@bdulKadir Adminstratör
Mesaj Sayısı : 6736 Rep Gücü : 10015190 Rep Puanı : 97 Kayıt tarihi : 17/03/09 Yaş : 61 Nerden : İzmir
| Konu: Nazım Hikmetin En Çok Beğenilen şiirleri Cuma Tem. 04, 2014 4:46 am | |
| Çok yorgunum beni bekleme kaptan seyir defterini başkası yazsın çınarlı kubbeli mavi bir liman beni o limana çıkaramazsın çok yorgunum beni bekleme kaptan Nazım Hikmet Ran | Şaire ait 195 şiir bulundu. | 1 | *** | 2 | 23 Sentlik Askere Dair | 3 | Açların Gözbebekleri | 4 | Açlık Ordusu Yürüyor | 5 | Ağa Camii | 6 | Asya-Afrika Yazarlarına | 7 | Ayağa Kalkın Efendiler | 8 | Bahri Hazer | 9 | Bayramoğlu | 10 | Ben Senden Önce Ölmek İsterim | 11 | Bence Şimdi Sen De Herkes Gibisin | 12 | Benim Oğlan Fotoğraflarda Büyüyor | 13 | Berkley | 14 | Beş Satırla | 15 | Beyazıt Meydanı'ndaki Ölü | 16 | Bir Acayip Duygu | 17 | Bir Ayrılış Hikayesi | 18 | Bir Cezaevinde, Tecritteki Adamın Mektupları | 19 | Bir Dakika | 20 | Bir Gemici Türküsü | 21 | Bir Hazin Hürriyet | 22 | Bir Kız Vardı Japonya'da | 23 | Bir Küvet Hikayesi | 24 | Bu Vatana Nasıl Kıydılar | 25 | Bugün Pazar | 26 | Bulut mu Olsam | 27 | Bulutlar Adam Öldürmesin | 28 | Büyük İnsanlık | 29 | Büyük Taarruz | 30 | Cevap Numara Dört | 31 | Ceviz Ağacı | 32 | Ceviz Ağacı İle Topal Yunus'un Hikayesi | 33 | Çankırı Hapishanesinden Mektuplar I | 34 | Çankırı Hapishanesinden Mektuplar II | 35 | Çankırı Hapishanesinden Mektuplar III | 36 | Çankırı Hapishanesinden Mektuplar IV | 37 | Çankırı Hapishanesinden Mektuplar V | 38 | Çarlık Rusyasının Ölümü | 39 | Çınarı Yıkmak İçin Baltayı Köküne Vururlar | 40 | Çocuklar Yarın Ölebilir | 41 | Çocuklarımıza Nasihat | 42 | Davet | 43 | Doğum | 44 | Don Kişot | 45 | Dünyanın En Tuhaf Mahluku | 46 | Ellerinize ve Yalana Dair | 47 | Erzurum ve Sivas Kongreleri | 48 | Fakir Bir Şimal Kilisesinde Şeytan İle Rahibin Macerası | 49 | Fevkalâde Memnunum Dünyaya Geldiğime | 50 | Gazete Fotoğrafları Üstüne I | 51 | Gazete Fotoğrafları Üstüne II | 52 | Gazete Fotoğrafları Üstüne III | 53 | Gazete Fotoğrafları Üstüne IV | 54 | Gazete Fotoğrafları Üstüne V | 55 | Gazete Fotoğrafları Üstüne VI | 56 | Gelmiş Dünyanın Dört Bir Ucundan | 57 | Giderayak | 58 | Gövdemdeki Kurt | 59 | Gözlerimiz | 60 | Gözlerin | 61 | Güneşi İçenlerin Türküsü | 62 | Güneşte | 63 | Güney Dağlarının Hatırasında Kalan | 64 | Güz | 65 | Hasret | 66 | Hasret | 67 | Herkes Gibisin | 68 | Hürriyet Kavgası | 69 | İki Serseri | 70 | İnci | 71 | İnsan | 72 | İstanbul'da, Tevkifane Avlusunda | 73 | İstiklal | 74 | İyimser Adam | 75 | İyimserlik | 76 | Japon Balıkçısı | 77 | Kadınlar | 78 | Kadınlarımızın Yüzleri | 79 | Kalbim | 80 | Kar Yagiyor | 81 | Karanlıkta Kar Yağıyor | 82 | Karıma Mektup | 83 | Karlı Kayın Ormanında | 84 | Kemal Tahir'e Mektup | 85 | Kerem Gibi | 86 | Kırkıncı Yılımız | 87 | Kışlık Saray | 88 | Kız Çocuğu | 89 | Kiyamet Sureleri | 90 | Kocalmaya Alışıyorum | 91 | Kore'de Ölen Bir Yedek Subayımızın Menderes'e Söyledikleri | 92 | Kosmosun Kardeşliği Adına | 93 | Kuvâyi Milliye - Altıncı Bap | 94 | Kuvâyi Milliye - Başlangıç | 95 | Kuvâyi Milliye - Beşinci Bap | 96 | Kuvâyi Milliye - Birinci Bap | 97 | Kuvâyi Milliye - Dördüncü Bap | 98 | Kuvâyi Milliye - İkinci Bap | 99 | Kuvâyi Milliye - Sekizinci Bap | 100 | Kuvâyi Milliye - Üçüncü Bap | 101 | Kuvâyi Milliye - Yedinci Bap | 102 | Lodos | 103 | Masalların Masalı | 104 | Mavi Gözlü Dev, Minnacık Kadın ve Hanımelleri | 105 | Mavi Liman | 106 | Memed'e Son Mektubumdur | 107 | Memet | 108 | Memleketimden İnsan Manzaraları | 109 | Memleketimi Seviyorum | 110 | Merhaba Çocuklar | 111 | Mevlana | 112 | Mor Menekşe, Aç Dostlar ve Altın Gözlü Çocuk | 113 | Mukaddes Karın | 114 | Münevver'in Doğum Günü | 115 | Nasılsın? | 116 | Nerden Gelip Nereye Gidiyoruz? | 117 | Nikbinlik | 118 | Niyazalant Sömürgesi | 119 | O ve Aksakallılar | 120 | Onlar | 121 | Onun Doğuşu ve Demirhane Bacası | 122 | Orkestra | 123 | Otobiyografi | 124 | Ölçü | 125 | Ölüme Dair | 126 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri | 127 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 1 Ekim 1945 | 128 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 10 Ekim 1945 | 129 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 12 Aralık 1945 | 130 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 12 Kasım 1945 | 131 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 13 Aralık 1945 | 132 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 13 Kasım 1945 | 133 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 14 Aralık 1945 | 134 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 18 Ekim 1945 | 135 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 2 Ekim 1945 | 136 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 20 Eylül 1945 | 137 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 20 Kasım 1945 | 138 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 21 Eylül 1945 | 139 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 22 Eylül 1945 | 140 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 23 Eylül 1945 | 141 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 24 Eylül 1945 | 142 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 25 Eylül 1945 | 143 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 26 Eylül 1945 | 144 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 27 Ekim 1945 | 145 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 28 Ekim 1945 | 146 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 30 Eylül 1945 | 147 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 5 Aralık 1945 | 148 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 5 Ekim 1945 | 149 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 5 Kasım 1945 | 150 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 6 Aralık 1945 | 151 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 6 Ekim 1945 | 152 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 7 Aralık 1945 | 153 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 7 Ekim 1945 | 154 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 8 Ekim 1945 | 155 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 8 Kasım 1945 | 156 | Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 9 Ekim 1945 | 157 | Piraye İçin Yazılmış Saat21 Şiirleri1945 yılı Aralık ayının | 158 | Rubailer - I. Bölüm | 159 | Rubailer - II. Bölüm | 160 | Rubailer - III. Bölüm | 161 | Salkımsöğüt | 162 | Saman Sarısı | 163 | Sen | 164 | Seni Düşünmek | 165 | Sevgilim | 166 | Sevgilim | 167 | Seviyorum Seni | 168 | Silahsız İnsanlar | 169 | Şaban Oğlu Selim İle Kitabı | 170 | Şair | 171 | Şehitler | 172 | Tahirle Zühre Meselesi | 173 | Teftiş | 174 | Türk Köylüsü | 175 | Türkiye İşçi Sınıfına Selâm! | 176 | Türküler | 177 | Üç Selvi | 178 | Vasiyet | 179 | Vatan Haini | 180 | Veda | 181 | Vera'nin Uykudan Uyanişi | 182 | Vera'ya | 183 | Yaşamak Seni Sevmek Gibi... | 184 | Yaşamaya Dair - I | 185 | Yaşamaya Dair - II | 186 | Yaşamaya Dair - III | 187 | Yine De İyimserlik | 188 | Yine İyimserlik Üstüne | 189 | Yine Memleketim Üzerine Söylenmiştir | 190 | Yine Ölüme Dair | 191 | Yine Sana Dair | 192 | Yirminci Asra Dair | 193 | Yolculuk | 194 | Yürümek | 195 | Zafere Dair |
| |
|
@bdulKadir Adminstratör
Mesaj Sayısı : 6736 Rep Gücü : 10015190 Rep Puanı : 97 Kayıt tarihi : 17/03/09 Yaş : 61 Nerden : İzmir
| Konu: Geri: Nazım Hikmetin En Çok Beğenilen şiirleri Cuma Tem. 04, 2014 4:47 am | |
| Nasıl etmeli de ağlayabilmeli Farkına bile varmadan? Nasıl etmeli de ağlayabilmeli Ayıpsız, Aşikâre, Yağmur misali? Neylersin alışkanlık İçin kan ağlarken yüzün güler Dikilitaş gibi dinelirsin yine. Yavrum, erişmek ne müşkülmüş meğer, Anneler gibi ağlamanın yiğitliğine? Nazım HikmetNazım Hikmetin En Çok Okunan 10 Şiiri
| BENCE SEN DE ŞİMDİ HERKES GİBİSİN
| Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor Onlardan kalbime sevda geçmiyor Ben yordum ruhumu biraz da sen yor Çünkü bence şimdi herkes gibisin Yolunu beklerken daha dün gece Kaçıyorum bugün senden gizlice Kalbime baktım da işte iyice Anladım ki sen de herkes gibisin Büsbütün unuttum seni eminim Maziye karıştı şimdi yeminim Kalbimde senin için yok bile kinim Bence sen de şimdi herkes gibisin 334 (1918) - Yaz - Kadıköy
Nazım Hikmet Ran
| SEVGİLİM
| Sevgilim, başlar önde, gözler alabildiğine açık, yanan şehirlerin kızıltısı, çiğnenen ekinler ve bitmez tükenmez ayak sesleri : gidiliyor. Ve insanlar katlediliyor : ağaçlardan ve danalardan daha rahat daha kolay daha çok. Sevgilim, bu ayak sesleri, bu katliâmda hürriyetimi, ekmeğimi ve seni kaybettiğim oldu, fakat açlığın, karanlığın ve çığlıkların içinden güneşli elleriyle kapımızı çalacak olan gelecek günlere güvenimi kaybetmedim hiçbir zaman...
Nazım Hikmet Ran
| GÖZLERİN
| Gözlerin gözlerin gözlerin, ister hapisaneme, ister hastaneme gel, gözlerin gözlerin gözlerin hep güneşte, şu Mayıs ayı sonlarında öyledir işte Antalya tarafında ekinler seher vakti. Gözlerin gözlerin gözlerin, kaç defa karşımda ağladılar çırılçıplak kaldı gözlerin altı aylık çocuk gözleri gibi kocaman ve çırılçıplak, fakat bir gün bile güneşsiz kalmadılar. Gözlerin gözlerin gözlerin, gözlerin bir mahmurlaşmayagörsün sevinçli bahtiyar alabildiğine akıllı ve mükemmel dillere destan bir şeyler olur dünyaya sevdası insanın. Gözlerin gözlerin gözlerin, sonbaharda öyledir işte kestanelikleri Bursa'nın ve yaz yağmurundan sonra yapraklar ve her mevsim ve her saat İstanbul. Gözlerin gözlerin gözlerin, gün gelecek gülüm, gün gelecek, kardeş insanlar birbirine senin gözlerinle bakacaklar gülüm, senin gözlerinle bakacaklar.
