Masturbasyon (El ile Boşalma), Sebebleri ve Zararları
Cinsellik
El ile boşalma, aslında bekarlık döneminde bile zarurî görülemeyecek bir işlemdir. Çünkü Yüce Allah, insanda atılmayan veya atılamayan fazla birikimleri giderecek bir düzen yaratmıştır. Gerektiğinde, bu düzen (rüyalanmak) devreye girmekte, insanı rahatlatmakta ve zarar görmekten kurtarmaktadır. Diğer meşru yol ise evliliktir.
Mastürbasyon Haram mıdır?
1- Kocasının karısı eliyle veya kadının kocasının yardımıyla boşalması helaldir.(İhya Terc. Ali Aslan, 3/420. İbn-i Abidin, 4/27.)
2- Kadın veya erkek kişinin kendi eliyle boşalması ise müctehidlerimizin değerlendirmelerine göre şöyle açıklanabilir.
a- Mutlak haramdır,
b- Mubahdır,
c- Vacibtir.
Mutlak Haramdır Diyenler: Şafiî mezhebi müctehitleri mastürbasyonun mutlak haram olduğu görüşündedirler.
Mubahtır Diyenler; Kişinin eşi yoksa, evlenmeye de maddî gücü müsaid değilse zinaya düşmemek veya vücudundaki -rüyalanma yoluyla da atılamayan- zararlı birikimi gidermek için mastürbasyon yapması mubahtır.
Hanefî ve Hanbelî mezhebi müctehitleri bu görüştedir.
Vacibtir Diyenler: Eğer mastürbasyon yapmaksızın zinadan korunulamayacağına kanaat hasıl olursa, bu durumda yapılması vacib olur. Çünkü iki şerden daha az zararlı olanın tercihi İslamî bir kuraldır.
Bu durumda böyle yapan bir denklem kurmuş sayılır; kendisine ne sevap, ne de günah vardır; ne mükafat görür, ne de azaba uğratılır.
Esasen mastürbasyon, büyük günahlardan sayılmaz. Bir mukayese yapacak olursak mesela; yabancı kadınların bakılması haram olan yerlerine bakmak mastürbasyondan daha günah, yabancı kadınla kucaklaşıp öpüşmek ona bakmaktan daha çok günah, zina etmek ise onlardan çok büyük günahtır... Şu var ki, mastürbasyon küçük günahlardan sayılsa bile, özürsüz olarak sık sık tekrarlanıp devam ettiği takdirde -zararları büyüdüğü gibi günahları da büyüyerek gitgide büyük günahlara dahil olabilir. Zira küçük günahlar da ısrarla tekrarlanırsa, büyük günaha dönüşür. Yeri gelmişken, günde beş vakit namaz kılmanın, küçük günahların affına sebep olduğunu da hatırlatalım...
Oruçlu iken, oruçlu olduğunu bile bile mastürbasyon yapan kimse, inzal olup meni gelirse orucu bozulur; sadece gününe gün kazası gerekir. Bu durumda kefaret gerekmeyeceği gibi, mastürbasyon halinde inzal vaki olmamış yani şehvetle meni akmamışsa -"mezi"denilen ince sızıntı gelse bile- bununla oruç bozulmaz, gusül de gerekmez. Bunu alışkanlık haline getirmemişse fetva böyle ise de takva açısından bunları yapmamak daha uygundur.
Kadınların masturbasyonunun hükmü erkeklerin masturbasyonunun hükmü gibidir.
Yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere mastürbasyon mutlak haram olarak görülemeyeceği gibi, şartsız helal olarak da görülemez.
Mastürbasyon Sebepleri ve Zararları:
Erkeklerin hemen hemen hepsine yakın bir kısmı, kadınların da yarısı kadarı gençlik devrelerinde az çok bu işe başvururlar. Bu da en çok 14-20 yaşları arasında cereyan eder. Bir kısmı sadece cinsi baskının hafifletilmesi için arasıra seyrek olarak yapar. Bazısı da bir zevk vasıtası yaparak alışkanlık halinde, her fırsatta sık sık mastürbasyonu tekrarlar.
