MUHALİF İZMİR Görmez'in sözlerinin büyük tepki yarattığı söyleniyor.

"Benim karşı
çıktığım son 10 yıldır yaratılmak istenen İzmir algısıdır. CHP'nin
tükenmediği birkaç ilden biri olması nedeniyle sosyal medya meraklıları
burayı CHP'nin ve laikliğin kalesi ilan ediyorlar ve "Gavur İzmir"
olmakla övünüyorlar."

MUHALİF İZMİR


Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in,
"İzmir'in farklı bir dindarlığı var. Bu dindarlığın irfan geleneğine
ihtiyacı var. O nedenle irfan geleneğinden geçmiş birinin İzmir'e müftü
atanması tesadüf değil" sözlerinin büyük tepki yarattığı söyleniyor.





Diyanet'in her söylediğine karşı tepki
yaratmak bizim laik yobazlarımızın eskiden beri süren bir geleneğidir.
Çünkü Batı'nın liberal demokrasisini, çok partili sistemini, darbe
karşıtlığını yani Batı'yı Batı yapan hiçbir demokratik değeri
hazmedemeyen laik yobazlarımızın bugün Batı ile bir tek ortak noktası
vardır; İslamofobi.

BENİM KARŞI ÇIKTIĞIM ŞEY YARATILMAK İSTENEN İZMİR ALGISI


Fakat benim karşı çıktığım son 10 yıldır
yaratılmak istenen İzmir algısıdır. CHP'nin tükenmediği birkaç ilden
biri olması nedeniyle sosyal medya meraklıları burayı CHP'nin ve
laikliğin kalesi ilan ediyorlar ve "Gavur İzmir" olmakla övünüyorlar.

Oysa İzmir için en son söylenecek şey CHP'nin kalesi olduğudur.

İzmir, cumhuriyetin kuruluşundan beri her zaman muhalefetin kalesi olmuştur.

******, kurtuluş savaşı sırasında, yeni
kurulacak Türkiye'nin nasıl görüneceği konusunda Batı'ya bir fikir
vermek için ilk iktisat kongresini burada toplamış ve Türkiye'nin
liberal, serbest pazar ekonomisi uygulayacağı, komünist olmayacağı
imajını vermiştir.

İZMİR HİÇBİR ZAMAN CHP'NİN KALESİ OLMADI


Yani İzmir hiçbir zaman devletçiliğin kalesi olmamıştır, hele CHP'nin kalesi hiç olmamıştır.

******'e suikast bu ilde tezgahlanmış, Menemen olayı bu bölgede yaşanmıştır.

Cumhuriyet döneminin tüm muhalif partileri ya burada kurulmuş ya da en büyük desteği bu ilden almıştır.

****** döneminde kurulan Türkiye Cumhuriyeti
tarihinin ilk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve daha
sonra ******'ün çok partili yaşama dönmek amacıyla kurdurduğu Serbest
Cumhuriyet Fırkası en çok oyunu İzmir'den almış, hatta muhalefetin
buralardaki yükselişi ******'ün her iki partiyi de kapattırması ile
sonuçlanmıştır.

İZMİR HEP MERKEZ SAĞIN OY DEPOSUYDU


İzmir çok partili dönemde de her zaman merkez
sağ kimliğini korumuş, hem Menderes'in Demokrat Partisi'nin hem de
Demirel'in Adalet Partisi'nin oy deposu olmuştur.

Bugün laik yobazlarımızın prizmasında
kırılarak çarpık algılanan İzmir, aslında her zaman muhafazakar demokrat
kalmıştır. Yazık ki yerel yönetimlerinin hatası nedeniyle son 10 yılın
çıkış yapan illeri arasında olamamıştır. Bunu başarı sanan
aydınlarımızın reel ekonomi ile ilgileri zaten sorunludur. İçten içe
Türkiye'nin "geri kalmış, sömürge bir ülke" olmasını arzu etmekte,
bundan garip bir zevk duymaktadırlar. Çünkü böylece "geri bıraktırılmış
cahil halkı" eğitecekler ve memleketi kurtaracaklardır.

Allah bu memleketi kurtarıcılardan korusun, çünkü biliyoruz ki asıl zorluk "kurtarıcılardan" kurtulmaktır.

Chp'li İnce: Bu Diyanet İşleri Başkanı'nın Arkasında Namaz Kılınmaz








































CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'i eleştirerek, "Bu Diyanet İşleri Başkanı'nın arkasında namaz kılınmaz" dedi.

