişi vesveseden etkilenmemeli, kendisine iyi şeyler telkin etmeli ve hatta Felak ve Nas surelerini okuyarak manen kendini güçlendirmeye çalışmalıdır.

Sonradan Müslüman olan bir kişinin sünnet olup ismini değiştirmesi şart mıdır?
Zeki GÜR/NİĞDE

Müslüman olmanın tek şartı, kelime-i şehadet getirmek, yani Allah’ın birliğini ve Hz. Muhammed’in (SAV) Allah’ın kulu ve peygamberi olduğunu kabul etmektir. İslam dinine giren kimse için sünnet olmak, dinimizin inanç esaslarından biri olmamakla birlikte önemlidir. İsim değiştirmek ise zorunlu değildir. Ancak ihtida (İslam’a giriş) belgesi almak isteyenler, benimsediği bir Müslüman ismini belgeye yazdırmalıdır. Özet olarak şunu deriz: Tıbbi bir problem olmadıktan sonra İslam’a girenlerin sünnet olması ve güzel çağrışım yapacak bir isim almaları uygun olur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
 
Sorular Ve Doç.Dr.Nihat Hatipoğlu'ndan Cevaplar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Allah İle İLGİLİ sORULAR cEVAPLAR
» Kaderle İlgili Sorular Ve Cevaplar
» Ramazan ayı ile ilgili sorular cevaplar..oruç zekat fitre..Hay Karaman
» Meleklerle İlgili Sorular Ve Cevaplar Linkleri
» KADERLE İLGİLİ AKLA TAKILAN SORULAR VE CEVAPLAR

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: İslami ilimler ve dini kültür :: Fıkıh -İlmihal-
Buraya geçin: