KUTLU FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
KUTLU FORUM

Bilgi ve Paylaşım Platformuna Hoş Geldiniz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 İzmir Hanları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
@bdulKadir
Adminstratör
@bdulKadir


Mesaj Sayısı : 6736
Rep Gücü : 10015190
Rep Puanı : 97
Kayıt tarihi : 17/03/09
Yaş : 61
Nerden : İzmir

İzmir Hanları  Empty
MesajKonu: İzmir Hanları    İzmir Hanları  Icon_minitimeÇarş. Tem. 13, 2011 12:46 pm

İzmir Hanları


Sulu Han (Merkez)

İzmir Kavaflar Çarşısının güneyinde, 1313. Sokak’ta bulunan bu hanın
yapım tarihi bilinmemektedir. Ancak Evliya Çelebi 1617 yılında İzmir’e
geldiğinde bu hanın isminden söz etmiştir. Buradan da hanın bu tarihten
önce, büyük olasılıkla XVI. Yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Han
içerisindeki kitabelerde ise 1869 yılında bir onarım geçirdiği
belirtilmektedir.

Kesme taş, kaba yontma taş ve tuğladan yapılmış olan han, tek katlı,
avlulu hanlar grubundandır. Yapıya güney cephesindeki bir kapıdan
girilmektedir. Yapının güney cephesi tamamen bugün yapılarla
çevrelenmiştir. Güney cephesinin batı ucundaki bir kapıdan hanın
avlusuna girilmektedir. Avlunun kuzeyinde yedi oda bulunmaktadır.
Bunların üzeri beşik tonozlarla örtülüdür. Hanın avlusunun dikdörtgen
planlı olması gerekirken yapılan ilavelerle bu özelliğinden tamamen
uzaklaşmıştır. Bu nedenle de avlunun güneyinde ve kuzey ekseni üzerinde
yan yana beşik tonozlu mekân bunun doğusunda da yine beşik tonozlu tek
bir mekân daha bulunmaktadır. Bu eklerin daha geç dönemlerde yapıldığı
anlaşılmaktadır. Hanın bu bölümünün yıkıldığı ve üzerine pasajlar ile
mağazalar yapıldığı sanılmaktadır.


Fazlıoğlu (Hacı Mehmet Paşa) Hanı (Merkez)

İzmir Eski palancılar Çarşısı’nda, bugün 1316. Sokak’ta bulunan bu hanın
kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Ancak
İzmir’e 1671 yılında gelen Evliya Çelebi bu hanın isminden söz etmiştir.
Hanın mimari yapısı ve Evliya Çelebiye dayanılarak bu hanın XVII.
Yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Hanın ismi bazı vakfiyelerde
geçmektedir. Bu vakfiyelerde de XVIII. yüzyıla tarihlendirilmektedir.
Vakfiyelerde hanın XVIII. yüzyıldaki sahibinin Hacı Mehmet Paşa olduğu
yazılıdır.

Han kesme taş, moloz taş ve tuğladan yapılmış olup, iki katlı dikdörtgen
planlıdır. Avlunun kuzeydoğu ve kuzeybatı kanatlarında ikinci katın
revakları bulunmaktadır. Ancak hanın büyük bir bölümü Yeni Kavaflar
Çarşısının 1928–1929 yıllarında yapılması sırasında bazı bölümleri
yıkılmış, günümüze yalnızca yapının güneydoğu cephesi ile aynı cephedeki
giriş bölümü orijinal olarak gelebilmiştir.

Giriş kapısı yuvarlak kemerli olup, bu kapıdan tonozlu bir koridora,
oradan da avluya girilmektedir. Koridorun sol kanadında beşik tonozlu üç
dükkân, sağında da üst kata çıkışı sağlayan merdiven bulunmaktadır.


Demir Hanı (Küçük Han) (Merkez)

İzmir Şadırvanaltı Camisi’nin yakınında 913, 912 ve 970 numaralı
sokaklar arasında bulunan bu hanın kitabesi bulunmadığından yapım tarihi
kesinlik kazanamamıştır. Yapı üslubundan XVIII. yüzyılda yapıldığı
sanılmaktadır.

Han kesme taş ve tuğladan, avlulu ve iki katlı olarak yapılmıştır. Kare
planlı olup, doğu ve batı cephelerinde birer kapısı bulunmaktadır.
Bunların çevresinde de tek katlı küçük dükkânlar sıralanmıştır. Değişik
zamanlarda yapılan onarım ve eklerle özelliğini büyük ölçüde
yitirmiştir. Günümüze yalnızca üst katın çok az bir bölümü
gelebilmiştir. Bazı izlerden üst örtünün tuğla kubbeli olduğu
sanılmaktadır.

Hanın iç plan düzeni hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır.


Selvili Han (Merkez)

İzmir Fevzi Paşa Bulvarı üzerinde bulunan bu hanın, bulvarın açılması
sırasında büyük bir bölümü yıkılmıştır. Günümüze yalnızca güneybatı
kanadından çok az bir bölüm gelebilmiştir. Hanın kitabesi günümüze
gelemediğinden yapım tarihi ile ilgili bilgilere arşiv kaynaklarında da
rastlanmamıştır. Bununla beraber XVIII. yüzyılda yapıldığı
sanılmaktadır.

Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivindeki planlara dayanılarak hanın
ortasında bir avlu olduğu, ikinci katının simetrik bir düzen
göstermediği anlaşılmaktadır. Güneybatı cephesinin ortasındaki bir
kapıdan içerisine girilen hanın kapısından tonozlu bir koridora, oradan
da avluya geçilmektedir.

Günümüze gelebilen mekânlardan güneydoğu kanadındaki bir sivri beşik
tonozlu, diğeri de kare mekânlı kubbeli, bunun dışında kalan üçüncü
mekânın ise sivri tonozlu olduğu görülmektedir. Avluyu çevreleyen diğer
mekânların ise pandantifli kubbelerle örtülü olduğu sanılmaktadır. Han
bugün orijinalliğinden büyük ölçüde uzaklaşmış durumdadır.


Abacıoğlu Hanı (Merkez)

İzmir Kemeraltı Başdurak Camisi yakınında, 919 ve 920. Sokaklar arasında
bulunan bu hanın da kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi
bilinmemektedir. Vakıf kayıtlarında buradaki bir handan söz
edilmektedir. Büyük olasılıkla bu han Abacıoğlu Hanı’dır. Yine Vakıf
kayıtlarından öğrenildiğine göre XVIII. yüzyılda Hacı Mustafa Ağa
tarafından yaptırılmıştır. Vakıf kayıtlarındaki bilgilerin bu han ile
ilgili olup olmadığı da kesinlik kazanamamıştır.

Han düzgün kesme taş, kaba yontma taş ve tuğladan yapılmış olup,
ortadaki bir avlunun çevresinde iki katlı dükkânlardan meydana
gelmiştir. Ancak bu plan şekli simetrik olmayıp düzgün bir plan düzeni
göstermemektedir. Handan günümüze yalnızca avlunun kuzeydoğu ve
güneybatı kanatları gelebilmiştir. Diğer bölümler çeşitli dönemlerde
yapılan eklemeler ve ilavelerle orijinalliğinden tümü ile uzaklaşmıştır.


Hanın bugünkü durumunda, avlunun sağında yedi dükkân bulunmaktadır. Bu
dükkânların avluya bakan cephelerinde üstte iki sıra pencere, altta da
iki pencere ile bir kapısı vardır. Avlunun sol tarafındaki kuzeydoğu
kanadında ise sekiz dükkân bulunmaktadır. Bunların üzeri diğer bölümün
aksine kırma bir çatı ile örtülmüştür. Dükkânların üzerinde ikişerli
grup halinde on altı pencere sıralanmıştır. Bu dükkânlar içten ahşap
döşeme ile iki kat haline getirilmiş, yalnızca biri ortadan bir duvarla
ikiye bölünmüştür.


Kızlarağası Hanı (Merkez)

İzmir Hanları  00039809İzmir
Kemeraltı’nda Halim Ağa Çarşısı denilen yerde bulunan bu han, 871, 906.
Sokaklar ve Hisar Camisi ile çevrilidir. Han kitabesinden öğrenildiğine
göre, Darüssaade Ağası Hacı Beşir Ağa tarafından h.1156 (1743) yılında
yaptırılmıştır.

Bozkurt Ersoy’a göre kitabe:

”Şâhen-şeh-i kişver-i güşâ Mahmut Han kılsa revâ
Dârü’ş-şerifine Ağa böyle Güzin zâtı sezâ
Ali himem Hacı Beşir Ağa-yi zi-münir-re’y
Bu han binâsın der-zamir etmişdi ol merd-i atâ
Tarih düşdise nola bu mısra-ı âlem-behâ
Ni’me’l-mahâl Hakka becâ hân-ı cedid oldu binâ
1156 (1743)”

Han kesme taş, kaba yontma taş ve tuğladan yapılmış olup, dikdörtgen
planlı, avlulu ve iki katlıdır. Hanın alt ve üst kattaki odaların
açıldığı koridorlar beşik tonozlu, üst katta aynalı tonozludur. Hanın
kuzey cephesi Bakır Bedesteni, güney cephesi de dükkânlarla
kapatılmıştır. Hanın Hisar Camisi’ne bakan doğu cephesinde, üstte yedi
altta da dokuz tane olmak üzere on altı penceresi bulunmaktadır. Bu
pencereler dikdörtgen sövelidir ve demir parmaklıklarla örtülmüştür.
Pencere açıklıkları dışında kalan cephe bir sıra düzgün kesme taş, iki
sıra tuğla hatılla örülmüştür. Derzlerin bir bölümünün üzerine de
geometrik süslemeler eklenmiştir.