Mastürbasyon Sebeplerini Şöyle Özetleyebiliriz:
1- Normal cinsi münasebetten uzak kalmak,
2- Mastürbasyonu alışılmış bir zevk vasıtası haline getirmek ,
3- Cinsi münasebetten çeşitli sebeplerden dolayı nefret etmek,
4- Cinsi münasebetten yeteri kadar zevk alamamak, (evliler için),
5- Cinsi isteğin fazla artması,
6- Mastürbasyonu teşvik eden, şahısların tesirinde kalmak,
7- Açık-saçık manzaralar, şehveti tahrik edici söz ve yazılar,
8- Cinsel organlarında temizlik noksanlığıyla meydana gelen kaşınmalar,
9- Cinsi arzuların çocuklarda erken uyanması,
10- Bazı çocukların küçük yaşta merak ve görmesiyle cinsel organıyla oynamayı alışkanlık yapmaları... vs.
Zararlı Yönüne Gelince:
Seksolog ve hekimlerin bu konudaki görüşleri çeşitlidir. Bu görüşleri üç maddede toplayabiliriz:
1) Mastürbasyonun zararsız olduğunu savunanlar,
2) Zararlı olduğunu söyleyenler,
3) Çok zararlı olduğunu iddia edenler,
Bunların içinde, çoğunluğun kabul ettiği ve hakikate en uygun olanı ikinci görüştür. Şüphesiz ki, fazla mastürbasyonun ruhi, bedeni, cinsi, manevi...birçok zararları mevcuttur. Fakat, mastürbasyonun tamamen zararsız olduğunu ileri sürmek gerçeğe pek uzak olduğu gibi, onu son derece tehlikeli göstererek, gençleri korku ve karamsarlığa düşürmek de yersizdir. Mütehassısların bazıları, bir-iki haftada bir yapılan mastürbasyonun vücuda pek zararlı olmadığı görüşündedir. Şu kadar ki, bu durumdaki mastürbasyonun da uzun zaman devam etmesinin, zararlı olacağını bilmelidir. Hemen hemen bütün fikirler, aşırı mastürbasyonun gençleri tahrip edici bir illet olduğu noktasında toplanmaktadır.
Gerçekten gençlerin büyük derdi olan mastürbasyon, geniş açıdan ele alındığı zaman, bunun birçok yönleriyle zararlı bir illet olduğu görülür.
Acaba Mastürbasyon Kaç Günde Bir Yapılırsa Zararlıdır?
Buna verilecek cevap şudur: "...Bu, her insana göre değişir. Nasıl ki normal cinsi münasebetlerin sayısı da her insan için değişiktir. Bir kaide tespit etmek lazım gelirse şöyle söyleyebiliriz: Kendinizi çok bunalmış hissetmedikçe mastürbasyon yapmayınız. Sırf mastürbasyonun zevkini tatmak için, kendi kendinizi suni olarak tahrik eder ve iradenizi tam bir gevşekliğe uğrattıktan sonra masturbasyon yapmaya kalkışırsanız, işte o zaman ifrat yolunu tutmuşsunuz demektir"
Mastürbasyon ne kadar çok veya az yapılırsa, zarar nispeti de ona göre çok veya az olur. Yani "çoğu çok zarar, azı az zarar" demek uygun olur.
Halbuki ihtilam (uyku ve rüyada meni boşanması), dolan kabın taşması gibi fazla olan meninin kendiliğinden boşalmasıdır. Cinsel temastan uzak olanlar için, bu bir ihtiyaçtır ve bir mahzuru da yoktur. Mastürbasyon ise, zoraki bir boşalma olduğundan, ihtilamdan çok farklı ve zararlı bir özelliği vardır.
İlk gençlik devrelerinde ara-sıra yapılan mastürbasyonlar, psikolojik yönüyle normal sayılabilir. Fakat olgunluk çağında, alışkanlık halinde sık sık buna başvurmak, bir nev'i cinsi sapıklık konusuna girer.
Mastürbasyondan korunma çareleri de vardır. Bundan korunmanın en iyi çaresi, şehvet hislerini kontrol altına almaktır. Bunun için de ilmi, ameli, ailevi, manevi.. cihetten çeşitli önleme imkanları bulunabilir. Bununla beraber bu alışkanlığın tamamen, birden bırakılması pek kolay değildir, lakin, yavaş yavaş vazgeçilmesi daha kolay ve mümkündür. Şunu da önemle belirtelim ki, mastürbasyon ne kadar çok yapılırsa, bu arzu inadına körüklenir. Mastürbasyonun çok kötü bir özelliği de budur.