1956
Nazım Hikmet Ran
BEN SENDEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM
[size]
Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. İyisi mi, beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. Kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin... Fedakârlığımı anlıyorsun : vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. Ve toz oluyorum yaşıyorum yanında senin. Sonra, sen de ölünce kavanozuma gelirsin. Ve orda beraber yaşarız külümün içinde külün, ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi ordan atana kadar... Ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek. Toprağa beraber dalacağız. Ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak : biri sen biri de ben. Ben daha ölümü düşünmüyorum. Ben daha bir çocuk doğuracağım. Hayat taşıyor içimden. Kaynıyor kanım. Yaşayacağım, ama çok, pek çok, ama sen de beraber. Ama ölüm de korkutmuyor beni. Yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini. Ben ölünceye kadar da bu düzelir herhalde. Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bu günlerde? İçimden bir şey : belki diyor. 18 Şubat 1945
[/size]
| HASRET
| Denize dönmek istiyorum! Mavi aynasında suların: boy verip görünmek istiyorum! Denize dönmek istiyorum! Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider! Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder. Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter. Ve madem ki bir gün ölüm mukadder; Ben sularda batan bir ışık gibi sularda sönmek istiyorum! Denize dönmek istiyorum! Denize dönmek istiyorum!
Nazım Hikmet Ran |
| BİR ACAYİP DUYGU
| «Mürdüm eriği çiçek açmıştır. � ilkönce zerdali çiçek açar mürdüm en sonra � Sevgilim, çimenin üzerine diz üstü oturalım karşı-be-karşı. Hava lezzetli ve aydınlık � fakat iyice ısınmadı daha � çağlanın kabuğu yemyeşil tüylüdür henüz yumuşacık... Bahtiyarız yaşayabildiğimiz için. Herhalde çoktan öldürülmüştük sen Londra'da olsaydın ben Tobruk'ta olsaydım, bir İngiliz şilebinde yahut... Sevgilim, ellerini koy dizlerine � bileklerin kalın ve beyaz � sol avucunu çevir : gün ışığı avucunun içindedir kayısı gibi... Dünkü hava akınında ölenlerin yüz kadarı beş yaşından aşağı, yirmi dördü emzikte... Sevgilim, nar tanesinin rengine bayılırım � nar tanesi, nur tanesi � kavunda ıtrı severim mayhoşluğu erikte ..........» .......... yağmurlu bir gün yemişlerden ve senden uzak � daha bir tek ağaç bahar açmadı kar yağması ihtimali bile var � Bursa cezaevinde acayip bir duyguya kapılarak ve kahredici bir öfke içinde inadıma yazıyorum bunları, kendime ve sevgili insanlarıma inat. 7.2.1941
Nazım Hikmet Ran |
Nazım Hikmet Ran [size]
SEN
En güzel günlerimin üç mel'un adamı var: Ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye en güzel günlerimin bu üç mel' un adamını yer yer tırnaklarımla kazıdım hatıralarımın camını.. En güzel günlerimin üç mel'un adamı var: Biri sensin, biri o, biri ötekisi.. Düşmanımdır ikisi.. Sana gelince... Yazıyorsun.. Okuyorum.. Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa, insanın bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum.. Ne yazık!.. Ne kadar beraber geçmiş günlerimiz var; senin ve benim en güzel günlerimiz.. Kalbimin kanıyla götüreceğim ebediyete ben o günleri.. Sana gelince, sen o günleri - kendi oğluyla yatan, kızlarının körpe etini satan bir ana gibi satıyorsun!. Satıyorsun: günde on kaat, bir çift rugan pabuç, sıcak bir döşek ve üç yüz papellik rahat için... En güzel günlerimin üç mel'un adamı var: Biri sensin, Biri o, biri ötekisi... Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi... Sana gelince... Ne ben Sezarım, Ne de sen Brütüssün... Ne ben sana kızarım ne de zatın zahmet edip bana küssün.. Artık seninle biz, düşman bile değiliz.. Nazım Hikmet Ran
[/size]
| VATAN HAİNİ
| "Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet. Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ." Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla, bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un 66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira. "Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ." Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim. Vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa, ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa, vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim. Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla : Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
28.7.962
AÇLIK ORDUSU YÜRÜYOR
Açlık ordusu yürüyor yürüyor ekmeğe doymak için ete doymak için kitaba doymak için hürriyete doymak için.