İzmir Hanları  00039810Hanın
asıl cephesi batısında olup, burası 861.Sokağa bakmaktadır. Orijinal
olarak bu cephenin ortası ile kuzey ve güney uçlarında, ikinci katlarda
taş konsollara oturan dışa çıkıntılı üç cumbanın olduğu sanılmaktadır.
Ancak bunlardan yalnızca ortadaki cumba günümüze gelebilmiştir. Diğer
cumbaların ise sadece çıkmaları görülmektedir. Ortadaki cumbanın kuzey
ve güneyinde birer, batı cephesinde ise üstte iki, altta üç pencere
bulunmaktadır. Bunun dışında cephe boyunca dikdörtgen söveli, yuvarlak
kemer aynalıklı on üç pencere daha peş peşe sıralanmıştır.

Yapının batı cephesinin ortasında, cumbanın altına rastlayan yerde
yuvarlak kemerli bir kapı ile avluya girilmektedir. Avlunun batı-doğu
köşesinde iki katlı kare planlı bir yapı bulunmaktadır. Büyük olasılıkla
bu yapının mescit olduğu sanılmaktadır. Batı cephesinin içerisindeki
bir merdivenle ikinci kata çıkılmaktadır. Ayrıca hanın iki köşesinde de
birer kapı daha bulunmaktadır. Bu kapıların yanında da üst kata çıkan
merdivenler vardır.

Avlu batı, kuzey ve güney yönünden birbirlerine eş büyüklükte odalarla
çepeçevre kuşatılmıştır. Bu odalardan doğu batı eksenindekiler simetrik
düzen göstermektedir. Bunun yanı sıra avlunun her iki yanında
birbirlerine eş büyüklükte sekizer oda daha bulunmaktadır. Doğu
kanadında da dört oda vardır. Han günümüze iyi bir durumda
gelebilmiştir.


Mirkelamoğlu Hanı (Merkez)

İzmir Kemeraltı’nda 914. Sokak’ta bulunan Mirkelamoğlu Hanı’nın kitabesi
günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Ancak
mimari yapısından ve çevredeki diğer hanlarla bağlantısından ötürü
XVIII. yüzyılın sonlarına doğru yapıldığı sanılmaktadır.

Düzgün kesme taş, kaba yontma taş ve tuğladan yapılmış olan han
dikdörtgene yakın, simetrik olmayan bir plan düzenindedir. Üst örtü
sistemi içten tonoz olup, dıştan kiremitli beşik çatılıdır. Hanın Fevzi
Paşa Bulvarı’na bakan cephesinde altta üç dükkân, üstte de dört pencere
bulunmaktadır. Buradaki cepheler yatay dikdörtgen açıklıklar halindedir.
Cephenin üst örtü ile birleştiği yerde tuğladan yarım daire şeklinde
bir alınlık bulunmaktadır. Cephedeki kaba yontma taş ve tuğlaların
arasına yatay tuğlalar yerleştirilmiş ve almaşık bir görünüm meydana
getirilmiştir.

Hanın doğu cephesi yanındaki Karaosmanoğlu hanı’na bitişiktir. Burada
güney cephesinin alt bölümü sonradan eklenen dükkânlarla kapatılmıştır.
Bunların da üzerinde yarım daire bir alınlık bulunmaktadır. Cephedeki
dört pencere dikdörtgen sövelidir.

Hanın batı cephesinde yuvarlak kemerli giriş kapısı ile kapının
güneyinde iki, kuzeyinde de dört dükkân bulunmaktadır. Hanın dikdörtgene
yakın avlusuna bakan cephelerde altta dükkânlar, üstte de ikinci katın
revak sıraları bulunmaktadır. Kuzey cephesinin doğu ucu ise bir eyvan
şeklinde olup, eyvanın iki yan duvarlarından birer kapı açıklığı vardır.
Yapının avluya bakan doğu cephesinde ise altta beş dükkâna yer
verilmiştir. Avluya bakan güney cephesinde ise altta üç dükkân
bulunmaktadır. Doğu ucunda hana bir çeşme eklenmiştir. Bu çeşmenin kemer
alınlığında Maşallah yazılmış, kemerin tepe noktasına da bir çıpa resmi
konulmuştur.