Yaygın olduğu yerler ise: Yatılı okullar, kışlalar, hastaneler, hapishaneler, iş kampları, gemi tayfalarında... bekar kalmış, boşanmış vb. kimseler arasındadır. Bu tatmin şekli, genellikle gençler arasında yaygın olmakla beraber, gençlik çağını arkada bırakmış birçok kimseler de bu illete bağımlıdır. Bir de, gençlerden yalnız ve avare kimseler için, bu illet pusuda hazırdır! Kadın-erkek karışıklığının mevcut olduğu, çeşitli genç kitleler arasında ve daha ziyade sıcak mevsimlerde mastürbasyon nisbeti daha çok yaygındır.
Bir hadiste: "Elini nikahlayan mel'undur" buyurulmuştur. Saîd b. Cübeyr'in rivayet ettiği bir hadiste: "Zekerleriyle oynayan bir ümmete Allah azab etmiştir", Ata'nın bir rivayetinde: "Elleri hamile olarak haşredilecek bir kavim duydum" bunların elleriyle mastürbasyon yapanlar olduğunu sanıyorum" demiştir.
Ayrıca Allah (c.c.), evlenme imkanı bulamayanların, imkan buluncaya kadar iffetlerini korumalarını emretmiş böyle bir yöntem uygulasınlar dememiştir. Rasulüllah Ef'endimiz de: "Gençler! İmkan bulanlarınız evlensin, çünkü bu, gözü ve iffeti daha iyi korur. Bunu yapamayan oruç tutsun, çünkü orucun bunu sağlayacak bir kamçısı vardır" buyurmuş ve bekarlara çare olarak orucu göstermiştir. Eğer mastürbasyon mubah olsaydı, çare olarak o gösterilirdi. Çünkü o daha kolay bir yoldur, denmiştir.
Ancak bu konudaki hadislerin bir kısmının zayıf oluşu sebebiyle, çoğunluğun haram görmesine karşılık, mastürbasyonu mahzursuz gören alimler de vardır.
Mesela Ahmed b. Hanbel bunu, tıpkı kan aldırmaya benzetmiş ve ihtiyaç duyulduğunda, vücuttaki fazlalıkları dışarı atmaktan ibaret olduğu için caiz olduğunu söylemiştir.
Hanefîlerce genel olarak haram görülmüş, ancak; kişi bekarsa, ya da hanımdan uzakta ise ve de şehvet kafasını aşırı meşgul ediyorsa, ya da zinaya düşme endişesi varsa ve bunu kendisini teskin için yaparsa bunda günah olmayacağı umulur. Ama zevlenmek ve şehvetlenmek için yaparsa günahkardır, denmiştir.
İmam-ı Şafiî önceki görüşünde caiz olduğunu söylerken, sonraki görüşünde haram olduğu kanaatına varmıştır.
Mesele Resulüllah'ın amcaoğlu İbn Abbas'a sorulduğunda:
"Zina yapmaktansa bu iyidir" cevabını vermiştir. Bütün bunlara göre; mastürbasyon genellikle hoş görülmemiş, fıtrata (normal yaratılışın gereğine) zıt bir eylem kabul edilmiş, cinsel sapma halini alması, psikolojik hastalık oluşturması gibi olumsuz yönleri hesaba katılarak, haram, ya da mekruhtur denmiştir. Ancak daha büyük zaarlara düşme endişesi olduğu yerde; "iki zarardan başka alternatif yoksa, küçük olan zarar tercih edilir", "zaruretler haram şeyleri mubah kılar" kurallarınca yapılması caiz görülmüş, hatta zina endişesi kesin ise, vacip bile olur denmiştir. Alışkanlık oluşturması ve zevk için yapılması ise ittifakla haramdır. Hanımının eli vs. azaları ile yapılması ise her halukarda caizdir, helaldir. (Dr. Faruk Beşer: Hanımlara Özel Fetvalar, Cilt 1, Seha Neşriyat)
Bu kötü adet, daha çok ergenlik çağına yeni girenlerle gençler arasında oldukça yaygındır. Baş sebebi ise, kadınların yarı çıplak kırıtarak, süs yerlerini teşhir ederek, erkeklerin iştihasını çekecek kıyafet ve davranışlar göstererek sokaklarda dolaşmalarıdır.
