Temel Almanya'ya işçi olarak çalışmaya gider. Uçaktaki koltuğunun hemen yanında dünya tükürük şampiyonu oturmaktadır. Adam bir tükürür ve tükürük Temelin kulağının yanından mermi gibi geçer.
- Adam: "Ben 96 olimpiyatları dünya şampiyonu Almanya'dan Hans" der. Temel tabi şaşırır. Bir müddet sonra adam bir daha tükürür ve tükürük Temelin kafasını sıyırarak gider.
-Hans: "Ben 2000 dünya tükürük şampiyonu hans"der. Temel artık dayanamaz ve Hans'ın suratının ortasına tükürür.
-Temel: "Daha acemiyim."..der.
-----------
----------------------------OoO-------------------------------
Çubuk Makarna
Şair:
-Merhaba bakkal..
Hani başaklar buğday verir ya..
Sonra o buğdayı toplarlar..
Ve derdim kadar ağır bir taşın altında ezerler..
Anamın ak saçları gibi ak pak un olur..
Sonra Anadolumun buz gibi suyunu üzerine dökerler..
Ve hayatın beni yoğurdugu gibi yoğururlar..
İnce ince hamuru keserler ya...
Bakkal;
- Çıbık makanna mı istiyon abeyy..?
--------------------0O0----------------------çiftçinin biri erzurumda bi tarlaya ekin biçmeye gider..
tabi tarla yürüme 3 saat sürüyor..
gece de orda kalcak..
akşam olur bir ağacın dalları arasında kendine yer hazırlar ve uyumaya çalışır..
derken bir ayı gelir ağaca tırmanır...
ağaçtaki balı yemek için yoklar ve ay ışığına tutup balı görmek isteyince yönünü aya doğru çevirir.
ayn zamanda adama doğru dönmüştür...
ay ışığına tutup bala bakarken ayı...
birden adamdan bi ses gelir ürkekte olsa:
-ben yemirem...
ve ayı küt diye ağaçtan yere düşer ve ölür...
adam ayının kendisine bal uzattığını zannetmiştir..
ve ayıda adamı hiç farketmemiş taki ben yemirem cümlesini duyana kadar.
ayı korktuğundan dengesini kaybedince ağaçtan düşüp ölmüştür..
gerçek olduğu söylenir bu olayın..
bizde yalan yok...
hılaf yok arkadaş
--------------------0o0------------
adamın biri uçurumdan aşağı yuvarlanmak üzereyken bir dal yakalamış. ve o dala sıkı sıkıya tutunmuş. bağırmaya başlamış. kimse yokmu? kimse yokmu? kimse yokmu? bıkmadan usanmadan yardım istemiş. bunun üzerine allah meleğini yollamış kuluma deki kendini aşağı bıraksın ben onu cennetime alacağım. meleğin söylediklerini dinleyen adam tekrar bağırmış kimse yokmuu
----------------------***-----------------------
Kayserili degilmi?
Baba oğul çarşıda dolanırken oğlan babasına seslenir
Oğlan: Baba kış geldi bana pardüsü alalımmı?
Baba: Oğlum idare idte öbür sene alırık
Oğlan: Ama baba cok üşüyom
Baba: O zaman gir şu mazaya bidene al, al şu parayıda, der ve arkasından tembih eder oğlum satıcı fiyat olarak ne derse yarısını ver. Oğlan mağazaya girerek
Oğlan: emmi bana bir palto lazım ama sıcak tutacak cinsten
Satıcı: Paltolara göz gezdirdikten sonra birini indirerek. Bak oğlum bu tam senin istediğin gibi hemde cok kaliteli giy giy eskitemezsin. Der ve üzerine giydirir
Oğlan: Peki fiyatı kaç para emmi
Satıcı: senin için 100 lira olur
Oğlan: Bak emmi ben 50 lira virim
Satıcı: Olurmu yiyenim bööle galiteli malı dünyada bulaman ama madem sevdin sana son 80 lira olur.
Oğlan: Ya emmi ben buna 40 liradan fazla virmem
Satıcı: Yiyenim olurmu nidiyon sen, paltoya şööle bir baktıktan sonra bak yiyenim ben sana bir fiyat söölüyüm artık bu son ossun, 60 lira vir üzerinde gassın.
Oğlan: Yok buna 30 liradan fazla virmem
Satıcı: artık dayanamaz Yiyenim ben seni sevdim bu pardüsüde sana yakıştı al bunu benden hediye ossun bol bolda bana dua et olurmu!
Oğlan: Satıcıya saol emmi Allah razı ossun diyerek dışarı çıkar ve babasının yanına varır. Ve babasına gaça aldım baba biliyonnu?
Baba: Ne bileyim oolum sööle bakıım gaç para virdin?
Oğlan: Baba emmi bana hediye idti
Baba: Soğuk kanlı bir eda ile Oğlum niye bi dene daa istemedin..................der.........