Hanın ikinci katında 21 oda bulunmaktadır. Bunlardan batıdaki üç oda
çapraz tonozla örtülmüş bir eyvana, diğer odalar da revaklara
açılmıştır. Buradaki kapılar Bursa kemeri üslubundadır. Revaklara açılan
odaların tümü manastır tonozludur.


Yeni Han (Merkez)

İzmir Eski Palancılar Çarşısı, bugünkü 1316. Sokak’ta bulunan bu handan
günümüze çok az bir kalıntı gelebilmiştir. Planı hakkında da yeterli
bilgi bulunmamaktadır. Yapım tarihi de bilinmemektedir. Ancak, yapımında
kullanılan malzeme ve plan düzeni hanın XVIII. yüzyılın sonlarına
yapıldığını göstermektedir.

Kesme taş, moloz taş ve tuğladan meydana gelen bu hanın kalıntılarından
ortada bir avlu, çevresinde odalar ve iki katlı olduğu sanılmaktadır.
Kuzeybatı cephesindeki girişten avluya geçilmekte, güneybatıda altta
iki, üstte iki mekânlar olduğu kalıntılardan anlaşılmaktadır.


Karaosmanoğlu (Büyük Han) Hanı (Merkez)

İzmir Fevzi Paşa Bulvarı ile 913 ve 914. Sokaklar arasında bulunan,
Mirkelamoğlu Hanı’na bitişik olan bu hanın kitabesi günümüze
gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Kaynaklarda da
yapımı ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bununla beraber hanın
1850 tarihinde yapılmış bir planı olduğundan XVIII. yüzyılın sonlarında
veya XIX. yüzyılın başlarında yapıldığı sanılmaktadır.

Kesme taş, moloz taş ve tuğladan yapılmış olan bu han, dikdörtgene yakın
bir plan düzeni göstermektedir. Kuzey bölümü Fevzi Paşa Bulvarı’nın
açılması sırasında yıkılmıştır. Avlulu, iki katlı olan bu hanın günümüze
gelebilen bölümlerinden alt katta avlunun doğusunda üç dükkân, güney
kanadında beşik tonozlu üç ayrı mekân, batı kanadında dört dükkân ile
güneybatı köşesinde de bir dükkân olduğu anlaşılmaktadır. Günümüzde bu
yapının doğu kanadının kuzey ucuna yeni bir yapı eklenmiştir. Batı
kanadının kuzey ucundaki kalıntılardan da burada bir giriş kapısı olduğu
ve avluya bir koridorla açıldığı anlaşılmaktadır.

Hanın ikinci katının batı kanadında beş, güney kanadında dört ve doğu
kanadında da iki olmak üzere on bir mekânın bulunduğu görülmektedir.
Bunların hepsi manastır tonozlu olup, önündeki revaklara birer kapı ve
pencere ile açılmışlardır.

Handa süslemeye yer verilmemiş veya bunlardan çok az kalıntı günümüze
gelebilmiştir. Nitekim batı kanadındaki revak kemerlerinde profilli
silmeler, revakın güney ucunda da üzeri kireçle kapatılmış mimari bir
resim dikkati çekmektedir.


Kadıoğlu Hanı (Merkez)

İzmir Hoca Hasan Mahallesi’nde, 1327. Sokak’ta bulunan bu hanın
kuzeybatısında Büyük Vezir Hanı, güneydoğusunda da Karaosmanoğlu Hanı
ile Büyük Kuzuoğlu Hanı bulunuyordu. Hanın kitabesi günümüze
gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Yapı üslubundan ve
diğer hanlarla benzerliklerinden ötürü XIX. yüzyılda yapıldığı
sanılmaktadır. Aydın Vilayet Salnamesi’nde (1890–1891) de ismi
geçmektedir.

Hanın yapımında düzgün kesme taş, moloz taş ve tuğla kullanılmıştır.
Hanın Fevzi Paşa Bulvarı’na yönelik güneydoğu cephesinde, ikinci katta
düz lentolu dört pencere bulunmaktadır. Alt katta ise iki dükkân ve
hanın giriş kapısı vardır. Ancak bu mekânlar değişik zamanlarda yapılan
onarımlarla özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir.

Kadıoğlu Hanı’nın Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü arşivinde plan
ve kesitleri bulunmaktadır. Buna dayanılarak hanın kuzeybatı cephesi,
kuzeydoğu-güneybatı yönünde bir kırılma ile batıya doğru L şeklinde
devam ettiği sanılmaktadır.