Kadınların bu tahrik edici halleri hemen birçok eğlence ve mesire yerlerinde göze çarpmaktadır. Aynı şekilde kadınları tahrik eden unsurlar da toplumda çokça yaygındır.
Sözünü ettiğimiz tahrik sebebi umumi yerlerde cereyan edenidir. Bir de temsillerde, filmlerde gösterilenler var ki, bunlar daha tehlikeli ve daha acıdır.
Bir de gençlerin devamlı okudukları fotoromanlar, cinsel kıssalar vardır ki, bunlar gençlerin nefsi ve aklı, aynı zamanda ahlakı üzerinde, fiziksel ve ruhsal yapılarında kötü te'sirler meydana getirmektedir.
İşte bu kabil şeyler, kız olsun, erkek olsun gençleri yavaş yavaş zinaya, hayasızlığa, bozguna ve rezil bir hayata itmeğe yetiyor. Başka bir şey düşünmeye gerek bırakmıyor.
Ergenlik çağındaki bir genç, kendisini kötü yollardan alıkoyacak ilahi kontrol inancı taşımıyorsa, işlediği günahlarda Allah'tan korkmuyorsa, ileride bir hesap vereceğini düşünmüyorsa, çok sürmez şu iki durum arasında kalır ki bunun bir üçüncüsü yoktur.
a) Ya cinsel duygu ve isteğini haram yollardan karşılar bununla kendini tatmin etmeye çalışır.
b) Ya da şehvetinin hiddetini hafifletmek için mastürbasyon yapar.
Aşırı mastürbasyonun temel sebebi, hormon bozukluğu da olabilir. Tedavi için ilgili hekime müracaat etmelidir.
AŞIRI MASTÜRBASYONUN ZARARLARI
1) Psikolojik Yönden:
1- Aşırı mastürbasyon düşkünlerinde üzüntü, dalgınlık ve aşağılık duygusu meydana gelir. Her mastürbasyondan sonra umumiyetle bir pişmanlık ve ruh sıkıntısı kendini gösterir. Yapılan bu işin de olgunluktan uzak bir durum arz ettiği hatıra geldikçe bu işi yapanlar, bir aşağılık ve suçluluk duygusuna kapılarak, moral kırıklığına uğrarlar.
2- Mastürbasyon alışkanlığı, bir kısım sinir bozukluklarına yol açar. Fazla sinirlenmeler, el ve kol titremesi, baş dönmesi, uykusuzluk, kalça ve bacaklarda dermansızlık, yorgunluk hasıl olur.
3- Mastürbasyon alışkanlığı, insanı aşk ve sevgiden mahrum eder. Sevgi, insan için bir ihtiyaç olduğu gibi, eşler arasındaki cinsi münasebetlerin başarılı ve neşeli olması da, her ikisinde müşterek sevgi ve anlaşmanın varlığına bağlıdır. Evlilikteki saadet temelleri, sevgi bağları üzerinde kurulur. Evlenen çiftçilerin, sadece bedenlerinin birleşmesi evlilik saadetini meydana getiremez; bedenle birlikte her iki ruhun aşk ve sevgiyle birleşip kaynaşmaları lazımdır. Masturbasyona çok düşkün olanlar ise, ruhun derinliklerinden fışkıran bu sevgi pınarından, gereken hisseyi alamazlar. Mastürbasyon, sevgi cevherini köreltmektedir.
4- Fazla mastürbasyon, hafıza zayıflığı, dikkatsizlik ve unutkanlık yapar. Buna düşkün kimselerin, bir şeyi ezberlemeleri güçleşir. Ezberlediklerim de çabuk unuturlar. Bir konuyu okurken, bütün dikkatlerini toplayamazlar. Dikkat dağınıklığı meydana gelir. Okuduklarını da kolay anlayamazlar. Bunun için, fazla masturbasyona düşkün olan talebeler derslerinde zorluk çekerler. Henüz buluğa ermemiş çocuklarda, mastürbasyon ile meni gelmediğinden, diğer zararlara pek hedef olmazlarsa da, aşırı mastürbasyon bu çocuklarda, beyin ve sinir sarsıntısı yapar, zihni gelişmeye mani olur.