------------------------------------------000-------------------
gayserili Ali'yi hocası kaldırır ve sorar:
- Aliciğim iki kere iki kaç eder
Ali de:
- alırsam 3 satarsam 5 eder der.
gayserilinin yerlisi bi zengin adamın bağı varmış
onu belletmek için
amele pazarına gider
orda bi tane amele durur cin ali gibi bi amele
kurumuş, kemikleri dışarı çıkmış açlıktan ölecek vaziyette
karın doyuracak bi iş için bekler amele pazarında
bizim yerli gayserili ona derki evlat benim bi bağım var bellenecek bi haftalık işi var ne istersin der?
aralarında şu muhabbet geçer:
amele: ne verirsen razıyım
gayserili : yok yok bişey söyle
amele: sabah, öğlen, akşam yemekleri ver razıyım
gayserili: çok diyon biraz indirim yap
amele: hacı abi yemek istiyorum sadece başka bişey istemiyorum
gayserili: yok yok sen biraz indirim yap çok diyon
amele: iyi o zaman akşam yemekleri kalsın
gayserili : olmaz yaw çok diyon biraz daha indirim yap
amele: ne yaptın hacı abi akşam yemeği yemiyoz daha ne diyim sana
gayserili: olsun olsun sen yine biraz daha indirim yap, fazla diyon
amele: tamam bar sabah kahvaltılarını da yememeyeyim
gayserili : yok hala çok diyon sen var biraz daha indirim yap
amele: yapma etme hacı abi sadece öğlen yemeyi istiyorum
gayserili: çok diyon yaw sen haftada bigün de oruç tut.
***********************000----------------------
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış.
Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş.
Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"
***********************OoO********************
Cadaloz anne
Evin annesi ütü yaparken, evin küçük yaramazı da salonda oyuncak treniyle oynuyomuş..
derken annesi bir kulak kabartmış ki oğlan şöyle bağırıyor:
- EVET..!! SON DURAĞA GELDİK..!! DUYMADINIZ MI ALLAHIN CEZALARI HALA NE OTURUYOSUNUZ?? ÇABUK DEFOLUN iNiN AŞAĞI..!!!
Bunları duyan anne neye uğradığını şaşırmış doğru salona koşmuş:
- Sen nerden öğrendin bakıyım böyle konuşmayı?? Ne kadar ayıp.. Şimdi doğru odana gidiyosun tam 2 saat cezalısın...bi daha da ağzından öyle kötü sözler duymayayım..!!
2 saat sonra küçük afacan tekrar salona dönmüş, treninin başına oturmuş....annesi de mutfakta yemek yapıyormuş, derken yine oğlanın konuşmalarını duymuş:
- Sayın yolcularımız, işte son duraga geldik.. Umarız çok güzel bir yolculuk geçirmişsinizdir.. Lütfen eşyalarınızı tren de unutmamaya dikkat ediniz... Trene
yeni binen yolcularımız, sizin de çok güzel bir yolculuk geçirmenizi diliyoruz.. Küçük bagajlarınızı koltuklarınızın altına koyabilirsiniz.. Bu arada unutmayın yolculuk sırasında sigara içmek yasaktır..
Bunları duyan annesi az önceki cezanın işe yaradığından memnun gülümserken oğlan konuşmasına devam etmiş:
-.. ayrıca iki saatlik rötar yüzünden mutfaktaki cadaloz adına hepinizden özür dileriz...!!
--------------------------------------*0*--------------------
Öğretmen kararlı bir şekilde öğrencilere tembih eder:
-Çocuklar bundan böyle kimse şart kelimesini kullanmayacak, onun yerine koşul kelimesini kullanacaksınız. Şu andan itibaren kimseden duymayacağım.
Öğrencilerden biri ürkerek söz ister:
-Öğretmenim koşul kelimesini kullanmamız şart mı?
Öğretmen:
-Şart yavrum
***************OOOOOOOOOOO***************
Doğu’dan bir memurun tayini, Sakarya’nın Geyve ilçesine çıkar...
Memurumuz ilk iş günü, işyerine gitmek için Geyve otobüsündeki yerini alır... Otobüs şoförü o kadar hızlı gitmektedir ki, araba bir sağda bir solda, makaslar o biçim trafikte...
Bizim memur korkudan dualar etmeye başlamışken, tam o sırada şoför yolculara seslenir;
“-TIRSAN var mı?...”
Garip adamcağız parmak kaldırarak seslenir,
“-Kaptan ben TIRSTIM... Lütfen daha yavaş gider misin?...”
Arabada kahkaha tufanı patlar...
Benim Adapazarı’ na yeni gelmiş memurum nerden bilsin “TIRSAN A.Ş.” dorse fabrikasının bu yol üzerinde olduğunu...
Konu: Fıkralar..En orjinalinden 
Ptsi Mayıs 04, 2009 10:37 am