Manisalıoğlu Hanı (Merkez)

İzmir 913. Sokak’ta bulunan bu han Büyük Karaosmanoğlu Hanı’nın
doğusunda ve ona bitişik olarak yapılmıştır. Günümüze yalnızca bir
bölümü orijinal olarak gelebilen bu han iki katlı, avlulu ve simetrik
olmayan bir plan düzenine sahiptir. Kitabesi günümüze gelemediğinden
yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber, sahibinin
Manisalı Mustafa Efendi isimli bir kişi olduğu bazı yayınlarda
belirtilmektedir. Yapı üslubundan XIX. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.


Kesme taş, moloz taş ve tuğladan yapılmış olan hanın, yan yana iki mekân
şeklinde olduğu günümüze gelen orijinal bölümlerden anlaşılmaktadır. Bu
mekânların avluya bakan cephelerinde ikinci katta ikişer pencere
bulunmaktadır. Düz lentolu olan bu pencereler üçgen alınlıklı, silmeli
bir saçakla sınırlandırılmıştır. İçeriden taş bir merdivenle çıkılan
ikinci katta manastır tonozlu odalar bulunduğu anlaşılmaktadır.


Girit Hanı (Merkez)

İzmir Halit Ziya Bulvarı ile Mimar Kemalettin Caddesi’nin kesiştiği
noktada bulunan bu hanın kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik
kazanamamıştır. Bununla beraber, Giritlizâde Hacı Mehmet Reşit Paşa’nın
karısı ve Serezli Yusuf Paşa’nın kızı Nafia Hanım’a ait olduğu Vakıf
kayıtlarından anlaşılmıştır. Reşit Paşa ile Serezli Yusuf Paşa XIX.
yüzyılda yaşamışlardır. Bunun yanı sıra hanın mimari yapısı da XIX.
yüzyıla ait olduğunu göstermektedir.

Moloz taş, tuğla ve kesme taştan yapılan han dikdörtgen planlı olup,
avlulu ve iki katlıdır. Hanın doğu ve batı cephelerinde birer giriş
bulunmaktadır. Üzeri beşik tonoz, çapraz tonoz ve aynalı manastır ile
örtülmüştür. İki sıra tuğla saçak ise bütün yapıyı çepeçevre
kuşatmıştır.

Han günümüze harap bir durumda gelmiş, yalnızca avlunun doğu ve batı
yanlarındaki odaların bir bölümü ile kuzeydeki odalardan biri
gelebilmiştir. Onun dışında kalan bölümlere yeni yapılar eklenmiştir.
Güney cephesi ise Mimar Kemalettin Caddesi’nin açılması sırasında
yıkılmıştır.


Arap Hanı (Merkez)

İzmir Anafartalar Caddesi’nde Küçük Karaosmanoğlu Hanı’nın yanında
bulunan bu hanın kitabesi bulunmadığından kesin yapım tarihi
bilinmemektedir. Aydın Vilayetinin 1890–1891 tarihli Salnamelerinde
hanın ismi geçmektedir. Buna dayanılarak ve mimari yapısı da göz önüne
alınarak XIX. yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı sanılmaktadır.

Kesme taş, moloz taş ve tuğladan yapılan han dikdörtgen planlı,
avluludur. Avlunun içerisinde bir de mescidi bulunmaktadır. Hanın giriş
cephesi iki katlı, avlu kanatları ise tek katlıdır. İkinci kattaki
odalardan sadece girişin üzerinde olanı günümüze gelebilmiş diğerleri
orijinal durumlarından uzaklaşmıştır. İkinci kattaki odalar ahşap
tavanlı koridora birer kapı ve pencere ile açılmıştır.

Handaki eski dükkânların sayısı kesin olarak bilinmemekle beraber,
Prof.Dr.Münik Aktepe hanın her iki kanadında yedişerden 14 dükkân
olduğunu belirtmiştir.


Esir Hanı (Merkez)

İzmir Kemeraltında 904, 910 ve 892. Sokaklar arasında bulunan bu hanın
kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Vakıf
kayıtlarında ve arşiv belgelerinde de ismine rastlanmamıştır. Bununla
beraber yapı üslubundan XIX. yüzyılda yapıldığı anlaşılmaktadır.

Han düzgün kesme taş, kaba yontma taş ve tuğladan dikdörtgen planlı
olarak yapılmıştır. Çeşitli dönemlerde yapılan onarımlarla ve ilavelerle
özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir. Günümüzde kuzey cephesi yeni
yapılan yapılarla kapatılmıştır. Han ortada bir koridor, iki yanına
sıralanmış odalardan meydana gelmiştir. Bu odaların üzerleri beşik
tonozlarla örtülmüştür.

Hana doğu ve batı cephelerindeki kapılardan girilmektedir. Bunlardan
batı cephesinin üzerinde ikinci bir katı andıran bölüm varsa da hanın
bütünü hakkında fikir verecek kalıntıya rastlanmamıştır. Doğu
cephesindeki taş söveli giriş kapısının iki yanında ikişer dükkân
bulunmaktadır. Han odalarının ortasındaki koridor 1986 yılı başında
yapılan bir tadilatla ikiye bölünmüş, güneyde kalan bölüm dükkânlar
haline getirilmiştir.