5- Mastürbasyonla meşgul olanların, şehvet hayalleri ve şehevi düşünceleri artar. Masturbasyoncu genç, gece yatağına girdiği zaman, körü körüne bir sürü şehvet hayalleriyle zihnini meşgul eder. Aklı fikri bu duygularla meşguldür. Bu suretle hem masturbasyona daha fazla müptela olur, hem de iyi şeyler düşünmeye fırsat bulamaz.
2- Aşırı Mastürbasyonun Bedensel, Cinsel ve Sosyal Zararları:
Erkekler, genellikle bu işi elle görürler. Seyrek olarak yastık ve yatağa sürtme şeklinde de yaparlar. Batıda pornografinin serbestlik kazanması sonucu seks shoplarda değişik aletler satışa sunulmuştur. Dünyadaki cinsel pazarı 59 milyar S'dır. İnsanı maddi yönden sömürmeye yönelik bu tür gereçler, bunları kullanan erkeklerde ruhsal çöküntülere neden olmaktadırlar. Tıbbi seksoloji açısından bu tür alışkanlıklardan kaçınılması önerilmektedir.
Mastürbasyon, insanı ölçüsüzlüğe sevk keder. Aslında masturbasyon insanı tatmin etmez; doygunluk ve rahatlık meydana getirmez. İnsanın cinsi zevk ve hislerini tatmin edilmemiş bırakarak, daha fazla tahrik eder, azdırır. Bundan dolayıdır ki masturbasyona devam edenlerin, bu arzuları gittikçe şiddetlenerek bu işi fazla ileri götürürler. Bu da zararı arttırır. Haddinden fazla cinsi münasebetler de zararlıdır; fakat mastürbasyonun fazlası çok daha zararlıdır.
Fazla mastürbasyonlar, çeşitli hastalıklara ve rahatsızlıklara sebep olabilir. Mastürbasyon, doğrudan doğruya hastalık yapıcı değil ise de, dolayısıyla buna sebep olur. Çünkü ölçüsüz mastürbasyonlarla, vücut kuvvetten düşerek bünyedeki kan tabii kudretini kaybettiğinden, bazı rahatsızlık ve hastalıklara yol açar.
Mastürbasyon müptelaları, cinsel münasebetten gereken zevki alamazlar. Bu işi mutlak alışkanlık haline getiren kimseler, cinsi münasebetlere -aile hayatında- önem vermezler. Bundan pek zevklenmezler. Bu hal, mastürbasyon düşkünü kadın ve erkeklerin her iki cinsinde görülebilir. İkisi de kendilerini tatsız zevk (!) alışkanlığına kaptırdığından, eşleriyle yaptıkları münasebetten tatmin olamazlar. Böyle kimseler için, mastürbasyon daha cazip görünür. Cinsi münasebetten sonra ayrıca masturbasyona el atmaktan çekinmezler.
Mastürbasyon, asla cinsi temas zevkine -onda birine dahi- ulaşamaz; fakat gençler için adatıcı bir illet kesilir. Mastürbasyon ile cinsel ilişki zevki arasında, gübrelik ve gülistan misali fark vardır. Kadın ve erkeği yaratan büyük San'atkar, onları öyle bir san'at ve ustalıkla yoğurmuş ki onların cinsel birleşme esnasındaki zevk alışverişi, başka hiçbir yapmacık usullerle elde edilemez...
Mastürbasyon neticesinde vücut yorulur, ruh sıkılır. Halbuki başarılı bir cinsel münasebette vücut dinlenir, ruh ferahlanır. Çünkü olgun bir cimada, karşılıklı olarak sevgi, heyecan ve hararetle, bir takım kimyevi elektrik alış-verişi vardır. Mastürbasyonda ise bunların hiçbiri olmadığı gibi, kıymetli kimyevi maddeler zorla kapı dışarı edilmektedir. Bunun neticesinde, insanda ferahlıktan uzak bir çöküntü ve yorgunluk oluşmaktadır.