Yürüyor köprüler geçerek kıldan ince kılıçtan keskin yürüyor demir kapıları yırtıp kale duvarlarını yıkarak yürüyor ayakları kan içinde.
Açlık ordusu yürüyor adımları gök gürültüsü türküleri ateşten bayrağında umut umutların umudu bayrağında.
Açlık ordusu yürüyor şehirleri omuzlarında taşıyıp daracık sokakları karanlık evleriyle şehirleri fabrika bacalarını paydostan sonralarının tükenmez yorgunluğunu taşıyarak.
Açlık ordusu yürüyor ayı ini köyleri ardınca çekip götürüp ve topraksızlıktan ölenleri bu koskoca toprakta.
Açlık ordusu yürüyor yürüyor ekmeksizleri ekmeğe doyurmak için hürriyetsizleri hürriyete doyurmak için açlık ordusu yürüyor yürüyor ayakları kan içinde.
9 Ağustos 1962
CEVAP DÖRT NUMARA
Bu yazı gizli bir din halinde bir nevi Neo-faşist bir ideoloji yaptıkları halde bunu ikrardan sakınanlara aittir. Böyle bir halt karıştırmıyoruz, diyenler üzerlerine alınmayabilirler. Onlar istiyorlar ki çift ağızlı baltalarıyla yuvarlansın kafalarımız önüne yarın - o kara gömlekleri beyaz kordonlu golf pantolonlu kadroların.. KARDEŞLER! Onlara sokakta rastlarsanız eğer ölümü görmüş gibi çevirin başınızı. Kirpiksiz sarı gözler gözünüze bakarken arkadan sırtınıza bir bıçak girebilir... Onlar istiyorlar ki kara toprağın kalbi durana kadar biz pazarda kelepir bir mal gibi satalım kafamızın ışığını, gücünü kolumuzun.. Kadınlarımızı karşılarında oynatalım. Ve dumanlanmağa başlayınca gözümüzün bakışı, yavaşlayınca damarlarımızda kanın akışı karaya vurmuş balıklar gibi köprü altlarında yatalım.. KARDEŞLER! Onlara elleriniz dokunmuşsa eğer yedi tas su dökün ellerinize. Yırtarak bayramlık gömleğimi ben peşkir yaparım size... Biz ayrı dillerde aynı şarkıyı okuyanlar, Biz aynı yastıkta yatar gibi toprağa başlarını yan yana koyanlar, Biz, yüzümüzün derisi koyu açık yanmış diye, saçlarımız ayrı ayrı boyanmış diye barsaklarımızı birbirimizin avucuna dökerek birbirimizin gırtlağını dişimizle sökerek gebereceğiz... Ve kadrolar parlatarak kara gömleklerinin beyaz kordonlarını gömecekler kadife koltuklara golf pantolonlarını... KARDEŞLER! Onların adına benziyorsa adınız eğer adınızı değiştirin. Vebanın girdiği kapıdan girin onların evine atmayın ayak.... Onlar istiyorlar ki çift ağızlı baltalarıyla yuvarlansın kafalarımız önüne yarın - o kara gömlekleri beyaz kordonlu golf pantolonlu kadroların......
Nazım Hikmet Ran
|
|
|
|
| |
|