Abdurrahman Hanı (Merkez)

İzmir Kemeraltında, 892. ve 876. Sokaklarla çevrili alanda bulunan bu
hanın batı cephesinin girişinde bulunan bir pencere üzerindeki kitabede
Maşallah yazılıdır. Bu kitabenin altında 1217 (1802) tarihi
bulunmaktadır. Ancak bu tarihin hanın yapım tarihi olup, olmadığı da
kesin değildir. Ayrıca Vakıf ve arşiv kaynaklarında da ismine
rastlanmamıştır. Bu bakımdan hanın XIX. yüzyılda yapıldığı
sanılmaktadır.

Han düzgün kesme taş, kaba yontma taş ve tuğladan dikdörtgen planlı
olarak yapılmıştır. Doğu ve batı cephesinden bir koridora girilen hanın
her iki yanında odalar sıralanmıştır. Ancak çeşitli dönemlerde yapılan
onarım ve eklerle orijinalliğinden kısmen de olsa uzaklaşmıştır.

Hanın doğu-batı yönünde uzanan koridorun üzeri beşik tonozla
örtülmüştür. Bu tonozlu koridorun kuzey yan kanadında yedi, güney yan
kanadında da yine yedi olmak üzere 14 adet mekân bulunmaktadır. Bu
odalar koridora pencere ve kapılarla açılmaktadır. Bu mekânların
bazıları günümüze gelememiş, yerlerine yeni ekler yapılmıştır. Koridorun
dışında kalan bölümlerin ahşap çatı ile örtülü olduğu izlerden
anlaşılmaktadır.


Çakaloğlu Hanı (Merkez)

İzmir Halimağa Çarşısı’nda (Kasap Hızır Mahallesi), 895 ve 861. sokaklar
arasında bulunan bu hanın kitabesi bulunmamakla beraber kuzey
cephesindeki girişin doğu ve batı yanlarında yer alan çeşme ve sebil
üzerinde 1805–1806 tarihlerinin bulunması yapının da bu tarihte
yapıldığını göstermektedir.

Kesme taş, moloz taş ve tuğladan yapılmış olan han dikdörtgen planlı
olup, ortada bir koridor ve bunun iki yanında her kenarda dokuzardan on
sekiz odadan meydana gelmiştir. Kuzey ve güney yönlerindeki birer kapı
ile içeriye girilmektedir. Koridor ve içerisindeki odalar beşik
tonozlarla örtülmüştür. Koridorun iki yanında yer alan odalar koridor
tonozunun başlangıcına kadar yükseltilmiş ve bu yükseklik farkından
meydana gelen duvarlara da pencereler açılarak içerisinin aydınlanması
sağlanmıştır. Bunun yanı sıra her dükkânın bir veya iki penceresi de
bulunmaktadır. Hücrelerde asma katlara yer verilmiş bunların bazılarında
çarkıfelek motifleri tuğlalardan yapılmıştır. Ayrıca hanın güney
cephesinin batı ucunda saçak arlına rastlayan kısımda bir de güneş
motifi yapılmıştır.


Musevit Hanı (Merkez)

İzmir Kemeraltı Ahmet Ağa Mahallesi, 876 ve 903. Sokaklar arasında
bulunan bu hanın da kitabesi günümüze gelememiştir. Kaynaklarda onunla
ilgili bir bilgiye de rastlanmamıştır. Bununla beraber mimari yapısından
XIX. yüzyılın başlarında yapıldığı sanılmaktadır.

Han düzgün kesme taş, kaba yontma taş ve tuğla kullanılarak dikdörtgen
planlı ve iki katlı olarak yapılmıştır. Günümüzde hanın kuzey ve güney
cepheleri yapılarla kapatılmıştır. Koridorun her iki yanında odalar
sıralanmıştır. Koridor ile odalar arasındaki kot farkından ötürü meydana
gelen duvara pencereler açılmıştır. Bunlar düz atkılı, dikdörtgen
söveli ve demir şebekeli pencerelerdir. Yapının doğu cephesinde bulunan
giriş kapısı taş söveli ve dikdörtgen planlıdır. Bunun üst kısmına da
iki pencere açılmıştır.

