Vazgeçmeye hakkın yok! [11 Aralık 2011 Pazar]
http://www.muammererkul.com/stop-ki-mainmenu-2/2011-mainmenu-49/4050-vazgecmeye-hakkn-yok-11-aralk-2011-pazar.html
Sevdiği veya güvendiği savaşçılarını kaybettiğinde oturup ağlayan komutan, biraz sonra perişan olmaya mahkûmdur!
Çünkü bir komutanın, savaşırken üzülmeye hakkı yok!
Bir ova dolusu insan, seni “ardına düşülecek kişi” bilmişken... Bir ova dolusu insan da seni “karşısına çıkılacak kişi” bilmişken; senin üzülmeye, usanmaya, yorulmaya hakkın yok!
Bir komutanın korkmaya hakkı yok!
Bir komutanın vazgeçmeye hakkı yok!
Feryatlar duyacaksın; seni göklere çıkaracaklar, seni yerin dibine sokacaklar...
Feryatlar duyacaksın; yüzün gözün kan olacak veya yerin göğün çiçek dolacak...
Feryatlar duyacaksın; can veren insanların feryatlarını, can yakan insanların feryatlarını... Servet kazanan insanların feryatlarını ve hayallerini kaçıran, umutlarını toprağa akıtan insanların feryatlarını!..
Cenk meydanı, sesi kısılabilen bir klasik film değildir; orada, sivri hançerlerin üstünde yürüyeceksin ve havada uçuşan okların arasından geçeceksin...
Kargıları, kılıçları ve hatta kesilmiş bedenlerle kopmuş kelleleri gördüğün zaman, savaşın ardındaki muvaffakiyeti göremeyeceksin!
Bir komutanın bu savaşta vurulmaya ve ölmeye bile hakkı yok!..
Bir komutanın vazgeçmeye hakkı yok!
İki ordu değildir aslında ovalarda karşılaşan...
Kan revan içinde vuruşan; galibiyet ile mağlubiyettir!
Kim kazanacak, sorusunun cevabı: Korkmayan ve vazgeçmeyendir!..
Kazanmanın zıddı ve başarının katili asla kaybetmek veya başarısızlık değil; şüphedir!..
Şüphe etmeyeceksin... Üzülmeyeceksin... Korkmayacaksın, vurulmayacaksın, yorulmayacaksın, üşenmeyeceksin, vazgeçmeyeceksin...
Çünkü bir komutansın; her adımını atarken, bir insan ordunu da yürüttüğünü...
Her durduğundaysa bir ordunun inancını da durdurduğunu bileceksin!
İşte bunun için bir komutanın yorulmaya hakkı yok! Bir komutanın üşenmeye hakkı yok!
Bir komutanın hele vazgeçmeye, asla hakkı yok!
Muammer Erkul