Mastürbasyon alışkanlığı, bel gevşekliğine (erken boşalmaya ve idrar yolları da dahil olmak üzere diğer rahatsızlıklara) yol açar. Evlilik hayatında, erkeklerin şikayetlerinden en çok görüleni de bel gevşekliğidir. Yani erken inzal; cinsi münasebete başlar başlamaz, meninin hemen boşalmasıdır. Erkeğin böyle çabucak münasebeti bitirmesi, bilhassa kadını doyumsuz bırakır. Bu hallerin devamı ise, eşler arası huzursuzluğa yol açar. Bel gevşekliğinin çeşitli sebepleri olabilir ama, mastürbasyon da başta gelen sebenlerdendir. Bu ıztıraptan kurtulmanın bir çaresi de, mastürbasyonu terk etmektir.
Aşırı mastürbasyon alışkanlığı, kadınlarda cinsel soğukluğa da sebep olur. Cinsel soğukluk: Kadının cinsi münasebetten zevk duymaması, hissen soğuk ve isteksiz olmasıdır. Bu his soğukiuğunun çeşitli sebeplerinden biri de, alışkanlık haline getirilen aşırı mastürbasyondur.
İşin garip tarafı, bu tip bazı kimseler, evlendikten sonra da bu illeti devam ettirirler. Çok mühim bir evlilik vazifesi olan cinsel münasebet faaliyetlerinde, eşleriyle pek ilgilenmezler. Neticede eşler birbirlerinden uzaklaşırlar. "Cinsel isteklerini' kendi kendine dindirmekten zevk alanlar, tenha yerleri sever, hep yalnız kalmak ister, fırsat buldukça bu kötü oyunu oynar.
Vajinaya bir takım cisimler sokarak mastürbasyon yapan kızların, "kızlık" nişanı olan bekaretlerine bir zarar gelebilir. Bu durumda bazı cisimlerin içeride kalarak, ameliyatı lüzum etmiş muhtelif vak'alarına, tıp tarihinde çok rastlanmıştır.
Mastürbasyon tiryakilerinden bazı gençler, bu fena işe başkalarını da alıştırırlar. Sadece kendi yaptıklarıyla kalmayıp, cemiyetin birçok çocukları ve gençleri arasında, bu kötü illetin yayılmasına sebep olurlar.
Bir diğer zararı da, çiftlerin birbirinden nefret etmesi, cinsel duygu duymamasıdır. Çünkü masturbasyoncu kişi, başka bir yoldan şehvetini tatmin ederek doygun kalmaktadır. Bunun manası, eşlerin birbirinden beklediğini bulamaması ve ümitlerinin kırılmasıdır. Sonunda eşler birbirinden uzaklaşır ve başka tatmin yolları ararlar. Gayri meşru yollara giderler.
Uzman ilim adamlarının mastürbasyon konusunda araştırma neticesi ortaya koydukları gerçek şudur: Aşırı masturbasyona devam edenler, çok tehlikeli akla yönelik hastalıklara maruz kalır. Bunları şöyle sıralıyabiliriz:
Zühul ve nisyan (unutma, geçiştirme), irade zayıflığı, hafızada gerileme, yalnızlığa heves, çabuk unutma, korku ve gevşeme, üzüntü ve sıkıntı, birtakım suçları işlemeyi tasarlama, intihar.
Buna benzer birtakım düşünceyi alt-üst eden, iradeyi iyice zayıflatıp şaşkınlaştıran, kişiliğin zedelenmesi gibi arazlar, illetler.
İslam hukukunun aşırı mastürbasyonun doğuracağı kötülükleri nazara alarak koyduğu hükümlere gelince, aşağıdaki deliller bunu yansıtmaktadır:
a) Allah (c.c.) buyuruyor:
"Onlar ki namus ve iffetlerini (haramdan ve şüpheden) korurlar. Ancak eşlerine ve sahip oldukları cariyelerine karşı (cinsel arzu duyarlar da) bu yüzden kınanmazlar. Artık kimler bu meşru sınırı geçerse, işte onlar haddi aşanlardır." (Kur'an-ı Kerim, Mü'minun: 6-7)
Bu ayetin genel mana ve hükmüne giren şudur: "Artık kim bu meşru sınırı aşar veya geçerse, işte onlar haddi aşanlardır."
O halde evlilik yolundan başka bir yolda şehveti boşaltmak, zina, livata, el ile mastürbasyon gibi, ölçüsüzlük ve aşırılık haddi aşmak demektir.