Yapının 876. Sokağa bakan batı cephesi üçgen şeklinde bir alınlıkla dışa
açılmıştır. Bu bölüm dışında hanın diğer cepheleri tamamen
orijinalliğinden uzaklaşmıştır. Bu da gösteriyor ki hanın doğu ve batı
cephesindeki girişler üçgen alınlıklı idi. Yapının içerisindeki,
doğu-batı yönünde uzanan beşik tonozlu koridor daha sonraki yıllarda iki
katlı bir duruma getirilmiştir. Koridorun kuzey yan kanadında beş,
güney yan kanadında yine beş olmak üzere toplam on mekân bulunuyordu.
Ancak günümüzde kuzey sıradaki mekânların doğu ucundaki ikisi ile batı
ucundaki ikinci dükkânın kapı ve pencereleri örülmüştür. Batı ucundaki
iki dükkân arasındaki duvar da ortadan kaldırılarak tek mekâna
dönüştürülmüştür. Koridorun güney duvarının batı ucundaki ahşap bir
merdivenle sonradan buraya yapılan ikinci kata çıkılmaktadır. İkinci
katta koridorun bir kenarına dokuz mekân eklenmiştir. Bunların da üzeri
beşik tonozlarla örtülmüştür.


Cambaz Hanı (Merkez)

İzmir Kemeraltı, 863 ve 864. Sokakların kesiştiği noktada bulunan bu
hanın kitabesi günümüze gelememiştir. Arşiv belgelerinde de onunla
ilgili bilgiye rastlanmamıştır. Günümüzde bu hanın bulunduğu yer İç
Liman bölgesi içerisinde kalmış, içerisi 1830–1835 yıllarında tamamen
doldurulmuştur. Bununla beraber yapının XIX. yüzyılın başlarında
yapıldığı sanılmaktadır.

Han düzgün kesme taş, kaba yontma taş ve tuğladan yapılmıştır. Ortasında
dikdörtgen bir koridor olan hanın iki yanında odalar sıralanmıştır.
Hanın tam bir dikdörtgen olmayıp iki uzun kenarının dışarıya doğru
açıldığı da görülmektedir. Burada koridor beşik tonozla, yan mekânlar da
kırma çatılarla örtülmüştür. Günümüzde hanın kuzey yönü yeni yapılmış
bir han ile kapatılmış, doğu cephesinde de yalnızca bir kapı ile bu
kapının yanında üç, güney yanında da iki pencere açıklığı görülmektedir.


Hanın içerisine kuzey cephesinin ortasında bulunan yuvarlak kemerli bir
kapıdan girilmektedir. Koridorun kuzey ucunda iki küçük mekân yer
almaktadır. Bu mekânların üzeri de koridora doğru çıkıntı yapan ahşap
bir balkon şeklindedir. Koridorun çevresinde bazıları devrilmiş olan on
yedi sütun bulunmaktadır. Bunun arkasındaki dükkânlardan pek az bir
kalıntı günümüze gelebilmiştir.


Çukur Han (Bergama)

İzmir Hanları  00042625İzmir
ili Bergama ilçesinde bulunan bu hanın kitabesi günümüze gelemediğinden
yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber yapı üslubundan
XIV.-XV. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.

Han moloz taş, kesme taş ve tuğladan yapılmış olup, iki katlı, orta
avlulu plan tipindedir. Yakın tarihlerde restore edilen bu han
dikdörtgen planlı bir orta avlunun çevresinde yuvarlak kemerlerle
birbirlerine bağlanmış sütunların oluşturduğu revaklardan meydana
gelmiştir. Alt kattaki odaların üzerleri tonoz, üst kattakiler de kubbe
ile örtülüdür.

Giriş kapısının üzerinde büyük bir oda bulunmaktadır. Bu odaya Başodası
ismi verilmiştir. Hanın cephesinde üst katta pencereler sıralanmış
bunların üzeri de saçak frizi ile sonuçlanmıştır.



Taşhan (Bergama)


İzmir Hanları  00042624İzmir ili Bergama ilçesinde bulunan bu han 1432 yılında yapılmıştır. Banisinin ismi bilinmemektedir.

Han kesme, moloz ve antik yapılardan derlenen taşlardan yapılmıştır.
Orta avlunun çevresinde hanın odaları sıralanmıştır. Günümüzde çok harap
durumda olan bu hanın üst örtüsü belirlenememiştir. Yalnızca revakların
önündeki sütunlardan birkaç tanesi ayakta kalabilmiştir.










Taşhan (Menemen)

İzmir Hanları  00044229İzmir
ili Menemen ilçesi, Şehit Kemal Caddesi’nde bedestenin, Mahkeme
Camisi’nin ve hamamın karşısında bulunan Taşhan’ın kitabesi günümüze
gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Ancak Taşhan’ın
yapımında görevlendirildiği söylenen Şeyh Kamil’in hanın bitişiğinde
türbesi bulunmaktadır. Şeyh Kamil’in yaşadığı dönem XVI. yüzyılın
sonları ile XVII. Yüzyılın başlarına rastlamaktadır. Bu bakımdan
Taşhan’ın da bu dönemde yapıldığı sanılmaktadır. Bazı kaynaklarda hanın
Saruhanlılar döneminde yapıldığı belirtilmişse de bunu kanıtlayacak
yeterli bilgiye rastlanmamıştır.