Seçim
bölgesi olan Yalova'daki Merkez Camisi'nde Cuma namazı kıldıktan sonra
Gazipaşa Caddesi'nde açıklama yapan CHP Milletvekili Muharrem İnce,
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in "İzmir'in farklı bir dindarlığı var. Bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var" sözlerini eleştirdi. İnce, şunları söyledi:

"Şimdi
merak ediyorsunuzdur, 'niye Merkez Camii'ne geldik' diye. Bir kere
sordum Diyanet İşleri Başkanı yokmuş, onun için oraya gittim. Yoksa bu
Diyanet İşleri Başkanı'nın arkasında namaz kılınmaz. Bu Diyanet İşleri
Başkanı'na diyorum ki cübbeni çıkar, git Tayyip'in yardımcısı ol, AKP
Genel Başkan Yardımcısı ol ondan sonra siyaset yap. İzmirlilerin dinini,
imanını, irfanını ölçmek bunun haddine değildir."

'BELEDİYELER CAMİLERİ SATIYOR'

TBMM'ye bir soru önergesi verdiğini hatırlatan İnce, şöyle devam etti:

"Ona
diyorum ki, bak ben bir soru önergesi verdim. 'Bazı belediyeler
camileri sattı gösterip, satış yapıp borcunu ödüyor. Hazineye satıyor,
camiyi borcunu ödüyor. 'Bu belediyeler hangileridir?' diye soru önergesi
verdim. Bana bugün cevabı gelmiş, 'vergi mahremiyeti nedeniyle'
açıklayamıyorlarmış bu belediyeleri. Bunlar kesin AKP'li belediyeler.
'Camileri satan belediyeler hangi belediyeler' bu soru önergesine cevap
vermiyorlar. Diyanet İşleri Başkanı bunu açıklasın. İzmirlilerin dini
ile imanı ile uğraşmayı bıraksın. Mesela diyorum ki, 'Başbakana dokunmak
ibadettir' diyen milletvekilinin irfanını ölçsün. Siirt'i, Rize'yi,
İstanbul'u mübarek şehir ilan eden Bakanın irfanını ölçsün. Alışveriş
merkezleri için cami satan AKP'lilerin irfanını ölçsün. 'Kindar nesil
yetiştireceğiz' diyen Başbakan'ın irfanını ölçsün. Allah ile
aldatanların irfanını ölçsün. Camide ön safta kendine yer tutanların,
ayakkabılarına korumalarını bekçilik yaptıranların irfanını ölçsün.
Öncelikle benim Diyanet İşleri Başkanı'na açıklamam bunlar."

Vakıfbank'ın 756 milyon lira borcunun silindiğini de öne süren Muharrem İnce şöyle konuştu:

"Bakın,
Vakıfbank ve iştiraklerini eski AKP milletvekilleri ile doldurdular.
Buradaki yasa gereği kurumlar vergisinin matrahının yüzde 10'unu
Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne aktarması gerekiyor. Bunu aktarmıyor, yasaya
uymuyor Vakıfbank ama damadın çalıştığı şirkete ucuz kredi vermesini
biliyor."

VAKIF BEDDASI OKUDU

Muharrem İnce vakıf bedduasını da şöyle okudu;

"Allah'a
ve ahiret gününe inanan, güzel ve temiz olan Hz. Peygamberi tasdik eden
sultan, emir, bakan, küçük veya büyük herhangi bir kimseye bu vakfı
değiştirmek, bozmak, nakletmek, eksiltmek, başka bir hale getirmek,
iptal etmek, işlemez hale getirmek, ihmal etmek ve tebdil etmek helal
olmaz. Kim onun şartlarından herhangi bir şeyi veya kaidelerinden
herhangi bir kaideyi bozuk bir yorum ve geçersiz bir yöntemle
değiştirir, iptal eder ve değiştirilmesi için uğraşır, fesh edilmesine
veya başka bir hale dönüştürülmesine kastederse, haramı üstlenmiş,
günaha girmiş ve masiyetleri irtikâp etmiş olur. Böylece günahkârlar
alınlarından tutularak cezalandırıldıkları gün Allah onların hesabını
görsün. Mâlik onların isteklisi, zebaniler denetçisi ve cehennem nasibi
olsun. Zira Allah'ın hesabı hızlıdır. Kim bunu işittikten sonra, onu
değiştirirse onun günahı, değiştirenler üzerindedir. Kuşkusuz O, iyilik
edenlerin ecrini zayi etmez."

SG(FK/COŞ) (FOTOĞRAFLI)

(DHA - Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, (DHA))

DHA