Taşhan kesme taş, moloz taş ve tuğladan kare planlı ve iki katlı olarak
yapılmıştır. Menemen’de yapılmış hanların ilk örneklerinden olan hanın
kare şeklindeki avlusunun dört çevresinde tuğla kemerli revak ve bunun
karşısında da üzeri tonoz örtülü hücreler bulunmaktadır.

Girişin sağından 13 basamaklı bir merdivenle ikinci kata çıkılmaktadır.
Üst katta 24 oda bulunmakta olup, bu odaların içlerinde 2–3 niş, bir
ocak ve dışarıya açılan yuvarlak kemerli pencere ile birer kapısı
bulunmaktadır. Hanın dış cephesi iki sıra kirpi saçakla çepeçevre
kuşatılmıştır. Taşhan 1997 yılında restore edilmeye başlanmıştır.


İzmir’de tarihi kaynaklardan yalnızca isimlerini öğrenebildiğimiz hanlar
bulunmaktadır. Bunların başında Acem Hanı, Akasoğlu Hanı, Akasoğlu
Büyük Hanı, Akasoğlu Küçük Hanı, Altıparmak Hanı, Balyaoz Hanı, Barbaris
Hanı, Barut Hanı (Küçük Han), Batak Hanı, I.Bey Hanı, II. Bey Hanı,
Bostancı Hanı, Bölükbaşı Hanı, Cezayir Hanı, Eski Cezayir Hanı, Çoya
Hanı, Çamur Hanı, Çavuşzade Hanı, Çercioğlu Hanı, Çukur Han, Demir Hanı,
Dervişoğlu Hanı, Dolma Han, Ekmekçi Hanı, Dremsiz Süleyman Hanı, Eşref
Paşa Hanı, Evliyazade Hanı, Küçük Fincancı Hanı, Hacı Hüseyin Hanı, Hacı
Ali Paşa Hanı, Hacı Mehmet Hanı, Hacı Ömer Hanı, Hastane Hanı, Hüseyin
Beşe Hanı, Hacı Sadullah Hanı, İbrahim Paşa Hanı, İki Kapılı Han, Kamil
Bey Hanı, Ispartalı Hanı, İmam Hanı, Kantarcıoğlu Hanı, Karamanoğlu
Küçük Hanı, Kara Mustafa Paşa Hanı, Kurşunlu Han, Keten Hanı, Kemahlı
İbrahim Efendi Hanı, Kuzuoğlu Küçük Hanı, Kuzuoğlu Büyük Hanı, Leblebici
Hanı, Laz Hanı, Malkoç Zade Hanı, Küpecioğlu Hanı, Mehmet Efendi Hanı,
Mısırlıoğlu Hanı, Küçük Mehmet Hanı, Menzil Hanı, Osmanzade Hanı,
Muhtesip Hanı, Pederi Hanı, Paşa Hanı, Piyaleoğlu Hanı, Pirinç Hanı,
Rıza Bey Hanı, Rauf Paşa Hanı, Sadık Bey Hanı, Sakız Hanı, Salepçioğlu
Küçük Hanı, Salepçioğlu Büyük Hanı, Salepçioğlu Hanı, Şalvarlıoğlu Hanı,
Süleyman Efendi Hanı, Tavşanlı Hanı, Tabur Efendi Hanı, Tütün Hanı,
Tercüman Hanı, Tellal Başı Hanı, Uzun Han, Büyük Vezir Han, Küçük Vezir
Han, Yandevi Hanı, Yusufoğlu Hanı, Yemişçizade Hanı, Yuvanoğlu Hanı
bulunuyordu.

http://www.gruptr.com/forum/showthread.php?t=7108
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kutluforum.yetkinforum.com
 
İzmir Hanları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» izmir gerçekleri-İzmir, Türkiye'nin en kültürsüz şehridir!Haşmet Babaoğlu
» İZMİR ÇEVRESİ GEZİLECEK YERLER – EN GÜZEL İZMİR KÖYLERİ
» AKP'NİN izmir projeleri- ,İzmir'de CHP'den daha çok kalabalık topladı
» İzmir..Tarihi..Resimleri..İzmir'e Dair Her Şey
» İzmir Türbeleri

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KUTLU FORUM :: Din Kültürü Dersi-Eğitim Öğretim :: İzmir'e Dair Ne Varsa-
Buraya geçin: